YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi
YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi
YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
• İyi eğitim görenlerin kendi sağlıklarına daha özen göstermelerinden ötürü<br />
stresten daha az etkilendikleri ve sorunlara daha kolay çözümler ürettikleri<br />
gözlenmektedir (Moretti, 2005, s.3; Saxton, 2000, s.36).<br />
• Eğitim seviyesi artıkça toplumda yeniliklerin ve teknolojinin benimsenme hızı<br />
da artar. Dolayısıyla, eğitim seviyesi, gelişme ve katma değer için gerekli olan<br />
AR-GE yatırımlarının da artmasına yardımcı olur (David, 2001, s.64).<br />
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında şunu açıkca söylemek mümkündür:<br />
Türk ekonomisinin sürekli ve istikrarlı bir şekilde kalkınabilmesi için fiziki sermayeye<br />
olduğu kadar beşeri sermayeye de ihtiyacı bulunmaktadır. Ekonomimizin ihtiyaç<br />
duyduğu beşeri sermayenin niceliği ve niteliği konusunda net bilgilere ulaşabilmek için<br />
öncelikle ülke ekonomisinin bu husustaki mevcut durumunun ortaya konulması<br />
gerekmektedir. Bu yüzden şimdi ülkenin beşeri sermaye profili ayrıntılı bir şekilde<br />
incelenecektir.<br />
Ekonominin gereklerine uygun bir eğitim sistemi, ülkelerin gelişme<br />
perspektiflerinde belirleyici bir güç konumunda olmuştur. Kişi başına düşen gelir<br />
seviyesinin yanı sıra, özellikle bir ülkede eğitim seviyesini gösteren okullaşma oranı,<br />
okur-yazarlık oranı, eğitimin bütçe ve milli gelir içindeki payı, mesleki-teknik eğitim<br />
düzeyi, nüfusun ilk, orta ve yüksek öğretimdeki dağılımı gibi göstergeler de sosyo-<br />
ekonomik gelişme düzeylerini belirleyen çok önemli ölçütler olmuştur. Böylece, uzun<br />
dönemde eğitim yatırımları, ülkelerin gelişmişlik farklılıklarını da yansıtan önemli bir<br />
gösterge olarak genel kabul görmüştür (Doğan ve Bozkurt, 2003, s.10).<br />
Burada ise Türk toplumunun eğitim düzeyini belirlemek için yukarıda sayılan<br />
göstergelerden okur-yazarlık oranı, 6 ve daha yukarı yaştaki nüfusun eğitim durumu,<br />
MEB bütçesinin GSMH ve konsolide bütçeye oranı ve bütçe içerisinde eğitim<br />
hizmetleri kullanılmıştır. Bu bağlamda Türkiye’nin eğitim alanındaki gelişim sürecini<br />
Tablo 2.1., 2.2., 2.3. ve 2.4’ den izlemek mümkündür.<br />
Türkiye’ deki okur-yazar oranının yıllara göre gelişimi incelendiğinde Tablo<br />
2.1.’ de görüldüğü gibi en fazla artış oranı 1940’1ı yıllarda yaşanmış olup 1960’1ı<br />
yıllarda düşüşe geçmiştir. 1935 yılında kadınların yalnız %9,8’i okur-yazarken, 2000<br />
53