indeks - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği
indeks - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği
indeks - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>indeks</strong><br />
2<br />
N D E K<br />
S<br />
I<br />
7Konuk Yazar<br />
Aycan Alp’95<br />
21-23<br />
Duyurularýmýz<br />
38<br />
Kiþisel Geliþim<br />
Zerrin Koyunpýnar<br />
Füge Demirok’76<br />
46 Yaþam<br />
Çocuk<br />
Zuhal Özer’79<br />
8Portre<br />
Ahmet<br />
Göksun’72<br />
24-31<br />
Bizim Dünyamýz<br />
32<br />
Maariften<br />
Yetiþenler<br />
Azra Çýngýllýoðlu<br />
Uslu’42<br />
40-42 Mesaj Kutusu<br />
Gezi<br />
Doða Kayalar’97<br />
Gökhan Geliþen’95<br />
34<br />
Saðlýk<br />
Prof. Dr. Hakan<br />
Özdemir’82<br />
12 Kariyer<br />
Öykü<br />
Serter’92<br />
44<br />
Rehberi<br />
Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý<br />
Gazanfer Bal’82<br />
48 Kalitesi<br />
Dr. Mehmet Tümer’81<br />
15-20<br />
Aktüalite<br />
i n d e k s
Yayýn Kurulu<br />
Suzan Bilgen Özgün (‘81)<br />
(Baþkan)<br />
Þenol Sarýsoy (‘82)<br />
(Baþkan Yardýmcýsý)<br />
Can Çýðýrgan (‘80)<br />
Aydan Þahin Ercan (‘82)<br />
Seda Özbulut Uzbek (‘95)<br />
Yazý Ýþleri Müdürü<br />
M. Kutluhan Olcay (‘93)<br />
Katkýda Bulunanlar<br />
Ayfer Niðdelioðlu (‘81)<br />
Boðaç Çekinmez (‘99)<br />
Yapým-Baský<br />
Ajans-Türk A.Þ.<br />
Arzu Akgün (Koordinatör)<br />
Renk Ayrýmý<br />
Filmsan<br />
Okur önerileri ve<br />
yorumlarý için<br />
e-mail: info@kolej.org<br />
Reklam ve Ýrtibat<br />
<strong>TED</strong> ANKARA KOLEJÝ<br />
MEZUNLARI DERNEÐÝ<br />
Kýzýlýrmak Cad. No: 8<br />
06640 Akay / <strong>Ankara</strong><br />
Tel :+90.312 424 03 06-07<br />
+90.312 418 74 30<br />
Fax :+90.312 418 74 41<br />
www.kolej.org<br />
Ýmtiyaz Sahibi<br />
<strong>Ankara</strong> Kolejliler<br />
LTD. ÞTÝ. adýna<br />
Bülent Baðdatlý (‘81)<br />
6000 adet bastýrýlmýþtýr.<br />
Dernek üyelerine<br />
ücretsiz daðýtýlmaktadýr.<br />
Yazýlarýn hukuki<br />
mesuliyeti<br />
röportaj sahiplerine<br />
ve yazarlarýna aittir.<br />
ISSN: 1305-5283<br />
50<br />
Sosyal Sorumluluk<br />
<strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü<br />
Dr. Ýnci Þenyüz Þimþek’81<br />
52<br />
Moda-Tasarým<br />
Gümüþçü<br />
Erhan Güçsavaþ’ 73<br />
56<br />
Kültür-Sanat<br />
Kemal Baþar’80<br />
62<br />
Hobi<br />
<strong>Ankara</strong> Deniz Kulubü<br />
Yusuf Ziya Yetkin’85<br />
64<br />
Uzman Makalesi<br />
Prof. Dr. Kadircan<br />
Özkan’72<br />
70-72<br />
KAPAK<br />
Kampüs<br />
<strong>Ankara</strong>’nýn Baþkent<br />
Oluþunun 85. Yýldönümü<br />
60<br />
Kitap<br />
Gamze Güller’87<br />
78<br />
Kaybettiklerimiz<br />
73<br />
Türk Eðitim Derneði<br />
80<br />
<strong>indeks</strong><br />
54<br />
Keyif<br />
Beypazarý Maden Sularý<br />
Niyazi Ercan’79<br />
66-69<br />
KolejIN<br />
74-77<br />
Ýndirimli Kuruluþlar<br />
Torch<br />
3
Bülent BAÐDATLI’81<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong><br />
Mezunlarý Derneði<br />
Genel Baþkaný<br />
Merhaba Sevgili Kolejliler,<br />
baþkandan mesaj<br />
YENÝ BÝR DÖNEM, YENÝ HEYECANLAR<br />
Sonbaharýn hüzünlü güzelliðini hissettiðimiz þu günlerde yeniden öðrencilerimizle,<br />
mezunlarýmýzla bir arada olmanýn mutluluðunu yaþýyoruz. Ýki ayý geçen<br />
yaz tatilinden sonra tekrar birlikteyiz. Umarým tüm mezun, öðretmen ve<br />
öðrencilerimiz sevdikleriyle, saðlýklý ve mutlu bir tatil geçirmiþlerdir.<br />
Yeni baþlayan 2008-2009 eðitim-öðretim yýlýnýn baþta öðrencilerimiz olmak<br />
üzere tüm veli, öðretmen ve okul çalýþanlarýmýza saðlýk, mutluluk ve baþarý<br />
getirmesini dilerim. Her dönem olduðu gibi bu dönem de Atatürk Ýlke ve<br />
Devrimlerinin ýþýðýnda baþarý dolu bir yýl bizleri bekliyor.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý Derneði olarak, önümüzdeki üç aylýk dönemde<br />
yoðun bir tempoya giriyoruz. Sosyal ve kültürel faaliyetlerle dolu etkinlik<br />
programýmýz netleþtikçe, siz deðerli mezunlarýmýza detaylý bilgileri ulaþtýrmaya<br />
devam edeceðiz.<br />
Derneðimizde baþlayan yeni bir çalýþmayý daha sizlere aktarmak istiyorum.<br />
Derneðimize kayýtlý tüm üyelerimizin bilgilerinin güncellenmesi amacýyla yoðun<br />
bir çalýþma temposu baþlatýyoruz. Çalýþmayla ilgili duyuruyu Web sayfamýz,<br />
mail ve cep mesaj yoluyla sizlere aktaracaðýz. DATA güncelleme ekibi<br />
tarafýndan aranacak olan üyelerimizin, dernekte kayýtlý bilgileri kontrol edilecek,<br />
varsa eksikler ya da yanlýþlýklar tamamlanacaktýr. Mezunlar Derneði'mizin<br />
ilerideki çalýþmalarýna da baz teþkil edecek bu çalýþmaya tüm mezunlarýmýzýn<br />
desteðini bekliyoruz.<br />
Tüm mezun ve öðrencilerimizin sosyal yaþantýsýna farklý bir boyut kazandýracak<br />
olan KolejIN Sosyal Tesisi'nin inþaatý da tüm hýzýyla sürüyor. Bizim ve<br />
üyelerimizin bitmesini sabýrsýzlýkla beklediðimiz Derneðimizin "Gözebebeði"<br />
KolejIN'e üyelik kayýtlarý devam ediyor. Üye olmak isteyen mezunlarýmýz KolejIN'le<br />
ilgili detaylý bilgileri web sitemizden ve derneðimizden edinebilirler.<br />
Bu yýl Türk ulusunun en büyük bayramý olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramý'mýzý<br />
85. kez kutlamanýn gurur ve mutluluðunu bir kez daha yaþayacaðýz.<br />
Atatürk'ün önderliði ve devrimleri ýþýðýnda kurulan bu ülkenin birer ferdi olarak,<br />
Cumhuriyetimize ve onun deðerlerine her zaman sahip çýkmayý ve hiçbir<br />
þekilde sarsýlmasýna izin vermemeyi kendimize görev edinmeliyiz. Bu yýl<br />
Cumhuriyet Bayramýmýzý her zamankinden daha büyük bir coþku ve heyecanla<br />
tüm aile bireyleri birlikte kutlayalým.<br />
Dergimiz bu sayýsýnda da yine dopdolu sayfalarla karþýnýzda. Birbirinden<br />
deðerli konuklarýmýza katkýlarýndan dolayý tekrar teþekkür ederiz. 13 Ekim tarihinde<br />
<strong>Ankara</strong>'nýn Baþkent oluþunun 85. yýldönümü oluþu nedeniyle bu sayýmýzýn<br />
kapaðýný baþkentimize ayýrdýk ve aktüalite bölümümüzde Cumhuriyet<br />
Baþkentimize yakýþan faaliyetlere yer verdik.<br />
Son olarak geçen yýl, baþarýlý bir sezon geçiren Basketbol Erkek Takýmýmýza<br />
bu yýl da birinci ligde baþarýlý bir yýl geçirmesini diliyor, tüm mezunlarýmýzý aileleri<br />
ile beraber maçlara bekliyoruz.<br />
Tüm “KOLEJ” ailemize sevgi ve saygýlarýmla...<br />
5<br />
Bülent Baðdatlý<br />
Genel Baþkan<br />
EKÝM2008 kolejliler
Ýyi ki soðan vardý<br />
konuk yazar<br />
Annemi aðlarken görmemiþtim o güne kadar. Gözyaþlarýný bana göstermemeye çalýþýrken o bildik soðan doðrama<br />
bahanesine sarýlacak zamaný bile bulamamýþtý eve geldiðinde. Kapýdan girer girmez mutfaða dalmýþ, ama gelirken aldýðý<br />
soðanlarý daha tezgahýn üzerine çýkaramadan yanýnda bitiverdiðim için "bahane aletine" ulaþmasý mümkün olmamýþtý…<br />
Diþlerini sýkarken, gözlerinden boþalan yaþlarýn dinmesini beklemem gerektiðini hissettirmiþti bana. Onunla birlikte<br />
soðanlarý tezgahýn üzerine çýkardým… Ýkimiz de bir süre konuþmadýk. Kesmeye baþladýðýmýz soðanlar etkisini göstermeye<br />
baþladýðýnda sordum:<br />
"Ne oldu?"<br />
Annem burnunu çekti, derin bir nefes aldý. Vakur ama kýrgýn bir ses tonuyla cevap verdiðinde, yavrularýný korumaya<br />
çalýþan bir diþi aslanýn kararlýlýðý taþýyordu dudaklarýndan:<br />
"Konuþtum."<br />
Bir süre daha sessiz kaldým… Bunu biliyordum. Zaten bunun için gitmiþti okula. Konuþacaktý. Durumu anlatacaktý.<br />
Hiç kimse için kýrmadýðý boynunu, çocuðu için bükecekti her anne babanýn yapmak zorunda kaldýðý zaman yaptýðý ve<br />
yapacaðý gibi… Babamýn, iþlerinin yolundan çýkýp iflas ettiðini açýkladýðý günden<br />
beri öfkeyle karýþarak damarlarýmýzý yakan o kesif sýkýntýnýn doruða çýktýðý yerdeydik<br />
belki de. Ama iyi ki soðan vardý…<br />
"Tamam, onu biliyorum… Ne oldu?"<br />
Sorumu daha tamamlamadan annem yaþlý gözlerini bana çevirdi. Beni suçlayacaðýný<br />
beklerken gözbebeklerinin parýltýsýyla karþýlaþmýþtým. Titreyen sesindeki<br />
sevinç, birkaç saat önce içinde bulunduðu sýkýntýyý alt etmiþ olmanýn ferahlýðýný<br />
taþýyordu. Yanýtý kýsa ama benim için taþýdýðý anlamý yansýtamayacak kadar<br />
yalýndý:<br />
"Kabul ettiler!.."<br />
***<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne, ortaokul hazýrlýk sýnýfýndan sýnavla girmiþtim. Hazýrlýk<br />
birinciliðimi izleyen yýllarda sýnýf birincilikleri, takdirnameler ve oyuncusu olduðum<br />
basketbol takýmýnýn baþarýlarýyla dolu yýllarý geride býrakýp, liseden mezun<br />
olacaðým seneye geldiðimde, ailemin beni artýk Kolej'de okutamayacaðýnýn belli<br />
olduðu zamanlar da gelip çatmýþtý. Babamýn iþleri bozulmuþ ve ardýndan iflas<br />
AYCAN ALP'95<br />
gelmiþti. Kolej'den ayrýlmak zorundaydým…<br />
Ýflas, burs için yapýlmasý gerekli baþvuru zamanýnýn bitiþinden sonra geldiðinden,<br />
burs için baþvuru süresini de kaçýrmýþtým. Lisenin sonuna gelmiþtim. Yýllarca Kolej'de okuyup, son senemde baþka<br />
bir okuldan mezun olmak düþüncesi bana büyük bir haksýzlýk gibi geliyordu. Ama yapacak bir þey yoktu. Zira, annemin<br />
okul yönetimine bir mektup yazarak içinde bulunduðumuz durumu anlattýðý yazýlý baþvurusu da reddedilmiþti…<br />
… Ve iþte o zaman karar vermiþti annem: Gidecekti… Gidecekti ve yüz yüze konuþacaktý. Hayatýn, resmi evraklarýn<br />
sýnýrlandýrmalarýndan çok farklý olduðunu anlatacaktý; her þeyin insanlar için olduðunu anlatacaktý; sýrça köþklerin günün<br />
birinde nereden geldiði belli olmayan korkunç bir fýrtýnayla yerle bir olabileceðini anlatacaktý; hayatýn nabzýnýn, soðuk<br />
ve duraðan yazýþmalara kurban edilemeyecek kadar hýzlý ve deðiþken olduðunu anlatacaktý; yaþamda kimileri için<br />
küçük bir kararýn, bir baþkasý için hayatýnýn dönüm noktasý olabileceðini anlatacaktý; burs için gerekli tüm özelliklere -<br />
artýk- fazlasýyla sahip olan bir çocuðun annesi olduðunu anlatacaktý; liyakatin, etiketten çok daha önemli olduðunu anlatacaktý;<br />
çocuklarýna, hayatta karþýlarýna kim ve ne çýkarsa çýksýn her zaman dik ve kararlý olmayý öðreten bir adam ve<br />
bir kadýnýn, çocuklarý için "rica" etmeyi göze alabileceklerini anlatacaktý… Anlattý da… Diþlerini sýkarak anlattý…<br />
***<br />
Kolej'deki mezuniyet yýlýmý burslu okudum.<br />
O yýllardan beraberimde getirdiðim iki þey var:<br />
Birincisi, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde aldýðým eðitimin kalitesinin beni pek çok ortamda farklý kýlmasýnýn getirdiði güven<br />
hissi.<br />
Ýkincisi ise anneme, suçu soðana atarken içimden verdiðim söz…<br />
Yýllar geçti, o kara günler geride kaldý… Zorluklar aþýldý, izleri kaldý belli belirsiz…<br />
Bazen annemle sohbet ederken o günler gelir aklýmýza… Nedense, bu konularý konuþmaya baþlayýnca ikimizin de<br />
gözleri soðan arar etrafta…<br />
7<br />
EKÝM2008 kolejliler
portre<br />
8<br />
Pfizer Kore Genel Müdürü Ahmet Göksun'72<br />
“Yurtdýþýnda baþarýnýn önkoþulu gözlem”<br />
1976 yýlýnda üniversiteden mezun olur olmaz Pfizer Ýlaç Þirketi'nde çalýþmaya<br />
baþlayan Ahmet Göksun'72, uzun yýllar çeþitli ülkelerde görev yapmýþ.<br />
2004 yýlýndan bu yana Pfizer Kore Genel Müdürlüðü görevini yürüten<br />
Göksun, mesleðinin detaylarýný ve Kore ile ilgili bilgilerini bizlere aktardý.<br />
Dünya genelinde önemli bir yere<br />
sahip olan bir ilaç firmasýnda üst<br />
düzey yönetici olarak görev yapýyorsunuz.<br />
Bu göreve geliþ öykünüz<br />
ve kýsaca özgeçmiþiniz hakkýnda<br />
bilgi alabilir miyiz?<br />
1972 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden,<br />
1976 yýlýnda da Boðaziçi<br />
Üniversitesi Ýþletme<br />
Bölümü'nden mezun oldum.<br />
1988 yýlýnda da Pensylvanya<br />
Üniversitesi Wharton Ýþletme okulunda<br />
iþletme yüksek lisans eðitimimi<br />
tamamladým. 1976 yýlýnda iþ hayatýma<br />
baþladýðým Pfizer Ýlaç Þirketi'nde<br />
hâlen de çalýþmaktayým. Pfizer'deki<br />
31 yýllýk meslek hayatýmda<br />
Türkiye (üç kez), ABD, Kore (iki kez)<br />
ve Ýsrail'de farklý ve hepsi de bana<br />
heyecan veren, bir þeyler öðreten<br />
ve deðiþik kültürleri tanýmama yardýmcý<br />
olan görevlerde bulundum.<br />
1996 yýlýndan beri Nadide Göksun<br />
ile evliyim ve dokuz buçuk yaþýnda bir oðlumuz var. 2004 yýlý<br />
Kasým ayýndan bu yana ailemle birlikte Kore'deyiz.<br />
Pfizer Ýlaç firmasýnda yönetici olmanýzýn incelikleri konusunda<br />
neler söyleyebilirsiniz? Sizin gibi üst düzeyde bir<br />
yöneticinin sorumluluklarý nelerdir?<br />
Pfizer 159 yýldýr faaliyet gösteren ve milyonlarca ortaðý olan<br />
ilaç sanayiinde önder bir þirket. Böyle bir kuruluþtaki yöneticilerden<br />
beklenen bazý liderlik davranýþlarý var. Bunlarýn arasýnda<br />
insana saygý, astlarýnýn geliþimine katkýda bulunmak, takým çalýþmasý,<br />
yaratýcýlýk, topluma katký, kalite, performans odaklýlýk,<br />
etik deðerlere baðlýlýk çok önemli bir yer tutar. Pfizer gibi saðlýk<br />
alanýnda çalýþan örgütlerin varlýk sebebi insanlarýn daha<br />
uzun, saðlýklý ve mutlu yaþamalarýna katkýda bulunmak olmalýdýr.<br />
Bu da bizi çok daha yüksek etik ve iþ yapma standartlarýnda<br />
çalýþmaya ve kendimizi sürekli olarak ana amacýmýzla ne<br />
kadar tutarlý olduðumuz konusunda sorgulamaya yönlendirir.<br />
Bir Pfizer yöneticisi olarak benim en onemli sorumluluðum iþ<br />
hedeflerimizi yukarýda belirtmeye çalýþtýðým deðerler çerçevesinde<br />
ve en sonunda da örgütümün bulunduðu toplumun<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
saðlýðýna katkýda bulunacak þekilde<br />
gerçekleþmesini saðlamaktýr.<br />
Bir Türk yönetici olarak yurtdýþýnda<br />
görev yapmanýn zorluklarýyla<br />
karþýlaþtýnýz mý? Yurtiçiyle<br />
yurtdýþýnda yönetici olmak<br />
arasýnda ne tür farklýlýklar var?<br />
Hayýr, Türk olmaktan doðan<br />
hiçbir zorlukla karþýlaþmadým.<br />
Doðaldýr ki kendi vatanýnýzý, evinizi,<br />
ailenizi býrakýp bir yerlere gitmek<br />
beraberinde bir yabancýlýk ve<br />
yalnýzlýk duygusu da getirir.<br />
Önemli olan bu duyguyu aþýp bu<br />
deneyimleri yeni dostlar edinmek,<br />
farklý kültürleri anlamak ve onlarýn<br />
kuvvetli yanlarýný kendi kiþiliðinize<br />
eklemekte bir fýrsat olarak kullanmaktýr.<br />
Ayrýca ben bulunduðum<br />
her yurtdýþý görevini Türkiye'yi dýþarýda<br />
temsil etmek, o ülke insanlarýnda<br />
bizler hakkýnda olumlu izlenimler yaratmak açýsýndan<br />
da bir fýrsat olarak görürüm. Þu anda Kore'de asli görevime ek<br />
olarak 23 araþtýrmaya dayalý þirketin üyesi olduðu Araþtýrmacý<br />
Ýlaç Þirketleri Derneði'nin baþkanlýðýný yapýyorum. Bu derneðin<br />
yöneticisi olarak Kore hükümeti ve diðer ülkelerin yöneticileri<br />
ve temsilcileri ile görüþmelerde bulunuyorum. Bütün bu temaslar<br />
sýrasýnda benim Türk olduðumu farkedenler bunun bir<br />
þekilde ülkemizin de insan potansiyeli açýsýndan da bir gösterge<br />
olduðunu ifade ediyorlar, bu da beni çok mutlu ediyor.<br />
Benim yurtdýþý görevler açýsýndan bugüne kadar süre gelen<br />
bir baþka þansým da belirli aralýklarla hep Türkiye'ye dönme<br />
fýrsatý bulmam oldu. Türkiye'den üç kez ayrýlýp iki kez de<br />
geri döndüm, bakalým gelecek daha neler getirecek.<br />
Yurtdýþýnda çalýþmanýn önemli bir baþka boyutu ve gereði<br />
de ailenizin bu deneyimden ne kazandýðý; bu ortama ne derecede<br />
uyum saðladýðý. Ben kendimi bu açýdan da son derece<br />
þanslý sayarým. Sevgili eþim Nadide beni son derece fedakarca<br />
desteklemekle kalmaz ayný zamanda beni de aþan bir<br />
enerji ve iyimserlikle yeni gittiðimiz ülkeye uyum saðlamaya<br />
koyulur. Kendisi þu anda oðlumuzun okulunda seramik öðret-
menliði yapýyor, Kore seramiðini öðrenmek için dersler alýyor<br />
ve bir hayýr kurumunda düzenli olarak bebeklerin bakýmýna<br />
destek veriyor. Bu faaliyetleri, çok sayýdaki arkadaþlarý ve oðlumuza<br />
harcadýðý zaman ile birlikte benden daha yoðun bir<br />
hayatý var.<br />
Yurtdýþý ve yurtiçi yöneticiliði arasýndaki<br />
farklar da bence oldukca ilginç<br />
ve esas itibari ile kültürel farklarý<br />
anlamak ve saygý göstermek, görelilik,<br />
adaptasyon, hoþgörü ve delegasyon<br />
gibi kavramlarla ilgili. Açmaya<br />
çalýþayým.<br />
Yurtiçinde yöneticilik yaptýðýnýzda<br />
kendi kültürünüz, kendi insanýnýz ve<br />
kendi ortamýnýzda çalýþýyorsunuz yani<br />
oyunu kendi sahanýzda oynuyorsunuz.<br />
Buna karþýlýk yurtdýþý görevleri size<br />
detaylarýný anlamadýðýnýz ve muhtemelen<br />
hiçbir zaman da tam olarak<br />
anlayamayacaðýnýz (bu özellikle Asya<br />
için çok doðru) kültürler içerisinde ve<br />
referans noktalarý sizlerden farklý insanlarla<br />
çalýþma olanaðýný sunuyor.<br />
Burada baþarýnýn ön koþullarý bu kültürleri<br />
ve insanlarý anlamaya çalýþmak;<br />
onlarý nelerin mutlu ettiðini, heyecanlandýrdýðýný,<br />
kýzdýrdýðýný, hangi durumlarda kendilerini<br />
saygý görmüþ hissettiklerini ve hangi durumlarda hakarete uðramýþ<br />
olarak kabul ettiklerini gözlemek olmalý. Bütün bunlarý<br />
yaparken Türkiye'de olmadýðýnýzý, bu kültürleri yargýlamanýn,<br />
eleþtirmenin yapacaðýnýz iþe hiçbir katkýsý olmayacaðýný hiç<br />
unutmamalýsýnýz. Ayrýca ne kadar uðraþýrsanýz uðraþýn hiçbir<br />
zaman o kültürü ve o kültürün insanlarýný tam olarak anlayamayacaðýnýzý<br />
da hatýrdan çýkartmamak ve o ülke hakkýndaki uzmanlýðýnýz<br />
konusunda tevazuyu da elden býrakmamak da gerekiyor.<br />
Bu çerçevedeki son sonuç<br />
da yabancý bir ülkede görev yapan<br />
bir yöneticinin kendi ülkesinde görev<br />
yapana göre birlikte çalýþtýðý arkadaþlarýný<br />
çok daha fazla yetkilendirmesi<br />
gereði. Çok az þeyi tam bilip<br />
anladýðýnýza göre mümkün olduðu<br />
kadar az ama ilgilenmeniz çok þart<br />
olan konuya odaklanýp diðer konularý<br />
da astlarýnýza býrakmalýsýnýz. Tabii ki<br />
bu görevleri delege ederken nihai<br />
sorumluluðun yine de sizde olduðunu<br />
ve görevleri delege ettiðiniz arkadaþlarýnýzýn<br />
performanslarýný, iþ yapýþ<br />
þekillerini gözlemeniz gerektiðini de<br />
hiç unutmamalýsýnýz.<br />
Bizlere Kore hakkýnda bilgi verir<br />
misiniz? Kore halkýnýn yabancý çalýþanlara,<br />
Türklere karþý yaklaþýmýný<br />
nasýl deðerlendiriyorsunuz?<br />
Kore 50 milyon civarýndaki nüfusun<br />
Türkiye'den çok daha küçük bir<br />
alanda yoðun olarak yaþadýðý, bir ilave 20 milyon kiþinin de<br />
Kuzey Kore topraklarýnda bulunduðu ve muhtemelen önümüzdeki<br />
bir zaman içersinde birbirleri ile daha da yakýnlaþacaðý<br />
bir ülke. 1960'larda 150 $ -200 $olan kiþi baþýna gelirlerini<br />
bugünlerde 20,000 $ seviyesine çýkarma baþarýsýný göstermiþ<br />
EKÝM2008 kolejliler
portre<br />
10<br />
ve dünyanýn 11. büyük ekonomisi olmuþlar. Önümüzdeki on yýl<br />
içerisinde de 747 olarak tanýmladýklarý bir vizyon çerçevesinde<br />
her yýl %7 büyüyüp, 40,000 $'lýk kiþi baþý gelire ulaþmayý ve<br />
dünyanýn 7. büyük ekonomisi olmayý hedefliyorlar.<br />
Bence Korelilerin bu olaðanüstü baþarýlarýnýn gerisinde<br />
eðitime verdikleri çýlgýnlýk derecesindeki önem, deðiþik inançlarýn<br />
bir hoþgörü içerisinde birlikte barýnabilmesi ve ulusal hedeflerini<br />
geliþtirip bunlarýn etrafýnda hep birlikte çaba gösterebilme,<br />
fedakarlýkta bulunabilme becerisi yatýyor. Bizim yaþadýðýmýz<br />
baþkent Seoul 13 milyon nüfusuna karþýlýk, son derecede<br />
temiz, güvenli ve medeni bir þehir.<br />
Koreliler, tarihten gelen baðlar ve Asya'daki köklerimizin ortak<br />
olduðu inancý ile Türkleri son derece seviyorlar ve kardeþ<br />
halk olarak tanýmlýyorlar. Benim iþ hayatýmda ayrýca da ailece<br />
birçok Koreli arkadaþýmýz var. Oðlumun en iyi arkadaþý Koreli<br />
ve onun ailesi ile sürekli birlikteyiz. Kendimizi neredeyse bir<br />
sevgi ve hoþgörü çemberi içerisinde hissediyoruz.<br />
Korelilerin diðer yabancý çalýþanlara olan davranýþý da oldukça<br />
saygýlý. Ancak tarihlerinde yüzlerce kez iþgal görmüþ ve<br />
40 yýla yakýn Japon iþgalini de yaþamýþ bir ülkenin halký olarak<br />
da yabancýlarla olan iliþkilerinde belirli bir þüphecilik dozunu<br />
da hiç eksik etmiyorlar.<br />
Uluslararasý büyük þirketlerde yurtdýþýnda görev yapan<br />
Türk yönetici sayýsýnda eskiye oranla bir artýþ gözleniyor.<br />
Sizce bunun nedenleri nelerdir?<br />
Ben 1985 yýlýnda Pfizer'in New York'taki merkezine görevli<br />
olarak gittiðimde Türkiye'den yurtdýþýna çýkan ilk Pfizerli idim.<br />
Þu anda Pfizer'in merkezinde ve muhtelif ülkelerinde çalýþan<br />
yirmiye yakýn Türk yönetici var. Çok ilginç olarak Asya'da Kore,<br />
Çin ve Endonezya'nýn genel müdürleri Türk ve hepsinin de ismi<br />
Ahmet.<br />
Bence bu artýþýn nedeni Türkiye'nin dünyaya daha fazla<br />
açýlmasý, ülkemizin iyi okullarýnýn eðitim kalitesinin yüksekliði,<br />
insanlarýmýzýn baþarý arzusu, yaratýcýlýk ve çalýþkanlýklarý.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Henüz kariyerinin baþýnda olan ve sizin gibi üst düzey yöneticilikleri<br />
hedefleyen gençlere neler önerirsiniz?<br />
Kendilerine orta ve uzun dönemli hedefler koymalarýný, hedeflerine<br />
ulaþmak için yapmalarý gerekenleri belirleyip bunlarý<br />
uygulamalarýný. Diðer yandan da hedeflerinin esiri olmayýp<br />
þartlar gerektirdiðinde hedeflerini yenilemelerini öneririm. Kendilerini<br />
sürekli olarak geliþtirmelerini, kendileri için çok önemli<br />
olan meraklar, hobiler edinmelerini ve dýþarýya açýk olmalarýný,<br />
dünyayý takip edip anlamaya çalýþmalarýný öneririm.<br />
Bir de hem iþ hayatý, hem de özel hayatýmýzda en önemli<br />
unsurun güven olduðunu; güvenin çok zor elde edilip çok kolay<br />
kaybedilebilen bir deðer olduðunu hiç akýllarýndan çýkarmamalarýný<br />
öneririm.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun olmanýzýn kariyerinize etkileri<br />
neler oldu? O günlerden aklýnýzda kalan anýlarýnýzý<br />
bizlerle paylaþýr mýsýnýz?<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ni ilkokulda birlikte okumaya baþladýðým<br />
arkadaþlarýmla birlikte lisede bitirdim. Bütün<br />
bir çocukluðum ve gençliðim bu yuvada<br />
geçti. Bizim zamanýmýzýn <strong>Ankara</strong>sý paranýn<br />
o kadar da para etmediði, birbirine<br />
benzeyen çok kuvvetli bir orta sýnýfýn ortak<br />
bir hayat yaþadýðý bir yerdi. Kolej de benim<br />
gibiler için bu hayatýn merkezi idi. Okul arkadaþlarým<br />
Can Halman, Nil Sekban (o zaman<br />
Fer idi), Derya Pamukcu, Atilla Bayýndýr<br />
ve Rýdvan Koçak hala da en yakýn arkadaþlarým.<br />
Daha iki hafta önce Rýdvan'ýn<br />
sevgili kýzýnýn niþanýnda birlikte idik. Rýdvan<br />
çok heyecanlý idi. Onu damadýn ailesinin<br />
ve misafirlerin önünde altý hokka yapmakla<br />
tehdit ettik. Karýsý kalp krizi riskinden<br />
bahsedince aklýmýz baþýmýza geldi.<br />
Kolej bana iþ hayatýnýn da çok ötesinde<br />
hayatýmý þekillendiren çok önemli deðerler<br />
kattý. Bir yabancý dil, hayat boyu arkadaþlýklar,<br />
merak, hoþgörü kattý. Rahmetli<br />
Kývýlcým Özkök Haným, lise edebiyat ögretmenimiz<br />
Ruksan Haným, Mr. Johnson, Inal Magnet hocamýzý<br />
ve diðerlerini hep anarýz.<br />
Kolejle ilgili herkesin olduðu gibi benim de yüzlerce aným<br />
vardýr. Ama hiç unutamadýðým ve belki de Kolej'i en iyi anlatacak<br />
olaný Inal Magnet hocamýz ile ilgilidir. Lise üçte idik. Aklýmýz<br />
baþýmýzdan karýþlarca yukarýda. Hepimiz aþýk. Kat muavinimiz<br />
de Ýnal Hoca. Ýkinci dönem ara notlarý evlere gönderilecek.<br />
Ýnal Hoca adres istedi. Benim tam dokuz tane bir’im vardý.<br />
Bunun da korkusu ile gerçek adresimiz yerine Bahçelievler’de<br />
bir adres uydurdum. Belanýn baþýmdan gittiðini zannediyordum.<br />
Yanýlmýþým. Üç hafta kadar sonra Ýnal Hoca geldi.<br />
"Oðlum siz inþaatta mý yaþýyorsunuz?" dedi. Meðerse verdiðim<br />
adres inþaat halinde imiþ. "Hocam beni bilirsiniz, ben bu notlarý<br />
düzelteceðim ama annemin ve babamýn üzülmesini istemedim"<br />
dedim. Bana baktý. Not kaðýdýný elime tutuþturdu. "Git<br />
bunu babana ver" dedi. Vermeyeceðimi biliyordu. O yýl sýnýfýmý<br />
kýrýksýz geçtim.
kariyer<br />
12<br />
Öykü Serter'92<br />
“Kolej'den boþ adam yetiþmez”<br />
Birçoðumuz onu, televizyonda yayýnlandýðý her saat büyük bir izleyici kitlesini ekran<br />
baþýna toplayan Biri Bizi Gözetliyor yarýþmasýyla tanýdý. Bu yarýþmadan sonra da ismini<br />
yine baþarýlý TV programlarýyla sýkça duyuran Öykü Serter, medya dünyasýna henüz<br />
öðrencilik yýllarýnda radyo DJ'liði ile baþladý. Ekranlarda kendinden emin ses tonu ve<br />
tavrý, disiplinli sunuculuðu ve düzgün fiziðiyle dikkatleri çeken Serter, hayatýnýn önemli bir<br />
bölümünü yüzme sporuna ayýran milli bir yüzücü ayný zamanda. Serter ile yer aldýðý projeler<br />
ve gelecek hedefleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleþtirdik.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Sizi biraz daha yakýndan tanýyabir miyiz?<br />
ncelikle bu röportaj vesilesiyle tüm<br />
ÖKolej camiasýna, özellikle 92 mezunlarýna,<br />
arkadaþlarýma özlemlerimi<br />
dile getirerek baþlamak isterim.<br />
Herkesin yaþam mücadelesinde<br />
bir öykü gizli. Benim öyküm ise þöyle<br />
baþladý. Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü<br />
ve Edebiyatý Bölümü'nde birinci sýnýfta<br />
okurken, <strong>Ankara</strong>'da o zamanlar lokal yayýn yapan<br />
Capital Radio'da DJ'lik stajý ve sonrasýnda<br />
radyo yayýncýlýðý yaptým. Gece 21:00-00:00<br />
arasý istek armaðan saatini yapardým. Üniversite<br />
süresince orada çalýþtým. Bunun yaný sýra<br />
<strong>Ankara</strong> Þehir Kulübü'nde yüzme antrenörlüðü<br />
ve halkla iliþkiler sorumlusu olarak da görev<br />
yaptým. Kýsacasý çok genç yaþta kendi paramý<br />
kazanmaya baþladým. Üniversiteden mezun<br />
olunca, Ýstanbul'a taþýndým ve macera burada<br />
devam etti. Ýlk olarak Number One Fm,<br />
ardýndan Radyo 5. Televizyona geçiþim ise<br />
Radyo 5'i tanýtýcý bir müzik programýyla Cine<br />
5'le oldu. Müzik programýmýn adý 5T5'ti. Hâlâ<br />
en severek yaptýðým iþ olarak içimdedir. Bu<br />
program daha sonra Show TV'de yayýnlandý.<br />
Yaklaþýk 3 sene devam etti. 5T5 ile beraber<br />
boþ durmadým ve bir televizyon kanalýnýn hemen<br />
her biriminde çalýþtým. Reklam pazarlama,<br />
post-prodüksiyon, yapým, genel müdür<br />
asistanlýðý vs. Sonra TGRT Haber'e transfer oldum.<br />
Orada "Öykünün Öyküleri" adýnda gezmeli<br />
görmeli, komik eðlenceli bir program<br />
yaptým ve tabii ana haberin içinde kýsa eðlenceli<br />
haberler. Ekonomik krizden sonra<br />
NTV'den teklif aldým ve orada Eksen 96.2<br />
adýnda aktüel-müzik programýndan sonra ve<br />
yurdumun ilk reality programý Biri Bizi Gözetli-
yor'u sunmak bana kýsmet oldu. Ardýndan Akademi Türkiye...<br />
Bunlarýn yazlýklarý, kýþlýklarý, hatta tekrarlarý oldu. Bunun dýþýnda<br />
2 dizide rol aldým. Biri ATV'de yayýnlanan "Ýstanbul Þahidimdir"<br />
ve Kanal D'de yayýnlanan "Ah Polis Olsam". Kýsa süreli<br />
projelerdi ama oyunculuk adýna çok þey öðrendim ve yarým<br />
yýl kadar Los Angeles'a taþýndým. Orada New York Film<br />
Academy'de oyunculuk dersleri aldým.<br />
Siz aslýnda bir çok madalyasý olan milli bir yüzücüsünüz.<br />
Yüzmeden, televizyonda sunuculuða geçiþiniz nasýl oldu?<br />
Hayatýmýn daha doðrusu çocukluðumun hemen hepsi<br />
çok disiplinli bir antrenman sürecinde geçti. 14 sene yüzdüm.<br />
Üniversitede bile hâlâ yarýþmalara giriyordum ve sanýrým<br />
yüzme camiasýnda jübile yaparak sporu býrakan ilk ve<br />
belki de son yüzücü de bendim. Yüzme beni býrakmadan baþarýlarla<br />
noktalamak istedim. <strong>Ankara</strong>'daki evimin duvarlarýný<br />
süsleyen yüzlerce madalyam var. Þimdi geriye dönüp bakýnca<br />
nasýl o kadar disiplinli yaþamýþým hayret ediyorum ama iyi<br />
ki de ergenlik enerjisini spora yöneltmiþim. Bireysel sporun<br />
bana kattýðý çok þey oldu bunun için hep þükrediyorum. Evet<br />
belki Kolej yýllarýnýn tadýný doya doya çýkaramadým. Sosyal<br />
hayata ayýracak çok vaktim kalmýyordu, çünkü sürekli yarýþlar,<br />
antrenmanlar arasýnda bir eðitim süreci geçirdim. Sabah<br />
antrenmandan okula gelir, havlumu mayomu sýnýfýn kaloriferinde<br />
kurutur, akþam yine havuza koþtururdum ama yine de<br />
þimdi bunun çok doðru bir tercih olduðunu düþünüyorum.<br />
Hiç piþman olmadým ve sanýrým anne olunca da çocuklarýmý<br />
mutlaka kendi istedikleri bir spora yönlendiririm. Hayattaki<br />
duruþu güçlendiren bir kimlik oluþumunda son derece faydalý<br />
buluyorum. Paylaþým, arkadaþlýk, rekabet tüm bu zor öðrenilen<br />
duygularý kendi kendine tanýmlama þansý tanýyor. Benim<br />
yüzme camiasýna rekorlar vs. gibi çok katkým olmuþtur<br />
evet ama yüzme de bana yeri doldurulamaz hayat dersleri<br />
verdi.<br />
Sunmuþ olduðunuz programlarda kendinizden emin ve<br />
duruma hakim tavrýnýz dikkat çekiyor. Programlara baþlamadan<br />
önce nasýl bir hazýrlýk dönemi geçiriyorsunuz?<br />
Dýþarýdaki disiplin, evde de sevgiyle harmanlanýp devam<br />
ediyordu. Yani son derece kültürlü, entelektüel bir babanýn<br />
sevgi dolu bir ailenin evlatlarýyýz. Benden 5 yaþ küçük bir erkek<br />
kardeþim var, o da Kolejli. Yakýnda yönetmen olarak<br />
onun da adýný duymaya baþlayabilirsiniz. Kolej'den boþ<br />
adam yetiþmez, oradan mezun olanýn mutlaka kendiyle bir<br />
derdi vardýr. Dolayýsýyla evde de kitap okuma, araþtýrma, sorma<br />
sorgulama gibi bilgiye yönelik her konuda babamdan<br />
çok ama çok þey öðrendim. Ona gayet çocukça ufacýkken<br />
"Babacým bu ne?" diye sorsam dahi armut piþ aðzýma düþ olmaz,<br />
aç sözlüðü bak, kalk ansiklopediyi karýþtýr, al bunu oku<br />
gibi cevaplar aldým. Ezbere, kolay ulaþýlabilir, bugün var yarýn<br />
yok bilgiye hep uzak tuttu bizi. Öðrenerek okuyarak büyüdük.<br />
Velhasýl, çocukluktan gelen bu alýþkanlýklarým, sözlük<br />
okuma araþtýrma gibi yöntemlerle, yaptýðým programlarda<br />
oluþturduðum dil ve üsluba da yansýdý. Tarzýmda bir fark göze<br />
çarpýyorsa, bu, iþte o yýllarýn birikimidir. Ön hazýrlýðým<br />
uzundur. Yayýn akýþýný alýrým ve ekrana taþýma, sunma aþa-<br />
kariyer<br />
13<br />
EKÝM2008 kolejliler
kariyer<br />
14<br />
masýnda kimseden yönlendirme kabul etmem. Bütün programý<br />
baþýndan sonuna kadar kafamda canlandýrýr ve hayalimde<br />
izlerim. Onu hayata geçiririm. Az zamanda öz anlatým<br />
ve gerçekten seni izleyenleri ilgilendiren bir sözün yoksa konuþmamak<br />
her zaman daha iyidir. Duruma hakim olmak da<br />
karþýndakini gerçekten dinlemekle mümkün. Konuðuna soruyu<br />
sorup, o cevap verirken baþka þeylerle meþgul olmak<br />
izleyenin de dikkatini daðýtýyor. Gerçekten dinlediðinde ise,<br />
aralarda mutlaka kiþisel ifadeler yakalanýr ya da cümleden<br />
nereden geldiðine bakýlarak nereye götürüleceðine dair yönlendirme<br />
yapýlýr. Bunlar önemli farkýndalýklar. Bunun dýþýnda<br />
kostüm, saç, makyaj Türkiye'de ne yazýk ki mesleðimizin<br />
%80'ini oluþturuyor. Yani ne dediðinden öte, ne giydiðin ekran<br />
karakterleri için çok çok önemli. Ýzleyici her þeyini inceliyor.<br />
Aksesuarýndan elbisenin altýndan ucu görünen ayakkabýna<br />
kadar ve bu da bir sektör elbette. Bunu yapan çok baþarýlý<br />
tasarýmcýlar ve firmalar var. Geniþ kitlelere tasarýmlarýný<br />
ulaþtýrýyor ve kendilerine bir pazar oluþturuyorlar.<br />
Mesleðiniz açýsýndan kendinize örnek aldýðýnýz biri var mý?<br />
Örnek aldýðým diyemem ama hürmetle baktýðým vizyon<br />
veren isimler var elbette. Türkiye'de, Orhan Boran. Radyo<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
kökenlidir o da ve Halit Kývanç. Dünyada ise, yine babamýn<br />
hayranlýðýndan öykünerek Raffela Carra efsanesi tabii....<br />
Ýzlenme oranlarý oldukça yüksek programlarda sunuculuk<br />
yaptýnýz. Bu programlarýn size ne tür katkýlarý oldu?<br />
Ýnsan iliþkilerinin bin bir türlüsünü gördüm. Tabi büyük konuþmamak<br />
lazým daha da bin bir türlüsü vardýr bilmediðim,<br />
kamera önü ve arkasýnda. Hayat okulu bir anlamda. Ýnsanlarýn<br />
görünen ve görünmeyen yüzlerini izledim. Hýrslar, entrikalar<br />
film gibiydi. Kariyer anlamýnda ise, bugün geriye dönüp<br />
baktýðýmda bana saðlam bir popülarite verdiðini düþünüyorum.<br />
Hepsi bu. Oysa ben iþ yapmak maksadýndaydým ünlü<br />
olmak deðil. Ne yapalým beraberinde o da geliyormuþ öðrendim.<br />
Son dönemlerde televizyon ekranlarýnda çok sayýda yarýþma<br />
programý yer alýyor. Bu programlarý içerik olarak nasýl<br />
deðerlendiriyorsunuz?<br />
Bilmem çok zor izletildiðine göre baþarýsýz sanýrým. Yarýþmalar<br />
artýk benim zamanýmýn rekorlarýna ulaþamýyor. Hep ortalama<br />
ve deðiþken izlenme oranlarýyla takip ediliyor. Internet<br />
herkesin evinde ve benzeri yarýþmalarýn dünyadaki orijinal<br />
yayýnlarýna ulaþabiliyor genç izleyici. Dolayýsýyla artýk kandýrýlmasý<br />
zor, her þeyi bilen ve acýmasýzca eleþtiren bir nesle hitap<br />
ediyor televizyonlar. Rekabet büyük. Seyircimiz ihtiþamý,<br />
görkemi seviyor ekranda. Fantastik bir dünya yaratabilmeli<br />
izleyicide, ekrandakine hayranlýk uyandýrabilmelisiniz. Yoksa<br />
salt ekranda olmak, bir þey ifade etmiyor. Nitekim Andy Warhol'un<br />
da dediði gibi, herkesin hayatýnda 15 dakikalýk þöhret<br />
aný olacaktýr. Ýzleyici, starlarýna saygýsýný hayranlýðýný yitirmiþ<br />
durumda. Baþarýlý olanlarsa, bunu yýllarca muhafaza edebilmeyi<br />
becerebilenler ve öylelerini de gerçekten takdir ediyorum.<br />
Önümüzdeki dönemlerde gerçekleþtirmeyi düþündüðünüz<br />
projeleriniz var mý?<br />
Bir müddet ekranda olmak istemiyorum. Kariyerimde<br />
hep çok kaliteli ve iyi iþler yaptým. Gereksiz riskler alarak baþarýsýz<br />
olacaðý baþýndan belli projelerde yer almak istemiyorum.<br />
Bunun da artýk yýllarýn tecrübesiyle ve belki biraz da ilahi<br />
destekle kokusunu alabiliyorum. Zor beðenirim ve çok seçiciyim.<br />
Bir projemiz var diye bana ilk aktarýldýðýnda gerek<br />
telefonda gerekse yüz yüze görüþmelerde eðer içim kýpýrdamýyor,<br />
heyecanlanmýyorsam ve takýldýðým nokta her ne ise<br />
reddettiðim proje o sebepten baþarýsýz olmuþtur. Yanýlmadým,<br />
Allah da yanýltmasýn. Ben kendi donanýmlarýma vakit<br />
ayýrmayý tercih ediyorum bu aralar. Mutlaka yapmalýyým diyeceðim<br />
bir proje, dizi teklifi olmazsa, kendim bir þeyler yapma<br />
zamanýdýr diyerek kollarý sývayacaðým. Hiç acelem yok.<br />
Bir müddet seyirci kalmak istiyorum. Zira bilirim her þeyin bir<br />
zamaný var.<br />
Kolejle ile ilgili neler söylemek istersiniz?<br />
Bana hep ukala, kendini beðenmiþ, soðuk eleþtirileri yapýlýr.<br />
Doðrudur mesafeliyim. Cool denen cinsten. Ýþte bunu,<br />
yani kendi deðerimi bana öðreten Kolej'deki yýllarýmdýr. Ýçimizdeki<br />
cevheri söküp çýkaran tüm eðitmenlerime minnettarým.<br />
Bozkýrdaki yeþil, ilim irfan yuvama sevgilerle...
