19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tanırım, ya bunalıma düştüler ya kötü yola. Kendilerine bir çevre aradılar, bulamadılar.<br />

Nereden olursa olsun Doğu’lu kadın kocasıyla vardır ancak’ ” 295 .<br />

128<br />

Gül’ün değişimi ve sorgulamaları Metin ile başlayan ilişkisinde de devam eder.<br />

Gül, Metin’e yazdığı bir notta ilişkileri üzerine düşüncelerinin yanı sıra cinsellik ve<br />

sevgi konusunda düşündüklerini de aktarır:<br />

“Kunsthalle’de güzel güzel konuşurken seni sıktığımı, üstelik üzdüğümü<br />

biliyorum. İstemeden olduğunu söylesem inanır mısın? Sana öyle durup dururken<br />

sorular sormamın kişisel olmadığını düşünüyorum. Bunlar, cinselliğin çirkin, ayıp<br />

olduğunu bize dayatan feodal kültürün bir yansıması olsa gerek. Bunun böyle olduğunu<br />

bilmek, bu kültürün duygusal dünyamızdaki etkilerini silmemize demek ki yetmiyor.<br />

Görüyorsun şimdi bile sevgiyle cinselliğin ayrı ayrı ele alındığı bir dünyada<br />

yaşıyoruz. Şimdi bu dünyanın bu tür etkilerinden kendimi nasıl kurtaracağımı<br />

bilemiyorum.<br />

Bize öncelikle (özellikle cinsel konularda) ‘iyi’, ‘kötü’ gibi değerlendirme<br />

hastalığı verilmiş, bundan kendimizi kurtaramadığımız ortada. Hangi cinsel eylemin iyi,<br />

hangisinin kötü olduğunu ille de saptayacağız, bir türlü bu konunun insan özgürlüğünün<br />

bir parçası olduğunu kabul edemiyoruz. Bu belki de sadece bir saptama hastalığından<br />

çok cinsellikle sevginin ayrı şey diye kabul edilmesinden kaynaklanıyordur.<br />

Cinselliğin güzel bir duygu ve eylem olduğu kesin. Şu da var ki, cinsellik adına<br />

pek çok çirkinliklerin işlendiği bilinen bir toplumda güzeli çirkinden ayırmak epeyce<br />

zor. Ayrıca bunu her kişi için ayrı ayrı saptamak olanaksız. Ama görülüyor ki bundan<br />

vazgeçemiyoruz” 296 .<br />

Devekuşu Rosa romanında aşk teması, doğu-batı farklılığında ve bir kadının<br />

özgürlük arayışı içinde ele alınmıştır. Lidya Gözleri Yaprak Yeşili’ndeyse Eren ile<br />

Lidya arasında bir aşk ilişkisi yaşanır. Eren ve Lidya romanın asıl teması olan ve<br />

Morbenek ile cisimleşen yaşam kültürü, Alevilik, içinde bir sevgi geliştirirler. Romanda<br />

Lidya ve Eren ilişkileri özelinde sevgi ve aşk konusunda düşünceler geliştirirler ve<br />

bunları paylaşırlar. Devekuşu Rosa’da özgürlük arayışı yönüyle öne çıkan sevgi; Lidya<br />

Gözleri Yaprak Yeşili’nde emek ürünü bir pratik olarak değerlendirilmiştir.<br />

“Aşk kimi erkekler için zamanı önemsemeden keyifli, heyecan verici ve biraz<br />

da fazla sorumluluk yüklenmeden algılanan bir duygu birikimi olsa da kadınlar için bir<br />

yaşama biçimiydi. Lidya’da da öyle, aşkı da sevgiyi de bir dünya görüşü içinde<br />

295 Bahadınlı, Devekuşu Rosa, s.23-24<br />

296 Yusuf Ziya Bahadınlı, age., s.166-167

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!