ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
‘Neden, neden, başlarına bir şey mi geldi?’<br />
‘Öyle bir şey.’<br />
‘Noğoldu söylesene ulan itin emzirdiği söylesene! Bir kaza filan mı oldu?’<br />
İzinli işçiler, Battalla çocukları ortalarına almışlardı.<br />
‘Bak dayı, iki yıl önce gelmişti ya oğlun.’<br />
‘Eee?’<br />
‘Almanya’ya bacısıyla dönerken onun çıplak bedenine ince tülbentlerle esrar<br />
sarmış. Sınırdan çıkarken yakalanmışlar. İkisi de hapisteler şimdi.’<br />
‘Ne! Hapisteler mi?’ ” 92 .<br />
Bahadınlı’nın içeriği köy olan öykülerinde ağa-köylü çelişkisini işlediği tek<br />
öyküsü “Allah de Azap Avni” adlı öyküdür. Kamil Ağa’nın yanında azap olarak çalışan<br />
Azap Avni, Ağanın canı gazoz isteyince ona gazoz almak için şehre gider. Dönüş<br />
yolunda hastalanan Azap Avni köyde ölür. Avni, ölürken kendisine Allah dedirtmeye<br />
çalışan köylülere ve içinde bulunduğu duruma isyan eder.<br />
“Demeeem! Demem! Kendimi bileli çalışırım. Gece demedim, gündüz<br />
demedim, yaz demedim, kış demedim çalıştım, işte sonu ölüm! Ardımdan ağlayanım mı<br />
var! Sana ‘yürü kulum’ dedi, Kamil Ağa! İşte bana da bunu uygun gördü, ‘öl’ dedi, niye<br />
deyim. Çocuktum, ağzıma bir şeker mi verdi! Gençtim, sevmek, sevilmek benim de<br />
hakkımdı, kara gözlü bir yar mı verdi! Daha da büyüdüm, başımı sokacak bir göz dam<br />
mı verdi! Bir karış toprak mı verdi, bir tek mal mı verdi, niye deyim!..” 93 .<br />
“Ankara Kapıcısı” ve “Avukat Yaşlı Kadın Bir de Süleyman” adlı öykülerin<br />
içeriği ise köy-kent ve köylü-kentli çelişkisidir.<br />
“Ankara Kapıcısı” öyküsünde, Mustafa ve karısı Kezik, köyden Ankara’ya<br />
gelerek bir apartmanda kapıcı olarak çalışmaktadırlar. Yaşamları köydekine göre<br />
değişmiştir. Özellikle köylüler tarafından biraz da imrenilerek karşılanmaktadırlar. İşin<br />
aslı ise sürekli aşağılanma içinde olduklarıdır. Kezik, köyde kendileri gibi kapıcı olmak<br />
isteyen Fatma’ya şunları söyler:<br />
“Ah benim köşek gözlü Fatmam, bir bilsen işin aslını, bir bilsen...<br />
Başkasının artığını yemek kadar küçültücü, başkalarının eskilerini giyecek kadar<br />
aşağılatıcı bir şey var mola şu dünyada bir bilsen” 94 .<br />
92 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Peri Kızı”, Haçça Büyüdü Hatiş Oldu, s.58<br />
93 Bahadınlı, “Allah De Azap Avni”, İtin Olayım Ağam, s.40<br />
94 Bahadınlı, “Ankara Kapıcısı”, İtin Olayım Ağam, s.44<br />
37