ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
politik konulara ve siyasi olaylara öykülerinden çok romanlarında yer verdiğini<br />
görmekteyiz. Bahadınlı’nın öykülerinde politik yaşam, siyaset doğrudan öne çıkmaz.<br />
Yazarın öykülerinin içine yerleştiği genel bağlam her ne kadar belli ipuçları verse de<br />
öykülerde siyaset alanına doğrudan göndermeler çok azdır.<br />
Yazarın, “Tabanca Çekildi mi Vurulur” 112 adlı öyküsünde seçim çalışmaları için<br />
bir ilçeye gelen Türkiye İşçi Partisi (TİP) heyetine yapılan saldırı ve provokasyon<br />
anlatılır. 113 Bahadınlı bu öyküsünde her ne kadar parti adı vermese de anılarından bu<br />
olayın yaşanmış bir olay olduğunu öğreniyoruz. Öyküde bu ilçede seçim çalışmaları<br />
için bulunan heyetin, güvenlik güçlerinin de içinde olduğu bir provokasyon ile karşı<br />
karşıya kalması anlatılır.<br />
“Şeftaliler Çiçek Açtıkça” adlı öyküde öykü kişilerinden Hasan Öngör politik bir<br />
kimlik olarak karşımıza çıkar. Hasan Öngör gözaltında pencereden atlayarak intihar<br />
etmiştir. Polisler karısına bu açıklamayı yapmıştır. Karısı ise buna inanmamaktadır:<br />
“Hasan Öngör... pencereden... olacak iş değildi! Her insanın bir dayanma gücü<br />
vardır, Hasan Öngör de bir insandır, ama ‘çok işim var çook!’ diyen durmadan, işini<br />
görmeden gider mi?” 114 .<br />
Hasan Öngör’ün intihar ettiğine inanmayan sadece karısı değildir. Kasaba halkı<br />
da onun intihar ettiğine inanmaz:<br />
“Kasabada kimsenin gözüne bakamıyordum, daha doğrusu bakmıyordum,<br />
bakışlarını kaçırırlar belki diye! İnsanı değiştiren şey neydi, herkes onun öldüğüne<br />
değil, öldürüldüğüne inanıyordu, öldürüldü öyleyse kötüdür, bana ondan zarar gelebilir<br />
mi diyordu ”115 .<br />
“Platonculuğa Paydos” adlı öyküde ise günlük işlerinin altında ezilen bir kişi üye<br />
olduğu derneğe gidememektedir. Dernekten arkadaşlarıyla karşılaşmalarında onların<br />
“neden uğramıyorsun?” sözleri karşısında zor durumda kalmaktadır. Annesi hasta ve<br />
mesaisi zor bir mesaidir. Bunu üstüne çocuklarının sorumluluğu da binmektedir.<br />
Dernektekilere bunları anlatmayı dener fakat karşılık bulamaz. İşlerini hallettikten sonra<br />
derneğe gittiğinde ise oradakilerden soğuk tavırlarıyla karşılaşır ve can sıkıntısıyla<br />
meyhaneye gider.<br />
112 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Tabanca Çekildi mi Vurulur”, Haçça Büyüdü Hatiş Oldu, s.63<br />
113 Bahadınlı’nın bu öyküsü otobiyografik bir öyküdür. Yazar, Öyle Bir Aşk adlı anı kitabında olayın<br />
Çorum’da geçtiğini belirtmektedir. Bkz. Otobiyografik öyküler.<br />
114 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Şeftaliler Çiçek Açtıkça”, Titanik’te Dans, s.20<br />
115 Bahadınlı, agö., s.26<br />
46