19.07.2013 Views

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Savaş Fuat TURAN<br />

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />

KARKAS YAPISI, KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />

KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />

ADANA, 2006<br />

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI


ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

KARKAS YAPISI,KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />

KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />

Savaş Fuat TURAN<br />

<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI<br />

Bu tez 12/12/2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle<br />

Kabul Edilmiştir.<br />

İmza...................…........<br />

Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

DANIŞMAN<br />

İmza...................…........<br />

Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />

ÜYE<br />

Bu tez Enstitümüz Zootekni Anabilim Dalında hazırlanmıştır.<br />

Kod No :<br />

İmza...................…........…<br />

Doç. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />

ÜYE<br />

Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ<br />

Enstitü Müdürü<br />

Bu Çalışma <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Araştırma Projeleri Birimi Tarafından<br />

Desteklenmiştir.<br />

Proje No: ZF-2004YL86<br />

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların<br />

kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.


ÖZ<br />

<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />

KARKAS YAPISI,KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />

KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />

Savaş Fuat TURAN<br />

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI<br />

Danışman : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Yıl : 2006, Sayfa: 175<br />

Jüri : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />

Doç. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />

Bu araştırma yaygın olarak tüketilen koyun, keçi ve sığır etlerini domuz, at ve eşek etleriyle<br />

karkas yapısı, kıl morfolojisi ve yağ asit bileşimleri bakımından karşılaştırarak, aralarındaki farkları<br />

belirleyip kolay tanıma amacıyla yapılmıştır. Araştırma materyali olarak her türe ait üçer hayvanın bel<br />

bölgesinden 100 g derialtı yağ alınmış ve metil esterleri oluşturularak 35 farklı doymuş ve doymamış<br />

yağ asidi değerleri gaz kromatografisiyle belirlenmiştir. Doymuş yağ asitlerin palmitik ve stearik asit,<br />

doymamış yağ asitleri bakımından da oleik, linoleik ve palmitoleik asit yüksek oranlarda tespit<br />

edilmiştir.<br />

Türlere ait kıllar incelik, uzunluk ve morfolojik bakımdan mikroskop altında incelenmiş ve<br />

türlere ait farklılıklar ortaya konmuştur. Kıl inceliği bakımından koyun en ince kıla sahip iken domuz<br />

kılı en kalın kıl olarak belirlenmiştir.<br />

Karkas yapısı bakımından türlerin farklılıkları ağırlık(cüsse), dış görünüş, yağ örtüsü, et rengi<br />

ve kemik anatomisi bakımından karşılaştırılmışlardır. Koyun ve keçi karkasları tüm diğer türlerden<br />

daha küçük ve farklı ancak birbirine benzer bulunmuştur. Sığır karkası ve parça etleri ise at, eşek ve<br />

domuz etleriyle karıştırılabilecek yapıda bulunmuştur.<br />

Yağ asitleri bakımından bileşimlerin güvenilir bir tanıma yöntemi olarak kullanılabileceği<br />

sonucuna varılmıştır.<br />

Anahtar Kelimeler: Karkas tanıma, kıl morfolojisi, yağ asidi bileşimi, karkas yapısı.<br />

I


ABSTRACT<br />

MSc THESIS<br />

A STUDY ON THE IDENTIFICATION OF MEAT ANIMAL SPECIES<br />

ACCORDING TO CARCASS MAKE UP HAIR MORPHOLOGY AND<br />

FATTY ACID COMPOSITIONS<br />

Savaş Fuat TURAN<br />

DEPARTMENT OF ANIMAL.SCIENCE<br />

INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES<br />

UNIVERSITY OF ÇUKUROVA<br />

Supervisor : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Year : 2006, Pages: 175<br />

Jury : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />

Assoc. Prof. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />

This study was conducted with the objectives of differentiating and identifying sheep, goat<br />

and cattle meats from swine, horse and donkey meats which are prohibited for consumption<br />

according to Food Codex in Turkey by comparing carcass make-up, hair morphology and fatty acid<br />

compositions of respective species. Three animals from each specie made up the material of this<br />

study. Samples of 100 g subcuteanus fat were taken from each animal. Fatty acids were stabilized by<br />

forming methyl esters and gass choromatography was used to determine the amounts of 35 saturated<br />

and unsaturated fatty acids. Plamitic and stearic acids were seen to be the most abundantly found<br />

saturated fatty acid in all the species. Similarly oleic, linoleic and palmitoleic acids were the highest<br />

unsaturated fatty acids in all the species. The morhological analyses under the microscope, fiber<br />

diameter and fiber length were used for compare the hairs of the respective species. The lowest fiber<br />

diameter was seen to be in sheep as comparing to the highest diameter found in swine.<br />

The carcasses of the species were compared according to weight (size), external appearance,<br />

fat cover, meat color and bone anatomy. Sheep and goat carcasses were found to be the smallest in<br />

size and very different from the swine, horse and donkey carcasses but highly similar to each other.<br />

Cattle carcasses and primal cuts were found to be similar to horse, donkey and even swine and easily<br />

be substituted for each other.Fatty acid compositions may be a fairly good and dependable method to<br />

identify meats of animal species.<br />

Key Words: : Carcass identification, hair morphology, fatty acid composition, carcass make-up.<br />

II


TEŞEKKÜR<br />

Çalışmamın her aşamasında büyük bilgi birikimini ve insani desteğini hiç<br />

esirgemeyen çok değerli danışman hocam sayın Prof. Dr. Oktay GÜRSOY’a, bu<br />

çalışmada en az benim kadar çaba sarf eden, at ve eşek numunelerinin teminindeki<br />

yardımlarından dolayı Vet. Hek. Ali AYDOĞDU’ya, sığır numunelerinin temin<br />

edilmesindeki yardımlarından dolayı Et Balık Kurumu Adana Kombinası İşletme<br />

Şefi Vet. Hek. Osman SOLAK’a, domuz numunelerinin temin edilmesindeki<br />

yardımlarından dolayı Vet. Dr. Kenan DAĞLIOĞLU’na, istatistiksel analizlerdeki<br />

yardımlarından dolayı Prof. Dr. Ercan EFE, Doç Dr. Muhip ÖZKAN, Zir. Müh. Ali<br />

ALTIOĞLU’na, kılların mikroskop altında fotoğraflanmasındaki yardımlarından<br />

dolayı da Araştırma Görevlisi İbrahim ATIŞ ve Zir. Yük. Müh. Halil TOKTAY’a,<br />

çalışmanın yürütülmesinde maddi desteği sağlayan Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri<br />

Birimi’ne, iş yerimde çalışmam boyunca bana katlanan ve benden desteklerini hiçbir<br />

zaman esirgemeyen tüm amir ve iş arkadaşlarıma, doğmakla beni dünyanın en mutlu<br />

insanı yapan biricik oğluma ve beni sabırla destekleyen eşime teşekkür ederim.<br />

III


İÇİNDEKİLER SAYFA<br />

ÖZ …………………………………………………………………………….. I<br />

ABSTRACT ………………………………………………………………….. II<br />

TEŞEKKÜR ………………………………………………………………….. III<br />

İÇİNDEKİLER ……………………………………………………………...... IV<br />

ÇİZELGELER DİZİNİ ……………………………………………………….. X<br />

ŞEKİLLER DİZİNİ …………………………………………………………... XIII<br />

RESİMLER DİZİNİ ………………………………………………………….. XIV<br />

SİMGELER VE KISALTMALAR ………………………………………....... XV<br />

EKLER ………………………………………………………………………... XVII<br />

GİRİŞ …………………………………………………………………………. 1<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR …………………………………………………. 5<br />

2.1. Karkas Yapısı ……………………………………………….......... 5<br />

2.1.1. Sığır ve Dana Karkası …………………………………... 5<br />

2.1.2. Koyun ve Kuzu Karkası ………………………………... 11<br />

2.1.3. Keçi Karkası ……………………………………………. 18<br />

2.1.4. At Karkası ……………………………………………… 24<br />

2.1.5. Domuz Karkası ……………………………………........ 25<br />

2.2. Karkas İçeriğindeki Bazı Kemiklerin Özellikleri ………………… 26<br />

2.2.1. Sırt Omurları (Vertebrae Throaciace) …………………… 26<br />

2.2.1.1. Sığır Sırt Omurları …………………………….. 26<br />

2.2.1.2. Koyun Sırt Omurları ………………………... 27<br />

2.2.1.3. Keçi Sırt Omurları …………………….............. 27<br />

2.2.1.4. At Sırt Omurları …………………………......... 27<br />

2.2.1.5. Domuz Sırt Omurları …………………………. 28<br />

2.2.2. Bel Omurları (Vertebrae Lumbales) …………………… 28<br />

2.2.2.1. Sığır Bel Omurları ……………………….......... 28<br />

2.2.2.2. Koyun Bel Omurları ……………………............ 28<br />

2.2.2.3. Keçi Bel Omurları …………………………….. 29<br />

2.2.2.4. At Bel Omurları …………................................... 29<br />

2.2.2.5. Domuz Bel Omurları ………………………….. 29<br />

2.2.3. Kaburgalar (Costae) …………………………………….. 30<br />

2.2.3.1. Sığır Kaburgaları ……………………………… 30<br />

IV


2.2.3.2. Koyun Kaburgaları ……………………………. 30<br />

2.2.3.3. Keçi Kaburgaları …………………………........ 30<br />

2.2.3.4. At Kaburgaları ………………………………… 31<br />

2.2.3.5. Domuz Kaburgaları …………………………… 31<br />

2.2.4. Göğüs Kemiği (Sternebrae) ……………………............. 31<br />

2.2.4.1. Sığır Göğüs Kemiği ………………………….... 31<br />

2.2.4.2. Koyun Göğüs Kemiği ……………………......... 32<br />

2.2.4.3. Keçi Göğüs Kemiği …………………………… 32<br />

2.2.4.4. At Göğüs Kemiği ……………………………… 32<br />

2.2.4.5. Domuz Göğüs Kemiği ………………………… 32<br />

2.2.5. Kuyruk Omurları (Vertebrae Caudales) …………………. 33<br />

2.2.5.1. Sığır Kuyruk Omurları ………………………… 33<br />

2.2.5.2. Koyun Kuyruk Omurları ……………………… 33<br />

2.2.5.3. Keçi Kuyruk Omurları ………………………… 33<br />

2.2.5.4. At Kuyruk Omurları …………………………… 33<br />

2.2.5.5. Domuz Kuyruk Omurları ……………………… 34<br />

2.2.6. Kalça Kemiği (Os Coxae) ………………………………. 34<br />

2.2.6.1. Sığır Kalça Kemiği ……………………………. 34<br />

2.2.6.2. Koyun Kalça Kemiği …………………………. 34<br />

2.2.6.3. Keçi Kalça Kemiği ……………………………. 34<br />

2.2.6.4. At Kalça Kemiği ………………………………. 35<br />

2.2.6.5. Domuz Kalça Kemiği …………………………. 35<br />

2.2 7. Kol Kemiği (Humerus) …………………………………. 35<br />

2.2.7.1. Sığır Kol Kemiği ………………………………. 35<br />

2.2.7.2. Koyun Kol Kemiği ……………………………. 35<br />

2.2.7.3. Keçi Kol Kemiği ……………………………… 36<br />

2.2.7.4. At Kol Kemiği ………………………………… 36<br />

2.2.7.5. Domuz Kol Kemiği …………………………… 36<br />

2.2.8. Ön Kol Kemiği (Skeleton Antebrachii) …………………. 36<br />

2.2.8.1. Sığır Ön Kol Kemiği ………………………….. 36<br />

V


2.2.8.2. Koyun Ön Kol Kemiği ………………………… 37<br />

2.2.8.3. Keçi Ön Kol Kemiği …………………………... 37<br />

2.2.8.4. At Ön Kol Kemiği …………………………….. 37<br />

2.2.8.5. Domuz Ön Kol Kemiği ……………………….. 37<br />

2.2.9. Kürek Kemiği (Scapula) ……………………………….... 38<br />

2.2.9.1. Sığır Kürek Kemiği …………………………… 38<br />

2.2.9.2. Koyun Kürek Kemiği …………………………. 38<br />

2.2.9.3. Keçi Kürek Kemiği …………………………… 38<br />

2.2.9.4. At Kürek Kemiği ……………………………… 39<br />

2.2.9.5. Domuz Kürek Kemiği ………………………… 39<br />

2.2.10. Boyun Omurları (Vertabrae Cervicales)……………….. 39<br />

2.2.10.1. Sığır Boyun Omurları ……………………….. 39<br />

2.2.10.2. Koyun Boyun Omurları ……………………… 39<br />

2.2.10.3. Keçi Boyun Omurları ………………………... 40<br />

2.2.10.4. At Boyun Omurları …………………………... 40<br />

2.2.10.5. Domuz Boyun Omurları ……………………... 40<br />

2.2.11. Uyluk Kemiği (Skeleton Femoris)………………. 41<br />

2.2.11.1. Sığır Uyluk Kemiği ………………………….. 41<br />

2.2.11.2. Koyun Uyluk Kemiği ………………………... 41<br />

2.2.11.3. Keçi Uyluk Kemiği ………………………….. 41<br />

2.2.11.4. At Uyluk Kemiği …………………………….. 41<br />

2.2.11.5. Domuz Uyluk Kemiği ……………………….. 42<br />

2.3. Tülere Ait Etlerin Karakteristik Özellikleri ………………………. 42<br />

2.3.1. Sığır ve Dana Eti ……………………………………….. 42<br />

2.3.2. Koyun ve Kuzu Eti …………………………………….. 43<br />

2.3.3. Keçi Eti …………………………………………………. 44<br />

2.3.4. At Eti …………………………………………………… 46<br />

2.3.5. Domuz Eti ……………………………………………… 46<br />

2.4. Yağların Fiziksel Özellikleri ……………………………………… 46<br />

2.3.1. Sığır ve Dana Yağı ……………………………………… 47<br />

2.3.2. Koyun Yağı …………………………………………….. 48<br />

VI


2.3.3. Keçi Yağı ……………………………………………….. 49<br />

2.3.4. Domuz Yağı …………………………………………….. 49<br />

2.3.5. At Yağı ………………………………………………….. 49<br />

2.3.6. Eşek Yağı ……………………………………………….. 50<br />

2.5. Kılların Morfolojik Yapısı ………………………………………... 50<br />

2.4.1. Medulla …………………………………………………. 51<br />

2.4.2. Korteks …………………………………………………. 53<br />

2.4.3. Kütiküla ………………………………………………… 54<br />

2.4.4. Sığır Kılı ………………………………………………… 56<br />

2.4.5. Koyun Kılı ……………………………………………… 56<br />

2.4.6. Keçi Kılı………………………………………………….. 59<br />

2.4.7. Domuz Kılı………………………………………………. 59<br />

2.4.8. At ve Katır Kılı …………………………………………. 60<br />

2.4.9. Eşek Kılı ………………………………………………… 60<br />

2.6. Yağlar ve Yağ Asitleri …………………………………………… 60<br />

2.6.1. Gliserol (Gliserin) ………………………………………. 61<br />

2.6.2. Yağ Asitleri ……………………………………………... 62<br />

2.6.1.1. Yağ Asitlerinin İsimlendirilmesi ……………… 62<br />

2.6.1.2. Doymuş Yağ Asitleri …………………………. 63<br />

2.5.1.3. Doymamış Yağ Asitleri ………………………. 64<br />

2.6.3. Türlere Ait Yağ Asitleri ………………………………… 65<br />

2.6.3.1. Sığır Yağ Asitleri …………………………….. 65<br />

2.6.3.2. Keçi Yağ Asitleri ……………………………… 71<br />

2.6.3.3. Koyun Yağ Asitleri …………………………… 75<br />

4.6.3.4. At Yağ Asitleri ………………………………... 78<br />

2.6.3.5. Domuz Yağ Asitleri ………………………….. 79<br />

3. MATERYAL VE METOD ………………………………………………… 83<br />

3.1. Materyal ………………………………………………………….. 83<br />

3.1.1. Kıl Materyalleri ………………………………………… 83<br />

3.1.2. Kıl Morfolojisi ………………………………………….. 83<br />

3.1.3. Yağ Materyalleri ………………………………………... 83<br />

VII


3. 2. Metod …………………………………………………………….. 84<br />

3.2.1. Kıl Ölçümleri ……………………………………………. 84<br />

3.2.2. Yağ Asitleri Analizleri ………………………………….. 85<br />

3.2.2.1. Gaz Kromatoğrafisi …………………………… 85<br />

3.2.2.2. Gaz Kromatoğrafisi Cihazının Bölümleri …….. 86<br />

3.2.2.2.(1). Taşıyıcı Gaz Kaynağı ……………… 86<br />

3.2.2.2.(2). Enjeksiyon Bölümü ……………….. 86<br />

3.2.2.2.(3). Kolon ………………………………. 87<br />

3.2.2.2.(4). Dedektörler ………………………… 87<br />

3.2.3. Türler Bazında Anatomik ve Morfolojik Karşılaştırmalar.. 87<br />

4. BULGULAR VE TARTIŞMA …………………………………………….. 88<br />

4.1. Kıllarda Saptanan Morfolojik Özellikler …………………………. 88<br />

4.1.1. Makroskopik Özellikler …………………………………. 88<br />

4.1.1.1. Genel Özellikler ………………………………. 88<br />

4.1.1.2. Kıl Uzunlukları ……………………………….. 89<br />

4.1.1.3. Kıl İncelikleri …………………………………. 91<br />

4.1.2. Mikroskopik Özellikler …………………………………. 92<br />

4.2. Araştırma Materyali Türlerin Karkas Özellikleri ………………… 94<br />

4.3. Sırt Yağından Alınan Örneklerdeki Yağ Asitlerinin Bileşimi …… 99<br />

4.3.1. Doymuş Yağ Asitleri …………………………………… 99<br />

4.3.1.1. Sığır …………………………………………… 101<br />

4.3.1.2. Koyun ………………………………………… 101<br />

4.3.1.3. Keçi …………………………………………… 102<br />

4.3.1.4. At ……………………………………………… 104<br />

4.3.1.5. Domuz ………………………………………… 105<br />

4.3.1.6. Eşek …………………………………………… 107<br />

4.3.2. Doymamış Yağ Asitleri ………………………………… 107<br />

4.3.2.1. Sığır ……………………………………………. 109<br />

4.3.2.2. Koyun …………………………………………. 110<br />

4.3.2.3. Keçi …………………………………………… 110<br />

4.3.2.4. At ……………………………………………… 112<br />

VIII


4.3.2.5. Domuz ………………………………………… 113<br />

4.3.2.6.Eşek ……………………………………………. 114<br />

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ……………………………………………… 115<br />

KAYNAKLAR ……………………………………………………………….. 118<br />

ÖZGEÇMİŞ …………………………………………………………………… 124<br />

EKLER ………………………………………………………………………… 125<br />

EK - 1 ………………………………………………………………………… 125<br />

EK - 2 ………………………………………………………………………… 149<br />

IX


ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA<br />

Çizelge 2.1. Sığır Gövde Etlerinin Karkas Sınıflarına Göre Ağırlıkları ………. 7<br />

Çizelge 2.2a. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri ………………………. 8<br />

Çizelge 2.2b. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri ………………………. 9<br />

Çizelge 2.3. Sığırlarda Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına<br />

Ait Ortalama Değerler ……………………………………………... 10<br />

Çizelge 2.4. Kars Et ve Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda<br />

Karkas Değerleri …………………………………………………… 10<br />

Çizelge 2.5. Yerli ve Kültür Melezi Sığır Irklarına Ait Ortalama Karkas Değerleri 11<br />

Çizelge 2.6. Farklı Koyun Çağ Karkaslarına Ait Özellikler ……………………. 13<br />

Çizelge 2.7. Koyun ve Keçilerde Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas<br />

Ağırlıklarına Ait Ortalama Değerler ……………………………….. 14<br />

Çizelge 2.8. Morkaraman, SakızxMorkaraman Melezleri ve<br />

KıvırcıkxMorkaraman (F1) Melezlerine Ait Karkas Değerleri …… 14<br />

Çizelge 2.9. Değişik Genotipteki Koyun ve Kuzulara Ait Karkas Parametreleri .. 15<br />

Çizelge 2.10. Kıvırcık, Türkgeldi ve Tahirova Koyunlarındaki Karkas Değerleri .. 16<br />

Çizelge 2.11. Farklı Koyun Irk ve Genotiplerine Ait Sıcak ve Soğuk Karkas<br />

Değerleri ………………………………………………………….. 17<br />

Çizelge 2.12. Farklı Genotipdeki İvesi ve İvesi Melezlerine Ait Kesim Ağırlıkları<br />

ve Soğuk Karkas Değerleri ……………………………………… 18<br />

Çizelge 2.13. Farklı Sınıflardaki Keçi Karkaslarında Canlı Ağırlıklara Göre<br />

Etlilik Durumu ………………………………………………….. 19<br />

Çizelge 2.14. DamascusxKıl(F1) Melezleri Erkek Oğlaklarda Karkas Ağırlıkları .. 21<br />

Çizelge 2.15. Farklı Keçi Genotiplerinin Sıcak Karkas Ağırlıkları …………….. 22<br />

Çizelge 2.16. Farklı Keçi Genotiplerinin Soğuk ve Sıcak Karkas Ağırlıkları<br />

ile Karkas Uzunlukları…………………………………………… 23<br />

Çizelge 2.17. Ata Karkasına Ait Değerler …………………………………... 24<br />

Çizelge 2.18. Domuza Ait Canlı Ağırlıklar ………………………………….. 25<br />

Çizelge 2.19. Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Karkas<br />

Değerleri ………………………………………………………… 25<br />

X


Çizelge 2.20. Domuzlarda Canlı Ağırlık ile Bazı Vücut ve Karkas Özellikleri .. 26<br />

Çizelge 2.21. Çeşitli Koyun Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri …………….. 44<br />

Çizelge 2.22. Çeşitli Keçi Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri ………………. 45<br />

Çizelge 2.23. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik ve Kalınlık Değerleri …………… 56<br />

Çizelge 2.24. Farklı Koyun Irklarına Ait Kıl İncelik ve Uzunluk Değerleri …… 57<br />

Çizelge 2.25. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri ………………………… 58<br />

Çizelge 2.26. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri ………………………… 58<br />

Çizelge 2.27. Kıl Keçilerinin Çeşitli Vücut Bölgelerindeki Kaba Üst ve İnce<br />

Alt Kıllarının İncelik Değerleri ………………………………….. 59<br />

Çizelge 2.28. Farklı Türlere Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları ……… 67<br />

Çizelge 2.29. Sığır Göz Kasındaki Yağ Asitleri Profilleri …………………….. 68<br />

Çizelge 2.30. m.longissimus ve m.semimembranosus Kaslarında İntramusküler<br />

Yağ Asitleri Kompozisyonları …………………………………… 69<br />

Çizelge 2.31. Sığırların Farklı Bölgelerinin Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri .. 70<br />

Çizelge 2.32. Çeşitli Rasyonlarla Beslenen Keçilerdeki Kasarası Yağın Yağ<br />

Asitleri Kompozisyonları ………………………………………… 71<br />

Çizelge 2.33. Keçi Yağlarının Yağ Asitleri Kompozisyonları …………………. 73<br />

Çizelge 2.34. Keçilerin Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarındaki Yağ<br />

Asitleri Bileşimleri ……………………………………………….. 74<br />

Çizelge 2.35. Koyun Deri Altı Yağ Asitleri Oranları ………………………….. 75<br />

Çizelge 2.36 . Koyun ve Kuzuların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarına<br />

Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları ……………………………… 76<br />

Çizelge 2.37. Kuzulardaki Deri Altı, Kasiçi ve Kasarası Yağlardaki Yağ<br />

Asitleri Kompozisyonları ……………………………………….. 77<br />

Çizelge 2.38. Atlardaki Yağların Yağ Asitleri Kompozisyonları …………….... 78<br />

Çizelge 2.39. İki Farklı Genotip ve Üç Farklı Kesim Ağırlığındaki Domuzların<br />

Deri Altı Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları ……………….. 80<br />

Çizelge 2.40 Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Sırt Yağının<br />

Yağ Asitleri Kompozisyonu …………………………………….. 81<br />

Çizelge 2.41. Domuzların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarının Yağ<br />

Asitleri Oranları …………………………………………………. 82<br />

XI


Çizelge 4.1. Kılların Makroskopik Özellikleri …………………………………. 89<br />

Çizelge 4.2. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Kıl Gerçek Uzunlukları.. 90<br />

Çizelge 4.3. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Ait Kıl Çapları ……… 92<br />

Çizelge 4.4. Araştırmada Karkas Özelliklerine İlişkin Saptanan Gözlemler ….. 96<br />

Çizelge 4.5 a.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri .. 97<br />

Çizelge 4.5 b.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri .. 98<br />

Çizelge 4.6. Türlere Ait Sırt Yağındaki Doymuş Yağ Asitleri ………………… 100<br />

Çizelge 4.7. Türlere Ait Sırt Yağındaki Doymamış Yağ Asitleri ……………… 108<br />

XII


ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA<br />

Şekil 2.1. Sığır Gövde Profili ………………………………………………… … 6<br />

Şekil 2.2. Dana Gövde Profili ………………………………………………….. 6<br />

Şekil 2.3. Sığır But Profili ……………………………………………………… 7<br />

Şekil 2.4. Dana But Profili …………………………………………………....... 7<br />

Şekil 2.5. Koyun Gövde Profili ………………………………………………… 12<br />

Şekil 2.6. Koyun Gövde Arka Görünümü ……………………………………… 12<br />

Şekil 2.7. Kıl Keçisinin Gövde Profili ………………………………………..... 20<br />

Şekil 2.8. Kıl Keçi Oğlağının Gövde Profili …………………………………… 20<br />

Şekil 2.9. Kıl Keçi But Profili ………………………………………………..... 21<br />

Şekil 2.10. Kıl Keçi Oğlağının But Profili …………………………………….. 21<br />

Şekil 2.11. Sığır Kabuk Yağı ………………………………………………….. 47<br />

Şekil 2.12. Dana Karkası Kabuk Yağı …………………………………………. 48<br />

Şekil 2.13. Koyun Karkası Kabuk Yağı ……………………………………….. 48<br />

Şekil 2.14. Kıl Keçisi Karkası Kabuk Yağı ……………………………………. 49<br />

Şekil 2.15. Kıl Folükülü ve Kılın Gelişimi …………………………………….. 51<br />

Şekil 2.16. Kemp Kıl ve Gerçek Kıl …………………………………………… 51<br />

Şekil 2.17. Kılın Yapısı ………………………………………………………… 52<br />

Şekil 2.18. Kesikli Medullalı Kıl ve Devamlı Medullalı Kıl …………………. 52<br />

Şekil 2.19. Devamlı Medulla …………………………………………………... 53<br />

Şekil 2.20. Kesikli Medulla ……………………………………………………. 53<br />

Şekil 2.21. Boncuklu Medulla ve Üç Medulla ………………………………… 53<br />

Şekil 2.22. Devamlı+Parçalı Çift Medulla ve Devamlı Çift Medulla …………. 53<br />

Şekil 2.23. Hakiki Yapağı ile Kaba Uzun Kılın Tabakaları …………………… 54<br />

Şekil 2.24. Değişik Tip Kıllarda Gözlemlenen Kütiküla Şekilleri …………….. 55<br />

Şekil 2.25. Kütiküla Hücrelerinin Yapısı ve Diziliş Şekilleri ………………….. 55<br />

Şekil 2.26. Taç Şekilli Kütiküla Hücresi ve Çok Kenerlı Taç Şekilli<br />

Kütiküla Hücresi ……………………………………………………. 55<br />

XIII


RESİMLER DİZİNİ SAYFA<br />

Resim 4.1. Türlere Ait Kılların Mikroskobik Görünümleri (40 X) ……………… 97<br />

Resim 4.2. Türlere Ait Hayvanların Karkas Resimleri …………………………... 99<br />

XIV


SİMGELER VE KISALTMALAR<br />

µ : Mikron<br />

cm : Santimetre<br />

kg : Kilogram<br />

% : Yüzde<br />

S.H. : Standart Hata<br />

SFA : Doymuş Yağ Asitleri<br />

MUFA : Toplam Tekli Doymamış Yağ Asitleri<br />

PUFA : Toplam Çoklu Doymamış Yağ Asitleri<br />

TUFA : Toplam Doymamış Yağ Asitleri<br />

P : S : Toplam Çoklu Doymamış Yağ Asitleri/Toplam Doymuş<br />

Yağ Asitleri<br />

K.E. : Kastre Edilmiş<br />

E : Erkek<br />

D : Dişi<br />

C4:0 : Bütirik asit<br />

C6:0 : Kaproik asit<br />

C8:0 : Kaprilik asit<br />

C10:0 : Kaprik asit<br />

C11:0 : Undekanoik asit<br />

C12:0 : Laurik asit<br />

C13:0 : Tridekanoik asit<br />

C14:0 : Miristik asit<br />

C14:0 : Miristeloik asit<br />

C15:0 : Pentadekanoik asit<br />

C15:1 : CİS-10 Pentadekanoik asit<br />

C16:0 : Palmitik asit<br />

C16:1 : Palmiteloik asit<br />

C17:0 : Heptadekanoik asit<br />

C17:1 : CİS-10 Heptadekanoik asit<br />

XV


C18:0 : Stearik asit<br />

C18:1 (trans 9) : Elaidik asit<br />

C18:1 (cis 9) : Oleik asit<br />

C18:2 (trans 9-12) : Linoleidik asit<br />

C18:2 (cis 9-12) : Linoleik asit<br />

C18:3 (cis 6-9-12) : Linolenik asit<br />

C18:3 (cis 9-12-15) : Alfa linolenik asit<br />

C18:4 : Oktadekatetraenoik asit<br />

C20:0 : Araşidik asit<br />

C20:1 : Eikosonoik asit<br />

C20:2 : Eikosadienoik asit<br />

C20:3(cis 11-14-17) : Eikosatrienoik asit<br />

C20:3(cis 8-11-14) : Eikosatrienoik asit<br />

C20:4 : Araşidonik asit<br />

C20:5 : Eikosapentaenoik asit<br />

C22:0 : Behenik asit<br />

C22:1 : Erusik asit<br />

C22:6 : Dokosahexaenoik asit<br />

C23:0 : Trikosanoik asit<br />

C24:4 : Lingoserik asit<br />

C24:1 : Nervonik asit<br />

XVI


EKLER SAYFA<br />

EK - 1<br />

Resim 1. Sığır Karkasları ………………………………………………………. 125<br />

Resim 2. Sığır Karkası …………………………………………………………. 126<br />

Resim 3. Sığır Karkasları ………………………………………………………. 127<br />

Resim 4. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 128<br />

Resim 5. Koyun Karkasları …………………………………………………….. 129<br />

Resim 6. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 130<br />

Resim 7. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 131<br />

Resim 8. Keçi Karkası ………………………………………………………….. 132<br />

Resim 9. Keçi Karkası ………………………………………………………….. 133<br />

Resim 10. Domuz Karkasları …………………………………………………… 134<br />

Resim 11. Domuz Karkasları …………………………………………………… 135<br />

Resim 12. Domuz Karkası ……………………………………………………… 136<br />

Resim 13. Domuz Karkası ……………………………………………………… 136<br />

Resim 14. At Karkası …………………………………………………………… 137<br />

Resim 15. At Karkasları ………………………………………………………… 138<br />

Resim 16. At Karkasları ………………………………………………………… 138<br />

Resim 17. At Karkası …………………………………………………………... 139<br />

Resim 18. At Karkası ………………………………………………………….. 140<br />

Resim 19. Eşek Kılları ………………………………………………………….. 141<br />

Resim 20. Eşek Kılları ………………………………………………………….. 142<br />

Resim 21. At Kılları …………………………………………………………… 143<br />

Resim 22. At Kılları ……………………………………………………………. 144<br />

Resim 23. Domuz Kılları ………………………………………………………. 145<br />

Resim 24. Sığır Kılı (Siyah) …………………………………………………… 146<br />

Resim 25. Sığır Kılı (Beyaz) …………………………………………………… 146<br />

Resim 25. Akkaraman Kılları …………………………………………………... 147<br />

Resim 26. Keçi Kılı (Siyah) …………………………………………………… 148<br />

Resim 27. Keçi Kılı (Beyaz) …………………………………………………… 148<br />

XVII


EK – 2<br />

Şekil 1. Sığır İskelet Sistemi …………………………………………………… 149<br />

Şekil 2. Koyun İskelet Sistemi …………………………………………………. 150<br />

Şekil 3. Keçi İskelet Sistemi …………………………………………………… 151<br />

Şekil 4. At İskelet Sistemi ……………………………………………………... 152<br />

Şekil 5. Domuz İskelet Sistemi ………………………………………………… 153<br />

Şekil 6. At Kaburgaları ………………………………………………………… 154<br />

Şekil 7. Sığır Kaburgaları ……………………………………………………… 154<br />

Şekil 8. Keçi Kaburgaları ……………………………………………………... 155<br />

Şekil 9. Domuz Kaburgaları …………………………………………………… 155<br />

Şekil 10. Koyun Kaburgaları …………………………………………………. 156<br />

Şekil 11. Sığır,at, domuz ve koyunun 7. cotae’si ……………………………... 156<br />

Şekil 12. At, sığır ve domuzun Antebrachium iskeleti ………………………... 157<br />

Şekil 13. Atın Sağ Humerusu (Lateral taraf ve biraz arkadan-önden görünüş) ... 158<br />

Şekil 14. Atın Scapulası;At Scapula’sının Cartilago scapulae ……………….. 159<br />

Şekil 15. Domuzun sol Scapula’sı (Lateral görünüş) …………………………. 160<br />

Şekil 16. Sığırın sol Scapula’sı (median görünüş) …………………………….. 161<br />

Şekil 17. Atın Sol Uyluk kemiğinin lateral yüzü …………………………….. 162<br />

Şekil 18. At, sığır, koyun ve domuzun 4. Vertabrae lumbalisi (sol görünüş) …. 163<br />

Şekil 19. At, sığır ve domuza ait 4. Vertebrae Thoracicas’i(soldan görünüş) …. 164<br />

Şekil 20. At, sığır ve domuzun sol humerus’u ………………………………... 165<br />

Şekil 21. Domuzun sol humerus’u (lateral görünüş) …………………………. 166<br />

Şekil 22. Keçi Sol Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (dıştan görünüş) …………….. 167<br />

Şekil 23. Keçi Sağ Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (içten görünüş) ……………... 168<br />

Şekil 24. Sığır Sağ Ön Bacak (içten görünüm) ………………………………… 169<br />

Şekil 25. Sığır Boyun Omurları ……………………………………………….. 170<br />

Şekil 26. At Boyun Omurları …………………………………………………. 171<br />

Şekil 27. Sığır Kalça Kemiği ………………………………………………….. 172<br />

Şekil 28. At Sırt ve Bel Omurları ……………………………………………… 173<br />

Şekil 29. At Omurları …………………………………………………………. 173<br />

XVIII


Şekil 30. Domuz Sırt ve Bel Omurları ………………………………………… 174<br />

Şekil 31. Domuz Omurları …………………………………………………….. 174<br />

Şekil 32. Domuz Boyun Omurları …………………………………………….. 175<br />

XIX


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

1.GİRİŞ<br />

İnsanın günlük vazgeçilmez ihtiyaçlarının başında sağlıklı, dengeli ve kaliteli<br />

beslenme gelir. Bu tip beslenmede etin önemli bir yeri vardır. Et, hayvansal gıdalar<br />

içerisinde üretiminin kolay olması, lezzeti, yüksek biyolojik değeri, doyuruculuğu,<br />

içerdiği B kompleks vitaminleri, çeşitli mineral maddeleri, esansiyel amino asitleri<br />

gibi besin öğelerini yeterli ve dengeli oranda barındırması nedeniyle insan<br />

beslenmesinde temel gıda maddesi olma özelliğini taşımaktadır. (Gökalp ve ark.,<br />

1994; İnal, 1992; Başkaya ve ark., 2004).<br />

Dünya nüfusu hızla artmasına rağmen özellikle ülkemizde sağlıklı bir şekilde<br />

yetiştirilen kesim hayvanlarının azalması hayvansal kökenli protein yetersizliğine<br />

neden olmaktadır. Buna bağlı olarak da et ve et ürünleri yüksek fiyatlarla<br />

satılmaktadır. Toplum içerisinde bireylerin gelir düzeylerindeki artış veya azalışlar<br />

ete olan talepte farklılıkların çıkmasına yol açabilmektedir. İnsanların gelir düzeyleri<br />

yükseldikçe, yüksek kaliteli etlere talep artmakta, gelir düzeyleri azaldıkça da, düşük<br />

kaliteli etlere yönelmektedirler (Göğüş,1985; Gürsoy, 1991).<br />

Ülkemizde gelir düzeyinin düşük olmasından dolayı kalitesi düşük ve ucuz<br />

etlere olan talep artmakta ve bu da sakıncalara neden olmaktadır. Bazı kişi veya<br />

kuruluşlar bu durumu fırsat bilerek daha fazla rant elde etmek amacıyla insan<br />

sağlığını, kültür, etik ve inanç değerlerini hiçe sayarak çok ucuza ve genellikle<br />

sağlıksız koşullarda ürettikleri toplumun tüketmediği hayvan etlerini ya doğrudan ya<br />

da et ürünlerine karıştırmak suretiyle dolaylı olarak satışa sunmaktadırlar.<br />

Kaçak kesimlerde elde edilen at ve eşek etlerinin halk kesimleri tarafından<br />

tüketilmesi sağlık açısından sakıncalı durumların ortaya çıkmasına neden<br />

olabilmektedir. Et tüketimi yoluyla Taenia solium, Taenia saginata, Trichinella<br />

spiralis ve sarkosporidi gibi parazitlerin insanlara geçmeleri söz konusu<br />

olabilmektedir (Arslan, 2002).<br />

Bu gibi et veya et ürünleri tüketime sunularak toplumun tüketmediği hayvan<br />

etleri kaliteli ve eti yaygın olarak tüketilen hayvan etleri adı altında satıldığında, din<br />

ve etik düşünceler esas alınmaksızın tüketiciler aldatılmaktadır. Bunun sonucunda<br />

bazı etler insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olmakta ve sağlık yönünden risk<br />

1


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

oluşturmaktadır. Toplum tarafından etleri tüketilmeyen hayvanlar kaçak, kontrolsüz<br />

ve hijyenik şartlara uymayan koşullarda kesildikleri için bu etlerle çeşitli hastalıklar<br />

yayılabilmekte ve kesimi yapan kişilerde türüne özgü hastalıklar görülebilmektedir<br />

(Arslan, 2002).<br />

Türk Gıda Mevzuatındaki kırmızı et ve et ürünleri üretim tesislerinin kuruluş,<br />

açılış, çalışma ve denetleme usul ve esaslarına dair yönetmeliğinin 12.maddesinde,<br />

mamul madde üretiminde ürünün bileşimine katılmasına izin verilenler haricinde<br />

herhangi bir maddenin ne amaçla olursa olsun kullanılmasının yasak olduğu<br />

belirtilmektedir (Anonim,1994).<br />

Her ne kadar at ve domuz etleri Gıda Kodeksi (Anonim, 2006) çerçevesinde<br />

diğer kasaplık hayvanlar içerisinde mütalaa ediliyor olsa da özel izin çerçevesinde<br />

