19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“Sonra vardık evlerine. Kapıyı anası açtı. Ben çekinirim arkadaş, utanırım. Nasıl<br />

utanmayım! Bir kızın evine niçin gidilir? ”100 .<br />

Hacı Osman ve dinleyenler için bir kızın evine gitmenin tek bir anlamı vardır.<br />

Hacı Osman burada kızın annesi ve babasıyla tanışır. Bunu da yüksek sesle ve onları<br />

aşağılayarak anlatır. Hacı Osman bunları anlatırken yanında sessiz sessiz oturan kız<br />

masadan kalkar.<br />

“Kız gülmeye başladı birden. Yüksek sesle gülüyordu! Hacı Osman’ın kolunu<br />

yavaşça aldı boynundan, masanın üstüne bıraktı. Kellner’i çağırdı. Eline bir onluk<br />

uzattı, ‘üstü kalsın!’ dedi. Ayağa kalktı. Şimdi ne gülüyor ne de gülümsüyordu.<br />

Gözlerinin akı kızıla kesmişti. Saçını geriye attı, başını dimdik tutarak yabancılara özgü<br />

bir Türkçeyle:<br />

‘İyi günler Yozgatli Haci Osman!’ dedi. Döndü ötekilere: ‘Sizlere de!’ Ve hızlı<br />

adımlarla kahvenin çıkış kapısına yürüdü” 101 .<br />

“Sessiz Şahin” adlı öyküde Almanya’da yaşayan Şahin’in yaşlı bir Alman<br />

kadınla birlikte olması anlatılır. Şahin birlikte yaşadığı kadının köpeğini parkta<br />

gezdirirken arkadaşı Orhan tarafından görülür. Orhan’ın biraz da aşağılar tarzda ne<br />

yaptığını sorması üzerine Şahin onu bıçaklar. Ardından ağlamaya başlar:<br />

“Ölümle yüzyüze gelen Orhan’a değil de ‘ağlayan’ Şahin’e üzülmek şaşılası bir<br />

duyguydu! İnsanın kendine ters gelen bir şeyi yapabilecek hale getirilmesi insanlığın en<br />

acınacak yanıydı, yüzkarası belki de” 102 .<br />

“Türkenkoffer” adlı öyküde Seyfettin ve onun dayıkızı dediği karısının öyküsü<br />

anlatılmaktadır. Seyfettin’in karısı eve sürekli torbalarla gelmektedir. Bu torbalarda akla<br />

gelebilecek her şey bulunabilmektedir. Bunları biriktirmekte ve Türkiye’ye dönüşte<br />

sevdiklerine hediye edeceğini söylemektedir. Kocası ne yaptığını sorduğunda ise onu<br />

başından savmaktadır. Kocası ise aslında ne olduğunun farkındadır:<br />

“Kaldığımız kentin belirli sokaklarındaki evlerin belirli günlerde fazla gelen<br />

eşyaları sokağa atılırdı. O günler bizim dayıkızına iş düşerdi. Eliyle, koluyla sırtıyla<br />

taşır da taşırdı ”103 .<br />

Karısını böyle torbalarla yollarda gören Almanlar onu aşağılamakta ve<br />

Türkenkoffer demektedirler. Seyfettin karısının bu davranışlarını garipsemekle birlikte<br />

ona karışmaz. Karısının ölümü üzerine ise bu torbaları hatıra olarak saklar.<br />

100 Bahadınlı, “Gözlerinin Akı Kızıla Kesmişti”, Geçeneğin Karanlığında, s.81<br />

101 Yusuf Ziya Bahadınlı, agö., s.84<br />

102 Bahadınlı, “Sessiz Şahin”, Titanik’te Dans, s.52<br />

103 Bahadınlı, “Türkenkoffer”, Geçeneğin Karanlığında, s.24<br />

42

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!