18.07.2013 Views

indeks - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

indeks - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

indeks - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>indeks</strong><br />

2<br />

N D E K<br />

S<br />

I<br />

7Konuk Yazar<br />

Aycan Alp’95<br />

21-23<br />

Duyurularýmýz<br />

38<br />

Kiþisel Geliþim<br />

Zerrin Koyunpýnar<br />

Füge Demirok’76<br />

46 Yaþam<br />

Çocuk<br />

Zuhal Özer’79<br />

8Portre<br />

Ahmet<br />

Göksun’72<br />

24-31<br />

Bizim Dünyamýz<br />

32<br />

Maariften<br />

Yetiþenler<br />

Azra Çýngýllýoðlu<br />

Uslu’42<br />

40-42 Mesaj Kutusu<br />

Gezi<br />

Doða Kayalar’97<br />

Gökhan Geliþen’95<br />

34<br />

Saðlýk<br />

Prof. Dr. Hakan<br />

Özdemir’82<br />

12 Kariyer<br />

Öykü<br />

Serter’92<br />

44<br />

Rehberi<br />

Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý<br />

Gazanfer Bal’82<br />

48 Kalitesi<br />

Dr. Mehmet Tümer’81<br />

15-20<br />

Aktüalite<br />

i n d e k s


Yayýn Kurulu<br />

Suzan Bilgen Özgün (‘81)<br />

(Baþkan)<br />

Þenol Sarýsoy (‘82)<br />

(Baþkan Yardýmcýsý)<br />

Can Çýðýrgan (‘80)<br />

Aydan Þahin Ercan (‘82)<br />

Seda Özbulut Uzbek (‘95)<br />

Yazý Ýþleri Müdürü<br />

M. Kutluhan Olcay (‘93)<br />

Katkýda Bulunanlar<br />

Ayfer Niðdelioðlu (‘81)<br />

Boðaç Çekinmez (‘99)<br />

Yapým-Baský<br />

Ajans-Türk A.Þ.<br />

Arzu Akgün (Koordinatör)<br />

Renk Ayrýmý<br />

Filmsan<br />

Okur önerileri ve<br />

yorumlarý için<br />

e-mail: info@kolej.org<br />

Reklam ve Ýrtibat<br />

<strong>TED</strong> ANKARA KOLEJÝ<br />

MEZUNLARI DERNEÐÝ<br />

Kýzýlýrmak Cad. No: 8<br />

06640 Akay / <strong>Ankara</strong><br />

Tel :+90.312 424 03 06-07<br />

+90.312 418 74 30<br />

Fax :+90.312 418 74 41<br />

www.kolej.org<br />

Ýmtiyaz Sahibi<br />

<strong>Ankara</strong> Kolejliler<br />

LTD. ÞTÝ. adýna<br />

Bülent Baðdatlý (‘81)<br />

6000 adet bastýrýlmýþtýr.<br />

Dernek üyelerine<br />

ücretsiz daðýtýlmaktadýr.<br />

Yazýlarýn hukuki<br />

mesuliyeti<br />

röportaj sahiplerine<br />

ve yazarlarýna aittir.<br />

ISSN: 1305-5283<br />

50<br />

Sosyal Sorumluluk<br />

<strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü<br />

Dr. Ýnci Þenyüz Þimþek’81<br />

52<br />

Moda-Tasarým<br />

Gümüþçü<br />

Erhan Güçsavaþ’ 73<br />

56<br />

Kültür-Sanat<br />

Kemal Baþar’80<br />

62<br />

Hobi<br />

<strong>Ankara</strong> Deniz Kulubü<br />

Yusuf Ziya Yetkin’85<br />

64<br />

Uzman Makalesi<br />

Prof. Dr. Kadircan<br />

Özkan’72<br />

70-72<br />

KAPAK<br />

Kampüs<br />

<strong>Ankara</strong>’nýn Baþkent<br />

Oluþunun 85. Yýldönümü<br />

60<br />

Kitap<br />

Gamze Güller’87<br />

78<br />

Kaybettiklerimiz<br />

73<br />

Türk Eðitim Derneði<br />

80<br />

<strong>indeks</strong><br />

54<br />

Keyif<br />

Beypazarý Maden Sularý<br />

Niyazi Ercan’79<br />

66-69<br />

KolejIN<br />

74-77<br />

Ýndirimli Kuruluþlar<br />

Torch<br />

3


Bülent BAÐDATLI’81<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong><br />