çalışan kasap ve marketlerin dışında at, eşek ve domuz etleri satışı ve et mamülleri<br />

içinde kullanılması yasaktır. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde at ve domuz<br />

etleri ile ilgili konular henüz netlik kazanmamıştır.<br />

Et türlerinin ayırt edilmesinde pek çok laboratuvar muayene teknikleri<br />

mevcuttur. Bunlar arasında;<br />

Glikojen Miktarı Tayini: Etlerdeki glikojen miktarı esas alınarak türlerin<br />

ayırımı yapılabilmektedir. Yeni kesilmiş hayvanların karkaslarında glikojen miktarı<br />

yaklaşık 3 miligram/kg düzeyindedir. Ancak glikojenin rigor mortisin oluşumu<br />

sırasında laktik aside dönüşmesi, aynı tür hayvanlarda kesim öncesi uygulanan<br />

işlemlere bağlı olarak glikojen miktarının farklı bulunması ve çeşitli katkı<br />

maddeleri ilave edilmiş ürünlerde glikojen miktarının güç saptanması gibi olumsuz<br />

özelliklerinden dolayı kullanım alanı sınırlıdır.<br />

İmmunolojik Yöntemler: Anaflaxie Denemesi, Presipitasyon Yöntemi gibi<br />

yöntemlerdir ve laboratuvar şartlarında etin hangi hayvana ait olduğunun<br />

belirlenmesinde uygun yöntemlerdendir. Yöntemler taze etlere, dondurulmuş,<br />

kurutulmuş, dumanlanmış etlere de uygulanabilmektedir.<br />

Proteine Dayalı Yöntemler: Proteinler etin önemli yapı taşlarıdır. Kas dokusu<br />

kuru maddesinin % 80’ini proteinler oluşturmaktadır. Et proteini ‘myofibril’ ve<br />

‘sarkoplazmik proteinler’ ve “ stroma proteinleri “ olmak üzere üç gruba ayrılır.<br />

Myofibriller de aktin ve myosinden oluşmaktadır. Stroma proteinleri içinde bağ doku<br />

2


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

proteinleri olan kollagen, elastin, retukulin ve keratin bulunmaktadır. Bu yapılar<br />

türlere göre farklılıklar gösterebildiğinden türlerin ayırt edilmesinde<br />

kullanılabilmektedirler. Protein yapıları Elektroforez ve İzoelektrofokusing<br />

yöntemleri kullanılarak tespit edilmektedir.<br />

Elektroforez: Proteinlerin izoelektrik noktaları dışındaki pH’ larda sahip<br />

oldukları net elektrik yüklerinde ya da molekül ağırlıklarındaki farklılıklardan<br />

yararlanarak bir destek madde içerisinde uygulanan elektrik akımıyla farklı<br />

noktalarda toplanmaları işlemidir.Elektroforez, immunolojik yöntemlere göre daha<br />

net sonuç vermektedir ve İmmunolojik reaksiyonlarda görülen kross reaksiyonlar<br />

oluşmaz. Karıştırılmış ve parçalanmış et ürünlerinde, belirli derecelerde (100 °C’ de<br />

30 dk) ısıl işlem uygulanmış etlerin ayırt edilmesinde de kullanılabilmekte ve protein<br />

miktarları da nicel olarak saptanabilmektedir (Arslan,2002).<br />

İzoelektrofokising: Elektroforeze göre daha duyarlıdır ve bütün hayvan<br />

etlerinde, ısıtılmış, dondurulmuş etlerde, et karışımlarında ve ürünlerinde<br />

uygulanabilmektedir. pH’sı 2-11arasında değişebilen bir polyakrilamid jel içinde,<br />

proteinlerin elektrik akımıyla net yüklerinin sıfır olduğu izoelektrik noktalarına göç<br />

etmeleridir. Böylece izoelektrik noktaları farklı proteinler değişik yerlerde toplanarak<br />

birbirlerinden ayrılırlar.<br />

Genetik Olarak Türlerin Ayırt Edilmesi: Canlılar arasındaki genler pürin ve<br />

pürimidin bazlarının farklı dizilişinden dolayı türlere göre farklılıklar göstermektedir.<br />

Bunlar esas alınarak türlerin ayrımı yapılabilmektedir.Hibridizasyon tekniği ve<br />

Polimeraz Zincir Reaksiyonu Tekniği kullanılarak genetik olarak türlerin ayrımı<br />

yapılmaktadır.<br />

Hibridizasyon teknikleri doku, organ, hücre kültürü, ekstret ve sekrete ait<br />

DNA’ lardaki spesifik genlerin işaretli prob’ larla (bilinen gen parçası) ortaya<br />

konulması ve sayısal olarak çoğaltılması esasına dayanmaktadır. Southern Blot<br />

Hibridizasyon, Nothern Blot Hibridizasyon, Dot Blot Hibridizasyon , İn Situ<br />

Hibridizasyon gibi kendi arasında farklı yöntemleri mevcuttur.<br />

Polimeraz Zincir Reaksiyonu: DNA dizisi arasındaki gen segmentlerini<br />

çoğaltılması için kullanılan, kısa bir sürede tamamlanan nükleik asit teknolojisi<br />

3


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

yöntemidir. PCR, DNA’nın iki zincirinin 94 0 -98 0 C’lik sıcaklık ile ayrılması, daha<br />

sonra sentetik oligonükleotidlerin 37 0 -65 0 C’de hedef DNA’ya bağlanması, sonra<br />

72 0 C’de zincirin uzaması ve bu siklusun belirli sayıda tekrarlanması esasına<br />

dayanmaktadır. En önemli özelliği de özel bir DNA dizisini seçip çoğaltarak<br />

istenmeyen dizilerin ortaya çıkmasını önlenebilmesidir. Bu özellik dizinin<br />

tanınmasını kolaylaştırdığı gibi ayrıca DNA’ nın analiz edilmesini de sağlar. PCR’ın<br />

en önemli özelliklerinden biri de, çok az miktarda DNA ile çalışılmasına olanak<br />

sağlamasıdır..<br />

Bu yöntemlerin tümünde laboratuvar koşulları gerekli olduğundan tüketicinin<br />

aldığı ürünü hemen tanıyabilmesi mümkün değildir.Bundan dolayı kullanılabilirlik<br />

açısından pratik değillerdir.Ayrıca maliyet açısından da yüksek maliyeti olan<br />

yöntemlerdir.<br />

Et kontrolleri insan sağlığını korumak amacıyla yapılması gereken zorunlu ve<br />

kaçınılmaz bir gereksinimdir. Tüm bu yöntemler insanların daha güvenli ve temiz et<br />

tüketmelerinin sağlanması amacıyla yapılmaktadır. İnsanların ekonomik olarak alım<br />

gücü arttırıldığı zaman ucuz etlere onan talebi azalacağından bu tür etlerin satışı da<br />

azalacaktır. Ayrıca etlerin denetlenmesi ile ilgili birimlerin gerekli sıklıkla ve<br />

kararlılıkla bu tur üretim yapan yerleri denetlemesiyle böyle hileli satışların önüne<br />

maksimum düzeyde geçilecektir.<br />

Ülkemizde çok miktarda farklı hayvan etlerinin kaçak olarak insan<br />

beslenmesinde kullanıldığı güncel basında izlenmektedir. Farklı hayvan türlerine ait<br />

etlerin ayrımının yapılması çok büyük önem arz etmektedir.<br />

Bu çalışmada türlere ait farklılıkları ortaya koyarak insanların et alırken daha<br />

bilinçli bir şekilde davranmalarının sağlanması amaçlanmıştır. Farklı türlere ait<br />

etlerin ayırt edilmesinde kullanılan yöntemlerin basit, ucuz, güvenilir ve hızlı<br />

biçimde yapılmasının zorunluluk haline gelmesi tüketici açısından kolaylıklar<br />

getirmiştir. Bu çalışmada türler arasındaki farklılıkları ortaya koyabilmek amacıyla<br />

her türe özgü olarak karkasların anatomik yapısı, kıllarının morfolojisi ve derialtı<br />

yağ asitleri değerleri belirlenecektir.<br />

4


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR<br />

2.1. Karkas Yapısı<br />

Anatomik özelliklere göre tanımada kemik yapısı, genel vücut yapısı, kuyruk<br />

yapısı, kas yapısı ve organlardaki farklılıklar esas alınarak türlerin ayrımı<br />

yapılabilmektedir. Et ve yağın rengi, yağ dağılımı, tekstür gibi duyusal özellikler<br />

önemli kalite kriterlerindendir. Türlere ait bu özelliklerin ayrıntılı olarak bilinmesi<br />

tür ayrımının yapılmasında kullanılabilmektedir. Ancak bu yöntemlerle türler<br />

arasındaki farklılıkları ortaya koymak için, karkas yapısı, et özellikleri, yağ<br />

özellikleri ve kemik özellikleriyle ilgili konularda geniş bilgi sahibi olmayı<br />

gerektirmektedir (Arslan, 2002).<br />

2.1.1. Sığır ve Dana Karkası<br />

Karkas, gövdeden baş, ayaklar, deri, göğüs ve böbrekler dahil karın<br />

boşluğundaki organlar çıkarıldıktan sonra geriye kalan kısma denir (Alphan, 1999).<br />

Sığır karkaslarının sınıflandırılmasında göz önünde tutulan kalite kriterlerinin<br />

başında yaş, kas gelişimi, yağ dağılımı ve kalınlığı gibi faktörler gelmektedir<br />

(Arpacık, 1995).<br />

İnek karkasını boğa karkası ile kıyaslandığında daha narin ve az simetrik bir<br />

yapıda olduğu görülmektedir. Boyun yapısı uzun ve ince, gögüs boşluğu geniş, sırtı<br />

kavisli ve kalçası da çıkıntılıdır. Pelvis boşluğu geniştir. Meme dokusu karkastan<br />

alındığından meme dokusunun bulunduğu bölgede üçgen şeklinde pütürlü bir boşluk<br />

oluşmuştur (Anonim, 2006).<br />

Sığır karkası diğer türler içerisinde en çok at, eşek ve domuz karkasları ile<br />

karıştırılır. Ancak sığır karkası özellikle de yetişkin ve besili olan sığırların karkasları<br />

eşek ve domuz karkaslarından ayırt edilebilecek düzeyde daha cüsselidir. Ayrıca<br />

domuz ve eşek karkasının derialtı yağ tabakası oldukça kalın bir şekilde karkasın<br />

dışını sarmıştır. At karkası da sığır karkasına göre oldukça oval bir yapıdadır ve at<br />

karkası sığır karkasından daha uzundur.<br />

5


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

a -Yumuşak b – Belirgin c – Keskin<br />

Şekil 2.1. Sığır Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />

a -Yumuşak b – Belirgin c – Keskin<br />

Şekil 2.2. Dana Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />

6


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.3. Sığır But Profili (Anonim, 1986).<br />

Şekil 2.4. Dana But Profili (Anonim, 1986)<br />

Anonim (1986)’da sığır gövde etlerinin sınıflarına göre olması gereken en az<br />

ağırlıkları aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirilmiştir<br />

Çizelge 2.1. Sığır Gövde Etlerinin Karkas Sınıflarına Göre Ağırlıkları<br />

(Anonim, 1986).<br />

Sınıf Bütünlük<br />

Tosun<br />

Ağırlıklar (kg en az )<br />

Düve Boğa İnek Öküz<br />

Bütün Gövde 140 120 - - -<br />

Ekstra<br />

Yarım Gövde<br />

Çeyrek Arka<br />

70<br />

38<br />

60<br />

33<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

Çeyrek Ön 32 27 - - -<br />

Bütün Gövde 120 110 180 150 160<br />

1. Sınıf<br />

Yarım Gövde<br />

Çeyrek Arka<br />

60<br />

33<br />

55<br />

30<br />

90<br />

46<br />

75<br />

40<br />

80<br />

43<br />

Çeyrek Ön 27 25 44 35 37<br />

Bütün Gövde 100 100 160 136 146<br />

2. Sınıf<br />

Yarım Gövde<br />

Çeyrek Arka<br />

50<br />

27<br />

50<br />

27<br />

80<br />

43<br />

68<br />

36<br />

73<br />

38<br />

Çeyrek Ön 23 23 37 32 35<br />

7


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kızıl (1998) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı sığır ırklarının<br />

karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.2a. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri (Kızıl, 1988).<br />

Sığır Irkları<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

8<br />

Referanslar<br />

Çek Siyah Alaca 269.2 Zemanek ve ark., 1972<br />

Çek Saf Alaca 296.4 Majzlik ve ark., 1992<br />

Yugoslav Alaca 255.1 Miloseviç ve ark., 1992<br />

Holstein 260.9 Miloseviç ve ark., 1992<br />

Alman Kırmızı Alaca 300 (485 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />

Alman Kırmızı Alaca 360 (600 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />

Alman Kırmızı Alaca 390 (950 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />

Polonya Boğa 268.2 Wajda ve Znaniecka, 1978<br />

Friesian 222.5 Lazareviç, 1985<br />

Polonya Friesian (Tosun) 264.8 (20ay) Grodzki ve ark., 1988a<br />

Polonya Friesian (Tosun) 248.9 (16 ay) Grodzki ve ark., 1988b<br />

Holstein (Tosun) 266.7 Forrest, 1980<br />

Çek Alaca 338.7 (499 gün) Golda ve ark., 1990<br />

Simental 286.20 Kaufman ve Chavaz, 1989<br />

Bulgar 270.8 Zakhariev, 1985<br />

Simental Boğa 360.2 Temison, 1989<br />

Simental Kastre Edilmiş<br />

Tosun<br />

339.7 Temison, 1989<br />

Simental Genç Sığır 253.4 Milanoviç ve ark., 1993<br />

Romanya Simental 233 Raicu, 1977<br />

Romanya Esmer 218 Raicu, 1977<br />

Romanya Simental 246.8 Alexoiu, 1977<br />

Romanya Esmer 235.1 Alexoiu, 1977


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.2b. Farklı Sığır Irklarına Ait Sıcak Karkas Değerleri (Kızıl, 1988).<br />

Genotip<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

9<br />

Referans<br />

Esmer 166.5 Alphan, 1972<br />

Holstein 155.8 Alphan, 1972<br />

Simental (Erkek Dana) 158.5 Alphan, 1972<br />

Esmer (Dana) 220.7 (kes. ağ. 400) Kanev ve ark., 1972<br />

Esmer (Dana) 225.0(kes. ağ. 450) Kanev ve ark., 1972<br />

Esmer (Dana) 291.0(kes. ağ. 500) Kanev ve ark., 1972<br />

Esmer (Dana) 311.5(kes. ağ. 550) Kanev ve ark., 1972<br />

Alman Esmer 338 Agustini ve ark., 1992b<br />

Alman Simental Melezi 362 Agustini ve ark., 1992b<br />

Esmer 238 Arpacık ve ark., 1994<br />

Boğa 368.12 Moser ve ark., 1992<br />

Tosun 341.22 Moser ve ark., 1992<br />

Holstein 235 Alphan ve ark., 1989<br />

GAK (Tosun) 247 Alphan ve ark., 1989<br />

GAK 210 Alphan ve Sezgi, 1975<br />

Holstein 191 Alphan ve Sezgi, 1975<br />

DAK Tosun 152.5 Ulutaş ve ark., 1994<br />

DAK 1.5-2 Yaşlı Tosun 157.6 Arpacık ve ark., 1976<br />

Montafon x DAK Melezi 121 Arpacık ve ark., 1976<br />

DAK Erkek Sığır, (2-2.5 Yaş) 150.3 (kes. ağ. 248.2) Çolpan, 1977<br />

DAK Erkek Sığır, (2-2.5 Yaş) 153.5 (kes. ağ. 264.6) Çolpan, 1977<br />

DAK 188.46 Eker ve ark., 1982


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yaylak ve ark. (2003) çalışmalarında sığırlarda yıl ve mevsimlere göre sıcak<br />

karkas ağırlıklarına ait ortalama değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.3. Sığırlarda Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına Ait<br />

Ortalama Değerler (Yaylak ve ark., 2003).<br />

Yıl / Çağ Buzağı Dana Düve İnek<br />

1999 41.27±2.22 269.79±1.31 169.91±2.02 215.75±1.67<br />

2000 40.83±1.52 260.01±1.18 167.30±2.27 202.46±1.62<br />

Sonbahar 42.83±1.51 262.93±1.51 170.27±3.04 202.09±2.24<br />

Kış 39.83±4.74 267.61±1.59 173.14±3.06 209.82±2.62<br />

İlkbahar 38.71±2.74 263.46±2.31 170.21±3.40 217.65±2.63<br />

Yaz 41.25±2.58 264.40±1.59 163.53±2.70 209.50±2.02<br />

Ulusan ve ark., (1996) çalışmalarında Kars Et ve Balık Kurumu<br />

Kombinası’nda kesilen sığırlada karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.4. Kars Et ve Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda Karkas<br />

Değerleri (Ulusan ve ark., 1996).<br />

Genotip<br />

Esmer Irk<br />

Simental<br />

Cinsiyet ve<br />

Yaş<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı<br />

10<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı<br />

Karkas<br />

Uzunluğu<br />

2 Yaşlı Erkek 177.0±4.04 177.0±3.89 116.0±0.87<br />

3 Yaşlı Erkek 240.0±3.51 231.0±3.13 121.0±0.49<br />

5 Yaşlı Öküz 339.0±8.50 327.0±7.80 121.0±3.70<br />

5 Yaşlı İnek 167.0±10.0 161.0±9.80 118.0±1.33<br />

3 Yaşlı Erkek 355.0±22.50 343.0±32.0 123.0±5.50


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yerli ve kültür melezi sığır ırklarına ait ortalama karkas değerleri aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirilmişdir (Anonim, 2000).<br />

Çizelge 2.5. Yerli ve Kültür Melezi Sığır Irklarına Ait Ortalama Karkas Değerleri<br />

(Anonim, 2000).<br />

Sığır Genotipleri Ortalama Karkas Ağırlıkları (kg)<br />

Yerli Kara 164<br />

Boz Irk 193.5<br />

Güney Anadolu Kırmızısı 157.6<br />

Doğu Anadolu Kırmızısı 182.7<br />

Montafon Melezi 215.3<br />

Holstein Melezi 243.4<br />

2.1.2. Koyun ve Kuzu Karkası<br />

Koyun kesilip yüzüldükten sonra, baş ve ayakları, iç organları, böbrekleri,<br />

üreme organları, idrar kesesi ve bunların bağları, yemek borusu, böbrek yağları,<br />

pelvis boşluğu yağları, salkım ve fıtık yağları alınmış, yağlı kuyruklularda kuyruğu<br />

alınmış bütün haldeki gövdesine karkas denir (Anonim, 1988). Koyun karkası<br />

silindirik veya yuvarlak şekildedir. Koyunlarda deri altında oldukça yoğun miktarda<br />

yağ tabakası bulunmaktadır. Bu yağ tabakası özellikle bel ve kuyruk bölgesinde<br />

yoğunlaşmıştır (Anonim,2006).<br />

11


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.5. Koyun Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />

Şekil 2.6. Koyun Gövde Arka Görünümü (Anonim, 1986)<br />

12


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.6. Farklı Koyun Çağlara Ait Karkasların Özellikler (Anonim, 1996).<br />

Karkas Tipi Sınıf Etlilik Ağırlık<br />

Toklu<br />

Şişek<br />

Öveç<br />

Marya<br />

Koç<br />

Süt<br />

Kuzusu<br />

Ot<br />

Kuzusu<br />

Ekstra Tam etli 12 - 18 kg arası<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 16 - 22 kg arası<br />

2.Sınıf Orta etli En az 14 kg<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli 18-24 kg arası<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 20kg'dan fazla<br />

2.Sınıf Orta etli 20kg'dan az<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli 20-26 kg arası<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 20 kg üzeri<br />

2.Sınıf Orta etli 22 kg'dan az<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 18-22 kg arası<br />

2.Sınıf Etli 18 kg'dan az<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli 22-28 kg arası<br />

2.Sınıf Etli 26 kg'dan fazla<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 10 kg<br />

1.Sınıf Tam etli En az 12 kg<br />

2.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 15 kg<br />

1.Sınıf Tam etli En az 18 kg<br />

2.Sınıf Etli-Orta etli En az 12 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

13


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yaylak ve ark. (2003) çalışmalarında koyun ve keçilerde yıl ve mevsime<br />

göre sıcak karkas ağırlıklarına ait ortalama değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.7. Koyun ve Keçilerde Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına<br />

Ait Ortalama Değerler (Yaylak ve ark., 2003).<br />

Kuzu Toklu+Koyun Oğlak Çebiç+Keçi<br />

1999 41.27±2.22 269.79±1.31 169.91±2.02 215.75±1.67<br />

2000 40.83±1.52 260.01±1.18 167.30±2.27 202.46±1.62<br />

Sonbahar 42.83±1.51 262.93±1.51 170.27±3.04 202.09±2.24<br />

Kış 39.83±4.74 267.61±1.59 173.14±3.06 209.82±2.62<br />

İlkbahar 38.71±2.74 263.46±2.31 170.21±3.40 217.65±2.63<br />

Yaz 41.25±2.58 264.40±1.59 163.53±2.70 209.50±2.02<br />

Anonim (2003)’e göre Özbey ve ark., yaptıkları çalışmalarında Morkaraman,<br />

Sakız x Morkaraman melezleri ve Kıvırcık x Morkaraman (F1) melezlerine ait karkas<br />

değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.8. Morkaraman, Sakız x Morkaraman Melezleri ve Kıvırcık x Morkaraman<br />

(F1) Melezlerine Ait Karkas Değerleri (Anonim, 2003).<br />

Genotip<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı (kg)<br />

14<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı (kg)<br />

Beden<br />

Uzunluğu (cm)<br />

Morkaraman 23.18±0.48 23.05±0.49 58.70±0.80<br />

SakızxMorkaraman(F1) 22.01±1.23 22.31±1.39 63.30±0.86<br />

KıvırcıkxMorkaraman(F1) 22.57±0.72 22.48±0.72 59.40±1.41


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kirazlar (1993) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait değişik ırklardaki<br />

koyun ve kuzulara ait karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.9. Değişik Genotipteki Koyun ve Kuzulara Ait Karkas Parametreleri<br />

(Kirazlar, 1993).<br />

Genotipler<br />

Sıcak<br />

karkas<br />

ağ.(kg)<br />

15<br />

Soğuk<br />

karkas<br />

ağ. (kg)<br />

Karkas<br />

uzun.<br />

(cm)<br />

Referanslar<br />

1.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 13.8 - - Akı, 1977<br />

2.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 15.1 - - Akı, 1977<br />

3.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 16.1 - - Akı, 1977<br />

1.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 22.3 - - Akı, 1977<br />

2.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 24.1 - - Akı, 1977<br />

3.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 25.8 - - Akı, 1977<br />

İvesi erkek kuzu - 18.7 - Güney ve Biçer, 1986<br />

Ile de France x İvesi (F1) kuzu - 19.9 - Güney ve Biçer, 1986<br />

Sakız x İvesi (G1) erkek kuzu - 19.8 - Güney ve Biçer, 1986<br />

Doğu Friz x İvesi (G1) erkek kuzu 18.1 18.9 - Güney ve ark., 1987<br />

Saf ivesi erkek kuzu 19.8 20.7 - Güney ve ark., 1987<br />

Acıpayam erkek kuzuları 18.39 17.84 - Karaca, 1987<br />

Ile de France x İvesi - - 68.3 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />

Sakız x İvesi - - 65.0 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />

İvesi - - 62.3 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />

Dağlıç (kuzu) 16.51 - - Çapçı, 1987<br />

Oxford 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Texel 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

TexelxOxford 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Charollais 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Charmoise 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Meatline melezleri 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Akkaraman, 40 günlük 16.2 16.9 - Eliçin ve ark., 1989<br />

Akkaraman, 60 günlük 18.7 19.2 - Eliçin ve ark., 1989<br />

Ile de France x Akkaraman,40 gün 19.8 20.5 - Eliçin ve ark., 1989<br />

Ile de France x Akkaraman, 60 gün 22.2 22.7 - Eliçin ve ark., 1989<br />

B. Leicester x Akkaraman, 40gün 19.8 20.4 - Eliçin ve ark., 1989<br />

B. Leicester x Akkaraman, 60 gün 21.4 22.0 - Eliçin ve ark., 1989


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kirazlar aynı çalışmasında 30 ve 40 kg’lık canlı ağırlıktaki Kıvırcık,<br />

Türkgeldi ve Tahirova koyunlarındaki karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.10. Kıvırcık, Türkgeldi ve Tahirova Koyunlarındaki Karkas Değerleri<br />

(Kirazlar, 1993).<br />

Genotip / Canlı<br />

Ağırlık Sınırları<br />

Sıcak karkas<br />

ağırlığı, (kg)<br />

Soğuk karkas<br />

ağırlığı, (kg)<br />

Karkas<br />

uzunluğu, (cm)<br />

Kıvırcık Türkgeldi Tahirova<br />

30 kg 40 kg 30 kg 40 kg 30 kg 40 kg<br />

14.7±0.48 21.4±0.48 15.0±0.45 20.9±0.48 15.2±0.48 20.7±0.45<br />

14.4±0.48 20.9±0.48 14.7±0.45 20.5±0.48 14.8±0.48 20.1±0.45<br />

44.3±0.44 47.0±0.43 44.3±0.44 49.1±0.45 45.0±0.48 50.6±0.47<br />

Vanlı ve ark., (1984) Merinos x Morkaraman melezlemesinin kuzu besisi ve<br />

karkas özellikleri bakımından değerlendirilmesi amacıyla yaptıkları çalışmalarında<br />

Morkaramanlara ait karkas ağırlıklarını 20.7 kg, Merinos koyunlarına ait ortalama<br />

karkas ağırlıklarını da 19.6 kg olarak bildirmişlerdir.<br />

16


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Özcan (2004) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı koyun ırklarına ait<br />

karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.11. Farklı Koyun Irk ve Genotiplerine Ait Sıcak ve Soğuk Karkas<br />

Değerleri (Özcan, 2004).<br />

Genotipler<br />

Sıcak<br />

karkas<br />

ağırlığı, kg<br />

17<br />

Soğuk<br />

karkas<br />

ağırlığı,<br />

kg<br />

Referanslar<br />

Karacabey Merinosu 12.60 12.14 Akçapınar, 1974<br />

Konya Merinosu 12.85 12.51 Akçapınar, 1974<br />

Karacabey Merinosu, (kuzu) (SBU) 21.7 21.3 Akgündüz, 1993<br />

Karacabey Merinosu, kuzu (ayçiçeği) 21.5 21.13 Akgündüz, 1993<br />

Karacabey Merinosu, (kuzu) (CSM) 20.4 20.1 Akgündüz, 1993<br />

Merinos (kuzu, c.a. 35.77kg) 16.54 -<br />

Merinos (kuzu, c.a. 40.00kg) 16.12 -<br />

Merinos (kuzu, c.a. 44.62kg) 22.00 -<br />

Tekin ve<br />

Akçapınar, 1993<br />

Tekin ve<br />

Akçapınar, 1993<br />

Tekin ve<br />

Akçapınar, 1993<br />

Karacabey Merinosu 19.5 19.3 Akgündüz, 1978<br />

Tahirova Erkek Kuzuları (c.a. 30 kg) 15.2 14.8 Sönmez, 1976<br />

Tahirova Erkek Kuzuları (c.a. 40 kg) 20.7 20.1 Sönmez, 1976<br />

Türkgeldi Erkek Kuzuları (c.a. 30 kg) 15.0 14.7 Kirazlar, 1993<br />

Türkgeldi Erkek Kuzuları (c.a. 40 kg) 20.9 20.5 Kirazlar, 1993<br />

Dağlıç x Rambouilet Melezleri (Dağlıç) 10.7 10.4 Demir, 1989<br />

Dağlıç x Rambouilet Melezleri (F1) 11.7 11.4 Demir, 1989<br />

Dağlıç x Rambouilet Melezleri (RB1) 12.6 12.3 Demir, 1989<br />

Ramliç (kuzu) 16.3 15.8 Demir, 1989


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Doğaroğlu (2001) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı genotipdeki<br />

İvesi koyunlarına ait karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.12. Farklı Genotipdeki İvesi ve İvesi Melezlerine Ait Kesim Ağırlıkları ve<br />

Soğuk Karkas Değerleri (Doğaroğlu, 2001).<br />

Genotipler<br />

Kesim<br />

Ağırlığı, kg<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

18<br />

Referansler<br />

İvesi,erkek kuzu 47.3 21.91 Gürsoy, 1993<br />

İvesi 51.2 24.9 Güney ve Özcan, 1982<br />

Sakızxİvesi 52.5 24.9 Güney ve Özcan, 1982<br />

İvesi 49.9 18.1 Güney ve Özcan, 1983<br />

Sakızxİvesi 41.3 19.6 Güney ve Özcan, 1983<br />

Rambouiletxİvesi 41.7 20.0 Güney ve Özcan, 1983<br />

İvesi 41.3 18.7 Güney ve Biçer, 1986<br />

İvesi 41.7 19.8 Güney ve ark., 1987<br />

İvesi 39.7 18.4 Biçer, 1988<br />

İvesi 41.3 18.2 Biçer, 1988<br />

İvesi 42.1 20.2 Biçer, 1988<br />

İvesi (yetiştirici) 46.5 21.6 Gürsoy ve ark., 1993<br />

İvesi (Ceylanpınar elit) 47.1 21.3 Gürsoy ve ark., 1993<br />

İvesi (Ceylanpınar<br />

üretim)<br />

47.3 21.9 Gürsoy ve ark., 1993<br />

İvesi 40.6a 21.3a Özcan ve ark., 1991 a,b<br />

Sakızxİvesi 39.8b 19.5b Özcan ve ark., 1991 a,b<br />

İvesi 40.1 19.5 Özcan ve ark., 1992 a,b<br />

Sakızxİvesi 39.5 19.5 Özcan ve ark., 1992 a,b<br />

2.1.3. Keçi Karkası<br />

Keçi karkası, yaş ve cinsine göre çebiç , seis, gezdan, ere, kısır, teke olarak<br />

adlandırılan keçilerin baş ve ayakları ayrılmış, iç organları, böbrekleri, üreme<br />

organları , idrar kesesi ve bunların bağları, yemek borusu, böbrek yağları, salkım<br />

yağları ve pevlis boşluğu yağları alınmış bütün haldeki gövdelerdir (Anonim, 1988).<br />

Keçi gövdesi yanlardan basık bir şekilde olduğu için koyun gövdesine göre daha oval<br />

görünümlüdür.


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.13. Farklı Sınıflardaki Keçi Karkaslarında Canlı Ağırlıklara Göre Etlilik<br />

Durumu (Anonim, 1986).<br />

Karkas<br />

Tipi<br />

Çebiç<br />

Seis<br />

Gezdan<br />

Erkeç<br />

Kısır<br />

Sınıf Karkas Eti Ağırlık<br />

Ekstra Tam etli En az 10 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 9 kg<br />

2.Sınıf Etli-orta etli En az 8 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 16 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 13 kg<br />

2.Sınıf Etli-orta etli 13 kg. altında<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Etli En az 15 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 12 kg<br />

2.Sınıf Etli-orta etli 12 kg. altında<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 22 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 13 kg<br />

2. Sınıf Etli-orta etli 13 kg. altında<br />

3. Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli En az 20kg<br />

2.Sınıf Tam etli-etli-Orta etli 20 kg. altında<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli En az 19kg<br />

2.Sınıf Tam etli-etli-orta etli En az 16 kg<br />

Anaç 3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Teke<br />

Oğlak<br />

1.Sınıf Tam etli En az 26 kg<br />

2.Sınıf Etli En az 22 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 8 kg<br />

1.Sınıf Tam-orta etli En az 7 kg<br />

2.Sınıf Orta etli En az 6 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

19


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

a - Yumuşak b – Belirgin c - Keskin<br />

Şekil 2.7. Kıl Keçisinin Gövde Profili (Anonim 1986).<br />

Şekil 2.8. Kıl Keçi Oğlağının Gövde Profili (Anonim 1986).<br />

20


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.9. Kıl Keçi But Profili (Anonim 1986).<br />

Şekil 2.10. Kıl Keçi Oğlağı But Profili (Anonim 1986).<br />

Kor (1991) tarafından yapılan çalışmada çalışmasında Damascus x Kıl (F1)<br />

melezi erkek oğlaklarda karkas ağırlıkları aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.14. Damascus x Kıl (F1) Melezi Erkek Oğlaklarda Karkas Ağırlıkları<br />

(Kor,1991).<br />

Genotip Doğum Tipi<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

Damascus x Kıl (F1)<br />

Tek Oğlak<br />

İkiz Oğlak<br />

13.2±0.48<br />

13.7±0.91<br />

12.8±0.55<br />

13.3±0.90<br />

Damascus x Kıl (F1)<br />

Tek Oğlak<br />

13.2±0.48<br />

(besiye alınmış)<br />

Tek Oğlak<br />

12.2±0.25<br />

(besiye alınmamış)<br />

12.8±0.55<br />

11.6±0.30<br />

Kor (1991) diğer araştırmacılara atfen farklı keçi ırklarının soğuk ve sıcak<br />

karkas ağırlıklarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

21


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.15. Farklı Keçi Genotiplerinin Sıcak Karkas Ağırlıkları (Kor, 1991).<br />

Keçi Genotipleri Cinsiyet Yaş Sıcak karkas (kg) Referanslar<br />

Boer E


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şentut (2005) çalışmasında bazı araştırmacılara ait çeşitli keçi ırklarının<br />

soğuk ve sıcak karkas ağırlıkları ile karkas uzunluklarını aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.16. Farklı Keçi Genotiplerinin Soğuk ve Sıcak Karkas Ağırlıkları ile<br />

Karkas Uzunlukları (Şentut, 2005).<br />

Genotipler<br />

Sıcak<br />

Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

Soğuk<br />

Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

23<br />

Karkas<br />

Uzunluğu,<br />

cm<br />

Referanslar<br />

Kıl x Saanen 11.8 11.2±0.6 67.3±1.4 Güney, 1984<br />

Saanen x Kilis 11.5 11.0±0.5 69.3±0.5 Güney, 1984<br />

Akkeçi x Kilis 15.6 15.2±0.4 67.4±0.5 Kutlu, 1990<br />

Saanen x Kilis 16.1 15.8±1.0 67.1±1.1 Kutlu, 1990<br />

Alman Alaca x Kıl<br />

Melezi<br />

Saf Kıl Oğlakları<br />

Alman Alaca G1 Erkek<br />

Oğlak<br />

Alman Alaca x G1 Erkek<br />

Oğlak<br />

Ankara Keçisi Oğlağı<br />

13.3±0.36 12.6±0.38 68.8±0.75<br />

15.1±0.65 14.6±0.69 70.4±1.03<br />

15.8±0.31 14.5±0.40 60.1±0.23<br />

Çayan ve<br />

Güney, 1988<br />

Çayan ve<br />

Güney, 1988<br />

Güney ve ark.,<br />

1990<br />

15.4±0.51 14.6±0.51 57.3±0.63 Koçak, 1995<br />

10.2±0.39 9.9±0.39 52.0±0.59<br />

Daşkıran ve<br />

Ertuğrul, 1994<br />

Ankara Keçisi Oğlağı 9.7±0.57 9.4±0.55 56.0±1.14 Çoban, 2002<br />

Ankara Keçisi Çebiçi 15.5±1.44 15.2±1.40 63.0±1.61 Çoban,2002)<br />

Ankara x Kıl G1 Erkek<br />

Oğlak<br />

14.1±0.33 - -<br />

Koyuncu ve<br />

Tuncel, 1996<br />

Ankara Keçisi (Entansif<br />

Besleme)<br />

11.4±0.45 11.2±0.45 -<br />

Koyuncu ve<br />

ark., 1996<br />

Ankara Keçisi (Merada<br />

Besleme)<br />

5.7±0.23 5.7±0.23 -<br />

Koyuncu ve<br />

ark., 1996<br />

Kıl Keçisi (Entansif<br />

Besleme)<br />

16.3±0.84 15.9±0.81 59.9 Aydın, 1999<br />

Kıl Keçisi (Merada<br />

9.2±0.34<br />

Besleme)<br />

8.9±0.34 28 Aydın, 1999<br />

Akkeçi Oğlağı 12.8±1.14 12.5±1.12 59.8±0.97 Kor, 1997<br />

Kıl Keçisi Oğlağı 12.0±0.58 11.6±0.56 59.8±0.66 Kor, 1997<br />

Ankara Keçisi Oğlağı 9.8±0.29 9.6±0.32 54.6±0.87 Kor, 1997


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şentut (2005) çalışmasında Hatay İli Yayladağı İlçesi’nde besiyi tamamlamış<br />

erkek oğlaklarda sıcak karkas ağırlığını 19.7 kg, yarı entansif grupta 16.3 kg, soğuk<br />

karkas ağırlıklarını entansif grupta 19.3 kg, yarı entansif grupta 15.4 kg olarak<br />

bildirmiştir. Karkas uzunluklarını da entansif grupta 71.1 cm, yarı entansif grurpa ise<br />

68.5 cm olarak bildirmiştir.<br />

2.1.4. At Karkası<br />

At karkası sığır karkasıyla karşılaştırıldığında kaburgalarının daha oval<br />

olmasından dolayı yuvarlak bir görünüme sahiptir. Sığır karkasından daha ince ve<br />

uzun bir yapısı vardır. Eşek karkasından ise daha büyük bir yapısı olduğundan ayırt<br />

edilebilir. Yine koyun, keçi ve domuz karkaslarından ebat olarak çok daha büyük<br />

olduğundan bu türlerden rahatlıkla ayırt edilebilirler.<br />

Znamirowska (2005) Polonya’da at karkası üzerine yaptığı çalışmada ata ait<br />

karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.17. Ata Karkasına Ait Değerler (Znamirowska, 2005).<br />

Sıcak karkas ağırlığı, (kg) 282.6<br />

Karkas Uzunluğu, (cm) 142.5<br />

Karkas Genişliği, (cm) 1.9<br />

Göz Kası Alanı, (cm 2 ) 111<br />

Kas Oranı, (%) 68.5<br />

Yağ Oranı, (%) 7.9<br />

Kemik Oranı, (%) 22.8<br />

24


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.1.5. Domuz Karkası<br />

Domuz karkası genellikle derisi yüzülmeden tıraşlanarak elde edilir. Ayrıca<br />

baş karkastan ayrılmaz ve karkas parçasını oluşturur. Baş çoğunlukla salam ve sosis<br />

yapımında kullanılır. Domuz karkasının karkas randımanının yüksek olmasının ana<br />

nedeni derinin yüzülmemesi olup tavuk karkası ile benzer biçimde %70-75 arasında<br />

bir değer alır (Gürsoy, 1991).<br />

Çizelge 2.18. Domuza Ait Canlı Ağırlıklar.<br />

Hayvanın Durumu Yaş (Hafta) Canlı Ağırlık (kg)<br />

Sütten Kesim 0 - 8 1.5 – 18<br />

Büyüme 9 - 18 27 – 68<br />

Ergin 18 - 30 68 – 105<br />

Leskanich ve ark., (1997) İngiltere’de üç farklı yağ içeren rasyonla beslenen<br />

domuzlarda karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.19. Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Karkas Değerleri<br />

(Leskanich ve ark., 1997).<br />

Hayvanın Beslenme<br />

Durumu<br />

Kesim Ağırlığı, (kg) Sıcak Karkas Ağırlığı, (kg)<br />

Rasyon A 95.5 72.8<br />

Rasyon B 93.7 71.0<br />

Rasyon C 96.9 74.3<br />

Standart Hata 2.05 1.74<br />

P Önemsiz Önemsiz<br />

25


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Gürsoy (1991) çalışmasında domuzlarda canlı ağırlık ile bazı vücut ve karkas<br />

özelliklerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.20. Domuzlarda Canlı Ağırlık ile Bazı Vücut ve Karkas Özellikleri<br />

