ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

3. MATERYAL ve METOD B. Gökhan BASTACIOĞLU 3.2.1.1.(3). Tuz Katmanının İç Yapısı Tuz yatağı içerisinde en uygun kaverna konumlandırılması jeolojik olarak saf ve kalın tuz yataklarında olduğu gibi kesintisiz ve yatay yataklarda da gerçekleştirilmektedir. Bu tip yataklardaki litolojik değişkenlik (dolayısıyla kaya tuzu özelliklerinin değişkenliği) genellikle dikey doğrultuda gelişir. Açılan dikey kuyularda yapılan jeolojik ölçümlerle belirlenen litoloji taban-tavan doğrultusunda kaverna gelişimini belirleyici rol oynar. Eritme prosesinin dizaynı ve kavernanın daha sonraki üretimi yine litolojiye bağlıdır. Tuz yataklarındaki litolojik değişkenlik ise dikeyden farklı doğrultularda da görülebilmektedir. Bu duruma daha çok tuz domlarında rastlanmaktadır. Tuz domlarında, dikey profilde gözlenen litolojik değişkenlik, tabakaların sarp hatta 90°’lik açılara varan diklikteki eğimlerine bağlı olarak yatay profildeki değişkenliğe göre fark edilir derecede azdır. Açılan kuyu yalnızca birkaç tabaka keser ve eksenden sadece birkaç metre ilerdeki tabakalar (kaverna gelişirken çapın kapsamına girecek kadar yakın) fark edilmemektedir ki bu durum eritme teknolojisi açısından son derece risklidir. Bu tip tuz yataklarında kavernaya istenilen şekil ve boyutların verilmesi çok daha zordur. Çözünmeyen kayaçların tuz yataklarındaki dağılımı da kaverna eritme prosesi açısından önemli bir etkiye sahiptir. Bazı teknik çalışmalar tuz kütlesi içindeki çözünmeyen tabakaların parça parça döküldüğünü ortaya koymuştur. Çözünmeyen tabakaların kalınlık ve eğim açıları gibi parametrelerinin böyle bir gelişmede belirleyici etken olduğu görülmüştür. Uygulamada, çözünmeyen bir tabakanın 15 cm’den daha ince ve 45°’den daha az eğime sahip olması durumunda eritme prosesine mani bir durum söz konusu olmamaktadır. Daha kalın tabakaların varlığında ise eritme prosesinin bölgesel olarak durduğu, tavanın kontrolsüz geliştiği ve kaverna duvarında hasar meydana geldiğine rastlanmıştır (Slizowski, 1983). 3.2.1.1.(4). Tuzların Eritilebilirliği (Çözünürlüğü) Tuz yataklarındaki tuz kayaçlarının çözünürlükleri fizikokimyasal özelliklerine ve petrografik karakteristiklerine göre farklılıklar göstermektedir. 38

3. MATERYAL ve METOD B. Gökhan BASTACIOĞLU Bazıları tatlı veya tuzlu su içerisinde hızlı çözünür, bazıları daha yavaş çözünür ve bazıları da pratikte çözünmezler. Sıcaklık, basınç, kimyasal bileşim ve eritme ortamındaki konsantrasyon gibi fiziksel ve kimyasal dış etkenlerin dışında tuz kayaçlarının çözünürlüğü tuz kayaçları içerisindeki minerallerin çözünürlüğüne, çözünmeyen (kirletici özellik taşıyan) maddelerin miktar ve kalitesine, kayaç yapısı gibi bazı petrografik özelliklere ve gaz içerik miktarına bağlıdır. Tatlı suda en kolay çözünen tuzlar ise potasyum ve magnezyum klorürlerdir. NaCl (Kaya Tuzu) genellikle kolay çözünür olduğu gibi, kendi içerisinde kolay çözünür ve zor çözünür olarak da ikiye ayrılır. Kolay çözünenler, saf, iri kristal yapılı ve potasyum-magnezyum içerikli olanlardır. Zor çözünenler ise ince kristal yapılı ve anhidrit-kil bulaşıklı olanlardır. Pratik olarak çözünmeyen kayaçlar; sülfatlar, karbonatlar, anhidritler, jips, kireçtaşı ve dolomit olarak sıralanabilirler. Kavernanın doğru konumlandırılmasına ilişkin koşullarla ilgili yukarıda verilen bulgu ve tanılar, jeolojik ölçümleme ve araştırma çalışmalarının amaçlarından birisidir. Çözelti madenciliği kavernalarının doğru konumlandırılması ancak böyle bulgu ve tanılar baz alınarak mümkün olmaktadır. Kavernanın konumlandırılması süresince takip edilecek basamaklar da aşağıda listelenmiştir (Slizowski, 1983): • Tuzlu su üretimi ve/veya depo kavernası inşasına yönelik tuz yatağının değerlendirilmesi, • Araştırma/üretim kuyusu lokasyonu belirlenmesi, • Kuyu profili baz alınarak kuyunun kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi ve kavernanın kuyu ekseni boyunca konumlandırılması. Kuyunun kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi ise şu temellere dayandırılmaktadır: • Jeolojik ölçümleme (karot alınması: gerek duyulan sondaj karotu minimum %80 verime sahip olmalıdır, litolojik inceleme: sondaj karotunun tanımlanması, karotun numuneler halinde saklanması, hidrojeolojik gözlemlemeler, jeofizik log alınması), 39