BSO’dan Cumhuriyet Bayramý özel konseri<br />
Bilkent Senfoni Orkestrasý (BSO) 2008-2009 konser sezonuna<br />
ekim ayýnda start verdi.<br />
Ekim ayýnýn 17 ve 20'sinde gerçekleþtirilecek olan iki<br />
konserin solisti ünlü piyanist Ýdil Biret olacak. 24 Ekim Cuma<br />
günü düzenlenecek olan Eðitim Konseri'ne Iþýn Metin þeflik<br />
edecek.<br />
Cumhuriyet Bayramý Konseri ise 31 Ekim Cuma günü<br />
gerçekleþtirilecek. Orkestraya Iþýn Metin'in þeflik yapacaðý<br />
Potanýn Sihirbazlarý <strong>Ankara</strong>’da<br />
Potanýn Sihirbazlarý olarak tüm dünyada büyük bir üne<br />
sahip Harlem Globetrotters basketbol takýmý sadece 3<br />
gösteri için Türkiye'de olacak.<br />
1927 yýlýnda kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklý<br />
ülkede 20.000'den fazla gösteri maçý yapan, spor ve eðlence<br />
dünyasýný bir araya getiren Harlem Globetrotters<br />
17 Ekim Cuma günü <strong>Ankara</strong><br />
Atatürk Spor Salonu’nda<br />
muhteþem bir gösteri gerçekleþtirecek.<br />
Purple Concerts tarafýndan<br />
ile düzenlenen organizasyonun<br />
diðer gösterileri; 18<br />
Ekim Cumartesi Ýzmir Halkapýnar<br />
Spor Salonu ve 19 Ekim<br />
Pazar günü Ýstanbul Abdi<br />
Ýpekçi Arena'da gerçekleþecek.<br />
Pamela Anderson, Jodie<br />
Foster, William Baldwin, Sharon<br />
Stone gibi ünlülerin de fanatiði<br />
olduðu; tüm aile bireylerine,<br />
öðrencilere ve sporseverlere<br />
yönelik bu 3 gösteriyi<br />
um:ag seminerlerine çaðrý<br />
Uður Mumcu Araþtýrmacý Gazetecilik Vakfý (UMAG) tarafýndan<br />
edebiyat, felsefe ve sinema alanlarýnda düzenlenen<br />
seminerleri Ekim ayýnda baþladý.<br />
1996 yýlýndan bu yana Ekim-Ocak ve Nisan aylarýnda olmak<br />
üzere yýlda üç kez düzenlenen seminerler deneyimli eðitimciler<br />
tarafýndan verilmektedir. Edebiyat, felsefe ve sinema<br />
alanlarýnda farklý bakýþ açýlarý edinmek, kendini edebiyat ve<br />
sanat yoluyla ifade etmeye yönelik seminerler iki buçuk ay<br />
sürüyor. 18 yaþýný doldurmuþ ve en az ortaöðrenimini tamamlamýþ<br />
kiþiler baþvurabiliyor.<br />
aktüalite<br />
geceye Mahir Cetiz (piyano), Karman Ýnce (piyano), Þirin<br />
Pancaroðlu (arp) ve Toðrul Ganioðlu (keman) solist olarak<br />
katýlacaklar. Gecede M. Cetiz'in "Gecegüneþi", K. Ýnce'nin Piyano<br />
Konçertosu, H. Uçarsu'nun Arp ve Çeng Ýçin Konçertosu<br />
ve U. C.Erkin'in Keman Konçertosu seslendirilecek.<br />
Ekim 2008 dönemi seminer konu baþlýklarý ve içerikleri<br />
þöyle: Yazma Seminerleri; Yazýlý Anlatýmda Temel Kavramlar<br />
/ Felsefi Açýdan Yaratýcý Yazarlýk / Yaratma Cesareti, Kurgu,<br />
Anlatým Geliþtirme / Þiir / Öykü Denemeleri ve Uygulamalarý,<br />
Felsefeye Giriþ-Felsefe Yazýn Ýliþkisi Seminerleri; Felsefeye<br />
Giriþ / Felsefe Metinleri Sinema Tarihi - Film Çözümlemeleri<br />
Semineri; Sinema Tarihi<br />
15<br />
www.bso.bilkent.edu.tr<br />
35.000'den fazla kiþinin izlemesi bekleniyor. The Globetrotters'ýn<br />
hareketleri bir ya da daha fazla basket topunun<br />
mükemmel kontrolüne, dengeye ve paslara dayanýyor.<br />
The Globetrotters, çok eðlenceli ve gösteri yüklü<br />
maçlar yapmasýna raðmen, esas gösterilerini, maçta<br />
saðlam bir liderlik elde ettikten sonra yapýyorlar. 1939'da<br />
World Professional Basketball<br />
Tournament (Dünya<br />
Profesyonel Basketbol Turnuvasý)<br />
tarafýndan yapýlan<br />
daveti kabul ettiler ve bu turnuvanýn<br />
yarý finalinde ilk defa<br />
New York Rens'le karþýlaþtýlar.<br />
Bu maç ayný zamanda<br />
tamamý siyahlardan oluþan<br />
iki takýmýn ilk mücadelesi oldu.<br />
Bu maçý Rens kazandý<br />
ve sonrasýnda þampiyon oldu.<br />
Ancak 1940 senesinde<br />
ayný turnuvada çeyrek finalde<br />
Rens'i yenerek ve sonrasýnda<br />
da þampiyon olarak<br />
rövanþlarýný almýþ oldular.<br />
Ayrýntýlý bilgi için:<br />
Telefon: 0312 417 77 20 (pbx) Faks: 0312 417 57 46<br />
E-posta: egitim@umag.org.tr<br />
EKÝM2008 kolejliler
aktüalite<br />
16<br />
Bir Ulusun Yeniden Doðuþu: 29 Ekim 1923<br />
Mustafa Kemal Atatürk'ün<br />
19 Mayýs 1919 tarihinde<br />
Samsun'a çýkmasýyla<br />
baþlayan Kurtuluþ Savaþý,<br />
Atatürk'ün önderliðinde<br />
yapýlan zorlu savaþlarla lehimize<br />
sonuçlandý. Ülke<br />
topraklarýný kalan yabancý<br />
iþgalcilerden temizleyen,<br />
Temmuz 1923'te imzalanan<br />
Lozan Barýþ Antlaþmasý<br />
ile yeni devletin ilk temelleri<br />
de böylece atýlmýþ<br />
oldu. Artýk yeni Türkiye'nin<br />
yönetim biçiminin belirlenmesinin<br />
zamaný gelmiþti.<br />
Mustafa Kemal Atatürk, egemenliðin ulusa dayandýðý bir<br />
sistem olan Cumhuriyet yönetiminin ilâný için hazýrlýklar yapmaya<br />
baþladý. Cumhuriyetin kurulduðu tarihten bir gün önce<br />
arkadaþlarýný Çankaya'ya çaðýrarak, "Yarýn Cumhuriyeti<br />
ilân edeceðiz" dedi.<br />
Atatürk, 29 Ekim 1923'te TBMM'de 1921 Anayasasý'nda<br />
yani Teþkilât-ý Esasiye Kanunu'nda yaptýðý deðiþikliklerle,<br />
devletin yönetim biçimini "Cumhuriyet" olarak ilan etti. Bu<br />
ilân, ayný gece atýlan 101 pare top ile kutlandý. 1924 yýlýnda<br />
da, "Cumhuriyetin ilâný" þenliklerle kutlandý.<br />
2 Þubat 1925'de, Hariciye Vekaleti'nce düzenlenen bir<br />
kanun teklifinde 29<br />
Ekim'in bayram olmasý<br />
önerildi. Bu öneri metninde<br />
"Medeni ülkelerden<br />
her biri kendisi için millî<br />
bayram olmak üzere tek<br />
bir gün kabul etmiþtir.<br />
Her millet bu þekilde belirlediði<br />
günü, resmî özel<br />
gün sayarak yalnýz o günü<br />
gerek ülke içinde, gerek<br />
dýþ temsilciliklerinde<br />
millî törenle icra eder...<br />
Yabancýlara da kutlattýrýlmasý<br />
gereken, Türkiye<br />
Cumhuriyeti'nin ve milletimizin<br />
resmî özel gününü öteki medeni ülkeler gibi bir gün<br />
olarak belirlemek lazýmdýr. O gün ise Cumhuriyetin ilâný günü<br />
olan 29 Ekim'den baþkasý olmamalýdýr" dendi.<br />
Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafýndan incelendi.<br />
18 Nisan 1925'te karara baðlandý ve 19 Nisan'da bu teklif,<br />
TBMM tarafýndan kabul edildi. 628 sayýlý bu kanun ile 29<br />
Ekim, 1925'ten beri yurtiçinde ve dýþýnda bayram olarak kutlanmaktadýr.<br />
Yurttaþlarýn seçme ve seçilme hakkýnýn olduðu,<br />
ulus temsilcilerinin kabul ettiði yasalarla yönetilen ve söz<br />
hakkýnýn yalnýzca ulusta bulunduðu Cumhuriyet yönetimi,<br />
ülkemizde bu yýl, 85. yýlýný kutluyor.<br />
Hans Poelzig eserleri Çaðdaþ Sanatlar’da<br />
Dünyanýn en önemli mimarlarý arasýnda yer alan Hans<br />
Poelzig'e (1869-1936) ait proje, çizim ve özel eþyalar<br />
Çaðdaþ Sanatlar Merkezi'nde sergilenecek. 18 Ekim- 4<br />
Kasým tarihleri arasýnda gezilebilecek olan sergide<br />
sanatçýnýn orijinal proje ve çizimleri, çaðdaþ fotoðraflarý,<br />
yaðlýboya resimleri, eþyalarý, çok sayýda orijinal model,<br />
film fragmanlarý, belgesel malzeme ve Poelzig yapýlarýnýn<br />
bugünkü fotoðraflarla yorumu yer alacak.<br />
Alman mimarisinin geçmiþinde çok önemli bir yere<br />
sahip olan Poelzig, ayný zamanda Atatürk'ün çok sevdiði<br />
Florya Köþkü'nün mimarý Seyfi Arkan'ýn da bir dönem<br />
hocalýðýný yapmýþtýr.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Seksen beþ yýl önce savaþtan yeni çýkmýþ, yorgun bir ülke iken Cumhuriyet'in<br />
ilaný ile adeta kendi küllerimizden yeniden doðarak, azimli, kararlý ve onurlu<br />
genç bir ülke olarak yeniden yola devam ettik. Cumhuriyetin ilaný Türk kurtuluþ<br />
mücadelesinin askeri ve siyasi alanda zafere ulaþmasýnýn bir sonucudur.<br />
Cumhuriyet'i daima baþ tacý ederek, deðerini bilerek, asýrlara taþýmalýyýz.<br />
29 Ekim 1929’da <strong>Ankara</strong> Palas’ta yapýlan kostümlü<br />
Cumhuriyet Balosu’dan bir görünüm<br />
Poelzig modernist Alman mimarlardan<br />
farklý olarak ülkesinde kalmýþ<br />
ve yapýlarýný sadece Almanya'nýn o<br />
zamanki sýnýrlarý içinde yapmýþtýr.<br />
Poelzig'in önemli özelliklerinden biri<br />
de birçok sanatla ilgilenmesiydi.<br />
Yaptýðý yaðlýboya tablolarla daha sonraki<br />
aksiyonel resim sanatýna öncülük<br />
edecek kadar tutkulu bir ressamdý,<br />
tiyatroya ve sinemaya da ayný tutkuyla<br />
baðlýydý.<br />
www.cagdassanatlarmerkezi.com
13 Ekim 1923 tarihinde <strong>Ankara</strong>, TBMM’de baþkent ilân edildi<br />
“Türkiye Devleti’nin baþkenti <strong>Ankara</strong> þehridir”<br />
Kurtuluþ Savaþý'nýn Baþkomutan Mustafa Kemal Atatürk<br />
önderliðinde kazanýlmasýnýn ardýndan iþgal kuvvetleri yurt<br />
topraklarýndan tahliye edilmeye baþlandý. 23 Eylül 1923'te<br />
baþlayan tahliyelerin, 6 Ekim 1923'te son bulmasýyla Türkiye'nin<br />
toprak bütünlüðü de saðlanmýþ oldu. Bu tarihten itibaren<br />
yeni Türkiye Devleti'nin<br />
baþkentinin neresi olacaðý<br />
önem kazanmaya baþladý.<br />
Baþkent'in <strong>Ankara</strong> mý<br />
yoksa Ýstanbul mu olacaðý<br />
konusunda görüþ farklýlýklarý<br />
vardý. Atatürk ve arkadaþlarý<br />
gerek coðrafi durum gerek<br />
askeri strateji açýsýndan <strong>Ankara</strong>'nýn<br />
yeni baþkent olmasý<br />
konusunda birleþiyorlardý.<br />
Buna raðmen Ýstanbul'un<br />
yeni milletvekillerinden bazýlarý<br />
Ýstanbul'un merkez olarak<br />
kalmasý, <strong>Ankara</strong>'nýn iklim,<br />
ulaþtýrma araçlarý ve geliþme<br />
kabiliyeti açýsýndan<br />
uygun olmadýðý konusunda<br />
direniyorlardý.<br />
Yapýlan deðerlendirmelerin ardýndan Ýsmet Ýnönü, <strong>Ankara</strong>'nýn<br />
baþkent oluþunu öngören önergeyi 9 Ekim 1923'te on<br />
dört arkadaþý ile birlikte, Malatya Milletvekili olarak Türkiye<br />
Büyük Millet Meclisi'ne verdi. Ýsmet Paþa, <strong>Ankara</strong>'nýn hükümet<br />
merkezi olmasý konusunu acil bir sorun olarak görmekte<br />
ve bunun Lozan Antaþmasý'ndan itibaren zihnine yerleþmiþ<br />
bulunduðunu ifade etmektedir. Ýsmet Paþa'ya göre, <strong>Ankara</strong>'nýn<br />
baþkent olmasý iç ve dýþ çeþitli sebeplere dayanmaktaydý.<br />
<strong>Ankara</strong>'nýn hükümet merkezi olmasý meselesinin,<br />
hilafetle bir ilgisi yoktu. Fakat, <strong>Ankara</strong> hükümet merkezi<br />
TRT'den ilk belgesel yarýþmasý<br />
TRT, amatör ve profesyonel kategorilerde belgesel<br />
yarýþmasý düzenliyor. Bu yýl ilk kez düzenlenecek olan yarýþma,<br />
Türk belgeselciliðinin geliþmesine katkýda bulunmak<br />
ve belgesel filmlerin seyirciyle buluþmasýný saðlamak<br />
amacýyla yapýlýyor.<br />
Yarýþmayla ayrýca özgün fikirler üretebilecek öðrenciler<br />
ve amatörler ile farklý bakýþ açýlarýyla belgesel sinemaya<br />
katkýda bulunabilecek belgeselcilerin film yapmaya<br />
teþvik edilmesi hedefleniyor. Amatör ve profesyonel olarak<br />
iki ayrý kategoride düzenlenecek olan yarýþmanýn son<br />
baþvuru tarihi 19 Aralýk 2008.<br />
aktüalite<br />
olunca, hilafet bir bakýma devletimizin dýþýna atýlmýþ oluyordu.<br />
Bu da Türkiye Cumhuriyeti için daha sonra yapýlacak yenilikler<br />
ve deðiþimler için gerekliydi. <strong>Ankara</strong>'nýn yeni Türkiye<br />
Cumhuriyeti'nin baþkenti olmasýný öneren yasa teklifi ise bu<br />
nedenle çok kýsa ve özdü: "Türkiye Devleti'nin makarrý idaresi<br />
<strong>Ankara</strong> þehridir." Bu düzenlemelerin<br />
sonucunda,<br />
13 Ekim 1923'te TBMM'de<br />
kabul edilen bu tek maddelik<br />
yasa ile <strong>Ankara</strong>, yeni<br />
devletin baþkenti olmuþ ve<br />
böylece devlet merkezinin<br />
Ýstanbul olacaðý yolundaki<br />
çekiþmelere son verildiði<br />
gibi, Cumhuriyetin ilaný için<br />
de bir adým atýlmýþtýr. Bu,<br />
ayný zamanda Milli Mücadele'nin<br />
baþýndan beri uygulanan<br />
<strong>Ankara</strong>'nýn Ýstanbul'a<br />
hakim olacaðý esasýnýn<br />
bir sonucu da oluyordu.<br />
Savaþtan yeni çýkmýþ<br />
yorgun ve fakir <strong>Ankara</strong> halký<br />
bu haberi sevinçle karþýladý. Baþkent olduktan sonra <strong>Ankara</strong>,<br />
Ýsmet Ýnönü'nün de öncülüðünde hýzla geliþmeye baþladý.<br />
Modern yapýlar, büyük binalarla genç baþkente hýzla<br />
yeni bir yüz kazandýrýldý. Yüksek okullar, üniversiteler açýldý.<br />
Fabrikalar, yeni iþ yerleri kuruldu. Kent kýsa sürede büyüdü<br />
ve geniþledi. Bugün baþkent <strong>Ankara</strong>, nüfus yoðunluðu bakýmýnda<br />
ülkemizin ikinci büyük ilidir.<br />
<strong>Ankara</strong>'nýn baþkent oluþu her yýl 13 Ekim günü düzenlenen<br />
törenlerle kutlanýr. Yapýlan konuþmalarda <strong>Ankara</strong>'nýn<br />
baþkent oluþunun anlam ve önemi belirtilir.<br />
Yarýþmada jüri üyeliði yapacak olan seçici kurul þu kiþilerden<br />
oluþuyor: Belgesel yönetmeni Coþkun Aral, Ertuðrul<br />
Karslýoðlu, Enis Rýza Akay, sinema yönetmeni Ezel<br />
Akay ile gazeteci ve müzisyen Sina Koloðlu. Yarýþmaya<br />
belgesel sinema eserleri katýlabilecek. Bu tür dýþýnda<br />
gerçekleþtirilen TV programý, tanýtým filmi niteliðinde, sanat<br />
kaygýsý taþýmayan ve sinema sanatý sýnýrlarý içinde<br />
deðerlendirilemeyecek filmler yarýþmaya kabul edilmeyecek.<br />
Ayrýntýlý bilgi için: www.trt.gov.tr<br />
17<br />
EKÝM2008 kolejliler
aktüalite<br />
18<br />
Uluslararasý <strong>Ankara</strong> Tiyatro Festivali 13 yaþýnda<br />
Toplumsal Araþtýrmalar Kültür ve Sanat<br />
Ýçin Vakýf (TAKSAV) tarafýndan düzenlenen<br />
13. Uluslararasý <strong>Ankara</strong> Tiyatro<br />
Festivali, ulusal ve uluslararasý 44 tiyatro<br />
topluluðunun katýlýmýyla, 14-30 Kasým<br />
2008 tarihleri arasýnda gerçekleþtirilecek.<br />
Kültür ve Turizm Bakanlýðý ile Devlet<br />
Tiyatrolarý'nýn desteðiyle düzenlenecek<br />
festival kapsamýnda bu yýl bir de Sosyal<br />
Sorumluluk Projesi baþlatýlýyor. Tiyatro<br />
sanatýný tanýtmak ve sevdirmek, ulusal<br />
ve uluslararasý tiyatro gruplarýnýn, tiyatro<br />
anlayýþlarýný ve tiyatro sanatý üzerindeki<br />
deneyimlerini, topluma aktarmak, alternatif tiyatro anlayýþlarýný<br />
tanýtmak, toplumla, tiyatro sanatý arasýndaki baðý<br />
güçlendirmek için her yýl düzenli olarak gerçekleþtirilen<br />
Uluslararasý <strong>Ankara</strong> Tiyatro Festivali kapsamýnda hayata<br />
geçirilecek olan proje ile 5 yýlda 10.000 kiþinin tiyatro<br />
ile tanýþtýrýlmasý hedefleniyor. Projenin bu ilk ayaðý 5<br />
<strong>Ankara</strong> Caz Festivali’nde Caz&Bas<br />
<strong>Ankara</strong>'nýn önemli sanat festivallerinden 12. Uluslararasý<br />
<strong>Ankara</strong> Caz Festivali, 24 Kasým - 4 Aralýk tarihleri arasýnda<br />
önemli sanatçýlarýn katýlýmýyla gerçekleþtirilecek.<br />
<strong>Ankara</strong> Caz Derneði ve LEO Organizasyon'un birlikte<br />
yürüttüðü ve her yýl farklý bir tema içeren festivalin bu yýlki<br />
temasý Caz ve Bas olarak belirlendi.<br />
Türkiye'den caz sanatçýlarýna<br />
destek olmakla birlikte,<br />
ülkemiz caz müziðinin yurtdýþýnda<br />
tanýnmasý için de önemli bir<br />
rol oynayan <strong>Ankara</strong> Uluslararasý<br />
Caz Festivali, 12'nci yaþýnda<br />
<strong>Ankara</strong> seyircisinin karþýsýna<br />
daha güçlenmiþ olarak çýkýyor.<br />
Festivalde Renaud Garcia-<br />
Fons, Matthew Garrison, Charlie<br />
Haden gibi dünya çapýndaki bas<br />
ustalarýnýn yaný sýra, Selçuk Sun,<br />
Kamil Erdem, Gürol Aðýrbaþ gibi<br />
Türkiye'den de bir çok deðerli<br />
caz sanatçýsý <strong>Ankara</strong>lý caz sever-<br />
Renaud Garcia-Fons<br />
lerle buluþacak. Festivalde konserlerin yaný sýra, müzik eðitiminin<br />
önemini vurgulayan atölye çalýþmalarý da yer alacak.<br />
Festivalin basýn resepsiyonu, Türkiye - Ýsviçre iliþkilerinin<br />
80. Yýlý nedeniyle dünyaca ünlü Ýsviçre Askeri Bandosu -<br />
Swiss Army Big Band'in 13 Kasým Perþembe günü ODTÜ<br />
Kemal Kurdaþ Salonu'nda saat 20:00'de, basýn toplantýsý ve<br />
plaket töreni ardýndan vereceði konserle yapýlacak. Bugüne<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
yýllýk bir uygulama süresini kapsayacaktýr.<br />
Proje TC Kültür ve Turizm Bakanlýðý,<br />
Devlet Tiyatrolarý, belediyeler, yabancý<br />
elçilik ve kültür müdürlükleri ve birçok sivil<br />
toplum örgütünün katký ve katýlýmlarý<br />
ile TAKSAV öncülüðünde gerçekleþecek.<br />
Bu yýl 2000 kiþi (Daha önce hiç tiyatroya<br />
gitmemiþ kiþiler.) ücretsiz olarak<br />
tiyatro salonlarýnda konuk edilecektir.<br />
<strong>Ankara</strong>'nýn bir kültür kenti olmasýný hedefleyen<br />
bu festivalde, her yýl olduðu gibi<br />
bu yýl da açýk hava etkinlikleri ve sokak<br />
gösterileri ilgi çeken etkinlikler arasýnda<br />
yer alacak. Bu yýl ayrýca, festivalin daha iyi tanýtýlmasý<br />
ve tiyatroya yeni izleyiciler kazandýrmak amacýyla<br />
"Festival Sokaðý" oluþturulacak. Bahçeli 7. Cadde, Tunalý<br />
Hilmi ve Yüksel Caddesi olmak üzere festival, Baþkent'in<br />
deðiþik cadde ve sokaklarýnda görücüye çýkacak.<br />
kadar Frank<br />
Sinatra, Sammy<br />
Davis, Al Jarreau<br />
gibi yýldýzlarla birlikte<br />
çalmýþ ünlü<br />
þef Pepe<br />
Lienhard'ýn liderliðindeki 20 müzisyenden oluþan Swiss<br />
Army Big Band, tempolu caz ve swing'in en güzel örneklerini,<br />
Türkiye'nin en ünlü caz solistlerinden Sibel Köse'nin<br />
eþþiz sesiyle <strong>Ankara</strong> seyircisine sunacak.<br />
12. yýlýnda, <strong>Ankara</strong> Uluslararasý Caz Festivali'nin<br />
olmazsa olmazý, Türkiye'nin en önemli büyük<br />
orkestralarýndan olan Hava Kuvvetleri Komutanlýðý Cazýn<br />
Kartallarý Orkestrasý, bu<br />
seneki yeni programýyla<br />
geleneði bozmayarak 20<br />
Kasým 2008 günü Hacettepe<br />
Üniversitesi M Salonu'nda<br />
protokol konserini gerçekleþtirecek.<br />
Sadece davetiye<br />
ile izlenebilecek olan konserde,<br />
þef Murat Öztürk ve<br />
solist Murat Ulus yer alýyor.<br />
Charlie Haden<br />
www.leo.com.tr<br />
www.acd.org.tr<br />
www.ankaracazfestivali.org
Ýstanbul'da bir sürrealist: Salvador Dali<br />
Sabancý Üniversitesi Sakýp Sabancý<br />
Müzesi (SSM), Akbank'ýn sponsorluðunda<br />
ve Gala-Salvador Dalí Vakfý'nýn iþbirliðiyle,<br />
20. yüzyýlýn en önemli sanatçýlarýndan,<br />
sürrealizm akýmýnýn temsilcisi Salvador<br />
Dalí'yi aðýrlýyor.<br />
Salvador Dalí'nin kapsamlý bir retrospektifi<br />
niteliðini taþýyacak sergide; yaðlýboya<br />
tablolar, çizimler ve grafiklerden<br />
oluþan 270 eserin yaný sýra, el yazmalarý,<br />
fotoðraflar ve çeþitli dokümanlar yer<br />
alacak. Gala-Salvador Dalí Vakfý koleksiyonuna<br />
ait eserlerle, vakýf dýþýnda gerçekleþtirilen<br />
en büyük geçici sergi olma<br />
özelliðini taþýyacak sergi, 20 Ocak 2009<br />
4 Ekim Dünya Hayvanlarý Koruma Günü<br />
Ýnsan olmanýn farklýlýklarýndan biri de birlikte yaþadýðýmýz<br />
diðer canlýlarýn yaþam özgürlüðüne saygý göstermektir. Duygularýný<br />
biz insanlar gibi dile getirememeleri<br />
diðer canlýlarýn da acý çekmediklerini, üzüntü<br />
duymadýklarýný göstermez. Günümüzde<br />
birlikte yaþadýðýmýz, bizlere çeþitli faydalarý<br />
olan birçok hayvana maalesef yine biz insanlar<br />
tarafýndan çeþitli zararlar verilmektedir.<br />
Bunu önlemek için hayvanseverler ilk<br />
kez Ýngiltere'de 1822 yýlýnda bir araya geldiler.<br />
Hayvanlarý korumak, insanlarýn hayvanlara<br />
iyi davranmalarýný ve hayvanlarýn daha<br />
iyi koþullarda beslenme ve korunmalarýný<br />
saðlamak amacýyla Hayvanlarý Koruma Birliði'ni<br />
kurdular.<br />
aktüalite<br />
Türkiye'de bu anlamdaki ilk oluþum ise, Hayvanlarý Koruma<br />
Derneði'nin 1908 yýlýnda kurulmasýyla oluþtu. Daha<br />
sonra, ayný amaçlý dernekler birleþerek<br />
Hollanda'nýn baþkenti Lahey'de, Dünya<br />
Hayvanlarý Koruma Federasyonu'nu<br />
oluþturdular. 1931 yýlýnda toplanan bu<br />
kuruluþ 4 Ekim'i Hayvanlarý Koruma Günü<br />
ilan etti.<br />
Hayvanlarý Koruma Günü'nün amacý;<br />
hayvanlara karþý sevgi ve acýma<br />
duygularý uyandýrmak, onlarý korumak<br />
ve haklarýna saygý duyulmasýný saðlamaktýr.<br />
Hayvan sevgisi, insandaki yardýmlaþma,<br />
iyilikseverlik ve sevgi gibi<br />
duygularý geliþtirir.<br />
19<br />
tarihine kadar görülebilecek.<br />
Serginin küratörü Montse Aguer Teixidor,<br />
Ýstanbullularýn Salvador Dalí'yi ve<br />
onun olaðanüstü sürreal dünyasýný sergi<br />
sayesinde daha yakýndan tanýyacak olmasýnýn<br />
altýný çiziyor: "Sergi, eþsiz, yenilikçi,<br />
yetenekli ve farklý bir sanatçý olan<br />
Salvador Dalí'yi, ilk kez Ýstanbullularla<br />
buluþturacak. Bu evrensel ve provokatif<br />
sanatçýnýn düþüncelerini, saplantýlarýný,<br />
ikonografisini ve olaðanüstü sürreal<br />
dünyasýný herkesin anlayabilmesini, daha<br />
yakýndan tanýmasýný saðlamayý<br />
amaçlýyoruz."<br />
Ressam Cemil Küçükfilibe’nin eserleri sergileniyor<br />
Ressam Cemil Küçükfilibe, Eylül Kültür Sanat Ortamý<br />
sergi salonunda 25 Ekim’de bir sergi açýyor. Sergi 27<br />
Kasým 2008 tarihine kadar devam edecek.<br />
Desenleriyle yazar Cemil Kavukçu’nun iki<br />
kitabýna da katkýda bulunan Küçükfilibe’nin<br />
sergisi için Kavukçu þunlarý söylüyor: “Cemil<br />
Küçükfilibe, kozasýný sessizce ören,<br />
hiçbir iddiasý ve beklentisi olmayan, sevdiði<br />
ve kendini bu yolla ifade edebildiði için<br />
resim yapan alçakgönüllü bir sanatçý. Ýzlenimci<br />
ressamlarýn doðaya ve ýþýða tutkun<br />
olmasý gibi o da izbe mekanlardaki yalnýz,<br />
acý çeken, hüzünlü yüzlerin izini sürdü.<br />
Sözcük kullanmadan, çizgileriyle derin ve<br />
içe iþleyen öyküler anlattý resimlerinde.<br />
Cep kitabý olarak çýkan “Nolya” öyküsü için birkaç desen<br />
istediðimde severek vermiþti. Daha sonra da “Mimoza’da<br />
Elli Gram” kitabýmda kullandým onun çizimlerini.<br />
Ama bu kez onun yaþadýklarý, gözlemledikleri,<br />
çizdikleriydi sözkonusu olan. Bu<br />
kitap, cýlýz da olsa Cemil Küçükfilibe’nin resimlerine<br />
bir ýþýk düþürmüþtü. Þimdi de karakalem<br />
çalýþmalarýndan seçtikleriyle yaðlýboya<br />
resimlerini ilk kez sergiliyor. Çok mutlu, onun<br />
kadar da heyecanlýyým.”<br />
Sergi açýlýþý: 25 Ekim 2008 Cumartesi<br />
Saat: 14:00<br />
Eylül Kültür Sanat Ortamý<br />
Konur sokak No: 35/6 Kýzýlay - <strong>Ankara</strong><br />
Tel: 0312 418 79 68<br />
EKÝM2008 kolejliler
aktüalite<br />
20<br />
Moliere’in Kibarlýk Budalasý <strong>Ankara</strong>'da<br />
Dünya Tiyatrosu'nun en büyük klasiklerinden<br />
biri olan "Kibarlýk Budalasý", 18 Ekim'de <strong>Ankara</strong>lý<br />
tiyatro severlerle buluþuyor.<br />
Moliere'in ölümsüz eseri Kibarlýk Budalasý,<br />
yepyeni bir uyarlama ile Türk Tiyatrosu'nun büyük<br />
ustasý Haldun Dormen ve ünlü sanatçýlar tarafýndan<br />
sahneleniyor.<br />
Haldun Dormen'in, sekiz yýl aradan sonra yeniden<br />
sahnelere döndüðü oyunun uyarlamasýný<br />
Ýpek Kadýlar Altýner yaptý. Hakan Altýner'in sahneye<br />
koyduðu oyunun müzik direktörü ise Arda Aydoðan.<br />
Kostüm tasarýmý Türkan Kafadar, dekor tasarýmý Gizem<br />
Gürsel - Sedef Kermen, ýþýk tasarýmý Cengiz Özdemir<br />
'e ait olan oyunda; Haldun Dormen, Tarýk Papuççuoðlu,<br />
Ebru Cündübeyoðlu, Özlem Çakar, Abdül Süsler,<br />
Elif Çakman, Dilek Aba, Oral Özer ve Erez Ergin Köse rol<br />
alýyorlar.<br />
MEB Þura Salonu'nda sergilenecek eserin konusu<br />
kýsaca þöyle: 17. yüzyýl Fransa'sýnda, cahil, saf ama çok<br />
zengin bir adam olan Mösyö Jourdain'in (Haldun Dormen)<br />
bir tek amacý vardýr: Asilzade olmak... Bunu gerçekleþtirebilmek<br />
için her þeyi göze alýr, anlamlý-anlamsýz,<br />
yararlý-yararsýz ama mutlaka masraflý her çabayý göste-<br />
Cazýn devlerinden çok özel bir konser<br />
<strong>Ankara</strong> unutulmaz bir konsere ev sahipliði yapýyor.<br />
Miles Davis'le çalýþtýklarý 70'li yýllarda birlikte ayný sahnede<br />
yer alan Chick Corea ve John Mclaughlin, 30 yýldan<br />
sonra özel bir projeyle ayný sahnede. Caz müziðinin iki<br />
dev ismi Avrupa'da sadece 20 konserde tekrar ayný sahneyi<br />
paylaþýyorlar. Bu çok özel 20 konserden biri 31 Ekim<br />
2008 Cuma günü <strong>Ankara</strong> Anadolu Gösteri Merkezi'nde<br />
gerçekleþecek.<br />
Günümüz caz müziðinin iki gerçek efsanesi Chick<br />
Corea ve John Mclaughlin'a bu konserde baþta Christian<br />
Yaz turnelerini tamamlayan<br />
ünlü sanatçý Sezen<br />
Aksu, 24 Ekim 2008 Cuma<br />
gecesi Anadolu Gösteri<br />
Kongre Merkezi'nde saat:<br />
21.00'de <strong>Ankara</strong>lý sevenlerinin<br />
karþýsýna çýkýp en güzel<br />
þarkýlarýný seslendirecek.<br />
rir. Gülünç duruma düþer, alay konusu olur ama hiç yýlmaz.<br />
Hedefi bellidir: Soylu sýnýfa girebilmek, soylu bir<br />
markizi baþtan çýkarabilmek (Dilek Aba) her þeyi yapmak<br />
ve biricik kýzýný (Elif Çakman) da mutlaka bir "soylu"<br />
ile evlendirmek. Oysa kýzý bir baþka gence aþýktýr. (Oral<br />
Özer) Moilere, yarattýðý bu olaðanüstü tiplemenin etrafýný,<br />
onu sömürmeye çalýþan Kont, (Tarýk Papuççuoðlu)<br />
ayaklarý yere basan karýsý (Özlem Çakar), saðduyunun<br />
ve samimiyetin temsilcileri hizmetçi (Ebru Cündübeyoðlu)<br />
ve uþak (Abdül Süsler) ile bir dantel gibi örer. Neredeyse<br />
her sözcük komik ve her durum gülünçtür oyunda...<br />
Pop müziðin kraliçesi yeniden Baþkent’te<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Mc Bride, saksofonda Kenny Garrett ve davulda Vinny<br />
Colaiuta gibi ünlü müzisyenler eþlik edecektir. Corea,<br />
60'lardan beri çalýþmalarýyla caz müziðinin en önemli<br />
temsilcilerinden olmayý baþardý. Toplam 14 defa<br />
Grammy Ödülü'ne layýk görülen Chick Corea'nýn ödüllerle<br />
kanýtlanmýþ baþarýlarýyla yetinmeyip müziðe merakýný<br />
hiç yitirmediði görülür. Ýki duayenin birbirinden güzel<br />
albümlerle belgelenmiþ müzik yolculuklarý pek çok<br />
sanatçý için de yol gösterici olmuþtur. John Mclaughlýn,<br />
bu konserle ilk kez <strong>Ankara</strong>'da sahne alýyor.<br />
Geçtiðimiz yaz aylarýnda son kaseti "Deniz Yýldýzý"ný<br />
piyasaya çýkaran Türk pop müziðinin kraliçesi Aksu, bu<br />
konserle bir kez daha <strong>Ankara</strong>lý hayranlarýyla buluþacak.<br />
Her konserinin büyük bir izleyici katýlýmýyla gerçekleþtiði<br />
Sezen Aksu, en sevilen Türk Pop müzik sanatçýlarý<br />
arasýnda ilk sýralarda yer alýyor.<br />
Konserin biletleri www.biletix.com'dan edinilebilir.