Mezunlarý Derneði<br />

Genel Baþkaný<br />

Merhaba Sevgili Kolejliler,<br />

baþkandan mesaj<br />

YENÝ BÝR DÖNEM, YENÝ HEYECANLAR<br />

Sonbaharýn hüzünlü güzelliðini hissettiðimiz þu günlerde yeniden öðrencilerimizle,<br />

mezunlarýmýzla bir arada olmanýn mutluluðunu yaþýyoruz. Ýki ayý geçen<br />

yaz tatilinden sonra tekrar birlikteyiz. Umarým tüm mezun, öðretmen ve<br />

öðrencilerimiz sevdikleriyle, saðlýklý ve mutlu bir tatil geçirmiþlerdir.<br />

Yeni baþlayan 2008-2009 eðitim-öðretim yýlýnýn baþta öðrencilerimiz olmak<br />

üzere tüm veli, öðretmen ve okul çalýþanlarýmýza saðlýk, mutluluk ve baþarý<br />

getirmesini dilerim. Her dönem olduðu gibi bu dönem de Atatürk Ýlke ve<br />

Devrimlerinin ýþýðýnda baþarý dolu bir yýl bizleri bekliyor.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý Derneði olarak, önümüzdeki üç aylýk dönemde<br />

yoðun bir tempoya giriyoruz. Sosyal ve kültürel faaliyetlerle dolu etkinlik<br />

programýmýz netleþtikçe, siz deðerli mezunlarýmýza detaylý bilgileri ulaþtýrmaya<br />

devam edeceðiz.<br />

Derneðimizde baþlayan yeni bir çalýþmayý daha sizlere aktarmak istiyorum.<br />

Derneðimize kayýtlý tüm üyelerimizin bilgilerinin güncellenmesi amacýyla yoðun<br />

bir çalýþma temposu baþlatýyoruz. Çalýþmayla ilgili duyuruyu Web sayfamýz,<br />

mail ve cep mesaj yoluyla sizlere aktaracaðýz. DATA güncelleme ekibi<br />

tarafýndan aranacak olan üyelerimizin, dernekte kayýtlý bilgileri kontrol edilecek,<br />

varsa eksikler ya da yanlýþlýklar tamamlanacaktýr. Mezunlar Derneði'mizin<br />

ilerideki çalýþmalarýna da baz teþkil edecek bu çalýþmaya tüm mezunlarýmýzýn<br />

desteðini bekliyoruz.<br />

Tüm mezun ve öðrencilerimizin sosyal yaþantýsýna farklý bir boyut kazandýracak<br />

olan KolejIN Sosyal Tesisi'nin inþaatý da tüm hýzýyla sürüyor. Bizim ve<br />

üyelerimizin bitmesini sabýrsýzlýkla beklediðimiz Derneðimizin "Gözebebeði"<br />

KolejIN'e üyelik kayýtlarý devam ediyor. Üye olmak isteyen mezunlarýmýz KolejIN'le<br />

ilgili detaylý bilgileri web sitemizden ve derneðimizden edinebilirler.<br />

Bu yýl Türk ulusunun en büyük bayramý olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramý'mýzý<br />

85. kez kutlamanýn gurur ve mutluluðunu bir kez daha yaþayacaðýz.<br />

Atatürk'ün önderliði ve devrimleri ýþýðýnda kurulan bu ülkenin birer ferdi olarak,<br />

Cumhuriyetimize ve onun deðerlerine her zaman sahip çýkmayý ve hiçbir<br />

þekilde sarsýlmasýna izin vermemeyi kendimize görev edinmeliyiz. Bu yýl<br />

Cumhuriyet Bayramýmýzý her zamankinden daha büyük bir coþku ve heyecanla<br />

tüm aile bireyleri birlikte kutlayalým.<br />

Dergimiz bu sayýsýnda da yine dopdolu sayfalarla karþýnýzda. Birbirinden<br />

deðerli konuklarýmýza katkýlarýndan dolayý tekrar teþekkür ederiz. 13 Ekim tarihinde<br />

<strong>Ankara</strong>'nýn Baþkent oluþunun 85. yýldönümü oluþu nedeniyle bu sayýmýzýn<br />

kapaðýný baþkentimize ayýrdýk ve aktüalite bölümümüzde Cumhuriyet<br />

Baþkentimize yakýþan faaliyetlere yer verdik.<br />

Son olarak geçen yýl, baþarýlý bir sezon geçiren Basketbol Erkek Takýmýmýza<br />

bu yýl da birinci ligde baþarýlý bir yýl geçirmesini diliyor, tüm mezunlarýmýzý aileleri<br />

ile beraber maçlara bekliyoruz.<br />

Tüm “KOLEJ” ailemize sevgi ve saygýlarýmla...<br />

5<br />

Bülent Baðdatlý<br />

Genel Baþkan<br />

EKÝM2008 kolejliler


Ýyi ki soðan vardý<br />

konuk yazar<br />

Annemi aðlarken görmemiþtim o güne kadar. Gözyaþlarýný bana göstermemeye çalýþýrken o bildik soðan doðrama<br />

bahanesine sarýlacak zamaný bile bulamamýþtý eve geldiðinde. Kapýdan girer girmez mutfaða dalmýþ, ama gelirken aldýðý<br />

soðanlarý daha tezgahýn üzerine çýkaramadan yanýnda bitiverdiðim için "bahane aletine" ulaþmasý mümkün olmamýþtý…<br />