3. MATERYAL ve METOD B. Gökhan BASTACIOĞLU<br />

Bazıları tatlı veya tuzlu su içerisinde hızlı çözünür, bazıları daha yavaş çözünür ve<br />

bazıları da pratikte çözünmezler.<br />

Sıcaklık, basınç, kimyasal bileşim ve eritme ortamındaki konsantrasyon gibi<br />

fiziksel ve kimyasal dış etkenlerin dışında tuz kayaçlarının çözünürlüğü tuz kayaçları<br />

içerisindeki minerallerin çözünürlüğüne, çözünmeyen (kirletici özellik taşıyan)<br />

maddelerin miktar ve kalitesine, kayaç yapısı gibi bazı petrografik özelliklere ve gaz<br />

içerik miktarına bağlıdır.<br />

Tatlı suda en kolay çözünen tuzlar ise potasyum ve magnezyum klorürlerdir.<br />

NaCl (Kaya Tuzu) genellikle kolay çözünür olduğu gibi, kendi içerisinde kolay<br />

çözünür ve zor çözünür olarak da ikiye ayrılır. Kolay çözünenler, saf, iri kristal yapılı<br />

ve potasyum-magnezyum içerikli olanlardır. Zor çözünenler ise ince kristal yapılı ve<br />

anhidrit-kil bulaşıklı olanlardır.<br />

Pratik olarak çözünmeyen kayaçlar; sülfatlar, karbonatlar, anhidritler, jips,<br />

kireçtaşı ve dolomit olarak sıralanabilirler.<br />

Kavernanın doğru konumlandırılmasına ilişkin koşullarla ilgili yukarıda<br />

verilen bulgu ve tanılar, jeolojik ölçümleme ve araştırma çalışmalarının<br />

amaçlarından birisidir. Çözelti madenciliği kavernalarının doğru konumlandırılması<br />

ancak böyle bulgu ve tanılar baz alınarak mümkün olmaktadır. Kavernanın<br />

konumlandırılması süresince takip edilecek basamaklar da aşağıda listelenmiştir<br />

(Slizowski, 1983):<br />

• Tuzlu su üretimi ve/veya depo kavernası inşasına yönelik tuz yatağının<br />

değerlendirilmesi,<br />

• Araştırma/üretim kuyusu lokasyonu belirlenmesi,<br />

• Kuyu profili baz alınarak kuyunun kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi<br />

ve kavernanın kuyu ekseni boyunca konumlandırılması.<br />

Kuyunun kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi ise şu temellere<br />

dayandırılmaktadır:<br />

• Jeolojik ölçümleme (karot alınması: gerek duyulan sondaj karotu minimum<br />

%80 verime sahip olmalıdır, litolojik inceleme: sondaj karotunun<br />

tanımlanması, karotun numuneler halinde saklanması, hidrojeolojik<br />

gözlemlemeler, jeofizik log alınması),<br />

39

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!