19.07.2013 Views

n - Çukurova Üniversitesi

n - Çukurova Üniversitesi

n - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2. FERROELEKTRİKLİK Harun AKKUŞ<br />

Jona ve Shirane (1956) var olan verileri ihmal ederek CH3NH3Al(SO4)2 . 12H2O<br />

(methylammonium aluminium alum)'da ferroelektriklik buldular. Aynı şekilde<br />

Matthias ve Remeika (1956) 40 yıllık verileri ihmal edrek (NH4)2SO4 (amonyum<br />

sülfat)'da ferroelektriklik buldular. Sonuç olarak bu konuda daha önceleri kaydedilen<br />

raporların çoğunun güvenilir olmadığı ve geçmişte dielektrik anomalileri sonsuz<br />

olarak rapor edilen kristallerin ferroelektrik oldukları ortaya çıktı.<br />

Gerçek anlamda bu işin modern teorisi Anderson (1960) ve Cochran'ın (1960)<br />

makaleleri ile başladı. 1960'dan beri baskın olarak üzerinde durulan nokta<br />

ferrooelektrikliğin örgü dinamiği veya “soft” mod (yumuşak mod) tanımı üzerine<br />

oldu. Bundan sonraki zamanların teorik konusu birleştirme yani "her bir ferroelektrik<br />

yapı diğerleriyle marjinal olarak ilişkili olan özel bir probleme sahiptir" fikrinden<br />

kurtulmak ve tüm ferroelektrik yapıların sahip olduğu genel kavramlara odaklanmak<br />

oldu.<br />

Ferroelektriklerin temel doğasının anlaşılmasındaki ilerlemeler artan bir<br />

şekilde sürerken ferroelektriklerin uygulamalarında durum böyle değildi ve<br />

ferroelektrik cihazlara yönelik çabalarda çok dalgalanmalar vardı. Yüksek dielektrik<br />

ve piezoelektrik sabitleri, ferroelektrik materyalleri çeşitli uygulamalar için cazip<br />

hale getirdi. Yıllarca ferroelektrikler sonar dedektörler ve fonografi gibi alanlarda<br />

kullanıldılar. Ancak bu cihazların hiçbiri materyallerin ferroelektrik doğasını yani<br />

büyük ve yönlendirilebilir kendiliğinden polarizasyonu doğrudan kullanmıyordu.<br />

Sonraki yıllarda yüksek kapasiteli bilgisayar hafızaları ihtiyacı belirince<br />

ferroelektrikler birincil aday olarak görüldüler. Çünkü iki kararlı durum ikili<br />

hafızalar için bir potansiyele sahipti. Ferroelektriklerin dielektrik, piezoelektrik ve<br />

payroelektrik özelliklerini kullanan cihazlar sürekli ilgi çekmekteydiler. Özellikle<br />

kızıl ötesi görüntüleme için payroelektrik etkinin kullanılması gelecek vaat ediyordu.<br />

Çünkü hem payroelektrikler görüntüleme için oldukça basit yöntemler sunuyordu;<br />

hem de oda sıcaklığında doğrudan termal görüntüleme için geçerli başka alternatif<br />

yöntem yoktu.<br />

Lazerin ortaya çıkması ile optik frekanslarda lineer olmayan kutuplanmaya<br />

sahip materyallere ihtiyaç duyuldu. Kısa süre sonra lineer olmayan kutuplanmanın<br />

genellikle aşırı lineer kutuplanmaya sahip materyallerde olduğu anlaşıldı ve bir kere<br />

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!