(Gürsoy, 1991).<br />

Canlı<br />

Ağırlık, kg<br />

Karkas Uzunluğu,<br />

cm<br />

Sırtta Yağ<br />

Derinliği, cm<br />

26<br />

Karkasta Kas<br />

Oranı, %<br />

Karkasta Toplam<br />

Yağ, kg<br />

23 51.3 1.3 57.5 10.3<br />

45 62.5 2.3 55.1 15.3<br />

57 67.1 3.0 49.5 19.5<br />

68 69.6 3.0 51.2 19.3<br />

80 71.1 3.0 48.1 21.3<br />

91 72.6 3.6 48.6 21.5<br />

102 73.9 3.8 47.5 22.6<br />

114 72.2 4.3 45.0 25.3<br />

125 79.2 4.3 46.0 23.8<br />

137 81.8 4.6 45.4 24.7<br />

2.2. Karkas İçeriğindeki Bazı Kemiklerin Özellikleri<br />

2.2.1. Sırt Omurları (Vertebrae Throaciace)<br />

2.2.1.1. Sığır Sırt Omurları<br />

Sığırlarda 13 adet sırt omuru vardır ve bunlardan en kısası 7. omurdur<br />

(Küçüker, 1993). Sığırda gövde omuru makara şeklinde ve uzun yapıdadır.<br />

Omurlardaki eklem çıkıntıları (processus spinalis) uzun, yassı ve geniştir. Sırt<br />

omurlarının dikensi çıkıntılarının boyları da 3. omura kadar artmakta, 12. veya 13.<br />

omura kadar da azalmaktadır. 13. omurda bulunan dikensi çıkıntılar (processus<br />

spinalis) dikeydir. Sığırlarda eklem çıkıntılarının (processus spinosus) eklem yüzleri<br />

kubbe şeklindedir. Gövde omurunun ön ve arkasında sığ, yayvan ve sınırları belli


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

olmayan fovea costalis cranialis vardır. Sığırların dikensi çıkıntıları (processus<br />

spinalis) atların dikensi çıkıntılarıyla (processus spinalis) karşılaştırıldığında<br />

sığırlarınkiler daha geniş ve yüksek, caudal kenarları da ince ve keskindir (Dursun,<br />

1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.1.2. Koyun Sırt Omurları<br />

Koyun sırt omurları cüsse olarak sığır sırt omurlarından küçüktür ancak gerek<br />

sayı gerekse de özellikler yönünden sığırın sırt omurlarının özelliklerini gösterirler.<br />

Sırt omurgasının bel tarafındaki yarımında bulunan omurlarının keskin bir crista<br />

ventri’si çok ender olarak koyunların son sırt omurunda görülmektedir. 10. sırt<br />

omurunun dikensi çıkıntısı (processus spinalis) en eğimli, 12. sırt omurunun dikensi<br />

çıkıntısı (processus spinalis) ise en diktir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.1.3. Keçi Sırt Omurları<br />

Keçide 13 adet sırt omuru vardır (Küçüker, 1993). Keçilerin sırt omurları<br />

cüsse olarak sığırınkilerden küçük olmakla beraber yapısal özellik olarak koyunlarda<br />

olduğu gibi sığır omurlarının özelliklerini taşır. 12. omurunun dikensi çıkıntıları<br />

(processus spinalis) en dik çıkıntılardır. Sığırlarınkilere göre daha uzun olan dikensi<br />

çıkıntıların keskin kenarları vardır ve birbirlerine yakın bir konumdadırlar<br />

(Dursun, 1994).<br />

2.2.1.4. At Sırt Omurları<br />

Atlarda 18 ile 20 adet arasında sırt omuru vardır (Küçüker, 1993; Oktay,<br />

1988). Gövde omuru kısadır ve ortasına doğru crista ventralis kaybolmuştur. Sırt<br />

omurlarının uzunlukları 11. sırt omuruna kadar azalmakta, 11. omurdan 18. omura<br />

kadar da bir miktar artmaktadır. Dikensi çıkıntılarının boyları ilk 4 omurda en uzun,<br />

4. ile 12. omurlar arası biraz daha kısa ve 12. omurdan sonra da en kısadır (Dursun,<br />

1994). Atlarda dikensi çıkıntılar (processus spinalis) birbirlerine çok yakın<br />

27


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

olduklarından aralarındaki açıklık çok azdır. İlk dikensi çıkıntının serbest ucu sivri<br />

özellikte, 12. ye kadar olanların serbest uçları ise pürüzlü bir özellik göstermektedir.<br />

Atlarda derin, geniş ve belirgin yapıda fovea costalis cranialis’ler vardır<br />

(Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.1.5. Domuz Sırt Omurları<br />

Domuzlarda 14 ile 15 adet arasında sırt omuru bulunmaktadır. Her iki yandan<br />

basık ve uzun bir gövde omuru vardır. Omur başları ile eklem çukurluğu yayvan ve<br />

az derindir. Sırt omurlarının dikensi (processus spinalis) çıkıntılarının uzunlukları ilk<br />

omur ile 3. omura kadar artmakta ve 3. omurdan 11. omura kadar azalmaktadır. Ön<br />

ve arka kenarları keskin olan eklem çıkıntılarının (processus spinosus) gövdelerinde<br />

ise foramen vertabrae latrele vardır. Son sırt omurunda incisura verteralis<br />

caudalis’ten meydana gelen ortak lateral bir delik vardır<br />

(Dursun, 1994; Frandson, 1977).<br />

2.2.2. Bel Omurları<br />

2.2.2.1. Sığır Bel Omurları (Vertebrae Lumbales)<br />

Sığırlarda 6 adet bel omuru bulunmaktadır (Küçüker, 1993; Oktay, 1988).<br />

Sığırların bel omurları atların bel omurlarına göre daha uzun ve hafiften kıvrık<br />

özelliktedir. Üzerlerinde bulunan crista ventralis sonuncu omura kadar belirgin bir<br />

şekildedir. Yükseklikleri ve genişlikleri hemen hemen birbirine eşit olan eklem<br />

çıkıntıları (processus spinosus) vardır. Gövde makara şeklindedir ve ön eklem<br />

yüzleri de iç bükeydir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.2.2. Koyun Bel Omurları<br />

Koyunlarda 7 adet bel omuru vardır. Koyunların bel omurlarının dikensi<br />

çıkıntılarının (processus spinalis) uzunlukları genişliklerinden daha fazladır<br />

28


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

(Dursun, 1994; Küçüker, 1993; Oktay, 1988). Bel omurunun gerisine doğru dikensi<br />

çıkıntıların boyları ile genişlikleri azalır. Keskin kenarlı olan yan uzantılarının<br />

(processus costarii) boyları 4. veya 5. omura kadar artmaktadır. 6. yan uzantı bir<br />

çatal şeklinde iki uca ayrılmıştır. Bu yan uzantı en kısa olanıdır ve yay şeklinde<br />

cranial tarafa doğru dönüktür. Birbirleri arasında büyük açıklıklar vardır<br />

(Ellenberger, 1962).<br />

2.2.2.3. Keçi Bel Omurları<br />

Keçilerde 7 adet bel omuru bulunur (Dursun, 1994; Küçüker, 1993).<br />

Keçilerde dikensi çıkıntılarının (processus spinalis) boyları, genişliklerinden daha<br />

uzun olup kenarları keskindir. Keçi bel omurlarının yan uzantılarının boyları 4. veya<br />

5. omura kadar artabilmektedir (Frandson, 1977).<br />

2.2.2.4. At Bel Omurları<br />

Atlarda 6 adet bel omuru vardır (Oktay, 1988). Dikensi çıkıntılarının<br />

(processus spinalis) yüksekliği genişliğinden 5/3 oranında daha fazladır. Yan<br />

çıkıntılarının yassı kenarları keskindir ve 3. omura kadar tamamen lateral yönde<br />

uzanmıştır. Bu omulardan sonrakiler ise öne doğru eğiktirler ve uçları küttür. 5. ve 6.<br />

omurlarda yan çıkıntıların gövdeye yakın kısmı kalındır ve burada bir eklem<br />

çukurluğu vardır. Bel omurlarının ön eklem yüzleri düz ve saggital yöndedir<br />

(Ellenberger, 1962).<br />

2.2.2.5. Domuz Bel Omurları<br />

Domuzlarda 6 ile 7 adet arasında bel omuru bulunmaktadır (Oktay, 1988).<br />

Bel omurunun gövdesi çok uzundur. Omurlardaki dikensi çıkıntılar geniş ve<br />

yüksektir. Bu oran yaklaşık olarak 5/4 veya 4/3 arasındadır. Bu 4. bel omuruna kadar<br />

büyüyerek devam eder ve daha sonra kısalır. Eklem çıkıntıları geviş getiren<br />

29


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

hayvanlardan farklı olarak öne doğru eğiktir. Ayrıca gövdelerinin arka kısmında<br />

foramen vertebrale latrale dorsale görülmektedir (Dursun,1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.3. Kaburgalar (Costae)<br />

2.2.3.1. Sığır Kaburgaları<br />

Sığırlarda 13 adet kaburga vardır. Kaburgalar göğüs kafesinin yan duvarlarını<br />

oluşturmaktadırlar. Sığırlar evcil hayvanlar içerisinde en yassı ve geniş kaburgalara<br />

sahiptirler (Küçüker, 1993). Sığır kaburgalarının 8 tanesi sternal, 5 tanesi de asternal<br />

yapıdadır. Kaburgaların boyun kısmı uzun ve belirgindir (Dursun, 1994). Kaburga<br />

kıkırdaklarının kaburganın sternuma bakan uçlarında bir eklem uzantısı vardır ve bu<br />

uzantılar Manibrium sterni ile eklemleşse de atlarda olduğu gibi diğer tarafın 1.<br />

kaburgası ile birleşmemiştir. Tamamen yatay yönde bulunan yalancı kaburgaların<br />

kıkırdakları hakiki kaburgaların kıkırdakları gibi kıvrıklık göstermemektedirler<br />

(Ellenberger, 1962).<br />

2.2.3.2. Koyun Kaburgaları<br />

Koyunlarda 13 adet kaburga vardır. Yapısal olarak daha küçük olmakla<br />

beraber genel özellikleri itibarıyla sığır kaburgalarına benzerler. Sığır<br />

kaburgalarından farklı olarak koyunun son kaburgasının tuberculum’u genellikle<br />

bulunmamaktadır. Sığır kaburgalarına kıyasla bütün koyun ırklarında kaburgalar<br />

daha kıvrıktır. Koyunda hakiki kaburgaların kıkırdakları bol miktarda damarla<br />

bezenmiştir ve bunu bir kemik kılıf, ya tamamen ya da büyük bir kısmını sarmıştır.<br />

2.2.3.3. Keçi Kaburgaları<br />

Keçilerde 13 adet kaburga vardır. Özellik olarak sığır kaburgalarının<br />

özelliklerini taşırlar. Yalnız sığır kaburgalarına oranla daha dardır. Keçide son<br />

kaburganın Tuberculum’u çoğunlukla bulunmaz. Yandan bakıldığı zaman, keçi<br />

30


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

kaburgaları koyun kaburgalarına nazaran “s” şeklinde bir kıvrım oluşturduğu<br />

gözlenir. Kaburga kıkırdağı yoktur (Dursun, 1994).<br />

2.2.3. 4. At Kaburgaları<br />

Atlarda 18 adet kaburga vardır ve bunların 8 tanesi sternal, 10 tanesi ise<br />

asternal yapıdadır. Atları kaburgaları dışbükey bir yüzeye sahiptir. Bundan dolayı<br />

silindirik bir şekil ve dar özellik gösterirler (Dursun, 1994).<br />

Atlarda 1. kaburganın uzunluğu 21-24 cm ,10. ve 11. kaburganın uzunluğu<br />

54-57 cm, sonuncu kaburganın uzunluğu 25-32 cm arasındadır. Kaburga gövdesinin<br />

dış yüzeyinin üzerinde 2. kaburgadan 8. kaburgaya kadar uzunlamasına bir çıkıntı<br />

bulunmatadır. Cranial yarımında ise geniş, az derin bir oluk vardır. At kaburgalarının<br />

iç ve dış yüzeyleri ile kaburga kıkırdakları genelde düzdür (Ellenberger, 1962 ).<br />

2.2.3.5. Domuz Kaburgaları<br />

Domuzda 15 adet kaburga vardır ve bunların 7 tanesi sternal, 8 tanesi ise<br />

asternal yapıdadır. Kaburgalar domuzlarda da göğüs kafesinin yan duvarını<br />

oluşturmaktadırlar. Kaburgaların dış bükeylikleri fazla olduğundan geviş getiren<br />

hayvanların kaburgalarına göre daha yuvarlak ve daha az geniştir. 2. ile 5.<br />

kaburgaların sternal uçlarında kaburgaların kıkırdakları ile birleşmesini sağlayan<br />

basit yapılı eklem çukurlukları vardır (Dursun, 1994; Küçüker, 1993).<br />

2.2.4. Göğüs Kemiği (Sternebrae)<br />

2.2.4.1. Sığır Göğüs Kemiği<br />

Sığırlarda göğüs kemiği 7 adet sternebrae’den meydana gelmiştir ve son 6<br />

sternebrae birbiriyle kaynaşmış durumdadır. Sığırın göğüs kafesinin ucu arka<br />

ucundan daha kalındır ve tüm uzunluğunca dorso-ventral yönde basıktır. Manibrium<br />

sterni ikinci sternebrae üzerinde dikey bir durumdadır. Sığırda kıkırdağın (cartilago<br />

31


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

manubrii) manibrium sterni ile birleşme yerinde bir açı (angulus sterni) oluşmuştur<br />

(Dursun, 1994; Frandson, 1977).<br />

2.2.4.2. Koyun Göğüs Kemiği<br />

Koyun göğüs kemiği 6 adet sternabrae’den meydana gelmiştir. Koyunlarda<br />

sternabrae çok çabuk kaynaşır. Manibrium sterni yuvarlak şekildedir. Manibrium<br />

sterni yaşlı koyunlarda bile Sternum’a kemikleşmeyen bir yastıkla bağlanmıştır.<br />

Koyunun sternabrae’si sığırın sternabrae’sinden daha yassı ve geniştir (Dursun,<br />

1994; Ellenberger, 1962; Frandson, 1977).<br />

2.2.4.3. Keçi Göğüs Kemiği<br />

Keçinin göğüs kemiği (sternabrae) sığır göğüs kemiğine (sternabrae)<br />

benzemekle birlikte daha yassı ve daha geniştir. Manibrium sterni keçilerde yuvarlak<br />

bir şekil almıştır. Manibrium sterni tıpkı yaşlı koyunlarda olduğu gibi yaşlı keçilerde<br />

de Sternum’a kemikleşmeyen, kalın bir yastıkla bağlanmıştır (Dursun, 1994).<br />

2.2.4.4. At Göğüs Kemiği<br />

At göğüs kemiği 6 ayrı parça ile bunların arasındaki kıkırdak yastıklardan<br />

oluşmuşlardır. Bu parçalar birbirleriyle oldukça geç kaynaşırlar. Manibrium sterni<br />

bölgesi ile bundan sonra gelen iki sternebrae bölgesi yanlardan basık olduğundan bir<br />

kayık omurgası görünümündedir. Cartilago xiphoideus ince ve yuvarlaktır.<br />

Manibrium üzerinde 1. kaburganın uçlarını içine alan çukurluklar vardır ve bu<br />

çukurluklar birbirleriyle birleşmiş haldedir (Dursun, 1994).<br />

2.2.4.5. Domuz Göğüs Kemiği<br />

Göğüs kemiği 6 adet sternabrae’ den oluşur. Processus xiphoideos ile 4 adet<br />

sternabrae birbirleriyle kaynaşmış haldedir. Manibrium ile 1. sternebrae arasında bir<br />

eklem çukuru vardır. 1. kaburganın açılarını içine almaya yarayan manibrium<br />

32


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

üzerinde birbirleri ile birleşen iki farklı çukurluk vardır. Kemikleşmemiş olan kısmı<br />

küçük ve küt bir koni şeklindedir. (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.5. Kuyruk Omurları (Vertebrae Caudales)<br />

2.2.5.1. Sığır Kuyruk Omurları<br />

Sığırlarda 18 ile 20 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır (Küçüker, 1993;<br />

Oktay, 1988). Kuyruk omurları içinde en uzun olan omur 1. kuyruk omurudur. 2.<br />

kuyruk omurundan sonra ventral’de omurun gövdesi üzerinde çıkıntılar (processus<br />

heamali) bulunur.<br />

2.2.5.2. Koyun Kuyruk Omurları<br />

Koyun kuyruk omurları 16 ile 22 adet arasında değişmektedir. Bu kuyruk<br />

omurlarından en uzun olanları 9. ve 10. omurlardır (Anonim, 2006; Dursun, 1994;<br />

Küçüker, 1993).<br />

2.2.5.3. Keçi Kuyruk Omurları<br />

Keçilerde kuyruk omurları 12 ile 16 arasında değişmektedir (Anonim, 2006;<br />

Küçüker, 1993). Keçilerin omurlarında processus haemalis’ler bulunmamaktadır. İlk<br />

omurda çok geniş olan yan çıkıntılar bir üçgen şeklindedir. Bu yan çıkıntılar geriye<br />

doğru gidildikçe küçülerek 9. omurda kaybolurlar. Keçi kuyruk omurlarının yan<br />

uzantıları daha kısa, kalın ve yan tarafa uzanmış bir şekildedir (Ellenberger, 1962).<br />

2. 2. 5. 4. At Kuyruk Omurları<br />

Atlarda 15 ile 21 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır. Kuyruk omurlarında<br />

da 1. omur en uzun omurdur. Kuyruk omurları arasındaki yastıklar çok kalındır.<br />

Omurlarının boyları kuyruğun ucuna doğru küçülür (Dursun, 1994; Oktay, 1988).<br />

33


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2. 2. 5. 5. Domuz Kuyruk Omurları<br />

Domuzlarda 20 ile 23 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır (Oktay, 1988).<br />

Domuzlarda da en uzun kuyruk omuru 1. omurdur. Sacrum kemiği ile 1. kuyruk<br />

omuru arasında ve kemerini henüz kaybetmemiş olan kuyruk omurları arasında<br />

spatia interarcualica adı verilen yarıklar vardır. Her çift eklem çıkıntısı arasında<br />

bulunan bu yarıklar oldukça derindir (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.6.Kalça Kemiği (Os Coxae)<br />

2.2.6.1.Sığır Kalça Kemiği<br />

Sığırın kalça kemiğinde (tuber coxae) adı verilen kalın kenarlı köşe<br />

çıkıntısının ortası yüksek ve yanları da basık bir şekildedir. Sığır kalça kemiğinde<br />

Spina inchiadica keskin ve yüksek, İncisura acetabuli de dardır. Tuber inchiadicum<br />

da üç çıkıntı bulunmaktadır (Dursun, 1994).<br />

2.2.6.2. Koyun Kalça Kemiği<br />

Koyunun kalça kemiğinde Crista iliaca ve Facies glutea dışbükey bir yapıya<br />

sahiptir. Facies glutea caudo-dorsal’e bakar. Koyun kalça kemiğinde Spina<br />

ischiadica, incisura acetabuli ve tuber ischiadicum sığır kalça kemiğinin özellikleri<br />

ile aynı özellikler göstermektedir. (Dursun, 1994).<br />

2.2.6.3. Keçi Kalça Kemiği<br />

Keçinin kalça kemiği koyunun kalça kemiği ile aynı özellikler<br />

göstermektedir. Koyun kalça kemiğinde olduğu gibi keçinin kalça kemiğinde crista<br />

iliaca içbükey, facies glutea’da dışbükey olup caudale-dorsal’e bakmaktadır. Koyun<br />

kalça kemiğinde olduğu gibi Spina ischiadica yüksek ve keskin, incisura acetabuli<br />

ise dardır. Tuber iscihiadicum üç çıkıntılıdır (Dursun, 1994).<br />

34


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.6.4. At Kalça Kemiği<br />

Atın kalça kemiğinde tuber coxae adı verilen, ortadan basık, dikdörtgen<br />

şeklinde ve kalın kenarlı bir köşe çıkıntısı vardır. At kalça kemiğinde Spina<br />

ischiadica küt ve alçak bir yapıdadır. İncisura acetabuli geniştir. Sığırdan farklı<br />

olarak tuber ischiadicum iki çıkıntılıdır (Dursun, 1994).<br />

2.2.6.5. Domuz Kalça Kemiği<br />

Domuzun kalça kemiğinde crista iliaca dışbükey bir yapıya sahiptir. Spina<br />

iscihiadica keskin ve yüksektir. Tuber ischiadicum diğer türlerden farklı olarak tek<br />

çıkıntılıdır ve geriye dönük bir şekildedir. Domuz kalça kemiğinde İncisura<br />

acetabuli at kalça kemiğinden farklı olarak daha dardır (Dursun, 1994).<br />

2.2.7. Kol Kemiği (Humerus)<br />

2.2.7.1. Sığır Kol Kemiği<br />

Sığırın kol kemiği atın kol kemiği ile kıyaslandığı zaman daha kısa, kuvvetli<br />

ve kıvrıktır. Sığırlardaki sulcus intertubercularis içinde bulunan sagittal çıkıntı atın<br />

tuberculum intermedium’u ile kıyaslanabilir. Sığır kol kemiğinde bulunan<br />

Tuberositas deltoidea atınkine göre daha alçaktır. Crista humeri ise belirgin bir<br />

şekildedir (Dursun, 1994).<br />

2.2.7.2. Koyun Kol Kemiği<br />

Koyun kol kemiği genellikle sığır kol kemiğinin genel özelliklerine sahiptir.<br />

Koyun kol kemiği sığır kol kemiğine nazaran biraz daha yuvarlak şekildedir ve<br />

yanlardan da hafifçe basıktır. Sulcus intertubercularis az miktarda tubercullum majus<br />

cran tarafından köprülenmiştir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

35


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.7.3. Keçi Kol Kemiği<br />

Keçinin humerus kemiği koyun kol kemiğine göre daha çok yuvarlaklaşmış<br />

ve koyun kol kemiğinde olduğu gibi yanlardan hafifçe basıktır. Keçide kol kemiği<br />

koyun kol kemiğine göre biraz daha uzun ve dardır. Keçi kol kemiğinin üzerinde<br />

zayıf çıkıntılar vardır (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.7.4. At Kol Kemiği<br />

Atın kol kemiğinde latrel’deki büyük çıkıntı (tubercullum majus) ile kürek<br />

kemiğinin eklem çukuruyla eklem yapan küresi (caput humeri) aynı hizadadır. Atın<br />

kol kemiğinde tubercullum intermedium denen çıkıntı da bulunur Bu çıkıntı<br />

nedeniyle latrel’deki tubercullum majus ile caput humeri arasında yer alan salcus<br />

intertubercularis adı verilen oluk ikiye ayrılmış bir şeklindedir (Dursun, 1994).<br />

2.2.7.5. Domuz Kol Kemiği<br />

Domuzların kol kemiği yanlardan basık, kısa, kalın ve dolgundur. Caput<br />

belirgin bir collum’a sahiptir. Latrel’deki büyük çıkıntı caput humeri’yi aşmaktadır.<br />

Sulcus intertubercularis media’le dönük, tuberculum minus ise küçük ve tektir<br />

(Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.8. Ön Kol Kemiği (Skeleton Antebrachii)<br />

2.2.8.1. Sığır Ön Kol Kemiği<br />

Sığırların antebrachium’unda tuber olecrani üzerinde iki çıkıntı vardır. Bu<br />

çıkıntılar ulna, ön kol kemiğinin (radius) distal ucuna kadar uzanmaktadır. Üç<br />

bölümlü distal eklem makarası atınkine göre daha eğridir. İki küçük aralık bırakacak<br />

şekilde birbirleriyle kaynaşmış olan Spatium interosseum antebrachii proximale ve<br />

spatium interosseum antebrachii disrale vardır (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

36


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.8.2. Koyun Ön Kol Kemiği<br />

Koyun ön kol kemiği de sığır kol kemiğinin genel özelliklerine sahiptir.<br />

Koyunun ulna kemiğinin orta kısmı değişime uğramıştır. Bundan dolayı tam şekli ile<br />

bulunmamaktadır. Koyunda da radius ve ulna kemikleri arsında hareket ya çok<br />

azalmış ya da tamamen ortadan kalkmıştır (Ellenberger, 1962; Frandson, 1977).<br />

2.2.8.3. Keçi Ön Kol Kemiği<br />

Sığırın antebrachium’a benzemekle beraber keçilerde farklı olarak ulna’nın<br />

orta kısmı değişime uğramıştır (Ellenberger, 1962). Ulna’nın tam şekli<br />

bulunmamakta ise de radius ve ulna kemikleri arasındaki hareket ya çok az ya da hiç<br />

bulunmamaktadır (Frandson, 1977).<br />

2.2.8.4. At Ön Kol Kemiği<br />

Atın ön kol kemiğinde radius belirgin bir şekilde öne doğru bükülmüştür.<br />

Craniocaudal yönde bir miktar yassılaşmış olan radius ulna’yı önden örtmektedir.<br />

Fovea capituli düz ve alçak sagittal çıkıntılarla ayrılan üç sığ kısımdan oluşmuştur<br />

(Ellenberger, 1962). Atın ön kol kemiğinde tuber olecrani tek çıkıntıya sahiptir. Üst<br />

uçta bulunan ve Spatium interosseum antebrachii proximale denilen küçük bir aralık<br />

vardır (Dursun, 1994).<br />

2.2.8.5. Domuz Ön Kol Kemiği<br />

Domuzda ulna kemiği radius kemiğinden daha kalındır ve onun distal ucuna<br />

kadar uzanmaktadır. İki kemik arasında bir uyum söz konusudur (Dursun,1994).<br />

Domuzlarda da tıpkı sığır, koyun ve keçilerde olduğu gibi, radius ve ulna kemikleri<br />

arası hareket ya çok az ya da hiç yoktur(Frandson, 1977).<br />

37


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.9. Kürek Kemiği (Scapula)<br />

2.2.9.1. Sığır Kürek Kemiği<br />

Sığırın kürek kemiği enli bir basis’e sahiptir ve bunun kürek kemiğinin<br />

uzunluğuna oranı 1/6 dır. Spina scapulae, distal yönde hafifçe eğiktir. Spina’nın<br />

serbest kenarlarının bir kısmı biraz kalınlaşmıştır ve pelvis’e doğru bükülerek<br />

tuberositas spinae’yi oluşturmuştur (Ellenberger, 1962).<br />

Kürek kemiğinin üstünde bulunan ve fossa supraspinata adı verilen çukurluk<br />

kürek kemiğinin altında bulunan ve fossa infrospinata adı verilen çukurluktan çok<br />

daha küçüktür. Eklem çukurluğunun (cavitas glenoidalis) ön kenarının iç kenarının<br />

yüzünde bir çentik (incisura glenoidalis) vardır (Dursun, 1994).<br />

2.2.9.2. Koyun Kürek Kemiği<br />

Koyunlarda keçilerde olduğu gibi spina çok daha fazla boyuna doğru<br />

eğilmiştir ve ortasında kalınlaşarak geriye doğru bükülmüştür. Kürek kemiğinin eni<br />

uzunluğundan ¼ oranında daha fazladır (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.9.3. Keçi Kürek Kemiği<br />

Keçinin kürek kemiği sığır kürek kemiğinin özelliğini taşımaktadır. Keçinin<br />

kürek kemiği koyunun kürek kemiğinden farklı olarak hem daha uzun hem de<br />

cranial ve caudal açılar arasındaki genişlik nedeniyle daha geniş bir yapıdadır<br />

(Dursun, 1994)<br />

Keçilerde, kenarı çoğunlukla düz ve boyuna doğru daha fazla eğik spina<br />

vardır. Uzunluğu eninden daha fazla olan keçinin kürek kemiğinde collum çok<br />

belirgindir (Ellenberger, 1962).<br />

38


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.9.4. At Kürek Kemiği<br />

Kürek kemiği (scapula), dış yüzü (facies lateralis) üzerinde spina scapuale<br />

denilen bir çıkıntı bulunmaktadır. Bu çıkıntıdan dolayı dış yüzey iki kısma<br />

ayrılmıştır. Fossa suprospinata adı verilen çukurluk üstte, fossa raspinata adı verilen<br />

çukurluk ise altta kalmaktadır. Fossa suprospinata, fossa raspinata’dan daha<br />

küçüktür. Eklem çukurluğunun ön kenarının iç yüzünde incisura glenoidalis adı<br />

verilen bir çentik bulunmaktadır (Dursun, 1994).<br />

2.2.9.5. Domuz Kürek Kemiği<br />

Uzunluğuna oranla genişliği daha fazladır. Domuz kürek kemiğinde çok<br />

gelişmiş bir tuber spinae scapulae bulunmaktadır ve bu caudal’e dönük bir<br />

şekildedir., Spinae’nin pelvis’e doğru eğilmesinden dolayı spinae scapulae<br />

tuberositas üçgen şeklini almıştır. Collum scapula çok belirgindir. Cartilago<br />

scapulae atlarınkine ve sığırlarınkine göre daha küçüktür (Dursun, 1994;<br />

Ellenberger, 1962).<br />

2.2.10. Boyun Omurları (Vertabrae Cervicales)<br />

2.2.10.1. Sığır Boyun Omurları<br />

Sığır atlası’nda processus transversuslar horizontal durumdadır. Foramen<br />

transversarium bulunmaz (Dursun, 1994).<br />

2.2.10.2. Koyun Boyun Omurları<br />

Koyunlarda tüm memelilerde olduğu gibi 7 adet boyun omuru bulunmaktadır<br />

(Oktay, 1988; Frandson, 1977). Koyun atlası’nda processus transversus’lar daha<br />

dışbükey bir kenara sahiptir. Foramen transversarium’larının caudadorsal kolu ile<br />

processus caudalis arasındaki uzaklık sığırınkine göre daha fazladır (Dursun, 1994).<br />

39


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.10.3. Keçi Boyun Omurları<br />

Keçilerde 7 adet boyun omuru vardır (Dursun 1994, Küçüker, 1993,<br />

Frandson, 1977). 1. boyun omuru (atlas), 2. boyun omuru (axis) ve 7. boyun omuru<br />

şekil bakımından bazı özelliklere sahiptir. Keçinin boyun omurları diğer evcil<br />

hayvanların boyun omurlarından daha uzundur. Atlas’ın tubercullum dorsale’si iyi<br />

oluşmuştur. Tubercullum ventrale çoğunlukla iki çıkıntılıdır. Ala’lar keçide kısa ve<br />

koyuna göre daha dardır ve yanlara doğru uzanmıştır. Keçilerde koyunlara göre daha<br />

uzun olan dikensi çıkıntılar (processus spinalis) kafa kısmına doğru yatıktır<br />

(Ellenberger, 1962). Keçinin atlas’ında processus transversus’lar dardır ve yanlara<br />

doğru uzanmıştır. Foramen transversarium genellikle keçi atlas’ında<br />

bulunmamaktadır (Dursun, 1994).<br />

2.2.10.4. At Boyun Omurları<br />

Boyun omurları atlarda diğer omurlarına göre çok bariz olarak uzundur. 3.<br />

omurdan itibaren yarım küre şeklinde başları ve bunun karşısında eklem çukurları<br />

vardır. Atın atlasında fossa atlantis çok derindir. Bunun sebebi processus<br />

transversus’lar ventral’e doğru çok bükülü vaziyette olmalarıdır. Axisi’nde ise dens<br />

kürek biçimindedir ve üstünde “T” harfine benzeyen bir oluşum vardır. Processus<br />

spinosus önden arkaya doğru dışbükey olup ikiye ayrılmıştır. Atın 3. ile 7. omurları<br />

dikdörtgen şeklindedir ve 7. boyun omurunun corpus’u çok kısadır. 6. boyun<br />

omurunda ise crista ventralis bulunmaz.<br />

2.2.10.5. Domuz Boyun Omurları<br />

Domuzda 7 adet boyun omuru vardır (Dursun, 1994; Frandson, 1977; Oktay,<br />

1988). Domuzlarda boyun omurları çok kısadır ve birbirlerinin içerisine girmiş bir<br />

haldedir. Domuz atlas’ının genişliği uzunluğunun iki katıdır. Domuzun axis’inde<br />

dens kısa, yuvarlak ve koni biçimindedir.<br />

40


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Dikensi çıkıntıları horoz ibiği biçimindedir. Domuzun 3. ile 7. omurları çok<br />

kısa ve geniştir. 7. boyun omurunun dikensi çıkıntıları çok yüksektir.<br />

2.2.11. Uyluk Kemiği (Skeleton Femoris)<br />

2.2.11.1.Sığır Uyluk Kemiği<br />

Sığır uyluk kemiğinde trochanter major tek parça halindedir. Fovea capitis<br />

çok küçük ve sığdır. Trochanter minor yuvarlak bir kabartı gibidir. Fossa<br />

supracondylaris sığdır (Dursun, 1994).<br />

2.2.11.2. Koyun Uyluk Kemiği<br />

Koyunun uyluk kemiğinin üst ucunun lateral’indeki büyük çıkıntı az da olsa<br />

uyluk kemiğinin üst ucunda büyük bölümü düz olan eklem kıkırdağı ile örtülü ve<br />

küre şeklindeki femur başının (caput ossi femoris) seviyesini biraz aşmaktadır.<br />

Koyun uyluk kemiğinde Fossa supracondylaris adı verilen çukurlar bulunmaktadır.<br />

2.2.11.3. Keçi Uyluk Kemiği<br />

Koyun uyluk kemiğinin genel özelliklerini göstermekle beraber keçilerin<br />

uyluk kemiğinde trochanter major az da olsa caput ossis femuris’in seviyesini biraz<br />

aşmaktadır. Keçi uyluk kemiğinde koyunlarda olduğu gibi fossa supracondylaris de<br />

vardır ( Dursun, 1994 ).<br />

2.2.11.4. At Uyluk Kemiği<br />

Atın uyluk kemiğinde üst ucun latrel’indeki büyük çıkıntı bir çöküntü ile<br />

ikiye ayrılmıştır. Medial’de bulunan küçük çıkıntı uzun ve keskin bir crista<br />

halindedir. Uyluk uzunluğunun orta 1/3’ünün lateral tarafında trochanter tertius<br />

41


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

denilen bir çıkıntı vardır. Fossa supracondylaris çukuru çok derindir (Ellenberger,<br />

1962).<br />

2.2.11.5. Domuz Uyluk Kemiği<br />

Domuzlarda uyluk kemiği çok kalındır. Medial’deki küçük çıkıntı<br />

(tronchanter minor) basık ve yayvan bir kabartı şeklindedir. Gövdenin özellikle<br />

distal kesiminin enine kesiti dört köşelidir. Domuz uyluk kemiğinde diğer türlerin<br />

aksine Fossa supracondylaris çukurunu yerine tuberositas supracondylaris denilen<br />

tümsek bulunur (Dursun, 1994).<br />

2.3. Türlere Etlerin Karakteristik Özellikleri<br />

Kesim hayvanlarının etleri, tür, ırk, yaş, cinsiyet ve besi durumu açısından<br />

bazı değişiklikler gösterir. Genel olarak sığır, dana, koyun, keçi, at, eşek ve domuz<br />

etlerinin karakteristik özelliklerine dayanılarak türler birbirinden ayırt edilebilir.<br />

2.3.1. Sığır ve Dana Eti<br />

Et rengi çoğunlukla kasta mevcut myoglobin miktarı ile doğru orantılıdır. Et<br />

kesildiğinde havayla temas eden myoglobin oksidasyona uğrayarak et renginin<br />

parlak kırmızı renk almasına sebep olmaktadır. Et uzun süre açıkta bırakıldığı zaman<br />

myoglobin metmyoglobine dönüşerek rengin yavaş yavaş kahverengiye dönüşmesine<br />

neden olmaktadır. Kesim öncesinde sığırın yüksek düzeyde streste kalması, kas<br />

dokusunda pH artışına sebep olmakta ve koyu renkli karkas oluşumuna sebep<br />

olmaktadır. Sığır eti yaş ve cinsiyetine göre farklılıklar göstermektedir. Genç<br />

sığırların etleri ince lifli, pembe veya solgun kırmızı renkte, oldukça yumuşak<br />

kıvamdadır (Öztan, 2003).<br />

Bağ dokuda az miktarda yağ bulunmaktadır. Ergin sığır eti kiraz kırmızısı ile<br />

koyu kırmızı arasında, kalın lifli, kaba tekstürlü, derialtı, kas arası ve kas içi<br />

42


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

yağlanma belirgin olarak görülmektedir. Sığır eti kaynatılınca et rengi gri-kahverengi<br />

olur. Sığır etinin kokusu kendine özgüdür (İnal, 1992; Öztan, 2003).<br />

Canalis ingunalis ve m.ischiocaenous yoktur. m.gracilis yarım ay veya<br />

fasülye şeklindedir (Öztan, 2003; Tekinşen ve ark., 1996).<br />

Dana etlerinin lifleri son derece narindir. Genç danaların etleri kirli pembeden<br />

kırmızı griye kadar değişen renkte, ıslak, yüzeyi yapışkan ve yumuşak kıvamlıdır.<br />

But kasları henüz gelişimlerini tamamlamamıştır. Bağ dokusu gevşek ve yumuşaktır.<br />

Yağ dokusu zayıf gelişmiştir. Dana etinin kokusu sığırdan çok daha farklı olup<br />

ekşimsi bir aromadadır. Bu aroma dana etine tipik lezzetini kazandırmaktadır<br />

(İnal, 1992 ).<br />

2.3.2. Koyun ve Kuzu Eti<br />

Genel olarak ülkemiz koyunları aromatik etli koyunlar sınıfındadır ve batı<br />

ırklarına göre daha keskin koku ve aromaya sahiptirler. Diğer türlerden çok farklı<br />

kokuya (taze ve pişmiş) sahiplerdir.<br />

Koyun eti, açık kırmızıdan kiremit kırmızısına kadar değişen renkte olup,<br />

oldukça sert kıvamdadır (İnal, 1992; Öztan, 2003). Kas dokusu, sık ve ince liflerden<br />

oluşmaktadır. Kaslar arasında yağ dokusu az miktarda bulunur ve kas içi yağlanma<br />

gözle görülemeyecek düzeydedir.<br />

Koyun etinin kendine özgü bir kokusu vardır (İnal, 1992; Tekinşen ve ark.,<br />

1996). Çok besili koyunların eti, iç yağımsı bir lezzet vermektedir (İnal, 1992).<br />

Kuzu eti, çok kirli pembe ile pembe arası renktedir ve pürüzsüz bir kesim<br />

yüzeyi vermektedir. Kuzu etlerinde de kas içi yağlanma görülmemektedir. Kuzu<br />

karkası bol kıkırdaklı eklem ve omurlara sahiptir. Kuzunun cüssesi küçük, kaburga<br />

kemikleri oval ve rengi beyazdır.<br />

43


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.21. Çeşitli Koyun Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri (Anonim, 1986).<br />

Gövde<br />

Etleri<br />

Toklu<br />

Şişek<br />

Öveç<br />

Marya<br />

Koç<br />

Süt<br />

Kuzusu<br />

Ot<br />

Kuzusu<br />

2.3.3. Keçi Eti<br />

Sınıf Et Rengi Yağlılık Lif<br />

Ekstra Pembe-Koyu pembe Az yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Koyu pembe-Açık kırmızı Yağlı -<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-Açık kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-Kırmızı Yağlı-Orta yağlı İnce-Orta<br />

2.Sınıf - Az yağlı -<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-Kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Kırmızı Yağlı-Orta yağlı Orta lifli<br />

