19.07.2013 Views

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sermaye artışlarının da ekonomik büyümeyi etkilediği görüşü kalkınma literatürüne<br />

girmiş ve beşeri kaynakların sermaye olduğu fikri iktisatçılar arasında genel kabul<br />

görmeye başlamıştır (Gümüş, 2005, ss. 74-75).<br />

Schultz’un özenle hazırladığı Beşeri Sermaye Teorisinin büyüme konusuna<br />

önemli ve faydalı açıklamalar getirdiği kesin olmakla birlikte, zamanla modele yönelik<br />

çeşitli eleştirilerin ortaya çıkması da gecikmemiştir.<br />

Modele getirilen en önemli eleştiri modelin modellenmesine yönelik olup, bu<br />

modellerde esas araştırılanın “bilgi düzeyi” mi yoksa daha dar olarak eğitim üzerine mi<br />

olduğunun karıştırıldığı yönündedir. Bilginin sürekliliği o bilgiyi üreten toplumun<br />

sürekliliğine ve aynı zamanda toplum tarafından özümsenip özümsenmediğine bağlıdır.<br />

Bilginin toplumsallaştırılması olarak adlandırılabilecek bu olgunun gerçekleşme<br />

düzeyinin okullaşma oranları ile ne kadar ölçülebileceği, teorinin geleceği açısından<br />

tartışılan önemli noktalardan birisi olarak görülmektedir (Tepecik, 2000, s. 46).<br />

Bu konuyla ilgili olarak yapılan bir diğer eleştiri ise Solow’dan gelmiştir. Solow<br />

beşeri sermaye literatüründeki pek çok makalenin bilgiyi, yeniliğin ve ekonominin<br />

temeline koyduğunu belirtmiştir. Hatta maliyet indirimleri bile çoğu zaman bilginin<br />

üretilmesi aracılığıyla gerçekleşmektedir. Solow’a göre tabiki bilgi teknolojik değişimin<br />

ve ilerlemenin en temel özelliklerinden birisidir ama bu gelişim ve ilerleme için tek ya<br />

da en iyi yol sadece bilgi midir? sorusunu sormuştur (Solow, 1994, s. 53).<br />

Modelin varsayımına yönelik olarak yapılan eleştirilerden en önemlilerinden biri<br />

ise, teorinin genelde uluslar arası karşılaştırmalarda ve özelde bireysel gelirlerin<br />

karşılaştırılmasında kullandığı varsayımdır. Uluslar arası karşılaştırmalar için ekonomik<br />

büyümenin istikrarlı kabul edilmiş olması, bireysel karşılaştırmalarda ise tüm bireylerin<br />

aynı yetenek ve zekaya, aynı refah olanaklarına, aynı zaman tercihine ve aynı şansa<br />

sahip olduğunun varsayılmasıdır.<br />

29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!