19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yazarın romanlarını dış mekân ve iç mekân başlıklarında ayrı ayrı inceleyeceğiz.<br />

3.3.1. Dış Mekân<br />

3.3.1.1.Köy<br />

149<br />

Güllüceli Kâzım ve Güllüceyi Sel Aldı romanlarında başlıkların da işaret ettiği<br />

üzere dış mekân Güllüce köyüdür. Yazarın mekân olarak köyün öne çıktığı bir diğer<br />

romanı da Lidya Gözleri Yaprak Yeşili romanıdır.<br />

Bahadınlı’nın ilk iki romanında dış mekân ögesi, Güllüce Köyü’dür. Güllüce<br />

köyünün yazarın kendi köyü olan Bahadın yerine kullanıldığını düşünebiliriz. Güllüce<br />

Köyü’nün iki romanda da ortak özelliklere sahip bir mekân olduğunu görürüz. Güllüce<br />

etrafı Sünnî köylerle çevrili bir Alevî köyüdür. İki romanda da mekân ögesi olarak<br />

Güllüce köyüne ait en karakteristik özellik budur. Güllüceli Kâzım’da Güllüce diğer<br />

köylerle bir zıtlık içindedir. Romanda geçen diğer köyler Memişköy, Yelli, Bekirler,<br />

Güllüce’ye ve Güllücelilere düşman köylerdir. Romanda mezhep farklılıkları ve<br />

düşmanlıklar bu karşıtlıkla verilmiştir. Güllüceli Kâzım bu yönüyle mekân ögesinin<br />

işlevsel olarak kullanıldığı bir romandır. Romanda geçen köylerle ilgili ayrıntılı bir<br />

tasviri yazar gereksiz görür. Yazar, köyü anlatan öykülerine benzer bir tutumla burada<br />

da olayları ve insanları öne çıkarmıştır.<br />

Güllüceli Kâzım romanında Kâzım’ın ağzından anlatılan Güllüce Köyü’nün<br />

taşıdığı özellikler yazar tarafından hem öykülerinde hem de romanlarında altı sürekli<br />

çizilen özelliklerdir:<br />

“Yüksek, çok yüksek bir dağın doruğuna çıkın, ufkunuz çok geniştir şimdi.<br />

Bakın çevrenize: büyük büyük dağlar, tepeler var; çırılçıplak. Havva, bu yerde dünyaya<br />

gelseydi eğer, örtünmek için tek bir yaprak bulamayacaktı!.. Bu dağlar, bu tepeler<br />

arasında köyler göreceksiniz, yüzlerce… Uzaktan, kayalarla donatılı birer toprak parçası<br />

gibi görünürler. Üç beş söğüt, kavak, küçüle küçüle mendilleşmiş tarlalar da olmasa,<br />

tanıyamazsınız. Yaklaşmak, daha yaklaşmak gerek, ta ki köpek sesleri duyulana kadar.<br />

Bu köylerden dumanlar tüter: Tezek dumanı, saman dumanı. Yükselirler,<br />

yükselirler, yukarılarda birleşirler. Bir de tezek, saman kokan bu dumanlardan<br />

tanırsınız.<br />

Bu köyler arasında yollar vardır, eğribüğrü yollar. Dizi dizi kağnılar; yaya, atlı,<br />

eşekli köylüler görünmese, yollar da seçilmez.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!