Bir Týkla Derneðimizin Web Sitesi<br />
duyurularýmýz<br />
www.kolej.org’a ulaþýn<br />
Þahin'in eseri KolejIN duvarlarýný süsleyecek<br />
Ýstanbul'da yaþamýný sürdüren 74 dönem mezunlarýmýzdan<br />
mimar ressam Burcu Þahin, geçtiðimiz Mart ayýnda<br />
<strong>Ankara</strong>'da bir sergi açtý. Sergi ile ilgili mezunlarýmýz, eposta<br />
ve Torch'da asýlan afiþ ile bilgilendirildiler.<br />
Þahin'in sergide yer alan resimlerinden<br />
biri, bazý dönem arkadaþlarý<br />
tarafýndan satýn alýnarak, Mezunlar<br />
Derneði'ne KolejIN tesislerinde sergilenmek<br />
üzere baðýþ yapýldý.<br />
Bu baðýþ, hem Burcu Þahin'in<br />
eserinin Mezunlar Derneði'nde tüm<br />
kuþaklara sergilenmesini saðlamak,<br />
hem de bu tür baðýþlarýn örnek olup<br />
21<br />
diðer dönem mezunlarýnca benimsenmesi açýsýndan<br />
önem taþýmaktadýr. Bu resim ayrýca halen inþaatý sürmekte<br />
olan KolejIN tesislerinin<br />
duvarlarýnýn güzelleþtirilmesinisaðlayacaktýr.<br />
Mezunlar Derneði<br />
Baþkaný Bülent<br />
Baðdatlý, KolejIN tamamlanana<br />
kadar<br />
eserin Torch'da sergilenmesini<br />
saðlamasý<br />
baðýþý yapan 74 mezunlarý<br />
tarafýndan çok<br />
olumlu karþýlanmýþtýr.<br />
EKÝM2008 kolejliler
duyurularýmýz<br />
22<br />
Sonsuz cennetin simgesi<br />
“Sekizin Gizemi”<br />
2008 Beijing Olimpiyat Komitesi, olimpiyat oyunlarýndan<br />
farklý olarak deðiþik konularda yarýþmalar da düzenledi.<br />
2008 Beijing Olimpiyat Parký Heykel Tasarým Yarýþmasý da<br />
bunlardan biriydi. Aðustos 2005'te baþlayan bu yarýþmaya<br />
G. Þ. Füge Akdað Demirok'76 da "Sekizin Gizemi" adlý eseri<br />
ile katýlýr. 2008 yýlýnda sona eren yarýþmada, "Sekizin Gizemi"<br />
290 eser arasýndan bronz madalyaya layýk görülen eserler<br />
arasýnda yer aldý. Yarýþmayla ilgili detaylarý ve kazandýðý bu<br />
baþarýdan dolayý hissettiklerini Demirok, bizlerle paylaþtý.<br />
Sanatýn, özellikle de heykel sanatýnýn sizin için ne ifade ettiðini<br />
öðrenebilir miyiz? Bir heykeli meydana getirirken,<br />
nasýl bir ruh hali içinde bulunuyorsunuz?<br />
Sanat benim için yaþamýn olmazsa olmazý. Ýnsanýn<br />
evrensel uyuma en yakýn olduðu anlarýn ifadesi.<br />
Heykellerimin yaratýlma süreçleri deðiþkendir.<br />
Bazen bir anda çizimi çýkar, fakat çamurla buluþmasý<br />
epey vakit alýr. Bazen de hemen çamurla<br />
baþlar ve döküme yollanýr. Bu durumlara göre ruh halim de<br />
deðiþir, eðer kalabalýk bir ortamda isem ve bir form aklýma gelmeye<br />
baþladýysa hemen bulabildiðim herhangi bir kaðýda sarýlýr,<br />
çizerim. Eðer o anda atölyede çalýþýyorsam direk çamurla<br />
oluþturmaya baþlarým. En azýndan ilk þekillenmesi bitinceye<br />
kadar pek durmam.<br />
Çin`de düzenlenen 2008<br />
Pekin Olimpiyatlarý Heykel<br />
Tasarým Yarýþmasý'nda<br />
"Sekizin Gizemi"<br />
çalýþmanýzla ödüle layýk<br />
görüldünüz. Aldýðýnýz<br />
bu ödül ile ilgili olarak<br />
neler söyleyeceksiniz?<br />
2008 Beijing Olimpiyat<br />
Komitesi þimdiye kadar<br />
alýþtýðýmýz olimpiyatlardan<br />
farklý olarak deðiþik konularda<br />
yarýþmalar düzenledi.<br />
Bence müthiþ bir organizasyondu<br />
ve çok da baþarýlýydý.<br />
Kazananlar, Çin Halk<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Cumhuriyeti'ne ödül törenlerine davet edildi. Böylece de deðiþik<br />
kültür ve farklý alanlardan olan sanatçýlar, tasarýmcýlar, mimarlar<br />
Beijing'de buluþtular, tanýþtýlar ve fikir alýþveriþinde bulundular.<br />
2008 Beijing Olimpiyat Parký Heykel Tasarým Yarýþmasý<br />
da bunlardan biri. Aðustos 2005'te baþlayan sanatsal ve kültürel<br />
bir aktivite. Daveti alýr almaz "Sekizin Gizemi" adlý eserimi<br />
üçlü kompozisyon olarak hazýrlayýp yolladým.<br />
Beijing Modern Müzesi’ne 82 ülkeden 3000'e yakýn eser<br />
yollanmýþ. Uluslararasý bir jüri tarafýndan deðerlendirilen eserler<br />
arasýndan 290 eser yarýþmaya katýlmaya hak kazandý. Yarýþma<br />
cadde sergileri þeklinde yapýldý. Ýlk sergi Pekin'de Wangfujing<br />
Caddesi'nde açýlýþ seremonisi ile baþladý. Eserler, Çin<br />
Halk Cumhuriyeti'nde 35 þehirde sergilendi ve oylamaya<br />
sunuldu.<br />
Heykeller, sadece Çin Halk<br />
Cumhuriyeti vatandaþlarý tarafýndan,<br />
þehirlerinde sergilendiði<br />
müddetçe oylanabildi.<br />
2008 yýlý baþlarýnda yarýþmanýn<br />
sona ermesi ile 29<br />
eser, altýn, gümüþ ve<br />
bronz madalyaya layýk<br />
görüldü.<br />
Ýçlerinden 110 eser<br />
ki bunlardan biri de<br />
"Sekizin Gizemi" idi,<br />
Londra, Roma, Lozan,<br />
Barselona, Hongkong,<br />
Los Angeles, Seul,<br />
Auckland ve Þikago<br />
uluslararasý sergileriyle
sanatseverlerle buluþtu.<br />
Benim eserim de, 29. Olimpiyat Oyunlarý<br />
olmasý nedeni ile seçilen 29 eserle birlikte<br />
Olimpiyat Parký'nda yerini aldý ve bronz<br />
madalyaya layýk görüldü. Yarýþma birkaç<br />
temalýydý ve ben olimpiyatýn ruhunun ifadesini<br />
seçmiþtim. Bana göre, olimpiyatlar insanoðlunun<br />
evren ile uyumu yakalayabilme<br />
ve cenneti dünyada yaratma çabasýdýr.<br />
Sporda belli bir noktaya ulaþmak, insanýn<br />
bedenini olduðu kadar ruhunu da geliþtirmesi<br />
ve böylece dengeye ulaþmasý ile<br />
mümkündür.<br />
Antik Yunan'da Olimpiyat Oyunlarý sýrasýnda<br />
katillerin insan öldürmediði, hýrsýzlarýn,<br />
dolandýrýcýlarýn iþlerini yapmaktan vazgeçtiði<br />
söylenir. Benim eserim "Sekizin Gizemi"<br />
de, sonsuz cenneti simgeleyen 8 rakamýnýn<br />
bir ifadesi olarak sergilenmiþtir.<br />
08.08.08 günü saat 8'de açýlan 29. Olimpiyatlarýn<br />
tarihinin bu inançla tespit edildiðini düþünüyorum.<br />
Çin'de yapýlan olimpiyata 82 ülke ve bölgeden 3 bin eser<br />
katýldý. Böyle büyük çaplý bir yarýþýn içinde olmak size neler<br />
hissettirdi?<br />
Ýlk anlarda inanamadým, Çin Halk Cumhuriyeti Kültür Ateþesi<br />
ile görüþtüm. Bana yarýþma listesinde adým olduðunu ve<br />
eserimi bir ay içinde Beijing Modern Müzesi'ne ulaþtýrmam gerektiðini<br />
söyledi. Çok uzun bir yarýþma dönemiydi ve internetten<br />
takip etmek pek mümkün olmuyordu. Bu yýl Nisan'da Beijing<br />
Modern Müzesi'nden tebrik ve davet mektubu aldým.<br />
Bu yarýþma eserimin uluslararasý platformdaki deðerini anlayabilmeme<br />
yardýmcý oldu. "One World One Dream" sloganý<br />
olan bir olimpiyatýn parçasý olmak gurur verici.<br />
Ayrýca çok farklý bir kültürün, medeniyetin beþiðine seyahat<br />
etmiþ olmak heyecan verici. Olimpiyatlar baþlamadan, olimpiyatý<br />
hissetme imkaný verdiði için, Olimpiyat Komitesine, yarýþmaya<br />
ve dolayýsý ile Çin Halk Cumhuriyeti vatandaþlarýna teþekkür<br />
etmek isterim.<br />
Önümüzdeki dönemlerde gerçekleþtirmeyi planladýðýnýz<br />
bir heykel sergisi bulunuyor mu?<br />
Önümüzdeki sezonda, Lütfi Kýrdar Uluslararasý Kongre ve<br />
Sergi Sarayý'nda 2008 Çaðdaþ Sanat Fuarýna Lebriz.com ile<br />
katýlacagým. Temasý "Aç Kapýyý Bezirganbaþý". Eserlerimin çoðu<br />
patine ve son þekillenme aþamasýnda, çok azý da dökümde.<br />
Önümde iki ay kaldýðý için fotoðraf çekimi ve katalog çalýþmasý<br />
ile yetiþebileceðimizi umuyorum.<br />
Heykel sanatýna ilgi duyan mezunlarýmýzýn kendilerini geliþtirmeleri<br />
için neler önerebilirsiniz?<br />
Heykele veya resme ilgi duyanlarýn vakit geçirmeden kaleme<br />
kaðýda sarýlmasýný dilerim. Herkes ilgi duyduðu sanatý profesyonel<br />
olarak icra edecek diye bir gerekçe yok tabii. Ýnsanýn<br />
ruhunu geliþtirecek, günlük sýkýntýlardan, koþturmalardan<br />
uzaklaþtýrýp, rahatlatacak bir alana, konuya, her zaman ihtiyacý<br />
vardýr. Günümüzde ise bu daha da büyük bir ihtiyaç.<br />
duyurularýmýz<br />
Siz de <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunusunuz. Bugüne kadar<br />
hayatýnýzda yaþadýðýnýz deneyimleri göz önünde bulundurarak,<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin sizin için ne gibi ayrýcalýklar<br />
yarattýðýný söyleyebilirsiniz?<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin sosyal, giriþken, kendinden emin bireyler<br />
yetiþtiriyor olduðunu rahatlýkla söyleyebilirim. Bu sonuca<br />
hem kendi deneyimlerimden hem de okulumuzdan olmayýp<br />
farklý senelerin mezunlarý ile tanýþmýþ, gözlemlemiþ olan kiþilerden<br />
aldýðým övgüler ile ulaþtým.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> benim evim gibiydi. Orada 8 sene yatýlý<br />
okudum. Etüdler, bahçeler, merdivenler, sýnýflar, folklor<br />
çalýþmalarýmýz... Hepsinin yeri ayrý ve özeldir. Yatýlý arkadaþlarým<br />
kardeþlerim gibidir ve hâlâ vakit buldukça birbirimizi<br />
arar, sevincimizi, üzüntümüzü paylaþýrýz. Böyle güzel hatýralarla<br />
beni yolcu etmiþ olan bir okulun mezunu olduðum için<br />
çok þanslýyým.<br />
Füge Demirok’76<br />
23<br />
1958 yýlýnda doðan Füge Demirok, 1976 <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kole-<br />
ji’nden, 1981'de Boðaziçi Üniversitesi Ýngiliz Dili ve Edebiya-<br />
tý'ndan mezun oldu. 9-10 sene kadar Ýngilizce ve yabancýlara<br />
Türkçe öðretmenliði yaptý. 1989 senesinde ABD New York'a taþý-<br />
narak, resim ve heykelle daha yoðun ilgilenebilme fýrsatý bulabil-<br />
di. 1990-1993 seneleri arasýnda Westchestwe Community Colle-<br />
ge'da yaðlýboya resim, desen ve heykel dersleri aldý. 1994 sene-<br />
sinde Ýstanbul'a döndü. 1996-2002 yýllarý arasýnda Ýrfan Korkmaz-<br />
lar atölyesinde çalýþmalarýný sürdürdü. 1998 yýlýnda ise Marmara<br />
Üniversitesi G.S.F. Heykel Bölümü Rölyef Atölyesine devam eden<br />
sanatçý 1999`da açtýðý kendi atölyesinde çalýþmalarýna devam<br />
etmektedir. 2005 senesinde Bodrum- Ceracarnassos Festivaline<br />
katýlýrken Boðaziçi Üniversitesi, seramik atölyesinde Dr. Sakine<br />
Çil’den seramik dersi aldý. Ýstanbul Küçük Bebek'teki atölyesinde<br />
haftada 2 gün ders veren sanatçý, evli ve iki çocuk annesidir.<br />
EKÝM2008 kolejliler
izim dünyamýz<br />
24<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Birincisi Elif Kökten’08<br />
“Kolej’den mezun olmak<br />
büyük bir ayrýcalýk”<br />
Elif Kökten, 2007-2008 eðitim yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ni birincilikle<br />
bitirerek önemli bir baþarýya imza attý. Kökten, bu baþarýnýn<br />
vermiþ olduðu heyecan ve sevinci bizlerle paylaþtý.<br />
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?<br />
<strong>Ankara</strong>'da doðdum. 26 yaþýnda bir abim ve 23 yaþýnda bir<br />
ablam var. 4 senedir <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuyorum. Ortaokulu<br />
Ayþe Abla <strong>Koleji</strong>'nde okudum ve 2.'likle mezun oldum.<br />
Arkadaþlarýmla vakit geçirmeyi, film izlemeyi ve kitap okumayý<br />
seviyorum. Piyano çalmayý çok istiyorum, fakat ona henüz fýrsat<br />
bulamadým.<br />
Okul birinciliði gibi önemli bir baþarý elde ettiniz. Böyle bir<br />
baþarýyý elde etmiþ olmak size neler hissettiriyor?<br />
Okul birincisi olmak gerçekten çok gurur verici. Emeklerimin<br />
boþa gitmediðini görmek beni mutlu etti. Ayrýca insanlarýn<br />
istedikleri þeyi baþarabileceklerini, bunun için sadece kendilerine<br />
inanmalarý gerektiðini ve bu yolda baþkalarýnýn ne dediðini<br />
önemsemeden kendi iç sesleriyle hareket etmeleri gerektiðini<br />
öðrendim.<br />
Özellikle son sene benim ve arkadaþlarým için çok zorlu bir<br />
yýl oldu ama bunu da iyi bir þekilde atlattýk. Geriye dönüp baktýðýmda<br />
dört sene boyunca arkadaþlarýmla çok eðlendiðimizi,<br />
her þeyimizi paylaþtýðýmýzý ve hayatýmýzýn sonuna dek unutamayacaðýmýz<br />
birçok þey yaþadýðýmýzý görüyorum. Ayrýca öðretmenlerimizin<br />
de üzerimizdeki etkisini görmezden gelemem.<br />
Gerçekten okul bizim için kocaman bir aile haline geldi. Lisede<br />
kurduðum iliþkilerin hayatýmýn sonuna kadar sürdürülebilecek<br />
saðlamlýkta olduðunu düþünüyorum. Bütün arkadaþlarýma<br />
ve öðretmenlerime bana her zaman destek olduklarý için<br />
teþekkür ederim.<br />
Size bu baþarýyý getiren etmenler nelerdir?<br />
Öncelikle bu baþarýda ailemin, öðretmenlerimin ve arkadaþlarýmýn<br />
payý inanýlmaz ölçüde büyüktür çünkü bana inanmayý<br />
hiç býrakmadýlar. Ben de dört sene boyunca çok çalýþtým.<br />
Okul birincisi olmayý gerçekten istedim ve bu hedefe ulaþmak<br />
için elimden gelen her þeyi yaptým.<br />
Okul sýrasýnda arkadaþ çevrenize ve sosyal faaliyetlere<br />
zaman ayýrabildiniz mi?<br />
Okul sýrasýnda arkadaþlarýmla çok vakit geçirdik. Son sene<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
haricinde bu konuda<br />
fedakarlýk yapmama<br />
gerek kalmadý ancak<br />
son senenin özellikle<br />
ikinci döneminde<br />
üzerinizde ÖSS baskýsýný<br />
daha fazla hissediyorsunuz.<br />
Sonuçta baþta aileniz olmak üzere herkes sizden<br />
iyi birþeyler yapmanýzý bekliyor ve siz de biliyorsunuz ki<br />
kendi geleceðiniz için bir kaç ay diþinizi sýkmak zorundasýnýz.<br />
Bunun dýþýnda arkadaþlarýmla hep beraber olduk, sinemaya,<br />
yemeðe, konsere, buz patenine, lunaparka gittik. Özel günlerimizde<br />
birlikte olmaya çalýþtýk. Kýsacasý biz artýk birbirimizin ailesi<br />
haline geldik ve beraber geçirdiðimiz her dakikayý özel,<br />
eðlenceli ve unutulmaz kýldýk. O anlarý þimdiden çok özlüyorum.<br />
Üniversite seçiminizi nasýl yaptýnýz? Sýnavdan önce hedeflediðiniz<br />
okul ve bölüme girebildiniz mi?<br />
Aslýnda ben çok küçük yaþtan beri moleküler biyoloji ve<br />
genetik okumak istiyordum ama son zamanlarda bunu eskisi<br />
kadar istemediðimi farkettim, çünkü bu alan Türkiye'de yeterince<br />
geliþmiþ deðil ve iþ olanaklarý gerçekten çok sýnýrlý, ayrýca<br />
bu mesleðin tam olarak benim düþündüðüm gibi olmadýðýný<br />
öðrendim. Ancak tercihlerimi endüstri mühendisliði olarak<br />
yaptým. Bunda abimin etkisi olabilir çünkü o da endüstri mühendisi<br />
ve bu mesleði daha yakýndan tanýmama yardýmcý oldu.<br />
Benim ilk tercihim Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliðiydi<br />
ve ona girdim.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Böyle bir<br />
okuldan mezun olmanýzýn size gelecekte ne tür imkanlar<br />
yaratacaðýný düþünüyorsunuz?<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun olmak büyük bir ayrýcalýk.<br />
Kolejli olmakla gurur duyuyorum. Kolej mezunu olmanýn hayatým<br />
boyunca bana yardýmcý olacaðýný ve birçok kapýyý açacaðýný<br />
düþünüyorum. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuduðum için kendimi<br />
çok þanslý hissediyorum.
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Ýkincisi Merve Büyükçakýroðlu’08<br />
“Kolej, lisede kampüs<br />
hayatý yaþattý bize”<br />
Geçtimiz eðitim öðretim döneminin en baþarýlý<br />
öðrencilerinden biri de Merve Büyükçakýroðlu oldu.<br />
Okulu ikincilikle bitiren Büyükçakýroðlu, Kolej’de<br />
almýþ olduðu eðitimden ve elde ettiði baþarýdan<br />
duyduðu memnuniyetini dile getirdi.<br />
Biraz kendinizden bahseder misiniz?<br />
11 Aralýk 1990 tarihinde Ýstanbul'da doðdum. Babam subay<br />
olduðu için sürekli gezdik, farklý yerlerde büyüdüm, ama<br />
ailem liseyi tek bir yerde okumamý istedi ve <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne<br />
kayýt oldum. Böylece <strong>TED</strong>'deki hayatým baþlamýþ oldu.<br />
Önemli bir baþarýyý elde ettiniz. Bu baþarýnýzda aileniz ve<br />
okulunuz <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin ne tür katkýlarý olduðu konusunda<br />
bilgi verir misiniz?<br />
Öncelikle emeklerimin karþýlýðýný aldýðým için çok mutluyum.<br />
Tabii ki mutluyum ailemin de emeklerini boþa çýkarmamýþ<br />
oldum, çünkü babamdan yaklaþýk 4 yýldýr ayrý yaþýyorum. O<br />
görevinde, ben <strong>Ankara</strong>'da okumak için kaldým. Ailemi gururlandýrdým,<br />
kendimi gururlandýrdým.<br />
Ailem hem burada yaþamam hem okulumda olmam için<br />
çok büyük fedakarlýklar yaptý. Ne zaman üzülsem hep yanýmda<br />
oldular, baþaracaðýma inandýlar beni de inandýrdýlar. Ailem<br />
olmadan yapamazdým kesinlikle, yani büyük bir yük taþýrken<br />
onlar hep yükümü paylaþtý .<br />
Okulun çok büyük katkýlarý olduðuna inanýyorum, çünkü<br />
kendimi geliþtirmem için bana çok fazla olanak saðladý. Hocalarýmýz<br />
çok iyiydi. Çok emek verdiler. Sürekli bizimle, derslerimizle,<br />
sorunlarýmýzla ilgilenirler, hiçbir zaman yalnýz býrakmazlar.<br />
Okul, öncelikle daha lisede, bir kampüs hayatý yaþattý bizlere,<br />
onun bir katkýsý var fiziksel olarak. Sosyal etkinliklerimiz<br />
çok fazlaydý. Okulumun bana çok þey kattýðýna inanýyorum.<br />
Bir öðrencinin baþarýlý olmasý için neler gerekir? Lise eðitimine<br />
yeni baþlayanlar için neler önerilebilinir?<br />
Azim, hýrs, çalýþkanlýk. Üç kural bence, çünkü disiplinli ve<br />
kurallý çalýþtýðýmýz zaman bir programa oturtursanýz hayatýnýzýn<br />
bizim dünyamýz<br />
25<br />
her alanýnda baþarýlý olabilirsiniz. Azim ve hýrs ise sizi motive<br />
etmek için gerekli, ama bu hýrs tabi ki çok büyük boyutlarda ya<br />
da baþkalarýný ezip geçmek anlamýnda deðil, kendi kendimizi<br />
yenileyip sürekli çalýþmak sevincini içimize katmak için önemli.<br />
Motive ettikçe de daha çok baþarýlý olmaya çalýþýyorsunuz.<br />
Üniversite seçimini nasýl yaptýnýz? Sonuç sizi ve ailenizi<br />
memnun etti mi?<br />
Orta Doðu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi<br />
Bölümü'nü kazandým. Ýstediðim yerdi, istediðim bölümdü.<br />
ODTÜ'nün belli bir adý var ve kiþisel eðitimini çok beðeniyorum.<br />
Eðitimine ve hocalarýna güveniyordum. Orada iyi bir<br />
eðitim alacaðýma ve kendimi geliþtirebileceðime inanýyordum.<br />
Üçüncü tercihimdi ama asýl istediðim yeri kazandým.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin eðitim sistemi konusunda neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde öðretmenlerimiz çok baþarýlý ve<br />
kendi alanlarýnda yetkin insanlar. Bir kere bu öðrenciler açýsýndan<br />
çok büyük bir avantaj. Öðretmenler vermeye açýklar, hiçbir<br />
zaman kösteklemeye deðil. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin eðitim<br />
sistemi kiþilere göre deðiþmiyor, kendine özel bir sistemi var<br />
ve onu sürdürüyor. Sürekli öðrencinin baþarýlý olmasý, öðrencinin<br />
kendini geliþtirebilmesi ve lise hayatýndan sonraki dönem<br />
de baþarýlý olmasý için uðraþýlýyor. Bunun yanýnda, öðrenciye<br />
sosyal hayatýný kýsýtlayýcý çok aþýrý yük yüklenmiyor.<br />
EKÝM2008 kolejliler
izim dünyamýz<br />
26<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Üçüncüsü Ecem Gökbel’08<br />
“Gururla Kolej<br />
mezunuyum diyeceðim”<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> 2007-2008 eðitim öðretim dönemi<br />
üçüncüsü Ecem Gökbel oldu. Çok istediði Bilkent<br />
Üniversitesi Ýþletme Bölümü’ne giren Gökbel, bu<br />
baþarýyý nasýl elde ettiðini dergimize anlattý.<br />
Okulunuzu üçüncü olarak bitirerek, güzel bir baþarý elde<br />
ettiniz. Bu baþarýda en çok desteði kimlerden aldýnýz?<br />
Ailemin çok büyük desteði var, çünkü bütün kararlarýma<br />
saygý duydular ve hiçbir þekilde beni etkilemediler. Bu kendi<br />
baþarýmý elde etmeme daha çok yardýmcý oldu. Okulumun da<br />
bu baþarýda çok büyük bir etkisi var. Orada baþarýyý yakalamak<br />
için çok fazla çalýþtým. Herhangi bir okulda deðil böyle<br />
büyük bir okulda baþarýlý olmak istedim açýkçasý. Herhangi bir<br />
okulda baþarýlý olmak kolay çünkü. Ama <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />
<strong>Koleji</strong>'nde baþarý elde etmek çok zor tabii. O yüzden okulun<br />
adý özellikle baþarýmda çok yardýmcý oldu.<br />
Okul ve özel hayatýnýzda ailenizin desteði ne þekilde<br />
oldu?<br />
Ailem hep kararlarýma saygý duyarak, yardýmcý oldular.<br />
Kötü bir þey de elde etsem, iyi bir þey de elde etsem hep<br />
doðru olduðunu söylediler. Hiçbir þekilde "þöyle, þöyle yaptýn<br />
o yüzden böylesin" gibi bir þey söylemediler. Öðretmenlerim<br />
çok destek oldular. Bazen çok sýkýldýðýmýz oluyordu. Öðretmenlerimiz<br />
aþýrý sabýr gösterdiler. Kesinlikle ve her konuda<br />
yardýmcý olmaya çalýþýyorlardý.<br />
Üniversite seçiminde nelere öncelik verdiniz? Sonuç sizi<br />
mutlu etti mi?<br />
Bilkent Üniversitesi Ýþletme Bölümü'nü kazandým. Önceleri<br />
Bilkent Uluslararasý Ýliþkileri istiyordum, ama tercihleri yapmadan<br />
önce okula gidip ikisi arasýndaki farký konuþtuk. Ýþletmenin<br />
bana ilerde daha fazla katký saðlayacaðýný düþünerek,<br />
iþletmeyi seçtim.<br />
Önümüzdeki yýllarda üniversite sýnavýna girecek olan<br />
adaylara tavsiyeleriniz neler olabilir?<br />
Ýlk önce çok fazla stres yapmamalarýný tavsiye ediyorum.<br />
Hýrs gerekli ama çok fazla hýrs bence iyi bir þey deðil. O yüz-<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
den rahat olmalýlar, eðer birinci olmak istiyorlarsa onun gerektirdiklerini<br />
yapmaya çalýþmalýlar. Bütün sýnýrlarý zorlayýp bir þeyi<br />
elde etmek bana mantýklý gelmiyor. Sadece rahat olsunlar ve<br />
istediklerini yapmaya çalýþsýnlar. Bir de tabiî ki dersler de çok<br />
aðýr kabul ediyorum.<br />
Son olarak <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> için neler söylemek<br />
istersiniz?<br />
En baþta da söylediðim gibi öncelikle <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />
<strong>Koleji</strong>'nde baþarý elde etmek benim için çok önemli. Ýsmi<br />
bence birçok kapýyý açýyor. Buradan mezun olduðum için<br />
kesinlikle mutluyum. Okulum bana ne katký saðlayacak?<br />
Örneðin bir iþ baþvurusu yaptýðýmda, çoðu insan okuduðu<br />
liseyi çok fazla söylemez ama ben önce onu söyleyeceðim.<br />
Gururla "<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunuyum" diyeceðim. Bu okul<br />
birçok tanýnmýþ iþ adamýný, devlet adamýný yetiþtirmiþ bir okul.<br />
Böyle bir okuldan mezun olmak bana da bütün kapýlarý açar<br />
diye düþünüyorum. Aileme ve okuluma bana yardýmcý olduklarý<br />
için çok teþekkür ederim.
izim dünyamýz<br />
OKS'de 500 tam puan alarak Türkiye 1.si olan öðrencimiz<br />
Erknaz Ecehan Erk<br />
Biraz kendinden bahseder misin?<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Özel Ýlköðretim Okulu'na<br />
2. sýnýfta geldim. 8. sýnýfta buradan mezun oldum ve<br />
lisede de devam etmek istiyorum. Çok iyi bir okul olduðunu<br />
düþünüyorum. Baþarýlý bir öðrenciyim. Bunun<br />
yanýnda sosyal bir kiþiyim. Piyano, yan flüt ve<br />
okul bandosunda da klarnet çalýyorum. Spor da yapýyorum,<br />
yüzme ve voleybolla ilgileniyorum. Okulda<br />
derecelerin hesaplanmaya baþlandýðý 6. sýnýftan beri,<br />
ben her yýl okul birincisi oldum. Bu yýl da birinci<br />
olarak mezun oldum. Okul içindeki Ýngilizce ve matematik<br />
yarýþmalarýnda da derecelerim var.<br />
OKS'de 500 tam puan alarak ve Türkiye 1.’si olarak,<br />
büyük bir baþarýya imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor<br />
muydun?<br />
Zaten ben 1. sýnýftan beri baþarýlý bir öðrenciydim.<br />
OKS için ayrý bir çalýþma yapmadým. Hep öðrenmek<br />
için çalýþtým. Dershaneye de sadece son yýl destek<br />
için gittim. Sýnavda sorular benim beklediðimden daha<br />
kolay çýktý. Sorularý yaptýktan sonra zaten insanýn<br />
morali de geliyor. Sýnavdan çýktýktan sonra, emin olmadýðým<br />
soru yoktu. 500 tam puan alacaðýmý tahmin<br />
ediyordum. Bu çok güzel bir duygu. Yýlýn baþýndan<br />
beri hep hayal ettiðim þey, okul birincisi ve OKS'de<br />
birinci olmaktý. Sonunda gerçekleþti ve çok mutluyum.<br />
Sýnava nasýl hazýrlandýn?<br />
Herkesin farklý bir sistemi vardýr, benim uyguladýðým<br />
baþkasýna uymayabilir ama þunu diyebilirim ki,<br />
ben evde çok fazla çalýþmazdým. En önemli özelliðim,<br />
dersi derste dinleyip öðrenirdim, evde sadece<br />
yeteri kadar çalýþýrdým. Öðretmenimi dikkatli dinlerdim,<br />
derste konuþmazdým. Bunlarý yaptýðýnýz zaman<br />
çok iyi öðreniyorsunuz zaten.<br />
“Yýlýn baþýndan beri hep hayal ettiðim þey, okul<br />
birincisi ve OKS'de birinci olmaktý. Sonunda gerçekleþti<br />
ve çok mutluyum.”<br />
Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu?<br />
Onlar beni motive ettiler, desteklediler. Düþük bir<br />
puan alýndýðýnda insanýn üzülmemesi, bundan ders<br />
alýp ondan sonraki sýnavlara hazýrlanmasý gerekir.<br />
Benim de bazen notlarýmda düþüþ olduðu zaman<br />
moralim bozuluyordu. Ailem, çevrem burada devreye<br />
giriyorlardý ve üzülmememi söylüyorlardý. Moral<br />
verip istediðim zaman her þeyi yapabileceðimi söylüyorlardý.<br />
Bu bakýmdan faydalarý oldu.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin<br />
bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />
Kolej, bir sýnava sýðdýrýlamayacak kadar katký<br />
saðlýyor. Ayrýcalýklarý tartýþýlmaz. Çok iyi bir eðitim veriyor.<br />
Bunun yanýnda dil eðitiminin ileride en büyük<br />
avantajým olacaðýna inanýyorum. Hayat 180 ya da<br />
195 dakika deðil. Bir sýnavdan çok, <strong>TED</strong>'lilerin birliði<br />
ve beraberliði, dayanýþma içerisinde olmasý, yabancý<br />
dil bilmesi çok önemli. Çok iyi bir bilim adamý olabilirim<br />
ama yabancý dilim yoksa literatür okuyamam. Bu<br />
ve bunun gibi bakýmlardan <strong>TED</strong>'in büyük faydalarýný<br />
gördüm. Baþarýmda öðretmenlerimin çok büyük katkýsý<br />
var. Oldukça disiplinliler ve gerçekten çok iyi bir<br />
eðitim veriyorlar. Ben çok iyi bir eðitim verdikleri için<br />
ve motivasyon olarak destekledikleri için hepsine teþekkür<br />
ediyorum. Biz öðrenciler hepimiz deðerli taþlar<br />
gibiyiz, bizi ustalýklarý ile bir sanat eserine dönüþtüren<br />
mimarlar, öðretmenlerimiz.<br />
Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />
Ben liseye yine <strong>TED</strong>'de devam etmek ve yine derece<br />
yapmak istiyorum. Bunun dýþýnda araþtýrmaya<br />
dayalý proje yarýþmalarý var. Onlara katýlmak ve uluslararasý<br />
alanda geçerli olan bir þeyler yapmak istiyorum.<br />
Mesela, Dünya Gençlik Zirvesi gibi çeþitli çalýþmalar<br />
var. Gençlerin toplandýðý parlamentolar oluyor.<br />
Bu tür etkinliklerin içinde yer almak istiyorum. Spor<br />
ve sanatsal faaliyetlerime devam etmeyi planlýyorum.<br />
Üniversitede de Genetik Bilimi okumak istiyorum.<br />
Benim zaten 4. sýnýftan beri araþtýrdýðým ve istediðim<br />
bir þey bu. Bu bölümü, Bilkent Üniversitesi'nde okumak<br />
ve daha sonra da yüksek lisans ve doktora çalýþmalarý<br />
için Amerika'daki bir üniversiteye gitmek istiyorum.<br />
Ýnsanlýðý çeþitli hastalýklardan kurtarmak için<br />
gen tedavisi yöntemleri var. O tedavilerde bir ilerleme<br />
saðlamak istiyorum.<br />
27<br />
EKÝM2008 kolejliler
izim dünyamýz<br />
28<br />
Özel Okul Türkiye 1.'si ve OKS'de<br />
100 sorunun 100'ünü de doðru<br />
yapan öðrencilerimizden<br />
Sena Alkýþ<br />
“Sadece sýnavdaki baþarý deðil her konuda <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bana çok büyük katkýlarý oldu.<br />
Bütün Kolej öðretmenlerime teþekkür ediyorum.”<br />
Biraz kendinden bahseder misin?<br />
1994 doðumluyum. Tek çocuðum. Neþeli<br />
ve konuþkan biriyimdir. Hatta konuþmamdan<br />
bazý zamanlar öðretmenlerim de<br />
býkmýþlardýr. Boþ zamanlarda sinemaya giderim,<br />
müzik dinlerim, kitap okurum, televizyon<br />
izlerim.<br />
Özel Okullar Türkiye Birinciliði gibi bir baþarýya<br />
imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor<br />
muydun?<br />
Sýnava hazýr olarak girdiðimi biliyordum<br />
ama birinci olacaðýmý düþünmüyordum.<br />
Bu seneki sýnavý, sadece dikkat sýnavý<br />
olarak deðerlendiriyorum. Açýkcasý sýnavdan<br />
çýktýðýmda, 2 yýldýr bu sýnav için mi<br />
dershaneye gittim diye düþündüm. Ayrýca<br />
sýnavdan çýktýktan sonra sýnavý kontrol etmedim.<br />
Zaten ne yaptýðýmý da hatýrlamýyordum.<br />
Sýnava nasýl hazýrlandýn?<br />
Sýnav için okul derslerimin yanýnda 7.<br />
sýnýfta dershaneye de gitmeye baþladým.<br />
Öyle aman aman bir çalýþma düzenim hiç<br />
olmadý. Kendime de zaman ayýrdým. Sýnava<br />
çalýþmak için rapor da almadým zaten.<br />
Bu nedenle sýnav baþarýmý sadece aklýma<br />
kolejliler EYLÜL2008<br />
takýlan her þeyi sormaya ve sýnav heyecanýmýn<br />
olmamasýna baðlýyorum.<br />
Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl<br />
oldu?<br />
Ailem beni hiç strese sokmadý. Desteklediler.<br />
Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />
Gelecek için henüz planlarým yok. Ancak<br />
sayýsala daha yatkýn olduðum için matematik<br />
veya fen alanýnda bir þeyler yapmak<br />
istiyorum.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim<br />
ve öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />
Birinci kademedeki öðretmenim Dicle<br />
Kabukçu'nun bende çok emeði vardýr. Zaten<br />
onun sýnýfýndaki birçok arkadaþým da<br />
çok iyi dereceler yaptýlar. Ona çok teþekkür<br />
ediyorum. Ayrýca benim bütün konuþmalarýma<br />
ve sorularýma katlanan diðer öðretmenlerimin<br />
ve TÜBITAK ve ECIS'e hazýrlayan<br />
öðretmenlerimin de çok büyük katkýlarý<br />
oldu. Ayrýca sadece sýnavdaki baþarý deðil<br />
her konuda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bana<br />
çok büyük katkýlarý oldu. Bütün Kolej öðretmenlerime<br />
teþekkür ediyorum.
izim dünyamýz<br />
OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru cevaplayan öðrencilerimizden<br />
Berat Melih Yetim<br />
“Yeterince eðlenceye zaman ayýrarak, yeterli kadar test<br />
çözerek böyle bir baþarýya ulaþýlabilir. Mutlu ve hazýr olduðunuz<br />
zaman baþarý da arkasýndan geliyor zaten.”<br />
Biraz kendinden bahseder misin?<br />
14 yaþýndayým. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne gitmeden önce,<br />
ODTÜ'de okuyordum. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne 5. sýnýfta<br />
girdim. Tüm notlarým takdirdi, OKS'de de 500 tam<br />
puan aldým. Þimdi de Fen Lisesi'ne gitmeyi düþünüyorum.<br />
Okul zamanýmda sosyal hayatým pek iyi deðildi.<br />
Arkadaþlarýmla çok sýk görüþemedik. 5 yýldýr Kung-Fu<br />
dersleri alýyorum. Bu hem zihinsel hem de bedensel<br />
geliþimimi saðlýyor. Gitar kursuna gidiyorum.<br />
OKS'de 500 tam puan alarak büyük bir baþarýya imza<br />
attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun?<br />
Açýkçasý, böyle bir baþarýyý çok beklemiyordum.<br />
Dershanenin ve okulun verdiði ödevleri yaparak,<br />
baþkalarýndan daha az test çözerek çalýþýyordum.<br />
Baþarýlý olmayý bekliyordum ama bu kadarýný<br />
beklemiyordum.<br />
Sýnava nasýl hazýrlandýn?<br />
Hafta sonlarýnda dershaneye gidiyordum.<br />
Hafta içi de bir iki gün gittiðim için, okuldan<br />
gelir gelmez bazen hemen, bazen dinlendikten<br />
sonra ders çalýþýyordum. Genelde<br />
dershane ödevlerim zaten haftadaki<br />
tüm boþ zamanlarýmý alýyordu. Bunun<br />
yanýnda okul ödevlerim de<br />
oluyordu. Okul ve dershane<br />
ödevleri bittikten sonra, test kitaplarýnda<br />
sadece ihtiyacým<br />
olan yerlere çalýþýyordum. Anlamadýðýmý<br />
düþündüðüm yerleri<br />
tekrar ediyordum. Zaten dershane<br />
bir iki hafta önce baþlamýþtý.<br />
Bu konulara ayak uydurmak ve<br />
hazýrlýklý olmak için. Onun da yardýmý<br />
oluyordu yani. Dershanede<br />
iyi bir öðrenciydim ama dershanenin<br />
birincisi de deðildim. Puanlarým<br />
genelde iniþli çýkýþlý oluyordu.<br />
Dershanenin sýnavlarý OKS'den<br />
daha zordu. Bunun da bir yardýmý olduðunu düþünüyorum.<br />
Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu?<br />
Ailem benim sinirli anlarýma çok katlandýlar diyebilirim.<br />
Baský altýnda biraz asabileþebiliyordum. Ders çalýþma<br />
konusunda çeþitli yöntemler gösterdiler. Ben annemle<br />
babama derslerimi anlatýrdým iyi anlayýp anlayamadýðýmý<br />
öðrenmek için. Onlar da dinliyorlar ve “orasý<br />
olmamýþ” ya da “burayý daha iyi çalýþ” diyorlardý. Beni<br />
izliyor ve takip ediyorlardý. Gördükleri iyi ve kötü þeyleri<br />
de söylüyorlardý. Onun çok yardýmý oldu.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin<br />
bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />
<strong>TED</strong>'in bana saðladýðý katkýyý yadsýyamam.<br />
Çalýþýp kendime yarar saðladýðým bir okul. Dil<br />
eðitimine çok önem veriyor. Bu da bence çok iyi<br />
bir þey. Ýngilizcemi <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden aldýðým<br />
eðitimin yaný sýra televizyonu Ýngilizce izleyerek<br />
ve Ýngilizce aðýrlýklý oyunlar oynayarak daha da<br />
geliþtirdim. Benim için en önemli olan, dersi derste<br />
dinlemekti, daha sonra gerisi geliyor zaten.<br />
Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />
Fen Lisesi'ne gitmeye karar verdim.<br />
Ýleriki hayatýmda sözel alanda bir meslek<br />
düþünmüyorum. Fen’e eðilimim olduðu<br />
için bilim adamlýðýna ve genetik bilimine<br />
bir ilgim var. Genetik mühendisliði istiyorum<br />
ama Türkiye'de bu alanda çok<br />
fazla iþ imkaný olmadýðýný gördüm. Bunun<br />
için yurt dýþýna gitmem gerekebilir.<br />
Eðer gelecekte bu alanda bir deðiþiklik olmazsa<br />
bilgisayar mühendisliðini de düþünüyorum.<br />
Son olarak söylemek istediðim þu,<br />
çok test çözmenin bir anlamý yok. Yeterince<br />
eðlenceye zaman ayýrarak yeterli kadar test<br />
çözerek böyle bir baþarýya ulaþýlabilir. Mutlu<br />
ve hazýr olduðunuz zaman baþarý da arkasýndan<br />
geliyor zaten.<br />
29<br />
EYLÜL2008 kolejliler
izim dünyamýz<br />
30<br />
OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru cevaplayan öðrencilerimizden<br />
Umut Akyol<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Biraz kendinden bahseder misin?<br />
7 Ocak 1994'te Elazýð'da doðdum. Elazýð'da<br />
Harput <strong>Koleji</strong>'nde okuyordum. <strong>Ankara</strong>'ya gelince<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne 6. sýnýfta baþladým. 7. sýnýfta<br />
Kolej'in korosuna katýldým fakat bir süre sonra<br />
ayrýldým. Bu yaz Kolej'in Masa Tenisi Takýmý'nda<br />
baþladým. Lisede takýma geçeceðim büyük ihtimalle.<br />
OKS'de 500 tam puan alarak büyük bir baþarýya<br />
imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun?<br />
Sýnava girmeden böyle bir baþarý beklemiyordum<br />
ama girdikten sonra çok kolay gelmiþti<br />
zaten sýnav. Bu kadar kolay olacaðýný beklemiyordum.<br />
Sýnava hazýrlanýþ, ders çalýþma yöntem ve tekniklerinden<br />
bahseder misin?<br />
Çalýþýrken fazla zorlamýyordum kendimi. <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne devam etmek istiyordum zaten.<br />
O yüzden kendimi çok fazla sýkýntýya sokmadým.<br />
Günde mutlaka yarým saat - bir saat çalýþýp test<br />
çözdüm. Dersi derste dinlerdim ama yine de<br />
kendimi tam anlamýyla verdiðimi söyleyemem.<br />
Örnek öðrenci sayýlabilecek durumda deðildim.<br />
Dershaneye gidiyordum. Hafta içi etütlerine katýlmýyordum.<br />
Hafta sonumu dershaneye ayýrýyor-<br />
“<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> benim için çok büyük<br />
bir anlam ifade ediyor. Bu yüzden bu okulu<br />
seçtim yine. Diðer okullara göre imkanlarý<br />
çok daha iyi. Verdiði Ýngilizce eðitim çok<br />
önemli.”<br />
dum sadece. Dershanedeki deneme sýnavlarýnda<br />
100 nete hiç ulaþmamýþtým. 2 kere 99 net<br />
yaptým, birkaç kere 98 net yaptým. Genel anlamda<br />
baþarýlýydým. Okuldaki baþarým da genel olarak<br />
iyiydi. Her ayýn baþýnda kendi çalýþma sistemimi<br />
oluþturuyordum ama hiçbir zaman tam anlamýyla<br />
bitiremiyordum. Çok fazla sayýda test<br />
çözmedim, günde 50-60 soru çözüyordum.<br />
Ailen ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu?<br />
Ailem beni hiç baský altýna almadý, asla zorlamadýlar.<br />
Annem, çeþitli çalýþma programlarý hazýrlýyordu<br />
bana. Genelde sonlarýna ödül koyarak<br />
yapýyordu, onlar benim için bu çalýþmalarý daha<br />
cazip hale getiriyordu. Dershanede sýnýflar baþarýya<br />
göre kademeleniyordu. En iyi sýnýftaydým<br />
ben ama sýnýfta birinci olamýyordum. O beni hýrslandýrýyordu.<br />
O zaman beni arkadaþlarým da, ailem<br />
de destekliyordu.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim ve<br />
öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bana çok büyük bir<br />
katkýsý oldu. Özellikle de öðretmenlerimin. Hepsine<br />
çok teþekkür ediyorum. <strong>TED</strong> benim için çok<br />
büyük bir anlam ifade ediyor. Bu yüzden bu okulu<br />
seçtim yine. Diðer okullara göre imkanlarý çok<br />
daha iyi. Verdiði Ýngilizce eðitim çok önemli. Ben<br />
bunun yaný sýra bir de Fransýzca öðreniyorum<br />
okulumda. Ben Fen Lisesi'ni de görmeye gittim.<br />
Haftada sadece 3 ders Ýngilizce vardý. <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde ise, haftada 9-10 saat dil eðitimi<br />
alýyoruz.<br />
Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />
Liseye yine <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde devam etmek<br />
istiyorum. Bilim adamý yetiþtirme programýna<br />
devam edeceðim. Meslek konusunda tam bir<br />
kararým yok þu an. Biyoloji dýþýnda fizik, kimya<br />
veya matematik alanlarýnda eðitim almayý düþünüyorum.
OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru<br />
cevaplayan öðrencilerimizden<br />
Beliz Balým<br />
“Öðretmenlerim sýnýfta herkesle tek tek ilgilenirlerdi.<br />
Benim de sorduðum o sayýsýz sorulara cevap<br />
verirlerdi. Tabii ki öðretmenlerimin ve Kolej'in<br />
baþarýma katkýsý çok büyüktür.”<br />
Bize biraz kendinden bahseder misin?<br />
5 yýldýr <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuyorum. Televizyon<br />
izlemeyi, kitap okumayý ve bilgisayarla<br />
uðraþmayý çok seviyorum. En büyük zevkim spor<br />
yapmak. 4 yaþýmda aktif olarak spor yapmaya<br />
buz pateniyle baþladým. 8 yaþýmda Türkiye Buz<br />
Pateni dokuzuncusu olduktan sonra jimnastik<br />
yapmaya baþladým. Sonra voleybol oynadým ve<br />
hâlâ oynamaktayým. <strong>Ankara</strong> Fenerbahçe Spor<br />
Kulübü'nde lisanslý oyuncuyum. 4 yýl piyano çaldým<br />
ama þu anda çalmýyorum. Arkadaþlarýmla<br />
ve ailemle vakit geçirmeyi çok seviyorum.<br />
OKS'de 100 sorunun yüzünü de doðru cevaplayarak,<br />
büyük bir baþarý elde etmek nasýl bir duygu?<br />
Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun?<br />
Sýnava girmeden önce iyi bir not alacaðýmý<br />
biliyordum ama bu kadarýný da beklemiyordum.<br />
Türkiye'de ilk yüze girme düþüncesi bile bana imkansýz<br />
geliyordu. Daha doðrusu benim diðerlerine<br />
göre ne durumda olduðumu çok iyi bilmiyordum.<br />
Kýsacasý bu benim için çok büyük bir sürpriz<br />
oldu.<br />
Yüz soruyu da doðru cevapladýðýmý ilk öðrendiðimde<br />
çok þaþýrdým. Kesin bir yanlýþlýk vardýr<br />
diye tekrar tekrar kontrol ettim. Kontrol ederken<br />
zaten yanýmda arkadaþlarým vardý, onlarýn<br />
bu duruma inanmasý benimkinden daha kýsa<br />
sürdü. Ýlk yarým saatte inanamadým, sanki bir rüyadaymýþ<br />
gibi hissettim.<br />
Sýnava hazýrlanýþ, ders çalýþma yöntem ve tekniklerinden<br />
bahseder misin?<br />
Derslerim okula baþladýðým günden beri hep<br />
iyi olmuþtur. Eve gittiðimde bütün akþamýmý<br />
derslere ayýrdýðýmý falan hiç hatýrlamýyorum. Hatta<br />
çok uzun süren sýnavlarda bile oturup soru<br />
çözmekten sýkýlýrým. Benim yöntemim dersi iyi<br />
dinlemektir. Derste her þeyi anlamaya çalýþýrým.<br />
Eðer bir þeyi anlamadýysam öðrenene kadar soru<br />
sorarým, peþini býrakmam. Görsel ve sayýsal<br />
hafýzam da çok kuvvetlidir. Bir kez gördüðüm bir<br />
sahneyi veya bir formülü asla unutmam. Bu yüzden<br />
sözel dersleri dinlerken bunlarý kafamda<br />
canlandýrýrým. Konuyu unutsam bile bu görüntüler<br />
aklýma gelir ve hatýrlarým. Sayýsal derslerin de<br />
mantýðýný kavrarým, formüllere komik þeyler uydururum.<br />
Böylece aklýmdan çýkmazlar. Bunlarý<br />
yapan birinin de günlerce ders çalýþmasý gerektiðine<br />
inanmýyorum.<br />
Kolej’in ve öðretmenlerinin senin bu baþarýna<br />
katkýlarý ne þekilde oldu?<br />
En baþta ilkokul öðretmenime teþekkür ediyorum.<br />
O olmasaydý altyapým bu kadar iyi olmazdý.<br />
6,7 ve 8. sýnýf öðretmenlerim de çok iyilerdi.<br />
Sýnýfta herkesle tek tek ilgilenirlerdi. Benim de<br />
sorduðum o sayýsýz sorulara cevap verirlerdi. Tabii<br />
ki öðretmenlerimin ve Kolej'in baþarýma katkýsý<br />
çok büyüktür.<br />
Üniversite ve sonrasý için planlarýný öðrenebilir<br />
miyiz?<br />
Benim bütün ailem yani annem, babam, teyzelerim,<br />
amcalarým ve onlarýn eþleri hep doktor<br />
olmuþlar. Hepsi <strong>Ankara</strong> Týp ve Hacettepe Týp'tan<br />
mezunlar. Bu yüzden hep doktorlarýn arasýndaydým.<br />
Henüz eðitimini almasam da doktorluðun<br />
bütün inceliklerini öðrendim sayýlýr ve bu iþi çok<br />
sevdim. Ben de Hacettepe'nin Ýngilizce Týp Bölümü'nden<br />
mezun olmak istiyorum. Böylece <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde öðrendiðim Ýngilizce'yi kullanabilir,<br />
iyi bir meslek sahibi olarak yurtiçinde ve yurtdýþýnda<br />
iþ bulabilirim.<br />
bizim dünyamýz<br />
31<br />
EKÝM2008 kolejliler
maariften yetiþenler<br />
32<br />
Azra Çýngýllýoðlu Uslu'42<br />
Nesilden nesile<br />
aktarýlan Kolej ruhu<br />
Azra Çýngýllýoðlu Uslu, Ýstanbul'da dünyaya gelir.<br />
Bir süre Ýstanbul'da oturan Çýngýllýoðlu ailesi<br />
demir ticaretiyle uðraþan babalarýnýn mesleði<br />
dolayýsýyla 1934 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'ya taþýnýrlar. Ýlk<br />
evleri Ýzmir Caddesi'nin köþesinde Tuna Sokaðý'nda<br />
küçük, þirin bir evdir. Ýkisi erkek, beþ kardeþin ortancasý<br />
olan Azra Haným, ilkokulu Mimar Kemal Ýlkokulu'nda<br />
okur. Daha sonra eðitime ve öðrenime büyük<br />
önem veren aile büyükleri çocuklarýnýn<br />
hepsini o günkü adýyla Türk Maa-<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Türk Maarif <strong>Koleji</strong>’nden 1942 yýlýnda mezun olan Azra Çýngýllýoðlu Uslu,<br />
Kolej'in sonraki hayatýna çok önemli etkileri olduðunu belirtiyor. Çok sevdiði<br />
ve halen devam ettiði resim sevgisini Kolej yýllarýnda kazanan Azra Haným'ýn<br />
dört kardeþi, onlarýn ve kendi çocuklarý ve hatta torunlarý Kolej mezunu. Azra<br />
Haným ile yaptýðýmýz röportaj sýrasýnda en küçük kardeþi Hamra Çýngýllýoðlu<br />
Onart'53 ve torunu Azra Uslu'00 da bulunuyordu.<br />
rif Cemiyeti Yeniþehir <strong>Koleji</strong>'ne yazdýrýrlar.<br />
Dönemin <strong>Ankara</strong>'sýný kardeþi Hamra Haným þöyle anlatýyor:<br />
"Ben ilkokula baþladýðým yýllarda Selanik Caddesi’nde<br />
oturuyorduk. Bugün orada çok fazla iþ yeri var, o zaman aileler<br />
vardý. Oradan yürüyerek giderdik okula. Ben en küçük<br />
olduðumdan boyumun kýsalýðý belli olmasýn diye onlardan<br />
ayrý yürürdüm. Düþünebiliyor musunuz, 6 yaþýnda bir çocuk,<br />
sabah 8.30'da evden çýkýyor, akþam 16.30'da eve dönüyor.<br />
Bugünün Türkiye'sinde servisler, çocuklar yürümesin diye<br />
deðil, güvenli bir þekilde evlerine teslim edilsin ve güvenli bir<br />
þekilde okullarýna býrakýlsýn diye çalýþtýrýlýyor.<br />
O zamanlar böyle bir endiþe yoktu.<br />
O zamanlar Kýzýlay Binasý, adýný oraya<br />
veren çok hoþ bir binaydý, çevresinde<br />
de bir park vardý. Bütün <strong>Ankara</strong>lýlar<br />
akþamlarý orada yürürlerdi. Afyonkarahisar<br />
maden suyu satýlýrdý. Her akþam<br />
annem ve babamla çýkýp o maden suyundan<br />
içmeye giderdik. Bir de Ýzmir<br />
Caddesi'nin bulvarý kestiði köþede, bir<br />
tarafta Özen bir tarafta Kutlu denen iki<br />
pastane vardý. <strong>Ankara</strong> sosyetesi o zaman,<br />
þimdi sosyete dediðimiz kesim<br />
deðildi. Devlet memurlarý, üniversite hocalarýydý.<br />
Onlar hep o iki pastanede<br />
olurlardý akþamlarý. Ekler pastasý yemek<br />
de bir alýþkanlýktý. Zaman içerisinde daha<br />
ileriki yýllarda Büyük Sinema açýldý.<br />
Pazartesi geceleri bütün tanýdýklarýmýzý<br />
orada görürdük. Evlerde televizyon olmadýðý<br />
için akþamlarý oraya gelirlerdi."
Azra Çýngýllýoðlu Uslu’42 kardeþi Hamra Çýngýllýoðlu Onart'53 ve torunu Azra Uslu'00 ile birlikte<br />
Altýncý sýnýfta Kolej sýralarýyla tanýþan Azra Haným’ýn resme<br />
meraký ve sevgisi o yýllarda baþlar. Azra Haným'ýn resim<br />
sevgisi öyle büyüktür ki, diðer derslerde dahi sýra altýnda resim<br />
yapar. En büyük þansý dönemin en önemli ressamlarýndan<br />
Turgut Saren ve Eþref Üren'in Kolej'de öðretmenleri olmasýdýr.<br />
En sevmediði ders fizik<br />
dersiyken hocasý Aliye Haným'ýn<br />
da etkisiyle edebiyat<br />
dersi en sevdiði ders olur. Aliye<br />
Haným Atatürk sevgisini öðrencilerine<br />
de aþýlar. Her öðrencinin<br />
kendine özel bir Atatürk<br />
þiiri bulunur. Bir gün okul<br />
dergisi için kompozisyon yazmalarý<br />
istenir. Beðenilen ve<br />
dergide yer verilen Azra Haným'ýn<br />
yazýsýnýn altýnda baþka<br />
bir arkadaþýnýn imzasý vardýr.<br />
Bu durum onu çok üzse de arkadaþlýk<br />
hatýrýna bir þey diyemez.<br />
Halen görüþmekte olduðu çok güzel dostluklar edinir Kolej'de.<br />
Bu dostluklarýn kendisi kadar anýlarý da saðlamdýr.<br />
Baþka þehirlerde olsalar da sýk sýk görüþürler arkadaþlarýyla.<br />
Atatürk Devrimlerinin ýþýðýnda çaðdaþ bir eðitim anlayýþýnýn<br />
hakim olduðu Kolej'in tüm öðrencilerine her anlamda<br />
çok büyük katkýlarý olur. En büyük katkýsý ise Ýngilizce'dir. Öyle<br />
ki Azra Haným okuldan sonra evlenerek, Amerika'ya gittiðinde<br />
Kolej'in vermiþ olduðu Ýngilizce onun en büyük yardýmcýsýdýr.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde aldýklarý Ýngilizce eðitimi-<br />
maariften yetiþenler<br />
nin çok köklü ve detaylý olduðunu vurgulayan Hamra Haným<br />
da evlendikten sonra Ýngiltere'ye gittiðinde dil konusunda<br />
hiçbir zorluk yaþamaz. Kolej'de aldýðý dil eðitimi ile Ýngiltere'de<br />
moda desinatörlüðü ve pazarlamasý okur.<br />
Azra Haným, o zamanlar Ziraat Fakültesi'nde doçent<br />
olan eþinin görevi dolayýsýyla<br />
1952-53 yýllarý arasýnda<br />
Washington'a gider.<br />
Altý ay burada kaldýktan<br />
sonra bir arkadaþlarýndan<br />
aldýklarý araba ile bütün<br />
Amerika'yý dolaþýrlar.<br />
Amerika'da bir de ödül kazanýr.<br />
Amerika hakkýndaki<br />
düþüncelerini yazdýðý bir<br />
kompozisyon ile kazandýðý<br />
4 dolar, onun ömründe<br />
kazandýðý ilk ve tek paradýr.<br />
Azra Haným yazdýðý<br />
kompozisyonda, Amerika'nýn<br />
çok güzel bir ülke<br />
olduðunu yalnýz dýþarýdan gelen yabancýlara çok deðer verilmediðini<br />
vurgular.<br />
Türkiye'ye döndükten sonra resme biraz daha aðýrlýk veren<br />
Azra Haným, Ýbrahim Çallý, Lütfü Günay gibi deðerli isimlerden<br />
dersler alýr. Çeþitli ödül ve mansiyonlar da kazanýr.<br />
Kendisinden sonra kardeþleri, kendisinin ve kardeþlerinin<br />
çocuklarý ve hatta torunlarýnýn okuduðu Kolej'den hiç<br />
kopmaz Azra Çýngýllýoðlu. Yýllar sonra Kolej size ne verdi sorusuna<br />
ise yanýtý þu olacaktýr: "Kolej bize her þeyi verdi."<br />
33<br />
EKÝM2008 kolejliler
saðlýk<br />
34<br />
Prof. Dr. Hakan Özdemir'82<br />
Doðru taný için tecrübe<br />
ve kaliteli cihaz<br />
Radyoloji ve ultrasonografi nedir, hangi hastalýklarýn inceleme<br />
ve tedavisinde kullanýlýr?<br />
Radyoloji týbbýn en hýzlý geliþme gösteren dalýdýr. Bilgisayar<br />
teknolojisindeki hýzlý ilerleme radyolojiye<br />
doðrudan katký yapmaktadýr ve bir radyolog<br />
olarak bu da beni çok heyecanlandýrmaktadýr.<br />
Týp fakültesine<br />
girdiðim günden itibaren tek hedefim baba<br />
mesleði olan radyolojiyi seçmekti ve bunu baþardýðým<br />
için çok mutluyum. Biz ülkemizde,<br />
dünyadaki teknolojik geliþmeyi birebir takip etmekteyiz<br />
ve dünyada uygulanýp da Türkiye'de<br />
uygulanmayan hiçbir görüntüleme yöntemi<br />
bulunmamaktadýr. Radyoloji bir<br />
görüntüleme ve taný koyma yöntemidir.<br />
Tanýnýn doðru olmasý<br />
tedavinin baþarýsýnda temel<br />
noktadýr. Eðer doðru tanýyý<br />
koyamazsanýz hastalarý<br />
yanlýþ tedavi yöntemlerine<br />
yönlendirebilirsiniz.<br />
Yaptýðým iþin son derece<br />
önemli ve ayný zamanda<br />
riskli olduðunun<br />
bilincindeyim.<br />
Radyolojide eskiden<br />
sadece X-ýþýnlarýndan<br />
yaralanabilirken günümüzde<br />
ultrasonografide<br />
olduðu gibi ses dalgalarýný<br />
ve manyetik rezonans görüntülemede<br />
olduðu gibi manyetik<br />
dalgalarý da kullanabilmekteyiz.<br />
Ýnsan organizmasýndaki her<br />
türlü organýn görüntülenmesinde<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Yüksek frekanslý ses dalgalarý kullanýlarak vücut içindeki organlarýn ve<br />
diðer yapýlarýn görüntülenmesi yöntemi olan ultrasonografi tekniði her<br />
geçen gün daha da hýzlý bir geliþme gösteriyor. Tecrübesi ve geliþmiþ<br />
cihazlarý ile hastalarýna hizmet veren Prof. Dr. Hakan Özdemir’82 ile ultrasonografi<br />
yöntemi ve tedavi alanlarý üzerine görüþtük.<br />
ve incelenmesinde radyolojiden yaralanmaktayýz. Günümüzde<br />
radyoloji sadece tanýsal bir bilim dalý deðildir, ayný zamanda<br />
pek çok alanda tedavi yöntemleri de radyoloji bölümlerinde<br />
yapýlabilmektedir. Týkalý damarlarýn açýlmasýndan beyindeki<br />
anevrizmalarýn týkanmasýna, karaciðer tümörlerinin tedavisinden,<br />
karýn içi apselerinin tedavisine kadar çok geniþ bir alanda<br />
deðiþik tedavi yöntemleri kullanýlmaktadýr.<br />
Ultrasonografinin riskli yönleri var mýdýr?<br />
Ultrasonografi, insan kulaðýnýn duyamayacaðý kadar<br />
yüksek frekanslý ses dalgalarý ile çalýþan bir görüntüleme<br />
yöntemidir. Günümüze kadar bildiðimiz herhangi bir zararlý etkisi<br />
bulunmamaktadýr. Bu nedenle<br />
her hastada uygulanabilir,<br />
gerekli olduðuzaman<br />
in-
Günümüzde üç boyutlu ultrason saðlýklý bebeklerin doðmasýna yardýmcý olmak amacýyla hamilelik döneminde kullanýlmaktadýr.<br />
celeme tekrarlanabilir, x-ýþýný içermediði için gebelerde ve çocuklarda<br />
büyük bir güvenle kullanýlabilmektedir. Kanýmca ultrasonografinin<br />
en önemli riski kolay ve her doktor tarafýndan yapýlabilecek<br />
bir görüntüleme yöntemi olarak algýlanmasýdýr. Günümüzde<br />
bazý pratisyen doktorlar bile ultrasonografi yapma<br />
merakýnda ve eðilimindedir. Bu düþünce son derece yanlýþtýr,<br />
çünkü radyolojik görüntüleme yöntemleri bir bütündür ve radyolojinin<br />
bütününe hakim olmayan bir doktorun yaptýðý ultrasonografi<br />
incelemesinde yanýlgý payý yüksektir. Diðer görüntüleme<br />
yöntemlerinden farklý olarak ultrasonografi incelemesi sýrasýnda<br />
hasta ve radyolog baþ baþadýr, genellikle film çekilmemektedir<br />
ve inceleme sýrasýnda doðru tanýyý koymanýz gerekmektedir.<br />
Filmleri alýp bir baþka radyoloða danýþma þansýnýz<br />
genellikle yoktur. Ýyi bir ultrasonografi incelemesi için iki önemli<br />
nokta söz konusudur; birincisi radyoloðun tecrübesi, konuya<br />
hakimiyeti ve bilgi birikimidir, ikincisi ise incelemenin yapýldýðý<br />
ultrasonografi cihazýnýn kalitesidir. Yani deneyimli bir radyolog<br />
tarafýndan yetersiz bir ultrasonografi cihazýnda yapýlan inceleme<br />
ile yeterli bilgi birikimine sahip olmayan bir doktor tarafýndan<br />
iyi bir ultrasonografi cihazýnda yapýlan incelemeler yetersiz<br />
kalabilir, doðru tanýya ulaþýlamayabilir. Ýkisi bir arada olmadýðý<br />
zaman baþarýlý sonuç almak son derece zordur. Toplumumuz<br />
son yýllarda bu konuda oldukça duyarlý hale gelmiþtir.<br />
Ultrasonografi incelemesinin hangi doktor tarafýndan<br />
ve hangi ultrasonografi cihazý ile yapýldýðýna<br />
dikkat etmektedir.<br />
Meme kanseri ve diðer kanser türlerinin erken<br />
teþhisinde radyolojinin rolü nedir?<br />
Tüm hastalýklarda olduðu gibi meme hastalýklarýnda<br />
da erken taný son derece önemlidir. Erken<br />
ve doðru taný tedavinin baþarýsýnda temel<br />
kriterdir. Kadýnlarýn özellikle 40 yaþýndan sonra<br />
yýlda bir defa meme kontrolü yaptýrmalarý gerekmektedir.<br />
40 yaþýndan önceki meme incelemelerinde<br />
öncelikle ultrasonografi yöntemi kullanýlmalýdýr,<br />
gerekli durumlarda mamografi yönteminden<br />
de yararlanýlmalýdýr. 40 yaþýndan sonraki kontrollerde<br />
her iki yöntem birlikte kullanýlmalýdýr. Her iki<br />
saðlýk<br />
yönteminde kendisine özgü avantajlarý bulunmaktadýr. Radyolojide<br />
temel prensip, X-ýþýnlarýný kullanýrken çok dikkatli olmak<br />
ve gereksiz incelemelerden kaçýnmaktýr. Nasýl kadýnlarda<br />
meme kontrolleri ve taramasý önemliyse erkeklerde de<br />
prostat son derece önemli bir organdýr ve 40 yaþýndan sonra<br />
her erkekte prostat taramasý yapýlmalýdýr. Prostat incelemesinde<br />
kullanýlan en önemli görüntüleme yöntemi ultrasonografidir.<br />
Günümüzde hamilelik takibinde ultrasonografi vazgeçilmez<br />
bir araç haline geldi. Ultrasonografinin hamilelikte<br />
önemi nedir, bu yöntemle bebeðe ait tüm problemler edinilebilir<br />
mi?<br />
Hamilelik sýrasýnda yapýlan ultrasonografi, özellikle detaylý<br />
tarama, radyolojinin en önemli ve riskli alanlarýnýn baþýnda gelmektedir.<br />
Çünkü gebelik yüzde yüz baþarý öyküsüdür. Kadýndoðum<br />
uzmaný olan meslektaþlarýmýz gebelerini takip ederken,<br />
özellikle 20.hafta dolaylarýnda bizden detaylý ultrasonografi<br />
incelemesi istemektedirler. Bunu iki nedeni vardýr; birincisi<br />
sorumluluðun bir radyolog ile paylaþýlmasý, ikincisi ise ikinci bir<br />
göz tarafýndan da bebeðin görülmesi ve incelenmesidir. Tecrübeli<br />
bir radyolog tarafýndan ve iyi bir ultrasonografi cihazý ile<br />
35<br />
EKÝM2008 kolejliler
saðlýk<br />
36<br />
yapýlan incelemede bebekte var olabilecek problemler büyük<br />
oranda saptanabilmektedir. Ancak, dünyada yapýlan deðiþik<br />
geniþ serli araþtýrmalarda baþarý oraný %80-90 düzeyindedir.<br />
Önemli olan konu bebeðin saðlýðýný tehdit edebilecek temel<br />
problemlerinin erken dönemde belirlenebilmesidir.<br />
Bu branþ her geçen gün kendini yenileyen bir dal. Branþýnýzla<br />
ilgili teknolojik geliþmeler hakkýnda bilgi verebilir misiniz?<br />
Radyoloji teknolojisindeki hýzlý geliþme oldukça heyecan<br />
vericidir. Ultrasonografi teknolojisinde de son yýllarda önemli<br />
geliþmeler olmuþtur ve olmaktadýr. Önceleri sadece siyah beyaz<br />
ultrasonografi cihazlarý kullanýlýrken, son yýllarda damarlarýn<br />
görüntülenmesine olanak tanýyan renkli Doppler tekniði kullanýlmaktadýr.<br />
Bu þekilde eskiden sadece anjiografi ile incelenebilen<br />
pek çok damar hastalýðý günümüzde renkli Doppler ultrasonografi<br />
yöntemiyle de görüntülenebilmektedir. Anjiografi<br />
ile karþýlaþtýrdýðýmýz zaman ultrasonografi uygulamasý daha<br />
kolay ve hasta için herhangi bir zararlý etkisi olmayan bir yöntemdir.<br />
Son yýllarda ise üç boyutlu, dört boyutlu ultrasonografi<br />
yöntemleri, özellikle gebelik sýrasýnda bebeðin incelenmesinde<br />
kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Bu teknik ile özellikle ailelere doðum<br />
öncesi bebeklerinin birebir yüz fotoðraflarýný gösterebilmekteyiz,<br />
aileler çok heyecanlanmakta ve mutlu olmaktalar.<br />
Ancak bebekteki anomali taramasýnda hala iki boyutlu ultrasonografi<br />
tekniði daha yararlýdýr ve öncelikli kullanýlmalýdýr.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bir mezunu olarak, okulunuzla ilgili<br />
düþüncelerinizi alabilir miyiz? Kolej'in sonraki hayatýnýza<br />
katkýlarý ne þekilde oldu?<br />
Kolej'de okumanýn büyük bir ayrýcalýk olduðunu Kolej'den<br />
mezun olunca daha iyi anladým. Çaðdaþ eðitim ve öðrenimin<br />
yanýnda, özellikle günümüzde önemi daha da ön plana çýkan<br />
Atatürk ilkelerine baðlý gençler olarak yetiþtirildik, bundan gu-<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
rur duymaktayým. Kolej bana çevre ile iyi iliþkiler kurmayý, arkadaþ<br />
olmayý, sosyal olmayý, özgür düþünceye sahip olmayý ve<br />
fikirlerini korkusuzca ve saygý çerçevesinde savunmayý öðretti.<br />
Týp eðitimim ve akademik faaliyetlerim sýrasýnda bu özelliklerden<br />
çok yararlandým. Lise son sýnýfta Ýngilizce hocamýz rahmetli<br />
Kývýlcým Kamgözen hocamýzdý, mezun ettiði son sýnýfý bizim<br />
sýnýfýmýzdý, bu benim için ayrý bir onurdur. Bana kazandýrdýðý<br />
ve halen devam ettirdiðim kitap okuma alýþkanlýðýndan<br />
dolayý kendisine minnet borçluyum. Kolej yýllarýnda edindiðim<br />
arkadaþlarýmýn çoðu ile görüþmekteyim ve benim için en deðerli<br />
arkadaþlar sýnýfýndaki yerlerini korumaktadýrlar. Kolej bana<br />
arkadaþlýðýn, dostluðun ne kadar önemli olduðunu öðretti, binlerce<br />
teþekkürler. Bu büyük camiaya üye olmak hayatým boyunca<br />
bana güç verdi, sizlerin aracýlýðý ile Kolejli dostlarýma<br />
ulaþabildiðim için çok teþekkür ederim.<br />
Prof. Dr. Hakan Özdemir’82<br />
1964 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðan Prof. Dr. Hakan Özdemir, 1982<br />
yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden, 1988 yýýlnda <strong>Ankara</strong> Ün. Týp Fakültesi'nden<br />
mezun oldu. 1993 yýlýnda Gazi Ün. Týp Fakültesi Radyoloji<br />
Anabilim Dalý'nda uzmanlýk eðitimini tamamladý. 1995 yýlýnda yardýmcý<br />
doçent, 1996 yýlýnda doçent ve 2003 yýlýnda profesör oldu. 2005<br />
yýlýnda kendi merkezi olan "Diason Ultrasonografi Merkezi"ni açan<br />
Özdemir, halen Gazi Ün. Týp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalý'nda<br />
part-time öðretim üyesi olarak çalýþmaktadýr. Prof. Dr. Hakan<br />
Özdemir, asistanlýðýnýn ilk günlerinden itibaren ilgi duyduðu ultrasonografi<br />
ve ultrasonografi eþliðinde giriþimsel tedavi yöntemleri<br />
konusunda Amerika, Avrupa ve Japonya'da deðiþik zamanlarda çeþitli<br />
eðitimler aldý. Halen Philadelphia-Amerika Birleþik Devletleri'nde<br />
bulunan "Jefferson Ultrasound Research and Education Institute"<br />
Türkiye Affiliasyon Baþkanlýðýný yürüten Özdemir, evli ve ondört yaþýnda<br />
bir çocuk babasýdýr.
kiþisel geliþim<br />
38<br />
Bütüne<br />
bakmak<br />
Baþarýlý insan mutlu insan demek deðildir. Mutluluk ve yaþam<br />
doyumu içinde pek çok farklý alaný barýndýran kavramlardýr. Eðer<br />
kiþi baþarý ile mutlu hissediyorsa, baþarýlý olmak onun için anlamlý<br />
ve önemlidir. Ancak bir insanýn kendi varlýðýný ve benliðini parçalara<br />
ayýrmasý ve bu parçalardan bazýlarýný destekleyip, geliþtirirken<br />
bazýlarýný ihmal etmesi içsel bütünlüðünü tehlikeye atabilir.<br />
Zerrin Koyunpýnar<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Okullarý<br />
Psikolojik Danýþma ve Rehberlik Müdürü<br />
Genellikle insanýn yaþam süreci<br />
bir çok kritik dönemden geçerek,<br />
(bebeklik, çocukluk, ergenlik,<br />
yetiþkinlik ve yaþlýlýk) tamamlanýr.<br />
Bu kritik dönemlerden<br />
önemli biri de örgün öðrenim yýllarýný<br />
kapsar ve oldukça uzundur. Yaþamda sadece<br />
belli noktalara fazlaca odaklanmak, diðerlerinden<br />
alarak tüm enerjimizle bunlara yoðunlaþmak,<br />
hayatýn anlamlý olmasýný saðlayan pek çok yaþantýyý<br />
kaçýrmamýza neden olur. Oysa yaþamýn mutlu ve doyurucu<br />
geçmesi için, yakalanabilecek pek çok küçük an ve ayrýntý olduðunu<br />
unutmamak gerekir.<br />
Yaþam sadece gerekliliklerden oluþmamalý, sadece gerekli<br />
olan þeylerden oluþan bir hayat planlamamalýyýz. Bizlere doyum<br />
veren dostluklar, hobiler, bizi dinlendiren avarelikler de yer<br />
almalý hayatýmýzýn içinde. Hep ileriye dönük hayatý düþünerek,<br />
zamaný planlama üzerine çalýþýyoruz. Böyle olunca da þairin<br />
þiirinde söylediði gibi, þu anda kullanabileceðimiz elimizdeki<br />
sarý lira gün gelip geçersiz oluyor. Ýnsan iliþkisini bile içimize<br />
bakmadan, bir bilenden didaktik bir þekilde öðrenme çabasýndayýz,<br />
oysa doðamýz bunlarla zenginleþtirilmiþ özellikler taþýyor.<br />
Her þey formal bir biçimde bir bilenden maddeler halinde<br />
öðrenilmek zorunda deðil. Doðal akýþýna býraktýðýmýz yaþamýmýzda<br />
önceleri bu rolleri üstlenen ve baþarýyla sürdüren insanlar<br />
vardý, onlarýn yerini kurumlar aldý.<br />
Kiþisel geliþim çok önemli. Öðrenebileceði kadar öðrenen,<br />
zamaný iyi kullanan, kendine uygun bir meslek alanýna yönlenip,<br />
bu meslekte iyi bir kariyer sahibi olan bir birey olmak çok<br />
önemli. Ama iyi bir evlat, müzik ya da resim yaptýðý zaman<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
kendini çok iyi hisseden bir insan, bulunduðu<br />
toplumca aranan, varlýðý etrafý<br />
aydýnlatan, hayata güler yüzle bakan,<br />
fedakarlýk yapabilen, çevreye ve insanlara<br />
duyarlý biri olmak daha mý az<br />
önemli? Hangisi diðerinden büyük ve<br />
daha önemli? Ya da ikisini birarada yapabilsek<br />
daha iyi deðil mi?<br />
Ýçinde bulunduðumuz ortam gereði<br />
çok dikkatimi çeken konular oluyor.<br />
Bir öðrenci herhangi bir dersin niye öðrenildiðini<br />
ve ne iþine yarayacaðýný soruyor.<br />
Bu iþe yararlýðýn kriteri de OKS<br />
ya da ÖSS'de kaç soru çýkacaðý, ona<br />
kaç puan kazandýracaðý. Materyalist<br />
anlamda iþe yaramaz þeylere bir merak<br />
yok.<br />
Bir þeyi merak etmek araþtýrmak<br />
yok. Çünkü iþe yaramak üzere öðrenilmesi<br />
gereken ve bazen de pek ilgi<br />
çekmeyen pek çok þey var ve zaman<br />
sýnýrlý.<br />
Belki de hayatýn amacýný tartýþmak<br />
gerekli ve ondan sonra yaþamý planlamalý. Bütün ailelerin çocuklarýnýn<br />
sorunlarýna çocuklarýndan evvel sahip çýkýp çözüm<br />
üretmeleri sanki sorunsuz bir dünyaya hazýrlanan çocuklar yetiþtirmemize<br />
neden oluyor. Kendisi giyinebilen, yemeðini yiyebilen<br />
çocuklar yediriliyor ve giydiriliyor. Okula bizzat taþýnýyor<br />
ya da taþýttýrýlýyor, evde ufak tefek yardýmlarýndan bile vazgeçilip<br />
bütün sorumluluklar üzerinden alýnýp sadece ders çalýþmasý<br />
isteniyor. En ufak bir sorun çýktýðýnda çözmeye istekli ve çocuktan<br />
önde yer alan bir çok ebeveyn var. Ne yaptýðýmýzýn farkýnda<br />
mýyýz? Çok gerçekçi savunmalarýmýz olabilir ama bu koþullarda<br />
görünen sonuca hazýrlýklý olalým.<br />
Ýnsan bir bütün, bir bölümü mükemmel, diðer özellikleri<br />
çok geride kalmýþ bir insan yetiþtirmek pek de tercih edilecek<br />
bir þey deðildir. Dengeli bir bütün, bizim istediðimiz seviyede<br />
mükemmel olmasa da daha güzel ve yaþanasý bir Dünya için<br />
tercih edilmelidir.<br />
Kendini gerçekleþtirmek klasik bilgilerin ýþýðýnda da önemini<br />
ve kiþinin mutlu ve doyumlu oluþuna katkýsýný kanýtlamýþ, literatürde<br />
yerini almýþ bir olgudur. Kiþinin bütünlüðü, var olan<br />
potansiyelini hayata geçirdiði zaman istenen bir noktaya ulaþýr.<br />
Ýçinden bir bölümünü önemseyerek bir yol haritasý çýkar-
mak sonrasýnda pek çok bedel ödemeye neden olabilir. Tabii<br />
ki toplumun beklentilerini, gerçeklerini dikkate almalýyýz ama her<br />
çocuk tektir ve kendine özgü bir çok zenginliði vardýr. Kendine<br />
özgü özelliklerine yaþamlarýnda yer vererek, bu özelliklerin getirdiði<br />
potansiyeli sonuna kadar kullanarak, bir taraftan mutluyken<br />
diðer taraftan da baþarýlý olurlarsa daha iyi olmaz mý?<br />
Baþarýlý insan mutlu insan demek deðildir. Mutluluk ve yaþam<br />
doyumu içinde pek çok farklý alaný barýndýran kavramlardýr.<br />
Eðer kiþi baþarý ile mutlu hissediyorsa, baþarýlý olmak onun<br />
için anlamlý ve önemlidir. Ancak bir insanýn kendi varlýðýný ve<br />
benliðini parçalara ayýrmasý ve bu parçalardan bazýlarýný destekleyip,<br />
geliþtirirken bazýlarýný ihmal etmesi içsel bütünlüðünü<br />
tehlikeye atabilir. Ýç motivasyonlarýmýz ve önceliklerimiz bizi bazý<br />
alanlara daha fazla eðilmeye doðal olarak itse de, bazen gereksiz<br />
görünen ama keyif aldýðýmýz kaçamaklarýn da yaþamýmýza<br />
serpiþtirilmiþ olmasý bizi iyi hissettirir. Sadece çalýþmak, iyi<br />
bir öðrenci olmak, iyi bir çalýþan veya yönetici olmak, sorumluluklarý<br />
eksiksiz yerine getirmek vb. belki benliðimizin bir yönüyle<br />
çevremizce takdir edilmesini saðlar ve bizi mutlu eder. Ancak<br />
bir an durup, üstünde deliler gibi çalýþtýðýmýz iþimizi veya<br />
uðraþýmýzý kaybettiðimizi düþünelim. Bu eðer geride kocaman,<br />
doldurulamaz bir boþluk býrakýyorsa, belki de bir þeyleri eksik<br />
yapýyor olabiliriz. Tek alanda iyi ve doyumlu olmak bütünsel deðildir.<br />
Tek alandaki baþarý ve çabalarýmýzla tümden mutlu olduðumuzu<br />
düþünmek de bir yanýlsama olabilir. Gestalt ekolünün<br />
argümaný; "bütün, parçalarýn toplamýndan daha büyük bir þeydir"<br />
der. Bütüne parçalarý toplayarak varamayýz. Bütün sahip olduðumuz<br />
bir þey. Yapabileceðimiz en güzel þey; belki parçalamamak<br />
olabilir. Bunun içinde sevmek var, çalýþmak ve baþarmak<br />
var, kaybetmek, baþaramamak ve hayal kýrýklýðýna uðramak<br />
var, üzüntü, keder ve acý var, coþku, aþk ve bedel ödemek<br />
var, keyif var, sýkýntý var... Hepsi bizim ve doðal. Kabul etmek,<br />
sevmek ve bu müthiþ harmoniyi bozmadan geliþmeye çalýþmak,<br />
kiþisel geliþim olarak adlandýrýlabilecek en kapsamlý ve<br />
tam eðitimden bile deðerli olabilir. Baþaralým ama kendimizi<br />
mutlu anlardan yoksun býrakmadan.<br />
R. Zerrin Koyunpýnar<br />
1981 yýlýnda ODTÜ Psikoloji Bölümü'nden mezun oldu. 1982<br />
yýlýnda <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Öðretmenlik Sertifika programýný<br />
tamamladý. 22 Þubat 1983 tarihinde <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Özel<br />
Lisesi'nde Rehberlik Hizmetlerini baþlattý. <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde ilk 7 yýl<br />
boyunca psikoloji öðretmenliði ile Rehberlik çalýþmalarýný bir arada<br />
yürüttü. O yýldan bu yana kesintisiz sürdürülen rehberlik çalýþmalarýnda<br />
önce bir çalýþan sonra da yönetici olarak görev aldý. Yurt<br />
içinde ve yurt dýþýnda birçok kongre, seminer, hizmet içi programlara<br />
bildiri sunumlarý ile ya da dinleyici olarak katýldý, kendi yaptýðý<br />
çalýþmalarda bir çok grupla bilgi paylaþýmlarýnda bulundu.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde yürütülen rehberlik hizmetleri kurumun<br />
eðitime bakýþý sayesinde yýldan yýla geliþerek çaðdaþ bir model<br />
haline geldi ve 20 kiþi ile devam etmekte.<br />
1975 doðumlu, Kolej ve ODTÜ mezunu oðlunu 2.5 yýl önce<br />
maalesef kaybetti. Çok okuyan ve çok seyahat eden biri olan<br />
Koyunpýnar’ýn en sevdiði insanlarla ve gençlerle çalýþmaktýr.<br />
Farklý davranamayacaðýna<br />
karar veren herkes alýþýlmýþ<br />
olan tarafýndan yok edilecektir.<br />
Paulo Coelho<br />
EKÝM2008 kolejliler
mesaj kutusu<br />
40<br />
<strong>TED</strong> USA Baþkaný Doða Kayalar'97<br />
Kolej ruhu Amerika'da da yaþatýlýyor<br />
Öncelikle bize kendinizden ve çalýþma<br />
hayatýnýzdan bahseder misiniz?<br />
Þubat 1980 <strong>Ankara</strong> doðumluyum.<br />
Ýlkokul oðrenimimin<br />
bir kýsmýný <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde<br />
tamamladýktan<br />
sonra ilk ve orta okulu babamýn<br />
görevi sebebiyle<br />
geldiðim ABD'nin New York þehrinde<br />
bitirdim. Türkiye'ye döner dönmez lise<br />
egitimime <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde devam<br />
ettim ve 1997 yýlýnda mezun oldum.<br />
2001 yýlýnda Bilkent Üniversitesi'nin<br />
Uluslararasý Ýliþkiler Bölümünü<br />
burslu bitirdim. Ardýndan yüksek lisans<br />
yapmak üzere Amerika'nýn Indiana<br />
eyaletinde Bloomington þehrine yerleþtim.<br />
Burada yaþadýðým 7 yýllýk sürede<br />
Indiana Üniversitesi'nde Halkla Ýliþkiler<br />
ve Uluslarasý Ýliþkiler alanlarýnda<br />
yüksek lisans yaptým. Öðrenciliðim döneminde<br />
Indiana Üniversitesi ve Ivy Tech College'da araþtýrmacý<br />
ve öðretim üyesi olarak görev yaptým. Bu dönemde ayrýca,<br />
Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'nde yarý zamanlý araþtýrmacý<br />
olarak çalýþtým. Son 2 senedir New York'ta yaþýyorum<br />
ve Birleþmiþ Milletler Türkiye Daimi Temsilciliði'nde Sayýn Büyükelçimizin<br />
asistaný olarak çalýþýyorum. Boþ zamanlarýmda kitap<br />
okumaktan ve serbest yazý yazmaktan keyif alýyorum. Deðiþik<br />
ülkelerin kültürlerine ve mutfaklarýna karþý büyük ilgi duyuyorum.<br />
<strong>TED</strong> USA ne zaman ve hangi isimlerin çalýþmalarýyla oluþturuldu?<br />
<strong>TED</strong> USA Derneði’ni kurmaktaki amaçlarýnýzý öðrenebilir<br />
miyiz?<br />
<strong>TED</strong> USA'i arkadaþlarýmla birlikte 1 Haziran 2008'de New<br />
York'ta kurduk. Kuruluþumuzda ve þu anki çalýþmalarýmýzda arkadaþlarým<br />
Alihan Polat'96, Hakan Kurt'96 ve Gökhan Geliþen'95'in<br />
çok büyük manevi ve maddi desteði olmuþtur. Her<br />
üçü de mesleki hayatlarýný New York'ta sürdürmektedirler. Buna<br />
ek olarak yönetim kurulunda çalýþtýðýmýz arkadaþlarýmdan<br />
Zeynep Aksoy'99, Togay Torunoðlu'96 ve Aral Çelebioðlu'02<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Geçtiðimiz Haziran ayýnda ABD’de yaþayan <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunlarý <strong>TED</strong><br />
USA Mezunlar Derneði adý altýnda bir araya gelerek, Geleneksel Kuru Fasulye<br />
Günü'nü gerçekleþtirdiler. ABD'de yaþayan <strong>TED</strong>'liler arasýndaki baðlarý güçlendirerek,<br />
geniþletmeyi hedeflediklerini belirten Dernek Baþkaný Doða Kayalar'97, ayný<br />
zamanda Kolej ruhunu burada da canlý tutmayý amaçladýklarýný kaydediyor.<br />
da aktif birer Kolejli olarak grubumuza<br />
katký saðlamaktadýrlar. Bizden farklý olarak<br />
Zeynep bu yaz sonu itibariyle California'ya<br />
yerleþmiþ olacak ve oradaki mezunlarýmýzý<br />
derneðimizle ilgili bilgilendirip<br />
bize yönlendirecektir.<br />
Ýlk aktivitemiz kuruluþumuzu açýkladýðýmýz<br />
gün yaptýðýmýz Geleneksel Kurufasulye<br />
Günü buluþmasýdýr. Baþkonsolosumuz<br />
Sayýn Mehmet Samsar ve Birleþmiþ<br />
Milletler Daimi Temsilcimiz Sayýn Baki Ilkin<br />
ve eþi Nur Ilkin tarafýndan himaye edilen<br />
ve 100'den fazla mezunumuzun katýlýmý<br />
olan aktivitemiz çok büyük ilgi görmüþ<br />
New York'taki yazýlý basýn portallarýnda,<br />
hürrüyetusa, turkishny.com gibi, yayýmlanmýþtýr.<br />
Derneðimizi kurmamýzda iki ana hedefimiz<br />
var. Bunlardan birincisi ABD'de<br />
yaþayan <strong>TED</strong>'liler arasýndaki baðlarý güçlendirmek<br />
ve geniþletmek ve Kolej ruhunu<br />
burada yaþatmak; ikincisi ise Amerika'da gelecek planlarý<br />
kurmayý hedefleyen Türkiye'deki <strong>TED</strong>'lilerimiz için bilgi ve deneyim<br />
kapýsý olmaktýr. Bunun için çalýþmaktan ve emek vermekten,<br />
arkadaþlarým ve ben çok büyük keyif alýyoruz. Daha<br />
evvel kurumsal anlamda böyle bir dernek oluþturma teþebbüsü<br />
olmadýðýndan önümüzde yapmamýz gereken birçok iþ varkýsa<br />
sürede bir websitesi oluþturmak, tanýtým broþürlerimizi tamamlamak,<br />
ilgi uyandýran, Kolejlileri bir araya gelmeye teþvik<br />
eden aktiviteler düzenlemek. Dileðim kýsa zaman içersinde<br />
hedeflerimize yakýnlaþmamýz, <strong>TED</strong> USA adý altýnda burada<br />
<strong>Koleji</strong> beraberce yaþayýp yaþatmamýzdýr.<br />
<strong>TED</strong> USA Derneði olarak önümüzdeki dönemler için gerçekleþtirmeyi<br />
planladýðýnýz hedefler nelerdir?<br />
Ýlk faaliyetimiz olan kurufasulye buluþmasýndaki en büyük<br />
baþarýmýz <strong>TED</strong> meþaleleri projesi için mezunlarýmýzdan topladýðýmýz<br />
maddi yardýmdýr. Baðýþýmýz onümüzdeki eðitim yýlýnda<br />
bir öðrencinin burslu okutulmasýný saðlayacaktýr.<br />
Önümüzdeki ay içinde Manhattan'daki Central Park'ta 'yaza<br />
veda pikniði' düzenlemek istiyoruz. New York'ta sonbaharýn
etkisi çok büyüleyici oluyor. Piknik sebebiyle tekrar bir araya<br />
gelmekten mutluluk duyarýz. Bunun dýþýnda her sene geleneksel<br />
balomuzu New York'ta da gerçekleþtirmek istiyoruz. Zamanla,<br />
sponsor tabanýmýzý geniþletip New York ve Amerika'daki<br />
yaþam imkanlarýyla ilgilenen Türkiye'de yaþayan oðrencilerimizin<br />
kiþisel ve profosyonel ihtiyaçlarýna yönelik etkinlikler düzenlemek<br />
istiyoruz. Bunlar arasýnda kariyer seminerleri, networking<br />
buluþmalarý, turistik geziler ve organizasyonlarýn olmasýný<br />
planlýyoruz.<br />
Derneðe mezunlarýn ilgisi ve katýlýmý nasýl? Üye sayýnýz<br />
nedir?<br />
Derneðimiz kurulma aþamasýnda olduðundan toplam üye<br />
Sn. BM Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Baki Ýlkin, <strong>TED</strong> USA Bþk. Doða Kayalar, ve<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunlarýmýzdan Alihan Polat.<br />
mesaj kutusu<br />
sayýmýz henüz netleþmemiþtir. ABD'de yaþayan <strong>TED</strong>'lilerle ilgili<br />
veritabanýný yeni yeni oluþturduðumuzdan size önümüzdeki<br />
aylarda daha net bir rakam verebilmeyi umuyorum. Daha evvel<br />
belirttiðim gibi ilk etkinliðimiz olan Kurufasulye Günü'nde<br />
yüz kiþinin üstünde bir katýlým gerçekleþmiþtir. Þu an kendi kiþisel<br />
kontaklarýmýzdan faydalanarak ve Facebook, Linkedin,<br />
yahoogroups gibi internet sitelerinin de yardýmýyla Amerika'da<br />
yaþayan <strong>TED</strong>'lilere ulaþmaya çalýþýyor, dernek faaliyetlerimize<br />
katýlmalarýný ve fikirlerini bizlerle paylaþmalarýný istiyoruz.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> eðitiminin sizin üzerinizdeki etkileri<br />
nasýl oldu?<br />
Çok küçük yaþtan itibaren kendimi tanýmama yardýmcý olduðundan<br />
ve bana hâlâ devam eden harika<br />
dostluklar kazandýrdýðý için <strong>TED</strong>'e çok þey<br />
borçluyum. Bilim, açýk görüþlülük, spiritüelizm,<br />
yabancý dil ve kültürleri tanýma, sanatsal,<br />
estetik ve daha birçok deðiþik konuda<br />
bilinçlenmemi ve bilgi sahibi olmamý saðladýðýndan<br />
<strong>TED</strong>'li olmaktan büyük gurur duyuyorum.<br />
Nerede olursanýz olun <strong>TED</strong>'li olmak gerçekten<br />
de bir ayrýcalýk. Özellikle de yabancý<br />
bir ülkede yaþýyorsanýz <strong>TED</strong> sizi buluþturan<br />
birleþtiren bir dil, bir düþünce ve hatta yaþam<br />
tarzý oluyor. Bunu hissedebildiðim için,<br />
<strong>TED</strong>'le büyümemi saðlayan aileme ve sevdiklerime<br />
buradan tekrar teþekkürler. Bütün<br />
mezunlarýmýza ve Kolej'e emeði geçen, gönül<br />
vermiþ bütün okul çalýþanlarýmýza, bütün<br />
41<br />
Kolej ailesine kendim ve arkadaþlarým adýna<br />
pek çok sevgiler..<br />
EKÝM2008 kolejliler
mesaj kutusu<br />
42<br />
Türk Amerikan Gençlik Birliði<br />
Baþkaný Hakan Kurt<br />
<strong>TED</strong> USA Mezunlar Derneði<br />
Gökhan Geliþen’95<br />
Gökhan Geliþen’95<br />
1995 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfi Özel Lisesi, 1999 yýlýnda<br />
Orta Doðu Teknik Üniversitesi Ýnþaat Mühendisliði Bölümü'nden<br />
mezun olduktan sonra yüksek lisans eðitimi için Amerika'da<br />
Lehigh Üniversitesi'ne gitti. 2001 yýlýnda Lehigh Üniversitesi'nden<br />
inþaat mühendisliði yüksek lisans derecesi ile mezun olduktan<br />
sonra Parsons Brinckerhoff Quade & Douglas ve Washington<br />
Group International firmalarýnda profesyonel yapý mühendisi<br />
olarak çalýþýrken Columbia Üniversitesi'den bilgisayar mühendisligi<br />
yüksek lisans derecesi aldý. Þu an Skanska'da yönetici olarak<br />
çalýþýyor ve Polytechnic Institute of NYU'da yapý yönetimi üzerine<br />
doktora çalýþmalarýna devam ediyor. <strong>TED</strong> USA Alumni<br />
Association'in kurucularý arasýnda bulunan Gökhan Geliþen Türk<br />
Amerikan Dernekleri Federasyonu Baþkan Yardýmcýlýðý, ve Orta<br />
Doðu Teknik Üniversitesi Mezunlarý Derneði Baskanlýðý görevlerinde<br />
bulundu. Þu an Mimar, Mühendis ve Bilimadamlarý<br />
Derneði ikinci baþkanlýðý görevini yürütüyor.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Gökhan Geliþen’95<br />
TC Birleþmiþ Milletler Daimi<br />
Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkýn<br />
TC New York Baþkonsolosu<br />
Mehmet Samsar<br />
Türk Amerikan Dernekleri<br />
Federasyonu Baþkaný Kaya Boztepe<br />
Seksen yýl sonra güneþli bir haziran günü, 1 Haziran 2008'de, yirmi üçüncü fidan<br />
New York Türk Evi'nde dikildi ve <strong>TED</strong> USA'in cansuyu verildi. Açýlýþ konuþmasýný yapan<br />
Türk Amerikan Gençlik Birliði Baþkaný Hakan Kurt'u kendileri de birer Kolejli olan Birleþmiþ<br />
Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkin, New York Baþkonsolos'u Mehmet<br />
Samsar ve Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Baþkaný Kaya Boztepe izledi. Konuþmacýlar<br />
dinleyicileri anýlarýyla tekrar Kurtuluþ'a, Kolej'in bahçe, koridor, sýnýf ve sýralarýna<br />
götürdüler.<br />
Türk Amerikan Mimar, Mühendis ve Biliminsanlarý Derneði Ýkinci Baþkaný Gökhan<br />
Geliþen'in <strong>TED</strong> USA'in misyon ve vizyonunu anlatan "Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'ni<br />
Kuran Kadrolarýn Öncülüðünde Geçmiþten Bugüne <strong>TED</strong>" adlý sunumundan sonra, ilk<br />
<strong>TED</strong> USA Yönetim Kurulu Baþkaný Doða Kayalar yapýlmasý planlanan faaliyetleri dinleyicilerle<br />
paylaþtý. Faaliyetler arasýnda Geleneksel Kuru Fasulye Günü, gezi, balo, piknik ve<br />
haftalýk aktiviteler yer alýyor. Faaliyetlerden elde edilecek gelirlerle küçük Kolejli kardeþlerimize<br />
destek burslarý saðlanacak.<br />
New York Baþkonsolosu Mehmet Samsar ve BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkin'in<br />
eþi Nur Ýlkin'in himayelerinde ve evsahipliðinde düzenlenen programý özel kýlan en<br />
önemli geliþme ise katýlýmcýlarýn baðýþlarý ile bir meþalenin daha yakýlmasý ve küçük bir<br />
Kolejli kardeþimize bir senelik tam destek bursu saðlanmasý idi. Konuþmalardan sonra<br />
hep bir aðýzdan Kolej Marþý söylendi, hatýralar tazelendi, kuru fasulye ve onun çok sýký<br />
bir dostu olan pilav yendi.<br />
Derneðin kurucu üyeleri arasýnda Hakan Kurt, Alihan Polat ve Gökhan<br />
Geliþen, onur kurulu üyeleri arasýnda Türk Eðitim Derneði Baþkaný<br />
Selçuk Pehlivanoðlu, Dýþ Ticaret Müsteþarý Tuncer Kayalar, Nur Ýlkin ve<br />
EDÝT Ýnþaat Yönetim Kurulu Baþkaný Emre Dökmeci yer alýyor. Doða<br />
Kayalar'ýn baþkanlýðýný yaptýðý yönetim kurulu Zeynep Aksoy’99, Togay<br />
Torunoðlu’96 ve Aral Celebioðlu'02’ndan oluþuyor. Yönetim Kurulu, danýþma,<br />
bilim ve spor kurullarý tarafýndan destekleniyor.<br />
Derneðin internet sayfasý http://www.tedusa.org adresinde önümüzdeki<br />
günlerde hizmete girecek.
