19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Sonra Sera ‘şimdi çocuklar mışıl mışıl uyuyorlardır’ demişti. Ardından da ‘en<br />

yakın dostum Ender’dir yine de’ diye eklemişti. ‘Çocuklarımın babası, iyinin iyisi, ama<br />

evlilikte anlaşamadık. O Türkiyeli hala ben Almanyalı daha çok ya da Avrupalı’ ” 106 .<br />

“Titanik’te Dans” adlı öyküde anlatıcı yaşam üzerine çeşitli düşüncelerini<br />

aktarırken Almanya ve orada yaşayan Türklere dair gözlemlerini de aktarır:<br />

“Ama ben sözgelimi şu Berlin’de çalışan bizimkilere hiç de imrenmiyorum.<br />

Kimi tarla alıyor köyden, kimi kentten arsa. Makinelerin nasıl parçaladığını görüyorum<br />

onları, yasaların ne hallere düşürdüğünü ve daha da çarpıldıklarını! Bir yöntem<br />

görüyorum, düşünmenin elle yapılan işi yavaşlattığını! ‘Size düşünmeyi yasaklıyorum,<br />

niçin zahmet, işte biz düşünüyoruz ya!’ Köye gitmekten cayıyorum bu yüzden ”107 .<br />

Öyküde Almanların da gözlemleri ve düşünceleri aktarılmaktadır. Öykü boyunca<br />

yapılan sohbette iki farklı dünyanın karşılaştırılması yapılır. Dükkânının önünde öpüşen<br />

Alman gençleri gören bir Türk ortalığı birbirine katar. Polisin ne var bunda demesi<br />

üzerine şunları söyler:<br />

“İşyerimin beti bereketi gidecek umurunda mı senin! ”108 .<br />

Türklerin yaşadığı bir mahallede duvar resmi yapacak olan ressam, bir işçinin<br />

günlük yaşantısını resmetmeyi düşünürken mahallelinin bunu istememesi ve yüklü para<br />

vermeleri karşılığında duvara cami resmi yapar.<br />

Yazarın Almanya öykülerinde karşımıza çıkan kişiler farklı bir kültürde<br />

yabancılık çeken, horlanan, zaman zaman modern yaşamın gereklerine karşı çıkan<br />

kişilerdir. Bunun yanı sıra Almanya’yı değişimin ve farklı bir yaşamın olanaklarını<br />

sunan bir yer olarak değerlendirenler de vardır. Yabancı ülkelere yapılan işçi göçlerini<br />

inceleyen Muzaffer Sencer, Almanya’da yaşayan işçilerin içinde bulundukları toplumsal<br />

ortamı şu şekilde anlatmaktadır:<br />

“İşçi göçünün toplumsal sonuçları en az ekonomik sonuçları kadar önemlidir.<br />

Bunlar arasında olumlu nitelendirilebilecek olanı, toplumsal değişme başlığı altında ele<br />

alınabilir. Bu değişme, genel anlamıyla geleneksel toplumdan çağdaş endüstri<br />

toplumuna doğrudur. İşçi göçü, çoğunlukla kırsal topluluk koşulları içinde biçimlenmiş<br />

olan değer ve davranşı kalıplarını kırarak çağdaş kültüre açılma olanaklarını yaratmıştır.<br />

Toplumsal değişme önce maddi kültür alanında olmakta, bunu giderek kültürel<br />

normlardaki değişmeler izlemektedir. Böylelikle çağdaş kültür Ögeleri ve yaşama<br />

106 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Sera”, Titanik’te Dans, s.61<br />

107 Bahadınlı, Titanik’te Dans, Titanik’te Dans, s.68<br />

108 Bahadınlı, Titanik’te Dans, Titanik’te Dans, s.73<br />

44

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!