2.Sınıf - Az-Orta yağlı -<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

1.Sınıf Açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Kırmızı-Koyu kırmızı Çok yağlı Orta-Kalın<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Kırmızı-Koyu kırmızı Yağlı-Çok yağlı Orta lifli<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

Ekstra A.pembe-Pembe Az yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık-koyu pembe Yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Pembe-Açık kırmızı Düzgün yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Pembe-Açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Koyu pembe-Kırmızı - Orta lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Koyun etine oranla daha açık renktedir. Etin rengi oğlaklarda oldukça açık,<br />

yaşlı keçilerde ise koyudur. Gövde eti yağsız ve yapışkan özelliktedir (Öztan, 2003;<br />

Tekinşen ve ark., 1996). Yağlı keçilerde derialtı dokusunda çok az yağ<br />

bulunmaktadır. Kaslarda çok cüzi oranda yağ bulunur (İnal, 1992). Keçi etinin<br />

belirgin ve ayırt edici bir kokusu vardır (İnal, 1992; Tekinşen ve ark., 1996).<br />

44


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Ergin erkek keçilerin etinde cinsiyet kokusu hissedilir derecede belirgindir.<br />

Eşey hormonlarınca misk bezlerinde salgılanan maddelerden kaynaklanan koku ete<br />

siner ve keçi etinin diğer etlerden fark edilmesini sağlar (Şengonca, 1974). Derialtı<br />

dokusunun yapışkan özellikte olması nedeniyle etlerde kıllara rastlama olasılığı çok<br />

yüksek olması keçi etinin tanınmasında kolaylık sağlamaktadır (İnal,1992).<br />

Çizelge 2.22. Çeşitli Keçi Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri (Anonim,1986).<br />

Gövde<br />

Etleri<br />

Çebiç<br />

Seis<br />

Gezdan<br />

Erkeç<br />

Kısır<br />

Anaç<br />

Teke<br />

Oğlak<br />

Sınıf Et Rengi Yağlılık Liflilik<br />

Ekstra Pembe Orta yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Pembe – açık kırmızı Orta-Az yağlı İnce-orta lifli<br />

2.Sınıf Pembe-kırmızı Az yağlı Orta lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-açık kırmızı Yağlı-Orta İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta yağlı İnce-orta lifli<br />

2.Sınıf - Az yağlı -<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta İnce-orta lifli<br />

2.Sınıf - Orta-Az -<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Açık kırmızı-kırmızı Yağlı-Orta İnce-orta lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta yağlı Orta lifli<br />

2. Sınıf - Az yağlı -<br />

3. Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı Orta lifli<br />

2.Sınıf - Çok yağlı -<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı Orta-kaba lifli<br />

2.Sınıf Koyu kırmızı Yağlı-orta -az Kaba lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı-orta Orta-kaba lifli<br />

2.Sınıf Koyu kırmızı Orta-az yağlı Kaba lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Pembe Az yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Pembe Orta yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Pembe-açık kırmızı - İnce-orta lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

45


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.3.4. At Eti<br />

Yaşlı atların etleri koyu kırmızıdan kahverengi kırmızıya kadar değişen<br />

renkte, genç atların etleri ise açık kırmızı renktedir. Hava ile temas eden et yüzeyi<br />

kısa sürede mavimsi bir parlaklık kazanmakta, süratle koyu kırmızıdan siyaha renge<br />

kadar değişen bir görünüm almaktadır. Et lifleri narin olmakla beraber daha<br />

belirgindir (İnal, 1992; Öztan, 2003).<br />

At etinin kıvamı serttir. Kasları saran fascialar son derece dayanıklı, gergin ve<br />

mavimsi görünümlüdür. İntramusküler ve intermusküler yağ azdır ve çıplak gözle<br />

görülmez. Yağ dokusu kasların etrafını sarmıştır ve et kaynatılınca su üzerinde sarı<br />

yağ damlacıkları toplanır. Tay eti, ergin at etine oranla daha açık renktedir. Renk<br />

tonunun açık gri kırmızıdan açık kırmızıya doğru değişmesi, bu etlere dana eti<br />

görüntüsü vermektedir. At eti bol miktarda glikojen içerdiğinden hafif tatlımsı<br />

lezzettedir (İnal, 1992; Öztan, 2003). At etinin kokusu kendine özgü olup<br />

kaynatıldığı zaman biraz gübremsi kokmaktadır (İnal, 1992).<br />

2.3.5. Domuz Eti<br />

Etin özellikleri ırk, yaş ve besi durumunun dışında gövdede bulunuş<br />

bölgesine göre farklılıklar gösterir. İyi beslenmiş genç domuzların etleri ince lifli,<br />

soluk kırmızıdan gül kırmızısına veya gri beyaza kadar değişen renklerdedir.<br />

Domuz eti oldukça yumuşak kıvamlı ve gevrek yapıdadır. Domuz etinde<br />

derialtı yağlanma yoğundur. Yağ kısmen kasların içine dağılmış, kısmen de onları<br />

sarmış durumdadır. Domuz eti kaynatılınca rengi gri beyaza döner. Kokusu kendine<br />

özgü olup diğer et çeşitlerinden kolayca ayırt edilir (Gökalp ve ark., 1997; İnal,<br />

1992).<br />

2.4. Yağların Fiziksel Özellikleri<br />

Hayvanın yağlılık durumu ırk, cinsiyet, canlı ağırlık, beslenme şekli ve<br />

barındırmaya bağlı olarak değişmektedir. Yaş ve cinsiyet daha çok esansiyel yağ<br />

46


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

asitlerinin durumunu etkilemektedir. Erkek hayvan dişi hayvana göre daha az<br />

yağlıdır. Hayvan yaşlandıkça da hayvandaki yağlılık artar ve kaslar arasında biriken<br />

yağlar daha çok sırt bölgesinde toplanmaktadır. Yağlanmadaki artış karkas<br />

üzerindeki yağın miktarını ve etteki mozaik yağını yansıtır. Yağlanma etin duyusal<br />

özelliklerinin büyük kısmını etkilemektedir.<br />

Yağ dokusunun yapısı, rengi, kıvamı, hayvan türlerine göre farklılıklar<br />

göstermektedir. Yağ dokusunun bu özelliklerinden yararlanılarak hayvan türünü<br />

tespit etmek mümkündür. Bunun için incelenen et örneğine yapışık bir miktar yağ<br />

dokusunun varlığı şarttır. Ancak yağların özellikleri aynı türün değişik vücut<br />

bölgelerinde farklılıklar gösterebilmektedir.<br />

2.4.1. Sığır ve Dana Yağı<br />

Sığır yağı normal olarak beyaz veya beyazımsı sarıdır. Mera hayvanlarında<br />

yağ dokusu morfolojik olarak sarı renktedir. Ayrıca kalıtım da yağın sarı olmasında<br />

rol oynar. Sığır yağı, kesimden sonra çok çabuk donarak sertleşir. Genç danaların<br />

yağı pembemsi beyazdan, sarımsı beyaza doğru değişen renktedir. Gelişmiş<br />

danalarınki ise daha beyazdır. Dana yağı sığır yağından daha yumuşaktır<br />

(İnal, 1992).<br />

a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />

Şekil 2.11. Sığır Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

47


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

a-Düzgün b-Kılçıklanmış c-Parçalanmış<br />

Şekil 2.12. Dana Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

2.4.2. Koyun Yağı<br />

Koyun karkası deri altında örtü halinde yağla kaplanmış durumdadır ve bu<br />

yağlanma daha çok sırt bölgesi ile kuyruk bölgesinde yoğundur (Anonim, 2006).<br />

Koyun yağı açık beyaz renklidir. Kendine özgü kokusu ve aromatik bir lezzeti vardır.<br />

(Öztan, 2003; Tekinşen ve ark., 1996).<br />

a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />

Şekil 2.13. Koyun Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

48


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.4.3. Keçi Yağı<br />

Keçi Keçilerde deri altında hemen hemen hiç yağ tabakası bulunmamaktadır<br />

(Anonim, 2006). Özellik olarak koyun yağına benzemekle beraber oldukça belirgin<br />

olan kendine özgü kokusuyla kolayca ayırt edilebilir (İnal, 1992). Karkasta kabuk<br />

yağı ve kas telleri arasındaki yağlar (mozaik yağlar) azdır. Yağlanma daha çok vücut<br />

boşluğundadır (Kor, 1991; Şengonca, 1974).<br />

a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />

Şekil 2.14. Kıl Keçi Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

2.4.4. Domuz Yağı<br />

Domuz yağı genellikle beyaz renkli olmakla birlikte beslenmeye bağlı olarak<br />

yağın rengi değişebilmektedir. Örneğin; domuzlar balık unu veya yağlı tohum<br />

küspesi ile beslendiği taktirde yağın rengi griye, mısırla beslendiği taktirde sarıya<br />

dönüşebilmektedir (İnal, 1992).<br />

2.4.5. At Yağı<br />

At yağı sarı genellikle renktedir. Ancak derialtı dokusu ve böbrek kapsülü<br />

yağında açık altın sarısı renklerde, iç yağlarında ise kahverengimsi sarı rengindedir<br />

(İnal,992). Fazla miktarda olein içerdiğinden dolayı at yağları yumuşak bir kıvama<br />

49


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

sahiptirler. At yağının refraktometre sayısı ortalama 51-60 arasında, iyot sayısı ise<br />

ortalama 71-90 arasıda değişmektedir (Anonim , 2006).<br />

2.4.6. Eşek Yağı<br />

Deri altı yağ dokusu oldukça fazladır ve sarı renklidir. Yağ atlarda olduğu<br />

gibi yumuşak kıvamlıdır.<br />

2.5. Kılların Morfolojik Yapısı<br />

Tüm hayvanların vücutları kıllarla kaplıdır. Kılların morfolojik yapısı hayvan<br />

türüne göre farklılıklar gösterdiğinden kıl özelliklerine dayanılarak, et üzerinde<br />

bulunabilecek kıllardan faydalanılarak tür tespiti yapılabilir (İnal, 1992; Kaymakçı<br />

ve ark., 1996). Kılın kimyasal özelliklerinden biri de sindirim sırasında herhangi bir<br />

değişime uğramamasıdır. Tür teşhisi yapılırken kıl morfolojisinin yanı sıra kılın<br />

boyu, çapı ve rengi de dikkate alınmaktadır (Çoban, 1993).<br />

Kıllar deri içindeki follükül veya kıl kını denilen kısımlarda, epidermisin<br />

farklılaşması sonucu meydana gelen oluşumlardır. Sivri uçlu, şekil olarak silindire<br />

benzeyen, esnek ve ısıyı geçirmeyen yapıdadırlar (Akçapınar, 2000; Arslan, 2002).<br />

Kıllarda büyüme kıl soğanından olmaktadır. Kıllar epidermisin en alt<br />

sırasındaki hücrelerin dermis katına doğru yer yer tomurcuklar şeklinde üremesi ile<br />

oluşmaya başlar. Kıl konileri denilen bu epitel üremeleri dermis içine doğrudur. Bu<br />

konilerin dermis içindeki serbest uçları genişleyerek kıl soğanını (bublus pili)<br />

meydana getirirler. Kıl soğanının alt yüzünde zamanla bir çöküntü olur ve bunun<br />

içine dermisin mezenşimal bağ dokusu dolarak, kıl papillasını (papilla pili) oluşturur.<br />

Kıl papillasının üst kısmını çevreleyen ve kıl soğanına ait olan Str. Germativum<br />

hücreleri papilladaki (matrix pili) damardan beslenerek aşırı şekilde çoğalırlar ve kıl<br />

follükülü içerisinde epidermisin yüzeyine doğru iplik şeklinde dizilerek kılı<br />

meydana getirirler (Akçapınar, 2000). Bir kılın kesitinde içten dışı doğu sırasıyla<br />

medulla, korteks ve kütiküla olmak üzere 3 katman vardır.<br />

50


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kıllar; kök (radiks pili ), gövde (korpus pili) ve uç (apeks pili) olmak üzere üç<br />

kısımdan oluşmaktadır (Akçapınar,2000; Arslan,2002).<br />

Şekil 2.15. Kıl Folükülü ve Kılın Gelişimi (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.16. Kemp Kıl ve Gerçek Kıl (Çivi, 1999).<br />

2.5.1. Medulla<br />

Kılın en iç bölümüdür ve tüm türlerin kıllarında bulunmaz. Kaba ve orta<br />

kalınlıktaki kıllarda görülür ve ince hakiki kıllarda görülmez. Yani medullalı kıllar<br />

genellikle daha kalın ve uzun kıllardır (Akçapınar,2000,Arslan,2002).<br />

Medulla tabakası çeşitli şekillerdeki hücrelerin üst üste oturması ile meydana<br />

gelir ve çapları 1-7 mikron arasındadır. Silindirik görünümlü olup içleri hava ile<br />

doludur. Bu katın geniş olması ışık geçişini önler.Bu nedenle tebeşir beyazlığında<br />

görünürler. Mikroskopla bakıldığında hava tabakası siyah görüldüğünden medulla<br />

katı dikkat çeker (Akçapınar,1994). Yerli koyunlarda farklı tiplerde medulla vardır.<br />

Bunlar; devamlı, kesikli, boncuk ve eseri olmak üxere dört gruba ayrılabilir<br />

(Özcan, 1991).<br />

51


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 17. Kılın Yapısı (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.18. Kesikli Medullalı Kıl ve Devamlı Medullalı Kıl (Çivi, 1999).<br />

52


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.19. Devamlı Medulla (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.20. Kesikli Medulla (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.21. Boncuklu Medulla ve Üç Medulla (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.22. Devamlı+Parçalı Çift Medulla ve Devamlı Çift Medulla<br />

2.5.2. Korteks<br />

İğ şeklindeki hücrelerden oluşan korteks tabakası kılın fiziksel özelliklerini<br />

tayin eder. Bu tabaka lateral bir yapı göstermektedir.Ortokorteks ve porokorteks<br />

denilen hücrelerden oluşurlar. Ortokorteks hücreleri boya kabul eden ve yumuşak<br />

yapılı olan hücrelerdir. Buna karşılık porokorteks hücreleri tam aksine boya kabul<br />

etmeyan ve sert yapıda olan hücrelerdir. Pigment maddeleri iğ şeklindeki korteks<br />

53


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

hücrelerinde bulunduklarından korteks tabakaları kılın renginin oluşmasında önemli<br />

rol oynamaktadırlar (Özcan, 1991).<br />

Çeşitli kıllarda korteks hücrelerinin uzunlukları 80 -110 mikron, genişlikleri<br />

2-10 mikron, incelikleri 1- 2,5 mikron arasında değişmektedir. Mikrofibrillerin<br />

matriks içinde ince çubuklar halinde bulunması korteks hücrelerine çizgili görünüm<br />

vermektedir(Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.23. Hakiki Yapağı İle Kaba Uzun Kıl Tabakaları (Kaymakçı ve ark., 1996).<br />

2.5.3. Kütiküla<br />

Kütiküla tabakası korteksi tamamen sarmış haldedirler ve kılın en dış<br />

katmanını oluşturmaktadırlar. Kütiküla, kiremit dizisi şeklinde şeklinde ve kıl ucuna<br />

kadar uzanan çok ince, tek katlı, boynuzlaşmış hücre plaklarından oluşmaktadır.<br />

Kütiküla hücreleri dıştan içe doğru epikütil, ekzokütil ve endokütil olmak üzere üç<br />

kısımdan oluşmaktadır (Akçapınar, 2000; Arslan, 2002).<br />

Kütiküla hücreleri taç sekli, çok kenarlı taç şekli ve çok kenarlı ağ şekli<br />

olmak üzere üç şekilde görülürler(Özcan, 1991).<br />

54


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.24. Değişik Tip Kıllarda Gözlemlenen Kütiküla (Epidermis) Şekilleri<br />

(Kaymakçı ve ark., 1996).<br />

Şekil 2.25. Kütiküla Hücrelerinin Yapısı ve Diziliş Şekilleri(Kaymakçı ve ark., 1996)<br />

Şekil 2.26. Taç Şekli Kütiküla Hücresi-Çok Kenarlı Taç Şekli Kütiküla Hücresi<br />

55


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.5.4. Sığır Kılı<br />

Sığır kılları çeşitli uzunluktaki kısa uçlu kıllardan oluşur. Bunların içerisinde<br />

çok az sayıda ince kıllar bulunur. Kılın üst tabakası,kökten uca kadar enine çizgilerle<br />

bezenmiştir ve her bir kütiküla kılın bütün genişliğini kaplayacak biçimde<br />

yerleşmiştir. Bu hücrelerin serbest kenarları hafif girinti ve çıkıntılar gösterir.<br />

Kütikülanın yüksekliği kıl köküne doğru giderek artar. Kıl kalınlığının yaklaşık<br />

1/3’ünü silindir şeklindeki paranşim kaplar ve ağımsı bir yapıdadır. Paranşim<br />

hücrelerinin genişliği uzunluğundan fazladır.<br />

2.5.5. Koyun Kılı<br />

Koyun yapağısı az miktarda kaba kıl içerir. Yapağının büyük bir bölümü ince<br />

kıllardan oluşur. Koyun yünü hafif kıvrımlı olmakla birlikte merinos ve İngiliz<br />

Etçilerinin kılları çok kıvrımlıdır. Paranşim hücreleri ancak iyi gelişmiş kıllarda<br />

bulunur. Kaba kıllar dik olup ağ şeklinde paranşim hücresi içerirler. Kılın yüzeyi,<br />

kök kısmından uca kadar enine çizgilidir. Kütiküla, kıl genişliğinin bir bölümünü<br />

kaplamakta ve kılı tam olarak kuşatmamaktadır. Bu hücrelerin yükseklikleri<br />

genişliklerinden daha fazladır ve serbest kenarları hafif çentiklidir.<br />

Torun ve ark., (1992) çalışmalarında İvesilerin yapağı incelik ve gerçek<br />

uzunluk değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.23. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik ve Kalınlık Değerleri (Torun ve ark.,<br />

1992).<br />

Urfa Halk Ceylanpınar Elit Ceylanpınar Üretim<br />

Gerçek Uzunluk, cm 19.25 17.93 19.49<br />

İncelik, μ 38.99 38.20 37.67<br />

Özcan (2004) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı koyun ırklarına ait<br />

kıl incelik ve uzunluk değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

56


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.24. Farklı Koyun Irklarına Ait Kıl İncelik ve Uzunluk Değerleri<br />

(Özcan, 2004).<br />

Genotipler<br />

57<br />

Kıl çapı,<br />

μ<br />

Gerçek<br />

Uz.luk, cm Referanslar<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-Saf 23.5 9.6 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-B3 23.1 10.2 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-B2 24.2 10.9 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-B1 25.3 11.9 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-F1 28.1 10.1 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-üretici 25.0 10.5 Özcaner, 1977<br />

Anadolu Merinosu Polatlı (dişi merinos) 22.4 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Polatlı (1 yaş dişi) 23.4 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Polatlı (1 yaş erkek) 23.6 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Altınova (dişi) 22.2 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Altınova (1 yaş dişi) 21.9 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Altınova (1 yaş erkek) 25.9 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Gözlü (dişi) 23.3 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Gözlü (1 yaş dişi) 25.5 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Gözlü (1 yaş erkek) 24.4 - Cangir, 1994<br />

Merinos-Kontrol, (yonca ile beslenen) 23.5 - Akmaz, 1994<br />

Merinos (Yonca+600 gr konsantre) 22.97 - Akmaz, 1994<br />

Merinos (Yonca+1200 gr konsantre) 23.09 - Akmaz, 1994<br />

Erkek Merinos (kuzu) 21.8 - Ogan, 1994<br />

Dişi Merinos (kuzu) 20.9 - Ogan, 1994<br />

Dişi Merinos (koyun) 20.3 - Ogan, 1994<br />

Ramliç (1.5 yaş) 22.8 - Etem, 1982<br />

Ramliç (2.5 yaş) 20.4 - Etem, 1982<br />

Ramliç (3.5 yaş) 21.2 - Etem, 1982<br />

Ramliç, (4.5 yaş) 20.8 - Etem, 1982<br />

Ramliç, (5.5 yaş) 21.1 - Etem, 1982<br />

Ramliç, (6.5 yaş) 21.4 - Etem, 1982


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Gürsoy (1980) çalışmasında İvesi koyunlarının sol yan bölgesinden aldığı<br />

yapağı örneklerini vizopanda incelemek suretiyle bulduğu kıl incelik değerlerini<br />

aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.25. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri, μ (Gürsoy, 1980).<br />

X±Sx<br />

1978 (2.5 yaş) 1979 (3.5 yaş)<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

58<br />

n X±Sx<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

Ekstansif 38.41±0.21 28.76 54.34 296 45.59±0.58 34.04 77.56 147<br />

Yarı Entansif 40.39±0.15 35.42 47.10 207 42.99±0.52 32.48 63.44 149<br />

Aynı çalışmada ekstansif ve yarı entansif koşullarda yetiştirilen İvesi<br />

koyunlarının Ceylanpınar ve İsrail koilarından olma döllerinde yapağı inceliği<br />

değişimini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.26. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri, μ (Gürsoy, 1980).<br />

X±Sx<br />

Ekstansif Yarı Entansif<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

n X±Sx<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

Ceylanpınar 38.76±0.86 30.61 68.12 59 38.30±0.94 31.28 59.40 34<br />

İsrail 39.73±0.67 31.68 60.80 68 40.43±0.76 30.32 58.96 72<br />

Gürsoy bu çalışmasının sonucunda kıl inceliğine sistemlerin etkisinin<br />

önemsiz olduğunu ancak yaşın etkisinin %95 oranında güvenilebilirlikte olduğunu<br />

bildirmiştir. Yapmış olduğu varyans analizlerine göre yapağı inceliğine koç orijinleri<br />

ve sistemlerin etkisiz olduğunu bildirmiştir.<br />

n<br />

n


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.5.6. Keçi Kılı<br />

Keçilerde kıl örtüsü kalın, uzun ve sert yapılı üst kıllar ile kısa, ince ve<br />

yumuşak yapılı alt kıllardan meydana gelmektedir (Şengonca, 1974).<br />

Keçi kılları iyi oluşmuş, uzun ve dik bir yapıdadırlar. Hafif şişkin bir kıl<br />

köküne ve uzun bir boyun kısmına sahiptir. Uç kısma doğru kıl kalınlığı artar. Kılın<br />

dış tabakasında kökten uça kadar enine şeritler vardır. Kütikülanın serbest kenarları<br />

testereye benzer ve kıl genişliğinin bir kısmını örter. Paranşim, kıl genişliğinin 4/5’i<br />

kadardır. Hücreler birbirlerinden geniş ara bölümleriyle ayrılmış olup orta eksene<br />

göre yamuk ve uçları kıl ucuna çevrilmiş şekilde sıralanmıştır. Hücre kenarları diken<br />

şeklinde çıkıntılarla donatılmıştır (İnal, 1992).<br />

Şengonca (1974) çalışmasında kıl keçilerinin çeşitli vücut bölgelerindeki<br />

kaba üst ve ince alt kıllarının inceliklerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.27. Kıl Keçilerinin Çeşitli Vücut Bölgelerindeki Kaba Üst ve İnce Alt<br />

Kıllarının İncelik Değerleri (Şengonca, 1974).<br />

Vücut Bölgesi Kıl Çeşidi<br />

Omuz<br />

But<br />

2.5.7. Domuz Kılı<br />

Vetulani Schulze<br />

% İncelik, μ % İncelik, μ<br />

Kaba Üst Kıl 22 42-123 14.5 44-126<br />

İnce Alt Kıl 78 12-30 85.5 12-30<br />

Kaba Üst Kıl 37 45-168 12 56-140<br />

İnce Alt Kıl 63 12-39 88 12-50<br />

Beyaz, kırmızı ve siyah renkte olabilen domuz kılları, sert yapılı ve dik bir<br />

özellik gösterirler. Uç kısımlarında 4-20 arasında uzantı verirler. Kılın dış bölümünü<br />

meydana getiren tabaka kökten uca kadar enine çizgiler halindedir. Her bir kütin<br />

plağı kıl genişliğini kaplar ve serbest kenarları çıkıntılıdır (İnal, 1992).<br />

59


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.5.8. At ve Katır Kılı<br />

Dış tabakada kökten uca kadar devam eden çok düzgün enine şeritler vardır.<br />

Kılı enlemesine saran kütin plakalarının kalınlığı farklılıklar göstermektedir ve<br />

ortalama kalınlıkları 9.4 mikron civarındadır. At ve katır kılının kenarları genellikle<br />

düz olmakla beraber bazen hafifi çıkıntılar gösterebilirler. Paranşim hücreleri silindir<br />

şeklindedirler ve bunlar bütün kıl genişliğinin 2/3’ünü oluştururlar. Ayrıca parnişim<br />

hücreleri düzensiz, dört köşeli ve genişlikleri yüksekliklerinden daha<br />

fazladır(İnal,1992).<br />

2.5.9. Eşek Kılı<br />

Eşek kılları kaba ve ince kıllardan oluşmaktadır ve bu kılların renkleri griden<br />

siyaha kadar değişmektedir. Kaba kıllar uzun ve kısa uçlu kılardır. İnce kıllarda ise<br />

uç kısım uzundur. Dış tabakayı oluşturan hücreler uzun ve silindir şeklindeki kıl<br />

kökünden uca kadar kıl eksenine dikey biçimde yer almıştır . Dış tabaka enine<br />

çizgiler gösterir. Parnişim, kıl uzunluğunun 3/4’ü kadardır. Parnişim hücrelerinin<br />

genişliği uzunluğundan fazladır. Köşeleri yuvarlağımsıdır. Kabuk tabakası, kıl<br />

genişliğinin 1/5’ini oluşturur (İnal,1992).<br />

2.6. Yağlar ve Yağ Asitleri<br />

Üç moleküllü yağ asidleri ile bir molekül gliserolün esterleşmesi ile oluşan<br />

çift karbon sayılı, doymuş ve doymamış yağ asitlerini içeren doğal madde grubuna<br />

yağ denir. Yağlar yalnızca karbon (C) , hidrojen (H) ve oksijenden (O) atomlarından<br />

meydana gelir. Gliserolün bir alkol grubunun bir yağ asidi ile birleşmesi ile<br />

monogliserid, iki alkol grubunun iki yağ asidi ile birleşmesi ile digliserid, üç alkol<br />

grubunun üç yağ asidi ile birleşmesi ile yağlar (trigliseridler) meydana gelmektedir.<br />

Saf yağların %95’den fazlası trigliseriddir. Genel formülü;<br />

60


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

O<br />

║<br />

H2— C — O — C — R1<br />

│ O<br />

│ ║<br />

H2— C — O — C — R2 Trigliserid ( Yağ )<br />

│ O<br />

│ ║<br />

H2— C — O — C — R3<br />

Yağların suda çözünürlük özellikleri yoktur. Ancak eter, benzen, kloroform<br />

gibi organik çözücülerde çözünürler. En nemli kalori kaynağıdırlar (9 kCal/g) .Enerji<br />

ihtiyacının büyük bir kısmını karşıladıkları gibi yağda eriyen vitaminleri taşıma<br />

işlemini de yaparlar. Çarpma ve darbelere karşı da vücudu koruyucu görev<br />

almaktadırlar (Anonim, 2004; Kurt, 2001; Yücesan ve ark., 1988).<br />

Karkasta yağ dokuları deri altı yağları, kasiçi yağları, kaslararası yağlar ve<br />

diğer vücut yağları olarak bulunurlar (Özcan, 1969).<br />

Yağların olgunlaşma sırasında birçok aroma maddesinin çözünmesinde etkin<br />

rolü vardır. Hidrolize olmaları sonucu açığa çıkan ürünler et ve et ürünlerinin<br />

lezzetinde önemli rol oynarlar (Kayhan, 2003).<br />

2.6.1. Gliserol (Gliserin)<br />

Gliserol (Gliserin) yağların temel yapı taşlarındandır ve bir trialkoldür. (CH2–<br />

OH–CH–OH-CH2-OH) Renksiz, kokusuz, tatlımsı ve sıvı kıvamdadır. Erime noktası<br />

20 0 , kaynama noktası 290 0 dir. Yağın yaklaşık olarak % 10’luk bir kısmı gliserolden<br />

oluşmaktadır. Gliserol , yağlardan farklı olarak kloroform, benzen, petrol eteri ve<br />

susuz eter gibi organik çözücülerde değil, su ve alkol ile her oranda çözünürler.<br />

Gliserol su çeken maddelerle ısıtıldığı zaman doymamış bir aldehit olan akroleine<br />

dönüşür. Akroleinin kendine has ve yanmış yağı anımsatan bir kokusu vardır.<br />

Mineral yağlarda gliserol bulunmadığından ısıtıldığı zaman akrolein kokusu<br />

vermezler. Bundan dolayı doğal yağlar mineral yağlardan kolaylıkla ayırt<br />

edilebilirler (Yücesan ve ark., 1989; Keskin, 1981).<br />

61


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

CH2—OH CH═O<br />

│ │<br />

CH —OH―――――→ C + H2O<br />

│ ║<br />

CH—OH (Gliserol) CH2 ( Akrolein)<br />

2.6.2. Yağ Asitleri<br />

2.6.2.1. Yağ Asitlerinin İsimlendirilmesi<br />

Yağ asitlerinin isimlendirilmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.<br />

Sistematik ilkelere dayalı yöntemler, ilk olarak saptanan kaynağın ismine veya ait<br />

olduğu familyaya ya da asidi bulan araştırmacının adına göre de isimlendirme<br />

yapılmaktadır.<br />

Sistematik isimlendirmede, yağ asidi ile aynı sayıda karbon atomundan<br />

oluşan hidrokarbondaki karbon sayısının Latince adından üretilen ismi esas alınır.<br />

Örneğin; 6 karbonlu hekzandan hareketle alkan gurubundan ise heksanoik asit, alken<br />

gurubundan ise heksenoik asit denir.<br />

Yapısındaki karbon atomu sayısı esas alınarak yapılan isimlendirmelerde<br />

zincirdeki karbon atomları karboksil gurubundan başlanarak numaralandırılır.<br />

Numaralandırma doymamış yağ asitlerinin ifade edilmesinde önemlidir. Örneğin<br />

oleik asidin sistematik adı 9-oktadesanoik asittir.<br />

Yapısında yan dal veya substitüe asitlerde olduğu gibi oksijen ya da hidroksil<br />

bağlı olması durumunda, bunların bağlı olduğu karbon numarası ve yan bağlar çift<br />

bağlardan önce vurgulanır (Kayahan, 2003).<br />

Yağ asitlerinin farklı yapılarına karşın kendi aralarında homolog seriler<br />

oluştururlar. Zincir yapısı dallanma göstermeyen ya da düz zincirli yağ asitleri<br />

şeklinde adlandırılan çeşitler, dallanma gösteren izo-yağ asitlerinin içerdiği karbon<br />

atomu sayısı, çift veya tek olabilir.<br />

62


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yağ asitlerinin molekül yapısındaki farklılıklar; fiziksel, kimyasal ve<br />

fizyolojik özelliklerinin değişik olmasına neden olmakta ve bu özelliklerden<br />

faydalanılarak da sınıflandırma yapılmaktadır.<br />

І – Düz Zincirli ( n- ) Yağ Asitleri<br />

1 – Doymuş Yağ Asitleri<br />

2 – Doymamış Yağ Asitleri<br />

A - Tekli Doymamış Yağ Asitleri<br />

B - Çoklu Doymamış Yağ Asitleri<br />

ІІ - Substitüe Olmuş Yağ Asitleri<br />

ІІІ - Halka İçeren Yağ Asitleri<br />

ІV – Dallanmış Zincirli Yağ Asitleri<br />

2.6.2.2. Doymuş Yağ Asitleri<br />

Bu grubu oluşturan yağ asitlerinin genel formülü CnH2nO2 veya<br />

CH3(CH2)2nCOOH şeklindedir (Öğün, 1977; Kayahan, 2003).<br />

Doymuş yağ asitlerinin karbon atomları zincirde tek bağla bağlıdır ve karbon<br />

atomlarının karboksil grubuna bağlı olanların dışında kalanların hepsi hidrojen ile<br />

doyrulmuş durumdadır (Anonim, 2004).<br />

Doymuş yağ asitleri 2 - 34 arasında karbon atomu içermektedir. Doymuş yağ<br />

asitlerinin çoğu düz zincirlidirler ve bunların fiziksel özellikleri molekül ağırlıklarına<br />

bağlı olarak değişmektedir (Yücelen ve ark.1988).<br />

Doymuş yağ asitleri grubunun en küçük üyesi asetik asit (C2H4O2), bilinen en<br />

uzun zincirli üyesi ise lingoserik asittir. Doymuş yağ asitleri renksiz bileşiklerdir.<br />

(Kayahan, 2003).<br />

Bazı doymuş yağ asitleri ve bunların kapalı formülleri şöyle sıralayabiliriz;<br />

Asetik Asit (C2H4O2)<br />

Propiyonik Asit (C3H6O2)<br />

Bütirik Asit (C4H8 O2)<br />

Kaproik Asit (C6H12 O2)<br />

Kaprilik Asit (C8H16 O2)<br />

63


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kaprik Asit (C10H20 O2)<br />

Laurik Asit (C12H24 O2)<br />

Miristik Asit (C14H28 O2)<br />

Palmitik Asit (C16H32 O2)<br />

Stearik Asit (C18H36 O2)<br />

Araşidik Asit (C20H40 O2)<br />

Behenik Asit (C22H44 O2)<br />

Lingoserik Asit (C24H48 O2)<br />

Serotik Asit (C26H52 O2)<br />

Montanoik Asit (C28H56 O2) (Anonim, 2004).<br />

Hayvansal yağların yapısında 10 karbon atomundan daha az karbon atomu<br />

taşıyan yağ asidi bulunmaz (Gürsoy, 1999). Doymuş yağ asitleri bakımından zengin<br />

olan yağlar daha sert kıvamlıdır (Öztan, 2003). Yağlarda en çok rastlanan doymuş<br />

yağ asitleri palmitik asit ve oleik asittir (Yücelan, 1988).<br />

2.6.2.3. Doymamış Yağ Asitleri<br />

Yapılarında bir veya birden fazla çift bağ içeren yağ asitleri doymamış yağ<br />

asitleri olarak tanımlanır (Öğün, 1977; Kayahan, 2003).<br />

Doymamış yağ asitleri doymamışlık derecelerine göre tekli doymamış yağ<br />

asitleri ve çoklu doymamış yağ asitleri olarak alt gruplara ayrılırlar (Yücelen ve ark.,<br />

1988).<br />

Yağ asitleri zincirindeki yan yana gelen karbon atomlarının her ikisinden de<br />

birer hidrojen atomunun çıkması ile karbon atomları arasında çift bağ oluşması ile<br />

tekli doymuş yağ asitleri oluşmaktadır. Çoklu yağ asitlerinde ise daha fazla karbon<br />

atomu çiftleri arasında hidrojen atomlarının çıkması sonucunda aralarında çift bağın<br />

oluşmasıyla meydana gelirler. Çoklu yağ asitlerinin bir çoğunda çift bağlar en az bir<br />

metilen grubu gibi birbirinden ayrılmıştır (Kurt, 2001).<br />

Doymamış yağ asitlerinin hemen tümü oda sıcaklığında sıvı halde<br />

bulunmaktadır (Anonim,2004).<br />

64


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Doymamış yağ asitleri aynı sayıda karbon atomu içeren doymuş yağ asitlerine<br />

göre daha düşük erime noktası ve basınca sahip, daha kolay çözünen ve kırılma<br />

indisleri daha yüksek olan bileşiklerdir (Öğün, 1977; Kayahan, 2003). Açık zincir<br />

yapısındaki tüm doymamış yağ asitleri doymuş yağ asitleri gibi inaktiftirler. Bazı<br />

doymamış yağ asitleri ,<br />

Palmitoleik asit,<br />

Oleik asit,<br />

Linoleik asit,<br />

Alfa linoleik asit,<br />

Beta linoleik asit ,<br />

Araşidonik asit,<br />

Eikosenoik asit,<br />

Dokosahesaneoik asit (Anonim, 2004).<br />

Linoleik asit, linolenik asit ve araşidonik asit gibi doymamış yağ asitleri<br />

hayvan organizması tarafından sentezlenemediği için esansiyel yağ asitleridir. Ancak<br />

insan ve hayvanların bu yağ asitlerine gereksinimleri oldukça düşük düzeydedir<br />

(Öğün, 1977).<br />

Bu yağ asitleri daha çok bitkisel kaynaklarda bulunmaktadır<br />

(Anonim, 2004). Hayvansal yağlarda en çok bulunan doymamış yağ asitleri ise oleik<br />

asit, palmitoleik asit, linoleik asit ve araşidonik asittir.<br />

2.6.3. Türlere Ait Yağ Asitleri<br />

2.6.3.1. Sığır Yağ Asitleri<br />

Özcan (1969)’daki çalışmasında sığırın depo yağlarındaki yağ asitlerinin %<br />

90’dan fazlasını palmitik, stearik ve oleik asitin oluşturduğunu, % 10’luk kısmını ise<br />

küçük miktarlarda doymuş ve doymamış yağ asitlerinden meydana geldiğini<br />

bildirmiştir. Yine aynı çalışmasında Avrupa sığır ırkının yağ asitlerinde ise en çok<br />

bulunan yağ asitlerini ise %27 stearik asit, %27 palmitik asit ve %39 oleik asit.<br />

olarak, Hindistan sığırlarında ise yine en çok bu üç yağ asitinin değişik oranlarda<br />

65


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

bulunduğunu ve bunlardan da %34 ile en yüksek oranın oleik asit olduğunu<br />

bildirmiştir<br />

Arslan (2002)’deki çalışmasında sığır yağlarının ortalama olarak palmitik<br />

Asiti %29-30 oranında, Linoleik ve Linolenik Asit gibi yağ asitlerini ise %1-2<br />

oranında içerdiğini bildirmiştir.<br />

Öztan (2003) sığırın kasiçi veya kasarası yağlarının yağ asitleri miktarlarını<br />

doymuş yağ asitlerinden miristik asiti %4.5, palmitik asiti %27.4, stearik asiti %21.1<br />

olarak, doymamış yağ asitlerinden palmitoleik asiti %2, oleik asiti %41.6, linoleik<br />

asiti %1.8, linolenik asiti %0.5, diğer bulunabilecek yağ asitlerini de %1.1 olarak<br />

bildirmiştir.<br />

Göğüş (1986) ve Gürsoy (1991) çalışmalarında sığırların depo yağlarındaki<br />

yağ asitlerinin miktarlarını doymuş yağ asitlerinden laurik asiti ve araşidik asiti iz<br />

miktarlarda, miristik asiti %0.3, palmitik asiti %30.1, stearik asiti %16.2 olarak,<br />

doymamış yağ asitlerinden de palmitoleik asiti %2.7, oleik asiti %40.9, linoleik asiti<br />

%7.1 olarak bildirmişlerdir.<br />

Wood ve ark., (2003) çalışmalarında sığırların sırt yağlarında bulunan<br />

doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi % 26.1, stearik asidi % 12.2 olarak,<br />

doymamış yağ asitlerinden oleik asidi % 35.3, linoleik asidi % 1.1, ve alfa linoleik<br />

asidi de % 0.48 olarak bildirmişlerdir.<br />

Lawson (1995) göre sığır iç yağının yağ asitleri bileşimini inceledikleri<br />

çalışmasında doymuş yağ asitlerinden bütirik asit, kaproik asit ve kaprilik asit<br />

değerlerini sıfır olarak, kaprik asit, araşidik asit ve laurik asidi iz miktarda, miristik<br />

asidi % 4, palmitik asidi % 26, stearik asidi % 22 olarak, doymamış yağ asitlerinden<br />

oleik asidi % 39, linoleik asidi % 3, linolenik asidi % 1 ve araşidonik asidi de % 1<br />

olarak bildirmiştir.<br />

Price ve ark., (1970) domuz yağı, sığır iç yağı ve koyun iç yağında yağ<br />

asitleri kompozisyonlarını inceledikleri çalışmalarında türler arasında yağ asitleri<br />

kompozisyonları bakımından önemli oranlarda farklılıklar olduğunu bildirmişlerdir.<br />