gezi rehberi<br />
44<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Suyla gelen saðlýk<br />
Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý, <strong>Ankara</strong>'nýn yaný baþýnda, huzurun ve oksijenin bol olduðu<br />
bir þifa cenneti adeta. Ýçinde bulundurduðu bir çok mineralle yüzyýllardýr hastalarýn<br />
þifa kaynaðý olan kaplýca suyunun bilinen tarihi Romalýlara kadar uzanýyor. Ayaþ<br />
Ýçmece ve Kaplýcalarý Yönetim Kurulu Baþkaný A. Gazanfer Bal'82, bu deðerli suyun<br />
özellikleri ve gelen hastalara tesiste verilen hizmetler konusunda bilgiler verdi.<br />
Ýçmece ve kaplýca ne anlama geliyor? Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý’nýn<br />
Türkiye'deki diðer kaplýcalardan farký nedir?<br />
Yeraltýndan doðal yollardan çýkan 20 derece ve üzerinde<br />
ýsýdaki ve bir litresinde en az bir miligram mineral<br />
bulunan her suya kaplýca suyu denir. Eðer þifalarýna<br />
göre Saðlýk Bakanlýðý'nca onay veriliyorsa<br />
da içmece olarak adlandýrýlýr. Suyun içindeki mineral<br />
çeþitlerini çokluðu suyun kalitesini artýrýr. Ayaþ Ýçmeceleri'ndeki<br />
suyun özelliði ise ýsý deðerinin kaynak çýkýþý 51 derece<br />
olmasý. Bu ýsý havuzlarda 46 dereceye düþüyor. Bir diðer önemli<br />
özelliði ise mineral yoðunluðunun çok olmasý, bir litrede 10<br />
bin miligram mineral var. Türkiye'deki mineralli sularýn içerisinde<br />
en yoðun olanlardan birisi. Dünya literatürüne geçmiþ bir sudur.<br />
Bu suyla ayný oranlarda minerale sahip Çekoslavakya'da bir<br />
kaplýca bulunuyor.<br />
Ayaþ Kaplýcalarý’nýn tarihi konusunda bilgi verir misiniz?<br />
Ayaþ Kaplýcalarý’nýn bilinen ilk tarihi Romalýlara dayanýyor.<br />
Bu suyun 2000 senedir aktýðý biliniyor. 1892 yýlýndan bu yana bizim<br />
ailemizde bulunuyor. Ben üçüncü jenerasyon ortaðýyým.
Ayaþ Kaplýcalarý’ndaki þifalý su hangi tür hastalýklara iyi<br />
geliyor? Hangi hastalar bu sulardan ne þekilde yararlanmalýlar?<br />
Ýçme suyu olarak mide, baðýrsak, karaciðer, safra kesesi<br />
tembelliklerine iyi gelir ve bu organlarý faaliyete geçirir. Safra kesesi,<br />
böbrek taþý ve kumlarýný döker. Ýdrar yollarý iltihaplarýný tedavi<br />
eder, mide ve baðýrsaklarý solucan, þerit ve kýl kurdundan<br />
temizler. Hazýmsýzlýðý, aðýz kurumasýný ve müzmin kabýzlýðý önler,<br />
baþ aðrýlarýný giderir. Hormon ifrazýný ve cinsel gücü artýrýr.<br />
Bunlar Saðlýk Bakanlýðý'nca belirlenmiþ, onaylanmýþ tedavilerdir.<br />
Banyo olarak romatizma, lumbago, siyatik, nevralji, üriner<br />
sistem hastalýklarý, kadýn hastalýklarý, kýrýk ve çýkýklardan sonraki<br />
mafsal yapýþýklýklarý ve kireçlenmelere iyi gelir.<br />
Tesisinizin genel özellikleri<br />
nelerdir, gelen müþteriler<br />
burada ne tür hizmetler-<br />
den faydalanabilirler?<br />
800 yatak kapasiteli tesisimizde<br />
her bütçeye uygun<br />
konaklama imkaný var.<br />
Ýçinde duþu tuvaleti olan ve<br />
olmayan pansiyonlar ile<br />
yaz-kýþ açýk olan 200 yatak<br />
kapasiteli, sabah kahvaltýsý,<br />
öðle ve akþam yemeði<br />
olan duþu, tuvaleti, mini<br />
bar, tv, saç kurutma makinasý<br />
ve balkon bulunan odalarýmýz mevcut. Oda fiyatlarý 15<br />
YTL'den 75'YTL'ye kadar statüsüne göre deðiþiyor.<br />
Yaz-kýþ açýk olan binamýz 200 yatak kapasitelidir. Ayrýca þifalý<br />
kaplýcalar, içme kürü, kondisyon odalarý, kapalý yüzme ha-<br />
gezi rehberi<br />
vuzu, Türk Hamamý, sauna ve masaj müþterilerimize sunduðumuz<br />
hizmetler arasýnda.<br />
Tesisimizin en büyük özelliklerinden birisi, iki sene önce faaliyete<br />
soktuðumuz kurumlarla anlaþmalý fizik tedavi ve rehabilitasyon<br />
merkezimiz. Merkezde iki adet uzman doktor, bir pratisyen<br />
hekim, 3 adet fizyoterapistimiz, saðlýk hemþiremiz bulunuyor.<br />
Hastanemizde ayrýca mikrobiyoloji laboratuarýmýz, acil<br />
ünitemiz ve tedavi ünitemiz mevcuttur. Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý,<br />
hem içmece hem de kaplýca olarak Saðlýk Bakanlýðý'ndan<br />
onaylý içme ve kaplýca ruhsatý olan ve fizik tedavi rehabilitasyon<br />
merkezi hastanesi olan ilk tesidir.<br />
Tesisimiz en yakýn ilçeye 25 km mesafededir. Sessiz, huzurlu,<br />
kuþ seslerinin arasýnda oksijenin bol olduðu bir yerdedir. Ýnsanlar<br />
buraya geldiklerinde þehir gürültüsünden uzak bir ortamda,<br />
ruhlarý da tedavi olur. Türkiye'nin dört bir yanýndan müþ-<br />
45<br />
teri gelir. Yüz küsür yýllýk bir firma olduðu için<br />
kemikleþmiþ bir müþteri portföyü vardýr. 39-40<br />
yýldýr sürekli gelenler var.<br />
Hastalar buraya geldiklerinde nelere dikkat<br />
etmeliler? Suyun yan etkileri var mýdýr?<br />
Ýlk kez gelen hastalarýn içme kürünü ve<br />
banyoyu kullanmadan önce saðlýk personelimize<br />
bir görünmeleri gerekir.<br />
Kaplýca suyu çok sýcak olduðundan 5 dakikadan<br />
fazla durulmasýný tavsiye etmiyoruz.<br />
Yüksek tansiyonlu hastalarýn kaplýcaya da girmesi<br />
sudan da içmesi zararlý. Mide ülseri, kanamasý<br />
olan hastalarýmýzýn sudan içmesini<br />
tavsiye etmiyoruz. Hastalarýmýzýn en çok dikkat<br />
etmesi gereken þey kaplýcadan çýktýktan<br />
sonra kendilerini çok sýký korumalarý gerekir.<br />
Sarýlýp, odalarýnda dinlenmeleri gerekir.<br />
Mezunu olduðunuz <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> ile<br />
ilgili neler söylemek istersiniz?<br />
Kolej bir ruhtur. 10 yaþýnda bir kýzým var. O<br />
da Kolej'de okuyor. Kolejli olmaktan gurur duyuyorum.<br />
Ýçmeceler Mevkii Ayaþ<br />
Tel: 0312 718 31 01 Faks: 0312 718 31 04<br />
www.ayasicmece.com.tr<br />
EKÝM2008 kolejliler
çocuk<br />
46<br />
TÜBÝTAK Bilim Çocuk Dergisi Editörü Zuhal Özer'79<br />
Amacýmýz çocuklarý<br />
üretime katmak<br />
Geniþ kitleler tarafýndan bilinen ve beðeniyle takip edilen<br />
TÜBÝTAK Bilim Çocuk Dergisi, nasýl bir sorumluluk taþýyor?<br />
Derginin içeriði ve amaçlarý hakkýnda bilgi alabilir miyiz?<br />
ncelikle TÜBÝTAK'ýn amaçlarýnýn ne olduðu söyle-<br />
Ömekle baþlamak istiyorum. TÜBÝTAK'ýn amaçlarýndan<br />
biri, bilimi halka yaygýnlaþtýrmaktýr. Bu amaçla<br />
birçok çalýþma yapýlýyor. Dergiler, kitaplar, etkinlikler<br />
vs. Bu dergilerden biri de, 7-12 yaþ arasý çocuklara<br />
hitap eden Bilim Çocuk Dergisi. Amacýmýz, bilimsel<br />
konularý çocuklarda merak uyandýracak biçimde onlara aktarmak.<br />
Bilim, genellikle insanlara soðuk, uzak ve ürkütücü görünüyor.<br />
Biz, bu dergilerimizle bilim dünyasý ve çocuklar arasýnda<br />
köprü olmaya çalýþýyoruz. Oyunlarla, sorularla, bulmacalarla,<br />
yazýlarla bilimi çocuklara aktarmaya çalýþýyoruz. Böylece<br />
okuyucu bilim dünyasýna bir minik adým atmýþ oluyor. Bizim de<br />
amacýmýz minik minik adýmlar atmalarýný saðlamak. Bir<br />
ders kitabý gibi, okul gibi, her bilgiyi aktarmak gibi bir<br />
amacýmýz yok. Sadece kapý aralamaya çalýþýyoruz.<br />
Dergimizde içerik olarak, bilimin her konusuna<br />
deðinmeye çalýþýyoruz. Fen bilimlerinin<br />
yaný sýra sosyal bilimleri de anlatmaya çalýþýyoruz.<br />
Örneðin bir ülkeye ait yemek tarifleri veriyoruz.<br />
O tarifi verdiðimiz zaman çocuklarýn o<br />
ülkeyi merak etmelerini saðlamýþ oluyoruz.<br />
Uzun zamandýr çocuk yayýnlarý alanýnda<br />
çalýþýyorsunuz. Sizce iyi bir çocuk yayýnýn<br />
ölçüsü ne olmalýdýr?<br />
Çocuk dergilerinde en önemli nokta öncelikli<br />
olarak kullanýlan dil. Yazýlarýn dili çok temiz, akýcý ve<br />
yalýn olmalý. Hangi konuda olursa olsun, dil çok<br />
önemli! Çünkü sadece dil sayesinde anlaþabiliyoruz<br />
ve birbirimize ulaþabiliyoruz.<br />
Bunun yanýnda çocuklarla<br />
ilgili yayýnlarda görsel<br />
özellikler de çok önemli.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Çocuklarý eðlendirirken öðreten bilimsel yayýnlarýn sayýsý ve mevcut dergilerin tirajlarý her<br />
yýl biraz daha artýþ gösteriyor. Bu yayýnlar arasýnda ise 10 yýldan bu yana çýkarýlmakta olan<br />
TÜBÝTAK'ýn Bilim Çocuk Dergisi, açýk farkla öne çýkýyor. Dergi, çocuklara geniþ bir yelpazeden<br />
sunduðu bilgilerle, kaliteli baský ve fotoðraflarla ve özellikle çizimlerle hem çocuklar<br />
hem de veliler tarafýndan büyük beðeni topluyor. Çocuklar bu nitelikli dergiye olan beðenilerini<br />
tirajý 2008 yýlýnda 100 bine çýkararak göstermiþler. Bilim Çocuk Dergisi'nin bu baþarýsýnýn<br />
altýnda yatan nedenleri derginin editörü Zuhal Özer'79 bizler için anlattý.<br />
Görsel ürünlerin seçimi çok özenle yapýlmalý. Genellikle çocuklara<br />
hýzla üretilmiþ, üzerinde çok fazla düþünülmemiþ görsel<br />
ürünler sunuluyor. Bunlarýn çok kalýcý olduklarýný düþünmüyorum.<br />
Daha kalýcý, daha güzel ve çocuklarý olumlu yönde etkileyecek<br />
þeyler yapmak için mutlaka yüksek düzeyde özen göstermek<br />
gerekiyor. Küçücük bir görüntünün bile çocuklara ne<br />
ifade edeceði ve yazýnýn amaçlarýna uygun olup olmadýðý üzerinde<br />
düþünmek gerekiyor.<br />
Þu anda piyasadaki çocuk yayýnlarýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?<br />
Sizce en çok hangi noktalarda hata yapýlýyor?<br />
Hepsinin kendine göre olumlu ve olumsuz yönleri var. Ama<br />
ben kiþisel olarak çocuklarýn aþýrý bir þekilde tüketime yöneltilmesini<br />
doðru bulmuyorum. Bu tabii ki sadece dergilerin sorunu<br />
deðil, her alanda karþýlaþýlan bir sorun. Bir þekilde zaman<br />
zaman dergiler de buna aracý olabiliyor. Bu durum belki bilinçli<br />
belki de bilinçsiz oluyor ama dikkatli olup sisteme alet<br />
olmamak gerekiyor. Çünkü sadece tüketime odaklý<br />
yetiþmek çocuklar için gerçekten tehlikeli diye<br />
düþünüyorum. Çocuklarýmýzý olabildiðince üretime<br />
katmaya çalýþmalýyýz. Biz de dergimizde<br />
buna dikkat etmeye ve yer vermeye çalýþýyoruz.<br />
Dergimizin benimsediði temel ilkelerden<br />
birisi de bu.<br />
Mevcut eðitim sistemimizin en büyük<br />
yanlýþlarýndan biri ve düþünme gücünün<br />
düþmaný, ezberleme üzerine gerçekleþiyor.<br />
Bu anlamda çocuklarýn etkin öðrenmeyi<br />
saðlayabilmeleri için öncelikle dikkat<br />
edilmesi gereken hususlar nelerdir?<br />
Bizim de dergimizde tam anlamýyla yapmak<br />
istediðimiz þey bu. Milli Eðitim sistemine bu<br />
açýdan küçük de olsa bir destek saðlamak<br />
istiyoruz. Dergimizin içinde<br />
etkinlikler veriyoruz. Dergimizin<br />
birçok konusu, bu<br />
yeni sistemin getirdiði
proje üretme, ürün ortaya çýkarma konusunda fikir verecek nitelikte.<br />
Bu yüzden dergimizden yararlanarak proje yapan çok<br />
sayýda çocuk var. Eðitimciler, etkinlik sayfalarýmýzý yoðun olarak<br />
kullanýyor. En güzeli de çocuklarýn bu etkinlikleri yapmaktan<br />
keyif almalarý. Öðretmenleri ya da aileleri istediði için deðil<br />
kendileri istedikleri için yapýyorlar. Bizim amaçlarýmýzýn odak<br />
noktasý tam da bu zaten. Onlara hoþlanacaklarý biçimde bilimi<br />
sunmak. Ben çocuklar iyi þeylere, nitelikli þeylere layýk diye düþünüyorum.<br />
Biz de iþimizi yaparken hep bunun üzerinde duruyoruz.<br />
Özenle çalýþýlmamýþ iþler iyi sonuç vermiyor. Onun için<br />
çocuklara hep güzel ve nitelikli þeyler sunmak lazým. Onlardan<br />
baþarý beklerken biz onlara ne veriyoruz, en önemli þey bu<br />
bence. Ayrýca çocuklarýn sanatla beslenmeleri de çok önemli.<br />
Biz bunu dergimizde hiç ihmal etmemeye çalýþýyoruz. Çünkü<br />
bu baþarý girdabýna girildiði zaman sanat bir tarafa býrakýlýyor.<br />
Sanat, insanýn yüreðine dokunan bir þey. Çocuklara bir þeyler<br />
öðretirken sanat iyi bir araç oluyor. Önemli olan çocuklara küçük<br />
bir kapý aralayýp var olan gerçekleri<br />
kendiliðinden fark<br />
etmesini saðlamaya çalýþmaktýr.<br />
Bütün denizleri<br />
korumasý gerektiðini sadece<br />
kýyýda gördüðü küçücük<br />
bir midye üzerinden<br />
anlatabilirsiniz. Çocuklar,<br />
kendilerinden baþarý beklenen<br />
bireyler haline getirildi;<br />
ancak önemli olan yetiþkinlerle<br />
çocuklar arasýnda saðlýklý bir<br />
alýþveriþ olmasý. Bu noktada<br />
yetiþkinlerin çocuklarýn "karþýsýnda"<br />
deðil, "yanlarýnda" olmalarý<br />
çok önemli.<br />
Yayýnýna katkýda bulunduðunuz çocuk veya eðitim üzerine<br />
yazýlmýþ kitaplar var mý?<br />
Geçmiþte kitaplarý yayýna hazýrlama görevlerim oldu. TÜBÝ-<br />
TAK tarafýndan yayýmlanan kitaplarýn hazýrlanma sürecine katkýlarým<br />
oldu ama þu anda Bilim Çocuk ve okul öncesi çocuklara<br />
hitap eden Meraklý Minik dergisi için görev yapýyorum.<br />
Okul öncesi çocuklar için yazýlar yazýyorum. 2007 yýlýnda yayýn<br />
hayatýna baþlayan Meraklý Minik Dergisi, çocuk geliþiminin en<br />
Zuhal Özer'79<br />
önemli evrelerinden birinin okul öncesi dönem olduðu düþüncesinden<br />
hareketle atýlmýþ bir adýmdý. Çok sevilerek takip ediliyor.<br />
Bunun yanýnda Bilim Çocuk Dergisi'nin editörlüðünü yapýyorum.<br />
Bilim Çocuk Dergisi'nin tirajý 2008 yýlýnda 100.000'in<br />
üzerinde seyrediyor. Bu tirajla Türkiye'deki diðer tüm dergiler<br />
arasýnda, 2008 yýlýnda en çok satan dergi oldu. Bu baþarýsýný<br />
hâlâ da sürdürüyor.<br />
Son olarak eðitim alanýnda çocuklarýmýzýn yaþadýðý en büyük<br />
kaygýlarýndan biri olan sýnav sistemlerini nasýl deðerlendiriyorsunuz?<br />
Bu temponun içindeki<br />
çocuklar için, önereceðiniz<br />
stres kontrolü<br />
yöntemleri nelerdir?<br />
Türkiye'de koþullar<br />
böyle oluþmuþ<br />
ve bunu gerektiriyor.Okuyucularýmýz<br />
12 yaþýn altýnda<br />
olduðu için dergimizde<br />
bugüne kadar bu konuyu<br />
çok fazla ele alamadýk.<br />
Fakat böyle bir konuyu<br />
ele alacak olursak, kesinlikle<br />
yayýn kurulumuzdaki<br />
uzmanlarýmýzla iþbirliði yapardýk.<br />
Benim kiþisel görüþüm, tabii ki çocuklarýn bu þekilde sýnavlarla<br />
sýnanmamasý yönünde. Ezber, bir bilgiyi öðrenmenin<br />
kolay yolu olarak algýlanýyor ama ezber sonuçta insana çok<br />
þey katmýyor. Ezberlemek de eðitim sýrasýnda kazanýlan davranýþlardan<br />
biri. Ancak çocuklarýn ezberlemenin ötesine geçmesi<br />
gerekiyor. Örneðin öðrendikleriyle ilgili üretim yapabilmeleri<br />
gerekiyor. Bizim eðitim sistemimizin iyileþtirilmesi gereken yönünün<br />
de bu olduðunu düþünüyorum.<br />
1961 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðdu. 1979 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden, 1983 yýlýnda Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden mezun<br />
oldu. 1984 yýlýnda Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Merkezi'nde ölçme deðerlendirme uzmaný olarak çalýþmaya baþladý. 1995 yýlýnda<br />
ÖSYM'den ayrýlarak, TÜBÝTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nde yazar olarak çalýþmaya baþladý. TÜBÝTAK'ýn 1998-1999 yýllarý arasýnda yayýmladýðý<br />
bazý popüler bilim kitaplarýný yayýna hazýrladý. 2000-2002 yýllarý arasýnda, <strong>TED</strong> Özel <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Lisesi'nde SOBÝS Projesi'nde<br />
görev aldý. Temmuz 2000'den bu yana Bilim Çocuk Dergisi'nin editörü olarak görevini sürdürüyor. Ayrýca Ocak 2007 yýlýndan beri TÜBÝ-<br />
TAK'ýn yayýmladýðý Meraklý Minik adlý okulöncesi bilim dergisinde de yazar olarak görev yapýyor. 2005-2007 yýllarý arasýnda da MEB ve Orta<br />
ve Doðu Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi'nin (REC) ortaklaþa gerçekleþtirdiði Yeþil Kutu Projesi'nde Türkçe versiyonu editörü olarak<br />
görev yaptý. 2004-2007 yýllarý arasýnda, Çaðdaþ Drama Derneði'nin düzenlediði yaratýcý drama liderlik atölyelerine katýldý. 2004-2005 yýllarýnda<br />
Uður Mumcu Vakfý'nýn düzenlediði desen atölyelerine katýldý. Tüm bu birikimlerini "çocuklar için yazmak" amacýyla kullanmak istiyor<br />
ve resimli çocuk kitaplarý hazýrlama denemeleri yapýyor. Boþ zamanlarýnda gökyüzü fotoðraflarý çekiyor. Evli ve bir çocuk annesi.<br />
EKÝM2008 kolejliler
yaþam kalitesi<br />
48<br />
Kilo vermek<br />
ama ne pahasýna<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
K"<br />
ilo vermek", sürekli hayatýmýzda olan ve<br />
aslýnda hiç duymak istemediðimiz bir kavram.<br />
Yaþamak için yemek yerine modern<br />
toplum yaþamýnda yemek için yaþamaya<br />
baþladýðýmýzdan beri baþýmýz fazla kilolarla<br />
belada.<br />
Son günlerde gündemde yer alan olaylar;<br />
hepimize "kilo vermek ama ne pahasýna?"<br />
sorusunu kendimize sormamýzý saðladý. Kötü<br />
örneklerden kolaycý çýkarýmlara gidip "ben<br />
kilolarýmla mutluyum" sloganýnýn arkasýna sýðýnmak<br />
ile, "bu iþ gerçekten profesyonel bir ekiple ve kalýcý<br />
olarak yavaþ tempoda uzun erimli bir davranýþ deðiþikliði<br />
programý ile yapýlýr" gerçeðini idrak etmek arasýnda kalmamýza<br />
neden oldu. Kilo yönetimi-davranýþ deðiþikliði programlarý,<br />
doktor, diyetisyen, egzersiz uzmaný ve psikologdan oluþan bir<br />
takým çalýþmasý ile yapýlýr.<br />
Kilo vermek terimi yerine aslýnda kullanýlmasý gereken kavram<br />
vücudumdaki fazla yað oranýný normal sýnýrlara çekme<br />
kavramýdýr. Bu kavram kalori alýmýný gözden geçirirken kalori<br />
yakýmýný hýzlandýrmayý yani aktiviteyi beraberinde getirir.<br />
Alýn teri olmadan kazanç, emek olmadan ürün olmaz.<br />
Uzun erimli kilo yönetimi kolay deðildir. Bir kilo yönetimi programýna<br />
baþlamadan aþaðýdaki konularý göz önünde tutmanýz<br />
gerekir.<br />
Kilo Hedefini Doðru Koymak<br />
Dr. Mehmet Tümer'81<br />
Aile Hekimliði Uzmaný<br />
www.bsyklinik.com<br />
Doðru hedefi ortaya koymak en önemli adýmdýr. Çoðu kiþi<br />
sadece amaca, yani "kilo kaybý"na odaklanýr. Aslýnda odaklanýlmasý<br />
gereken en önemli noktalar; egzersiz ve diyet konusunda<br />
yapacaðýmýz davranýþ deðiþiklikleridir. Kilolarýný baþarýyla<br />
yöneten kiþiler daima sürdürecekleri birkaç davranýþ deðiþikliðini<br />
benimseyerek sürdürenlerdir.<br />
Akýlda tutulmasý gereken etkili kilo yönetimi hedeflerinin<br />
tam tanýmlý, ulaþýlabilir ve gereðinde revize edilebilir olmasý gerekir.<br />
Örneðin; "daha fazla egzersiz yapmalýyým" çok güzel bir<br />
hedef gibi görünse de tam tanýmlý deðildir, bunun yerine "hergün<br />
5 kilometre yürümeliyim" ölçülebilir. Fakat daha egzersize<br />
yeni baþladýysanýz "günde yarým saat yürümeliyim" daha uygun<br />
olur, yine hergün yürümeye imkanýnýz olamayabileceðini<br />
göz önünde tutarak "haftada 5 gün 30 dakika yürümeliyim" gi-
i çok daha özgül ve size açýk kapý býrakan hedefler uyumunuzu<br />
artýrýr.<br />
Baþarýyla Kilo Verdiðinizde Kendinizi Ödüllendirin<br />
(Lütfen yemek harici birþeylerle!)<br />
Baþarýyla kilo ve egzersiz hedeflerinize ulaþtýðýnýzda kendinize<br />
küçük ödüller verin, istediðiniz bir CD, kitap, almayý arzuladýðýnýz<br />
bir giyecek, iþten yarým gün izin alarak<br />
uzun süredir vakit ayýramadýðýnýz bir uðraþýnýzý<br />
gerçekleþtirmek gibi. Unutmayýn ki büyük bir<br />
hedef sonrasýnda kendinize vereceðiniz büyük<br />
bir ödül yerine; küçük hedeflere ulaþtýkça<br />
verilecek küçük ödüller çok daha fazla<br />
motivasyon saðlar.<br />
Kalori Dengenizi, Kredi Kartý Ekstreniz<br />
Gibi Dengeleyin (Umarýz kredi<br />
kartýzede deðilsinizdir!)<br />
Bunu yapabilmek için; yaþamýnýzdaki<br />
beslenme ve aktivite alýþkanlýklarýný<br />
gözden geçirip notlar tutmalýsýnýz. Günlük<br />
besin tüketiminizi, ne kadar süreyle<br />
ne tür fizik aktivite yaptýðýnýzý not etmelisiniz.<br />
Bu bakýþ açýsý ile kalori alým ve<br />
kalori harcamanýz arasýnda bir denge<br />
kurup, sonuçlarýný kilonuzdaki deðiþiklikle<br />
ölçebilirsiniz.<br />
Yeme Tetikleyici Ortam ve Davranýþlarý<br />
Önleyin<br />
Yemenizi tetikleyen sosyal ve çevresel etmenleri gözlemleyin.<br />
Örneðin televizyon izlerken yemek yediðinizde miktar artýþlarý<br />
olduðunu fark etmeniz veya iþyerinde çay kahve yanýnda<br />
etraftan gelen ikramlara hayýr dememeniz gibi.<br />
Gözlemleriniz ýþýðýnda yeme davranýþýnýzý tetikleyen sosyal<br />
durumlardan kaçýnma yönünde kurallar oluþturmalýsýnýz.<br />
"Doygunluk" Mesajýný Alýn<br />
yaþam kalitesi<br />
Yemek yedikten sonra doygunluk mesajýný beyninizin doyduðunuz<br />
mesajýný almasý 15 dakika sürer. Bu yüzden yemek<br />
yeme hýzýnýzý azaltmalýsýnýz. Bu sayede yemeðinizin sonuna<br />
geldiðinizde doygunluk sinyalini almanýz saðlanacaktýr. Yeme<br />
tarzýnýzý deðiþtirmeniz kendinizi kötü hissetmeden daha az yemenizi<br />
ve kilo vermenizi saðlar. Yeme hýzýnýz azalýnca, yemeðin<br />
sonuna doðru doygunluk sinyalleri beyninize ulaþacaktýr.<br />
Daha küçük tabaklar kullanmak size<br />
biraz daha yardým edecektir.<br />
Küçük tabaklara konan porsiyonlar çok<br />
daha büyük ve doyurucu görülecektir.<br />
Öðün atlamamak ve günlük bir öðün planýna<br />
uymak amaca ulaþmanýzda size gerekli<br />
olan bir davranýþ deðiþikliðidir.<br />
Hepimizin saðlýðý ne kadar enerji harcadýðýmýza<br />
yani yaptýðýmýz fiziksel aktivite<br />
miktarýna ve buna karþýn beslenme ile aldýðýmýz<br />
kalori miktarýna baðlýdýr. Pek çoðumuz<br />
fizik akvitesini egzersiz yapmak olarak<br />
algýlar. Bu algýlama pek çok zaman doðru<br />
olsa da; arabamýzý gideceðimiz yerden<br />
uzakta park edip yürümek dahil artýrdýðýmýz<br />
günlük aktivite miktarý hayatýmýzdaki<br />
kalori dengesini düzenlemek açýsýndan<br />
çok önemlidir.<br />
Teknolojinin kilo yönetimine uygulanmasýnda<br />
en yeni sistem, kolunuza taktýðýnýz<br />
bir sensör sistemi sayesinde, bu kalori harcamanýz<br />
ve kalori alýmýnýzý kontrol altýna alýyor. Kolunuza takýlacak<br />
özel bir dijital saat ile haberleþen sensör; size sürekli bilgi<br />
aktarýyor. Bu sayede davranýþ deðiþikliði geliþtirmeniz kolaylaþýrken,<br />
program sýrasýnda ölçümlemeler yapmanýz ve programa<br />
uyumunuz katlanarak artýyor. ABD’de yapýlan çalýþmalarda<br />
çok baþarýlý sonuçlar elde ediliyor.<br />
49<br />
EKÝM2008 kolejliler
sosyal sorumluluk<br />
50<br />
<strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü<br />
Kendinden Önce Hizmet<br />
Ýnsanlýða hizmet vermek, her meslekten yüksek ahlaki standartlarý yüceltmek ve dünyada<br />
barýþ ve iyi niyeti yaymak amacýyla dünyadaki iþ ve meslek adamlarýnýn birleþmelerinden<br />
meydana gelmiþ bir kuruluþ olan Rotary Kulüpleri dünya genelinde birçok ülkede bulunuyor.<br />
On yýl önce <strong>Ankara</strong>'da açýlan <strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü de bunlardan biri. Kulübün tarihi ve<br />
yapmýþ olduðu hizmetlerle ilgili bilgi veren Hizmet Projeleri Komitesi'nden Dr. Ýnci Þimþek'81,<br />
Kulübün bir üyesi olmaktan büyük mutluluk duyduðunu belirtiyor.<br />
Rotary ne anlama gelmektedir?<br />
Rotary'nin tüm Rotary camiasý tarafýndan<br />
kullanýlan ortak bir tanýmý vardýr<br />
aslýnda. O da;<br />
"Rotary, insanlýða hizmet vermek,<br />
her meslekten yüksek ahlaki<br />
standartlarý yüceltmek ve dünyada barýþ ve iyi niyeti<br />
yaymak amacýyla dünyadaki iþ ve meslek sahibi insanlarýn<br />
birleþmelerinden meydana gelmiþ bir kuruluþtur".<br />
Dünya genelinde bir çok Rotary kulüpleri bulunuyor. Bu<br />
kulüpler hangi amaçla kuruluyor?<br />
Dünyada yaklaþýk 33.000 Rotary Kulübü, hizmet idealinde<br />
birleþmiþ çeþitli iþ ve meslek sahiplerinden oluþuyor. Ortak<br />
amaç da; dünya çapýnda dostluk iliþkileri kurarak uluslararasý<br />
karþýlýklý anlayýþý, iyi niyet ve barýþý teþvik etmek ve geliþtirmek.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Rotary'nin resmi sloganý, "Kendinden Önce Hizmet"tir<br />
ve bu hizmetler genellikle gençlere, yaþlýlara,<br />
özürlülere ve Rotary'e bir umut kaynaðý olarak<br />
bakan kiþilere sunulan hizmetlerdir.<br />
Bu kulüplerdeki üyelerin hepsi de kendi mesleklerinde<br />
baþarýlý, mensubu olduklarý mesleði en iyi<br />
þekilde temsil eden kiþilerdir. Bilgi ve becerileri ile toplumun<br />
her kesimine ýþýk tutar ve kiþisel bilgi zenginliklerini<br />
baþkasýna yardým amacý ile paylaþýrlar.<br />
Bu anlayýþýn en güzel örneklerinden biri de "Rotary Toplum<br />
Gönüllüleri Birliði"dir. Bu oluþum daha çok büyük þehirlerde<br />
düþük gelirli kesimin yaþadýðý bölgelerde kurulur ve orada<br />
kendi kendilerine organize olmayan kiþilerle birlikte Rotaryenlerin<br />
sahip olduklarý bilgi ve deneyim birleþtirilerek toplum kalkýnmasýna<br />
yardýmcý olunmaya çalýþýlýr. Rotary Köy Gönüllüleri
Dr. Ýnci Þenyüz ÞÝMSEK’81<br />
Birliði dünyada yaþam kalitesini arttýrýcý faaliyetler kavramýna<br />
çok yeni bir boyut getiren bir programdýr.<br />
<strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü'nün tarihçesi hakkýnda bilgi<br />
verir misiniz?<br />
Benim de üyesi olmaktan büyük mutluluk duyduðum <strong>Ankara</strong><br />
Koru Rotary Kulübü, tam 10 yýl önce <strong>Ankara</strong> Gaziosmanpaþa<br />
Kulübü'nün çabalarýyla<br />
kuruldu. 10 yýl dile kolay. 10 yýl<br />
boyunca her hafta kulüp toplantýsýnda<br />
bir araya geldiðiniz, her<br />
türlü mutluluðunu, hüznünü<br />
paylaþtýðýnýz dostlarýnýzla birlikte<br />
insanlýk için bir þeyler yapmak<br />
inanýlmaz mutluluk verici bir<br />
duygu. Sadece topluma deðil,<br />
birbirimize de manevi destek<br />
veriyoruz. Tam bir aile gibi uzun<br />
yýllar boyunca, hayatlarýmýza<br />
þahit oluyoruz. Sürekli üretken<br />
bir ortam olan kulübümüze, gönüllü<br />
yeni dostlar almak da bizi her zaman mutlu ediyor.<br />
Rotary Kulubü'ne üyelik için hangi þartlar aranýyor? Ýsteyen<br />
herkes bu kulübe üye olabilir mi?<br />
Her Rotaryenin "Rotary'yi Geniþletmek" prensibinden yola<br />
çýkarak, Rotary'yi paylaþacak yeni üyeleri kulübüne kazandýrma<br />
zorunluluðu vardýr aslýnda. Mesleðinde baþarýlý, saygýn ve<br />
sevilen, yardým etmeyi ve hizmeti seven her insan potansiyel<br />
bir Rotaryen'dir zaten. Ancak bir Rotary Kulübüne üye olabilmeniz<br />
için, sponsor diye tabir ettiðimiz bir Rotaryen tarafýndan<br />
o kulübe önerilmeniz gerekir. Rotary'yi özümseyebilecek, toplantýlara<br />
devam edebilecek, paylaþým ve hizmet felsefesini benimseyebilecek<br />
her davetli üye olmaya adaydýr.<br />
Kulübünüzün þu ana kadar yapmýþ olduðu ve yapmayý<br />
düþündüðü projeler nelerdir?<br />
Geçtiðimiz 10 yýl boyunca, yüzlerce projede elele hizmet<br />
verdik. Küçük Ölçekli Ýþ Kazandýrma kurslarýndan tutun da,<br />
Okuma Yazma Kurslarýna, Saðlýk Taramalarýna kadar, toplumun<br />
eksikliðini hissettiði her alanda faaliyet gösteriyoruz. Her<br />
yýl düzenli olarak gerçekleþtirdiðimiz "Çimler Üzerinde Dans"<br />
konserlerimizle, "Uçurtma Þenliklerimizle" ve kermeslerimizle<br />
pek çok toplumsal projemize kaynak saðlýyoruz. 2003 yýlýnda<br />
sosyal sorumluluk<br />
gurur duyduðumuz Körlükle Mücadele Merkezi'ni ve 2006 yýlýnda<br />
da, Yeþiltepe Ýlköðretim Okulu'nu açtýk.<br />
Her yýlýn baþka bir temasý var. Örneðin geçen yýl, hizmet<br />
konumuz "Meme Kanserinde Erken Taný" idi. Kadýnlarýmýzý bu<br />
konuda bilinçlendirebilmek için eðitim seminerleri düzenledik.<br />
Bu yýlki konumuz "Bebek Ölümleri". Projelerimiz aðýrlýklý olarak<br />
annelerin, gebelerin kendilerinin ve<br />
bebeklerinin saðlýklarýna dikkat etmeleri<br />
konusunda vereceðimiz eðitimlere<br />
yönelik olacak. Ýþin güzel yaný,<br />
bu projeleri hayata geçirirken ilgili<br />
tüm devlet kuruluþlarýyla, sivil toplum<br />
örgütleriyle ve özel sektör ile<br />
omuz omuza çalýþýyoruz ve iþin sonunda<br />
aldýðýmýz hazzýn tadýný birlikte<br />
çýkarýyoruz. Ýçinde insan sevgisi olan<br />
ve toplum için ne yapabilirim diye<br />
kendi kendisine soran her meslek<br />
sahibi, baþarýlý bireyin Rotary'yi ve<br />
Rotaryenliði düþünmesini tavsiye<br />
ederim.<br />
Kulüpte baþka Kolejli üye bulunuyor mu?<br />
Evet, tabii, üyelerimiz, eþlerimiz ve çocuklarýmýz arasýnda<br />
da pek çok Kolejli var. Arzu Akýn, Birgül Ataç, Elif-Erhan Yalçýn,<br />
Esin Koç, Ýnci-Aykýn Þimþek, Özay-Bülent Seyrek, Pelin Aktuð,<br />
Selda-Kaan Saltýk, Sevgi Tuna; Kolejli arkadaþlarýmýzdan bazýlarý.<br />
www.koru-rotary.org.tr<br />
Dr. Ýnci Þenyüz Þimþek’81<br />
1963 <strong>Ankara</strong> doðumlu olan Ýnci Þenyüz Þimþek, 1981 yýlýnda<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun oldu. 1987 yýlýnda Gazi<br />
Üniversitesi Týp Fakültesi'nde Týp eðitimini tamamlayan<br />
Þimþek, Nevþehir Ana Çocuk Saðlýðý ve Aile Planlamasý<br />
Merkezi'nde mecburi hizmetini yaptý. Doktora eðitimini ise yine<br />
ayný üniversitenin Týbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalý'nda<br />
gerçekleþtirdi. 1995 yýlýnda Dýþiþleri Bakanlýðý Saðlýk<br />
Merkezi'nde çalýþmaya baþlayan Þimþek, halen ayný kurumda<br />
görevine devam etmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir.<br />
51<br />
EKÝM2008 kolejliler
moda-tasarým<br />
52<br />
Gümüþ<br />
özgürlük demektir<br />
Geçmiþ çaðlara ait en önemli<br />
bulgular, insanoðlunun çeþitli<br />
maddelerden yaptýðý takýlardan<br />
elde edilmiþtir. Baþlangýçta kemik,<br />
taþ, toprak veya aðaçtan<br />
yapýlan ve genellikle dini bir ritüel<br />
maksadýyla kullanýlan takýlar<br />
zamanla insanoðlunun özellikle<br />
de kadýnlarýn vazgeçilmezleri<br />
arasýnda yerini aldý. Günümüzde<br />
taký malzemesi olarak en<br />
yaygýn kullanýlan metaller altýn<br />
ve gümüþ... Gümüþ altýna göre<br />
