19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

karşılaşır. Sorular ve Markacıoğlu’nun verdiği yanıtlar, Markacıoğlu’nun portresini<br />

oluşturma açısından önemlidir:<br />

123<br />

“Ertesi gün Mustafa’nın kahvesi tıklım tıklım doluydu. Markacıoğlu<br />

konuşuyordu. Ahali Partisi’nin köylüyü, özellikle Alevileri nasıl koruduğundan, Milli<br />

Şef’in büyüklüğünden, Ahali Partisi adayı Sadık’a oy vermelerinin gereğinden uzun<br />

uzun sözettti. Sözünü şöyle bitirdi:<br />

‘Size duyduğum, sezdiğim ve biraz da bildiğim bir şeyi söylemek istiyorum:<br />

Oylarınızı Bizim Parti’ye verirseniz boşa gider. Çünkü bu partiye yönetim teslim<br />

edilmeyecektir!..’<br />

Ali araya girmek zorunluluğunu duydu:<br />

‘Oyun mu oynuyoruz. Eğer oyun oynuyorsak oyunda bunun adına ‘mızıkçılık’<br />

derler, bilirsiniz. Ya siz yalan söylüyorsunuz, oyları etkilemek için, ya da böyle düşünce<br />

varsa bu düpedüz namussuzluktur.’<br />

‘Adını ne koyarsanız koyunuz bu böyle, benden söylemesi. Soracak başka<br />

sorunuz var mı?’<br />

Bir sessizlik oldu. Üniversiteli gençlerden Oğuz:<br />

‘Bizim Abdullah Dede’ye saygımız vardır, sayar severiz. Onu, partinize oy<br />

toplamak için bir olta gibi kullanmanızı doğru bulmadık’ dedi.<br />

‘Ben soru sorun’ dedim, fikrinizi sormadım’ dedi.<br />

‘Ben soru soracağım’ dedi Mutlu, ‘ne yapıp yapıp, bir köyün bütün toprağını<br />

elinize geçirmişsiniz. Kırk bin dönüm hazine toprağını, kendi toprağınız gibi<br />

kullanıyormuşsunuz, doğru mu?’<br />

‘Bunu çıkaranlar mülkiyet düşmanı komünistlerdir. Hamdolsun ülkemizde hâlâ<br />

mülk edinme hürriyeti vardır!’<br />

Atillâ:<br />

‘Bir soru da ben soracağım’ dedi, siz Alevî köylerini gezerken bıyığınızı Alevî<br />

bıyığı gibi uzatıyor, Sünnî köylere giderken kısaltıyormuşsunuz! Alevî köylere giderken<br />

yanınıza Dede, Sünnî köylere giderken Hoca alıyormuşsunuz. Alevî köylerde, Sünnîlere<br />

‘Yezit’, Sünnî köylerde Alevîlere ‘Kızılbaş’ diyormuşsunuz, doğru mu?’<br />

‘Bunlar da komünistlerin iftirasıdır. Ben din adamlarına büyük saygı duyarım,<br />

bu yüzden yanımdan hiç ayırmam.’” 291 .<br />

291 Yusuf Ziya Bahadınlı, Güllüceyi Sel Aldı, s.194-196.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!