ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Beni arayanlar odamı zor bulurlar, ‘helâların yanında’ derim. Kapıya adımı<br />
yazdım bir kez, üstünü çizip ‘ünnötig’ (gereksiz) diye yazdılar” 247 .<br />
“Geçeneğin Karanlığında” adlı öyküde, kahramanın kaldığı yer de evden çok<br />
yurt odasını akla getirir. Grundig Heim adlı bu pansiyon benzeri yer, ben/anlatıcının<br />
devamlı gözetlendiği bir yerdir. Yurtta kalan diğer insanlar, onu sürekli gözetlemekte ve<br />
ona saldırmaktadır. Öyküde var olan katastrofik atmosferin yaratılmasında bu mekânın<br />
anlatımı önemli bir yer tutar. Öykü kahramanının kaldığı yer, sürekli gözetlendiği bir<br />
hapishane gibidir. Bu bunaltıcı yerde başlayan öykü, ben/anlatıcının kendini dışarı<br />
atmasıyla devam eder. Mekânı çekilmez yapan onun fiziksel özelliklerinden çok orada<br />
bulunan insanların davranışlarıdır. Öyküde Grundig Heim’den bahsedilen bölümlerde<br />
de bu nokta dikkati çeker:<br />
“Tam yerine düşmüştüm! Geldikleri yerden bir uzantıydılar. Ne istiyorlardı<br />
benden? Belliydi, onlardan değildim, onlar gibi düşünmüyordum.<br />
Adı yazılı mıydı yapının bir yerinde, anımsamıyorum. Ama ‘Grundig Heim’,<br />
binlerce metre uzaktan seçilirdi. Tüm çevre ‘Çırpınırdı Karadeniz’i, bir de Ferdi<br />
Tayfur’un şarkılarını dinlerdi. Arabesk belki bir türdü ama bir yangın alevi gibi<br />
pencerelerden dışarı fışkırıyordu.<br />
Günün her anında kapı önünde bir küme insan bulunurdu. Kimi ayakta, kimi<br />
bağdaş kurmuş, kimi sırtını duvara vermiş ayakları uzanık, kimi boylu boyunca yatmış<br />
yüzü havada. Kimi bira içer şişeyle, kimi öylece bakar, kimi sigara sarar, kimi de<br />
konuşurdu durmadan” 248 .<br />
“Öyle Bir Aşk”, Almanya öyküleri dışında olup da evin iç mekân ögesi olarak<br />
kullanıldığı bir öyküdür. Bu öyküde de ev, olayın geçtiği yer olarak yer alır ve bunun<br />
dışında bir ayrıntı verilmez. 50 yıl öncesinden, çocukluğundan bir anıyı aktaran anlatıcı,<br />
bir çocukluk aşkının yaşandığı yer olarak öğretmeninin evini hatırlar. Öğretmenine<br />
yardım için gittiği bu evde, yardım için gelen bir başka öğrenci de sevdiği kişidir. Bu<br />
öyküde ev, ayrıntı verilmemiş olsa da olay örgüsünün önemli bir parçasıdır.<br />
2.4.2.2. Okul<br />
Bahadınlı, Almanya öykülerinden “Sapa” ve “Işıltı” adlı öykülerde iç mekân<br />
olarak okul karşımıza çıkar.<br />
247 Bahadınlı, “Titanik’te Dans”, Titanik’te Dans, s.67<br />
248 Yusuf Ziya Bahadınlı, “Geçeneğin Karanlığında”, Geçeneğin Karanlığında, s.13<br />
92