ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
142<br />
“ ‘Bir sözüm var sizlere’ dedi Akçay, bir yere bağdaş kurup oturdu, ‘Hasan’ı<br />
anlatacaktım, şimdi sırası.’<br />
Hasan kahkahalarla gülüyordu.<br />
‘Hasan için tek bir şey var yeryüzünde!’<br />
Yıldız’la İnge de merak etmişlerdi, Akçay’a yakın bir yere oturdular<br />
‘Nedir?’ Yıldız’dı soran.<br />
‘Kadın!’<br />
‘Efendim?’<br />
‘Almanya’ya geldikten sonra Hasan’da pek büyük bir değişiklik olmadı aslında.<br />
Türkiye’deyken ‘tek yol devrim’ diyordu Hasan, şimdiyse ‘tek yol kadın!’ ” 314 .<br />
Tartışılan konulardan biri de Almanya’da siyasal mücadele vermenin gerekli<br />
olup olmadığıdır. Bu konuda bir şeyler yapılmasını düşünen Engin eleştirilir:<br />
“ ‘Seçim ne zaman?’ dedi Orhan, tartışmanın kötüye gitmesini önlemek istiyor<br />
olacaktı ve bir de Engin’i konuşturmayı düşünüyordu belki.<br />
‘Seçim olmasına olacak da, önemli olan yabancıların seçime katılıp<br />
katılmayacağıdır. Biliyorsunuz Federal Alman yetkilileri yabancıları konuk işçi<br />
sayıyorlar, seçime katılma hakkı tanımıyorlar yabancılara.’<br />
Yine yüksel takıldı:<br />
‘O zaman da sen aday olamayacaksın bu duruma göre!’<br />
Gülüşüldü, Engin bozulmuştu, gözlerini bahçenin ötelerine çevirerek:<br />
‘Önemli olan benim seçilmem değil, insanımızın insanlık haklarını<br />
kullanabilmesinin hakkı olduğu kanısındayım.’<br />
Avrupa’da, Almanya’da bunca insanımız vardı, elbette hakları savunulmalıydı,<br />
savunanlar iyi şeyler yapıyorlardı. ‘Bir kopukluk olmamalı ama’ diyordum, ülke gerçeği<br />
vardı bir de, salt ‘dışarı sorunu’ bir kaçış gibi görünüyordu bana, ülke sorunlarının<br />
bütünlüğü içinde düşünülmeli diyordum” 315 .<br />
Romanda ayrıca, Almanya’da siyasi mücadele adına yapılan bazı çalışmalar da<br />
eleştirilmektedir. Alman hükümetinin de önünü açtığı ve maddi olarak büyük destekler<br />
verdiği, suya sabuna dokunmayan dernek çalışmaları ve bu çalışmalara katılanlar<br />
eleştirilir. Kerem Toprak, bahçede bulunanların büyük çoğunluğunun bu tür çalışmalar<br />
da yer almasını yadırgar:<br />
314 Yusuf Ziya Bahadınlı, age., s. 80<br />
315 Bahadınlı, Açılın Kapılar, s. 97