ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ölümleri anımsama ve çağrışım üzerine kurulmuştur. Yazar öykülerde kısa<br />
anımsamalar ve çağrışımların ardından konuya geçmiştir.<br />
Bu öykülerden biri olan “Kurşun Sesi”nde anlatıcı, annesinin kendisini severken<br />
söyledikleri üzerinden başka bir yere bağlayarak öyküsünü anlatır:<br />
“Annem beni severken öpücüğe boğar, sonra bakar bakar ‘köşek gözlü yavrum<br />
benim’, ‘köşek gözlüm’ derdi” 152 .<br />
“Tavandaki Kırmızı” adlı öyküde de ben/anlatıcının çocukluğundan anımsadığı<br />
bir imge üzerinden öykü başlar:<br />
“Yoksa diyorum, doğaya sevgim, önce babama, sonra çiçeğe, kuşa, kitaba,<br />
resme, müziğe o tavandaki kırmızıyla mı başladı? Şimdi, belleğimde kazılı kalan bunca<br />
anının ilki olmalı diye düşünüyorum” 153 .<br />
“Öyle Bir Aşk ”154 , “Söğütün Gölgesinde ”155 , “Kum İçinde Bıldırcın ”156 , “Demek<br />
Çok Ağlamış ”157 ve “Gavur Kızı ”158 adlı öykülerde de yazar öykülerin başlangıç<br />
bölümlerini çağrışım ve anımsama üzerine kurmuştur.<br />
Yazarın olay örgüsünde, iletmek istediği mesajı verecek biçimde bir sadeliğe<br />
bağlı kaldığı görülür. Öykülerinin bütününde görülen bu sadelik başlangıç bölümlerinde<br />
de kendini göstermiştir.<br />
2.2.2. Olay Geliştirme Yöntemleri<br />
Bahadınlı, öykülerinde olay geliştirme yöntemi olarak çizgisel bir kurguyu esas<br />
almıştır. Yazarın bütün öyküleri benzer bir kurguya sahiptir. Anlatacağı konuyu öne<br />
çıkaran Bahadınlı, klasik öykü geliştirme metotlarına sadık kalmıştır.<br />
Öykülerde genellikle tek bir olay anlatılır ve sınırlı sayıda kişiye yer verilir.<br />
Ayrıca öykülerde olaylar doğrusal bir şekilde gelişerek sonlanır. Bahadınlı, önceki<br />
bölümlerde de belirttiğimiz gibi öykülerinde “gösterme” ve sorunların “altını çizme”<br />
diyebileceğimiz bir tutumu öne çıkarmaktadır. Bu tutum anlatılanı daha önemli kılarak<br />
biçimsel noktalarda bir sadeliği beraberinde getirmiştir. Bu nedenle yazarın olay<br />
geliştirme tekniklerinde çeşitlilikten çok benzerlik öne çıkar.<br />
152 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Kurşun Sesi”, Tavandaki Kırmızı, s.46<br />
153 Bahadınlı, “Tavandaki Kırmızı”, Tavandaki Kırmızı, s.49<br />
154 Bahadınlı, “Öyle Bir Aşk”, Tavandaki Kırmızı, s.43<br />
155 Bahadınlı, “Söğütün Gölgesinde”, Tavandaki Kırmızı, s.53<br />
156 Bahadınlı, “Kum İçinde Bıldırcın”, Tavandaki Kırmızı, s.57<br />
157 Bahadınlı, “Demek Çok Ağlamış”, Tavandaki Kırmızı, s.60<br />
158 Bahadınlı, “Gavur Kızı”, Tavandaki Kırmızı, s.63<br />
57