19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2.6.2.2. Din Görevlisi<br />

107<br />

Bahadınlı’nın öyküleri içerisinde sadece “Gül Yüzlü Efendim”de öykü<br />

kişilerinden biri din görevlisidir. Bunun dışında yazarın öykülerinde öykü kişisi olarak<br />

din görevlisiyle karşılaşmayız.<br />

Yazarın bu öyküsünde “Gül Yüzlü Efendi” diye hitap edilen öykü kişisi olumsuz<br />

bir kişilik olarak çizilmiştir. Alevilikte saygı gören bie din büyüğü olarak, köyde büyük<br />

bir heyecanla beklenen ve karşılanan “Efendi” köylülerden birinin kızını bir bahaneyle<br />

kente götürür ve tecavüz eder. Bu olay köylüleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Anlatıcı<br />

“Gül Yüzlü Efendim”i köylülerin dini duygularını para karşılığı sömüren çıkarcı bir<br />

kişilik olarak yansıtır:<br />

“Tüm köylülerin sevinci kursaklarında kaldı. Gül Yüzlü Efendim köye seyrek<br />

gelirdi. Dualanacaklar, iplik bağlatacaklar, ‘gönüllerinden ne koparsa’ vereceklerdi” 277 .<br />

2.6.2.3. Kapıcı<br />

Yazarın ilk öykülerinden olan “Bacım” ve “Ankara Kapıcısı”nda öykü<br />

kişilerinin mesleği kapıcılıktır. İki öyküde de ortak bir konu benzer biçimde ele<br />

alınmıştır. Öyle ki karşımıza çıkan “kapıcı” tipi iki öyküde de bazı ortak yönler<br />

taşımaktadır. İki öyküde de köyde yoksul ve işsiz olan insanlar, kente büyük umutlarla<br />

gelir fakat kapıcılık gibi işlerde çalışmak zorunda kalırlar. Köydeki yaşamlarından farklı<br />

olarak hayatlarında bir çok yeni şey vardır fakat iki öyküde kapıcılık yapan insanlar<br />

toplumsal ezilmişliklerinin farkındadırlar. “Ankara Kapıcısı”nda kapıcılık yapan Kezik,<br />

kendisine imrenen Fatma’ya verdiği uzun cevapta bu bilinçliliği sergiler:<br />

“Ah benim köşek gözlü Fatmam, bir bilsen işin aslını, bir bilsen…<br />

Başkasının artığını yemek kadar küçültücü, başkalarının eskilerini giyecek kadar<br />

aşağılatıcı bir şey var mola şu dünyada bir bilsen.<br />

‘Mersi’ diyen beyin kibarlığının gerisindeki küçümseyici tepeden bakışlarını bir<br />

bilsen. Beylerin mersileri yanında Mustafa’nın ‘serpme’lerinin ne denli soylu, ne denli<br />

ince ve içten bir davranış olduğunu bir bilsen.<br />

Zile bir bastılar mı, ta yüreğimin başında duyardım zil sesini. Koşardım, kapıyı<br />

açmazlar, aralarlardı. Bey ya da hanım, şöyle bir tepeden aşağılara, ta iliklerime işleyen<br />

277 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Gül Yüzlü Efendim”, İtin Olayım Ağam, s.22

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!