YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

library.cu.edu.tr
from library.cu.edu.tr More from this publisher
19.07.2013 Views

göre, Romer büyümenin motoru olarak bilgiyi ve eksik rekabet piyasalarını, N-P beşeri sermaye ve geri kalmışlığı bütünleştiren teknoloji transferini alarak, MRW ülkeler arası büyüme oranı farklılıklarının beşeri sermaye farklılıklarından kaynaklandığını ileri sürerek, B-S ise tekli veya çoklu regresyonlarla beşeri sermaye ile büyüme arasındaki ilişkiye yoğunlaşarak ekonomik büyümeyi açıklamaya yardımcı olmuştur. Ancak, araştırmacıya göre farklı dallar gibi görünen bu modeller tek bir model altında bileştirildiğinde birincil olarak büyümenin açıklanabilen kısmı genişleyecek ve beşeri sermayenin ekonomik büyüme ve kalkınmadaki rolü daha iyi anlaşılabilecektir (Jones, 1996, s.14-16). Jones’in modeline göre, ekonomide tüketim malı (çıktı), beşeri sermaye malı (deneyim ya da beceri), yeni ara sermaye malları (bilgi) şeklinde üç tür mal üretilmektedir. Tüketim malları (Y) ise işgücü ( L y) ve ara mallar ( x), i kullanan rekabetçi firma tarafından üretilmektedir. Firmadaki kişi başına beşeri sermaye miktarı, firmanın kullanacağı ara sermaye malları düzeyini belirlemektedir. Yani beşeri sermaye, ileri düzeydeki ara sermaye mallarını kullanan beceri düzeyi yüksek işgücünü belirlemektedir. Ortalama beceri düzeyindeki işgücünü (h) çalıştıran firmanın üretim fonksiyonu, ölçeğe göre sabit getirilidir. Buna göre; h α Y= L 1−α y ∫ xi . d i (1.13.) 0 Burada 0

Bu eşitlikte (u) bireyin toplam zamanından beşeri sermaye birikimine ayırdığı göreceli zamanı, (μ ) herhangi bir pozitif sabiti, (A) teknoloji düzeyini temsil etmektedir. Jones’a göre, beşeri sermaye ile ilgili olan bu kısım uygulamalı çalışmalarda duruma göre değiştirilebilme özelliğine sahiptir ve bu şekilde beşeri sermaye standartlaştırılmış hale gelmektedir (Jones, 2003, s.66). Buna göre bireyin eğitimi arttıkça ücreti de bununla orantılı olarak artmaktadır. Ayrıca AR-GE sektöründe istihdam edilmiş çeşitli beceri düzeylerindeki işgücü ( L A), yeni teknolojik tasarımlar (ara maddeler) üretmektedir. Bu durum bilgi üretilmesine neden olarak bilgi yayılmaları yaratmakta ve bireylerin yeni bilgiler üretmesini sağlamaktadır. Bu şekilde gelecekteki β Φ bilgi üretimi üzerinde geçmiş bilginin ( h ) etkileri içselleştirilmiş olmaktadır. ( A )’nın dışsal bilgi yayılmalarını, ( − δ)’nin beşeri sermayenin verimliliğini temsil ettiği, teknolojik birikimin artan bir fonksiyonu (Ф>0) olduğu ara malların birikim fonksiyonu aşağıdaki gibidir: β β Φ A= δ . . L ≡ δ. h . L . A (1.15.) h A A Fiziki sermaye birikimi tüketimden vazgeçilerek yapılmakta ve hasıla cinsinden belirlenmektedir. S K ’nin tüketimden vazgeçilen kısmı, d’nin sermayenin yıpranma payını gösterdiği fiziki sermaye birikimi şu şekildedir: fonksiyonu h K= S K . Y − d K = di ∫ x (1.16.) i 0 Tüm sektörlere ilişkin teknoloji veri iken, ekonominin Cobb-Douglas üretim α 1−α Y = K h. L ) şeklini almakta ve ekonomide var olan ve dışsal olarak n .( y oranında büyüyen toplam işgücünün kullanımı ise = L + L + L , L ≡ u. L olmaktadır. L Y A h h Buna göre AR-GE sektöründeki bilgiye yönelik değişim, hasıla ve sermaye birikimi için yapıldığında tüm ekonomi, dengeli büyüme sürecinde, gY K h A = g = g = g ≡ g özelliğine sahip olmaktadır (Jones, 1996, ss. 4-9). 38

Bu eşitlikte (u) bireyin toplam zamanından beşeri sermaye birikimine ayırdığı<br />

göreceli zamanı, (μ ) herhangi bir pozitif sabiti, (A) teknoloji düzeyini temsil<br />

etmektedir. Jones’a göre, beşeri sermaye ile ilgili olan bu kısım uygulamalı çalışmalarda<br />

duruma göre değiştirilebilme özelliğine sahiptir ve bu şekilde beşeri sermaye<br />

standartlaştırılmış hale gelmektedir (Jones, 2003, s.66). Buna göre bireyin eğitimi<br />

arttıkça ücreti de bununla orantılı olarak artmaktadır. Ayrıca AR-GE sektöründe<br />

istihdam edilmiş çeşitli beceri düzeylerindeki işgücü ( L A),<br />

yeni teknolojik tasarımlar<br />

(ara maddeler) üretmektedir. Bu durum bilgi üretilmesine neden olarak bilgi yayılmaları<br />

yaratmakta ve bireylerin yeni bilgiler üretmesini sağlamaktadır. Bu şekilde gelecekteki<br />

β<br />

Φ<br />

bilgi üretimi üzerinde geçmiş bilginin ( h ) etkileri içselleştirilmiş olmaktadır. ( A )’nın<br />

dışsal bilgi yayılmalarını, ( −<br />

δ)’nin beşeri sermayenin verimliliğini temsil ettiği,<br />

teknolojik birikimin artan bir fonksiyonu (Ф>0) olduğu ara malların birikim fonksiyonu<br />

aşağıdaki gibidir:<br />

β<br />

β Φ<br />

A= δ . . L ≡ δ.<br />

h . L . A<br />

(1.15.)<br />

h A<br />

A<br />

Fiziki sermaye birikimi tüketimden vazgeçilerek yapılmakta ve hasıla cinsinden<br />

belirlenmektedir. S K ’nin tüketimden vazgeçilen kısmı, d’nin sermayenin yıpranma<br />

payını gösterdiği fiziki sermaye birikimi şu şekildedir:<br />

fonksiyonu<br />

h<br />

K= S K . Y − d K = di ∫ x<br />

(1.16.)<br />

i<br />

0<br />

Tüm sektörlere ilişkin teknoloji veri iken, ekonominin Cobb-Douglas üretim<br />

α 1−α<br />

Y = K h.<br />

L ) şeklini almakta ve ekonomide var olan ve dışsal olarak n<br />

.( y<br />

oranında büyüyen toplam işgücünün kullanımı ise = L + L + L , L ≡ u.<br />

L<br />

olmaktadır.<br />

L Y A h h<br />

Buna göre AR-GE sektöründeki bilgiye yönelik değişim, hasıla ve sermaye<br />

birikimi için yapıldığında tüm ekonomi, dengeli büyüme sürecinde,<br />

gY K h A<br />

= g = g = g ≡ g özelliğine sahip olmaktadır (Jones, 1996, ss. 4-9).<br />

38

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!