ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sonuçlarının irdelendiği bu öyküde hastahane özel bir işlevle karşımızda değildir.<br />
Anlatıcının annesi hastahanede yatmaktadır. Öykü hastahanede başlamış fakat öykü<br />
boyunca hastahane ile ilgili bir ayrıntı verilmemiştir.<br />
2.4.2.4. Diğer İç Mekânlar<br />
Bahadınlı’nın yukarıdaki iç mekânlar dışında az sayıda öyküsünde yer alan<br />
mekânlar, meyhane, işyeri, mahkeme, emniyet müdürlüğü, sergi salonu, dernek binası,<br />
atölyedir.<br />
Bu mekânlardan meyhane, işyeri ve dernek binası “Platonculuğa Paydos” adlı<br />
öyküde yer alan iç mekânlardır. Öykü boyunca çeşitli mekânlarda gelişen aksiyon<br />
meyhanede son bulur. Öyküde ne meyhane ne de diğer iç mekân ögeleriyle ilgili bir<br />
ayrıntı verilmemiştir.<br />
“Liza’nın Elleri” adlı öykü bir sergi salonunda geçmektedir. “Sera” adlı öyküde<br />
Almanya’da bir resim atöyesinde geçer. İki öyküde de mekân ile ilgili bir ayrıntı yoktur.<br />
“Tabanca Çekildi mi Vurulur” adlı öyküde iç mekân emniyet müdürlüğüdür.<br />
Çorum’da geçen bu öykü dış mekânda başlar ve öykü kişisinin emniyete gelmesi ve<br />
burada geçen diyaloglarla devam eder. Öyküde mekânın emniyet müdürlüğü<br />
olduğundan bahsedilmese de öykünün atmosferinden burasının emniyet müdürlüğü<br />
olduğunu anlamaktayız.<br />
Yazarın öykülerinde mekân ögesinin geri planda kaldığını ve birkaç öykü<br />
dışında öyküde önemli bir işlev taşımadığını belirtmiştik. Bu durum öykülerde mekâna<br />
dair tasvir ve betimlemelerin yok denecek kadar az olmasını açıklamaktadır. Yazar için<br />
mekân, insanların davranışlarının gerçekleştiği alandır ve bu kadarı yeterlidir. Bir çok<br />
öyküde mekân adı belirtilmemiştir. Bahadınlı’nın öykülerinde iç mekân ögeleri<br />
yukarıda görüldüğü üzere çeşitlilik göstermez. Yazarın, “Bacım”, “Ankara Kapıcısı”,<br />
“Bir Çift Sürek”, “Avukat Yaşlı Kadın Bir de Süleyman”, “Aydınlığa Çağrı”,<br />
“Mustafa’nın Kağnısı”, “Çilli de Çilli”, “Bir Ses”, “Şeftaliler Çiçek Açtıkça”,<br />
“Sıcaklık”, “Dokuz Yüz Leyla”, “Evcili Ana”, “Kurşun Sesi”, “Söğütün Gölgesinde”,<br />
“Kum İçinde Bıldırcın” adlı 15 öyküsünde iç mekân ögesi yoktur.<br />
94