19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Işıltı” adlı öykü, yine Almanya’da geçen ve otobiyografik yönler taşıyan bir<br />

öyküdür. Öyküde Almanya’da yaşayan Türk ailelerin çocuklarına eğitim veren bir<br />

okuldaki öğretmenin, ailelerin çocukları okula göndermek istememesi ve çocukların da<br />

okumak istememesi karşısında verdiği çaba anlatılır. Burada yaşayan aileler için tek<br />

amaç para kazanmaktır ve onlara göre bunun için de okula gitmeye gerek yoktur:<br />

“Öğrenciler kıpırdayıp duruyordular.<br />

‘Bir şey mi var?’ dedim.<br />

Yaşar önde oturuyordu. Ağzındaki cikleti dilinin kıyısına itti ve:<br />

‘Tahtaya bir şey yazdık, okuyasınız diye’ dedi.<br />

Tahtadaki yazıyı okumadım. Öğrencilerin açık olmalarını, düşüncelerini<br />

çekinmeden söylemelerini istiyordum. Kaçamak davranmak nedendi, her şey yüzyüze<br />

konuşulmalıydı.<br />

Şöyle bir baktım tahtaya, yazıyı okuyamıyorum gibi yaptım. Gerçekten de kötü<br />

yazılmıştı. Sözcükler yanlış, harfler eciş bücüştü.<br />

‘Okuyamadım Yaşar’ dedim, ‘sözle söyle, nedir, ne istiyorsunuz?’<br />

Daha çok kızların taktığı, neden yapıldığı anlaşılmayan boyunundaki beyaz-<br />

kahverengi karışımı boncuk kolyeyi düzelterek:<br />

‘Biz kitap okumak istemiyoruz!’ dedi, bastıra bastıra.<br />

Kitaba tepki ilk kez bu derslikte duyulmuyordu. Yine de bir süre<br />

konuşamadığımı anımsıyorum” 68 .<br />

Çocukların kitap okumak istememesinin asıl sebebi aileleridir. Bahadınlı,<br />

anılarının “Almanya’da” başlıklı bölümünde yukarıdaki öyküde karşılaştığımız bu<br />

durumu şöyle anlatmaktadır.<br />

“Okula gidip geliyordum: Öğrenciler, ortaokulu bitirmiş Türkiye’de, kimi de<br />

liseden ayrılmıştı. Bir okuma parçasını, bir gazeteyi, rahat okuyamıyorlardı; yazmaları<br />

çok bozuktu, Türkiye üstüne hiç bilgileri yoktu. Türkiye coğrafyası, tarihi, kültürü<br />

hakkında Türkiye’ye bir kez gidip dönen bir Alman kadar söyleyecek bir sözleri yoktu.<br />

Türklüklerini duvara bayrak asarak, Kuran kursuna giderek sürdürüyorlardı. Babaları da<br />

öyleydi.<br />

Kitap okumak istiyordum.<br />

‘Biz kitap okumak istemiyoruz!’ diyorlardı.<br />

‘Neden?’ diyordum.<br />

67 Yusuf Ziya Bahadınlı, Öyle Bir Aşk, s.272.<br />

68 Bahadınlı, “Işıltı”, Geçeneğin Karanlığında, s.89-90.<br />

24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!