19.07.2013 Views

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ondan.” (İO-LBA)., “Şahinde ise eve akşamdan akşama uğruyor ve zamanını daha ziyade komşularda ve ahbaplarda<br />

geçiriyordu.” (SA-KY).<br />

→ bekle-, gör-, uğra-.<br />

akşam ezanı:⌠2⌡/2. Güneşin battığı sıralar./ “Afyon'a akşam ezanı girdik.” (FB-ID)., “Bana kat'i<br />

cevap verin, akşam ezanı eve gelecek misiniz?” (PS-SK).<br />

→ gir- {varmak}, gel-.<br />

akşamları:⌠177⌡/Akşam vakti, her akşam./ “Akşamları apartımana nasıl içim sevinçle dolu<br />

dönüyorum; pazar günlerini ne sabırsızlıkla bekliyorum!” (RHK-BS)., “Akşamları Atpazarı'na bakan Altındiş'in kahvesinde<br />

bom oynarken, gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi.” (SFA-HBSK)., “Akşamları eve geç vakitte gidebiliyorum.”<br />

(NE-GT)., “Biriç oyna, bilardo öğren, maçlara git, akşamları gazetedeki arkadaşlarınla içmeye çık.” (İA-ÖEK).,<br />

“Akşamları yine sofra kuruluyor, herkes karşısında yiyor, içiyor, fakat o, ağzına bir damla bile içki koymuyordu. (EK-<br />

DT..A)., “Akşamları burada oturuyor, herkese anlatıyor yüzlerine karşı içinden.” (OA-KB)., “Akşamları çok erken<br />

yatıyorsun, kimse gelemiyor bize bu yüzden.” (İA-ÖEK)., “Akşamları dar uzun balkonumuz boyunca sıralanıp güneş<br />

batarken renkten renge giren gökyüzünü seyrediyor, gecenin kadifemsi maviliğini çay içerek karşılıyorduk. (BB-BBÇ)., “Ara<br />

sıra, akşamları, böyle kâh bir riyaziye kâh bir tarih kitabını eline alır, belki elli defa okuduğu yerleri bir daha gözden<br />

geçirirdi.” (SA-KY)., “Asık suratlı babamın yerine sözgelimi, akşamları asa tıkırtılarına yaslana yaslana dedem çıkıp<br />

gelseydi.” (HAT-KHK).<br />

→ dön- [12], gel- [9], git- [9], çık-* (-e, -den) [8], iç- [7], ye- (yemek vb.) [7], otur- [6],<br />

oku- [4], yat-* [4], bekle- [4], buluş- [3], çalış- [3], izle- (tv, film vb.) [3], gör-* [3], bak-* [2],<br />

dinle- [2], dinlen-* [2], getir- [2], gir- [2], hazırla- [2], konuş- [2], parla- (ışık vb.) [2], uzan- [2],<br />

yan- (lüks vb.) [2], yürü- [2], ağla-, ara-, bat- (güneş, ay), bekleş-, besle-, bırak-, çal-, çal-<br />

(müzik), çıkar- (ceket), dal-, dertleş-, duyul-, düş- {uğramak}, düşün-, eleştir-, esne-, geç-,<br />

gez-, görün-, götür-, gözle-, güleş-, işit-, kal-, kok-, koş-, koşuştur-, okun-, oyna-, rastlan-, sat-<br />

, sezil-, sığın-*, söyle-*, sürükle-, taşı-*, terle-, toplan-, uç-, uğra-, uyu-, yak- (ışık), yaşan-,<br />

yaz-. ║ seyret- (tv, film, manzara vb.) [7], sofra kurul- [2], …in yolunu tut-, aklına gel-, ateş<br />

yak-*, avdet et-, bir tek at-, boş dur-, boy göster-, çiçek sula-, ders çalış-, elden ele gez-,<br />

(eline) al-, (eşkıya) bas-, göz at-, gözden geçir-, hayal kur-, iki tek iç-, kafayı çek-, (kendini<br />

içkiye) vur-, kendini dinle-, (kır âlemi) yap-, masa kurul-, misafir gel-, misafirliğe git-, müzik<br />

yap-, (radyoyu) aç-, (saz eseri) çalın-, serinlik çık-, seyre dal-*, söz edil-, türkü söyle-, (vücut<br />

vücuda) geçil-, yardım et-. ║ çıkıp gel-, kırıp geçir-, oturup derse çalış-.<br />

akşamleyin:⌠8⌡/Akşam saatlerinde, akşam olduğunda, akşam vakti./ “Sabahleyin<br />

bindiriyordu beni servis otosuna, akşamleyin de aldırıyordu, okulun önünden aldırıyordu.” (FA-SUYK)., “Akşamleyin<br />

köylerde konaklarlar, ateşler yakılır, toprağa döşekler serilir, oralarda gecelerler.” (HT-M)., “Akşamleyin gelip bakmış<br />

yok!” (FB-T).<br />

→ aldır- (birini araçla), gecele-, konakla-, sersemle-. ║ (ateş) yakıl-, balığa çık-,<br />

(döşek) seril-. ║ gelip bak-.<br />

67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!