19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yerleşmiştir. Yazarın yaşamındaki değişim, öykülerinde ele aldığı konuları da<br />

belirlemiştir.<br />

Yazarın “Otuz Beş Yıl” adlı öyküsünde, okumak için çocukluk yıllarında<br />

köyünden ayrılan ve otuz beş yıl sonra köye döndüğünde burada hiçbir şeyin<br />

değişmediğini hatta daha da kötüye gittiğini görerek üzülen bir kişinin düşünceleri<br />

anlatılır. Yazarın kendisi de okumak için köyden ayrılmıştır. Yıllar sonra köye yönelik<br />

düşünceleri öykü kişisinin ağzından aktarılır:<br />

“Kadınlar, ah şu köylü kadınları... Anam, bacım, halam, bibim! Siz<br />

noğolmuşsunuz böyle. Otuz beş yıl yüzünüze hiç mi ışık düşürmedi, ne bu karanlık!<br />

Yüz mü sanki bunlar. Ayaklar yalın kış yaz, ayaklar yarık kış yaz: güneş karası, çamur<br />

karası, yüz karası...” 59 .<br />

Yazar, bu öyküde köylülerin yoksulluğunu ve işsizlik sebebiyle kente göç<br />

etmelerini anlatır.<br />

Yazarın otobiyografik öyküler bölümünde değerlendirebileceğimiz bir başka<br />

öyküsü ise “Pencere” adlı öyküdür.<br />

“Pencere”, biçim olarak yer yer denemeyi andıran bir anı/öyküdür. Bu öyküde<br />

anlatıcı okumak için köyünden ayrılan bir çocuktur:<br />

“Benim dünyam: gömleğim, anız, bıcılgan ve öküzlerim...<br />

Dünyam değişti bir gün. Köye bir öğretmen geldi. Gömleğim, anız, öküzler,<br />

dünyamdan siliniverdiler. Bacağıma don, ayağıma çarık, yüzüme renk geldi. Köyde<br />

okul açılmıştı. Benim dünyam başkaydı şimdi. Benim ufkum uzaklara kayıyordu. Daha<br />

uzaklarda ne vardı acaba?<br />

Umulmadık, beklenmedik bir şey oldu yine birgün:<br />

‘Daha okuyacaksın’ dediler.<br />

Ben yüzyıllardır alışılagelen bir töreyi bozuyordum. Ben askere gitmek için<br />

köyden ayrılmıyordum. Ben vergi borcumu ödeyemediğim için iki candarma arasında<br />

hapishaneye götürülmüyordum. Ben toprağım olmadığı için, işim olmadığı için gurbete<br />

gitmiyordum. Ben okumağa gidiyordum dostlar! Duyuyor musunuz, ben o-ku-ma-ğa<br />

gidiyordum. Dünya kurulalıdan beri, Ademden beri ilk olan bir olaydı bu: köyden<br />

okumağa gidiyordum” 60 .<br />

Öyküde anlatılanla yazarın yaşamı birebir örtüşmektedir. Bahadınlı da okumak<br />

üzere köyünden ayrılır. Bu, köyde ve kendi yaşamında önemli bir olay olur.<br />

59 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Otuz Beş Yaş”, İtin Olayım Ağam, s.47<br />

60 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Pencere”, İtin Olayım Ağam, s.64<br />

20

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!