19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bahadınlı’nın bazı öykülerinde başlangıç yöntemi olarak “diyalogla başlangıç”ı<br />

kullandığını görürüz. Öykülerinin bütününde diyaloğu sıklıkla kullanan yazar kimi<br />

öykülerine başlarken de diyalog yöntemini kullanmıştır. Bahadınlı, beş öyküsüne<br />

diyalogla başlamıştır. Bu öykülerden biri olan “Avukat Yaşlı Kadın Bir de<br />

Süleyman”da 136 öykü baştan sona bir tiyatro metni gibi kurgulanmıştır. Diyalogla<br />

başlayan öykü yine diyalogla devam eder ve biter.<br />

“Haçça Büyüdü Hatiş Oldu”, “Türkenkoffer” ve “Sapa” adlı öykülerin başlangıç<br />

bölümleri aynıdır. Üç öyküde de birer cümlelik konuşma ile açılış yapılmış ardından<br />

kısa bir özet ya da yorum bölümü gelmiş ve öykünün başlangıç bölümü<br />

oluşturulmuştur:<br />

“ ‘Haydar gelmiş...’<br />

On yıldır Almanya’daydı Haydar. Karısını, ilkokulu yeni bitirmiş kızıyla ondan iki yaş<br />

küçük oğlunu da götürmüştü. Arada bir hep birlikte köye gelir, sonra dönerlerdi” 137 .<br />

kullanmıştır:<br />

Yazar “Işıltı” adlı öyküsünde de öyküye başlangıç yöntemi olarak diyaloğu<br />

“Öğrenciler kıpırdayıp duruyordular.<br />

‘Bir şey mi var?’ dedim.<br />

Yaşar önde oturuyordu. Ağzındaki cikleti dilinin kıyısına itti ve:<br />

‘Tahtaya bir şey yazdık, okuyasınız diye’ dedi” 138 .<br />

Bahadınlı öykülerinin bir bölümünde öyküye başlangıç yöntemi olarak, yorumla<br />

başlangıç yöntemini kullanmıştır. Öykülerinde konuya ve olaya ağırlık veren<br />

Bahadınlı’nın öykülerinde yorum genel olarak geri planda kalmaktadır. Yazarın<br />

özellikle son öykülerinde yorumun daha fazla yer tuttuğunu görmekteyiz.<br />

Yazarın yorumla başladığı öykülerinde “ben anlatıcı” zihninden belli<br />

düşünceleri geçirir. “Bir Ses” adlı öyküde “ben anlatıcı” bir çağrışım üzerinden<br />

düşünce/yorum biçiminde görüşlerini aktarır ve öykü başlar:<br />

“ ‘Pat’ diye bir ses duydum önce, orada öylece duruyordu. Sonra kanatlarını açıp<br />

kapamaya başladı. Aklım o sese takıldı, böylesine ince, hafif (bir virgül daha koyup<br />

“güzel” diyecektim, caydım, güzel olan bir yaratığın öteki canlılardan davranışça farklı<br />

olması gerekirmiş gibi) bir böceğin yani kelebeğin bu denli sert ve gürültülü bir ses<br />

çıkarmasını yadırgamış olmalıydım. Ama bu çelişkili gibi görünen şeyi bir süre sonra<br />

136 Bahadınlı, “Avukat Yaşlı Kadın Bir de Süleyman”, İtin Olayım Ağam, s. 59<br />

137 Bahadınlı, “Haçça Büyüdü Hatiş Oldu”, Haçça Büyüdü Hatiş Oldu, s.9<br />

138 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Işıltı”, Geçeneğin Karanlığında, s.89<br />

54

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!