maliyet açýsýndan çok daha<br />
avantajlý. Ama gümüþü bir çok<br />
insan için cazip yapan þüphesiz<br />
bunlardan çok daha fazlasý...<br />
Birçoðumuzun takmaktan çok<br />
zevk aldýðý gümüþ takýlarý<br />
mevcuttur. Kimimiz için taþlý<br />
bir gümüþ yüzük, kimimiz için<br />
bir çift küpe veya bir gümüþ<br />
bileklik... Yenileri alýnsa da bazý gümüþ takýlarýn<br />
bizde nedense ayrý bir yeri vardýr<br />
her zaman.<br />
"Kendimi bildim bileli gümüþ taký takmayý severim" diyen<br />
Erhan Güçsavaþ’73 da bir gümüþ tutkunu. Neredeyse<br />
ortaokul yýllarýnda gümüþ taký takmaya<br />
baþlayan Güçsavaþ, iki yýl önce bu<br />
sevgisini ticarete dönüþtürmüþ. 2006 yýlýnda<br />
Tunalý Kuðulu Pasajý'nda açýlan Gümüþçü<br />
bu zaman zarfýnda 1973 Kolej<br />
mezunlarýnýn yeni buluþma noktasý olmuþ<br />
adeta. Öyle ki Erhan Güçsavaþ<br />
okul döneminde çok samimi olmadýðý<br />
arkadaþlarýyla dahi burasý sayesinde<br />
bir araya gelerek, daha yakýn<br />
dostluklar kurmuþ.<br />
Turizm Bakanlýðý’ndan emekli olduktan sonra çok sevdiði<br />
gümüþ takýlarý satmaya karar veren Güçsavaþ, taký takmaktan<br />
ve baþka insanlarýn üzerinde de görmekten hoþlandýðýný<br />
söylüyor. Gümüþçü oldukça farklý ve zevkli tasarýmlarýn yer<br />
aldýðý gümüþ severlerin mutlaka görmesi gerektiði bir yer. Bunun<br />
nedeni Güçsavaþ'ýn dükkanýnda sadece sevdiði tasarýmcýlarýn<br />
özgün ürünlerine yer veriyor olmasý. Dükkanda belli köþeler<br />
belli tasarýmcýlara ayrýlmýþ ve içeri girdiðinizde ayný tasarýmcýnýn<br />
eserlerini bir arada bulabiliyorsunuz. Güçsavaþ, insanlarýn<br />
kendi takýlarýnýn aynýsýný baþka insanlarýn üzerinde<br />
görmekten hoþlanmadýklarýný ve daima farklý ürünler peþinde<br />
olduklarýný bu yüzden dükkanýnda özel koleksiyonlar<br />
bulundurduðunu belirtiyor. Kürþat ve Sibel Ýnan<br />
çiftinin hazýrlamýþ olduðu ve görenleri gerçekten hayran<br />
býrakan Suizi Koleksiyonu da bunlardan biri. Tamamý<br />
950 ayar gümüþten ve nadir bulunan taþlardan meydana<br />
getirilmiþ Suizi Koleksiyonu, özgün tasarýmlarýn bu-
luþma noktasý adeta. Sertifikalý satýlan bu ürünlerin fiyatlarý da<br />
bir o kadar uygun. Yaka iðnesi, tek küpe ve birden fazla<br />
takýlan yüzükler gibi ürünler modern ve otantik tasarýmlarýn<br />
bir birleþimi olarak müþteriye sunuluyor.<br />
Gümüþçü'de ürünleri bulunan bir diðer gümüþ tasarýmcýsý<br />
Murat Güneþ. Güneþ'in tasarýmlarý daha çok<br />
Türk halkýnýn her zaman sevdiði otantik ve etkileyici bir<br />
tarzda. Taþ seçimleri ve bunu gümüþle iþleyiþi ile dikkat<br />
çeken bir diðer tasarýmcý ise Sinem Güven.<br />
Özellikle son yýllarda tüketicinin altýn ile gümüþün farklý olduðunu<br />
anlamasýyla gümüþe olan ilginin bir hayli arttýðýný belirten<br />
Güçsavaþ, "Önceleri taký dendiðinde sadece altýn biliyordu.<br />
Artýk gümüþ de halk tarafýndan çok seviliyor. Çünkü gümüþ<br />
özgürlük demektir. Gümüþü Türk halký çok seviyor" diyor.<br />
Gümüþü sevenlerle birlikte üreticilerin de bir hayli arttýðýna<br />
dikkat çeken Güçsavaþ, Endonezya ve Tayland gibi deðiþik ülkelerden<br />
de ürünler gelmesiyle çeþitlerin oldukça çoðaldýðýný<br />
söylüyor. Yurtdýþýndan gelenleri her yerden edinmek mümkün.<br />
Ama özel tasarýmlar belirli yerlerde bulunabiliyor bu yüzden<br />
çok daha deðerli. Erhan Güçsavaþ özel tasarýmlarýn fiyatlarýnýn<br />
diðer ürünlere nazaran biraz daha fazla olabileceðini belirterek,<br />
tüketiciye mutlaka beðendikleri takýyý almalarýný öneriyor.<br />
Sadece fiyatý ucuz diye taký almanýn anlamsýzlýðýný dile getiren<br />
Güçsavaþ, þöyle diyor: "Takýyla bütünleþirsiniz. Kendi hayat felsefenizi,<br />
tarzýnýzý ortaya koyarsýnýz. Ýnsanlar beðendikleri, kendilerini<br />
tamamlayacaðýný düþündükleri takýlarý alýp takmalýlar."<br />
Erhan Güçsavaþ, Kolej yýllarýný, Kolej arkadaþlýklarýný da hiç<br />
unutamýyor. Gümüþçü'yü açtýktan sonra birçok arkadaþýyla yeniden<br />
buluþma fýrsatý bularak, birçok arkadaþýyla hiç ayrýlmamýþ<br />
gibi yeniden samimi olduklarýný belirten Güçsavaþ, bu<br />
duygunun baþka bir okulda tadýlamayacaðýný söylüyor. Kolejli<br />
olmak bir ayrýcalýktýr diyen Güçsavaþ, bu yüzden kýzý Deniz'i de<br />
geçtiðimiz yýl Kolej'e kaydettirmiþ.<br />
Erhan Güçsavaþ’73<br />
1955 <strong>Ankara</strong> doðumlu olan Erhan Güçsavaþ, 1973 yýlýnda<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi<br />
Ýstatistik Bölümü'nü bitiren Güçsavaþ, Turizm Bakanlýðý'ndan<br />
emekli oldu. Diþ Hekimi Hale Güçsavaþ ile evli olan Erhan<br />
Güçsavaþ'ýn Deniz adýnda bir kýzý bulunuyor.<br />
moda-tasarým<br />
53<br />
Gümüþçü<br />
Tunalý Hilmi Cad.<br />
Kuðulu Pasajý 123<br />
Alt Kat No:18/4<br />
Kavaklýdere/ANKARA<br />
Tel: 0312 426 21 27<br />
EKÝM2008 kolejliler
keyif<br />
54<br />
Türkiye'de maden suyu dendiðinde ilk akla gelen markalardan biridir<br />
Beypazarý Maden Sularý. Kurulduðu günden bu yana doðallýktan<br />
vazgeçmeyen, teknolojisini ise sürekli yenileyen yarým asýrlýk<br />
bir firma. 1957 yýlýndan günümüze kalitesinden ödün vermeyerek<br />
bir markaya dönüþen Beypazarý Maden Sularý'nýn sahibi Niyazi<br />
Ercan'79, maden suyunun insan saðlýðý üzerindeki faydalarýný<br />
ve firmasýnýn gelecek hedeflerini bizlerle paylaþtý.<br />
Maden suyunun tanýmýný yapabilir misiniz? Soda ve maden<br />
suyu arasýndaki farklar nelerdir?<br />
Doðal mineralli su yerin katmanlarýndan kendi halinde<br />
çýkan veya çýkartýlan1litresinde en az 1000 mg<br />
çözünmüþ mineral ihtiva eden tamamen "doðal"<br />
bir içecektir. Soda ise, içilebilir özellikteki suya, yapay<br />
mineraller ve karbondioksit gazý eklenerek elde<br />
edilen ve tamamen "yapay" olan bir içecektir. Yapay minerallerin<br />
vücuda katkýlarý sýnýrlýdýr. Her ikisi de mideyi rahatlatma<br />
özelliðine sahiptir, ancak sodanýn bundan baþka hiçbir iþlevi<br />
yoktur. Oysa doðal mineralli su ayný zamanda doðal bir mineral<br />
deposudur. Dolayýsýyla aradaki fark þu þekilde yorumlanabilir:<br />
Doðal mineralli su bir ihtiyaç, soda ise bir tercihtir!<br />
Maden suyunun insan saðlýðýna faydalarý nelerdir?<br />
Saðlýklý hayatýn þartlarýndan biri de, vücudun<br />
ihtiyacý olan mineralleri temin etmektir. Ýnsan vücudu,<br />
fonksiyonlarýný doðru bir þekilde yerine<br />
getirebilmek için 80'den fazla mineral kullan-<br />
Günde en az iki þiþe<br />
maktadýr. Ýçerdiði mineraller bakýmýndan vücudumuza<br />
gerekli mineralleri saðlayan en iyi<br />
içecek doðal mineralli sudur. Doðal mineralli<br />
sularýn ihtiva ettiði zengin mineraller, vücudumuzda<br />
vitaminlerin fonksiyonlarýna yardýmcý<br />
olur. Muhtevasýndaki zengin kalsiyum ve florür<br />
gibi mineraller dolayýsýyla özellikle çocuklar,<br />
bayanlar ve yaþlýlarýn daha fazla doðal mineralli<br />
su içmeleri gerekir. Uzmanlara göre,<br />
günde en az 2 litre civarýnda su ve doðal mineralli su tüketilmesi<br />
saðlýklý hayatýn temel þartýdýr. Doðal mineralli sularda<br />
zengin olarak bulunan minerallerden magnezyum, hücre içerisinde<br />
potasyumdan sonra en yoðun olarak bulunan katyondur.<br />
Hücre zarý, hücre içi ve hücre çekirdeðindeki birçok biyolojik<br />
olaylarda etkilidir ve kas ile sinirlerdeki elektrik uyarýlarýnýn<br />
iletilmesini saðlar. Kalp ve damar hastalýklarýyla çok ilgisi vardýr.<br />
Günde en az 2 þiþe doðal mineralli su içenlerde ani kalp<br />
enfaktüsü görülmediði bilimsel verilerle tespit edilmiþtir. Doðal<br />
mineralli sularýn diðer yararlarýný þöyle sýralayabiliriz; Sindirim<br />
sistemine olumlu etkisi vardýr, vücuttaki gereksiz tuzu yok eder,<br />
selülit oluþmasýný engeller, kalori içermediði için tüm zayýflama<br />
programlarýnýn vazgeçilmez bir parçasýdýr, florür içerdiði için<br />
özellikle çocuklarýn diþ çürümelerini engeller. Hamileler ve emziren<br />
anneler için özellikle tavsiye edilmektedir.<br />
Beypazarý Maden Sularý'nýn tarihçesinden bahseder misiniz?<br />
Firmamýz 1957 senesinden bu yana <strong>Ankara</strong>'nýn Beypazarý<br />
ilçesinde yer almakta olup 51 senelik deneyim ve tecrübesiyle<br />
halkýn beðenisini kazanmýþ ve kulvarýnda 1 numara olmayý baþarmýþtýr.<br />
Yaptýðý yatýrýmlarla kendini geliþtiren ve sektörüyle ilgili<br />
teknolojik geliþmeleri yakýndan takip eden firmamýzýn amacý<br />
insan saðlýðý açýsýndan çok büyük önem taþýyan maden suyunu<br />
halkýmýza sevdirmek ve kaliteyi halka sunmaktýr.<br />
Firmamýzýn dolum tesisleri, dönüþümlü ve iadesiz olmak<br />
üzere beþ üniteden oluþmaktadýr. Dönüþümlü kasa hattýmýzda<br />
teknolojinin en son kullanmýþ olduðu kasa boþaltma, þiþe yýkama,<br />
boþ kasa yýkama, þiþe dolum makinasý ve otomatik<br />
kasalama makinalarýndan oluþmaktadýr. Ýadesizlerin dolumunu<br />
yaptýðýmýz dört maden suyu üretim hattýmýzda ise<br />
teknolojinin en son kullanmýþ olduðu palet çözme, þiþe<br />
çalkalama (rinser) þiþe dolum ve kapaklama makinasý,<br />
etiketleme makinasý, optik elektronik kontrol, shrinkleme<br />
makinasý, paletleme makinasý ve strechleme makinalarýndan<br />
oluþmaktadýr.
Firmamýz þimdilik toplamda 160.000 þiþe/saat kapasite ile<br />
iadesiz ve 40.000 þiþe/saat kapasite ile de dönüþümlü maden<br />
sularýný HACCP ve ISO 9001:2000 güvencesi ile, hijyenik þartlarda<br />
piyasaya arz etmektedir. Hijyen koþullarýna önem göstermekte<br />
olan firmamýzýn sürekli denetimi yaný sýra (Saðlýk Bakanlýðý'nca)<br />
kendi içinde özel laboratuvarý bulunmakta olup, her<br />
saat baþý üretimden alýnan örnekler burada incelenmektedir.<br />
Beypazarý markasý olarak maden suyu pazarýnda %22 iç<br />
pazar payý ile lider konumda olan firmamýz, pazarda tüketimi<br />
artýrmaya yönelik reklamlarýyla tüketicileri bilinçlendirmeye çalýþmaktadýr.<br />
Bunun yaný sýra KKTC dahil olmak üzere Arabistan,<br />
Ýngiltere, Fransa, Danimarka, Belçika, Almanya, Kanada,<br />
Suriye ve Hollanda'ya da ihracat yapmaktadýr.<br />
Türkiye'de son yýllarda maden suyu piyasasý hýzlý bir geliþim<br />
içinde. Beypazarý Maden Sularý diðerlerinden nasýl bir<br />
farklýlýk gösteriyor?<br />
Beypazarý markasýnýn halkýn gözünde 1 numaralý maden<br />
suyu olarak tercih edilmesinin ve güven kazanmasýnýn sebebi<br />
yarým asýrlýk DENEYÝMÝMÝZ, TECRÜBEMÝZ ve YENÝLÝKÇÝ olmamýzdýr.<br />
Firmamýzýn prensibi doðal olaný doðal ambalajýnda<br />
yani, cam þiþede halka sunmaktýr. Bu yüzden tüm ürünlerimizi<br />
cam þiþede halka sunmaktayýz. Ayrýca, Beypazarý mineralli suyun<br />
diðerlerinden en büyük farký içerdiði minerallerdir. Her mineralli<br />
suyun içerdiði mineral deðerleri bölgesel olarak farklýklýk<br />
göstermektedir. Firmamýzda üretilen doðal mineralli su,<br />
içerdiði deðerler bakýmýndan ZENGÝN MÝNERALLÝ SU kategorisine<br />
girmektedir.<br />
Beypazarý Maden Sularý, uzun yýllar tek bir çeþit üzerinde<br />
kalmasýna raðmen bu yýl meyveli maden sularýný da ürün<br />
çeþitlerine ekledi. Böyle bir ürün çeþitliliðine<br />
neden gerek duydunuz?<br />
Maden suyu kültürü Türkiye'de ne<br />
yazýk ki geliþmemiþ, maden suyunun<br />
önemi anlaþýlamamýþtýr. Avrupa'da kiþi<br />
baþýna düþen yýllýk maden suyu tüketimi<br />
150 litreyken, Türkiye'de bu rakam 7<br />
litrenin altýnda. Ülkemizde saðlýklý bireylerin<br />
sayýsýný artýrabilmek için doðal<br />
zenginliðimiz maden suyunun tüketimi-<br />
Niyazi Ercan’79<br />
1961 senesinde <strong>Ankara</strong>'da doðan Niyazi Ercan, ilk ve orta<br />
öðrenimini <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde tamamlamýþtýr. Eðitimini<br />
tamamladýktan sonra babasý Cemil Ercan tarafýndan <strong>Ankara</strong>'nýn<br />
Beypazarý ilçesinde kurulan Beypazarý Maden Suyunun iþletmeciliðini<br />
devralmýþtýr. Maden suyu tüketiminin çok olduðu<br />
ülkelere yaptýðý yurt dýþý seyahatlerinde þirketini daha da ileriye<br />
götürmek için fikir edinmiþ ve firmayý bugün dünyaca ünlü bir<br />
marka haline getirmeyi baþarmýþtýr. 1984 yýlýnda evlenen ve iki<br />
çocuk babasý olan Niyazi Ercan, çocuklarýna kaliteli bir eðitim vermek<br />
istemiþ ve þu anda Bilkent Üniversitesi Ýþletme Bölümünü<br />
okumakta olan çocuklarýyla beraber aile þirketi olarak devam<br />
etmesini istediði firmasýný, daha ileriye taþýmak istemektedir.<br />
keyif<br />
55<br />
nin artýrýlmasý gerekiyor. Avrupa'nýn doðal mineralli sular açýsýndan<br />
en zengin ülkesi Türkiye'de bu sularýn tüketim oraný son<br />
derece az. Maden suyuna yeni bir tat getirerek halka sevdirmek<br />
bu saðlýk iksirini farklý bir damak tadýyla sunmak, sektörümüze<br />
az da olsa canlýlýk getirmiþ ve bu yeni tat halkýn beðenisini<br />
kazanmýþtýr. Firmamýz her þeyin doðalýndan yana olduðu<br />
için uzun bir süre bu çeþitleri çýkarmamýþtýr. Ancak halktan gelen<br />
yoðun istek üzerine, doðallýktan yine vazgeçmeden %100<br />
doðal aroma kullanarak üç yeni lezzetle doðal mineralli suyu<br />
buluþturmuþtur. Þimdilik viþne, elma ve limon çeþidi bulunan<br />
firmamýz yakýn bir zamanda farklý iki lezzeti daha ürünlerine ekleyecektir.<br />
Beypazarý Maden Sularý'nýn gelecek hedefleri nelerdir?<br />
Firmamýz 2008 yýlý sonunda devreye alacak olduðu, italyan<br />
SÝMONAZZÝ marka 50.000 þiþe saatlik komple þiþe dolum hattýný<br />
Türkiye'mize kazandýrmaktan mutluluk duymaktadýr. Böylece,<br />
210.000 þiþe/saat iadesiz üretimi ve 40.000 þiþe/saat iadeli<br />
üretimi ile toplamda üretimini 250.000 þiþeye çýkarmayý hedefleyen<br />
ve Türkiye'nin lider kuruluþu olan firmamýzýn amacý,<br />
saðlýk iksiri haline gelen doðal maden suyunu tüketiciye sunmak<br />
ve tüketiciden gelen talepleri daha rahat bir þekilde karþýlamaktýr.<br />
Kolej sizin için neler ifade ediyor öðrenebilir miyiz?<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> sadece <strong>Ankara</strong>'da deðil Türkiye'nin çeþitli<br />
yerlerinde var olan, eðitim kalitesi tartýþýlamaz bir okul olup,<br />
benim mezun olduðum yýllarda bile eðitimiyle tercih edilen bir<br />
okuldu. Kolej'den mezun olmak eðitim, düþünce yapýsý ve kaliteli<br />
eðitmenleriyle bir ayrýcalýktýr<br />
diye düþünüyorum. Ýngilizce<br />
eðitimime <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde<br />
baþladým ve yurt dýþý<br />
seyahatlerimde var olan Ýngilizcemi<br />
geliþtirme imkaný<br />
buldum.<br />
Bizim dönemden mezun<br />
olan arkadaþlarýmla<br />
karþýlaþtýðýmda her birinin<br />
bu eðitimler sayesinde<br />
çok iyi yerlere geldiðini<br />
görüyorum ki bunun temelinin<br />
Kolej'de atýldýðýný<br />
biliyorum.<br />
BEYPAZARI KARAKOCA<br />
MADEN SUYU ÝÞL. LTD. ÞTÝ.<br />
Kýbrýscýk yolu 6.km<br />
Beypazarý/ANKARA<br />
Tel : 0312 762 74 45-46<br />
0312 763 14 86<br />
Faks : 0312 762 74 49<br />
www.beypazarimadensuyu.com.tr<br />
EKÝM2008 kolejliler
kültür-sanat<br />
56<br />
Kemal Baþar'80<br />
“Tiyatro benim yaþamým”<br />
Kemal Baþar'80, deðerli bir tiyatro ve sinema sanatçýsýnýn oðlu<br />
olarak tiyatrocu olmak istediðini ilk açýkladýðýnda kendisine ilk karþý<br />
çýkan yine babasý Savaþ Baþar olur. Babasýnýn erken yaþta hayatýný<br />
kaybetmesiyle Kemal Baþar da okumakta olduðu ODTÜ'yü<br />
býrakarak çok istediði konservatuara kaydolur. O günden bu yana<br />
çok sayýda tiyatro oyununda oyuncu ve yönetmen olarak yer alan<br />
Baþar ile tiyatro ve <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> üzerine görüþtük.<br />
Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder<br />
misiniz? Tiyatroya ilginiz nasýl baþladý?<br />
Tiyatroyla, doðal olarak, kendimi<br />
bildim bileli ilgiliyim. Doðal olarak<br />
diyorum, çünkü babam rahmetli<br />
Savaþ Baþar oldukça tanýnmýþ<br />
bir tiyatro ve sinema sanatçýsýydý.<br />
Birçok sanatçýnýn arasýnda<br />
büyüdüm. Tabii o zamanlar tiyatrodan<br />
anladýðým, renkli bir hayat…<br />
Beni çeken kesinlikle<br />
bu olmuþtu. 1980'de <strong>TED</strong>'i<br />
bitirip Konservatuar'a girmek<br />
istediðimi söylediðimde,<br />
annem "Bir deli<br />
daha!" dedi; babamsa<br />
kesinlikle karþý çýktý. Mesleðin<br />
güçlüklerinden<br />
bahsetti. Tiyatroda var<br />
olabilmenin, tutunabilmenin<br />
nelere mal olduðunu<br />
anlattý. Anlamadým tabii.<br />
Onlar ODTÜ'ye gireyim istiyordu,<br />
ben Konservatuar'a…<br />
Onlarýn istediði oldu. Üniversite<br />
sýnavýna girdim,<br />
ODTÜ'yü kazandým.<br />
Pek de<br />
hazýrlanmadan<br />
girdiðim konservatuarsýnavýnda<br />
ise o sene<br />
baþarýlý olamadým.<br />
1985'de<br />
onu kaybettiðimde<br />
hâlâ OD-<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
TÜ öðrencisiydim; aslýnda öðrencilikten<br />
çok elimde gitar, haytalýk yapýyordum<br />
ya… Neyse, babamý kaybettiðimde<br />
hemen atladým Ýstanbul'a<br />
gittim, çok istediðim konservatuar sýnavýna<br />
girdim ve babamýn ölümünden<br />
tam bir ay sonra çok istediðim<br />
okulumdaydým.<br />
Meslek yaþamýnýzda kilometre<br />
taþlarým dediðiniz ve sizde gerçekten yeri olan projeler<br />
hangileriydi?<br />
Devlet Tiyatrolarý'na girdikten sonra 10 senede 25 civarýnda<br />
oyunda oynadým. Bunun içinde çok severek oynadýðým,<br />
bende gerçekten yeri olan projeler… Çok az…<br />
Estragon rolünü oynadýðým, Mustafa Avkýran'ýn yönettiði<br />
'Godot Geldi' benim için çok önemlidir mesela. Mustafa tiyatroya<br />
diðerlerinden farklý bakýyordu, iyi bir tiyatro adamýydý,<br />
hala da öyle ve o eserde baþrol oyuncusu<br />
olarak çalýþýrken rejisörlüðü düþünmüþtüm.<br />
Ýlk yönettiðim oyunun hikayesi de enteresandýr.<br />
Bozkurt Kuruç genel müdür o zaman.<br />
Bir gün beni çaðýrttý, gittim. Hoþ beþten sonra,<br />
"Al þu teksti, otur bir kenara, oku" dedi.<br />
Edward Albee'nin 'Üç Boylu Kadýn' adlý<br />
oyunu. Metni þöyle bir karýþtýrdým, erkek<br />
rolü yok. "Hocam" dedim, "Bunda erkek<br />
rolü yok, ben ne oynayacaðým?". "Oðlum"<br />
dedi, "Yöneteceksin". Ben de sanýyorum<br />
ki hoca yönetecek, ben de bir<br />
þey oynayacaðým, nezaket gösterip<br />
odasýna çaðýrmýþ. On beþ gün sonra<br />
þimdi pek çok anýmýzla birlikte yýkýlmýþ<br />
olan Yeni Sahne'de provalara baþladým.<br />
Oyun yüz temsilden fazla verdi, oldukça<br />
baþarýlý olduk. Birkaç sene<br />
oyunculukla yönetmenliði birlikte götürdüm.<br />
On yýl kadar önce de Ayþenil<br />
Þamlýoðlu'nun yönettiði 'Eþek<br />
Arýlarý'nýn provalarý uzadýkça<br />
uzamýþtý, artýk üçüncü ayda<br />
mýyýz, dördüncüde mi,<br />
baþrol oynamama karþýn<br />
kulisin tatsýzlýðýndan<br />
caným çýkmýþ durumda.<br />
Bir sýkýntý, bir
sýkýntý… Dedim ki ben ne yapýyorum! Birden oyunculuktan hiç<br />
keyif almadýðýmý fark ettim. Nedenini de buldum o anda. Var<br />
olamýyordum. Yerim dardý. Yani kendimi ifade edebilecek alan<br />
çok kýsýtlýydý. Yönetmenin çerçevelediði, sýnýrlandýrdýðý bir alanda<br />
ne yapabilirdim, kendime ait hangi cümleyi kurabilirdim ki?<br />
Onun kurguladýðý yaþamýn bir ögesiydim yalnýzca. Evet, o an<br />
benim meslek yaþamýmdaki en önemli dönüm noktasýydý. O<br />
oyundan sonra da tamamen rejisörlüðe yöneldim. Her yönettiðim<br />
oyunla kitlelere "Benim bu konu hakkýndaki görüþüm þudur,<br />
þudur" diyebiliyorum. Rejisörlük tanrýsal bir iþ, yeni bir hayat<br />
yaratýyorsunuz; hele þimdi, oyunculuktan hiç zevk almýyorum.<br />
Yönettiðim oyunlarýn hemen hepsi benim için kilometre<br />
taþlarýdýr. 'Kýzýlýrmak', 'Nalýnlar', 'Kaktüs Çiçeði', yurtdýþýndaki<br />
festivallerde de ülkemizi temsil eden oyunlarým 'Nemrut' ile<br />
'Gözlerin Ardýndaki Çocuk', hayatýnda sahneye ilk kez adým atmýþ<br />
yoksul ev kadýnlarýyla yaptýðým 'Bozkýr Güzellemesi', babama<br />
adadýðým, ayný isimli oðlumun da küçük bir rol aldýðý 'Hayatý<br />
Yaþamak', 6 sezon 500 temsile yakýn sergilenen 'Bahçemdeki<br />
Ayý', Van'ýn ilk Shakespeare'i olan 'Romeo ve Juliet'… Son<br />
yönettiðim oyun da 'Romeo ve Juliet'.<br />
Romanya'nýn devlet tiyatrolarýndan Tony Bulandra Tiyatrosu'nda<br />
yönetmenlik yaptým. Daha bir iki ay önce halktan 'En Ýyi<br />
Oyun' ödülünü aldýðýmýzda çok sevindim. 'Nemrut' Belarus'ta,<br />
'Gözlerin Ardýndaki Çocuk' da Romanya'da en iyi yönetmen<br />
ödülü kazandýrdýlar bana. Diðer oyunlarým da Türkiye'de birçok<br />
ödül aldý; oyuncular, tasarýmcýlar çeþitli ödüllere layýk görüldü.<br />
Ancak ben Türkiye'de hiçbir yönetmenlik ödülünü kabul<br />
etmeyeceðimi çoktan açýkladým kamuoyuna. Hiç samimi bulmuyorum<br />
çünkü.<br />
Ýlk oyununuzdan bugüne geçen zaman dilimini nasýl özetlersiniz?<br />
Hayal kýrýklýklarý, mutluluk, hüzün, baþarý, baþarýsýzlýk, hatalar,<br />
doðrular, keþke olmasaydý dediklerim, iyi ki yaptým diye<br />
övündüklerim…<br />
Tiyatroda oyuncu olmanýzýn yanýnda yönetmenlik de yapýyorsunuz.<br />
Hem yurtdýþýnda hem yurtiçinde çeþitli oyunlar<br />
yönettiniz. Bize biraz bunlardan bahseder misiniz?<br />
Oyunculuk eðitimi aldým. Her görev aldýðým oyunda da ortalama<br />
bir oyuncu kadar oynadým, hâlâ da mecbur kalýrsam o<br />
kadar oynayabilirim. Hiçbir zaman en iyi oyuncu olacaðým diye<br />
bir iddiam olmadý, bana kalýrsa olamazdým da zaten. Her iþ<br />
sevgiyle baþlar çünkü. Devlet Tiyatrolarý'nda da pozisyonum<br />
oyunculuk; ancak 10 senedir hiç sahneye çýkmadým, hep<br />
oyunlar yönettim. Yani yöneticilerin de bana biçtiði gömlek bu.<br />
Ama onlar ister biçsin, ister biçmesin, her hücremle biliyorum<br />
ki benim mesleðim yönetmenlik. Kendimi yýllardýr bu alanda<br />
yetiþtiriyorum. Þu an geldiðim noktada yurtdýþýnda birçok festivalin<br />
seçici kurul üyesiyim, bazý uluslararasý festivallerde Türk<br />
tiyatrosu hakkýnda seminerler verdim, veriyorum, oyunculuk<br />
workshoplarýný yönettim, yönetiyorum. Yurtdýþýndaki önemli tiyatrolarda<br />
iki eserin rejisini yaptým. Bunlardan birincisi Nava<br />
Semel'in 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk' adlý oyunu. Üç sezondur<br />
sahnede Romanya'da. Birçok uluslararasý festivalde de sahnelendi.<br />
Benim yurtdýþýnda yönetmen olarak tanýnmama da<br />
kültür-sanat<br />
önayak oldu. Geçen yýl yönettiðim Shakespeare'in 'Romeo ve<br />
Juliet'i de Romanya'nýn en önemli tiyatrolarýndan birindeydi.<br />
Ünlü Rumen oyuncular rol alýyordu. Özellikle Juliet'i oynayan<br />
Laura Vasiliu, Cannes Film Festivali'nde 1. olan Rumen filminin<br />
baþrol oyuncusu olarak çok tanýnýyordu, oyunun tanýtýmýna da<br />
çok yararý oldu bu durumun...<br />
Tabii Avrupa'da yalnýzca yabancý oyuncularý yönetmiyorum.<br />
Kostüm tasarýmcým bir Fransýz/Rumen mesela, MC Ranin.<br />
Koreografým da Alman Hugo Wolff. Bir baþka koreografým<br />
Yunan Paraskevas Terezakis. 'Romeo ve Juliet'ten hemen sonra<br />
çok acý bir þey yaþadým. Iþýk tasarýmcým ve en iyi dostlarýmdan<br />
Seyhun Ayaþ, Romanya'daki prömiyerimizin ertesi günü<br />
Devlet Tiyatrosu'nun bir turnesi için Seul'e uçarken hayatýný<br />
kaybetti. O günden beri de herhangi bir oyun yönetmedim, yönetemedim.<br />
Þimdi önümde 'Romeo ve Juliet'in baþarýsýnýn da<br />
getirdiði rüzgârla Polonya, Rusya ve Romanya'dan teklifler var.<br />
Ýyi arkadaþým olan ünlü bir Ermeni yönetmenle birlikte yapacaðýmýz<br />
bir proje var ki, ilk olacak bu. Ermeni ve Türk yönetmenlerin<br />
bir araya gelmesi yani… Ülkemde de beni fark eden,<br />
anýmsayan bir tiyatro yöneticisi olduðunda yine oyunlar yöneteceðim;<br />
ama hangi tiyatro, hangi eser bilemiyorum. Bildiðim<br />
tek þey, ilk yönettiðim oyunu Seyhun'un anýsýna yapacaðým.<br />
Yýllarca bu alana emek veren biri olarak tiyatronun sizin<br />
için ne ifade ettiðini öðrenebilir miyiz?<br />
Ne kadar zor bu soruyu yanýtlamak… Tiyatro yaþamým desem,<br />
abartýyor diyeceksiniz. Yok yalnýzca mesleðim desem,<br />
yalan olacak.<br />
Devam eden ve gelecekteki plan ve projeleriniz nelerdir?<br />
<strong>Ankara</strong> Devlet Tiyatrosu'ndaki 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk',<br />
üçüncü sezonunda da devam edecek sanýrým. Romanya'da<br />
57<br />
EKÝM2008 kolejliler
kültür-sanat<br />
58<br />
yönettiðim iki oyun da önümüzdeki sezon sergilenmeyi sürdürecek.<br />
Önümüzdeki sezon Ermeni yönetmen Suren Shahverdyan'la<br />
birlikte Lorca'nýn 'Kanlý Düðün'ünü sahneye koyacaðýz.<br />
Oyun ailelerin anlamsýz düþmanlýklarý, gelenekler ve dogmalar<br />
yüzünden en insani duygularý yaþayamayanlarý anlatýyor. Suren<br />
de, ben de bu oyunu seçerken kendi halklarýmýza bir þeyler<br />
söylesin istedik. Ýlk kez bir Ermeni ve Türk sanatçý bu denli<br />
büyük ölçekte bir iþ yapacaklar birlikte; çok ses getireceðini ve<br />
halklarýmýz arasýnda nesillerdir süren çekiþmenin anlamsýzlýðýna<br />
dikkat çekmeye bir damla da olsa yarayacaðýný umuyoruz.<br />
Avrupa'da yapacaðýmýz oyunun ilk büyük hedefi, 2010'da Avrupa'nýn<br />
kültür baþkenti<br />
olacak olan Ýstanbul. Ayrýca<br />
eminim Avrupa'nýn birçok<br />
kentinde de sergilenecek.<br />
Önümüzdeki yaz da<br />
Polonya'daki 'City Festival'inin<br />
açýlýþ oyunu olarak<br />
Can Atilla'nýn 'Aþk-ý Hürrem'<br />
müziðinden yola çýkarak<br />
Kanuni ile Hürrem'in<br />
tutkulu aþkýný anlatan bir<br />
dans tiyatrosu gösterisini,<br />
ekibimle birlikte bir kapalý<br />
manej yýkýntýsýnda sahneye<br />
koyacaðým. Yaz sonu<br />
da Münih'deki tek kiþilik<br />
oyunlar festivaline, çevirisini<br />
benim yaptýðým Yunan<br />
yazar Andreas Flourakis'in<br />
'Yapraklar' adlý eserini götürmek<br />
üzere söz verdim.<br />
Ýyi hatýrlattýnýz, oyunu hemen<br />
yapmam gerek. Daha<br />
ortada oyun yok!<br />
Tiyatro eðitimi almak isteyen<br />
yetenekli gençlere<br />
neler önerirsiniz?<br />
Öncelikle çok okumalarýný…<br />
Böylelikle insaný daha iyi tanýyabilir, anlayabilir, okuduklarý<br />
eserdeki karakterlerle empati kurabilirler. En önemlisi de<br />
Türkçeyi sýnýrlý sayýda kelime kullanarak konuþan birçoðundan<br />
daha iyi öðrenir, anadillerine hakim olabilirler.<br />
Sonra gözlem yapmalýlar. En yakýnlarýndan baþlayarak,<br />
otobüste, sokakta gördükleri sýradan insanlarýn öykülerini kurabilir,<br />
hayal edebilirler.<br />
Tiyatroyla ilgilenen kiþi ülkesini, insanýný iyi tanýmalý. Dünyadaki<br />
sorunlara ilgi duymalý. Mutlaka bir siyasi görüþü olmalý;<br />
yani dünyaya, sorunlara belirli bir pencereden bakmalý.<br />
Bu söylediklerimin hepsi, kiþinin kendini tanýmasýna yöneliktir.<br />
Yoksa kendini nasýl ifade edebilecek ki? Oyunculuk taklit<br />
deðildir; kiþinin bir rolü, bir karakteri kendi ya da çevresindeki<br />
insanlarýn yaþadýklarýna benzeterek kendi içinden çýkarmasý,<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
yani kendini ifade etmesidir. Bu meslekte asýl zor olan da bu.<br />
Çoðu kiþi gerçek duygularýný en yakýnýndakinden bile saklarken,<br />
her gece beþ yüz tanýmadýk insana en mahrem duygularýný<br />
gösterebilmek, üstelik bunu onlarýn karþýsýnda kendini her<br />
an çýrýlçýplak hissederek yapmak, yetenek kadar bilgi ve cesaret<br />
de ister.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okurken tiyatrocu olmak gibi bir isteðiniz<br />
var mýydý? Kolej size neler kazandýrdý?<br />
Benim tiyatrocu olma isteðim, tiyatronun ne olduðunu bilemediðim<br />
yýllarda bile vardý. Sürekli yarýþtýðýn, geçmiþ baþarýlarýnýn<br />
üstüne sünger çekip sürekli iyi olmak zorunda kaldýðýn,<br />
üstelik baþarýnýn da göreceli olduðu yýpratýcý bu mesleði seçtiðim<br />
için nedense çok mutluyum.<br />
Hem iþim, hem hobim<br />
olan tiyatroyu seviyorum;<br />
hayatýmýn oldukça büyük<br />
bir bölümünü kaplýyor.<br />
Babam Devlet Tiyatrosu<br />
sanatçýsýydý daha önce söylediðim<br />
gibi, annem de memur…<br />
Gelirleri kýz kardeþimi<br />
ve beni Kolej'de okutabilmek<br />
için yeterli deðildi. Kim<br />
bilir ne sýkýntýlar çektiler! O<br />
zaman evden annemizin<br />
hazýrladýðý sandviçle Kolej'e<br />
gitmek ayýp deðildi, biz de<br />
öyle yapardýk. Harçlýðýmýz<br />
sýnýrlýydý. Kolej'in deðerini,<br />
1980 Haziran'ýnda liseden<br />
mezun olduðumuz gün sýnýf<br />
arkadaþlarým Murat Eyrik,<br />
Dilek Tüzün, Tamer Güçar<br />
ve Serap Nur Þatana ile çýkýþta<br />
sýrtýmýzý demirlere yaslayýp<br />
duvarda sessiz sessiz<br />
oturarak hiç konuþmadan<br />
uzun süre kaldýðýmýzda hep<br />
birlikte anlamýþtýk galiba;<br />
hâlâ görüþtüðüm arkadaþlarým<br />
o günü belki anýmsamazlar.<br />
Kolej'li olmanýn farkýný ben hissetmesem de çoðu zaman<br />
karþýmdakiler bana hissettirdiler. Attýðým her adýmda, her iþe<br />
diðerlerinden önde baþladýðýmý gördüm. Bilgi olarak, donaným<br />
olarak, yaþama ve insana bakýþ olarak…<br />
Ýngilizcem, bana meslektaþlarýmýn yapamadýklarýný yapma<br />
fýrsatý sundu. Bu sayede dünyanýn her tarafýndan tiyatrocularla<br />
iletiþim kurabildim. Yurtdýþýnda oyunlar sahneye koydum,<br />
uluslararasý festivallerin onur konuðu oldum, Avrupa'da dersler,<br />
seminerler verdim.<br />
Kýsýtlý maddi olanaklarla Kolej'de okumaktan zaman zaman<br />
rahatsýz olduðumu anýmsýyorum; ama þimdi düþündüðümde,<br />
ailemin Kolej'de okumam için yaptýðý fedakarlýðýn karþýlýðýný<br />
verebilmeme olanak yok.