Diþlerini sýkarken, gözlerinden boþalan yaþlarýn dinmesini beklemem gerektiðini hissettirmiþti bana. Onunla birlikte<br />

soðanlarý tezgahýn üzerine çýkardým… Ýkimiz de bir süre konuþmadýk. Kesmeye baþladýðýmýz soðanlar etkisini göstermeye<br />

baþladýðýnda sordum:<br />

"Ne oldu?"<br />

Annem burnunu çekti, derin bir nefes aldý. Vakur ama kýrgýn bir ses tonuyla cevap verdiðinde, yavrularýný korumaya<br />

çalýþan bir diþi aslanýn kararlýlýðý taþýyordu dudaklarýndan:<br />

"Konuþtum."<br />

Bir süre daha sessiz kaldým… Bunu biliyordum. Zaten bunun için gitmiþti okula. Konuþacaktý. Durumu anlatacaktý.<br />

Hiç kimse için kýrmadýðý boynunu, çocuðu için bükecekti her anne babanýn yapmak zorunda kaldýðý zaman yaptýðý ve<br />

yapacaðý gibi… Babamýn, iþlerinin yolundan çýkýp iflas ettiðini açýkladýðý günden<br />

beri öfkeyle karýþarak damarlarýmýzý yakan o kesif sýkýntýnýn doruða çýktýðý yerdeydik<br />

belki de. Ama iyi ki soðan vardý…<br />

"Tamam, onu biliyorum… Ne oldu?"<br />

Sorumu daha tamamlamadan annem yaþlý gözlerini bana çevirdi. Beni suçlayacaðýný<br />

beklerken gözbebeklerinin parýltýsýyla karþýlaþmýþtým. Titreyen sesindeki<br />

sevinç, birkaç saat önce içinde bulunduðu sýkýntýyý alt etmiþ olmanýn ferahlýðýný<br />

taþýyordu. Yanýtý kýsa ama benim için taþýdýðý anlamý yansýtamayacak kadar<br />

yalýndý:<br />

"Kabul ettiler!.."<br />

***<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne, ortaokul hazýrlýk sýnýfýndan sýnavla girmiþtim. Hazýrlýk<br />

birinciliðimi izleyen yýllarda sýnýf birincilikleri, takdirnameler ve oyuncusu olduðum<br />

basketbol takýmýnýn baþarýlarýyla dolu yýllarý geride býrakýp, liseden mezun<br />

olacaðým seneye geldiðimde, ailemin beni artýk Kolej'de okutamayacaðýnýn belli<br />

olduðu zamanlar da gelip çatmýþtý. Babamýn iþleri bozulmuþ ve ardýndan iflas<br />

AYCAN ALP'95<br />

gelmiþti. Kolej'den ayrýlmak zorundaydým…<br />

Ýflas, burs için yapýlmasý gerekli baþvuru zamanýnýn bitiþinden sonra geldiðinden,<br />

burs için baþvuru süresini de kaçýrmýþtým. Lisenin sonuna gelmiþtim. Yýllarca Kolej'de okuyup, son senemde baþka<br />

bir okuldan mezun olmak düþüncesi bana büyük bir haksýzlýk gibi geliyordu. Ama yapacak bir þey yoktu. Zira, annemin<br />

okul yönetimine bir mektup yazarak içinde bulunduðumuz durumu anlattýðý yazýlý baþvurusu da reddedilmiþti…<br />

… Ve iþte o zaman karar vermiþti annem: Gidecekti… Gidecekti ve yüz yüze konuþacaktý. Hayatýn, resmi evraklarýn<br />

sýnýrlandýrmalarýndan çok farklý olduðunu anlatacaktý; her þeyin insanlar için olduðunu anlatacaktý; sýrça köþklerin günün<br />

birinde nereden geldiði belli olmayan korkunç bir fýrtýnayla yerle bir olabileceðini anlatacaktý; hayatýn nabzýnýn, soðuk<br />

ve duraðan yazýþmalara kurban edilemeyecek kadar hýzlý ve deðiþken olduðunu anlatacaktý; yaþamda kimileri için<br />

küçük bir kararýn, bir baþkasý için hayatýnýn dönüm noktasý olabileceðini anlatacaktý; burs için gerekli tüm özelliklere -<br />

artýk- fazlasýyla sahip olan bir çocuðun annesi olduðunu anlatacaktý; liyakatin, etiketten çok daha önemli olduðunu anlatacaktý;<br />