Bu çalışmalarında buldukları değerleri de aşağıdaki çizelgede belirtmişlerdir.<br />

66


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.28. Farklı Türlere Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları (Price ve<br />

ark., 1970).<br />

Yağ Asitleri Domuz Yağı Sığır İç Yağı Koyun İç Yağı<br />

Doymuş Yağ Asitleri<br />

Bütirik Asit - - -<br />

Kaproik Asit - - -<br />

Kaprilik Asit - - -<br />

Kaprik Asit - - -<br />

Laurik Asit - 0 - 0.2 -<br />

Miristik Asit 0.7 - 1.1 2 - 8 1 - 4<br />

Stearik Asit 12 - 16 14 - 29 25 - 32<br />

Palmitik Asit 26 - 32 24 - 33 20 - 28<br />

Araşidik Asit - 0.4 - 1.3 -<br />

Doymamış Yağ Asitleri<br />

Lauroleik Asit - - -<br />

Miristoleik Asit 0 - 0.3 0.4 - 0.6 -<br />

Palmitoleik Asit 2 - 5 1.9 - 2.7 -<br />

Oleik Asit 41 - 51 29 - 50 36 - 47<br />

Linoleik Asit 3 - 14 0 - 5 3 - 5<br />

Linolenik Asit 0 - 1 0 - 0.5 -<br />

Araşidonik Asit 0.4 - 3 0 - 0.5 -<br />

67


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

McNiven ve ark., (2004)’de farklı yöntemlerle işlenmiş soyanın sığır<br />

etlerinde yağ asitleri kompozisyonlarına etkilerini araştırdıkları bu çalışmalarında<br />

göz kasındaki yağ asit profillerini çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.29. Sığır Göz Kasındaki Yağ Asitleri Profilleri (McNiven ve ark., 2004).<br />

Yağ Asitleri<br />

Megalac Soya Fasülyesi S.H.<br />

Extruded* Çiğ Kavrulmuş<br />

C14:0 2.63b 3.22a 2.82b 2.73b 0.12<br />

C14:1 0.61b 0.90a 0.79a 0.62b 0.05<br />

C15:0 0.26b 0.34a 0.32a 0.31a 0.01<br />

C16:0 28.2a 27.7ab 27.3ab 26.8b 0.39<br />

C16:1 3.44 3.72 3.74 3.41 0.14<br />

C17:0 0.68b 0.78a 0.76a 0.75a 0.03<br />

C17:1 0.57b 0.61b 0.68a 0.61b 0.02<br />

C18:0 12.5 12.7 12.2 13.2 0.42<br />

Cis-C18:1 37.7 37 37.6 36.0 0.66<br />

Trans-C18:1 1.75bc 2.11a 1.69c 1.85b 0.06<br />

C18:2 2.80b 2.81b 2.94b 4.06a 0.31<br />

CLA a (Cis-9,Trans-11) 0.33b 0.46a 0.31b 0.35b 0.02<br />

CLA (Cis-10,Trans-12) 0.008 0.003


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Raes ve ark., (2003)’de Belçika’da sığır eti üzerine yaptıkları çalışmada<br />

m.longissimus ve m.semimembranosus kaslarında intramusküler yağ asitleri<br />

kompozisyonlarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.30. m.longissimus ve m.semimembranosus Kaslarında İntramusküler Yağ<br />

Asitleri Kompozisyonları (Raes ve ark., 2003).<br />

Yağ Asitleri m. Longisisimus lumbolum m. Semimembranosus<br />

Belçika Sığırı Limuzin P Belçika Sığırı Limuzin P<br />

C12:0 0.69 a 0.58 a 0.000 0.27 x 0.43 x 0.000<br />

C14:0 13.9 a 21.2 a 0.000 4.03 x 12.1 x 0.000<br />

C15:0 3.29 a 5.95 ab 0.000 1.61 x 4.04 x 0.000<br />

C16:0 166 a 266 a 0.000 92.0 x 196 x 0.000<br />

C17:0 7.45 a 15.1 ab 0.001 3.35 x 13.0 xy 0.000<br />

C18:0 146 a 197 a 0.000 71.2 x 139 xy 0.000<br />

C14:1 2.57 a 4.73 a 0.000 1.42 x 2.59 x 0.000<br />

C16:1 29.0 a 49.9 b 0.002 13.9 x 32.8 xy 0.000<br />

C17:1 32.2 a 38.8 ab 0.000 39.6 41.3 0.018<br />

C18:1 260 a 460 a 0.319 118 x 309 xy 0.000<br />

C18:2(n-6) 133 125 0.000 118 152 0.019<br />

C18:3(n-6) 0.87 a 1.65 a 0.362 1.04 x 1.38 x 0.000<br />

C20:2(n-6) 1.5 1.64 0.007 0.94 1.22 0.187<br />

C20:3(n-6) 7.15 7.11 0.013 9.61 10.4 0.906<br />

C20:4(n-6) 27.2 25.8 0.099 41.4 37.8 0.528<br />

C22:4(n-6) 2.35 1.85 0.066 3.42 2.4 0.052<br />

C18:3(n-3) 11.7 a 16.1 ab 0.001 9.51 x 15.5 xy 0.000<br />

C20:5(n-3) 3.79 a 5.98 a 0.000 7.69 x 8.39 x 0.000<br />

C22:5(n-3) 8.94 a 10.6 a 0.000 14.6 13.5 0.001<br />

C22:6(n-3) 0.78 a 0.95 a 0.000 1.36 x 1.30 x 0.000<br />

a,b,c P


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge2.31. Sığırların Farklı Bölgelerinin Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri (Banskalieva ve ark., 2000).<br />

Referanslar<br />

PUFA<br />

MUFA<br />

SFA<br />

Diğer<br />

C20:4<br />

C18:3<br />

C18:2<br />

C18:1<br />

C18:0<br />

C17:0<br />

+<br />

C16:1<br />

C16:0<br />

C15:0<br />

+<br />

C14:1<br />

C14:0<br />

C10:0<br />

-<br />

Araştırıcılar<br />

C17:1<br />

C15:1<br />

C12:0<br />

Rhee ve ark., 1992<br />

13.65<br />

43.51<br />

35.76<br />

-<br />

-<br />

-<br />

13.67<br />

41.66<br />

14.49<br />

6.80<br />

0.39<br />

15.41<br />

0.88<br />

-<br />

1.20<br />

1.43<br />

Yağsız Et<br />

Enser ve ark., 1998<br />

13.10<br />

57.74<br />

29.19<br />

-<br />

2.05<br />

-<br />

11.05<br />

50.52<br />

5.92<br />

2.82<br />

7.27<br />

15.60<br />

-<br />

-<br />

4.85<br />

-<br />

TB<br />

Enser ve ark., 1998<br />

12.70<br />

33.65<br />

53.80<br />

-<br />

-<br />

1.20<br />

11.50<br />

28.00<br />

14.95<br />

2.00<br />

5.65<br />

31.35<br />

0.50<br />

-<br />

5.05<br />

-<br />

LD<br />

Enser ve ark., 1998<br />

12.66<br />

50.93<br />

41.43<br />

-<br />

3.43<br />

-<br />

9.23<br />

46.20<br />

16.20<br />

-<br />

4.73<br />

22.30<br />

-<br />

-<br />

2.93<br />

-<br />

GB<br />

70<br />

Enser ve ark., 1998<br />

16.47<br />

42.30<br />

43.38<br />

-<br />

4.63<br />

-<br />

11.80<br />

36.20<br />

17.20<br />

-<br />

2.40<br />

23.10<br />

-<br />

3.70<br />

3.58<br />

-<br />

GM<br />

Li ve ark, 1992<br />

19.62<br />

42.00<br />

39.36<br />

-<br />

4.52<br />

-<br />

15.10<br />

39.30<br />

15.90<br />

-<br />

1.30<br />

21.40<br />

-<br />

1.40<br />

2.56<br />

-<br />

Yağsız Et<br />

Eichhorn ve ark, 1986<br />

13.78<br />

46.78<br />

44.01<br />

-<br />

3.54<br />

2.18<br />

8.06<br />

38.70<br />

13.90<br />

-<br />

4.50<br />

24.00<br />

-<br />

3.58<br />

4.76<br />

1.35<br />

LD+TB<br />

Rule ve Beitz, 1986<br />

7.80<br />

43.80<br />

46.50<br />

3.20<br />

2.00<br />

1.43<br />

4.27<br />

39.00<br />

16.77<br />

-<br />

4.00<br />

26.50<br />

-<br />

-<br />

2.13<br />

-<br />

LD<br />

Kas Yapıları - BF:biceps femoris , LD: longissimus dorsi, LT:longissimus thoracis, SM:semimembranosus, TB:triceps brachii, GM:gluteus<br />

medius


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.2. Keçi Yağ Asitleri<br />

Rhee ve ark., (2000)’de çeşitli rasyonlarla beslenen keçilerdeki kaslar arası<br />

yağların yağ asitleri kompozisyonlarının inceledikleri çalışmalarında ekstansif<br />

koşullarda yetiştirilen keçilerin kas arası yağlarının yağ asitleri ile entansif koşullarda<br />

yetiştirilen keçilerin kas arası yağlarının yağ asitleri miktarlarını aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.32. Çeşitli Rasyonlarla Beslenen Keçilerdeki Kasarası Yağın Yağ Asitleri<br />

Kompozisyonları (Rhee ve ark., 2000).<br />

Yağ Asitleri<br />

C14:0<br />

C14:1<br />

C16:0<br />

C16:1<br />

C17:0<br />

C17:1<br />

C18:0<br />

C18:1<br />

C18:2<br />

C18:3<br />

C20:3<br />

C20:4<br />

C21:0<br />

C24:0<br />

Ekstansif Koşullarda<br />

Yetiştirilen Keçiler<br />

1.78a<br />

(0,69) c<br />

0.30a<br />

(0,21)<br />

20.51a<br />

(1.52)<br />

1.62b<br />

(0.30)<br />

1.29b<br />

(0.34)<br />

0.94b<br />

(0.26)<br />

16.27a<br />

(1.13)<br />

42.43b<br />

(3.59)<br />

7.74a<br />

(1.88)<br />

1.16a<br />

(1.16)<br />

0.21a<br />

(0.17)<br />

3.43a<br />

(0.99)<br />

1.17a<br />

(0.40)<br />

1.17a<br />

(0.36)<br />

71<br />

Entansif Koşullarda<br />

Yetiştirilen Keçiler<br />

1.78a<br />

(0.29)<br />

0,43a<br />

(0.22)<br />

20,99a<br />

(1.10)<br />

2.71a<br />

(0.63)<br />

1.75a<br />

(0.49)<br />

2.32a<br />

(0.96)<br />

10.24b<br />

(1.96)<br />

51.00a<br />

(2.02)<br />

5.74b<br />

(1.64)<br />

0.18b<br />

(0.12)<br />

0.08b<br />

(0.10)<br />

2.27b<br />

(0.74)<br />

0.15b<br />

(0.17)<br />

0.38b<br />

(0.59)


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Banskalieva ve ark., (2000) keçi kas ve yağ dokusunda yağ asitleri<br />

kompozisyonunu inceleyen derlemelerinde keçi yağında bulunan yağ asitlerinin<br />

karkasın farklı kaslarında çok değişik oranlarda bulunduğunu bildirmişlerdir.<br />

Örneğin C14:0 doymuş yağ asidinin farklı karkas bölgelerinde % 1.2 ile % 5.05<br />

olarak bulunduğunu, C16:1 tekli doymamış yağ asidinin % 0.4 ile % 7.3 arasında<br />

değiştiğini bildirmişlerdir. Ayrıca doymuş yağ asitlerinin % 29.2 ile % 53. 80<br />

arasında, tekli doymamış yağ asitlerinin % 32.7 ile % 57.8 arasında, çoklu doymamış<br />

yağ asitlerinin de % 7.8 ile % 19.6 arasında değiştiğini bildirmişlerdir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000) keçilerde doymamış yağ asidi / doymuş yağ asidi<br />

oranının 0.16 ile 0.49 arasında, koyunlarda ve kuzularda ise bu oranların 0.7 ile 0.26<br />

arasında, sığırlarda 0.11 ile 0.40 arasında, domuzlarda ise 0.30 ile 0.65 arasında<br />

değiştiğini bildirmişlerdir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000) keçi yağlarının yağ asitleri bileşimlerini farklı<br />

araştırıcılar tarafından yapılan karkas bölgesi, ırk ve yaşa göre yağ asitleri<br />

bileşimlerini Çizelge 2 12.’deki gibi, keçilerin farklı bölgelerindeki toplam<br />

yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini Çizelge 2.13.’deki gibi bildirmişlerdir.<br />

72


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.33. Keçi Yağlarının Yağ Asitleri Kompozisyonlaları (Banskalieva ve ark.,2000).<br />

C10:0+<br />

Yaş-Kg<br />

Depo Yağla(Araştırıcılar)<br />

C14:0 C14:1 C15:0 C16:0 C16:1 C17:0 C17:1 C18:0 C18:1 C18:2 C18:3 Diğer SFA MUFA PUFA Referanslar<br />

C12:0<br />

(hafta)<br />

SC (Duncan ve ark., 1976<br />

- 3.5 - - 21 3.5 - - 14.5 41 1.5 - 14 53 44.5 1.5 Sauvant ve ark.., 1979 -<br />

Pericardic (Sauvant ve ark., 1979) 0.48 2.27 0.14 1.33 17.7 0.62 6.34 1.23 22.69 41.62 3.74 - - 50.81 43.63 3.74 A, Nitsan ve ark.1987 5-22h<br />

Kidney (Sauvant ve ark., 1979) 0.55 1.97 0.29 1.36 17.33 0.69 6.47 1.17 23.87 39.81 4.44 - - 51.55 41.96 4.44 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Omental (Sauvant ve ark., 1979) 0.56 2.09 0.24 1.2 17.09 0.59 6.13 1.38 21.19 42.07 3.62 - - 48.26 44.27 3.92 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Pericostal (Sauvant ve ark., 1979) 0.6 2.38 1.53 18.52 0.49 7.09 1.89 10.01 52.39 2.89 - - 40.13 54.77 2.89 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Susternal (Sauvant ve ark., 1979) 0.65 2.9 1.82 2.6 16.98 1.68 9.45 3.29 5.77 49.01 1.69 - - 38.35 55.8 1.69 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

İnguinal (Sauvant ve ark., 1979) 0.61 2.66 2.11 3.37 17.73 1.59 8.44 2.41 12.11 43.32 3.04 - - 45.2 49.43 3.04 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Kidney (Casey ve vanNiekerk,1985 - 3.39 - - 26.97 1.17 2.06 0.54 32.09 25.16 0.99 - - 64.51 26.87 0.99 B, Muller ve ark, 1985 15h<br />

SC (Casey ve van Niekerk., 1985) - 2.99 - - 23.91 3.21 1.72 1.57 15.26 42.95 0.95 - - 43.88 47.7 0.95 B, Muller ve ark, 1985 15h<br />

Kidney (Gaili ve Ali, 1985)<br />

- - - 9.9 32 - - - 27.5 28.1 1.85 - - 69.4 28.1 1.8 SD<br />

22kg<br />

SC (Gaili ve Ali, 1985)<br />

- - - 8.3 32.2 - - - 28.9 28.7 1.9 - - 69.4 28.7 1ç90 SD<br />

22kg<br />

IM (Gaili veAli, 1985)<br />

- - - 10.7 32.1 - - - 28 28.2 2 - - 70.8 28.2 2 SD<br />

22kg<br />

Kidney (Muller ve ark., 1985) 1.46 7.69 0.29 0.49 24.92 2.67 1.18 0.52 19.14 34.79 3.8 0.45 0.45 55.23 38.58 4.25 GG, Casey veNiekerk -<br />

SC (Muller ve ark., 1985)<br />

0.89 7.02 0.48 0.53 23.78 3.86 1.06 0.9 12.13 41.96 3.74 0.52 0.52 45.95 47.47 4.26 GG, Casey ve Niekerk -<br />

Kidney (Nitsan ve ark, 1987) 4.77 12.2 - - 21.85 4.17 1.06 0.53 16.27 34.77 4.6 - - 56.15 39.47 4.6 S, Gaili ve Ali, 1985 5-10h<br />

Mesenteric (Nitsan ve ark., 1987) 4 10.34 - - 19.35 5.82 0.56 0.7 12.07 42.22 4.42 - - 46.36 48.74 4.5 S, Gaili veAli, 1985 5-10h<br />

Omental (Bast ve ark, 1987b) - - - - 29.9 - - - 27.6 25.6 - - - 57.5 25.6 - A<br />

5-22h<br />

Perirenal (Bast ve ark., 1987b) - - - - 32.1 - - - 30.7 19.6 - - - 62.8 19.6 - A<br />

5-22 h<br />

Mesenteric (Bast ve ark., 1987b) - - - - 29 - - - 32.6 20.7 - - - 61.6 20.7 - A<br />

5-22 h<br />

Perirenal (Bast ve ark, 1987c) - - - - 18.15 1.6 2.45 - 27.45 38.3 - - 1.6 49.65 39.9 - A, Nitsan ve ark., 1987 4-8 h<br />

Sternal (Bast ve ark., 1987c)<br />

- - - - 15.85 3.3 3.6 - 5.8 50.75 - - 5.85 31.1 54.05 - A<br />

4-8 h<br />

İnguinal (Manfredini ve ark, 1988) 2.03 7.53 0.87 0.52 20.85 4.92 1.08 1.28 11.41 43.44 2.99 0.99 - 43.42 50.51 3.96 A, Cassey ve ark., 1985 12-19h<br />

Sternal (Manfredini ve ark., 1988) 1.71 6.9 1.05 0.56 20.44 5.62 1.08 1.62 8.64 45.64 3.53 1.22 - 39.33 53.93 4.75 A, Cassey ve ark, 1985 12-19h<br />

Sacral (Potchoiba ve ark, 1990) - 6.3 - 0.7 30 3.4 2.1 - 23.3 28.7 5.35 0.6 - 62.55 32.1 5.9 G, Sauvant ve ark 1979 20 h<br />

Kidney (Zygoyiannis ve ark., 1992) 1.59 7.89 - - 27 2.38 - - 23.8 30.1 4.53 0.55 2.13 62.41 32.48 5.08 G,Sauvant ve ark 1979 5-9 h<br />

SC (Zygoyiannis ve ark, 1992) 1.38 8.51 - - 26.85 3.63 - - 13.9 38 4.45 0.6 2.83 53.47 41.63 5.05 G,Sauvant ve ark 1979 5-9 h<br />

Omental (Bast ve ark., 1992) - 3 - - 29.9 1.2 2.2 0.6 27.6 27.9 0.9 - - 62.7 30 0.9 -<br />

-<br />

Kidney (Rojas ve ark., 1994) 2.82 9.85 0.56 24.46 3.01 0.93 0.61 13.8 35.34 4.32 - 4.3 52.43 38.96 4.3 V, Bas ve ark. 1987c 7 h<br />

Kidney (Hamminga ve ark., 1996) - 2.87 1.4 - 26.28 3.52 - - 31.82 25.67 2.36 0.33 - 60.97 30.59 2.69 WAD<br />

120 h<br />

testinal (Hamminga ve ark., 1996) - 2.8 1.28 - 22.52 3.37 - - 29.01 29.58 2.74 0.78 - 54.33 34.23 3.52 WAD<br />

160 h<br />

*A: Alpine, B: Boer, G:Grek, GG: Alman, S: Saanen, SD:Dudan desert,, V: Vereta, WAD: Batı Afrika Dwarf, SFA: Doymuş y.a., MUFA: Tekli doymamış y.a., PUFA: Çoklu doymamış y.a.<br />

73


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.34. Keçilerin Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri Bileşimleri (Banskalieva ve ark.,2000).<br />

Yaşhafta<br />

Türler<br />

( n ) b<br />

PUFA<br />

MUFA<br />

SFA<br />

Diğer<br />

C20:4<br />

C18:3<br />

C18:2<br />

C18:1<br />

C18:0<br />

C17:0<br />

+<br />

C16:1<br />

C16:0<br />

C15:0<br />

+<br />

C14:1<br />

C14:0<br />

C10:0<br />

-<br />

C17:1<br />

C15:1<br />

C12:0<br />

Kaslar (Araştırıcılar)<br />

5-22<br />

A<br />

13.65<br />

43.51<br />

35.76<br />

-<br />

-<br />

-<br />

13.67<br />

41.66<br />

14.49<br />

6.80<br />

0.39<br />

15.41<br />

0.88<br />

-<br />

1.20<br />

1.43<br />

Brachii (Sauvant ve ark., 1979)<br />

5-10<br />

S<br />

13.10<br />

57.74<br />

29.19<br />

-<br />

2.05<br />

-<br />

11.05<br />

50.52<br />

5.92<br />

2.82<br />

7.27<br />

15.60<br />

-<br />

-<br />

4.85<br />

-<br />

Leg (Nitsanve ark., 1987)<br />

20<br />

A<br />

12.70<br />

33.65<br />

53.80<br />

-<br />

-<br />

1.20<br />

11.50<br />

28.00<br />

14.95<br />

2.00<br />

5.65<br />

31.35<br />

0.50<br />

-<br />

5.05<br />

-<br />

Rib-LD(Potchoiba ve ark., 1990)<br />

20<br />

A<br />

12.66<br />

50.93<br />

41.43<br />

-<br />

3.43<br />

-<br />

9.23<br />

46.20<br />

16.20<br />

-<br />

4.73<br />

22.30<br />

-<br />

-<br />

2.93<br />

-<br />

LD(Park ve Washington,1993)<br />

20<br />

N<br />

16.47<br />

42.30<br />

43.38<br />

-<br />

4.63<br />

-<br />

11.80<br />

36.20<br />

17.20<br />

-<br />

2.40<br />

23.10<br />

-<br />

3.70<br />

3.58<br />

-<br />

LD(Park ve Washington,1993)<br />

74<br />

20<br />

A<br />

19.62<br />

42.00<br />

39.36<br />

-<br />

4.52<br />

-<br />

15.10<br />

39.30<br />

15.90<br />

-<br />

1.30<br />

21.40<br />

-<br />

1.40<br />

2.56<br />

-<br />

BF(Park ve Washington,1993)<br />

20<br />

N<br />

13.78<br />

46.78<br />

44.01<br />

-<br />

3.54<br />

2.18<br />

8.06<br />

38.70<br />

13.90<br />

-<br />

4.50<br />

24.00<br />

-<br />

3.58<br />

4.76<br />

1.35<br />

BF(Park ve Washington,1993)<br />

24-32<br />

F<br />

7.80<br />

43.80<br />

46.50<br />

3.20<br />

2.00<br />

1.43<br />

4.27<br />

39.00<br />

16.77<br />

-<br />

4.00<br />

26.50<br />

-<br />

-<br />

2.13<br />

-<br />

Leg (Johnson ve ark., 1995)<br />

36-40<br />

JS<br />

11.27<br />

53.04<br />

35.54<br />

1.28<br />

2.15<br />

0.51<br />

7.44<br />

47.86<br />

11.79<br />

1.70<br />

3.00<br />

20.65<br />

1.31<br />

-<br />

1.97<br />

-<br />

LT (Matsuoka ve ark., 1997)<br />

a<br />

Keçi Türleri - A:Alpine; F:Florida; N:Nabian; S:Saenen; JS:Japon Saenen;<br />

Kas Yapıları – BF : biceps femoris , LD: longissimus dorsi, LT:longissimus thoracis, SM : semimembranosus, TB : triceps brachii, GM : gluteus medius


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.3. Koyun Yağ Asitleri<br />

Arslan (2002) koyun yağ asitlerinin ortalama olarak %29-30 arasında<br />

palmitik asit içerdiğini ve esansiyel yağ asitlerinden olan linoleik asit ve linolenik<br />

asitlerinin ise % 4 oranında bulunduğunu bildirmiştir..<br />

Özcan (1969) ve Keskin (1982) çalışmalarında kuzulardaki yağ asitleri<br />

oranlarını doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi %25.0, stearik asidi %25.0,<br />

doymamış yağ asitlerinden oleik asidi %39.0, linoleik asidi %4.0, linolenik asidi<br />

%0.5 ve araşidonik asidi de %1.5 olarak bildirmişlerdir.<br />

Wood ve ark., (2003) çalışmalarında kuzuların sırt yağlarında doymuş yağ<br />

asitlerinden palmitik asidi 21.9, stearik asidi 22.6 olarak, doymamış yağ asitlerinden<br />

oleik asidi 28.7, linoleik asidi 1.3, ve alfa linoleik asidi de 0.97 olarak bildirmişlerdir.<br />

Öztan (2003) bildirimine göre Forrest ve ark., (1975) ile Rossel (1992)<br />

çalışmalarında koyun deri altı yağ asitleri oranları aşağıdaki çizelgedeki gibidir.<br />

Çizelge 2.35. Koyun Deri Altı Yağ Asitleri Oranları (Öztan (2003).<br />

Doymuş Yağ Asileri ( % ) Rossel (1992) Forrest (1975)<br />

Miristik Asit 2.0 3.2<br />

Pentadekanoik Asit 0.5 -<br />

Palmitik Asit 21.0 28.5<br />

Stearik Asit 28.0 24.8<br />

Araşidik Asit 0.5 -<br />

Doymamış Yağ Asitleri ( % )<br />

Miristoleik Asit 0.5 -<br />

Palmitoleik Asit 3.0 1.3<br />

Oleik Asit 37.0 36.4<br />

Linoleik Asit 4.0 3.5<br />

Linolenik Asit 0.5 0.5<br />

Henikosaenik Asit 2.0 -<br />

Diğerleri 2.0 2.3<br />

75


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Banskalieva ve ark., (2000) çeşitli araştırıcılar tarafından yapılan koyun ve<br />

kuzuların farklı bölgelerindeki toplam yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.36 . Koyun ve Kuzuların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarına Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları<br />

(Banskalieva ve ark.,2000).<br />

Yağ Asitleri<br />

Kaslar (Araştırıcılar)<br />

PUFA<br />

MUFA<br />

SFA<br />

Diğer<br />

C20:4<br />

C18:3<br />

C18:2<br />

C18:1<br />

C18:0<br />

C17:0<br />

+<br />

C16:1<br />

C16:0<br />

C15:0<br />

+<br />

C14:1<br />

C14:0<br />

C10:0<br />

-<br />

Koyun ve Kuzu Toplam<br />

Yağları<br />

C17:1<br />

C15:1<br />

C12:0<br />

3.80<br />

56.60<br />

36.52<br />

-<br />

0.20<br />

1.40<br />

1.20<br />

53.20<br />

11.10<br />

-<br />

3.02<br />

23.40<br />

-<br />

0.20<br />

2.02<br />

-<br />

Sağrı (Duncan ve ark., 1976)<br />

5.57<br />

43.58<br />

40.80<br />

9.84<br />

-<br />

0.55<br />

5.22<br />

41.75<br />

16.28<br />

-<br />

1.74<br />

22.71<br />

-<br />

0.90<br />

1.85<br />

-<br />

LD (Solomon ve ark., 1991)<br />

6.87<br />

43.49<br />

38.97<br />

10.66<br />

-<br />

0.61<br />

6.26<br />

41.67<br />

15.44<br />

-<br />

1.74<br />

21.81<br />

-<br />

0.83<br />

1.73<br />

-<br />

TB (Solomon ve ark., 1991)<br />

6.49<br />

44.60<br />

38.40<br />

10.49<br />

-<br />

0.61<br />

5.89<br />

42.24<br />

14.89<br />

-<br />

1.88<br />

21.63<br />

-<br />

0.11<br />

1.88<br />

-<br />

TB (Solomon ve ark., 1991)<br />

76<br />

3.60<br />

42.33<br />

49.07<br />

-<br />

-<br />

-<br />

3.60<br />

45.30<br />

16.13<br />

-<br />

2.03<br />

28.77<br />

-<br />

-<br />

4.17<br />

-<br />

LD (Marinova ve ark., 1992)<br />

10.74<br />

42.20<br />

41.96<br />

2.68<br />

1.12<br />

1.97<br />

8.05<br />

42.73<br />

13.87<br />

-<br />

3.58<br />

22.82<br />

-<br />

-<br />

3.13<br />

0.44<br />

Yağsız Et (Rhee, 1992)<br />

9.41<br />

38.64<br />

40.47<br />

2.51<br />

1.19<br />

2.31<br />

3.43<br />

36.59<br />

17.90<br />

-<br />

2.05<br />

19.40<br />

-<br />

-<br />

3.17<br />

-<br />

TB (Enser ve ark., 1998)<br />

8.55<br />

37.92<br />

42.39<br />

2.25<br />

1.12<br />

1.94<br />

3.24<br />

35.73<br />

17.50<br />

-<br />

2.19<br />

20.90<br />

-<br />

-<br />

3.99<br />

-<br />

LD (Enser ve ark., 1998)<br />

9.19<br />

37.92<br />

41.83<br />

2.44<br />

1.16<br />

2.31<br />

3.28<br />

35.83<br />

18.60<br />

-<br />

2.09<br />

20.00<br />

-<br />

-<br />

3.23<br />

-<br />

GB (Enser ve ark., 1998)<br />

10.20<br />

44.00<br />

45.60<br />

2.10<br />

1.20<br />

2.00<br />

4.00<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

Yağsız Et (Li ve ark., 1998)<br />

Kas Yapıları - LD : longissimus dorsi, LT : longissimus thoracis, SM : semimembranosus, TB : triceps brachii


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Cãneque ve ark. (2005) kuzulardaki deri altı, kas içi ve kaslar arası yağlardaki<br />

yağ asitleri kompozisyonlarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.37. Kuzulardaki Deri Altı, Kasiçi ve Kasarası Yağlardaki Yağ Asitleri<br />

Kompozisyonları (Cãneque ve ark., 2005).<br />

Yağ Asitleri Deri Altı Kas İçi Kaslar Arası P S.H.<br />

C12:0 2.27 b 1.94 a 0.94 c *** 0.42<br />

C14:0 11.43 b 10.72 a 6.60 c *** 3.97<br />

C15:0 0.99b b 0.86 a 0.62 c *** 0.04<br />

C16:0 30.14 b 29.14 a 23.95 c *** 6.30<br />

C16:1 3.48 a 3.38 a<br />

77<br />

2.62 a *** 0.18<br />

C17:0 1.02 a 0.97 a 0.78 b *** 0.03<br />

C17:1 0.48 b 0.62 a<br />

0.58 a * 0.08<br />

C18:0 11.30 11.54 11.89 Önemsiz 2.26<br />

C18:1 35.04 a 35.56 a 32.26 b<br />

C18:2 3.41 a 8.18 a 11.48 b<br />

*** 16.99<br />

*** 1.68<br />

C18:3 0.91 a 0.67 a 1.17 c Önemsiz 0.21<br />

C20:0 Belirlenmedi 0.68 a 0.77 0.14<br />

C20:4 Belirlenmedi Belirlenmedi 0.65 *** 1.50<br />

SFA 57.15 a 55.87 a<br />

45.56 b *** 16.85<br />

MUFA 39.18 a 39.77 a 36.13 b *** 16.77<br />

PUFA 3.67 a 3.44 a 18.31 b *** 3.32<br />

MUFA+ PUFA 42.84 a 43.21 a 54.44 b *** 16.82<br />

PUFA /SFA 0.06 a 0.06 a 0.40 b *** 0.002<br />

TDYA/SFA 0.70 a 0.72 a 0.80 b *** 0.02<br />

MUFA+<br />

PUFA/SFA<br />

0.76 a 0.78 a 1.20 b<br />

***<br />

0.02<br />

(n-6)/(n-3) 4.06 a 5.38 a 11.41 b *** 16.16<br />

* P < 0.05 ; ** P < 0.01 ; *** P < 0.001


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.4. At Yağ Asitleri<br />

Bergero ve ark., (2002) İtalya’da doymuş yağ asitleri içeren rasyonla<br />

besledikleri atlarda, doymuş yağ asitlerini kanda %43.5 deride %61.3 olarak, tekli<br />

doymamış yağ asitlerini kanda% 10.4, deride %18.4 olarak, çoklu doymamış yağ<br />

asitlerini de kanda % 40.1, deride %16.2 olarak bulmuşlardır. Aynı araştırmada en<br />

çok doymamış yağ asitleri sırası ile C18:2, C18:1, C20:4 ve C18:3 olarak kanda,<br />

C18:1, C18:2, C18:4 ve C20:4 olarak deride bulmuşlardır. En az bulunan yağ asitleri<br />

ise C18:4 ve C22:4 olarak kanda, C20:4, C22:6 ve C18:3 olaarak da deride<br />

bulmuşlardır.<br />

Pitre (1975) yaptığı araştırmada atlarda yağ asit bileşimlerini aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.38. Atlardaki Yağların Yağ Asitleri Kompozisyonları (Pitre, 1975).<br />

Doymuş Yağ Asileri ( % )<br />

C10:0 0.05<br />

C12:0 0.15<br />

C14:0 4.2<br />

C15:0 0.3<br />

C16:0 27.9<br />

C17:0 6.1<br />

C18:0 0.4<br />

C20:0 6.0<br />

Doymamış Yağ Asitleri<br />

C16:1 37.0<br />

C18:1 7.2<br />

C18:2 9.0<br />

C18:3 0.5<br />

78


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.1. Domuz Yağ Asitleri<br />

Ramirez ve ark. (2004)’nın İspanya’da domuz pirzolalarındaki kasiçi yağ<br />

asidi profillerini araştıran çalışmalarında en yüksek düzeyde doymuş yağ asitlerini<br />

C18:0 ve C16:0 olarak belirlemişler, C20:0’a ise hiç rastlamamışlardır. Aynı şekilde<br />

C14:0’ı ise çok az miktarda (0.1 düzeyinde) tespit etmişlerdir.<br />

Toplam doymuş yağ asitlerini % 30.9 , toplam tekli doymuş yağ asitlerini<br />

%15.1 , toplam çoklu doymuş yağ asitlerini ise % 53.7 olarak tespit etmişlerdir.<br />

En az tekli doymamış yağ asitleri C17:1 ve C20:1, en az çoklu doymamış yağ<br />

asitlerini ise C18:3 ve C20:2 olarak bildirmişlerdir.<br />

Wood ve ark., (2003) çalışmalarında domuzların sırt yağlarında bulunan<br />

doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi 23.9, stearik asidi 12.8 olarak, doymamış yağ<br />

asitlerinden oleik asidi 35.8, linoleik asidi 14.3, ve alfa linoleik asidi de 1.43 olarak<br />

bildirmişlerdir.<br />

Öztan (2003)’ün bildirdiğine göre Forrest ve ark., (1975) ve Rossel (1992)<br />

domuzlarda yağ asitleri oranlarını doymuş yağ asitlerinden miristik asidi % 1.3 ve<br />

% 1.5, palmitik asidi % 30.1 ve % 24.0, stearik asidi % 24.8 ve % 14.0, araşidik asidi<br />

% 0.0 ve % 0.5 olarak, doymamış yağ asitlerinden miristoleik asidi % 0.0 ve % 0.5,<br />

palmitoleik asidi % 2.7 ve % 3.5, oleik asidi % 40.9 ve % 43.0, linoleik asidi % 7.1<br />

ve % 9.5, linolenik asidi % 0.3 ve % 1.0, henikosaenik asidi % 0.0 ve % 1.0 ile diğer<br />

asitleri de % 1.4 ve % 1.5 olarak bildirmiştir.<br />

Lawson (1995) domuz yağı yağ asitleri bileşimini incelediği çalışmasında<br />

doymuş yağ asitlerinden bütirik asit, kaproik asit, kaprik asit ve laurik asit değerlerini<br />

sıfır olarak, miristik asidi % 2, palmitik asidi % 25, stearik asidi % 13 ve araşidik<br />

asidi iz miktarda, doymamış yağ asitlerinden oleik asidi % 45, linoleik asidi % 10,<br />

linolenik asidi iz miktarda ve araşidonik asidi de % 1 olarak bildirmiştir.<br />

Fiego ve ark. (2004) çalışmalarında İtalya‘da iki farklı genotip ve üç farklı<br />

kesim ağırlığındaki domuzların deri altı yağ asitleri kompozisyonlarını araştırmışlar<br />

ve buldukları değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

79


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.39. İki Farklı Genotip ve Üç Farklı Kesim Ağırlığındaki Domuzların Deri<br />

Altı Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları (Fiego ve ark., 2005).<br />

Genetik Tipler Kesim Ağırlıkları<br />

Yağ Asitleri L x LW Hibrit L (n = 48) M (n = 38) H (n = 26)<br />

C14:0 1.38 1.28 ** 1.29 a 1.35 b 1.35 b<br />

C16:0 24.49 23.54 ** 23.66 a 24.27 b 24.10 b<br />

C18:0 13.77 12.73 ** 13.13 13.09 13.52<br />

C20:0 0.20 0.19 0.19 0.19 0.20<br />

SFA 40.26 38.20 **<br />

C16:1 1.80 1.94 **<br />

80<br />

38.73 a 39.36 ab 39.60 b<br />

1.87 ab 1.93 a 1.81 b<br />

C18:1 42.92 42.19 ** 42.34 42.67 42.72<br />

C20:1 0.98 0.80 ** 0.84 A<br />

MUFA 45.95 45.18 * 45.29<br />

0.87 a<br />

45.70<br />

0.95 Bb<br />

45.70<br />

C18:2 12.28 14.84 ** 14.25 Aa 13.33 b 13.10 B<br />

C18:3 0.65 0.79 ** 0.76 a<br />

0.70 b<br />

0.69 b<br />

C20:2 0.63 0.69 ** 0.66 0.65 0.66<br />

C20:4 0.19 0.22 *<br />

PUFA 13.75 16.53 ** 15.89 Aa<br />

0.22 0.20 0.19<br />

14.88 b<br />

14.64 B<br />

PUFA / SFA 0.34 0.44 ** 0.42 Aa 0.38 b 0.37 B<br />

*, a, b P < 0.05<br />

**, A, B P < 0.01<br />

L < 160 kg, M ≥ 160 < 170 kg, H ≥ 170 kg.


