19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kişilerine rastlamamaktayız. Bunun sebebi yazarın öykülerde ele aldığı temel sorunsalın<br />

buradaki Türklerin durumları olmasıdır. “Çilli de Çilli”, “Milyarlarca İstiridye”, “Işıltı”,<br />

“Dokuz Yüz Leyla”, “Sera” öykülerinde Alman milliyetinden insanlar yer alırlar fakat<br />

öykülerde önemli bir işlevleri yoktur.<br />

115<br />

Yazarın “Haçça Büyüdü Hatiş Oldu” adlı öyküsünde Haydar’ın kızının arkadaşı<br />

bir Alman gencidir. Peter adlı genç hakkında fiziksel bir tasvir yoktur. Haydar, kızı<br />

Hatiş’in Alman bir gençle birlikte olmasını kabullenemez ve şiddete başvurur. Peter ise<br />

bu saldırı karşısında şaşkındır:<br />

“Haydar’ın yüzünde kinin sarısı vardı şimdi. Elleri, bacakları yine titremeye<br />

başladı. Boğazı kurudu, ağzından anlaşılmayan sesler çıktı ve titreyen bacakları üstünde<br />

doğruldu, kalın bira bardağını kaptı, içindeki birayla birlikte Peter’in suratına fırlattı.<br />

Peter’in yüzüne çarpan bardak, tok bir sesle masaya, sonra da aşağı yuvarlandı. Hatiş<br />

yürek paralayan bir sesle bağırmaya başladı:<br />

bağırıyordu:<br />

‘Vahşi baba, vahşi adam!’<br />

Haydar Hatiş’in yüzüne, kafasına, göğsüne durmadan vuruyordu. Hatiş<br />

‘Vahşi adam, Vahşi baba!’<br />

İstanbullu konuklar, Hatiş’i Haydar’ın elinden zorla aldılar. Meyhanedekilerin<br />

şaşkın bakışları önünde, sürükleyerek dışarı çıkardılar.<br />

Peter aptallaşmıştı. Nedenini bir türlü anlayamıyor, mendiliyle yüzünden akan<br />

biralı kanı siliyordu” 286 .<br />

“Bir Ses” adlı öyküde ise Alman bir sokak ressamı öykü kişisi olarak yer alır.<br />

Öyküde ressam gözlemlenen ve anlatıcı tarafından aktarılan bir konumdadır. Öykü<br />

kişileri ile diyaloğu yoktur. Ressama yönelik fiziki bir tasvir de yapılmamıştır.<br />

“Titanik’te Dans” adlı öyküde ben-anlatıcı Willi adlı bir Alman ile arkadaştır.<br />

Öykü kişisi olarak Willi ile ilgili fiziksel ayrıntı verilmemiştir. Öykü boyunca ben-<br />

anlatıcı ile çeşitli konularda sohbet eden Willi ile ilgili şu bilgiler verilmiştir:<br />

“Willi de gelecek yarın yani bugün. Willi yabancılara Almanca öğretiyor,<br />

bilmediği dil yok. ‘Her dil bir sevgidir demişti derste bir gün, ‘Türkleri de seviyorum bu<br />

yüzden.’ Bu son sözünü Ayşe’ye bakarak söylemişti.<br />

‘Bu yüzden?’ demişti Ayşe gülümseyerek.<br />

Willi bir süre sonra Ayşe’ye ‘ama seni bu yüzden değil’ dedi, şimdi karısıdır” 287 .<br />

286 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Haçça Büyüdü Hatiş Oldu”, Haçça Büyüdü Hatiş Oldu, s.16-17<br />

287 Bahadınlı, “Titanik’te Dans”, Titanik’te Dans, s.69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!