19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

135<br />

Romanda mezhep ayrılığı ve bunun toplumda bulduğu düşmanca karşılık<br />

Kâzım’ın öğretmen olarak görevli gittiği Sünni köylerde halk tarafından istenmeyip<br />

çeşitli zorluklarla karşılaşmasıyla da yansıtılmıştır. Kâzım, Yelli Köyü ve oradan<br />

ayrılarak gittiği Bekirler Köyünde aynı davranışlarla karşılaşır. Onu saygı ve sevgiyle<br />

karşılayan köylüler, Güllüceli olduğunu duyar duymaz düşman kesilirler ve köylerinden<br />

kovarlar.<br />

Yelli Köyü’ne muhtar ve birkaç köylü ile giden Kâzım arasında köy yolunda şu<br />

diyalog yaşanır:<br />

“Bir ara muhtar:<br />

‘Nereli olur cenabın efendi?’ dedi.<br />

Köylüler rastladıklarına daha bir merhaba demeden nereli olduğunu sorarlar.<br />

Güllüce’den ayrıldıktan bu yana yıllar geçmişti. Bu arada yüzlerce kişi nereli olduğumu<br />

sormuş, yanıtını alınca da bir daha yüzüme bakmamıştı. Ben de çok kez, bir anlık bile<br />

olsa, dostluğumuzu bozmamak için nereli olduğumu saklamış, söylememiştim. Şimdi<br />

durum başkaydı, ‘yapı’ya ‘taş’ı koymanın tam sırasıydı. Yelli’ye niçin gidiyordum?<br />

Savaşım başlamalıydı. İlk bayrağımı Yelli yolunda açıyordum işte ve bir eşeğin<br />

üstünde! Önce şaşıracaklardı. Ama ben konuşmaya başladım mı bir, donlar çözülecek,<br />

yerini kardeşlik, insanlık alacak, horlanan ben gidecek, yerine onlardan biri, üstelik<br />

onların saygı duyduğu biri ortaya çıkacaktı!<br />

‘Güllüceli’yim muhtar’ dedim.<br />

‘Şu Güllüce’den mi?’<br />

‘Evet o Güllüce’den’ demeye kalmadı, beni eşeğine bindiren köylü koştu, eşeğin<br />

başından tutarak:<br />

‘İnsen iyi olacak, çok yoruldum!’ dedi ve beni eşekten çekerek indirdi, bindi<br />

üstüne, dörtnala sürdü. Bütün eşekler koşuyordu. Köylüler, ayaklarını eşeklerin<br />

karınlarına vuruyor, ağızlarıyla da hızı artırıcı cık cık’lı sesler çıkarıyordu.<br />

Muhtar, topluluğun en önündeydi. Bir kez olsun arkalarına dönüp bakmadılar.<br />

‘Güllüce’liyim’ sözcüğü, birlikte bir anda karar vermelerine yetmişti demek! Olduğum<br />

yere kalakaldım!..” 305 .<br />

Köylülerin bu davranışlarına rağmen Yelli köyüne giden Kâzım burada<br />

köylülerin kendisini linç etmeye çalışmaları üzerine canını zor kurtarır ve köyü terk<br />

etmek zorunda kalır. Yeni görevlendirildiği köy ise Bekirler Köyüdür. Kâzım burada da<br />

305 Yusuf Ziya Bahadınlı, Güllüceli Kâzım, s.156-157

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!