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Leskanich ve ark., (1997) çalışmalarında İngiltere’de üç farklı yağ içeren<br />

rasyonla besledikleri domuzlarda sırt yağının yağ asitleri kompozisyonunu aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.40 Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Sırt Yağının<br />

Yağ Asitleri Kompozisyonu (Leskanich ve ark., 1997).<br />

Yağ Asitleri<br />

Rasyon A<br />

(Kontrol)<br />

Rasyon B Rasyon C S.H.<br />

C14:0 0.95 1.04 1.06 0.090 NS<br />

C14:0 21.3 21.90 21.50 0.591 NS<br />

C16:1 2.82 2.81 2.75 0.193 NS<br />

C17:0 0.41 0.35 0.34 0.030 NS<br />

C18:0 12.5 12.30 12.10 0.250 *<br />

C18:1(n-9) 29.4 32.10 32.60 1.530 NS<br />

C18:1(n-7) 4.32 4.37 4.29 0.108 +<br />

C18:2(n-6) 18.2 15.40 15.50 1.350 NS<br />

C18:3(n-3) 0.78 1.00 1.13 0.053 +<br />

C20:0 0.17 0.11 0.14 0.015 ***<br />

C20:1 (n-9) 0.67 0.98 1.01 0.043 **<br />

C20:3 (n-6) 0.69 0.56 0.55 0.078 ***<br />

C20:4 (n-6) 4.54 3.28 3.21 0.557 NS<br />

C20:5 (n-3) 0.68 1.13 1.18 0.125 *<br />

C22:1 (n-9) 0.01 0.09 0.12 0.013 ***<br />

C22:5 (n-3) 1.09 1.16 1.04 0.158 ***<br />

C22:6(n-3) 0.77 0.99 1.00 0.097 NS<br />

SFA 35.00 36.00 35.00 0.800 *<br />

MUFA 37.00 40.00 41.00 1.800 NS<br />

PUFA 27.00 34.00 24.00 2.400 NS<br />

P > 0.10 ; + P < 0.10 ; * P < 0.05 ; ** P < 0.01 ; * ** P < 0.001<br />

81<br />

P


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Banskalieva ve ark., (2000) çeşitli araştırıcılar tarafından yapılan domuzların<br />

farklı bölgelerindeki toplam yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.41. Domuzların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarının Yağ Asitleri<br />

Oranları (Banskalieva ve ark., 2000).<br />

Yağ Asitleri<br />

Yağsız Et<br />

(Rhee ve ark.,<br />

1992)<br />

Yağsız Et<br />

(Li ve ark.,<br />

1992)<br />

82<br />

LD<br />

(Hernandez<br />

ve ark., 1998)<br />

BF<br />

(Hernandez<br />

ve ark., 1998)<br />

C10:0–C12:0 0.32 - - -<br />

C14:0 1.31 - 1.21 1.15<br />

C14:1 - - - -<br />

C15:0+C15:1 - - - -<br />

C16:0 24.39 - 28.8 23.00<br />

C16:1 3.44 - 3.13 2.86<br />

C17:0+C71:1 - - - -<br />

C18:0 11.95 - 11.90 11.30<br />

C18:1 45.50 - 39.60 38.70<br />

C18:2 9.66 14.40 15.50 17.50<br />

C18:3 0.65 0.60 0.43 0.52<br />

C20:4 1.31 3.60 4.52 5.08<br />

Diğer 1.48 - - -<br />

SFA 38.30 36.20 36.80 35.40<br />

MUFA 50.08 42.80 42.20 41.50<br />

PUFA 11.62 21.00 20.40 23.10


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

3. MATERYAL VE METOD<br />

3.1. Materyal<br />

3.1.1. Kıl Materyalleri<br />

Araştırmada kullanılan kıl örneklerinden sığır kılları Et Balık Kurumu’nda<br />

kesimi yapılan sığırlardan, koyun ve keçi kılları <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat<br />

Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’ndeki keçi ve koyunlardan, domuz kılları<br />

<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> TIBDEM bünyesinde deneysel amaçlar için yetiştirilen<br />

domuzlardan, at ve eşek kılları ise Mersin’deki bir çiftlikte yetiştirilen at ve<br />

eşeklerden temin edilmiştir. Kıl numuneleri her türden üç ayrı hayvanın 12-13.<br />

kaburgaları arasına denk gelen sırt bölgesinden jiletle derinin dip kısmı kazınmak<br />

sureti ile alınmıştır. Alınan örneklerin her biri ayrı ayrı küçük poşetlere konulmuş ve<br />

üzerlerine türlere ait adları yazılmıştır.<br />

3.1.2. Kılın Morfolojisi<br />

Ele alınan türlere ait karkasların fotoğrafları HP marka dijital kamerayla<br />

çekilmiştir.<br />

3.1.3. Yağ Materyali<br />

Bu çalışmada yağ asitleri kompozisyonlarının tespiti için kullanılacak yağ<br />

örnekleri hayvanların 12. ve 13. kaburgalar arasında kalan sırt bölgesindeki deri altı<br />

yağdan alınmıştır. Her türden ve üç ayrı hayvandan yaklaşık olarak 100’er gram<br />

örnek alınmıştır. Çalışmada kullanılan sığırlara ait yağ örnekleri Adana Et Balık<br />

Kurumunda kesimi yapılan sığır karkaslarından, koyun ve keçilere ait yağ örnekleri<br />

Mersin Belediyesi Mezbahası’nda kesilen koyun ve keçilerin karkaslarından, atlara<br />

ait yağ örneklerinden bir adedi Mersin’de kesimi yapılan attan, diğer iki adedi<br />

Kıbrıs’tan, eşek yağ örneklerinden iki tanesi Mersin’de kesimi yapılan eşeklerden,<br />

83


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

bir tanesi ise Kıbrıs’tan, domuz yağ örnekleri ise Ç.Ü. TIBDEM bünyesinde<br />

deneysel amaçlar için yetiştirilen domuzların karkasından temin edilmiştir.<br />

Alınan örneklerin soğuk zincir içerisinde yağ analizlerinin yapılacağı yere<br />

ulaştırılmasına büyük önem gösterilmiştir. Alınan örnekler, içerisinde buz akülerinin<br />

bulunduğu termoslara yerleştirilmek suretiyle nakil işlemleri yapılmıştır.<br />

3.2. Metod<br />

3.2.1. Kıl Ölçümleri<br />

Alınan kıl örnekleri üzerlerinde bulunabilecek kaba kirlerden arındırılmak<br />

için öncelikle su ile yıkanmak suretiyle temizlendikten sonra kurutma kağıtları ile<br />

kurutulmuştur. Numuneler üzerlerinde bulunabilecek yağıltıdan arındırılmak için<br />

eter ile yıkamaya tabi tutulmuş ve kurutma kağıtları ile kurutularak ölçüm işlemine<br />

hazır hale getirilmiştir.<br />

Kılların uzunluklarının ölçümü için 30 cm’lik bir cetvel kullanılmıştır. Alınan<br />

kıl numunelerinden 25 adedinde uzunluk ölçümü yapılmıştır. Kontrast kartonu<br />

üzerinde iki adet pens yardımıyla her iki ucundan dikkatlice tutulan kıl numuneleri<br />

kıvrımların olmaması için gergin bir şekilde tutularak cetvel üzerinde gerçek<br />

uzunluk ölçümleri yapılmıştır. Bulunan değerler tablo halinde yazıldıktan sonra<br />

istatistiksel analizleri yapılmıştır.<br />

Kıl çaplarının ölçümü ise Zootekni Bölümü’nde bulunan Vizopan’da<br />

saptanmıştır. Daha önceden temizlenen kıl numunelerinden lam üzerine yaklaşık<br />

olarak 1 mm uzunluğunda yeteri kadar kesildikten sonra bir damla gliserin<br />

damlatılarak homojen bir biçimde dağılması sağlanmıştır. İçerisinde hava<br />

kabarcıkları kalmamasına dikkat edilerek lam üzerine lamel kapatılarak hazırlanan<br />

preparatlar Vizopan’a yerleştirilmiş ve incelik ölçümleri yapılmıştır. Vizopan’la 40 /<br />

0,65 büyütme ile 500 defa büyütülmüştür. Vizopan üzerindeki cetvelden okunan<br />

ölçüm değerleri iki ile çarpılarak kıllara ait incelikler mikron olarak not edilmiştir.<br />

Hazırlanan kıl preparatları Olympus marka mikroskopta incelendikten sonra<br />

kılların Olympus ve HP marka dijital fotoğraf makinaları ile resimleri çekilmiştir.<br />

84


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

3.2.2. Yağ Asitleri Analizleri<br />

Analizleri yapılacak yağlar, 100 C’de eritildikten sonra her birinden metil<br />

esterleri oluşturulmak amacıyla 0,1 gram alınmıştır. 10 ml n-heksan ( veya n-heptan<br />

da kullanılabilir ) ilavesiyle yağ çözündürülmüştür. 2N metanollü KOH’dan 1 ml<br />

kullanılarak trimetil esterleri oluşturulmuştur. 45 – 60 dakika süre ile durulmaya<br />

bırakılmıştır.Yağ asitleri kompozisyonu tayini için Agilent Technologies 6890N<br />

Network GC System marka Gaz Kromatografisi kullanılmıştır. Kullanılan<br />

kromatoğrafi cihazının bazı özellikleri;<br />

Taşıyıcı Gaz : Azot<br />

Kolon : DD-23 Kapiler kolon<br />

Kolon Uzunluğu : 60 m<br />

Kolon Çapı : 0.25 nm<br />

Film Kalınlığı : 0,25 Mikrometre<br />

Akış Hızı : 1 ml / dk<br />

Basınç : 22.45 psi<br />

3.2.2.1. Gaz Kromatografisi<br />

Bir karışımın sabit (durgun) faz üzerinden hareketli bir faz yardımı ile,<br />

bileşenin fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki farklılıkları, bileşenlerin dağılma-<br />

yayılma hızlarındaki farkına göre ayrılmaları işlemine kromatografi denir (Ay, 2003;<br />

Kurt, 2001). Durgun faz, içinden hareketli fazın geçtiği bir kolon veya uygun bir<br />

yüzeye ince tabaka şeklinde tutturulmuş ve üzerinden hareketli fazın geçtiği bir<br />

şekilde olabilir (Ay, 2001). Gaz kromatografisi, organik bileşik karışımlarının<br />

bileşenleri uçucu ise uygun bir destek katısı üzerine kaplanmış sıvı durucu faz ile<br />

hareketli gaz fazı arasında bileşenlerin dağılma farklarına dayanan bir ayırım<br />

yöntemidir (Ay, 2003). Gaz kromatografinde ayırma işlemi kolon içerisinde<br />

gerçekleşmektedir (Metin, 1979). Prensip olarak; kolon girişinde bulunan enjeksiyon<br />

ayrılacak olan karışım, bir enjektör yardımıyla ısıtılmış olan kolonun ön kısmına<br />

85


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

verilir. Karışım burada buharlaşır ve silindirden alınan taşıyıcı gaz vasıtasıyla kolona<br />

girer. Kolonda her bileşik sabit fazdan taşıyıcı faza ve taşıyıcı fazdan sabit faza farklı<br />

hızlarda taşınarak farklı zamanlarda kolondan çıkarlar. Bu çıkış zamanları kolona<br />

bağlı dedektörlerle tespit edilerek kayıt edilirler (Erdik ve ark., 1987). Gaz<br />

kromatografisi ile çalışmada neticenen çok hassas olması, sonucun çabuk elde<br />

edilmesi, analiz için az numuneye ihtiyaç göstermesi, analiz tekniğinin daha basit ve<br />

güvenilir olması, sonuçların kolay anlaşılabilmesi ve analizin oldukça ucuza mal<br />

olması gibi avantajları vardır (Metin, 1979).<br />

3.2.2.2. Gaz Kromatografisi Cihazının Bölümleri<br />

Gaz kromatografi cihazı,. taşıyıcı gaz kaynağı, enjeksiyon sistemi, kolon ve<br />

dedektör olmak üzere dört ana birimden oluşmaktadır Ayrıca bu bölümlerin<br />

sıcaklıkları son derece önemli olduğu için bu bölümlerdeki sıcaklıkları kontrol eden<br />

üniteler bulunmaktadır (Kurt, 2001).<br />

3.2.2.2.(1). Taşıyıcı Gaz Kaynağı<br />

Kullanılan dedektörün türüne bağlı olarak gaz seçimi değişmekle beraber en<br />

çok azot, helyum, hidrojen, argon ve karbondioksit kullanılmaktadır. Taşıyıcı olarak<br />

kullanılan gazlar kuru ve %99,99 saflıkta olmalıdır. Bunların kuruluğu kolon<br />

performansına direkt olarak etki eden faktörlerin başında gelmektedir. Eser<br />

miktardaki su bile kolon sabit fazını bozduğundan bunu önlemek için gazın geçiş<br />

hattına, içinde moleküler elekler bulunan filtreler takılmaktadır (Özcimder ve ark.,<br />

2004; Hışıl, 1994; Erdik, 1987).<br />

3.2.2.2.(2). Enjeksiyon Bölümü<br />

Örnekler, hipodermik şırıngalar yardımıyla ve gaz kromatografisinin türüne<br />

göre 0.1-0.5 ml arsında silikon kauçuklardan yapılmış bir septumdan örnek odasına<br />

enjekte edilir. Örnekler kolon girişinden enjektörle bir defada verilir (Hışıl, 1987).<br />

86


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

Numunenin uygun hacimde ve bir buhar tıpası şeklinde sunulması kolon veriminin<br />

en iyi düzeyde olmasını sağlamaktadır (Kurt, 2001).<br />

3.2.2.2.(3). Kolon<br />

Gaz kromatografisinde kullanılan kolonlar cam, metal, teflon veya plastik<br />

esaslı maddelerden yapılmış olabilir. Ancak inert olma özelliklerinden dolayı cam ve<br />

plastik esaslı olanlar daha çok tercih edilirler. Bütün ayrılma işlemi kolonda<br />

gerçekleştiği için gaz kromatografi sisteminin en önemli kısmıdır. Gaz<br />

kromatografisinde dolgulu kolon ve kapiler (kılcal) kolon olmak üzere iki tip kolon<br />

kullanılmaktadır (Özcimder ve ark., 2004; Hışıl, 1987).<br />

3.2.2.2.(4). Dedektörler<br />

Kolon içerisindeki taşıyıcı gazla birlikte gelen ve ayrılan bileşiklerin tür ve<br />

miktarlarını saptayan ve bunları analog veya dijital olarak sinyal halinde oluşturan<br />

elektronik cihazlardır (Erdik ve ark., 1987).Dedektörler, sensörleri yardımıyla<br />

hareketli fazları izleyerek oluşturdukları sinyalleri bir yazıcıda ‘temel çizgi’ olarak<br />

kaydederler. Gazın içinde analizi yapılan örnekten başka bir maddenin gelmesi<br />

durumunda sensörler bunu algılayarak elektronik sinyalde ve temel çizgide bir<br />

değişim oluştururlar. Zamana karşı elektronik sinyaldeki değişimin madde<br />

miktarlarını veya derişimini veren grafiklere de “kromatogram” adı verilmektedir<br />

(Özcimder ve ark., 2004).<br />

3.2.3. Türler Bazında Anatomik ve Morfolojik Karşılaştırmalar<br />

yapılmıştır.<br />

Türlere ait iskelet sistemleri arasındaki farklar anatomi atlasları yardımıyla<br />

87


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4. BULGULAR VE TARTIŞMA<br />

Araştırmada ele alınan özelliklerden kıl morfolojisi, karkas anatomisi ve yağ<br />

asidi bileşimi bakımından elde edilen bulgular konularına göre aşağıda verilmiştir.<br />

Kıl morfolojisi ve yağ asidi bileşimi deneysel olarak ortaya konmuştur. Karkas<br />

anatomisine göre türler arası farklılıklar daha önce yapılan çalışmalar ve anatomi<br />

atlasları kullanılarak ortaya konmuştur.<br />

4.1. Kıllarda Saptanan Morfolojik Özellikler<br />

Genel olarak kesim sırasında hayvanların kendi kılları karkasın dış yüzeyine<br />

yapışmakta olup türlere ait et ayırt etmede kullanılan pratik bir yöntemdir. Örneğin<br />

koyun ve keçi karkas parça etleri diğer özellikleri benzese de kolaylıkla kalıntı kıl<br />

özellikleriyle ayırt edilebilirler. Yine domuz ve sığır etleri de çok belirgin biçimde<br />

farklı kıl yapısına sahiptir.<br />

Ele alınan farklı hayvan türleri kıllarının makroskopik ve mikroskopik özellikleri<br />

arasındaki farkların ortaya konulması amacıyla yapılan değerlendirmeler aşağıda<br />

verilmiştir.<br />

4.1.1. Makroskopik Özellikler<br />

4.1.1.1. Genel Özellikler<br />

Koyun dışında incelenen diğer hayvan türlerinde vücut ölçüsü kıldır ve<br />

yapağıdan çok farklıdır. En uzun kıllar koyun ve keçide bulunmaktadır. Koyun<br />

yapağısı ırka bağlı olarak farklı miktarda kıvrım içerir. Keçilerin ince alt kılları<br />

(kaşmir) kıvrımlıdır. Diğer türlere ait kıllarda kıvrım yoktur. At, eşek, domuz ve<br />

sığır kısa kıllara sahiptir ve bu kıllar yakından incelendiğinde koyunların yüz, ayak<br />

ve karın altında bulunan kısa kıllara benzerler.<br />

88


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Etlerin ve karkas parçalarının ayırt edilmesi güç olan at, eşek, sığır ve domuz<br />

kıllarının farkı, domuz kıllarının çok kalın ve parlak olması yanında içindeki<br />

medulla tabakasının yoğunluğu nedeniyle çok çabuk kırılması dikkat çekmektedir.<br />

Sığır kılları, daha ince ve yumuşaktır. Kolay kırılmaz ve oldukça parlak bir yüzeye<br />

sahiptir. Eşek kılları da çok çabuk kırılan, uçları sivri, sığır, domuz ve ata göre daha<br />

mat özelliğe sahiptir. Tüm bu özellikler Çizelge 4.1 de verilmiştir.<br />

Çizelge 4.1. Kılların Makroskopik Özellikleri.<br />

Özellikler At Eşek Domuz Sığır Koyun Keçi<br />

Uzunluk Çok Kısa Kısa Kısa Çok Kısa Çok Uzun Uzun<br />

Yumuşaklık Sert<br />

Orta<br />

Yumuşak<br />

Sert Sert<br />

89<br />

Çok<br />

Yumuşak Sert<br />

Parlaklık Parlak Mat Parlak Parlak Mat Parlak<br />

Kıl<br />

Yüksek<br />

Mukavemeti<br />

Yüksek Düşük Yüksek Yüksek Yüksek<br />

İncelik Kalın Kalın Çok Kalın Kalın Çok İnce Kalın<br />

Birörneklik Birörnek Birörnek Birörnek Birörnek Değişken Birörnek<br />

4.1.1.2. Kıl Uzunlukları<br />

Kıl uzunlukları bakımından türlere ait ortalama değerler ve değişim sınırları<br />

Çizelge 4.2 de verilmiştir. Görüldüğü üzere türler arası elyaf uzunluk bakımından<br />

farklar istatistiki olarak ( P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

bulunur ve taranarak toplandığında “kaşmir” olarak değerlendirilen çok kıymetli<br />

hayvansal liftir.<br />

Koyun yapağısını içeren kılların gerçek uzunlukları daha önceki yapılan<br />

çalışmalarla karşılaştırıldığında Gürsoy, (1980) Ceylanpınar’da ekstansif ve yarı-<br />

entansif koşullarda yetiştirilen İvesi koyunları için sırasıyla 17.7 ile 18.3 cm gibi<br />

araştırmada bulunan değere yakın bir değer bildirmiştir. Sönmez (1955) ve Güney<br />

(1979) ise 18.9 ile 11.7 cm arasında değişen değerler bildirmişlerdir.<br />

Keçi kıllarına gelince ortalama kıl uzunlukları Kıl Keçilerinde Koyuncu ve<br />

Tuncel (1992) tarafından keçilerde 12.4-13.7; tekelerde 14.5-18.6 cm olarak<br />

araştırmada saptanan değerlerden yüksek bildirmişlerdir. Bu farkın ırk farkından<br />

ortaya çıkmış olabileceği düşünülmektedir. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> keçi sürüsünden<br />

alınan kıl numunelerin Kilis, Damascus, Saanen ve Kıl keçilerinin melezlerinden<br />

alındığı ve bu ırkların kıl uzunluklarının saf Kıl Keçilerinden farklı olduğu<br />

bilinmektedir.<br />

Koyuncu ve ark., (2001) kıl uzunluklarını Bursa, Balıkesir, Bilecik ve<br />

Çanakkale İllerinde 10.9 ile 12.4 cm olarak bildirmişlerdir ki bu değerler araştırma<br />

değerlerine oldukça yakındır.<br />

Çizelge 4.2. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Kıl Gerçek Uzunlukları(cm).<br />

Türler<br />

X±Sx<br />

Uzunluk Değerleri (cm)<br />

Min-Max F n<br />

Sığır 2.57 ± 0.03 d<br />

2.30 – 2.97 ** 25<br />

Keçi 10.52 ± 0.08 b<br />

9.30 – 12.00 ** 25<br />

Koyun 17.48 ± 0.31 a<br />

14.33 – 20.63 ** 25<br />

At 1.05 ± 0.03 e 0.70 – 1.33 ** 25<br />

Eşek 3.80 ± 0.06 c 3.13 – 4.40 ** 25<br />

Domuz 3.72 ± 0.33 c 3.13 – 4.40 ** 25<br />

**P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

bu onun ayırıcı özelliği olabilir. Bunu en yakın takip eden tür ise sığırdır. Gerçekte<br />

at etleri sığır eti gibi satılmak istenmesi bakımından bunların iyi ayırt edilmesi<br />

gerekmektedir. Sığır kılı uzunluk ortalaması at kılının yaklaşık iki katı olması çok<br />

anlamlıdır ve hassas ölçümlerde çok belirleyici olabilecek bir kriter olarak dikkate<br />

alınabilir.<br />

Eşek kıl uzunluğu, domuz kıl uzunluğu ile büyük benzerlik sergilemektedir.<br />

Ancak her iki türe ait kıl çapları bakımından çok farklılık olması bu türlerin birbirine<br />

karıştırılması olasılığını ortadan kaldırmaktadır.<br />

At, eşek, sığır ve domuz kıllarının uzunlukları üzerinde yayına<br />

rastlamadığından elde edilen değerlerin karşılaştırılması yapılamamıştır.<br />

4.1.1.3. Kıl İncelikleri<br />

Ele alınan türlere ait kıl incelikleri Çizelge 4.3.’de verilmiştir. Türlere ait kıl<br />

incelik değerleri arasında istatistiki olarak çok önemli farklılıklar (P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yansıtamadığından mat bir görünüme sahip olduğu tespit edilmiştir. Domuz<br />

kıllarının şeffaf bir yapıda olduğu görülmüştür. Keçi kılları düz bir boru şeklinde<br />

gözlemlenmiştir.<br />

Çizelge 4.3. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Ait Kıl Çapları (mikron).<br />

Türler<br />

Sığır 79.68 ± 1.47 c<br />

Keçi 85.80 ± 2.68 b<br />

Koyun 28.71 ± 0.54 d<br />

İncelik Değerleri (μ)<br />

X±Sx Min-Max F n<br />

63.33 – 90.00 ** 25<br />

110.00 – 152.00 ** 25<br />

24.33 – 34.67 ** 25<br />

At 78.00 ± 1.40 c 67.33 – 98.00 ** 25<br />

Eşek 85.55 ± 1.81 c 62.67 – 102.00 ** 25<br />

Domuz 187.31 ± 3.21 a 148.67 – 220.67 ** 25<br />

**P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

a-Eşek kılı b-At kılı<br />

c-Sığır kılı d-Domuz kılı<br />

e-Koyun kılı(Yapağı) f-Keçi kılı<br />

Resim 4.1. Türlere Ait Kılların Mikroskobik Görünümleri (40 X).<br />

Görüldüğü gibi koyun kılı dışındaki tüm türlerde kılın ana katmanı olan<br />

korteks son derece ince ve medulla ise çok kalın ve devamlıdır. Bu nedenle domuz,<br />

93


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

at, eşek, sığır ve keçi kılları daha kolaylıkla kırılabilmektedir. Bu kıllarda 40 X<br />

büyütme ile kütiküla yapısı görülememektedir. Ancak koyun yapağısı elyaflarında<br />

kütiküla hücreleri ve dizilişleri kıl üzerinde çok belirgin bir şekilde görülmektedir.<br />

4.2. Araştırma Materyali Türlerin Karkas Özellikleri<br />

Türlere ait karkasların tipik şekilleri vardır ve ele alınan altı tür arasında<br />

karkasların bu özellikleri son derece belirgin biçimde farklıdır. Özellikle cüsse<br />

bakımından içlerinde en iri karkasa sahip hayvanlar sığır ve attır. Koyun ve keçi<br />

karkasları birbirine cüsse olarak benzeseler de karkasların dış görünümleri bunların<br />

kolayca ayırt edilmesini sağlamaktadır. Bunun en güzel örneği koyun ve keçi<br />

kuyruklarıdır.<br />

Resim 4.2.’de ele alınan altı türe ait hayvanın karkas resimleri verilmiştir.<br />

a-Sığır karkası b-At karkası<br />

94


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

c-Koyun karkası d-Keçi karkası<br />

e-Domuz karkası<br />

Resim 4.2. Türlere Ait Hayvanın Karkas Resimleri.<br />

95


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

At ve sığır karkasları arasıda ilk belirgin farklılık sığır karkas deri altı yağının<br />

beyaz renkli, atın ise oldukça sarı renkte olduğudur. At karkası sığıra göre uzun ve<br />

oval bir görünümde olup butlar oldukça kaslıdır.<br />

Eşek karkasları üzerinde yapılan çalışmalar çok sınırlı olması nedeniyle<br />

resim konamamıştır. Türlere ait karkasların genel görünümlerine ilişkin tarafımızdan<br />

yapılan değerlendirmeler Çizelge 4.4 de verilmiştir.<br />

Çizelge 4.4. Araştırmada Karkas Özelliklerine İlişkin Saptanan Gözlemler.<br />

Parametre Sığır Koyun Keçi At Eşek Domuz<br />

Et Rengi<br />

Yağ Rengi<br />

Tekstür<br />

Gövde<br />

Yağlılığı<br />

Koku<br />

Parlak<br />

kırmızı<br />

Beyaz veya<br />

krem renk<br />

Kaba<br />

tekstür<br />

Belirgin<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Açık veya<br />

kiremit<br />

kırmızısı<br />

Açık<br />

beyaz<br />

Yumuşak<br />

tekstür<br />

Sırt ve<br />

kuyrukta<br />

yoğun<br />

Kendine<br />

özgü<br />

keskin<br />

kokulu<br />

Liflilik Kalın lifli İince lifli<br />

Aroma<br />

Kasiçi<br />

Yağlılık<br />

Kasarası<br />

Yağlılık<br />

Belirgin<br />

değil<br />

Belirgin<br />

Aromatik<br />

et<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Belirgin Az Az<br />

Açık<br />

kırmızı<br />

96<br />

Koyu<br />

kırmızı<br />

Kırmızı<br />

Beyaz Sarı renkte Sarı<br />

renkte<br />

Yapışkan- Kaba Kaba<br />

orta sert tekstür tekstür<br />

Az<br />

miktarda<br />

Belirgin<br />

ve ayırt<br />

edici<br />

kokulu<br />

İnce ve<br />

orta lifli<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Soluk<br />

pembe<br />

kırmızı<br />

Beyaz<br />

Yumuşak<br />

ve gevrek<br />

Çok yağlı Çok yağlı Tamamen<br />

yağla sarılı<br />

Gübremsi<br />

kokulu<br />

Belirgin<br />

lifli<br />

Tatlımsı<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Az<br />

Belirgin<br />

koku yok<br />

Kendine<br />

özgü<br />

hissedilir<br />

koku<br />

Kalın lifli İnce lifli<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Az<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Dağılmış<br />

ve gözle<br />

görülmez<br />

Kıvam-yağ Orta sert Sert Sert Yumuşak Yumuşak Yumuşak<br />

Karkas<br />

Uzunluğu<br />

Karkas<br />

Şekli<br />

Uzun Kısa Kısa En uzun<br />

Orta<br />

uzunluk<br />

Orta<br />

uzunluk<br />

Yassı<br />

Silindirikyuvarlak<br />

Koyundan<br />

oval<br />

Oval Oval Oval


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge4..5 a.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri (Ek – 2 : Şekil 1 – 32 arasındaki şekillerden)<br />

Sığır<br />

Koyun<br />

Keçi<br />

At<br />

Domuz<br />

18-20 adet,<br />

13 adet,<br />

13 adet,<br />

14-15 adet,<br />

13 adet,<br />

11. omurda uzunluk<br />

Sırt 7. omur en kısa, sığırdan küçük aynı<br />

gövde omuru iki<br />

12. processus spinalis azalır,<br />

Omurları processus spinalis’ler özellikte,<br />

yandan basık ve<br />

en dik,<br />

Geniş ve derin fovea<br />

uzun yassı ve geniş crista ventri görülür<br />

uzun<br />

costalis crenialis vardır<br />

6-7 adet,<br />

gödesi çok uzun,<br />

processus spinosus<br />

geniş ve yüksek,<br />

4.omura kadar uzar<br />

sonra kısalır<br />

20-23 adet,<br />

1. omur en uzun,<br />

eklem çıkıntısı<br />

üzerinde derin<br />

yarıklar var<br />

6 adet,<br />

ön eklem düz ve<br />

saggital yönde<br />

6-7 adet,<br />

koyun ile aynı<br />

özellikte<br />

7 adet,<br />

daha uzun,<br />

4. omura kadar boy<br />

artar<br />

6 adet,<br />

attan uzun ve kıvrık,<br />

crista ventralis omura<br />

kadar belirgin,<br />

makara şeklinde<br />

Bel<br />

Omurları<br />

15-21 adet,<br />

1. omur uzun,<br />

boyları kuyruk ucuna<br />

doğru azalmakta<br />

97<br />

7 adet,<br />

boyun omurları çok<br />

kısa ve geniş<br />

7 adet,<br />

uzun yapılı,<br />

fossa atlantis çok derin<br />

12-16 adet,<br />

processus hemalis<br />

bulunmaz,<br />

Yan uzantıları daha<br />

kısa<br />

7 adet,,<br />

boyun omurları<br />

uzun<br />

16-22 adet,<br />

en uzun omurlar<br />

9. ve 10.<br />

omurlardır<br />

15 adet,<br />

yuvarlak ve daha az<br />

geniş<br />

6 adet sternebrae,<br />

processus<br />

xiphoideus ile 4 adet<br />

sternebrae<br />

birbirleriyle<br />

kaynaşmıştır<br />

18 adet,<br />

dışbükey bir yapısı<br />

vardır<br />

13 adet,<br />

sığıra göre daha dar<br />

koyuna göre kıvrık<br />

7 adet,<br />

atlasda processus<br />

transversus dış<br />

bükey<br />

13 adet,<br />

son kaburgasının<br />

tuberculum’u yok<br />

18-20 adet,<br />

1.omur en uzundur,<br />

omur üzerinde<br />

processus hemalis<br />

vardır<br />

7 adet,atlasda<br />

processus transversus<br />

horizontal,foramen<br />

transversarum yok<br />

13 adet,<br />

en yassı ve geniş<br />

kaburgalara sahip<br />

Kuyruk<br />

Omurlları<br />

Boyun<br />

Omurları<br />

Kaburgalar<br />

6 adet sternebrae,<br />

kayık omurgası<br />

görünümlü,<br />

cartilago xiphoideus<br />

ince ve yuvarlak<br />

6 adet sternebrae,<br />

koyunla aynı<br />

özellikte<br />

6 adet sternebrae,<br />

manibrium sterni<br />

yuvarlak,<br />

sığırdan daha yassı<br />

ve geniş<br />

7 adet sternebrae,<br />

göğüs kafesinin arka<br />

ucu kalın ve dorsoventral<br />

yönde angulus<br />

sterni ver<br />

Göğüs<br />

Kemiği


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge4..5 b.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri (Ek – 2 : Şekil 1 – 32 arasındaki şekillerden)<br />

Domuz<br />

At<br />

Keçi<br />

Koyun<br />

Sığır<br />

Tuberinchiadicum<br />

tek çıkıntılıdır,<br />

incisura acetebuli<br />

ata göre daha dar,<br />

crista iliaca<br />

dışbükeydir<br />

Tuber coxae ortadan<br />

basık ve dikdörtgen<br />

şeklinde ,<br />

tuberinchiadicum iki<br />

çıkıntılıdır<br />

Koyun ve sığır ile<br />

aynı özellik<br />

gösterirler<br />

Crista iliaca ve<br />

facies glutca dış<br />

bükeydir,<br />

sığırlarla aynı<br />

özelliktedir<br />

Tuber coxae’nıin ortası<br />

yüksek ve yanları basık,<br />

spina inchiadica keskin ve<br />

yüksek, incisura acetebuli<br />

dar ve tubar inchiadicum 3<br />

çıkıntılıdır<br />

Kalça<br />

Kemiği<br />

Yanlardan basık,<br />

kısa, kalın ve<br />

dolg un<br />

Tuberculum majus ile<br />

caput humeri aynı<br />

hizada,<br />

Tuberculum<br />

intermedium bulunur<br />

Koyuna göre biraz<br />

daha uzun ve dar,<br />

üzerinde zayıf<br />

çıkıntılar var<br />

Sığırlara göre biraz<br />

daha yuvarlak şekilli<br />

ve yanlardan hafif<br />

basık<br />

Atınkine kıyasla daha<br />

kısa,kuvvetli ve kıvrık<br />

tuberositas deltoidas<br />

atınkindaen alçak<br />

Kol<br />

Kemiği<br />

Ulna radius’tan<br />

kalın,<br />

ulna ve radius<br />

arası hareketlilik<br />

yok<br />

Uzunluğuna güne<br />

daha geniş,<br />

Cartilago scapulae<br />

at ve sığırdan küçük,<br />

Çok gelişmiş tuber<br />

spina scapulae<br />

Uyluk kemiği çok<br />

kalın,<br />

trochanter minor<br />

basık ve yayvan,<br />

Tuberositas<br />

supracondylaris var<br />

98<br />

Radius öne bükük ve<br />

ulna’yı örtmüş halde<br />

Sığırlara benzer<br />

ama ulna’nın ortası<br />

değişime<br />

uğramıştır<br />

Sığır ön kol kemiği<br />

ile aynı özellikler<br />

gösterir<br />

Tuber olecrani iki çıkıntılı,<br />

distal eklem makarası<br />

atınkine göre eğik<br />

Ön Kol<br />

Kemiği<br />

Spina scapulae var,<br />

dış yüzey ikiye<br />

ayrılmış,<br />

incisura aglenoidalis<br />

var<br />

Sığırlara<br />

benzer,koyunlara<br />

göre daha<br />

geniş,collum<br />

belirgin<br />

Keçilerdeki gibi<br />

spina boyuna doğru<br />

eğiktir,<br />

eni ise uzunluğundan<br />

fazla<br />

Enli bir basis vardır<br />

spina scapulae distal yönde<br />

hafifçe eğik<br />

Kürek<br />

Kemiği<br />

Uyluk uzunluğunun<br />

ortasında trochanter<br />

tertius var,<br />

fossa supracondylaris<br />

çok derin<br />

Koyuna benzer,<br />

trochanter major<br />

caput ossis femoris<br />

seviyesini biraz<br />

aşar<br />

Koyun uyluk<br />

kemiğinde fossa<br />

supracandylaris<br />

çukurları vardır<br />

Tranchanter major tek parça,<br />

fovea capitus çok küçük ve<br />

sığ.<br />

tranchanter major yuvarlak,<br />

fossa sup. sığdır<br />

Uyluk<br />

Kemiği


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 4.5a ve 4.5b de iskelet sistemleri arasındaki farklar (Ek-2’de verilen<br />

şekiller yardımıyla) ortaya konmuştur. Anotomik yapı dikkate alınarak türler<br />

arasında çok kesin ayırım söz konusudur. Ancak kemiklerin dıştan görülmemesi<br />

ancak kemikleri etten iyice ayırdıktan sonra yapılabilir.<br />

4.3. Sırt Yağından Alınan Örneklerdeki Yağ Asitlerinin Bileşimi<br />

Bu araştırmanın esas konusunu oluşturan bu bölümde, ele alınan altı hayvan<br />

türüne ait karkasların sırt bölgelerinden alınan deri altı yağ numunelerinde doymuş<br />

ve doymamış yağ asitleri yüzdeleri belirlenmiştir.<br />

Hangi grupların birbirlerinden farklı olduklarını saptamak için Duncan Testi<br />

yapılmış ve önemli farklılıklar olan gruplar harflendirilmiştir. Aynı harfi taşıyan<br />

grupların üzerinde durulan özellik bakımından farklı olmadığı, farklı harfleri taşıyan<br />

grupların ise üzerinde durulan özellik bakımından P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Kaprilik asit ve trikosanik asit keçi ve domuz yağlarında, behenik asit de keçi<br />

ve at yağlarında tespit edilmiş diğer dört türde görülmemiştir.Alınan yağ<br />

numunesinde behenik asit ve kaprilik asit birlikte tespit edildiği zaman bunun bir<br />

keçi eti olabileceği düşünülmektedir. Yine veriler incelendiği zaman behenik asit,<br />

trikosanoik asit ve lingoserik asitler birlikte bulunduğunda da alınan numunenin keçi<br />

eti olacağı yargısına varılmıştır.mHeptadekanoik asit koyun ve keçi yağlarında at,<br />

eşek, sığır, domuz yağlarına oranla daha yüksek miktarlarda olduğu görülmüştür.<br />

Stearik asit diğer türlerde yüksek miktarlarda bulunurken at ve eşek yağında<br />

çok daha düşük oranlarda tespit edilmiştir ve bunun da türlerin ayrımında dikkate<br />

alınması gereken bir fark olduğu düşünülmektedir.<br />

Çizelge 4.6. Sırt Yağındaki Doymuş Yağ Asitleri (%).<br />

At Eşek Keçi Domuz Sığır Koyun F<br />

Doymuş<br />

Yağ Asitleri X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx<br />

Bütirik asit 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Kaproik asit 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Kaprilik asit 0.00 b<br />

0.00 b 0.02±0.00 b 0.07±0.00 a 0.00 b 0.00 b *<br />

Kaprik asit 0.05±0.01 c 0.03±0.00 cd 0.07±0.01 b 0.02±0.01 d 0.04±0.01 cd 0.24±0.01 a **<br />

Undekanoik 0.00 0.00 0.01±0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Laurik asit 0.20±0.01 a 0.14±0.00 a 0.06±0.04 b 0.04±0.02 b 0.06±0.01 b 0.03±0.02 b **<br />

Tridekanoik asit 0.01±0. 00 b 0. 00 b 0.01±0. 00 b 0. 00 b 0. 00 b 0.04±0. 00 a **<br />

Miristik asit 4.22±0.08 a 3.11±0.02 b 1.66±0.71 cd 1.07±0.11 d 2.65±0.24 bc 3.11±0.20 b **<br />

Pentadekanoik<br />

asit<br />

0.37± 0.01 b 0.14±0.002 b 1.10±0.25 a 0.04±0.00 b 0.37±0.01 b 1.30±0.20 a **<br />

Palmitik asit 25.53±0.3 a 27.20±0.01 a 23.94±1.6 a 21.97±2.9 a 25.81±0.9 a 24.86±0.40 a<br />

Stearik asit 6.16±0.10 d 5.57±0.20 d 23.89±2.15 a 17.88±2.82 b 15.42±1.15 bc 13.05±0.74 c *<br />

Heptadekanoik<br />

asit<br />

0.62±0.01 c 0.22±0.01 c 2.10±0.37 b 0.36±0.01 c 0.81±0.03 c 3.61±0.42 a **<br />

Araşidik asit 0.17±0.00 b 0.14±0.01 b 0.39±0.09 a 0.49±0.13 a 0.14±0.01 b 0.10±0.01 b **<br />