kitap<br />
60<br />
87 mezunumuz Gamze Güller'den ilk kitap<br />
“Ýçimdeki Kalabalýk”<br />
Röportaj: Suzan Bilgen Özgün’81<br />
Gamze Güller'in ilk öykü kitabý olan "Ýçimdeki Kalabalýk" Eylül 2008'de<br />
Turkuvaz Kitaplarý tarafýndan yayýmlandý. Önceki yýllarda katýldýðý çeþit-<br />
li yarýþmalarda farklý öyküleriyle ödüller alan Güller, öykülerinde Türk-<br />
çe'yi düzgün kullanma gücü, sözcük ve dil seçimi ile dikkat çekiyor.<br />
Yazma serüveniniz nasýl baþladý?<br />
Çocukluðumdan beri yazýyorum aslýnda. Yazmak<br />
benim için kendimi ifade etmenin en kolay yolu<br />
oldu hep. Ama yazdýklarýmý baþkalarýyla paylaþmak<br />
için cesaretimi toplamam uzun sürdü.<br />
Um:ag (Uður Mumcu Araþtýmacý Gazetecilik<br />
Vakfý) bünyesinde "Yazma" ve "Uygulamalý Öykü"<br />
seminerlerine katýlana dek yazdýklarýmý ciddi anlamda deðerlendirmek<br />
için nasýl bir yol izleyeceðimi bilemiyordum. Bu seminerlerle<br />
yeniden öykü yazmaya ve daha önce yazdýklarýmý<br />
toparlamaya baþladým. Kitabý oluþturan öykülerin dosyasýný<br />
hazýrlamam iki yýldan fazla zamanýmý aldý.<br />
Kitabýnýz basýlmadan önce de bazý öyküleriniz ödüller aldý.<br />
Ödüller genç yazarlar için ne anlam ifade etmektedir?<br />
Yazan ve yazdýklarýný paylaþmak için yola çýkan birinin izleyebileceði<br />
bazý yollar var: Yazdýklarýný dergilere göndermek ve<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
yarýþmalara katýlmak gibi. Her ikisini de denedim.<br />
Çok fazla yarýþmaya katýlmadým<br />
ama katýldýklarýmýn bazýlarýndan güzel sonuçlarla<br />
döndüm. 2007 Ümit Kaftancýoðlu<br />
Öykü Yarýþmasý'nda "Otel" isimli öyküm<br />
"Okunmaya Deðer Öyküler" kategorisinde<br />
anýldý. 2007 Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat<br />
Festivali Öykü Yarýþmasý'nda "Daðlarýn Soluðu"<br />
Onur Ödülü, 2007 Özgür Pencere Edebiyat<br />
Derneði Kadýn Öyküleri Yarýþmasý'nda<br />
ise "Gel Pisi Pisi" mansiyon aldý. 2007 yýlýndan<br />
itibaren Kitap-lýk, Karþýn, Lacivert, Patika gibi edebiyat<br />
dergilerinde öykülerim yayýmlandý. Tüm bunlar cesaretimi toplamam<br />
ve yazabileceðime inanmam için bana çok yardýmcý<br />
oldu.<br />
Ýçimdeki Kalabalýk öykü kitabýnýzdaki öyküler konu olarak<br />
tamamen birbirlerinden baðýmsýz öyküler olsa da, özellikle<br />
"Ýçimdeki Kalabalýk", "Kutu", "Kayýp Aranýyor" ve "Noel<br />
Baba'nýn Bisikleti" öykülerindeki kahramanlar benzer sýkýntýlara<br />
sahip. Modern çaðýn biraz tedirgin, biraz yabancýlaþmýþ,<br />
biraz bezmiþ, zaman zaman da tekdüze yaþama<br />
ve sýradanlýða kendince direnen ve bu nedenle kendini<br />
yalnýz hisseden insaný. Bu karakterleri oluþturmanýzýn nedenlere<br />
nelerdir?<br />
Günlük hayat rutini içinde çoðu zaman fark etmesek de<br />
kendi içimizde çeliþkiler, yalnýzlýklar ve hüzünler taþýyoruz. Üstelik<br />
yaþam, bir süre sonra alýþtýðýmýz ve yaþarken ayrýmýna
varmayý unuttuðumuz ironilerle dolu. Kalabalýklarýn içinde yalnýzýz,<br />
oysa tek baþýmýza kaldýðýmýzda içimiz çok kalabalýk. Pek<br />
çok tuhaflýðý yadýrgamaz olup kabulleniyoruz. Bu öykülerdeki<br />
karakterler bunun farkýna varan ancak ne yapacaðýný tam da<br />
kestiremeyen, içimizden birileri. Belki herkesin zaman zaman<br />
yapmayý içinden geçirdiði ama seslendirmeye bile cesaret<br />
edemediði þeyleri son bir umutla hayatlarýna taþýmak istiyorlar.<br />
Ortak noktalarý yaþama direnme çabalarý. Öykülerde dýþa vurduklarý<br />
ise aslýnda iç seslerimiz.<br />
Öykülerinizde dile hakimiyetiniz de göze çarpýyor. Zaman<br />
zaman da örneðin "Gel Pisi Pisi" öykünüzde olduðu gibi<br />
çok açýk olarak verilmese de mizahý bir yön de görebiliyoruz.<br />
Sizce bir öyküyü öne çýkaran en önemli unsurlar<br />
nelerdir?<br />
Öyküde en önemli unsurun dil ve sözcük seçimi olduðunu<br />
düþünüyorum. Kendi dilini yaratabilmek bir ustalýk iþi. Umarým<br />
ben de bir gün bunu baþarabilirim. Bu nedenle Türkçe'yi kullanma<br />
becerisini önemsiyorum ve bu konuda olabildiðince<br />
dikkatli olmaya çalýþýyorum. Yazarken anlattýðým konunun beni<br />
sürüklediði ruh haline göre farklý bir tarz öne çýkabiliyor. "Gel Pisi<br />
Pisi" nin dili mizahi oysa altýnda derin bir dram var. Benzer<br />
bir anlatýmý "Noel Baba'nýn Bisikleti"nde de kullandým. Dilin tüm<br />
inceliklerini seviyorum.<br />
"Daðlarýn Soluðu", "Parkta" ve "Ölümün Rengi" isimli öyküleriniz<br />
detaylý tasvirler içeren uzun cümlelerle dikkati çekiyorlar.<br />
Buna raðmen okuyucu kahramanlarla rahat bir<br />
þekilde empati kurabiliyor. Bunda öykülerin duygusal açýdan<br />
da yoðun bir atmosfer taþýmasýnýn etkisi olabilir. Bir<br />
de okuyucu zihninde de sonlandýrýyor öyküyü. Öte yandan<br />
"Aðrý", "Kayýp Aranýyor" gibi öykülerinizde okuyucuda<br />
soru iþaretleri kalýyor, tekrar dönüp<br />
bakma gereði duyulabiliyor. Öykülerin<br />
finallerinin de ucu açýk. Ben<br />
her iki tarzýn da ayrý bir tadý olduðunu<br />
düþünüyorum. Sizin hem okuyucu<br />
hem yazar olarak bu konuda tercihiniz<br />
hangi yönde aðýrlýk kazanýyor?<br />
Çoðu zaman yazmaya baþlarken aklýmda<br />
yalnýzca bir cümle ya da bir imge<br />
oluyor. Yazdýkça onu anlatmanýn türlü yollarý<br />
açýlýyor önümde. Yazarken sonunda<br />
ne olacaðýný bilmediðim için heyecanlanýyorum<br />
bazen. Öykü ilerledikçe kimi zaman<br />
belli bir sonuca yaklaþýyorum, kimi zamansa öyküyü belirgin<br />
bir sona baðlamak istemeyeceðim kadar çok kapý açýlýyor aklýmda.<br />
Bu kapýlarýn bazýlarý okuyanlarýn aklýnda da açýlsýn ve<br />
benimle birlikte bu yolculuða çýksýnlar istiyorum. Okurken de<br />
anlatýlana göre deðiþiyor tercihim. Beni sarsacak kadar sarýp<br />
sarmalayan bir öyküye teslim olup yazarýn her þeyi sonlandýrmasýný<br />
istiyorum bazen. Bazen de onunla beraber yürümeye<br />
devam etmek... O zaman öykü de kafamda yaþamaya devam<br />
ediyor. Ve yazarýyla empati kurduðumu hissediyorum. Okurken<br />
yazarýn yaratýrken aldýðýna yakýn bir zevk alabilmek müthiþ<br />
bir duygu. Yazarken de okuyanýn benimle ayný duygularý yaþayacaðýný<br />
düþlemek gibi...<br />
Biraz da yazma sürecinizden bahsedelim. Öyküye ve zamana<br />
göre deðiþiyor mu yoksa artýk standartlaþmýþ bir<br />
yazma süreciniz mi var? Yazarken belli bir kitleyi ve amacý<br />
hedefliyor musunuz?<br />
Yazma konusunda maalesef bir disiplinim yok. Belli bir hedef<br />
veya hayali okur da olmuyor aklýmda. Aylarca hiçbir þey<br />
yazamadýðým oluyor. Ama kimi zaman da birikmiþ pek çok etki<br />
ve imge ardarda patlýyor aklýmda, zaman ve mekân gözetmeksizin<br />
sürekli yazýyorum. Yazmaya ayýrdýðým kadar çok zamaný<br />
düzeltmeye, araþtýrmaya ve elbette okumaya da ayýrýyorum.<br />
Kitap bastýrtabilmek hatta yazar olabilmek günümüzde ne<br />
yazýk ki oldukça zor bir süreç. Genç yazar adaylarýmýza<br />
bu konuda neler önerebilirsiniz?<br />
Henüz bunun için önerilerde bulunacak kadar deneyim sahibi<br />
deðilim, bunlar benim de ilk adýmlarým ve önümde uzun<br />
bir yol olduðunu biliyorum. Yine çalýþmanýn gücüne inanýyorum.<br />
Ýnanmak, gayret göstermek ve sabýrlý olmak gerekli. Yazdýðým<br />
en kýsa öykünün bile üzerinde aylar boyunca çalýþtýðým<br />
oluyor. Yazýlanlarýn dinlenmesi ve olgunlaþmasý için çalýþmayý<br />
da zamana yaymak önemli. Daha önce de belirttiðim gibi, dergiler<br />
ve yarýþmalar bu konuda faydalý olabilir. Profesyonellerden<br />
gelen eleþtiriler daha büyük adýmlarla ilerlemeye yardýmcý<br />
oluyor.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ndeki öðrencilik günlerinizle ilgili neler<br />
söyleyebilirsiniz? Edebiyatla ilgili okulumuzun katkýlarý<br />
neler olmuþtur?<br />
Gerek çok yeni baþlayan edebiyat hayatýmda gerekse yýllardýr<br />
sürdürdüðüm mesleðimde ve tüm bunlarýn ötesinde bugün<br />
ben olmamda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin katkýsý çok büyük.<br />
En baþta kendime inanmayý, güvenmeyi ve çalýþmayý orada<br />
öðredim. Aldýðým iyi eðitim hayatta bana çok kapý açtý, hâlâ<br />
da açýyor. Bilgili, görgülü ve saygýlý bireyler olarak yetiþmemizi<br />
okulumuza borçluyuz. Ýlkokuldan itibaren bütün öðretmenlerim<br />
yazma konusunda beni teþvik ettiler, dile merakýmý<br />
bildikleri için benimle özel olarak ilgilendiler. "Bir gün gerçek<br />
bir yazar olacaksýn" sözleri hâlâ ilk günkü netliðiyle kulaðýmda.<br />
Umarým gerçekten iyi bir yazar olup emeklerinin<br />
karþýlýðýný ödeyebilirim. Okuluma ve deðerli öðretmenlerime<br />
her þey için çok teþekkür ederim.<br />
Gamze Güller’87<br />
kitap<br />
19 Mayýs 1970 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðdu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde, lisans ve yüksek lisans eðitimini ÝTÜ<br />
Mimarlýk Fakültesi'nde tamamladý. Çeþitli inþaat firmalarýnda görev<br />
yaptý ve yurtdýþý projeleri nedeniyle Rusya, Ukrayna, Kazakistan,<br />
Özbekistan, Irak gibi ülkelerde yaþadý. Hâlen <strong>Ankara</strong>'da Proje<br />
Koordinatörü olarak çalýþýyor. Ýngilizce, Ýtalyanca ve Rusça biliyor.<br />
2005 yýlýnda Um:ag bünyesinde "Yazma" ve 2006 yýlýnda<br />
"Uygulamalý Öykü" seminerlerine katýldý. Yine 2006 yýlýnda "Felsefe<br />
Tarihi, Varoluþçuluk, Sanat Felsefesi, Estetik" dersleri aldý. 2007<br />
yýlýndan itibaren Kitap-lýk, Karþýn, Lacivert, Patika gibi edebiyat<br />
dergilerinde çeþitli öyküleri yayýmlandý.<br />
61<br />
EKÝM2008 kolejliler
hobi<br />
62<br />
ANKARA’DA DENÝZ YOK AMA<br />
Denize hasret bir þehir olan <strong>Ankara</strong>'da, bu yokluðu<br />
çeþitli etkinlikler ve deniz kültürü ile ilgili verdiði<br />
eðitimlerle doldurmaya çalýþan bir kulüp olan <strong>Ankara</strong><br />
Deniz Kulübü, Eylül 2007 tarihinde kuruldu.<br />
Kulübün kurucularý arasýnda Yusuf Ziya Yetkin'85,<br />
Derya Þerif Yarkýn, Bülent Yýlmaz, Sadrettin Yalçýn Karatay'85,<br />
Fatih Özevran'85 ve Yusuf Yücel bulunuyor.<br />
<strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü, 20 Ocak 2008'de geneli <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />
<strong>Koleji</strong> mezunlarýnýn oluþturduðu yeni bir yönetim kurulu belirlemiþ.<br />
Yönetim kurulunun baþkanlýðýný ise yine Kolej mezunu<br />
olan Yusuf Ziya Yetkin’85 yürütüyor. Kulübün baþlýca kuruluþ<br />
amacý ise, denizcilik ve yatçýlýk konularýnda sivil toplum faaliyetlerinin<br />
etkinleþtirilmesi ve geliþtirilmesini saðlamak olarak<br />
belirlenmiþ. Bu doðrultuda araþtýrma yapan kiþi ve kuruluþlara<br />
destek vermeyi hedef haline getiren <strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü, her<br />
türlü ekipmaný saðlayarak eðitim hizmetlerini veriyor ve belirli<br />
zamanlarda çeþitli geziler düzenliyor. Ýncek-Güneykent'te kendilerine<br />
ait 3 katlý bir binada çalýþmalarýný yürüten kulüp, deniz<br />
ve denizcilik ile ilgili gerekli eðitim ve seminerler veriyor.<br />
<strong>Ankara</strong>lýlarý denizle tanýþtýrmayý amaç edinen <strong>Ankara</strong> Deniz<br />
Kulübü, insanlarýn denizcilikle ilgili arayýp bulamadýklarý ve ihtiyaç<br />
duyduklarý bilgileri kendilerinden temin etmeleri için gerekli<br />
tüm çalýþmalarý yapýyor. Kulüp binasýnda her hafta perþembe<br />
günü buluþma günleri gerçekleþiyor. Bu günlerin dýþýnda<br />
da arzu edildiði her gün, özellikle hafta sonlarý barbekü ve<br />
mangal partileri düzenleniyor.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
kulübü var<br />
En yakýn denize kilometrelerce uzak, Anadolu'nun tam ortasýnda<br />
bulunan <strong>Ankara</strong>'da öyle bir kulüp var ki ismini duyanlar, ilk baþta<br />
þaþkýnlýklarýný gizleyemiyorlar. Bir yýl önce kurulan <strong>Ankara</strong> Deniz<br />
Kulübü, deniz sever <strong>Ankara</strong>lýlarý bir çatý altýnda toplayarak, denize<br />
özlemlerini bir nebze olsun hafifletmeyi amaçlýyor.<br />
2006 yýlýnýn Nisan ayýnda ilk kez <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý<br />
ve velileri ile bir araya gelen <strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü, birlikte<br />
yapýlan bir çalýþma ve düzenleme sonrasýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde<br />
<strong>TED</strong>enizci Kulübü'nü kurdu. 2008 yýlýnýn Mayýs ayýnda<br />
ise 11 <strong>TED</strong>'li lise öðrencisi amatör kaptan oldu. Amatör denizcilik<br />
eðitim ve seminerleri ile özel konulardaki söyleþilerini etkin<br />
olarak sürdüren Kulübün, her üyesi amatör denizci belgesi ve<br />
kýsa mesafe telsiz operatörü belgesine sahip bulunuyor ve genel<br />
olarak da sýnavlarda <strong>Ankara</strong>'nýn en yüksek notlarýný alýyorlar.<br />
3-5 günlük eðitimlerin yeterli olmadýðýný savunan kulüp<br />
üyeleri, denizcilik ve denizcilik kültürünü gerçekten öðretmeyi,<br />
yaygýnlaþtýrmayý amaçlýyor ve gerekirse bu kuramsal eðitimler<br />
arasýnda 2-3 günlük Göcek, Marmaris, Bodrum gibi yerlere giderek<br />
bu eðitimleri orada faaliyetlere dönüþtürüyorlar. Teoride<br />
öðretilenler pratiðe dökülüyor. Kulübün<br />
denizcilik ile ilgisi olan ve bu konuda fa-<br />
aliyet gerçekleþtirmek isteyenler için<br />
saðladýðý yararlardan biri de, denizcilerin<br />
el kitabý olan "Denizde Çatýþmayý<br />
Önleme Tüzüðü"nün 14 yaþýndaki üyelerinin<br />
de anlayacaðý bir dilde Türkçe'ye<br />
uyarlamak olmuþ. Bugünlerde Deniz<br />
Kuvvetleri Komutanlýðý'nca basým ve<br />
yayýn aþamasýnda olan bu doküman,<br />
bu alanda çalýþma yapacak olanlar için<br />
önemli bir kaynaðý oluþturuyor. Yine kulübün<br />
giriþimleriyle <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Kütüphanesi'ne içerikleri<br />
ve sayýlarý büyük boyutta olan denizcilik kitabý baðýþlanmýþ.<br />
Kulübün her üyesi en az 3 kez, aile bireyleri ise en az 1 kez kulüp<br />
yöneticileriyle birlikte denizde uygulama eðitimine katýlmýþ.<br />
<strong>Ankara</strong>'nýn en büyük denizci ailesi olma yolunda ilerleyen <strong>Ankara</strong><br />
Deniz Kulübü, 2008'deki projelerini de oluþturmaya devam<br />
ediyor.<br />
Bir spor kulübü olmadýklarýnýn altýný çizen Kulüp Baþkaný<br />
Yusuf Ziya Yetkin, amaçlarýnýn eðitim ile toplumsal kaynaþmayý<br />
bir araya getirmek olduðunu söylüyor. Bu yüzden gazete veya<br />
dergilere kurs ilaný vermediklerini vurgulayan Yetkin, kendilerini<br />
tesadüfen duyan insanlarla çalýþmak istemediklerini de
dile getiriyor. Yetkin, birinci önceliklerinin <strong>TED</strong> kaynaþmasýný<br />
devam ettirmek ve böyle bir zümre yaratmak olduðunu ifade<br />
ediyor. Dolayýsýyla kulübe, referansýnýz olmadan katýlamýyorsunuz.<br />
Refere eden kiþi kulüp yönetiminin olur vermesi ile 14 yaþýn<br />
üzerindekileri kapsýyor. Önemli olanýn nicelik deðil nitelik olduðunu<br />
söyleyen Yetkin, denizciliðin özveri ve paylaþým gerektiren<br />
bir uðraþ olduðunun altýný çiziyor. Dolayýsýyla, kulübün<br />
bünyesinde týp doktorlarý, akademisyenler, hukukçular, mühendisler,<br />
serbest meslek sahiplerinin yaný sýra 14 yaþýndaki<br />
gençler de bulunuyor. Kulüp üyelerinin yaklaþýk %90'ýný <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunlarý oluþturuyor. Kolejliler arasýnda saðlanan<br />
birlik, beraberlik ve dayanýþmanýn üzerine denizciliði monte<br />
ettiklerini vurgulayan Yetkin, bu yüzden üye kabullerinde seçici<br />
olduklarýný belirtiyor.<br />
<strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü'nün denizcilikle ilgili diðer spor kulüplerinden<br />
farký, sosyal yönü aðýr basan ve üyelerinin birbirleriyle<br />
iliþkilerinin daha kuvvetli olduðu bir oluþum yaratmak. Kulüpte,<br />
çeþitli eðitim faaliyetleri de gerçekleþiyor. Emekli Deniz<br />
Albayý olan Derya Þerif Yarkýn, kulüpte komodor olarak görev<br />
yapýyor ve denizcilik üzerine eðitimler veriyor. "Bunu bir derslikte<br />
verilen eðitim olarak düþünmeyin. Biz deniz kültürünü paylaþýyoruz"<br />
diyen Yarkýn, denizci ülke olduðumuzun fakat denizci<br />
bir ulus olamadýðýmýzýn altýný çiziyor. Kulüp, bunun için bir<br />
çok eðitim, seminer ve etkinlik gerçekleþtiriyor.<br />
Denizcilikle uðraþmayý sevenlere kulübün haftalýk toplantýlarýna<br />
katýlmalarýný öneren Baþkan Yusuf Ziya Yetkin, ortak bir<br />
karar verildiðinde günübirlik geziler düzenlediklerini ve bu an-<br />
Yusuf Ziya Yetkin’85<br />
1966 Þanlýurfa doðumlu olan Yusuf Ziya Yetkin, ilk orta ve lise<br />
öðrenimini <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde tamamladý. 1985 yýlýnda buradan<br />
mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Ýþletme Fakültesi'ne devam<br />
etti. Üniversiteden mezuniyetinden sonra Orhan Yetkin Ltd. Þti'de<br />
ardýndan Rusya'da toplu konut otel inþaatý yapan özel bir þirkette<br />
çalýþtý. 1996 yýlýndan bu yana da Yetkinler Ltd. Þti'de þirket müdürü<br />
olarak görev yapan Yetkin, evli ve üç çocuk babasýdýr.<br />
hobi<br />
lamda ileriye yönelik isteklerinden birinin de, <strong>Ankara</strong>'daki sosyal<br />
yaþantýyý denize taþýyabilmek için Çýnarcýk'ta bir amatör denizcilik<br />
eðitim merkezi oluþturmak olduðunun altýný çiziyor. Bunun<br />
dýþýnda kulubün hedeflerinden bir diðeri, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne<br />
"Denizcilik" adýnda seçmeli bir ders eklenmesi. Okul idaresinin<br />
kendilerine bu konuda destek saðlayacaklarýna inanan<br />
Yetkin, <strong>TED</strong>'de yönetici, öðretmen ve öðrenci olarak Uluslararasý<br />
Denizcilik Belgesi'ne sahip amatör kaptanlar olduðunu ve<br />
bunun, <strong>TED</strong>'in Türkiye'de gerçekleþtirdiði bir ilk ve farklýlýk olduðunu<br />
belirtiyor.<br />
<strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü <strong>Ankara</strong>'da ilk denizcilik müzesi kurmayý<br />
da hedefliyor. Geçmiþten günümüze bir takým materyalleri<br />
sergileyebilecekleri bir müze oluþturmak isteyen kulüp yetkilileri,<br />
birlikte yaþanýlan, dokunulan bir denizcilik müzesine sahip<br />
olmak istiyor. Uzun yýllar sonra akademisyen ve üyelerinin<br />
desteðiyle, Türkiye'de ilk akademik "Denizci Dili Sözlüðü"nü<br />
hazýrlama çalýþmalarýný sürdüren Kulüp üyeleri, bu anlamda,<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okutulan yabancý dillerde bir de denizci<br />
sözlüðü hazýrlamayý planlýyor. Tüm kulüp üyelerinin "Devre<br />
Mülk" ilkesiyle yararlanabilecekleri bir tekne filosunu oluþturma<br />
ve "Eðitim Gemisi" edinme projeleri de sürüyor. <strong>Ankara</strong>'dan ilk<br />
kez "Denizcilik" ana temalý bir ulusal tv yayýný yapma konusunda<br />
etüt çalýþmalarýný sürdüren kulüp, çok sayýda <strong>TED</strong>'liye ulaþýp,<br />
tüm <strong>Ankara</strong>lýlarý ve genç kuþaðý denizle tanýþtýrmayý hedef<br />
edinmiþ.<br />
1985 mezunu olan Yetkin, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin kendisine<br />
saðladýðý katkýlar hakkýnda þunlarý söylüyor: "<strong>TED</strong> ile ilgili söy-<br />
lenebilecek sözlerin ucu bucaðý yok. <strong>TED</strong> nereye giderseniz<br />
gidin her kapýyý açan bir anahtardýr ve <strong>TED</strong> emsalinde baþka<br />
bir okul yok Türkiye'de. 4 buçuk yaþýnda bir kýzým var, onu da<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin kreþine kaydettirdim. Genç bir <strong>TED</strong>'li<br />
olarak yetiþecek. Yeni tesisimiz KolejIN bittikten sonra ise<br />
<strong>TED</strong>'liler daha da kaynaþacak. Hep bir arada olacaðýz. Yeni<br />
kampüsümüz parmakla gösterilecek bir kampüs. Çevre düzenlemesi<br />
ve yanýna gelecek spor aktiviteleriyle her gün daha<br />
da güzelleþecek. Bence Türkiye'de eþi benzeri yok."<br />
63<br />
EKÝM2008 kolejliler
uzman makalesi<br />
64<br />
Onlarýn da duygularý ve haklarý olduðunu unutmayalým<br />
Sevgili Dostlar,<br />
Dünyamýz üzerinde<br />
canlý ve cansýz varlýklar<br />
bulunmaktadýr.<br />
Canlýlar dünyasý; insanlardan,<br />
bitkilerden, ve hayvanlardan<br />
oluþur. Ýnsanlar eskiden<br />
beri hayvanlarla ilgilenmiþlerdir.<br />
Hayvanlarýn insan yaþamýnda<br />
büyük önemi vardýr. Ýlk çaðlarda insanlar, hayvanlardan<br />
korkup kaçmaya ve korunmaya çalýþtýlar. Zamanla hayvanlara<br />
yaklaþtýlar. Bunun sonucunda da kedi, köpek, at,<br />
koyun, sýðýr, keçi gibi hayvanlarý evcilleþtirdiler. Evcilleþen<br />
hayvanlar, insanlarýn yardýmcýsý oldu. Sahipleri için canýný<br />
verir duruma geldiler. Hayvanlarýn sahiplerine baðlýlýklarý,<br />
hayvan sevgisinin doðup büyümesine yardýmcý oldu. Hayvanlarý<br />
seven insanlar, hayvan hastalýklarýný iyileþtirmek için<br />
çalýþtýlar. Bugün uygar ülkelerde hayvan hastaneleri kurulmuþtur.<br />
Veteriner hekimler hayvan hastalýklarýný belirleyip iyileþtirmeye<br />
çalýþmakta, ayný zamanda hayvan hastalýklarýna<br />
karþý çeþitli önlemler almakta, aþýlamalar yapmaktadýr. Hayvanlarýn<br />
saðlýðýna dikkat etmemiz, hayvanlardan insanlara<br />
geçebilen hastalýklarýn önlenmesinde de yarar saðlar.<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
Hayvan<br />
Haklarý<br />
Hayvan haklarý ile insan haklarý birbirinden ayrýlamaz bir bütüne ait<br />
parçalardýr. Üzerinde yaþadýðýmýz dünyanýn yalnýz biz insanlara ait<br />
deðil, tüm canlýlarla birlikte bir yaþam paylaþým yeri olduðunu hatýrlamamýzda<br />
yarar var.<br />
Prof. Dr. Kadircan ÖZKAN'72<br />
Selçuk Ü. Veteriner Fak. Cerrahi ABD Öðretim<br />
Üyesi ve Mesleki Eðitim Fakültesi Dekaný<br />
Hayvanlarýn insanlara doðrudan<br />
ve dolaylý yararlarý çoktur. Baþlýca besinlerimiz<br />
(et, süt, yumurta, bal) giyeceklerimizin<br />
bir bölümü hayvanlardan<br />
saðlanýr. Bazý hayvanlarýn gücünden<br />
ve gübresinden yararlanýrýz. Ýnsan<br />
saðlýðý için gerekli olan ilaç, aþý ve serumun<br />
yapýlmasýnda; bilim adamlarýnýn<br />
insanlýk için önemli olacak buluþlarýnýn<br />
ortaya konmasýnda da hayvanlardan<br />
yararlanýrýz. Kafesteki kanaryanýn<br />
ötüþünü dinlemek, akvaryumdaki<br />
balýklarý seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten<br />
çiçeðe, aðaçtan aðaca dolaþan<br />
böcekler, bitkilerin çoðalma olayýna<br />
yardýmcý olur. Kuþkusuz akrep, yýlan<br />
gibi zararlý hayvanlar da vardýr. Fakat<br />
her canlýnýn doðadaki dengenin<br />
korunmasýnda bir rolü vardýr. Soylarý<br />
bilinçsizce tüketilen canlýlardan sonra,<br />
doðada büyük sorunlar yaþanmaya<br />
baþlanmýþtýr. Artýk günümüzde, nesilleri tükenmekte olan<br />
hayvanlarý korumak için büyük gayretler gösterilmektedir.<br />
Hayvan dostlarý ilk kez Ýngiltere'de 1822 yýlýnda bir araya<br />
geldiler. Hayvanlarý korumak, insanlarýn hayvanlara iyi davranmalarýný<br />
ve hayvanlarýn daha iyi koþullarda beslenme ve<br />
korunmalarýný saðlamak amacýyla Hayvanlarý Koruma Birliði'ni<br />
kurdular. Ayný amaçlý dernekler birleþerek, Hollanda Lahey'de<br />
Dünya Hayvanlarý Koruma Federasyonu'nu oluþturdular.<br />
1931 yýlýnda toplanan bu kuruluþ 4 Ekim'i, Hayvanlarý<br />
Koruma Günü ilan etti. Yurdumuzda Hayvanlarý Koruma<br />
Derneði 1924 yýlýnda kuruldu.<br />
Hayvan Haklarý Evrensel Bildirgesi metni, Uluslararasý<br />
Hayvan Haklarý Birliði ve ona baðlý ulusal birlikler tarafýndan
21-23 Eylül 1977 tarihinde Londra'da hayvan haklarý konusunda<br />
yapýlan 3.uluslararasý toplantýda kabul edildi. Hayvan<br />
Haklarý Evrensel Bildirgesi ise, Paris'te UNESCO Sarayýnda<br />
15 Ekim 1978 tarihinde törenle ilan edilmiþtir.<br />
Ülkemizde "Hayvan Haklarý Yasasý" hayvanlarýn korunmasý<br />
ve yaþam haklarýnýn güvence altýna alýnmasý amacýyla<br />
hazýrlanarak, 2004 yýlýnda çýkarýlmýþtýr. Bu yasanýn amacý,<br />
baþta evcil hayvanlar olmak üzere tüm hayvanlarýn, insan ve<br />
doða kaynaklý maðduriyetlerinin önlenmesini, gözetilmesini,<br />
bakýmlarýný, kötü muamelelerden uzak tutulmalarýný, üremelerini,<br />
canlarýnýn ve saðlýklarýnýn korunmasýný saðlamaktýr.<br />
Bu amaca ulaþmak için hayvanlarýn korunmasýna iliþkin<br />
geliþtirilen temel ilkeler þunlardýr:<br />
Bütün hayvanlar eþit doðar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde<br />
yaþama hakkýna sahiptir. Ancak yasal istisnalar<br />
ve insan gýdasý olarak yararlanýlan hayvanlar bu hükmün dýþýnda<br />
tutulmuþtur.<br />
Geleneksel olarak insanlarýn çevresinde yaþayan türden<br />
olan evcil hayvanlar, türüne özgü hayat þartlarý içinde yaþama<br />
özgürlüðüne sahiptir. Sahipsiz hayvanlarýn da sahipli<br />
hayvanlar gibi yaþamalarý desteklenir.<br />
Ýnsanlar, hayvanlarýn korunmalarý, gözetilmeleri, bakýmlarý<br />
ve kötü muamelelerden uzak tutulmalarý için gerekli önlemleri<br />
alýrlar.<br />
Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacý gütmeksizin sadece<br />
insani ve vicdani sorumluluklarla hayvan besleyen ve<br />
koruyan gerçek ve tüzel kiþilerin desteklenmesi esastýr.<br />
Yabani hayvanlarýn yaþama ortamlarýndan koparýlmamasý,<br />
doðada serbestçe yaþayan bir hayvanýn yakalanýp özgürlükten<br />
yoksun býrakýlmamasý esastýr.<br />
Yasada yer alan diðer düzenlemelerden bazýlarý þunlardýr:<br />
- Hayvan sahiplenen veya ona bakan kiþi, hayvaný barýndýrmak,<br />
türüne ve üreme yöntemine uygun olarak ihtiyaçlarýný<br />
karþýlamak, saðlýðýna dikkat etmek, aþýlarýný yaptýrmakla,<br />
insan-hayvan etkileþimi ve çevre saðlýðý açýsýndan, çevreye<br />
vereceði zarar ve rahatsýzlýklarý tazmin etmekle yükümlüdür.<br />
- Çevre Bakanlýðý, hayvan bulundurma ve sahiplenme<br />
þartlarý ile rahatsýzlýklarý önleyici önlemler bir yönetmelikle<br />
belirlenecektir.<br />
- Saðlýk nedenleri ile gerekli olmadýkça, bir hayvana zor<br />
kullanarak yem yedirmek, acý, ýzdýrap ya da zarar veren yiyecekler<br />
ile alkollü içki, sigara, uyuþturucu vb. baðýmlýlýk yapan<br />
yiyecekler veya içecekler verilmesi yasaktýr.<br />
- Hayvanlarý taþýyan ve taþýtanlar, onlarý türüne ve özelliðine<br />
uygun ortamlarda ve þartlarda taþýmak, taþýma esna-<br />
uzman makalesi<br />
sýnda bakmakla yükümlüdür.<br />
- Hayvanlarýn kendi mekanlarýnda yaþamalarýnýn desteklenmesi<br />
esas olup, sahipsiz ve güçten düþmüþ hayvanlarýn<br />
öldürülmesi yasaktýr.<br />
- Hayvanlarda acý veren müdahalelerin uyuþturmaksýzýn<br />
yapýlmasý yasaktýr.<br />
- Sadece veteriner hekimler acil ve zorunlu müdahalelerde<br />
bulunabilirler.<br />
- Hayvanlarýn bilimsel olmayan tedavi ve deneylerde kullanýlmasý<br />
yasaktýr.<br />
- Hayvanlara acý, ýzdýrap, korku veren týbbi, ticari ve bilimsel<br />
deneylerin yerine alternatif yöntemlerin kullanýlmasý<br />
esastýr.<br />
- Hayvanlarýn ticareti esnasýnda saðlýklarýnýn iyi, satýldýklarý<br />
ve yaþadýklarý yerin temiz ve saðlýk þartlarýna uygun olmasý<br />
zorunludur.<br />
- Hayvanlarýn doðal kapasitelerini veya gücünü aþacak<br />
ve yaralanmalarýna ya da acý çekmelerine yol açacak yöntemlerle<br />
eðitmek, baþka bir hayvan üzerinde þiddetini denemek,<br />
onlarýn acý çekmesine, yaralanmasýna, sakatlanmasýna<br />
ve ölümüne neden olabilecek þekilde dövüþtürmek yasaktýr.<br />
Hayvan haklarý ile insan haklarý birbirinden ayrýlamaz bir<br />
bütüne ait parçalardýr. Üzerinde yaþadýðýmýz dünyanýn yalnýz<br />
biz insanlara ait deðil, tüm canlýlarla birlikte bir yaþam paylaþým<br />
yeri olduðunu hatýrlamamýzda yarar var.<br />
"4 Ekim Hayvanlarý Koruma Günü"nün amacý hayvanlara<br />
karþý sevgi ve acýma duygularý uyandýrmak, onlarý korumak ve<br />
haklarýna saygý duyulmasýný saðlamaktýr.<br />
Unutmayalým bitki ve hayvanlarý sevmeyen insanlarý da sevemez.<br />
Prof. Dr. Kadircan Özkan’72<br />
1954 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðdu. Ýlkokulu Ayþe Abla <strong>Koleji</strong>, ortaokul<br />
ve liseyi <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuyarak 1972 yýlýnda mezun<br />
oldu. <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni 1979 yýlýnda<br />
tamamladý. Ayný yýl, ayný fakültenin Cerrahi Kürsüsü'ne asistan<br />
olarak girdi. 1985 yýlýnda doktor, YÖK Yasasý gereði 1987 yýlýnda<br />
Konya'ya giderek Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi<br />
Anabilim Dalý'nda doçent oldu. Ayný üniversitede 1993 yýlýnda<br />
profesör olan Özkan, halen ayný görevine devam etmekte olup<br />
Mesleki Eðitim Fakültesi Dekanlýðý da yapmaktadýr.<br />
65<br />
EKÝM2008 kolejliler
kolejIN<br />
66<br />
KolejIN bizim<br />
“gözbebeðimiz”<br />
Sosyal yaþama farklý bir bakýþ açýsý getirerek, tüm Kolej camiasýný ayný çatý altýnda toplayacak<br />
olan KolejIN'in inþaatý devam ederken, mezunlarýmýzýn destekleri de bu oranda<br />
artýyor. KolejIN, henüz bir proje halindeyken bile üye olarak katký ve desteklerini esirgemeyen<br />
tüm üyelerimize teþekkür ediyoruz. Dergimizin bu sayýsýnda KolejIN'e üye olan<br />
birkaç mezunumuzun tesisimizle ilgili görüþ ve düþüncelerini aktarýyoruz.<br />
Dr. Cüneyt Ýlçayto'72<br />
Özel Kavaklýdere Kadýn Saðlýðý ve<br />
Tüp Bebek Merkezi Genel Müdürü<br />
Ben <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin yönetiminde<br />
de bulundum. KolejIN tesisleri yýllardýr<br />
hayalimizde olan bir þeydi. Bizden sonra<br />
gelen arkadaþlar yýllarýn arzularýný gerçeðe<br />
çevirdiler. Çünkü bizim zamanýmýzda Kolej<br />
denildiði zaman spor, folklor çok önemli<br />
bir yer tutardý. Fakat þimdiki nesil, kendini<br />
daha çok bilgisayara verdiðinden spordan<br />
çok uzak. Benim oðlum da Kolej mezunu. O da maalesef<br />
spordan çok uzak. Bizim yaþýmýzdakilerin ve bizden<br />
daha gençlerin spora eðilmesi ve devam etmeleri için<br />
böyle bir tesise çok ihtiyaç vardýr. En yakýn zamanda da<br />
bitmesini umuyorum. Dört gözle KolejIN'i bekliyoruz.<br />
Spor çeþitleri hýzla deðiþiyor. <strong>TED</strong>'in buz hokeyi, buz pateni<br />
gibi takýmlarý varmýþ. Tesis içinde spor çeþitleri çoðaldýkça<br />
sporun çeþitli konularýna meraklý gençler de<br />
çoðalacaktýr. Henüz gidip görme fýrsatý bulamadým.<br />
Yasemin Polat Seven'73<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Ýlk Öðretim 2. Kademe Müdür Yardýmcýsý<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý Derneði<br />
kurulduðu günden bugüne Atatürk ilke ve<br />
devrimleri çerçevesinde Batý dünyasýna<br />
kapýsýný açmýþtýr. Sahip olduðu özellikleri<br />
yitirmeden sosyal sorumluluklarýný en iyi<br />
þekilde yerine getirmeye devam etmektedir.<br />
Bu baðlamda derneðimiz yaptýðý her<br />
çalýþmayla güçlü bir sivil toplum örgütü<br />
olduðunu birçok yönden kanýtlamýþtýr. Sesimizi daha<br />
çok duyuracaðýmýz projeler yaparak, somut ve emin<br />
adýmlarla ilerlemektedir. Bu projelerden birisi de sosyal<br />
sorumluluk ve sosyal yaþama verdiði önemdir. KolejIN<br />
her birimizin maddi ve manevi katkýlarýyla hayata<br />
geçirmeye çalýþtýðý, bizleri bir araya getirecek olan<br />
gurur duyacaðýmýz, nesillerimizin bir arada olacaðý,<br />
saðlýklý yaþamýmýzý, sosyal hayatýmýzý daha çok dengeleyebileceðimiz<br />
ve Sayýn Baþkanýmýz Bülent Baðdatlý'nýn<br />
ifade ettiði gibi 'gözbebeðimiz' olacaktýr.<br />
Dostluðu, saygýyý, iletiþimi, medeniyeti simgeleyen<br />
ikinci ev olacaktýr. Ben þahsým adýna tesisin bir an evvel<br />
hayata geçmesini diliyorum. KolejIN, saat<br />
17.00'de biten görevimden sonra iki, üç dakikalýk yürüyüþ<br />
mesafesinde stres atabileceðim, spor yapabileceðim,<br />
arkadaþlarýmla lezzetli yemekler yiyebileceðim,<br />
belki dans dersi alabileceðim, belki hobi kurslarý<br />
görebileceðim, çocuklarýmýzýn birbirlerini tanýmalarýna<br />
aracý olabileceðim, belki de emeklilik günlerimde<br />
yaþayabileceðim travmalarda, vefat sonrasý yalnýzlýk<br />
duygusu travmalarýnda bana, benim dostlarýma ev<br />
olabilecek bir adresimiz olacaktýr.<br />
Türkiye'de birçok dernek kuruluþlarý var ama<br />
sosyal renkleri ne yazýk ki çok eksik. Sadece yemek<br />
yemek olarak düþünülmekte. Biz bir misyonsak özel<br />
gecelerimiz, tanýtýmlar, partiler, spor yarýþmalarý, kutlamalar,<br />
yöresel yemek günleri, geçmiþte örnek olan<br />
Cumhuriyet Balolarý, sanatçýlarla söyleþi, hobi kurslarý,<br />
sinema geceleri vs. olmalý. Kýsacasý ailemizdeki<br />
tüm bireylerin tat alabileceði, benim düþünemediðim<br />
gençlerin ve çocuklarýn olduðu her türlü aktivite<br />
olabilir. Bize yakýþan tüm güzelliklere sevgiyle kalýn…
Ercüment Sunter'73<br />
Türk Telekomspor Baþ Antrenörü<br />
Öncelikle Ýncek'teki okul çok büyük<br />
ve güzel bir kampüs oldu. Biz mezunlar<br />
olarak KolejIN'de Kolej'e yakýþan, bütün<br />
imkanlarýyla spor, sosyal aktivitelere uygun<br />
bir tesis bekliyoruz. <strong>Ankara</strong>'da çeþitli<br />
spor tesisleri var. Ama bu tesis eski,<br />
yeni, tüm Kolejlileri bir araya getirecek<br />
bir tesis. <strong>Ankara</strong>'da gidilecek çeþitli yerler<br />
var ama önemli olan eski dostlarla, arkadaþlarla, Kolej'den<br />
mezun olan insanlarla beraber olmak. Bunun haricinde<br />
ben baþka tesislere de üyeyim ama sporla uðraþtýðým<br />
için gidemiyorum. Benim KolejIN'den beklentim daha<br />
çok eski arkadaþlarýmla bir araya gelebileceðim bir mekan<br />
olmasý. Bize yakýþacak güzel bir tesis bekliyoruz.<br />
Zeynep Kazaz'82<br />
Opan Yön. Kur. Bþk.<br />
Kolej'in bir camia olduðuna inanýyorum.<br />
Öncelikle bütün okul ve tesis olarak çok<br />
modern bir yere gittiðini düþünüyorum.<br />
Umarým KolejIN tesisleri de en kýsa sürede<br />
açýlýr, mezunlar ve diðer okuyanlar bir araya<br />
gelip orayý yaþatýr. Tesiste mezunlarýn bir<br />
araya gelebileceði, davetlerin, buluþmalarýn<br />
yapýlabileceði salonlar olmalý diye düþünüyorum.<br />
Konserler, dinletiler, resim sergileri gibi kültürel aktivitelerin<br />
çokça olmasýný isterim. Kütüphanesi olabilir. Zaten<br />
çok güzel bir tesis olacaðýndan eminim, çünkü büyük<br />
bir proje. Projeyi inþaat halinde bizim için düzenlenen bir<br />
toplantýda görme fýrsatým oldu. Biz doðma büyüme, beþ<br />
nesildir Kolejliyiz. Kolej hiç deðiþmeyecek, yeri doldurulamayacak<br />
bir camiadýr. Hep böyle kalmasýný ümit ederim.<br />
Naz Dicle Balkan'94<br />
Kurt & Kurt Ýth. Ýhr. A.Þ. Genel Müdürü<br />
KolejIN tesisleri ile ilgili sürekli e-mailler<br />
geliyor ve oradan takip ediyorum. Projeyi<br />
gördüm çok güzel bir yer olacak. Bizim eski<br />
mezunlar olarak yeni binada hiç anýmýz yok.<br />
Ýncek Kampüsü'ne Kuru Fasulye ve diðer etkinlikler<br />
için gittiðimizde kendimizi yalnýz hissediyoruz.<br />
KolejIN tesisleriyle orada da çok<br />
güzel anýlarýmýz olacaðýna inanýyorum. Çocuklarýmýz, eþimiz,<br />
dostumuz hep bir araya geleceðiz. O yüzden tesisin<br />
bitmesini merak ve heyecanla bekliyorum. Tesisten beklentilerimiz<br />
öncelikle güzel bir restoran, sosyal aktiviteler, özellikle<br />
çocuklarla katýlanabilecek aktiviteler, haftasonu<br />
brunchlarý, her ay belirli bir yýl mezunlarýnýn bir araya gelmesi<br />
olabilir. Ýnþaatý henüz görmedim ama KolejIN'e ilk üye<br />
olanlardaným. Hiç tereddüt etmeden üye oldum.<br />
Refik Çölaþan'64<br />
Ziraat Yüksek Mühendisi, Agrin Tarým ve<br />
Tarýmsal End. Müh. Genel Müdürü<br />
kolejIN<br />
Ben eski bir sporcuyum, milli halterciyim.<br />
Dolayýsýyla tesisler özellikle bizim camiamýz<br />
için son derece gerekli ve yararlý diye düþünüyorum.<br />
Çünkü <strong>Ankara</strong>'da belki de Türkiye<br />
genelinde bu tip spor tesislerinin yaygýnlaþmasý<br />
son 8-10 yýl içerisinde baþladý. Ben<br />
baþka bir spor tesisine üyeyim, birçok da<br />
Kolejli mezun arkadaþ görüyorum orada.<br />
Onlar oralardan yararlanýyorlar, muhtemelen benim görmediðim<br />
birçok özel spor kulübünde de yine birçok Kolej<br />
mezunu ayný þekilde spor ihtiyacýný karþýlýyordur. Dolayýsýyla<br />
KolejIN bittiðinde mezunlarýn büyük bir kýsmý buradan<br />
yararlanma yolunu seçeceklerdir.<br />
Yaz aylarýnda yüzme havuzundan yararlanýrým. Aðýrlýklar<br />
olursa sevinirim, çünkü hala aðýrlýk çalýþýyorum. Onun yaný<br />
sýra zamanýmýz el verdiði ölçüde diðer kondisyon aletleri,<br />
yürüyüþ vs. etkinliklerden yararlanýrým diye düþünüyorum.<br />
Suat Baþar'84<br />
Coconat Ýþletme Müdürü<br />
Öncelikle Ýncek'te inþa edilen kampüsten<br />
okul olarak çok memnunuz. Trafikten,<br />
þehrin gürültüsünden uzak nefis bir kampüs<br />
oldu. Emeði geçen herkese bu vesileyle<br />
teþekkür ediyorum. KolejIN bence çok<br />
iyi bir proje, çok iyi yerde konuþlanmýþ ve<br />
düþünce olarak çok iyi ortaya konulmuþ.<br />
Çok büyük bir kompleks olacak. Kemal<br />
Savran'a bu konuda bence camianýn minnet borcu vardýr.<br />
Çok güzel iþler yaptý ve orasý için çok uðraþtý. Çok desteklediðim<br />
ve baþarýlý bulduðum bir proje.<br />
KolejIN türü tesislerin Türkiye çapýnda yaygýn olduðunu<br />
biliyoruz, benim gözlemim bu tür tesisler temiz kullanýldýkça,<br />
iyi iþletildikçe ve her þeyden önce sýk kullanýldýkça<br />
deðerleniyor ve kalite standartý tutturulabiliyor. Eðer iyi<br />
iþletilirse ve bizim camiamýz, çocuklarýmýz sýkça kullanýrsa<br />
orada bir sinerji oluþturulabilirse, eski dönem arkadaþlarý<br />
sýkça orada birbirleriyle diyalog içinde olurlarsa o zaman<br />
hak ettiði yeri bulacaðýna inanýyorum. Ama bizim<br />
milletimizde bir þey vardýr yani ilk baþta heveslenir gider,<br />
ondan sonra tüketir. Tüketmememiz, sahip çýkmamýz lazým<br />
diye düþünüyorum. Sahip çýkar, sýkça kullanýrsak orasý<br />
da kalitesini korur ve bu sinerjiyle uzun süreler gider.<br />
Farklý aktivitelerle üyeleri daimi þekilde oraya çekmek<br />
düþüncesi ön planda olmalýdýr. Bu aktiviteler spora dönük,<br />
eðlenceli aktiviteler olabilir. Ýyi bir yiyecek içecek<br />
kompleksi ünitesinin olmasý lazým. O da bir çekim kuvvetidir.<br />
67<br />
EKÝM2008 kolejliler
kolejIN<br />
68<br />
size yakýþacak<br />
size özel<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
bir tesis için...<br />
özlediðiniz yaþam alaný<br />
sizin katkýnýzla<br />
geliþiyor...
