ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
201<br />
Bahadın, Yusuf Ziya Bahadınlı’nın sanatını açıklamada ve anlamlandırmada<br />
önemli bir sacayağıdır. Yazarın “Çalışkan” olan soyadını “Bahadınlı” olarak<br />
değiştirmesinde de bu durum göze çarpmaktadır. Yazar, ilk iki romanı olan Güllüceli<br />
Kâzım, Güllüceyi Sel Aldı’da Bahadın’ı ve kendi yaşamını anlatmıştır. Otobiyografik<br />
nitelikli bu ilk romanlarda öne çıkan konu Alevîlik, mezhep farklılıkları ve<br />
sosyalizmdir. Yazar, romanlarında Alevîliği bir dini mezhep olmaktan çok yaşam<br />
kültürü olarak değerlendirmiştir. Anadolu’nun geçmiş uygarlıklarının izlerini ve<br />
kültürünü barındırdığını düşündüğü bu inanışı, romanlarında bağnaz dini inanışların<br />
karşısında bir yaşam biçimi olarak kurgulamıştır. Yazarın Lidya Gözleri Yaprak Yeşili<br />
adlı romanı, bu yaklaşımı ayrıntılı olarak işlemektedir.<br />
Güllüceyi Sel Aldı, Bahadınlı’nın kendi kuşağından yazarların yapıtlarında sık<br />
olarak işlediği “köy”ü farklı bir açıdan anlatması ile önem kazanır. Yazar, bu romanda<br />
köyü seçim çalışmasının mekânı yapar ve dönemin politik atmosferini de başarıyla<br />
verir. Romanda Türkiye İşçi Partisi’nin tüm ülkede etkisi ve bu etkinin Güllüce<br />
Köyü’ndeki yansımaları anlatılır.<br />
Bahadınlı’nın Gemileri Yakmak romanında farklı bir konuyu ele aldığını<br />
görürüz. Gemileri Yakmak çift zamanlı kurgusuyla Kurtuluş savaşı ve 1940–1970 arası<br />
Türkiye’sini ele alır. Gemileri Yakmak, roman kahramanı Memo’nun lümpenlikten<br />
siyasallaşmaya giden değişiminin öyküsüdür. Memo’nun değişiminin anlatıldığı<br />
romanın arka planındaysa hem Kurtuluş savaşı yıllarının hem de 1940–1970 yılları arası<br />
Antep’in siyaset dünyası yansıtılmıştır.<br />
Bahadınlı’nın yaşamının bir bölümünü geçirdiği Almanya’da yazmış olduğu iki<br />
romanı vardır. Açılın Kapılar ve Devekuşu Rosa adlı bu romanlar konularını<br />
Almanya’dan alır. Yazarın öykülerinde Almanya’da yaşayan Türklerin değişmeyen<br />
tutuculukları, muhafazakârlıkları ön plana çıkarken, romanlarda siyaset ve siyaset<br />
alanına ait tartışmalar ön plandadır. Açılın Kapılar, decameron tarzı bir kurguya<br />
sahiptir. Berlin’de bir evin bahçesinde bir araya gelen roman kişileri hem kendi<br />
yaşamlarını hem iki farklı ülkeyi ve toplumu tartışırlar. Yazarın Almanya’da yazdığı<br />
diğer romanı Devekuşu Rosa ise Almanya’da yaşanan bir aşk ilişkisini anlatır.<br />
Romanda sevgi, kadın özgürlüğü, aşk gibi konular tartışılır. Yazar Lidya Gözleri<br />
Yaprak Yeşili adlı romanında da geniş yer verdiği “aşk” konusunu Devekuşu Rosa<br />
adlı romanında da ele alır. Romanda aşk-siyaset, Almanya-Türkiye, Doğu-Batı<br />
kutuplaşmaları ve farklılıkları öne çıkan diğer temalardır.