Behenik asit 0.03±0.00 0.00 0.06±0.01 0.00 0.00 0.00<br />

Trikosanik asit 0.00 0.00 0.70±0.47 0.13±0.01 0.00 0.00<br />

ab 0.110±0..00a<br />

Lingoserik asit 0.09±0. 00 b<br />

0.20±0.01 a<br />

100<br />

0.02±0. 00 b 0. 00 b 0. 00 b *<br />

Toplam 38.87 33.66 54.12 42.09 45.00 46.00<br />

Önemli : P < 0.05 (*) ve P < 0.01 (**) , Önemsiz : P ≥ 0 05


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4.3.1.1. Sığır<br />

Araştırmada saptanan bulgularla önceki çalışmalardaki bulgular<br />

karşılaştırıldığında, sığır yağlarında, palmitik ve stearik asidin en yüksek düzeyde<br />

bulunan yağ asitleri olduklarını göstermektedir. Araştırmada saptanan palmitik asit<br />

değeri, Özcan (1969)’ın sığır depo yağında % 27, Öztan (2003)’ın sığır kasiçi<br />

yağında % 27.4, Wood ve ark., (2003)’nın sığır sırt yağında % 26.1, Lawson<br />

(1995)’un sığır içyağında %26, Price ve ark., (1970)’nın sığır içyağında % 24-33<br />

arası, McNiven ve ark., (2004)’nın sığır yağında % 26.8-28.2 olarak bildirdikleri<br />

değerlerle örtüşmektedir.<br />

Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Göğüş (1986)’ün ve Gürsoy<br />

(1991)’un sığır depo yağlarında % 30.1, Özcan (1969)’ın sığır depo yağında % 27,<br />

Öztan (2003)’ın sığır kasiçi ve kasarası yağların % 21.1, Lawson (1995)’un sığır iç<br />

yağında %22, Price ve ark., (1970)’nın sığır iç yağında % 39 olarak bildirdikleri<br />

değerden daha düşük; Göğüş (1986)’ün ve Gürsoy (1991)’un sığır iç yağında %<br />

16.2, Wood ve ark., (2003)’nın sırt yağlarında % 12.2, McNiven ve ark., (2004)’nın<br />

göz kasında % 12.2-13.2 olarak bildirdikleri değerler de benzer olduğu tespit<br />

edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılardan alıntı yaptıkları<br />

çalışmalarında sığırların farklı bölgelerindeki yağlarda palmitik asit değerlerini %<br />

15.41-31.35 arasında bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan toplam doymuş yağ<br />

asitleri oranları, McNiven ve ark. (2004)’nın % 44.3 olarak bildirdikleri doymuş yağ<br />

asitleri oranları ile örtüşmektedir.<br />

4.3.1.2. Koyun<br />

Araştırmada % 24.86 olarak saptanan palmitik asit değeri, Arslan (2002)’ın<br />

koyun yağ asitleri üzerine yaptığı çalışmada % 29-30, Öztan (2003)’ın Forrest ve<br />

ark., (1975)’ndan yaptığı alıntıda koyun deri altı yağında % 28.5, Caneque ve ark.,<br />

(2005)’nın kuzuların deri altı ve kasiçi yağında % 30.14 ve % 29.14 olarak<br />

bildirdikleri değerlerden daha düşük; Wood ve ark., (2000)’nın kuzuların sırt<br />

101


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yağında % 21.5, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’dan yaptığı alıntıda koyun deri altı<br />

yağında % 21 olarak bildirdikleri değerlerden daha yüksek, Caneque ve ark., (2005)<br />

‘nın kuzuların kasarası yağında % 23.95 olarak bildirdikleri değerlerle benzer olduğu<br />

tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada % 13.05 olarak saptanan stearik asit değeri Özcan (1969)’ın ve<br />

Keskin (1982)’in kuzu yağında % 25, Wood ve ark., (2000)’nın kuzuların sırt<br />

yağında % 22.6, Öztan (2003) Forrest ve ark., (1975) ve Rossel (1992)’den yaptığı<br />

alıntıda koyun deri altı yağında sırasıyla % 28 ve % 24.8 olarak bildirdiği<br />

değerlerden daha düşük, Caneque ve ark., (2005)’nın kuzu derialtı, kasiçi ve kasarası<br />

yağlarında sırasıyla % 11.30, % 11.54 ve % 11.8 olarak bildirdikleri değerlerle<br />

örtüştüğü görülmüştür.<br />

Araştırmada % 3.11 olarak saptanan miristik asit değeri Öztan (2003)’ın<br />

Rossel (1992)’den alıntısında koyun deri altı yağında % 2 olarak bildirdiği değerden<br />

oldukça yüksek, Forrest ve ark., (1975)’ndan alıntısında % 3.11 olarak bildirdiği<br />

değerle özdeş olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca araştırmada % 0.03 olarak saptanan<br />

laurik asit de Caneque ve ark., (2005)’nın kuzuların derialtı, kasiçi ve kasarası<br />

yağlarında sırasıyla % 2.27, % 1.94 ve % 0.94 olarak bildirdikleri değerlerden<br />

oldukça düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılardan alıntılarında koyun<br />

ve kuzuların farklı bölgelerindeki yağ asitlerini çeşitli miktarlarda bildirmişlerdir.<br />

Araştırmada saptanan palmitik ve stearik asit oranları bu alıntıdaki araştırmacılardan<br />

Solomon ve ark., (1991)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında, Rhee ve<br />

ark., (1988)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerle, araştırmada saptanan toplam<br />

doymuş yağ asitlerinin de Li ve ark., (1998)’nın bildirdikleri değerlerle özdeş olduğu<br />

tespit edilmiştir.<br />

4.3.1.3. Keçi<br />

Rhee ve ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirdikleri<br />

keçilerin kasarası yağında iki yetiştirme koşulunda da en yüksek düzeyde palmitik<br />

ve stearik asit bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan palmitik, heptadekanoik ve<br />

102


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

miristik asit değerleri, Rhee ve ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda<br />

yetiştirdikleri keçilerin kasarası yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeylerde<br />

olduğu tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan stearik asit değerinin Rhee ve ark., (2000)’nın<br />

yetiştirdikleri keçilerin kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek<br />

düzeylerde, lingoserik asit değerinin ekstansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarsı<br />

yağında oldukça düşük düzeyde, entansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarası<br />

yağında ise yaklaşık iki kat daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların bulgularını<br />

bildirdikleri çalışmalarında karkas bölgesi, ırk ve yaşa göre doymuş yağ asitleri<br />

miktarlarını çeşitli düzeylerde bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan miristik asit<br />

değeri, Sauvant ve ark., (1979)’nın karkasın tüm bölgelerinde bildirdikleri değerlerle<br />

benzer, diğer tüm araştırmacıların bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan palmitik asit değeri, Cassey ve vanNiekerk (1985) ile<br />

Muller ve ark., (1985)’nın sırt yağı ve böbrek yağında, Nitsan ve ark., (1987) ile<br />

Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeylerde;<br />

Sauvant ve ark., (1979)’nın çöz yağı, kaburga yağı, susternal ve boş böğür yağında,<br />

Bast ve ark., (1987b)’nın böbrek çevresi yağı ve göğüs kemiğindeki yağda, Nitsan<br />

ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek;<br />

Cassey ve vanNiekerk (1985)’in böbrek yağında, Gaili ve Ali., (1985)’nin böbrek<br />

yağı, sırt yağı ve triceps brachii kasında, Bast ve ark., (1987b)’nın çöz yağı, böbrek<br />

çevresi yağı ve organlararası içyağında, Potchoiba ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />

sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında<br />

bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp<br />

çevresi yağı, böbrek yağı ve çöz yağında, Potchoibe ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />

sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağında bildirdikleri<br />

değerlerle benzer; Duncan ve ark., (1976)’nın sırt yağında, , Sauvant ve ark.,<br />

(1979)’nın kaburga yağı, susternal ve boş böğür yağında, Cassey ve vanNiekerk<br />

(1985)’in sırt yağında, Muller ve ark., (1985)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Nitsan<br />

103


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve organlararası içyağında, Bast ve ark., (1987b)’nın<br />

göğüs kafesindeki yağda, Manfredini ve ark., (1988)’nın göğüs kafesindeki yağ ve<br />

boş böğür yağında, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın sırt yağında, Rojas ve ark.,<br />

(1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Cassey ve<br />

vanNiekerk (1985)’in böbrek yağında, Gaili ve Ali., (1985)’nin böbrek yağı, sırt<br />

yağı ve kasiçi yağında, Bast ve ark., (1987b)’nın çöz yağı, böbrek çevresi yağı ve<br />

organlararası içyağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit<br />

edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan toplam doymuş yağ asitleri değeri, Duncan ve ark.,<br />

(1976)’nın sırt yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın böbrek yağı ve kalp çevresi<br />

yağında, Muller ve ark., (1985)’nın böbrek yağında, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın<br />

sırt yağında, Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerle<br />

benzer; Sauvant ve ark., (1979)’nın çöz yağı, kaburga yağı, susternal ve boş böğür<br />

yağında , Cassey ve vanNiekerk (1985)’in sırt yağında, Muller ve ark., (1985)’nın<br />

sırt yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında, Bast ve ark.,<br />

(1987c)’nın böbrek çevresi yağı ve göğüs kafesindeki yağda , Manfredini ve ark.,<br />

(1988)’nın boş böğür yağı ve göğüs kafesindeki yağda bildirdikleri değerlerden<br />

daha yüksek; Cassey ve vanNiekerk (1985)’nın böbrek yağında, Gaili ve Ali.,<br />

(1985)’nin böbrek yağı, sırt yağı ve kasiçi yağında, Bast ve ark., (1987b)’nın böbrek<br />

çevresi yağı ve organlararası içyağında, Potchoiba ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />

sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağında, Bast ve ark.,<br />

(1992)’nın çöz yağında, Hammainga ve ark., (1996)’nın böbrek yağında bildirdikleri<br />

değerlerden düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.1.4. At<br />

Pitre (1975) at yağ asitlerinde, doymuş yağ asitlerinden en yüksek düzeyde<br />

palmitik, stearik, miristik ve araşidik asit olduğunu bildirmiştir. Araştırmada bulunan<br />

miristik ve araşidik asit değerlerinin Pitre (1975)’nin at yağında bildirdiği miristik<br />

ve araşidik asitten daha az olduğu saptanmıştır . Araştırmada saptanan palmitik,<br />

stearik, laurik, kaprik ve heptadekanoik asit miktarları ise Pitre (1975)’nin at yağında<br />

104


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

bildirdiği palmitik, stearik, laurik, kaprik ve heptadekanoik asit değerleriyle özdeş<br />

olduğu görülmüştür. Araştırmada saptanan araşidik asit değeri Pitre (1975)’nin at<br />

yağında bildirdiği araşidik aside göre çok daha düşük düzeydedir.<br />

Araştırmada % 38.87 olarak saptanan toplam doymuş yağ asitleri oranı,<br />

Bergero ve ark., (2002)’nın doymuş yağ asitleri içeren rasyonla besledikleri atların<br />

kanında % 43.5 olarak bildirdikleri değere oldukça yakın, derisinde % 61.3 olarak<br />

bildirdikleri değerden düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />

4.3.1.5. Domuz<br />

Ramirez ve ark., (2004)’nın domuz pirzolalarında kasiçi doymuş yağ<br />

asitlerinden en yüksek düzeyde palmitik ve stearik asit bulunduğunu bildirmişlerdir.<br />

Ayrıca araşidik aside hiç rastlanmadığı, miristik asitin ise % 0.1 düzeyinde olduğunu<br />

bildirmişlerdir. Yapılan araştırmada saptanan % 0.49 araşidik asit ve % 1.07<br />

miristik asit oranları Ramirez ve ark., (2004) domuz pirzolalarında kasiçi yağda<br />

saptadıkları değerlerden daha yüksek olarak tespit edilmiştir. Araştırma ile paralel<br />

olarak Ramirez ve ark., (2004) CİS-10 heptadekanoik, eikosenoik, linolenik ve<br />

eikosadienoik asitleri çok düşük düzeylerde saptamışlardır.<br />

Araştırmada % 21.97 olarak saptanan palmitik asit değeri, Wood ve ark.,<br />

(2003)’nın domuzların sırt yağında % 23.9, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’den<br />

alıntısında domuz yağında % 24.0, Fiego ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç<br />

farklı kesim ağırlığındaki domuzlarda yaptıkları çalışmalarda, L x LW genotipinin<br />

deri altı yağında % 24.49, Hibrid genotipinin deri altı yağında % 23.54, kesim<br />

ağırlığı 160 kg altında olan domuzların deri altı yağında % 23.66, kesim ağırlığı<br />

160-170 kg arasında olan domuzların deri altı yağında % 24.27, kesim ağırlığı 170<br />

kg’dan yüksek olan domuzların deri altı yağında % 24.10, Leskanich ve ark.,<br />

(1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzlarla yaptıkları çalışmada<br />

Rasyon A ile besledikleri domuzun sırt yağında % 21.3, Rasyon B ile besledikleri<br />

domuzun sırt yağında % 21.9, Rasyon C ile besledikleri domuzun sırt yağında %<br />

21.5 olarak bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde; Öztan (2003)’ın Forrest ve<br />

105


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

ark.,(1975)’dan alıntısında domuz yağında % 30.1 ve Lawson (1975)’un domuz<br />

yağında % 25.0 olarak bildirdikleri değerlerden daha düşük tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada % 17.88 olarak saptanan stearik asit değeri, Wood ve ark.,<br />

(2003)’nın domuzların sırt yağında % 12.8, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’dan<br />

alıntısında domuz yağında % 14.0, Lawson (1975)’un domuz yağında % 13.0, Fiego<br />

ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığındaki domuzlarla<br />

yaptıkları çalışmalarda, L x LW genotipinin deri altı yağında % 13.77, Hibrid<br />

genotipinin deri altı yağında % 12.77, kesim ağırlığı 160 kg altında olan domuzların<br />

deri altı yağında % 13.13, kesim ağırlığı 160-170 kg arasında olan domuzların deri<br />

altı yağında % 13.09, kesim ağırlığı 170 kg’dan yüksek olan domuzların deri altı<br />

yağında % 13.52, Leskanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla<br />

besledikleri domuzlarla yaptıkları çalışmada Rasyon A ile besledikleri domuzun sırt<br />

yağında % 12.5, Rasyon B ile besledikleri domuz sırt yağında % 12.3, Rasyon C ile<br />

besledikleri domuz sırt yağında % 12.1 olarak bildirdikleri değerlerden daha yüksek,<br />

Öztan (2003)’ın Forrest ve ark(1975)’ndan alıntısında % 24.8 olarak bildirdikleri<br />

değerden daha düşük tespit edilmiştir.<br />

Sıfır olarak saptanan bütirik ve kaproik asit miktarları Lawson (1975)<br />

tarafından domuz yağında sıfır olarak bildirdiği bütirik ve kaproik asit değerleriyle<br />

özdeş, %0.07 ve % 0.02 olarak saptanan kaprilik asit ve kaprik asit Lawson (1975)<br />

tarafından domuz yağında sıfır olarak bildirdiği değerlere göre biraz daha yüksektir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılarca yapılan ve domuzların<br />

farklı bölgelerinin yağlarındaki yağ asitlerini bildirdikleri alıntılarında, tüm<br />

araştırmacılar, doymuş yağ asitlerinden en çok palmitik asit, stearik asit ve miristik<br />

asit olduğunu bildirmişlerdir. Yapılan araştırmada da bu asitlerin değerleri<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın bildirişleriyle özdeş olduğu görülmüştür.<br />

Araştırmada saptanan palmitik asit değeri, Banskalieva ve ark., (2000)’nın alıntı<br />

yaptığı araştırmacılardan Hernandez ve ark., (1998)’nın biceps femuris kasında,<br />

Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerle benzer, Hernandez ve<br />

ark., (1998)’nın longissimus dorsi’de bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir. Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Banskalieva ve ark.,<br />

(2000)’nın alıntı yaptığı tüm araştırmacıların bildirdiği stearik asidi değerlerinden<br />

106


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

daha yüksek düzeyde tespit edilmiştir, miristik asit ise tüm araştırmacıların bildirdiği<br />

miristik asit değerleriyle benzer bulunmuştur.<br />

4.3.1.6. Eşek<br />

Eşek doymuş yağ asitleri ile ilgili herhangi bir çalışmaya kaynaklarda<br />

rastlanmadığından araştırmada saptanan değerlerle karşılaştırma yapılamamıştır.<br />

4.3.2. Doymamış Yağ Asitleri<br />

Doymamış yağ asitleri yüzdelerini incelediğimizde yüzde miktar olarak en<br />

yüksek düzeyde oleik, palmitoleik ve linoleik asit tespit edilmiştir. Miristoleik asit<br />

ve CİS-10 pentadekanoik asit diğer tüm türlerin yağlarında tespit edilmesine karşın<br />

domuz yağında görülmemiştir. Bu da türlerin tespiti yönünden değerlendirildiğinde<br />

domuz yağının ayırt edici özelliklerinden biri olarak düşünülebilir.<br />

11C,14C-eikosatrienik asit koyun yağında, linoleidik asit de at yağında, tespit<br />

edilememiştir. Bundan hareketle, 11C,14C-eikosatrienik asitin koyun eti tespitinde,<br />

linoleidik asitin de at etinin tespitinde önemli bir parametre olarak algılanabilir.<br />

Eikosapentaeonik asit at yağında, nervonik asit de keçi yağında tespit<br />

edilmiştir. Bu sonuçlar da at ve keçi etinin ayırt edilmesinde adı geçen yağ<br />

asitlerinin etkili olabileceği kanısını yaratmaktadır.<br />

Linolenik asit diğer tüm türlerin yağlarında tespit edilirken eşek yağında<br />

tespit edilememiştir. Bu sonucun da eşek etinin ayırt edilmesinde kullanılabilecek bir<br />

kriter olabileceğini göstermektedir.<br />

Linoleik asit tüm türlerin yağlarında tespit edilmiştir. Ancak at, eşek ve<br />

domuz yağında, sığır, keçi, koyun yağına kıyasla oldukça yüksek oranda tespit<br />

edilmiştir. Bu sonuçtan belki bire bir etin menşei hakkında bir yorum<br />

yapılamayacağı ancak bu verilerin alındığı böyle bir numunenin at, eşek veya domuz<br />

olabileceği düşünülmektedir. Elaidik asit koyun ve sığır yağlarında bulunmamıştır.<br />

Alınan numunelerin analizlerinde bu verilerle karşılaştığımızda bu numunenin<br />

koyun veya sığır etine ait olduğunu düşünebiliriz.<br />

107


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Erusik asit ve dokosahexaenoik asitler de sadece at ve eşek yağlarında tespit<br />

edilmiştir . Bundan dolayı da yine tüketilebilirlik açısından dikkate alınabileceği<br />

düşünülmektedir.<br />

8C,11C,14C–Eikosatrienik asit ve 11C,14C,17C–Eikosatrienik asitler<br />

numunelerde bulunmadığı zaman o etin koyun eti olabileceği düşünülmektedir.<br />

Palmitoleik asit oranı keçi ve domuz yağlarında diğer türlere göre daha düşük<br />

oranda tespit edilmiştir.<br />

Çizelge 4.7. Sırt Yağındaki Doymamış Yağ Asitleri (%).<br />

At Eşek Keçi Domuz Sığır Koyun F<br />

Doymamış Yağ<br />

Asitleri X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx<br />

Miristoleik Asit 0.31±0.01 bc 0.25±0.006 bc 0.62±0.31 bc 0.00±0.00 c 0.95±0.02 b 2.66±0.57 a *<br />

Pentadekanoik<br />

Asit(CİS-10)<br />

0.20±0.01 b 0.08±0.00 b 0.53±0.24 a 0.00±0.00 b 0.30±0.03 ab 0.30±0.10 ab **<br />

Palmitoleik Asit 5.26±0.01 b 6.73±0.20 a 2.73±0.30 d 1.85±0.10 e 4.10±0.30 c 5.04±0.50 b **<br />

CİS-10<br />

Heptadekanoik<br />

Asit<br />

0.64±0.02 bc 0.37±0.02 c 1.27±0.43 b 0.16±0.04 c 0.61±0.06 bc 2.14±0.25 a **<br />

Elaidk asit 0.10±0. 00 b 1.84±0.70 a<br />

0.36±0.13 b<br />

108<br />

0.16±0.04 b<br />

0.00 b 0.00 b **<br />

Oleik Asit 37.8±0.23 bc 34.69±0.79 c 36.32±2.7 bc 35.60±2.54 bc 45.18±1.38 a 41.08±1.70 ab *<br />

Linoleidik asit 0.00 b 0.08±0.04 b 0.62±0.32 ab 0.75±0.33 a<br />

0.48±0.08 ab<br />

0.24±0.02 ab<br />

Linoleik asit 13.4±0.113 a 10.10±0.14 a 1.57±0.71 b 13.69±3.60 a 2.23±0.11 b 1.66±0.26 b *<br />

Linolenik asit 0.15±0.08 bc 0.00±0.00 c 0.40±0.03 a 0.27±0.03 ab 0.26±0.02 ab 0.22±0.02 b *<br />

Gama linolenik<br />

asit<br />

11 C Eikosenoik<br />

asit<br />

11C, 14C<br />

Eikosatrienik asit<br />

8C, 11C, 14C<br />

Eikosatrienik asit<br />

11C, 14C, 17C<br />

Eikosatrienik asit<br />

1.92±0.04 b 7.28±0.12 a 0.52±0.26 c 0.31±0.15 c 0.18±0.05 c 0.09±0.02 c *<br />

1.15±0.03 a 0.84±0.02 b 0.22±0.08 d 1.03±0.08 a 0.40±0.06 c 0.12±0.01 d **<br />

0.40±0.00 b 0.36±0.00 b 0.04±0.00 c 0.73±0.02 a<br />

0.03±0.00 c 0.00 c **<br />

0.03±0.00 0.06±0.00 0.06±0.00 0.05±0.00 0.00 0.00<br />

0.06±0.00 0.07±0.00 0.00 0.13±0.01 0.03±0.00 0.00 *<br />

Araşidonik asit 0.09±0.01 b 0.84±0.02 a 0.22±0.08 b 0.07±0.04 b 0.02±0.01 b 0.02±0.01 b *<br />

Eikosapentaeonik<br />

asit<br />

0.04±0.01 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Erusik asit 0.09±0.00 a 0.06±0.00 b 0.00 c 0.00 c 0.00 c 0.00 c **<br />

Dokohexaenoik<br />

asit<br />

0.01±0.00 0.01±0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Nervonik asit 0.00 0.00 0.10±0.01 0.00 0.00 0.00<br />

Toplam 61.13 66.34 45.29 57.91 55.00 56.00<br />

Önemli : P < 0.05 (*) ve P < 0.01 (**), Önemsiz : P ≥ 0 05


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4.3.2.1. Sığır<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değeri, Öztan (2003)’ın sığırın kasiçi ve<br />

kasarası yağında, Göğüş (1986) ve Gürsoy (1991)’un sığırların depo yağında<br />

bildirdikleri değerlere benzer düzeyde; Wood ve ark., (2003)’nın sığır sırt yağında,<br />

Lawson (1995)’un sığır içyağında, McNiven ve ark., (2004)’nın farklı yöntemlerle<br />

işlenmiş soyalarla besledikleri sığırların yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />

yüksek olduğu görülmüştür.<br />

Palmitoleik asit, Öztan (2003)’ın sığırların kasiçi ve kasarası yağında, Göğüş<br />

(1986) ve Gürsoy (1991)’un sığırların depo yağında, Wood ve ark., (2003)’nın sığır<br />

sırt yağında, Lawson (1995)’un sığır içyağında ve Price ve ark., (1970)’nın sığır<br />

içyağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek; McNiven ve ark., (2004)’nın farklı<br />

yöntemlerle işlenmiş soyalarla besledikleri sığırların yağında bildirdikleri değerlere<br />

benzer düzeyde olduğu görülmüştür.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların araştırma bulgularını<br />

bildirdikleri alıntılarında sığırların farklı bölgelerinin yağlarındaki doymamış yağ<br />

asit değerlerini farklı oranlarda bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan oleik asit<br />

değeri, bu çalışmadaki araştırmacılardan Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette, Li ve<br />

ark., (1992)’nın yağsız ette, Eicohorn ve ark., (1986)’nın longissimus dorsi ve<br />

triceps brachii kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer; Enser ve ark., (1988)’nın<br />

longissimus dorsi ve gluteus medius kaslarında bildirdikleri değerlerden daha düşük;<br />

Enser ve ark., (1988)’nın triceps brachii ve gluteus medius kaslarında bildirdikleri<br />

değerlerden daha yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Linoleik ve linolenik asit,<br />

alıntıdaki araştırmacıların bulgularına göre oldukça düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Palmitoleik asit, Enser ve ark., (1988)’nın gluteus brachii kaslarında,<br />

Eicohorn ve ark., (1986)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında, Rule ve<br />

Beitz, (1986)’in longissimus dorsi kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer; Enser<br />

ve ark., (1988)’nın gluteus medius kasında, Rhee ve ark., (1992) ile Li ve ark.,<br />

(1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Enser ve ark.,<br />

(1988)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında bildirdikleri değerlerden<br />

düşük düzeyde tespit edilmiştir<br />

109


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4.3.2.2. Koyun<br />

Araştırmada saptanan linoleik asit değeri, Arslan (2002)’ın koyun yağında,<br />

Özcan (1969) ve Keskin (1982)’in kuzu yağında, Öztan (2003) Forrest ve ark.,<br />

(1975) ve Rossel (1992)’dan alıntısındaki koyun deri altı yağında, Canegue ve ark.,<br />

(2005)’nın kuzu derialtı, kasiçi ve kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />

düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Palmitik asit, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark., (1975) ile Rossel (1992)’dan<br />

alıntısında, koyun deri altı yağında bildirdiklerinden daha yüksek tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptana oleik ve palmitoleik asit değerleri, Özcan (1969) ve<br />

Keskin (1982)’in kuzu yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde, Wood ve<br />

ark., (2003)’nın kuzu sırt yağında, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark.,(1975) ile Rossel<br />

(1992)’dan alıntısında koyun deri altı yağında, Caneque ve ark., (2005)’nın kuzu<br />

derialtı, kasiçi ve kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir. Linoleik asit değeri de daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın koyun ve kuzuların farklı bölgelerindeki<br />

yağlarının yağ asit kompozisyonlarını bildirdikleri, farklı araştırmacılardan<br />

alıntılarında yağ asitlerini farklı düzeylerde bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan<br />

oleik asit değeri, bu çalışmadaki araştırmacılardan Solomon ve ark., (1991)’nın<br />

longissimus dorsi ve triceps torachii kaslarında , Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette<br />

bildirdikleri değerlerle benzer, Duncan ve ark., (1976)’nın sağrı yağında, Marinova<br />

ve ark., (1992)’nın longissimus dorsi ve triceps torachii kaslarında bildirdikleri<br />

değerlerden daha düşük, Enser ve ark., (1988)’nın triceps brachi, longissimus dorsi<br />

ve gluteus brachii kaslarında bildirdikleri değerlerden daha yüksek düzeyde olduğu<br />

tespit edilmiştir. Palmitoleik asit değeri araştırmacıların bulgularından daha yüksek,<br />

linoleik ve linolenik asit değerleri ise daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.2.3. Keçi<br />

Araştırmada saptanan oleik, palmitoleik ve linoleik asit bulguları, Rhee ve<br />

ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirdikleri keçilerin kasarası<br />

110


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yağında bildirdikleri bulgulardaki gibi oran olarak en fazla bulunan yağ asitleridir.<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, ekstansif ve entansif koşullarda<br />

yetiştirilen keçilerin kasarası yağında bildirilen değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir.<br />

Palmitoleik asit değeri, ekstansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarası<br />

yağında bildirilen değerlerden daha yüksek düzeyde; entansif koşullarda yetiştirilen<br />

keçilerin kasarası yağında bildirilen değerlerle benzer düzeyde; linoleik ve<br />

araşidonik asit değerlerinin ise ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirilen keçilerin<br />

kasarası yağında bildirilen değerlerden daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların keçi yağlarının karkas<br />

bölgesi, ırk ve yaşa göre yaptıkları araştırmalarının bulgularını bildirdikleri<br />

çalışmalarında her araştırmacı doymamış yağ asitleri oranlarını farklı düzeylerde<br />

bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan oleik asit değeri, Sauvant ve ark., (1979),<br />

Muller ve ark., (1985), Nitsan ve ark., (1987) ve Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek<br />

yağında bildirdikleri değerlerle benzer, Cassey ve vanNiekerk, (1985)’in böbrek<br />

yağında, Gaili ve Ali, (1985)’nin böbrek yağı, kasarası yağı ve sırt yağında, Bast ve<br />

ark., (1987b)’nın böbrek çevresi, çöz ve organlararası içyağlarında, Potchoiba ve<br />

ark., (1992)’nın karın bölgesindeki yağda, Hamminga ve ark., (1996)’nın böbrek ve<br />

testis bölgesindeki yağlarda bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Duncan ve ark.,<br />

(1976)’nın sırt yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın böbrek çevresi yağ, çöz yağı,<br />

kaburga yağı, boş böğür yağında, Cassey ve ark., (1985)’nın sırt yağında, Muller ve<br />

ark., (1985)’nın sırt yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında, Bast<br />

ve ark., (1987b)’nın göğüs kafesi bölgesindeki yağda, Manfredini ve ark., (1988)’nın<br />

boş böğür yağı ve göğüs kafesi bölgesindeki yağda bildirilen değerlerden daha düşük<br />

düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan palmitoleik asit değeri, Duncan ve ark., (1976)’nın sırt<br />

yağında, Muller ve ark., (1985)’nın sırt ve böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c)’nın<br />

göğüs kafesi yağında, Potchoiba ve ark., (1992)’nın sağrı yağında, Zygouiannis ve<br />

ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek<br />

yağında, Hamminga ve ark., (1996)’nın böbrek yağı ve testis bölgesindeki yağda<br />

bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde; Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp çevresi<br />

111


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yağında, çöz yağında, kaburga yağında, boş böğür yağında ve böbrek yağında,<br />

Cassey ve vanNiekerk, (1985)’in böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c)’nın böbrek<br />

çevresi yağında, Bast ve ark., (1992)’nın çöz yağında bildirdiği değerlerden daha<br />

yüksek, Nitsan ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve organlar arası iç yağında,<br />

Manfredini ve ark., (1988)’nın boş böğür yağında ve göğüs kafesi bölgesindeki<br />

yağda bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan linoleik asit değeri, Duncan ve ark., (1976)’nın sırt<br />

yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın susternalde, Gaili ve Ali, (1985)’nin böbrek<br />

yağı, sırt yağı ve kasarası yağında, Hamminga ve ark., (1996)’nın testis bölgesindeki<br />

yağda ve böbrek yağında bildirdikleri değerlerle benzer; Cassey ve vanNiekerk,<br />

(1985)sırt yağı ve böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c) omentalde bildirdikleri<br />

değerlerden daha yüksek; Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp çevresi yağında, çöz<br />

yağında, kaburga yağında, boş böğür yağında ve böbrek yağında, Muller ve ark.,<br />

(1985)’nın sırt yağı ve böbrek yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve<br />

organlararası içyağında, Manfredini ve ark., (1988)’nın boş böğür yağında ve göğüs<br />

kafesi bölgesindeki yağda, Potchoiba ve ark., (1992)’nın kuyruk sokumundaki<br />

yağda, Zygouiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Rojas ve ark.,<br />

(1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit<br />

edilmiştir.<br />

4.3.2.4. At<br />

Pitre (1975)’de at yağında, Bergero ve ark., (2002) doymuş yağ asiti içeren<br />

rasyonla beslenen atların kanında ve derisinde doymamış yağ asitlerinden en yüksek<br />

düzeyde oleik asit, palmitoleik asit ve linoleik asit olduğunu bildirmişlerdir.<br />

Araştırma bulgularında da bu çalışmaların bulguları ile özdeş olarak en yüksek<br />

düzeyde oleik asit, palmitoleik asit ve linoleik asit saptanmıştır.<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, Pitre (1975)’nin at yağında<br />

bildirdiği değerle benzer düzeyde, Bergero ve ark., (2002)’nın doymuş yağ asiti<br />

içeren rasyonla besledikleri atların kan ve derisinde bildirdikleri değerlerden oldukça<br />

112


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yüksek düzeyde tespit edilmiştir. Palmitoleik ve linoleik asit değerleri, Pitre<br />

(1975)’nin at yağında bildirdiği değerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.2.5. Domuz<br />

Araştırmada saptanan toplam doymamış yağ asitleri değerleri, Ramirez ve<br />

ark., (2004)’nın domuz pirzolalarında bildirdiklerinden daha düşük düzeyde tespit<br />

edilmiştir.<br />

Bu araştırmada % 35.60 olarak saptanan oleik asit değeri, Wood ve ark.,<br />

(2003)’nın domuz sırt yağında % 35.8 olarak bildirdikleri değerle benzer, Öztan<br />

(2003)’ın Forrest ve ark., (1975)’ndan alıntısında % 43.0, Lawson (1995)’un domuz<br />

yağında % 45.0, Fiego ve ark.,(2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim<br />

ağırlığndaki domuzların deri altı yağında bildirdikleri değerlerden biraz daha düşük,<br />

Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzların<br />

sırt yağında buldukları değerlerden biraz daha yüksek düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Linoleik asit değeri, Wood ve ark., (2003)’nın domuz sırt yağında, Fiego ve<br />

ark.,(2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığndaki domuzların deri altı<br />

yağında, Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri<br />

domuzların sırt yağında, Rasyon B ve Rasyon C ile besledikleri domuzların<br />

yağlarında bildirilen değerlerle benzer, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark., (1975) ve<br />

Rossel (1992)’dan alıntısındaki domuz yağı değerlerinden ve Lawson (1995)’un<br />

domuz yağında bildirdiği değerlerden daha yüksek, Lescanich ve ark., (1997)’nın<br />

Rasyon C ile besledikleri domuzların sırt yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />

düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Palmitoleik asit değeri, Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren<br />

rasyonla besledikleri domuzların sırt yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük,<br />

diğer araştırmacıları bildirişlerindeki bulgularla da benzer düzeyde olduğu<br />

görülmüştür.<br />

Lawson (1995) domuz yağında linoleik asidi iz miktarda, araşidonik asidi de<br />

% 1 olarak bildirmiştir. Araştırmada saptanan linoleik asit miktarı bu bildirişle<br />

113


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

paralellik gösterirken, araşidonik asit değerinin daha düşük düzeyde olduğu<br />

görülmektedir.<br />

Elaidik, eikosapentadekanoik, araşidonik ve erusik asit değerleri Lescanich<br />

ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzların sırt yağında<br />

bildirdikleri değerlerden daha düşük tespit edilmiştir. Araşidonik asit değeri ise<br />

Fiego ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığndaki<br />

domuzların deri altı yağında bildirdikleri değerden yüksektir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların bullgularını<br />

bildirdikleri alıntılarında domuzların farklı bölgelerindeki yağlarında en yüksek<br />

düzeyde oleik , linoleik ve palmitoleik asit olduğunu bildirmişlerdir. Araştımadaki<br />

bulgularda da en yüksek düzeyde bu asitler bulunmuştur.<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, Hernandez ve ark.,(1998)’nın<br />

longissimus dorsi ve BF kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer, Rhee ve ark.,<br />

(1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden düşük olduğu görülmüştür.<br />

Linoleik asit değeri, Li ve ark.,(1992)’nın yağsız ette, Hernandez ve<br />

ark.,(1998)’nın longissimus dorsi kasında bildirdikleri değerlerle benzer, Rhee ve<br />

ark., (1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden daha yüksek tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan toplam doymamış yağ asitleri, araştırmacıların bildirişleriyle<br />

benzer düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.2.6. Eşek<br />

Eşek doymamış yağ asitleri ile ilgili herhangi bir çalışmaya kaynaklarda<br />

rastlanmadığından araştırmada saptanan değerlerle karşılaştırma yapma olanağı<br />

bulunamamıştır.<br />

114


5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />

5. SONUÇ VE ÖNERİLER<br />

1. Bu çalışma ile karkas, karkastaki yağ asitleri kompozisyonları ve kılların<br />

morfolojik özellikleri kullanılarak türler arasındaki farklılıklar ortaya konmuştur.<br />

2. Karkas yapısı bakımından yapılan karşılaştırmalarda koyun ve keçi karkasının<br />

diğer türlerin karkaslarına oranla daha küçük, sığır ve at karkasının büyük, eşek<br />

ve domuz karkasının da orta büyüklükte olduğu saptanmıştır.<br />

3. Tüm veya yarım karkas halinde koyun ve keçi karkasları diğer türlerden<br />

kolaylıkla ayırt edilebilir.<br />

4. Keçi karkasında deri altı yağlanma yok denecek kadar azdır ve daha yoğun<br />

yağlanmanın gözlendiği koyun karkasından kolaylıkla ayırt edilebilir.<br />

5. Keçi etinin türe özgü bir kokusu vardır ve çok yapışkan bir özellik<br />

göstermektedir. Türe özgü bu koku keçi etini diğer türlerden kolaylıkla ayırt<br />

edilmesini sağlamaktadır. Yine etin yapışkan özelliğinden dolayı kesim sırasında<br />

post kılları keçi etlerine yapışmaktadır. Bulunabilecek bu kılların morfolojik yapısı<br />

incelenerek tür tespiti yapılabilir.<br />

6. Ülkemiz koyunlarının yaklaşık %90 ı yağlı kuyrukludur ve kısa kuyruklu keçi<br />

karkasından çok farklıdır. Kuyruk yağlarının alınması durumunda bile o bölgede<br />

mutlaka bir iz kalacağından veya sağrı ve but üzerindeki yoğun yağ nedeniyle<br />

tanınması kolaydır.<br />

7. At karkası sığır karkasına göre daha uzun ve oval bir görünüme sahiptir. Karkasın<br />

daha uzun olmasının nedeni kaburga sayısının atta daha fazla olmasındandır.<br />

Kaburga sayısı sığırda 13 adet iken atta 18 adettir.<br />

8. At eti, diğer türlerin etlerine göre içerisindeki myoglobin miktarının fazla<br />

olmasından dolayı, ayırt edici bir biçimde, koyu kırmızı renge sahiptir.<br />

9. Diğer türlerin karkas yağ renkleri beyaz ile açık sarı renklerde iken at karkas<br />

yağının rengi koyu sarıdır.<br />

10. Domuz karkası ve eti diğer türlere göre ayıt edilecek derecede yağlıdır. Eti<br />

gevrek ve yumuşak olup kaynatıldığı zaman gri beyaz bir renk almaktadır.<br />

11. Kıl morfolojisi bakımından, koyun yapağısındaki kıllar diğer türlere göre ince ve<br />

çok uzundur. Keçi kılları, soba borusu şeklinde bir yapıdadır. Üzeri pürüzsüz<br />

115


5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />

olduğundan ışığı iyi yansıtırlar. Bundan dolayı parlak bir görünüme sahiptir.<br />

