ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
camekânındaki döneri içim çekmedi, bunca kızarıklığına karşın. Sağ köşedekiyse<br />
kuyumcuydu, sahibinin ağzı dükkânın camekânıydı sanki. Dördüncüye bakarken lamba<br />
yandı” 223 .<br />
“Titanik’te Dans”, kurgu olarak biri Türk biri Alman iki arkadaşın parçası<br />
oldukları toplumların ve davranışların karşılaştırıldığı bir öyküdür. Yazar öykü boyunca<br />
“karşılaştırma” bölümlerini oluştururken mekân ögesinden sık sık yararlanır. “Titanik’te<br />
Dans”, mekân unsurunun önemli olduğu bir öyküdür. Öykü Berlin’de geçmektedir.<br />
Öyküde caddeler, duvar, kahve park gibi açık hava mekânları yer alır ve buralar<br />
üzerinden bir tartışma şekillendirilir. Örneğin bir ressamın yaptığı duvar resmi<br />
Almanya’daki Türklerin durumuna ve hayata bakışına dair önemli bir gösterge olur:<br />
“Duvarı resimlemek için ilgili yerlere başvurdu ressam, içinde oturanların onayı<br />
gerekli dediler. Oturanlar bizimkilerdi, ‘ne resmi yapacaksın?’ dediler. ‘Bir işçinin<br />
günlüğünü yansıtmak istiyorum, geceden kalkacak yatağından…’<br />
‘Neden işçi?’<br />
‘Neden olmasın, siz işçi değil misiniz?<br />
‘İşçiyiz de, soruyorsun madem, biz cami resmi isteriz, şöyle minareli.’<br />
‘Çatının altına da bir süs çizgisi çekeceğim, hani Yunan motifi…’<br />
‘Neden Yunan, her gün düşman suratına mı bakacağız?’ Hacı girdi araya, ‘senin<br />
başka işin yok mu?’ dedi.<br />
‘Yok’ dedi ressam, ‘İşim bu.’<br />
‘Para da veriyorlar mı bari?’<br />
‘Veriyorlar.’<br />
‘Ne veriyorlar?’<br />
Yüklüce bir para söyledi ressam.<br />
‘Abovv, söylesene kardeşim söylesene, hiç durma yap!’ ” 224 .<br />
Yazar, bu öyküsünde mekân ögesini işlevsel olarak kullanmış ve bir duvar resmi<br />
üzerinden iki farklı dünya görüşünü sergilemiştir. Aynı öyküde benzer bir vurguyu,<br />
düğün vesilesiyle sokaklardan kornalarla geçen Türkleri yorumlayan Wili yapmaktadır.<br />
Bu kez de cadde ve buradaki bir davranış biçimi öykünün mesajını iletmek için<br />
kullanılmıştır.<br />
Bahadınlı, “Haçça Büyüdü Hatiş Oldu” adlı öyküsünü Almanya’ya gitmeden<br />
önce yazmıştır. Yazarın Almanya’yı görmeden yazdığı bu öyküde Almanya’da yaşayan<br />
223 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Bir Ses”, Titanik’te Dans, s.11<br />
224 Bahadınlı, “Titanik’te Dans”, Titanik’te Dans, s.74<br />
81