19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zavallı, o köle bakışlar, duyan bir yüreğe kurşun gibi saplanıp kalıyor. ‘Nihayet resim!’<br />

diyeceksiniz belki. Ama ben böyle bir köleyi, alınıp satılan binlerce köleyi yakından<br />

gördüm. Afrika’nın en geri bölgelerinde değil, Suriye’de değil, Mısır’da değil,<br />

Anadolu’da gördüm; bir Anadolu köyünde.<br />

Anlatayım:” 265 .<br />

101<br />

İki zaman arasındaki geçiş “anlatayım” sözcüğü ile yapılmıştır. Yazar, modern<br />

öyküde artık rastlayamayacağımız bu tarz bir geçişi başka bir öyküsünde<br />

kullanmamıştır.<br />

“Mustafa’nın Kağnısı”nda öykünün konusunu bir çocukluk anısı oluşturur.<br />

Öykünün hemen başında geçmişte yaşanan bir olayın anlatımına geçilir ve geriye dönüş<br />

yapılır.<br />

“Öyle Bir Aşk” ve “Söğütün Gölgesi”nde adlı öykülerde de konuyu çocukluk<br />

anıları oluşturmaktadır. İki öykünün de hemen başlarında zamana yönelik benzer bir<br />

vurguyu görürüz. Anlatıcı iki öyküde de 50 yıl öncesinde döner. “Öyle Bir Aşk” adlı<br />

öykü şu şekilde başlar:<br />

“Yarım yüzyıl önceydi ve o zamanlar da düş görmek serbestti, isteyen istediği<br />

düşü görebilirdi; ancak anlatmak yasaktı” 266 .<br />

“Söğütün Gölgesinde” adlı öyküde benzer bir şekilde başlar ve akronik bir<br />

kurguyla aksiyon gerçekleşir:<br />

“O günden bu yana elli yıl geçti, o anı neden unutamadığımı bir türlü<br />

anlayamıyorum. Oysa insan hayatında elli yılda elli bin olay yaşanmıştır” 267 .<br />

“Türkenkoffer” adlı öyküde akronik yapı geriye dönük diyaloglar yolu ile<br />

oluşturulur. Öykünün hemen başında, yeni bir eve taşınan Seyfeddin’in eşyaları<br />

yerleştirirken geçmiş zamanda hatırladıkları, diyaloglar yoluyla aktarılır. Öykünün<br />

sonunda ise şimdiki zamana dönülür.<br />

“Dokuz Yüz Leyla” ve “Peri Kızı” öykülerinde aksiyon oluşturulurken geriye<br />

dönüşler yapılmış ve akronik zaman kurgusu ile öykü oluşturulmuştur.<br />

“Haçça Büyüdü Hatiş Oldu” adlı öykü, zamanın kullanımı açısından diğer<br />

öykülerden farklı ve dikkat çeken bir öyküdür. Öykü köy ve Almanya olarak iki farklı<br />

mekânda geçen olaylardan oluşmaktadır. Şimdiki zaman “köy”, geçmiş ise “Almanya”<br />

olarak karşımızdadır. Haydar, ailesi ile birlikte iznini geçirmek üzere köydedir. Fakat<br />

265 Yusuf Ziya Bahadınlı, “İtin Olayım Ağam”, İtin Olayım Ağam, s.6<br />

266 Bahadınlı, “Öyle Bir Aşk”, Tavandaki Kırmızı, s.43<br />

267 Bahadınlı, “Söğütün Gölgesinde”, Tavandaki Kırmızı, s.53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!