modern, kaliteli<br />
stressiz<br />
bir ortam sizi bekliyor...<br />
en iyiyi sunabilmek için<br />
kolejIN<br />
katký paylarýnýzý<br />
69<br />
bekliyoruz...<br />
EKÝM2008 kolejliler
kampüs<br />
70<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>’nde <strong>Koleji</strong>nde<br />
Mezuniyet Heyecaný<br />
kolejliler EKÝM2008<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Okullarý 2008 mezunlarý törenle kep<br />
giydiler. 18 ve 25 Haziran 2008 tarihlerinde Ýncek Kampüsü'nde<br />
düzenlenen törenlerde Ýlköðretim Okulundan 718, Lise<br />
Kýsmýndan 55, Anaokulundan ise 149 öðrenci mezun oldu.
kampüs<br />
Ýlköðretimde Mezuniyet Sevinci<br />
25 Haziran akþamý okulumuz stadyumunda düzenlenen törende okulumuzun renklerini<br />
temsil eden kýrmýzý ve lacivert cübbeleriyle podyumdan geçen ilköðretim mezunlarýmýz<br />
diplomalarýný aldýlar.<br />
Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþýmýzýn okunmasýyla baþlayan törende Ýlköðretim Okulu<br />
Müdürü Merih Törüner, öðrencilere ve velilere hitaben konuþma yaptý. Törüner, konuþmasýnda<br />
"Sevgili Kolejliler, sizleri Ýlköðretim yaþantýnýz boyunca Atatürk ilke ve inkýlaplarý<br />
doðrultusunda eðittik. Bilimde, sanatta, sporda her alanda sizlere eðitimin en iyisini vermeye<br />
çalýþtýk. Sizler, bizim geleceðimizsiniz, sizler, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesisiniz.<br />
Yarýnlar sizlerin meþalesi ile aydýnlanacak. Hepinizi kutluyor ve baþarýlarýnýzýn<br />
devamýný diliyorum." diyerek öðrencilerini lise öðrenimlerine uðurladý.<br />
Törende okul düzeyinde ilk ona girerek çeþitli oranlarda burslu okuma hakký elde<br />
eden öðrencilere baþarý ödülleri verildi. Okul 1.si Erknaz Ecehan Erk (8-C), Okul 2.si Tuðçe<br />
Fýndýkoðlu (8-J) ve Okul 3.sü Ali Kaviþ'e (8-S) diplomalarýný ve Türk Eðitim Derneði adýna<br />
ödüllerini <strong>TED</strong> Genel Baþkan Yardýmcýsý Ertuðrul Dokuzoðlu verdi.<br />
Okul düzeyinde Ýlk 10'a giren ve ücretsiz ve kýsmi ücretli okuma hakký elde eden öðrencilere<br />
ayrýca <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý<br />
Derneði, Okul Aile Birliði ve Koruma Derneði ödülleri sunuldu. Yýl<br />
boyunca çeþitli spor branþlarýnda dereceye giren okul takýmlarýna<br />
da <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Yönetim Kurulu tarafýndan ödül verildi.<br />
Törende ayrýca 6, 7 ve 8. sýnýf düzeylerinde ilk üçe girerek %30<br />
ücret indirimi hakký elde eden öðrencilerin isimleri açýklandý. <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Genel Müdürü Sevinç Atabay, baþarýlý öðrencilere<br />
ödüllerini takdim etti.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kolejliler Spor Kulübü'nün Geleneksel<br />
Yýlýn Sporcusu Ödüllerini bu yýl 2. Kademe Kýz Voleybol<br />
Takýmý Kaptaný Eda Caferi ve takým oyuncusu Ezgi<br />
Tokgöz, 2. Kademe Kýz Basketbol Takýmý Kaptaný Sera<br />
Özelçi ve 2. Kademe Erkek Basketbol Takýmý Kaptaný<br />
Batuhan Arýoðlu almaya hak kazandý. Sporculara ödüllerini<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kolejliler Spor Kulübü Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Nadir Akalýn verdi.<br />
2008 mezunlarý þube sýrasýna göre müzik eþliðinde<br />
podyumdan geçerek 8 yýllýk emeklerinin ürünü olan<br />
diplomalarýný öðretmenlerinin ellerinden aldýlar.<br />
Komut eþliðinde mezuniyetin sembolü olan püsküllerini<br />
deðiþtiren öðrenciler, alkýþlarla keplerini havaya fýrlattýlar. Veliler,<br />
Kolej Marþý eþliðinde sahaya inerek çocuklarýnýn sevincine ortak<br />
oldular. Duygu selinin yaþandýðý bu güzel tablo havai fiþek gösterisi<br />
ile son buldu.<br />
71<br />
EKÝM2008 kolejliler
kampüs<br />
72<br />
Lise Mezunlarý Minik Kolejlilerle<br />
Birlikte Diplomalarýný Aldýlar<br />
Anaokulu 6 yaþ grubundan mezun olan Minik Kolejliler,<br />
mezuniyet törenine sevimlilikleri ve tatlý heyecanlarý ile renk<br />
kattýlar. Anaokulu 5 yaþ grubu öðrencileri ellerinde taþýdýklarý<br />
espirili pankartlarý ve okulumuzun kurucusu Ulu Önder<br />
Atatürk'e olan mesajlarý ile konuklardan büyük alkýþ aldýlar. 5<br />
yaþ grubu "Sýnýfýnýzý bize býraktýðýnýz için çok mutluyuz", "Biz de<br />
5 yaþ grubuna abi, abla olacaðýz" diyerek bir yaþ daha büyümenin<br />
mutluluðunu yansýtýrken, Ulu Önder'e baðlýlýklarýný da þu<br />
pankartlarla ifade ettiler.<br />
"Sizin kývýlcýmýnýzla yanan meþalemiz bugün Türkiye'yi<br />
aydýnlatýyor"<br />
"Bugünün küçükleri, yarýnýn büyükleriyiz Atam"<br />
Anaokulu Müdürü Nilgün<br />
Kaynaroðlu yaptýðý konuþmasýnda<br />
"Eðitim-öðretim yýlýnýn<br />
bu en hayýrlý ve keyifli gününde<br />
buluþmanýn heyecanýný yaþýyorum.<br />
En küçüklerimiz ve en<br />
büyüklerimizin bir araya gelmesiyle<br />
bu günümüz farklý bir<br />
anlam kazandý. Sevgili liseliler,<br />
küçüklerinize en iyi þekilde örnek olacaðýnýza inanýyorum.<br />
Sevgili 6 yaþlar sizleri en iyi, en güzel bilgilerle donattýk. Sizden<br />
asla ayrýlmýyoruz. Sizleri unutmayacaðýz ve özleyeceðiz.<br />
Hepinize mutlu ve baþarýlý bir öðretim yaþantýsý diliyorum."<br />
diyerek öðrencilerini ilköðretime uðurladý.<br />
Minik Kolejliler, temsili diplomalarýný <strong>TED</strong> Genel Baþkaný<br />
Selçuk Pehlivanoðlu, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý Derneði<br />
Baþkaný Bülent Baðdatlý, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Yönetim<br />
Kurulu Üyeleri Ahmet Çörtoðlu, Mehmet Tümer, Önder<br />
Bülbüloðlu, Cem Kazmaz, Deniz Sungur ve Melih Zaim, <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Genel Müdürü Sevinç Atabay ve Anaokulu<br />
Müdürü Nilgün Kaynaroðlu'nun elinden aldýlar.<br />
Anaokulu diploma töreninin ardýndan <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />
kolejliler EKÝM2008<br />
<strong>Koleji</strong>'nin gururu 55 Lise mezunumuz konuklarý selamlamak<br />
üzere podyumdan geçiþ yaparak sahada yerlerini aldýlar.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Özel Lisesi eski Müdürü Melike<br />
Toklucu, törende mezunlarýna hitaben bir konuþma yaptý.<br />
Melike Toklucu: "Büyümenin ve bazý önemli hedeflere koþmanýn<br />
baþlangýcý olan bu tören hem yaþ olarak büyümenin<br />
hem de <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunu olmanýn bir bayrak yarýþý<br />
gibi elden ele geçen ve her biri suya atýlan bir taþýn yarattýðý<br />
dalga gibi gittikçe büyüyerek topluma karýþtýðýnýn en büyük<br />
delilidir. Sevgili mezunlarýmýzýn en insani duygulardan biri olan<br />
vefa ile dolu olarak bizleri, hayata uyanýþlarýnýn en güzel yýllarýný<br />
geçirdikleri okullarýný unutmayacaklarýný umarak bundan sonra<br />
koþacaklarý baþarýlarla<br />
bizleri onurlandýlacaklarýna<br />
olan inancýmla bir<br />
kere daha kutluyorum.<br />
Yollarý açýk, baþlarý<br />
dimdik olsun." diyerek<br />
duygularýný ifade etti.<br />
2007-2008 öðretim<br />
yýlýnýn okul birincisi Elif<br />
Kökten, ikincisi Merve Büyükçakýroðlu, üçüncüsü ise Ecem<br />
Gökben oldu. Dereceye giren öðrencilere ve spordaki<br />
baþarýlarý ile Kolej camiasýný gururlandýran okul takýmlarýnda ve<br />
milli takýmda yer alan sporcu öðrencilere Vakýf Yönetim Kurulu<br />
Üyelerimiz tarafýndan ödülleri verildi. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kolejliler<br />
Spor Kulübü Geleneksel Sporcu Ödülünü bu yýl sporcumuz<br />
Batu Cem Bal aldý.<br />
Mezunlarýn podyumdan geçiþ yaparak diplomalarýnýn<br />
almalarýnýn ardýndan okul korosu ve orkestrasý Serdar<br />
Dilekcan yönetiminde Aþýk Mahsuni'nin Sarý Saçlým Mavi<br />
Gözlüm türküsünü seslendirdiler. Podyuma ellerinde Türk<br />
bayraðý ile gelen iki öðrencimiz, þarkýnýn sonunda bayraðý<br />
açarak Atatürk posterini sergilediler.
Türk Eðitim Derneði<br />
TEK YÜREK TEK MEÞALE<br />
Türk Eðitim Derneði, kuruluþunun 80. yýlýnda, Dernek<br />
camiasýna yönelik düzenlediði "Tek Yürek Tek<br />
Meþale Aile Toplantýsý"ný, 2013 kiþinin katýlýmýyla 25<br />
Aðustos 2008 tarihinde <strong>Ankara</strong>'da gerçekleþtirdi.<br />
Türk Eðitim Derneði, 22 okul, 1 temsilcilik, 1 öðrenci yurdu,<br />
mezun dernekleri ve okullarýnýn spor kulüplerinin tüm<br />
çalýþanlarýný kapsayan "Tek Yürek Tek Meþale Aile Toplantýsý"ný<br />
düzenleyerek Derneðin eðitim alanýnda þimdiye dek<br />
yaptýðý çalýþmalarý ve gelecek 5 yýlýn vizyonunu paylaþtý.<br />
Ýlk kez gerçekleþtirilen ve 2013 kiþinin katýldýðý toplantýda<br />
akýþý, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunu olan Defne Sarýsoy<br />
yürüttü. Toplantýda konuþma yapan Türk Eðitim Derneði<br />
Genel Baþkaný Selçuk Pehlivanoðlu, "Modern çaðda eðitim,<br />
bir toplumu millet haline getiren temel kurumdur. Milletler<br />
dünya üzerindeki varlýklarýný yüksek seviyeli eðitim<br />
almýþ kuþaklar sayesinde geliþtirebilirler." dedi. Konuþmasýnda<br />
eðitim sistemimizden çeþitli istatistikler veren Selçuk<br />
Pehlivanoðlu, katýlýmcýlara Türk Eðitim Derneði'nin<br />
kuruluþ amacýný hatýrlatarak, bugüne kadar gerçekleþtirilmiþ<br />
olan proje ve araþtýrmalarla ilgili bilgiler de verdi. Konuþmasý<br />
sýrasýnda Türk Eðitim Derneði bursuyla okuyarak<br />
mezun olan ve bu sene yapýlan sýnavda %95 baþarý<br />
oranýyla üniversiteye girmeye hak kazanan öðrencileri<br />
sahneye davet eden Pehlivanoðlu, Derneðin saðladýðý<br />
farklý burs sistemlerini açýkladý.<br />
Selçuk Pehlivanoðlu'ndan sonra söz alan <strong>TED</strong> Gaziantep<br />
<strong>Koleji</strong>'nden burslu öðrenci Furkan Karapýnar, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />
<strong>Koleji</strong>'nden OKS Türkiye birincisi Erknaz Ecehan Erk,<br />
<strong>TED</strong> Kayseri <strong>Koleji</strong> çalýþaný Mualla Tulgar, <strong>TED</strong> Batman <strong>Koleji</strong><br />
öðretmeni Havva Yaþar ve mezun Erman Ilýcak, <strong>TED</strong>'li olmanýn<br />
kendileri için ne ifade ettiðini anlattýlar.<br />
Toplantýnýn ikinci bölümünde, takým ruhu ve motivasyona<br />
yönelik bir konuþma yapan eðitmen-yazar Mehmet Auf,<br />
yaþanan zorluklarýn aslýnda geliþim için fýrsatlar olduðu; baþarýnýn,<br />
durumdan þikâyet ederek deðil, çözüme odaklanarak<br />
gerçekleþebileceði mesajýný verdi. Mehmet Auf'un ardýndan<br />
sahneye gelen Ritmpark Grubu tüm "ailenin" katýldýðý<br />
renkli bir gösteri sundu. Türk Eðitim Derneði'nin ilk kez<br />
düzenlediði "Tek Yürek Tek Meþale Aile Toplantýsý" ýþýk ve lazer<br />
gösterisiyle sona erdi.<br />
73<br />
EKÝM2008 kolejliler
SAÐLIK<br />
AKPOL TIP MERKEZÝ<br />
CEBECÝ TIP MERKEZÝ<br />
ESTETÝK PLASTÝK<br />
CERRAHÝ KLÝNÝÐÝ<br />
ESTELAZER<br />
GEN-ART<br />
indirimli kuruluþlar<br />
74<br />
DENTALÝUM AÐIZ VE<br />
DÝÞ SAÐLIÐI MERKEZÝ<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />
ZÝYABEY CAD. 3. SK. NO:15<br />
BALGAT/ANKARA<br />
TEL: 0312 207 90 00<br />
www.akpoltipmerkezi.com<br />
FAKÜLTELER MAH. KUTLUGÜN SK. NO:6<br />
CEBECÝ/ANKARA<br />
TEL: 0312 562 20 00<br />
www.cebecitipmerkezi.com.tr<br />
CÝNNAH CAD. 12/3 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL: 0312 468 68 11 FAX:0312 468 68 15<br />
www.dentalium.com.tr<br />
TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />
ÜZERÝNDEN<br />
DR. GÜLLÜ SERDAROÐLU (PERÝODONTÝST)<br />
DÝÞ HEKÝMÝ VE DÝÞETÝ HASTALIKLARI UZMANI<br />
SÝMON BOLÝVAR CAD. NO:9/5 ÇANKAYA/ANKARA<br />
TEL: 0312 439 61 11<br />
TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />
ÜZERÝNDEN<br />
DENTALAND AÐIZ VE DÝÞ SAÐLIÐI POLÝKLÝNÝÐÝ<br />
Dr. MEDÝHA ELDEM SK. NO:81/28 KAT:4<br />
KOCATEPE/ANKARA<br />
TEL: 0312 419 33 34<br />
TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />
ÜZERÝNDEN<br />
OP. DR. CAN ÖZTEKÝN<br />
ESTETÝK PLASTÝK VE REKONSTRÜKTÝF<br />
CERRAHÝ UZMANI<br />
TUNALIHÝLMÝ CAD. NO:54/2 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL:0312 418 44 46<br />
ARJANTÝN CAD. NO: 15/7<br />
GAZÝOSMANPAÞA/ANKARA<br />
TEL: 0312 418 65 66<br />
CÝNNAH CAD. NO: 47/A ÇANKAYA/ANKARA<br />
TEL: 0312 442 68 84<br />
www.genart.com.tr<br />
%25<br />
TETKÝKLERDE<br />
%80<br />
%60<br />
ÖZEL MUAYENEDE<br />
ÝLGÝ SAÐLIK<br />
KURULUÞLARI<br />
ÝNTEGRA TIBBÝ<br />
GÖRÜNTÜLEME<br />
MERKEZÝ<br />
IQS SÝGARA BIRAKMA<br />
MERKEZÝ<br />
KOZA SK. NO: 47/6-8<br />
GOP/ANKARA<br />
TEL: 0312 442 13 00<br />
TAHRAN CAD. NO: 38<br />
KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL: 466 59 61<br />
KENNDY CAD. NO:13/7 06680<br />
KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
www.iqsturkey.com<br />
TUNALI HÝLMÝ CAD. BÜKLÜM SK. NO:53 KAT:1/2<br />
KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
www.kavaklideresaglik.com<br />
KAVAKLIDERE KADIN<br />
SAÐLIÐI VE TÜP BEBEK<br />
MERKEZÝ<br />
LA VIE LAZER<br />
GÜZELLÝK MERKEZÝ<br />
BUÐDAY SK. 2/10 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL: 0312 467 12 48-49<br />
%20<br />
MEDLAB<br />
%20<br />
MED-LAB AÝLE<br />
DOKTORLUÐU<br />
TANI VE CHECK-<br />
UP MERKEZÝ<br />
ÝRAN CAD. NO:13/13<br />
KAVAKLIDERE/ ANKARA<br />
TEL:0312 467 19 54<br />
%20 %10<br />
ERSA SAÐLIKLI YAÞAM<br />
TEKNOLOJÝLERÝ OXYMATE<br />
OKSÝJEN BARLARI<br />
BAÐDAT CAD. NOTER SK.<br />
SEMA APT. NO:53 d:1<br />
ÞAÞKINBAKKAL/ÝSTANBUL<br />
TEM:0216 396 00 02<br />
www.oxymate.com<br />
%10 %25<br />
PARKMED AÝLE<br />
DOKTORLUÐU TANI<br />
VE CHECK-UP<br />
MERKEZÝ<br />
CÝNNAH CAD. NO:1/1<br />
KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL: 0312 428 22 00 FAX: 0312 428 22 02<br />
LAB. RAD.<br />
%25<br />
MAMM<br />
%25<br />
%30<br />
%20<br />
%10<br />
%20<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar
SAÐLIK<br />
PRIMER<br />
TIBBÝ GÖRÜNTÜLEME<br />
MERKEZÝ<br />
ÖZEL ANKARA<br />
ENDOMER PEDÝATRÝK<br />
ENDOKRÝNOLOJÝ<br />
MERKEZÝ<br />
TUNALI<br />
BÝOREZONANS<br />
SÝGARA BIRAKMA<br />
MERKEZÝ<br />
SVM KLÝNÝK<br />
YAÞAM BANKASI<br />
KORDON KANI<br />
BANKASI<br />
BESTEKAR SK. NO:45-47A<br />
ÇANKAYA/ANKARA<br />
TEL: 0312 467 33 35<br />
PROF. DR. ALTAN DOÐAN DÝÞ HEKÝMÝ<br />
TUNUS CAD. 79/6 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL:0312 468 94 07<br />
TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />
ÜZERÝNDEN<br />
PROF. DR. YUSUF PEKER<br />
(GENEL CERRAHÝ UZMANI)<br />
2. SELANÝK CAD. NO:66/7 KIZILAY/ANKARA<br />
TÜRK TABÝBLER BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ ÜZERÝNDEN<br />
DÝÞ HEKÝMÝ EVRÝM AKTAÞ AYDIN<br />
KONUR SK. 19/7 KIZILAY /ANKARA<br />
Tel : (+90 312) 419 09 59<br />
www.disbakimi.com<br />
TDB ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />
4.CADDE NO:15/B YILDIZ /ANKARA<br />
Tel : 312 441 66 00<br />
www.ankaraendomer.com<br />
TUNALI HÝLMÝ CAD. SEÐMENLER ÝÞHANI<br />
96/13 K.DERE/ANKARA<br />
www.tunalibiorezonans.com.tr<br />
UÐUR MUMCU SOK.3/3-2<br />
GOP/ANKARA<br />
TEL: 0312 436 76 76<br />
TUNALI HÝLMÝ CAD. BÜKLÜM SOK. NO:53<br />
KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
www.kordonkanibankasi.com<br />
TEL: 0312 467 22 88<br />
%30<br />
%20<br />
%20<br />
%50<br />
%30<br />
%50<br />
KAPI FÝYATLARI<br />
ÜZERÝNDEN<br />
%25<br />
%10<br />
%20 %50<br />
%15<br />
ANKARA PLAZA<br />
HOTEL<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />
ANKARA<br />
OÐULTÜRK<br />
HOTEL<br />
HOTEL CAPITAL PLAZA<br />
HERA HOTEL<br />
FORA APART<br />
OTEL (DATÇA)<br />
DEDEMAN<br />
ÖMER THERMAL TATÝL<br />
KÖYÜ/AFYON<br />
DOÇ. DR. SABÝRE AKIN<br />
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniði<br />
Tunalý Hilmi Cad. Çelikler Ýþ Merkezi No:91/104<br />
Kavaklýdere/<strong>Ankara</strong><br />
Tel : (+90 312) 427 46 42<br />
TTB Asgari Ücret Tarifesi<br />
BESTEKAR SK. NO:5 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
0 312 419 0 400<br />
www.ankaraplazahotel.com<br />
RÜZGARLI EÞ DOST SOKAK NO:6 ULUS/ANK<br />
TEL:0312-3092900 o FAX:0312-3118321<br />
www.ogulturk.com<br />
KONYA YOLU NO:84 BALGAT/ANKARA<br />
TEL: 0312 287 60 65<br />
FAX: 0312 284 44 34<br />
KÜÇÜKÇAKIL MEVKÝÝ KAÞ/ANTALYA<br />
TEL: 0242 836 30 62<br />
www.herahotel.com<br />
FORA APART OTEL ALÝ OSMAN ÇETÝNER CAD.<br />
NO:11 KUMLUK PLAJI DATÇA/MUÐLA<br />
TEL: 0252 7124800 FAX: 0252 712 0540<br />
www.otelfora.com<br />
DEDEMAN HOTELS & RESORTS<br />
Ýstanbul, Diyarbakýr, Rize, Bodrum,<br />
Olive Tree, <strong>Ankara</strong>, Antalya,<br />
Kapadokya, Park Antalya<br />
AFYON-KÜTAHYA KARAYOLU 14.KM.<br />
AFYONKARAHÝSAR<br />
TEL: 0272 251 50 11<br />
www.omerthermal..com.tr<br />
indirimli kuruluþlar<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />
75<br />
KAPI FÝYATLARI<br />
ÜZERÝNDEN<br />
ODA+KAHVALTI<br />
%10<br />
ÖZEL DÖNEMLER<br />
HARÝÇ<br />
KONAKLAMA
KONAKLAMA<br />
RESTAURAN&CAFE<br />
HOTEL<br />
VÝLLA MÝNE<br />
YENÝOTEL<br />
RAMADA HOTEL<br />
2000 ANKARA<br />
CITY RESIDENCE<br />
HOTEL VE<br />
TERRASSE RESTAURANT<br />
CAFE KAHVE<br />
CANTÝNA<br />
MARÝACHÝ<br />
indirimli kuruluþlar<br />
76<br />
MEY<br />
RESTAURANT<br />
SHAKESBEER&WINE<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />
Ý.KAMÝL ÖNER CAD.220 SOK. MARMARÝS<br />
TEL: 0252 412 40 50 - 0252 412 25 83<br />
FAX: 0252-4139704<br />
TEL:0312 310 47 20 o 0312 324 61 11<br />
ULUS SANAYÝ CAD. NO:5/B 06050<br />
www.hotelyeni.com<br />
Tunalý Hilmi Cad., No: 66, Kavaklýdere, <strong>Ankara</strong><br />
Tel: (+90 312) 428 20 00<br />
Faks: (+90 312) 428 47 27<br />
OYAK 2. CAD. 16 SOK. NO:8<br />
ÇANKAYA/ANKARA<br />
TEL: 0312 495 01 02 - FAX: 495 48 44<br />
UÐUR MUMCU CAD. NO:12<br />
GAZÝOSMANPAÞA/ANKARA<br />
TEL:446 20 51 - 446 20 13<br />
PANORA AVM ORAN/ ANKARA<br />
Tel: (+90 312) 490 70 11<br />
www.cantinamariachi.com<br />
FÝLÝSTÝN CAD. UMURBEY SOK.<br />
NO:6 GOP/ANKARA<br />
www.meyrestaurant.com<br />
FENER KALAMIÞ CAD.NO:77/A<br />
FENERBAHÇE/ÝSTANBUL<br />
%50<br />
%50<br />
%25<br />
%40<br />
%10<br />
%10<br />
%15<br />
%10<br />
REÞÝT GALÝP CAD. 89/2 GOP/ANKARA<br />
TEL: 312- 436 80 88<br />
www.makkarna.com<br />
365 Alýþveriþ Merkezi<br />
Birlik Mah. 438.Cad. No:41 Zemin 21<br />
Birlik / <strong>Ankara</strong><br />
Tel : 312 450 00 83<br />
www.sochic.com.tr<br />
ARJANTÝN CAD. ATTAR SOK.NO:10<br />
GOP/ANK<br />
www.sushico.com.tr<br />
YEÞÝM SÝTESÝ 14. BLOK DAÝRE: 4<br />
ATAÞEHÝR/ÝSTANBUL<br />
TEL: 0.216 455 44 95<br />
%10<br />
%15<br />
%10<br />
%10<br />
%15<br />
%10<br />
%20<br />
%10<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />
MAKKARNA<br />
RESTORAN<br />
So CHIC...<br />
GÝNZA BY SUSHICO<br />
CHINESE IN TOWN<br />
VE SUSHICO<br />
CHINESE IN TOWN<br />
ALÝYE- ALINEWEDDING<br />
BOUTIQUE BAÞAK<br />
VAKANA BEACH HOTEL<br />
ÞAFAK PERDE - ÇEYÝZ,<br />
EV TEKSTÝLÝ<br />
YESÝM TEKS LTD. ÞTÝ<br />
FÝLÝSTÝN CAD. 19/4 GOP./ANK.<br />
TEL:0312 437 20 70<br />
www.aliye.com.tr<br />
www.alinewedding.com<br />
GÖZTEPE ÝÞ MERKEZÝ NO:110/24<br />
ÝSTASYON CAD. GÖZTEPE/ÝSTANBUL<br />
www.butikbasak.com<br />
TEL: 0216 360 18 83<br />
REÞÝT GALÝP CAD. 53/A GOP.-ANK<br />
TEL:0312-4373979<br />
FAX: 0312-4373981<br />
www.safakperde.com<br />
ABAY KUNANBAY CAD.NO:6/B<br />
KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL: 0312 426 46 52-<br />
0312 428 12 02<br />
TEKSTÝL
FOTOÐRAF<br />
MÜZÝK<br />
MÝMARLIK<br />
DANIÞMANLIK<br />
MODA EVÝ<br />
OTOMOTÝV<br />
FOTOÐAF BASKI<br />
HÝZMETLERÝ<br />
VE TURÝZM LTD. ÞTÝ.<br />
FONDÝ COLOR<br />
FOTOÐRAF VE<br />
VÝDEO SERVÝSÝ<br />
SUNA KORAT<br />
ACADEMÝ<br />
SOLOMUSÝC<br />
AC PROJE TASARIM<br />
MÝMARLIK LTD. ÞTÝ.<br />
DESK ÝLETÝÞÝM<br />
DANIÞMANLIÐI<br />
DIÞAVURUM HAUTE<br />
COUTURE<br />
MODA EVÝ VE<br />
ORGANÝZASYON<br />
ESKÝ HÝSAR<br />
SATIÞ VE SERVÝS A.Þ.<br />
KAVACIK CUMHURÝYET CAD. OMANIMLI<br />
ÇIKMAZ SK. ALTAY HAN APT. 8/2<br />
BEYKOZ/ÝSTANBUL<br />
TEL: 0216 5371684<br />
www.e-cicek.net<br />
www.fotograf.com<br />
SELANÝK CAD. 65/1 KOCATEPE-ANKARA<br />
TEL:0312-4185261<br />
ARJANTÝN CAD. NO: 17/7 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL: 0.312 468 91 31 PBX o FAX: 0.312 468 91 42<br />
www.sunakorat.com<br />
academia@sunakorat.com<br />
BAYINDIR 1.SOK. 27/40 AKSOY ÇARÞISI<br />
KIZILAY/ANK<br />
TEL: 0312/4333876 o FAX: 0312/4333876<br />
www.solomusicankara.com<br />
KENEDY CAD. 18/10 KAVAKLIDERE/ANK<br />
TEL:0312/4689313<br />
FAX:0312/4689312<br />
www.acmimarlik.com<br />
HALASKARGAZÝ CAD. NO:366/2<br />
ÞÝÞLÝ/ÝSTANBUL<br />
www.desk-egitim.com<br />
SOÐÜTLEÞME CAD. KARATEKÝN ÝÞ<br />
MERKEZÝ NO:65 KAT:2 KADIKÖY/ÝSTANBUL<br />
www.gelinlikcim.net<br />
HAVAALANI YOLU 7. KM.<br />
YUNUS EMRE CAD. NO:1<br />
PURSAKLAR/ANKARA<br />
%10<br />
%10<br />
%25<br />
%5<br />
%25<br />
%5 %10<br />
%15<br />
ÝÞÇÝLÝKTE<br />
YAÐDA<br />
ORJÝNAL PARÇADA<br />
%10<br />
KALLÝMAK LTD. ÞTÝ.<br />
(OKB HÝDROLÝK KAYA<br />
KIRICILARI)<br />
MEÞRUTÝYET CAD. 5/1<br />
KIZILAY/ ANKARA<br />
TEL: 0312 425 43 25<br />
www.unyetas.com<br />
KOCATEPE OLGUNLAR SOKAK 36/5<br />
KAVAKLIDERE/ANKARA<br />
TEL: 0312 4251383<br />
FAX: 0312 4185791<br />
SANCAK MAH. TURAN GÜNEÞ BULVARI<br />
NO:11-1<br />
YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA<br />
TEL:0312 439 67 97 o FAX: 0312 4396798<br />
www.arcus.com.tr<br />
KULELÝ SOK. NO:22/1 GOP./ANK<br />
TEL: 0312 4465446<br />
FAX: 0312 4468096<br />
www.turmak.com.tr<br />
%2<br />
%5<br />
%10<br />
KONAKLAMA VE<br />
TURLARDA<br />
%5<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />
ÜNTAÞ<br />
KAVAKLIDERE UMUT<br />
SÝGORTA ARACILIK<br />
HÝZMETLERÝ SANAYÝ VE<br />
TÝCARET LÝMÝ<strong>TED</strong> ÞÝRKETÝ<br />
ARCUS TURÝZM<br />
SEYAHAT<br />
ACENTASI<br />
TURMEK EMEK TURZ. SEY.<br />
ACENTASI VE<br />
TURÝZM ÝÞLETMELERÝ A.Þ.<br />
21.CD. 617.SK.NO:1/49<br />
ÝVOGSAN-OSTÝM/ANKARA<br />
TEL: 0312 3942158<br />
FAX: 0312 3942159<br />
www.kallimak.com.tr<br />
HOLLANDA CAD. HÝLAL MAH. 26/9<br />
YILDIZ ANKARA<br />
http://www.setgrup.com.tr<br />
SET GRUP<br />
Tel: (+90 312) 439 01 77<br />
ARAÇ KÝRALAMA-HAVAALANI<br />
TRANSFERLERÝ-ÞÖFÖRLÜ<br />
VIP TAHSÝS-VIP MÝNÝBÜS<br />
indirimli kuruluþlar<br />
indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />
77<br />
UÇAK BÝLET SATIÞLARI<br />
%3<br />
DÝÐER HÝZMETLER<br />
%5<br />
ÝNÞAAT<br />
SÝGORTA<br />
TURÝZM<br />
ARAÇ KÝRALAMA
BÜLENT YILDIZ’81<br />
Kaybettiklerimiz<br />
L. AHMET TORPÝL’80<br />
1961 yýlýnda Kýrýkkale'de doðan Levent Ahmet Torpil, 1980 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden<br />
mezun olmuþtur. Gazi Üniversitesi Yabancý Diller Yüksekokulu'nda bir süre Ýngilizce tahsili yapmýþtýr.<br />
Kurucu üyesi olduðu Kayhan Yapý Malzemeleri Tic. Ltd. Þti. onun liderliðinde saygýn<br />
kurumlardan biri olmuþ, kendisi de inþaat ve yapý malzemeleri sektöründe duayen haline<br />
gelmiþtir.<br />
01.09.2008 tarihinde kalp rahatsýzlýðý sonucu aramýzdan ayrýlan, evli ve iki çocuk babasý<br />
Levent Ahmet Torpil'e Allah'tan rahmet, geride býraktýðý acýlý ailesi ve sevenlerine baþsaðlýðý<br />
diliyoruz. Seni unutmayacaðýz.<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlar Derneði olarak 81 dönemi mezunlarýmýzdan Bülent Yýldýz’a<br />
Allah’tan rahmet, sevenlerine baþsaðlýðý diliyoruz.<br />
MUSTAFA ERKOÇ’72<br />
<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>’nde 30.06.2003 tarihine kadar basketbol antrenörlüðü (3 eðitim - öðretim<br />
yýlý) yaptý. 01.10.2003 tarihinden itibaren kýz basketbol takýmlarýnýn koordinasyonundan sorumlu<br />
Eðitim Destek Uzmaný olarak çalýþtý.<br />
14.09.2008 günü hayatýný kaybeden Erkoç’a Allah’tan rahmet, sevenlerine baþsaðlýðý diliyoruz.<br />
PERÝHAN ÇAVLI ÝSFENDÝYAR’43<br />
26 Ocak 1926 doðumlu olan Perihan (Çavlý) Ýsfendiyar, 1942-43 döneminde o zamanki adýyla<br />
“Türk Maarif Cemiyeti Yeniþehir Lisesi” olan okulumuzdan mezun olduktan sonra Dil Tarih<br />
Coðrafya Fakültesi, Fransýz Dili ve Edebiyatý Bölümü’nden üniversite derecesini aldý.<br />
Dergimizin 83. Sayýsýnda kendisiyle yapýlan söyleþide oðlu ve kýzýndan dolayý “ailece Kolejli”<br />
olduklarýný, Kolejli arkadaþlarýyla da kopmadan iliþkilerini devam ettirdiklerini vurgulamýþtý. <strong>TED</strong><br />
<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>’nde açýlan okul müzesine de okul ile ilgili elinde mevcut belgeleri baðýþlamýþ ve<br />
sergilenmesini saðlamýþtý.<br />
23 Eylül 2008 tarihinde yakalandýðý amansýz hastalýktan kurtulamayarak vefat eden Perihan<br />
Ýsfendiyar, bu yýl mezuniyetinin 65. yýlýna ulaþmýþtý. Kendisine Allah’tan rahmet, yakýnlarýna<br />
baþsaðlýðý diliyoruz.<br />
Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, baþta yakýnlarý olmak üzere<br />
tüm Kolej camiasýna baþsaðlýðý diliyoruz.
Ulaflamad›¤›m›z ve<br />
yay›nlayamad›¤›m›z kay›plar›m›za<br />
Allah’tan rahmet, sevenlerine<br />
baflsa¤l›¤› diliyoruz.<br />
Bu sayfan›n hep bofl kalmas›<br />
dile¤iyle…<br />
<strong>TED</strong> Çelenk Ba¤›fllar›n›z için;<br />
444 0 <strong>TED</strong><br />
444 0 833
TORCH<br />
250 kiþilik yemekli, 450 kiþilik kokteyl kapasiteli Torch'ta<br />
"Evet Demenin Mutluluðunu" yaþayabilirsiniz. Her türlü<br />
düðün, niþan, sünnet ve nikah sonrasý yemek gibi toplu<br />
organizasyonlarýnýz için hizmetinizdeyiz.<br />
Rezervasyon ve ayrýntýlý bilgi için Tel: 0312 417 5057 Kýzýlýrmak Sokak No: 8 Kocatepe, Kýzýlay / <strong>Ankara</strong><br />
www.torch.com.tr