Domuz kılları ise kalın ve şeffaf bir yapıdadır ve onlar da parlak bir görünüme<br />

sahiptir. Sığır derisindeki kıllar kısa uçlu ve orta inceliktedir. İnce kıllar az<br />

miktarda olup, genelde mat bir görünüme sahiptir.<br />

12. Türlere ait yağlarda, doymuş yağ asitlerinden en çok palmitik, stearik ve miristik<br />

asit, doymamış yağ asitlerinden ise en çok oleik, palmitoleik, ve linoleik asit<br />

bulunmaktadır.<br />

13. Miristoleik ve CİS-10 pentadekanoik aside domuz yağında, linoleik aside eşek<br />

yağında, 11C,14C-eikosatrienik aside koyun yağında, linoleidik aside de at<br />

yağında rastlanmamıştır.<br />

14. Eikosapentaeonik asit sadece at yağında, nervonik asit de sadece keçi yağında<br />

bulunmuştur.<br />

15. Erusik ve dokohexaenoik asitler de sadece at ve eşek yağlarında saptanmıştır.<br />

16. Stearik asit tüm türlerin yağlarında bulunmakla beraber at ve eşek yağlarında<br />

diğer türlere oranla oldukça düşük oranlarda bulunmuştur.<br />

Bu sonuçlara göre şu öneriler getirilebilir:<br />

1. Değişik hayvan türlerine ait etler arasındaki farklılık, insan yeme alışkanlıkları ve<br />

sağlığı açısında önem arz etmektedir. Bunun için et kesim ve satış yerlerinin<br />

denetlemelerinin daha sıkı yapılması ve kaçak kesimlere ilişkin mevcut yasalara<br />

ek olarak caydırıcılık özelliği çok fazla olan yeni yasalar çıkartılmalıdır.<br />

2. Yapılan araştırmada belirtilen konuların bir kısmı uzmanlık gerektiren konular<br />

olduğundan, halkın et konusundaki bilgi ve bilinçlenmesi eğitimlerle üst<br />

düzeylere çıkartılmalıdır. Bu da, daha okul çağında bu tür bilgilerin verilmesiyle<br />

olabilir.<br />

3. Türler arası et tanıma yöntemlerinden kıl morfolojisi, karkas yapısı ve yağ asidi<br />

bileşimi yöntemlerinin birlikle kullanılmasına özen göstermelidir. Bu yöntemler,<br />

birbirini tamamlayan ve destekleyen yöntemler olup kısa zamanda ve ucuz olarak<br />

yapılabilmektedir.<br />

116


5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />

4. Farklı türlere ait karkasların tanınmaları, parça et ve kıymada daha zor<br />

olmaktadır.Bundan dolayı oteller, hastaneler, okullar, askeri kurumlar,<br />

fabrikalar ile yemekçilik sanayi kuruluşlarının et alımlarını karkas olarak<br />

yapmaları zorunlu kılınmalıdır.<br />

5. Belediyeler, Tarım Bakanlığı’na bağlı denetim yapan birimleri, Sağlık<br />

Bakanlığı’na bağlı denetim yapan birimleri görevlilerinin sık aralıklarla et<br />

tanıma konusunda eğitime tabi tutulmaları sağlanmalıdır.<br />

6. Bu araştırmada yer almayan DNA analizleri et hayvanı türlerini tanımada en<br />

güvenilir sonucu vermektedir. Bundan dolayı bu yönde çalışan<br />

laboratuvarların açılmasına ve burada çalışacak bilgili personelin teminine<br />

öncelik verilmelidir.<br />

7. Türlere ait ırklar arasında karkas özellikleri, kıl morfolojisi, yağ asidi<br />

kompozisyonu önemli değişimler sergilemektedir. Bu bakımdan, farklı ırklar<br />

üzerinde elde edilmiş değerlerin dikkatli kullanılması gerekmektedir.<br />

8. Ayrıca ele alınan özelliklerin (kıl morfolojisi, karkas yapısı ve yağ asidi bileşimi)<br />

hayvanların yaş, cinsiyet ve yetiştirme sistemleri tarafından önemli düzeyde<br />

etkilendiğinin bilinmesi ve bu yönde değerlendirilmesine özen gösterilmelidir.<br />

117


KAYNAKLAR<br />

AKÇAPINAR, H., 1994. Koyun Yetiştiriciliği.Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner<br />

Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı, Medisan Yayın Serisi, No:8, Ankara.<br />

s:344.<br />

AKÇAPINAR, H., 2000. Koyun Yetiştiriciliği.Yenilenmiş İkinci Baskı, Ankara.<br />

ALPHAN, O., 1992. Sığır Yetiştiriciliği ve Besiciliği. 2. Basım. Ankara<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi Zootekni Bölümü, Ankara. s:320.<br />

ANONİM, 1986. TSE 666. Kasaplık Koyun-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 667. Kasaplık Kuzu-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 668. Kasaplık Sığır-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 669. Kasaplık Dana-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 670. Kasaplık Kıl Keçi-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 671. Kasaplık Kıl Keçi Oğlağı-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, www.medicine.ankara.edu.tr.<br />

ANONİM, www.kutuphane.ulugag.edu.<br />

ANONİM, 2004.www.papirus.ankara.edu.tr/tez/Fen Bilimleri/Doktora Tezleri<br />

ANONİM, 2004 . veterinary.ankara.edu.tr/fidanci/Dersler/Lipidler/Lipid<br />

ANONİM, 2000. www.veteriner.istanbul.edu.tr.vetfakdergi/yayinlar/2000-2/Makale-<br />

6.pdf.<br />

ANONİM, 2000. www.istanbul.edu.tr/fakulteler/veteriner/vetfakdergi/yayinlar/200-<br />

2/Makale -20.pdf.<br />

ANONİM, 1994.Türk Gıda Mevzuatı.Ankara, s:744.<br />

ANONİM, 2003. http/vfdergi.yyu.edu.tr/vetfakdergi/2003_2_dergi/35-41 doc.<br />

ANONİM, 2006. Türk Gıda Kodeksi, Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et<br />

Karışımları Tebliği, Tebliğ No:2006/31<br />

ARPACIK, R.,1995. Entansif Sığır Besiciliği.Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner<br />

Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı, Ankara, s:209.<br />

ARSLAN, A., KÖK, F., 2000. Et Muayenesi ve Et Ürünleri Teknolojisi. Fırat<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi Ders Teksiri No. 46. Elazığ.<br />

ARSLAN, A., 2002. Et Muayenesi ve Et Ürünleri Teknolojisi.Elazığ, s:28.<br />

118


AY, M., 2003. Nitel ve Nicel Organik Analiz.Gazi Kitapevi, Ankara. s:400.<br />

BANSKALIEVA, V., SAHLU, T., GOTESH, A.L., 2000. Fatty acid composition of<br />

goat muscles and fat depots: A review. Small Ruminant Research 37,<br />

225-268.<br />

BAŞKAYA, R., KARACA, T., SEVİNÇ, İ., ÇAKMAK, Ö., YILDIZ, A., YÖRÜK,<br />

M., 2004. İstanbul’da Satışa Sunulan Hazır Kıymaların Histolojik,<br />

Mikrobiyolojik ve Serolojik Kalitesi.<br />

BERGERO, D., MIROGLIA, N., POLIDORI, M., ZIINO, M., GALIARDI, D.,<br />

2002. Blood serum and skin fatty acid levels in horses and the use of<br />

dietary poylunsatured fatty acids. Anim. Res. 51(2002) 157-163, © INRA,<br />

EDP Sciences, (2002), DOI:10.1051/animres:2002009.<br />

CANEQUE, V., DIAZ, M.T., ALVAREZ, I., LAUZURICA, S., PEREZ, C., DE LA<br />

FUENTE, J., 2005. The influences of carcass weight and depot on the fatty<br />

acid composition of fats of suckling Manchego Lambs. Meat Science 70<br />

(2005) 373 - 379.<br />

ÇOBAN, N., 1993. Bazı Memeli Türlerinin Ayırt Edilmesinde Kıl Morfolojisinin<br />

Önemi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Bilimleri<br />

Enstütisi, Biyoloji Anabilim Anabilim Dalı, s:48.<br />

ÇİVİ, A. (1999). Karakaş ve Norduz Kuzularında Yapağı Verim ve Özellikleri.<br />

Doktora Tezi. Yüzüncü Yıl <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Fakültesi, Zootekni Ana Bilim<br />

Dalı. 443., Van.<br />

DOĞAROĞLU, O., 2001. Türkiye’de İvesi Koyunlarının Verim Potansiyeli<br />

(Mezuniyet Tezi). <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi, Zootekni<br />

Bölümü. Adana, s:58.<br />

DURSUN, N., 1994. Veteriner Anatomi. Medisan Yayınevi. Ankara, s:294.<br />

ERDİK, E., OBALI, M., <strong>YÜKSEK</strong>IŞIK, N., ÖKTEMER, A., PEKEL, T.,<br />

İHSANOĞLU, E., 1987. Denel Organik Kimya, Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />

Fakültesi Yayın No:145<br />

ELLENBERGER, W., 1966. Evcil Hayvanların Komperatif Osteolojisi, s:367.<br />

Ankara<br />

119


FIEGO, D.P., SANTARO, P., MACCHIONI, P., DE LEONIBUS, E., (2005).<br />

Influence of genetic type, live weight at slaughter and carcas fatness on<br />

fatty acid composition of subcutaneus adipose tissue of raw ham in the<br />

heavy pig. Meat Science, Vol. 69(1)107-114 .<br />

FRANDSON, R.D., 1977. Evcil Hayvanların Anatomi ve Fizyolojileri.<br />

(Çeviri; İhsan Aysan). Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Yayınları. No: 479, Ziraat<br />

Fakültesi Yayınları No: 225. s:778.<br />

GÖKALP, H.Y., KAYA, M., ZORBA, Ö., 1994. Et Ürünleri İşleme Mühendisliği.<br />

Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Yayın no:786. Ziraat Fakültesi Yayın No:320.<br />

Ders Kitapları Serisi No:70. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi,<br />

Erzurum.<br />

GÖĞÜŞ, A. K., 1986. Et Teknolojisi. Ankara Ünşiversitesi. Ziraat Fakültesi Tarım<br />

Ürünleri Teknolojisi Bölümü. Ziraat Fakültesi Yayınları: 991, Ders<br />

Kitabı: 291, Ankara, s:67-69.<br />

GÜRSOY, O., 1991. Et Bilimi. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Ders Kitabı<br />

No:125 Adana. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Adana, s:145<br />

GÜRSOY, O., 1980 Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliğinde Ekstansif ve Yarı<br />

Entansif Koşullarda Yetiştirilen İvesi Koyunlarının Bazı Özellikleri<br />

Üzerinde Karşılaştırmalı Araştırmalar. Doktora Tezi. <strong>Çukurova</strong><br />

<strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Adana, s:89.<br />

HIŞIL,Y., 1994. Enstürmental Gıda Analizleri-2, Ege <strong>Üniversitesi</strong> Mühendislik<br />

Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Ders Kitapları Yayın No:30 Ege<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Basımevi, Bornova-İzmir.<br />

İNAL, T., 1992. Besin Hijyeni. Hayvansal Gıdaların Sağlık Kontrolü.Final Ofset.<br />

İstanbul.<br />

KAYAHAN, M., 2003. Yağ Kimyası. ODTÜ Yayıncılık. Ankara.<br />

KAYMAKÇI, M., SÖNMEZ, R., 1996. İleri Koyun Yetiştiriciliği, Ege <strong>Üniversitesi</strong><br />

Basımevi, Bornova, İzmir, s:365<br />

120


KESKİN, H., 1981. Besin Kimyası. İstanbul <strong>Üniversitesi</strong> Yayınlarından Sıra:2888,<br />

Kimya Fakültesi No:47, İstanbul, s:72-87<br />

KESKİN, H., 1982. Besin Kimyası. 4. Baskı, Cilt 2, Fatih Yayınevi ve Matbası,<br />

İstanbul, s:12.<br />

KIZIL, S.H., 1998. Malatya Et Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda<br />

Kesim ve Karkas Özellikleri (Doktora Tezi). Ankara <strong>Üniversitesi</strong>, Sağlık<br />

Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı. Ankara, s:66.<br />

KİRAZLAR, N., 1993. Tahirova, Türkgeldi ve Kıvırcık Kuzularının Besi Gücü ve<br />

Karkas Özellikleri Üzerinde Karşılaştırmalı Araştırmalar (Doktora Tezi).<br />

<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı.<br />

Adana, s:94.<br />

KOR, A., 1991. Damascus x Kıl Keçisi (F1) Melezi Erkek Oğlaklarının Besi Gücü<br />

ve Karkas Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma.<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />

Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Adana.<br />

KURT, M., 2001. Yağ Asitlerinin Kromatografik Analizleri ve Ayırma<br />

Verimlerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Selçuk <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />

Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı, Konya.<br />

KÜÇÜKER, N., 1993. Hayvan Anatomi ve Fizyolojisi. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong><br />

Ziraat Fakültesi Genel Yayın No:77, Ders Kitapları Yayın No:18, Adana,<br />

s:187.<br />

LAWSON, H., 1995. Food Oils and Fats.Technology, Utilization and Nutrition,<br />

Chapman and Hall.<br />

LESKANICH, C. O., MATTHEWS, K. R., WARKUP, C. C., NOBLE, R. C.,<br />

HAZZLEDINE, M., 1997. The effect of dietary oil containing (n-3) fatty<br />

acids on the fatty acid, physicochemical, and organoleptic charasteristics of<br />

pig meat and fat . Journal Animal Science, 1997. 75:673-683.<br />

McNIVEN, M.A., DUYNISVELD, J., CHARMLEY, E., MITCHELL, A., 2004.<br />

Processing of soybean affects meat fatty acids compositions and lipid<br />

peroxidation in beef cattle. Animal Feed Science and Technology.<br />

116(2004) 175-184.<br />

121


METİN, M., 1979. Yurdumuzda Tereyağlarına Yemeklik Margarinler Karıştırmak<br />

Suretiyle Yapılan Hilelerin Tespiti Üzerinde Gaz Kromatoğrafisi Metodu<br />

İle Araştırmalar, Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Yayınları:704,<br />

Bilimsel Araştırma ve İncelemeler :410, Ankara, s:80.<br />

OKTAY, M., 1988. Omurgalı Hayvanların Karşılaştırılmalı Anatomisi. İ.Ü.<br />

Yayınlarından Sayı:3489. Fen Fakültesi Sayı: 2003. İstanbul, s:384.<br />

ÖĞÜN, S., 1977. Beslenme Fizyolojisi ve Biyokimyası. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> ,<br />

Ziraat Fakültesi, Hayvan Yetiştirme ve Islahı Bölümü. s:18-22<br />

ÖZCAN, O., 2004. Türkiye Melez Koyun Tiplerinin Karakterizasyonu. <strong>Çukurova</strong><br />

<strong>Üniversitesi</strong> Hayvansal Üretim Lisans Programı, Zootekni Alt Programı,<br />

Tez Çalışması, Adana, s:49.<br />

ÖZCİMDER, M., DEMİRCİ, A., 2004. Gaz ve Sıvı Kromatoğrafisi. Özkan<br />

Matbacılık, Bilim Yayınları, s:252.<br />

ÖZHAN, M., 1969. Et ve Etin Çeşitli Vasıfları ile Muhtelif Çiftlik Hayvanlarının<br />

Et Kompozisyonları. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Zirai<br />

Araştırmalar Enstitüsü, Teknik Bülten No:17. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong><br />

Basımevi. Erzurum, s:9-12.<br />

ÖZTAN, A., 2003. Et Bilimi ve Teknolojisi, Genişletilmiş 4. Baskı. Ankara. s:495.<br />

PITRE, J.,1975. LaViande-Connoisance Biolugique et bases de la<br />

technologie, İnstitudde (AİT) des Viandes et de la Nutriton, Caen ,France<br />

s:331.<br />

POPESKO, P. 1989. Atlas Anatomıı Topografıcznej zwıerzat Domowych. I-II-III.<br />

Panstwowe Wydawnıctwo Rolnıcze, Lense, Warzawa.<br />

PRICE, J.F., SCWEIGERT, B.S., (1970). The Science of Meat and Meat Products.<br />

(Second Edition). W.H.Freeman & Co. San Francisco. s:133 – 145.<br />

RAES, K., BALCAEN, A., DIRINCK, P., DE WINNE, A., CLAEYS, D., DE<br />

SMEL, S., 2003. Meat quality, fatty acid composition and flavour analysis<br />

in Belgian retail beef. Meat Science, 65 (2003) 1237-1246.<br />

RAMIREZ, R., MORCUENDE, D., ESTEVEZ, M., LOPEZ, R. C., 2005. Fatty acid<br />

profilles of intramuscular fat form pork loin chops fried in different culinary<br />

fat following refrigerated storage. Food Chemistry, Vol. 92(1)159-167.<br />

122


SPSS FOR WİNDOWS, 1999. Releasse 11.0.0 (19 sep 2001) Standard Version,<br />

SPSS Inc., 1989-2001.<br />

ŞENGONCA, M., 1974. Keçi Yetiştirme, (Ders Kitabı), Ege <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat<br />

Fakültesi Yayınları Serisi No. 222, Bornova, İzmir, s:136.<br />

ŞENTUT, T., 2005. Hatay İli Yayladağı İlçesi’nde Erkek Oğlakların Besi Gücü ve<br />

Karkas Özellikleri, Yüksek Lisans Tezi, <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Fen<br />

Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı. Adana, s:67.<br />

TEKİNŞEN, C. YALÇIN, S. ANIL, N., 1996. Sistematik Et Muayenesi, Selçuk<br />

<strong>Üniversitesi</strong>. Konya, s:50.<br />

TORUN, O., GÜRSOY, O., ÖZCAN, L., PEKEL, E., 1992. Ceylanpınar Tarım<br />

İşletmesinde Yetiştirilen Sağmal İvesi Koyunlarının Kirli Yapağı Verimleri<br />

ve Kırkım Sonu Canlı Ağırlıklarına Yaşın Etkileri Üzerine Araştırmalar.<br />

Ç.Ü.Ziraat Fakültesi Dergisi (2):89-102.<br />

ULUSAN,O.K., SOLMAZ, R., EKİCİ, Z., 1996. Besi Sığırlarında Beden ve Karkas<br />

Özellikleri Arasındaki İlişkiler. Kafkas <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi<br />

Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, s:7-12.<br />

VANLI Y., ÖZSOY, M.K., EMSEN, H., DAYIOĞLU, H., BAŞ, S., 1984.<br />

MerinosXMorkaraman Melezlemesinin Kuzu Besisi ve Karkas Özellikleri<br />

Bakımından Değerlendirilmesi. Doğa Bilim Dergisi, Seri D1, Cilt 8, Sayı 3.<br />

YAYLAK, E., ÖNENÇ, A., TAŞKIN, T., KONCA, Y., 2003. Ödemiş Belediye<br />

Mezbahasında Kırmızı Et Üretiminin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma.<br />

Ege <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Dergisi, 40 (3) : 81-88.<br />

YÜCECAN, S., BAYKAN, S., 1988. Besin Kimyası, Besin Kontrol ve Analizleri<br />

(Temel Ders Kitabı) 2. Baskı.Emel Matbacılık Sanayi. Ankara, s:504.<br />

WOOD, J.D., RICHARDSON, R.I., NUTE, G.R., FISHER, A.V., CAMPO, M.M.,<br />

KASAPIDOU, E., SHEAD, P.R., ENSER, M., (2003). Effect of fatty acids<br />

on meat quality : a review. Meat Science, 66 (2003) 21-32.<br />

ZNAMIROWSKA, A., 2005. Prediction of horse carcass composition using linear<br />

measurements. Meat Science, 69(2005) 567-570.<br />

123


ÖZGEÇMİŞ<br />

1971 yılında Malatya’da doğdum. İlk ,orta ve lise öğrenimimi Malatya ve<br />

İstanbul’da tamamladım. 1992 yılında girdiğim İnönü <strong>Üniversitesi</strong> Mühendislik<br />

Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünden 1998 yılında mezun oldum. Çeşitli özel<br />

firmalarda çalıştıktan sonra 2001 yılında Gıda Mühendisi olarak kamu sektöründe<br />

çalışmaya başladım ve halen bu görevime devam etmekteyim. Evli ve bir çocuk<br />

babasıyım.<br />

124


EK - 1<br />

Resim 1. Sığır Karkasları<br />

125


Resim 2. Sığır Karkası<br />

126


Resim 3. Sığır Karkasları<br />

127


Resim 4. Koyun Karkası<br />

128


Resim 5. Koyun Karkasları<br />

129


Resim 6. Koyun Karkası<br />

130


Resim 7. Koyun Karkası<br />

131


Resim 8. Keçi Karkası<br />

132


Resim 9. Keçi Karkası<br />

133


Resim 10. Domuz Karkasları<br />

134


Resim 11. Domuz Karkasları<br />

135


Resim 12. Domuz Karkası<br />

Resim 13. Domuz Karkası<br />

136


Resim 14. At Karkası<br />

137


Resim 15. At Karkasları<br />

Resim 16. At Karkasları<br />

138


Resim 17. At Karkası<br />

139


Resim 18. At Karkası<br />

140


Resim 19. Eşek Kılları<br />

141


Resim 20. Eşek Kılları<br />

142


Resim 21. At Kılları<br />

143


Resim 22. At Kılları<br />

144


Resim 23. Domuz kılları<br />

145


Resim 24. Sığır Kılı (Siyah)<br />

Resim 25. Sığır Kılı (Beyaz)<br />

146


Resim 25. Akkaraman Kılları<br />

147


Resim 26. Keçi Kılı (Siyah)<br />

Resim 27. Keçi Kılı (Beyaz)<br />

148


EK – 2<br />

Şekil 1. Sığır İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 15- Sternum,<br />

2- Mandibula, 16- Scapula,<br />

3- Atlas, 17- Humerus,<br />

4- Axis, 18- Ulna,<br />

5- Vertebra cervicalis VI, 19- Radius,<br />

6- Vertebra thoracica I, 20- Ossa carpi,<br />

7- Vertebra thoracica VII, 21- Os metacarpale III ve IV,<br />

8- Vertabra lumbalis I 22- Ossa digitorum manus,<br />

9- Vertebra lumbalis VI, 23- Os coxae,<br />

10- Os sacrum, 24- Os femoris<br />

11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Os tibia,<br />

12- Costa I, 26- Ossa tarsi,<br />

13- Costa XIII, 27- Os metatarsale III ve IV<br />

14- Cartilagenes costales, 28- Ossa digitorum pedis<br />

149


Şekil 2. Koyun İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1-Maxilla, 16- Scapula,<br />

2-Mandibula, 17- Humerus<br />

3-Atlas, 18- Ulna,<br />

4- Axis, 19- Radius,<br />

5- Vertebra cervicalis V, 20- Ossa carpi,<br />

6- Vertebra thoracica I, 21- Os metacarpale III ve IV,<br />

7- Vertebra thoracica VII, 22- Ossa digitorum manus,<br />

8- Vertebra lumbalis I, 23- Ox coxae,<br />

9- Vertebra lumbalis VI, 24- Os femoris,<br />

10- Os sacrum, 25- Patella,<br />

11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 26- Tibia,<br />

12- Costa VII, 27- Ossa tarsi,<br />

13- Costa XIII, 28- Os metatarsale III ve IV,<br />

14- Cartilagenes costales, 29- Ossa digitorum pedis<br />

15- Corpus sterni,<br />

150


Şekil 3. Keçi İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 16- Scapula,<br />

2- Mandibula, 17- Humerus,<br />

3- Atlas, 18- Ulna,<br />

4- Axis, 19- Radius,<br />

5- Vertebra cervicalis V, 20- Ossa carpi,<br />

6- Vertebra thoracica VI, 21- Os metacarpale III ve IV<br />

7- Vertebra thoracica XIII, 22- Ossa digitorum manus,<br />

8- Vertebra lumbalis VI, 23- Ox coxae,<br />

9- Os sacrum, 24- Os femoris,<br />

10- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Patella<br />

11- Cartilago scapulae, 26- Tibia,<br />

12- Costa I, 27- Ossa tarsi,<br />

13- Costa XIII, 28- Os metatarsale III ve IV,<br />

14- Corpus sterni, 29- Ossa digitorum pedis.<br />

15- Processus xiphoideus,<br />

151


Şekil 4. At İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 18- Ulna<br />

2- Mandibula, 19- Radius,<br />

3- Atlas, 20- Ossa carpi,<br />

4- Axis, 21- Os metacarpaila<br />

5- Vertebra cervicalis V, 22- Ossa digiti manus,<br />

6- Vertebra thoracica VII, 22- Phalanges digiti,<br />

7- Vertebra lumbalis VI 23- Os coxae<br />

8- Os sacrum 24- Os femoris,<br />

9- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Patella,<br />

10- Costa IV 26- Os sesamideum proximale<br />

11- Costa XVIII, 26’-31- Ossa digiti pedis<br />

12- Sternum 26’- Os sesamideum proximale<br />

13- Processus xiphoideus 27- Fibula,<br />

14- Arcus costalis 28- Tibia,<br />

15- Scapula, 29- Ossa tarsi,<br />

16- Cartilago scapulae 30- Ossa metatarsale<br />

17- Humerus, 31- Phalanges digiti pedis<br />

152


Şekil 5. Domuz İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 17- Scapula,<br />

2- Mandibula, 18- Humerus,<br />

3- Atlas, 19- Ulna,<br />

4- Axis, 20- Radius,<br />

5- Vertebra cervicalis V, 21- Ossa capri,<br />

6- Vertebra thoracica I, 22- Os metacarpale,<br />

7- Vertebra thoracica VII, 23- Ossa digitorum manus,<br />

8- Vertebra thoracica XV, 24- Os coxae,<br />

9- Vertebra lumbalis VI, 25- Os femoris,<br />

10- Os sacrum, 26- Patella,<br />

11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 27- Fibula,<br />

12- Costa IV, 28- Tibia,<br />

13- Arcus costalis, 29- Ossa tarsi,<br />

14- Costa XV, 30- Os metatarsale ,<br />

15- Corpus sterni, 31- Ossa digitorum pedis<br />

16- Processus xiphoideus,<br />

153


Şekil 6. At Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

Şekil 7. Sığır Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

154


Şekil 8. Keçi Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

Şekil 9. Domuz Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

155


Şekil 10. Koyun Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

Şekil 11. Sığır,at, domuz ve koyunun 7. cotae’si (Ellenberger, 1966)<br />

156


Şekil 12. At, sığır ve domuzun Antebrachium iskeleti<br />

1- Radius,<br />

2- Ulna,<br />

a- Capitulum radii,<br />

b- Collum radii,<br />

c- Proc. styloideus radii,<br />

d- Proc. styloideus ulnea,<br />

e- Kiriş oluğu,<br />

f- Proc. olaecrani,<br />

g- Proc.anconeus,<br />

h- İnc. Semilunaris,<br />

i-i ’ - Spatium interosseum antebrachii,<br />

k- Antebrachium oluğu,<br />

l- Proc.coronoideus lat. Ulnae,<br />

m- Tuberositas radii.<br />

157


Şekil 13. Atın sağ Humerusu (Lateral taraf ve biraz arkadan-önden görünüş)<br />

a- Caput humneri, u- For nutrucium,<br />

b- Lateral kas çıkıntısı, v- Epicondylus med.<br />

c- Lateral makara çıkıntısı, w- Epicondylus lat.,<br />

d- Orta makara çıkıntısı,<br />

e- Medial makara çıkıntısı,<br />

f- Medial kas çıkıntısı,<br />

i- Crista anconea,<br />

k- Sulcus spiralis,<br />

L- Tuberositas teres,<br />

m- Crista humnerinin distal kısmı,<br />

n- Crista epicondyli lat.,<br />

o- Lat.,<br />

p- medial Fossa ligamenti,<br />

q- Fossa radialis,<br />

r- Fossa olecranii,<br />

s- Trochlea humeri,<br />

t- Fossa synovialis,<br />

158


Şekil 14. Atın Scapulası;At Scapula’sının Cartilago scapulae ile medial yüzü ve<br />

lateral yüzü<br />

.<br />

a- Fossa subsucapularis,<br />

b- b Facies serrata,<br />

C- Spina scapulae,<br />

d- Tuberositas spinae,<br />

e- Fossa supra spinam,<br />

g- A. circumflexa scapulae için damar oluğu (burada For. Nutricium yok),<br />

h- Margo cervicalis,<br />

i- Margo thorracicus, Bassis Scapulae<br />

L Angulus thoracicus,<br />

m- Angulus cervicalis,<br />

n- Fossa articularis n İnc. Glanoidea,<br />

O- Tuberositas supraglenoidea,<br />

p- Proc. corocoideus,<br />

q- İnc. Scapularis,<br />

S- For. Nutricium,<br />

159


Şekil 15. Domuzun sol Scapula’sı (Lateral görünüş)<br />

a- Cartilago scapulae, d- Spina scapulae,<br />

b- Fossa supra spinam, f- Scapulanın distal sonu,<br />

c- Fossa infra spinam, g- Tuberositas supraglenoidea<br />

d- Tuberositas spinae,<br />

160


Şekil 16. Sığırın sol Scapula’sı (median görünüş) (Ellenberger, 1966)<br />

a- Facies serrata<br />

b- Facies serrata<br />

c- Proc. coracoideus<br />

161


Şekil 17. Atın Sol Uyluk kemiğinin lateral yüzü (os femoris sinister, facies lateralis<br />

equus) (Ellenberger, 1966)<br />

162


Şekil 18. At, sığır, koyun ve domuzun 4. Vertabrae lumbalisi (sol görünüş)<br />

(Ellenberger, 1966)<br />

163


Şekil 19. At, sığır ve domuza ait 4. Vertebrae Thoracicas’i (soldan görünüş)<br />

(Ellenberger, 1966)<br />

a- Corpus vertbrae<br />

b- Caput vertabrae<br />

c- Proc. spinalis<br />

d- Fovea costalis cran.<br />

e- Fovea costalis caud.<br />

F- Proc. mamilloarticularis<br />

g- Proc. articularis caud.<br />

h- Facies costalis transversaria,<br />

i- İnc. Vertabralis caud.,<br />

i’- For. Vertabrale lat’nin Dorsal ve Ventral delikleri (domuz için)<br />

k- Corpus vertabrae’de Caudal Epiphys discusu (domuz için)<br />

164


Şekil 20. At, sığır ve domuzun sol humerus’u (Ellenberger, 1966).<br />

a- Tuberculum majus<br />

a’- Tuberculum majus caud.(Atlarda Lat. Kas çıkıntısı)<br />

a’’- Tuberculum majus cran.(Lat- makara çıkıntısı)<br />

b- Tuberculum intermedium (medial makara çıkıntısı)<br />

c- Tuberculum minus<br />

c’- Tuberculum minus caud. (medial kas çıkıntısı)<br />

c’’- Tuberculum minus cran. (medial makara çıkıntısı)<br />

d- Sulerus inter tubercularis,<br />

e- Caput humeri,<br />

f-f’- Crista humeri,<br />

f’’- Tuberositas deltoidea<br />

q- Trochela humeri<br />

h- Lat. Tuber ligamenti,<br />

i- Fossa radialis, Fossa coronoidea,<br />

k- Crista epicondyli lat.,<br />

L- For. Supratrochleare<br />

m- Facies mi nfraspinamın Facies teres<br />

o- Crista,anconea,<br />

p- Crista tuberculi minoris.<br />

165


Şekil 21. Domuzun sol humerus’u (lateral görünüş) (Ellenberger, 1966)<br />

a- Caput,<br />

b- Tuberculum majus caud.,<br />

b’- cran., c- Facies infra spinam,<br />

f- Tuberositas deltiodea,<br />

d’- Facies teres,<br />

e- Crista epicondyli lat.,<br />

f- lateral Fossa ligamenti,<br />

g- proximal,<br />

h- distal Epiphys eklenti yerleri.<br />

166


Şekil 22. Keçi Sol Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (dıştan görünüş) (Popesko, 1989)<br />

167


Şekil 23. Keçi Sağ Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (içten görünüş) (Popesko, 1989)<br />

1- Cartilago scapulae,<br />

2- Fossa supraspinata,<br />

3- Fossa infraspinata,<br />

4- Collum scapulae,<br />

5- Tuber spinae scapulae,<br />

6- Spina spaculae,<br />

7- İncisura scapulae,<br />

8- Tuberculum supraglenoidale ( tuber scapulae ),<br />

9- Caput humeri,<br />

10- Pars caudalis tuberculi majoris,<br />

11- Pars cranalis tuberculi majoris,<br />

12- Tuberositas deltoidea,<br />

13- Corpus humeri,<br />

14-Condylus humeri,<br />

15- Olecranon.<br />

168


Şekil 24. Sığır Sağ Ön Bacak (içten görünüm) (Popesko, 1989)<br />

1- Corpus ossis ilium,<br />

2- 5. ala ossis ilium,<br />

3- Tuber sacrale,<br />

4- Tuber coxae,<br />

5- Facies auricularis(pars facici sacropelvinae),<br />

6- İncisura ischiadica major(ossis ilium),<br />

7- Ramus cranialis ossis pubis,<br />

8- Ramus ( sympbysialis ) ossis ischii,<br />

8’- Tabula ossis ischii ( tab. İschiadica ),<br />

9- Tuber ischiadicum,<br />

10- İncisura ischiadica minor ( ossis ischii ),<br />

11- Facies sympbysialis ( ossis pubis et ischii ),<br />

12- Corpus ossis femoris,<br />

13- Trochlea ossis femoris ( tr. Patellaris ),<br />

14- Condylus medialis ( ossis femoris ),<br />

15- Patella<br />

169


Şekil 25. Sığır Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />

I.– VII. Vertabrae cervicales I-VII, I. Atlas, II. Axis, 1-Arcus dorsalis atlantis,<br />

2.–6.- Massa lateralis atlantis, 2- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ),<br />

3- Foramen alare atlantis, 4- Foramen vertebrae laterale atlantis, 5- Facies<br />

articularis cranialis atlantis, 6- Fossa atlantis, 7- Tuberculum ventrale atlantis,<br />

8- Facies articularis cranialis axis, 9- Foramen vertebrae laterale axis, 10-<br />

Processus spinosus axis, 11- Processus transversus axis, 12- Crista ventralis<br />

vertebrarum cervicalium, 13- Tuberculum dorsale processus transversi<br />

vertebrae cervicalium III-VII, 14- Tuberculum ventrale processus transversi<br />

vertebrae cervicalium III-VI, 15- Lamina ventralis processus vertebrae calis<br />

VI, 16- Processus spinosus vertebrarum cervicalium III-VI, 17- Processus<br />

articularis caudalis vertebrarum cervicalium II-VII, 18- Processus articularis<br />

cranialis vertebrarum cervicalium III-VII, 19- Corpus vertebrae cervicalis VII<br />

170


Şekil 26. At Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />

I.– VII. Vertabrae cervicales I-VII, I. Atlas, II. Axis, 1-Arcus dorsalis atlantis,<br />

2- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ), 3- Foramen alare atlantis, 4-<br />

Foramen vertebrae laterale atlantis, 5- Foramen transversarium atlantis, 6-<br />

Tuberculum ventrale atlantis 7- Fossa atlantis, , 8- Arcus ventralis atlantis, 9-<br />

Fovea articularis cranialis atlantis, 10- Foramen nutricium atlantis, 11- Dens<br />

axis, 12- Facies articularis craniali axis, 13- Processus spinosus axis, 14-<br />

Foramen vertebrae latrale axis, 15- Foramen transversarium axis ( orificium<br />

caudale ), 16- Processus transversus axis, 17- Processus articularis caudalis<br />

vertebrarum cervicalium II-VII, 18- Processus articularis cranialis<br />

vertebrarum cervicalium III-VII, 19- Tuberculum dorsale processus transversi<br />

vertebrarum cervicalium III-VII, 20- Tuberculum ventrale processus<br />

transversi vertebrarum cervicalium III-VII, 21- Lamina ventralis processus<br />

transversi vertebrarum cervicalium VI, 22- Extremitas caudalis, 23- Fovea<br />

costalis caudalis vertebrae cervicalis VII, 24- Foramen transversarium axis<br />

(orificium craniale), 25- Prıcessus spinosus vertebrarum cervicalium III-VII,<br />

26- Crista ventralis vertebrarum cervicalium.<br />

171


Şekil 27. Sığır Kalça Kemiği (Popesko, 1989)<br />

1-Tuber coxae, 14- Ala ossis sacri( sinistra ),<br />

2- Tuber sacrale, 15- Ala ossis sacri ( dextra ),<br />

3- Corpus ossius ilium, 17- Foramina sacralia dorsalia,<br />

4- Ramus cranialis ossis pubis, 18- Foramina sacralia pelvina<br />

5- Spina ischiadica, 19- Caput ossis femoris,<br />

6- Tuber ischiadicum, 21- Fossa trochanterica,<br />

7- Corpus ossius ischii, 23-24-Condylus medialis(ossis femoris),<br />

8- Facies symphysialis(ossis pubis et ischii),24- Epicondylus medialis,<br />

9- Pecten ossis pubis, 25- Condylus lateralis,<br />

10- Tuberculum m.psoas minoris, 26- Trochanter minor.<br />

11- Eminetia iliopubica,<br />

12- Foramen obturatum,<br />

13- Crista sacralis mediana,<br />

14-16- Pars lateralis ossis sacri,<br />

172


Şekil 28. At Sırt ve Bel Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Exstremitas cranialis (caput) vertebrae, 9- Fovea costalis transversalis<br />

2- Corpus vertebrae, 10- Fovea costalis cranialis,<br />

3-4- Processus spinosus, 11- Processus articularis cranialis<br />

5- Processus articularis cranialis vertebrae I, cum processu mamillari,<br />

6- Processus articularis caudalis vertebrae I, 12- Foramen intervertebrae,<br />

7- Processus transversus cum processu mamillari, 13- Foramen vertebrae laterale<br />

8- Fovea costalis caudalis,<br />

Şekil 29. At Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Exstremitas caudalis ( fossa ) vertebrae,<br />

2- Corpus vertebrae III,<br />

3- Processus spinosus,<br />

4- Processus articularis cranialis cum processu mamillari,<br />

5- Processus costarius,<br />

6- Processus articularis caudalis,<br />

7- Facies articularis processus costarii<br />

173


Şekil 30. Domuz Sırt ve Bel Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Exstremitas cranialis ( caput ) vertebrae I,<br />

2- Corpus vertebrae,<br />

3- Processus spinosus,<br />

4-5- Processus transversus,<br />

5- Processus transversus cum processu mamillari,<br />

6- Processus articularis cranialis cum processu mamillari,<br />

7- Fovea costalis transversalis,<br />

7’- Fovea costalis cranialis et transversalis ( iunctae ),<br />

8- Fovea costalis cranialis,<br />

9- Fovea costalis caudalis,<br />

10- Foramen vertebrae laterale,<br />

11- Processus articularis cranialis vertebrae I,<br />

12- Processus articularis cranialis vertebrae XV<br />

Şekil 31. Domuz Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Corpus vertebrae , 2- Processus spinosus, 3- Processus articularis cranialis<br />

cum processu mamillari, 4- Processus costarius, 5- Foramen<br />

intervertebrae, 6- Processus articularis caudalis vertebrae.<br />

174


Şekil 32. Domuz Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />

I-VII- Vertabrae cervicales I-VII,<br />

1- Tuberculum dorsale atlantis,<br />

2- Processus spinosus axis,<br />

3- Processus spinosus vertabrarum cervicallum III-VII,<br />

4- Processus spinosus vertabrae thoracicae I,<br />

5- Foramen vertabrale laterale atlantis,<br />

6- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ),<br />

7- Arcus ventralis atlantis,<br />

8- Tuberculum ventrale atlantis,<br />

9- Foramen vertabrale laterale axis,<br />

10- “Canalis transversarius “ vertabrarum cervicalium,<br />

11- Processus articularis caudalis,<br />

12- Processus articularis cranialis<br />

13- Foramen vertabrale laterale vertabrarum cervicalium,<br />

14- Foramen vertabrale laterale vertabrarum cervicalium thoracicae I,<br />

15- Tuberculum dorsale processus transversi vertabrarum cervicalium,<br />

16- Tuberculum ventrale processus transversi vertabrarum cervicalium III-V,<br />

17- Costa I,<br />

18- Processus transversus vertabrae thoracicae I,<br />

19- Lamina ventralis processus transversi (vertabrae cervicalis VI )<br />

175

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!