ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Sapa” adlı öykü okulda, bir derslikte başlar. Yedi bölümden oluşan bu uzun<br />
öykü okul dışında sürer ve sınıfta biter. Öykünün ne başında ne de sonunda sınıf ve<br />
okula dair bir ayrıntıya yer verilmez. Okuyucu öykünün atmosferinden buranın<br />
Almanya’da yaşayan Türk çocuklarına eğitim verilen bir okul olduğunu anlar.<br />
“Işıltı” adlı öykü de sınıfta başlar. Öyküde sınıfa ve okula ait bir tanımlama<br />
yapılmaz, isim belirtilmez. Bu okul da tıpkı “Sapa” adlı öyküde olduğu gibi<br />
Almanya’da yaşayan Türk ailelerinin çocuklarına eğitim verilen bir okuldur. Öykü<br />
boyunca öğretmen ve öğrenciler sınıfta tartışırlar. Tamamına yakını sınıfta geçen<br />
öykünün sadece sonuç bölümü metroda geçmektedir.<br />
Yazarın ilk öyküleri arasına aldığı ve öyküden çok bir çağrı metni niteliğinde<br />
olan “Pencere”de konu-mekân özdeşliği olduğunu saptayabiliriz. Bu öykünün hem<br />
konusu hem mekânı Köy Enstitüleridir. Öykü doğrudan Köy Enstitülerinin varlığını<br />
merkeze alır. Aynı zamanda bazı bölümlerde bu kurumun fiziksel özelliklerine dair<br />
bilgiler aktarılır:<br />
“İşte burası okul, dediler. Şehirden uzak bir bozkırın ortasında kuruluyordu yen<br />
okulum. Temelini ben kazdım okulumun. Duvarlarını ben ördüm, çatısını ben çattım.<br />
Okulum her şeyiyle benimdi şimdi” 249 .<br />
Yazarın öykülerinde mekân olarak okula dair tasvir ya da ayrıntılı bilgilerle<br />
karşılaşmamaktayız. Okul, olayın gerçekleştiği yer olarak öyküde yer alır.<br />
2.4.2.3.Hastahane<br />
hastahanedir.<br />
Yazarın “Şehriban’ın Saçları”, “Platonculuğa Paydos” adlı öykülerinde iç mekân<br />
“Şehriban’ın Saçları”, köyde başlar. Yusuf, hastalanan karısını şehirdeki<br />
hastaneye götürür. Burada parasızlık ve ilgisizlikten dolayı Şehriban ölür. Öyküde<br />
aksiyon hastanede son bulur. Öyküde hastahane, köylünün binbir umutla geldiği fakat<br />
kapısından bile zor girebildiği bir yer olarak anlatılmış fakat hastahaneyle ilgili bir<br />
tasvir yapılmamış, hastahanenin ismi anılmamıştır.<br />
“Platonculuğa Paydos”, mekân çeşitliliği açısından zengin bir öyküdür. Öykü,<br />
hastahane, işyeri, dernek binası, meyhane gibi yerlerde geçmektedir. Ben/anlatıcının<br />
günlük yaşamı içinde uğraştığı sorunlar ve onun üyesi olduğu derneğe gidememesinin<br />
249 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Pencere”, İtin Olayım Ağam, s.65<br />
93