ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
127<br />
“Son zamanlarda Ender’in kimi yerlere neden yalnız gittiğini, kimi yerde neden<br />
gruptan ayrı görüşmek istediğini benimle, şimdi daha iyi anlıyorum!<br />
Düşüncesini söyleyemeyen bir insanın yapabildiği ilk şey insanlardan kaçmaktır.<br />
Ender’i olduğundan başka görmüşüm diye düşünüyorum, birlikteliğimizin<br />
içtenliğini görememiş.<br />
‘Arkadaşlar diyorlar ki, ya evlensinler ya ayrılsınlar!’ Hangi tarafına bakarsanız<br />
bakın çirkin, hiçbir şey söylemeyen yada çok şey söyleyen aykırı bir söz!<br />
Evlenmiş olmak için evlenmek, birilerine yaranmak için! Hele bir türlü karara<br />
varamayan, seçemeyen, düşündüklerini savunamayan korkak ve pısırık biriyle değil<br />
evlenmek, bir arada durmak bile korkunç.”<br />
Gül, bu davranışların sadece Ender ile sınırlı olmayıp içinde yer aldıkları siyasi<br />
çevrenin tamamında olduğunu görmüş ve hayal kırıklığına uğramıştır:<br />
“Evet Doğulu olmaktan çekiliyorum.<br />
Bir kadının kişi olarak kendini yetkinleştirmesi Doğuluysa olanaksız.<br />
Doğulu ilericilerin, devrimcilerin, eski değerlere karşı oldukları, yeni değerler<br />
yaratacağız dedikleri halde eski geleneklere bağlı kaldıklarını görüyorum” 294 .<br />
Gül’ün bu sorunu doğu-batı ikileminde değerlendirmesinin ipuçlarını kendine<br />
örnek aldığı kadın tiplerinden biri olan Andrea’da bulabiliriz:<br />
“Başını yastığa koyarken ‘Doğulu kadın ancak kocasıyla mı vardır ancak?’ dedi<br />
birden. Nasıl oluyordu, bilmem ne kadar zaman önce söylenen bir söz dilinin ucunda<br />
beliriverdi! Aynen böyle olmuştu, kalkıp pencereyi açmıştı, sokağın gürültüsü içeri<br />
dolmuştu ve o anda Andrea’nın sesini duymuştu. Andrea’ya kocasından ayrılmak<br />
istediğini söylediğinde:<br />
‘Sakın ha!’ demişti kadın, ‘yapamazsın sen!’<br />
‘Neden?’ demişti.<br />
‘Sen yapamazsın!’<br />
‘Neden ama?’<br />
‘Sen tek başına yaşayamazsın, bak ben yaşarım.’<br />
‘Anlamıyorum, neden yaşayamıyormuşum, ben aptal mıyım?’<br />
‘Öyle değil, tersine, akıllı bir kadınsın, ama Doğu’lusun! Doğu’lu kadınlar tek<br />
başlarına yaşamaya göre yetiştirilmemişlerdir. Kocalarından ayrılan Doğu’lu kadınlar<br />
294 Yusuf Ziya Bahadınlı, age., s.121