ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
açısını tesbit etmeden eser yazabilir. Bu eserde bakış açısının bulunmadığı mânasına<br />
gelmeyeceği gibi, bakış açısının ehemmiyetini de küçültmez” 202 .<br />
Bahadınlı’nın bazı öykülerinde, yazar olarak varlığını gizleme gereği duymadığı<br />
görülmektedir. Bu durum, teknik bir kusur olmaktan daha çok yazarın kendi<br />
tecrübelerini, gözlemlerini aktarıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Öyle ki yazarın<br />
bazı öykülerinde anlatıcı-yazar özdeşliğini kolayca kurabiliriz<br />
.<br />
2.3.1. Anlatıcının Kimliği<br />
Bahadınlı’nın öykülerinde birinci tekil kişili anlatıcının üçüncü tekil kişili<br />
anlatıcıdan daha fazla kullanıldığını görürüz. Yazarın birden fazla anlatıcının yer aldığı<br />
öyküsü yoktur.<br />
2.3.1.1. Birinci Tekil Kişinin Anlatıcı Olduğu Öyküler<br />
Bahadınlı, 29 öyküsünde birinci tekil kişili anlatımı kullanmıştır. Yazarın birinci<br />
tekil kişili bakış açısıyla oluşturduğu öyküleri şunlardır: “İtin Olayım Ağam”, “Bacım”,<br />
“Ankara Kapıcısı”, “Otuz Beş Yıl”, “Avukat Yaşlı Kadın Bir de Süleyman”, “Pencere”,<br />
“Aydınlığa Çağrı”, “Mustafa’nın Kağnısı”, “Liza’nın Elleri”, “Platonculuğa Paydos”,<br />
“Geçeneğin Karanlığında”, “Türkenkoffer”, “Milyarlarca İstiridye”, “Işıltı”, “Bir Ses”,<br />
“Şeftaliler Çiçek Açtıkça”, “Sıcaklık”, “Dokuz Yüz Leyla”, “Sessiz Şahin”, “Titanik’te<br />
Dans”, “On Bire Bir Kala”, “Evcili Ana”, “Öyle Bir Aşk”, “Kurşun Sesi”, “Tavandaki<br />
Kırmızı”, “Söğütün Gölgesinde”, “Kum İçinde Bıldırcın”, “Demek Çok Ağlamış”,<br />
“Gavur Kızı”.<br />
Bahadınlı’nın birinci tekil kişili öykülerinin neredeyse tamamında anlatıcı-yazar<br />
özdeşliğini görürüz. Yazarın yaşamıyla öykü anlatıcısının anlattıkları aklımıza sürekli<br />
olarak “yazarın gözlemleri”ni getirmektedir. Bu özelliği bulamayacağımız öyküler ise<br />
“Şeftaliler Çiçek Açtıkça”, “On Bire Bir Kala”dır. Bu iki öykünün diğer ortak<br />
özelliğiyse öykülerde anlatıcıların kadın olmasıdır.<br />
Yazarın birinci tekil kişili anlatıma sahip öykülerinin bir bölümünde anlatıcı<br />
olayların içinde fakat gözlemci bir konumdadır. “İtin Olayım Ağam” adlı öyküde<br />
anlatıcı, olayı yaşayan ailenin bir üyesidir. Olayın içinde fakat merkezinde değildir.<br />
202 Şerif Aktaş, Roman Sanatı ve Roman İncelemesine Giriş, Akçağ Yay., Ankara 1991, s.82.<br />
68