çocuklarýna, hayatta karþýlarýna kim ve ne çýkarsa çýksýn her zaman dik ve kararlý olmayý öðreten bir adam ve<br />

bir kadýnýn, çocuklarý için "rica" etmeyi göze alabileceklerini anlatacaktý… Anlattý da… Diþlerini sýkarak anlattý…<br />

***<br />

Kolej'deki mezuniyet yýlýmý burslu okudum.<br />

O yýllardan beraberimde getirdiðim iki þey var:<br />

Birincisi, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde aldýðým eðitimin kalitesinin beni pek çok ortamda farklý kýlmasýnýn getirdiði güven<br />

hissi.<br />

Ýkincisi ise anneme, suçu soðana atarken içimden verdiðim söz…<br />

Yýllar geçti, o kara günler geride kaldý… Zorluklar aþýldý, izleri kaldý belli belirsiz…<br />

Bazen annemle sohbet ederken o günler gelir aklýmýza… Nedense, bu konularý konuþmaya baþlayýnca ikimizin de<br />

gözleri soðan arar etrafta…<br />

7<br />

EKÝM2008 kolejliler


portre<br />

8<br />

Pfizer Kore Genel Müdürü Ahmet Göksun'72<br />

“Yurtdýþýnda baþarýnýn önkoþulu gözlem”<br />

1976 yýlýnda üniversiteden mezun olur olmaz Pfizer Ýlaç Þirketi'nde çalýþmaya<br />

baþlayan Ahmet Göksun'72, uzun yýllar çeþitli ülkelerde görev yapmýþ.<br />

2004 yýlýndan bu yana Pfizer Kore Genel Müdürlüðü görevini yürüten<br />

Göksun, mesleðinin detaylarýný ve Kore ile ilgili bilgilerini bizlere aktardý.<br />

Dünya genelinde önemli bir yere<br />

sahip olan bir ilaç firmasýnda üst<br />

düzey yönetici olarak görev yapýyorsunuz.<br />

Bu göreve geliþ öykünüz<br />

ve kýsaca özgeçmiþiniz hakkýnda<br />

bilgi alabilir miyiz?<br />

1972 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden,<br />

1976 yýlýnda da Boðaziçi<br />

Üniversitesi Ýþletme<br />

Bölümü'nden mezun oldum.<br />

1988 yýlýnda da Pensylvanya<br />

Üniversitesi Wharton Ýþletme okulunda<br />

iþletme yüksek lisans eðitimimi<br />

tamamladým. 1976 yýlýnda iþ hayatýma<br />

baþladýðým Pfizer Ýlaç Þirketi'nde<br />

hâlen de çalýþmaktayým. Pfizer'deki<br />

31 yýllýk meslek hayatýmda<br />

Türkiye (üç kez), ABD, Kore (iki kez)<br />

ve Ýsrail'de farklý ve hepsi de bana<br />

heyecan veren, bir þeyler öðreten<br />

ve deðiþik kültürleri tanýmama yardýmcý<br />

olan görevlerde bulundum.<br />

1996 yýlýndan beri Nadide Göksun<br />

ile evliyim ve dokuz buçuk yaþýnda bir oðlumuz var. 2004 yýlý<br />

Kasým ayýndan bu yana ailemle birlikte Kore'deyiz.<br />

Pfizer Ýlaç firmasýnda yönetici olmanýzýn incelikleri konusunda<br />

neler söyleyebilirsiniz? Sizin gibi üst düzeyde bir<br />

yöneticinin sorumluluklarý nelerdir?<br />

Pfizer 159 yýldýr faaliyet gösteren ve milyonlarca ortaðý olan<br />

ilaç sanayiinde önder bir þirket. Böyle bir kuruluþtaki yöneticilerden<br />

beklenen bazý liderlik davranýþlarý var. Bunlarýn arasýnda<br />

insana saygý, astlarýnýn geliþimine katkýda bulunmak, takým çalýþmasý,<br />

yaratýcýlýk, topluma katký, kalite, performans odaklýlýk,<br />

etik deðerlere baðlýlýk çok önemli bir yer tutar. Pfizer gibi saðlýk<br />

alanýnda çalýþan örgütlerin varlýk sebebi insanlarýn daha<br />

uzun, saðlýklý ve mutlu yaþamalarýna katkýda bulunmak olmalýdýr.<br />

Bu da bizi çok daha yüksek etik ve iþ yapma standartlarýnda<br />

çalýþmaya ve kendimizi sürekli olarak ana amacýmýzla ne<br />

kadar tutarlý olduðumuz konusunda sorgulamaya yönlendirir.<br />

Bir Pfizer yöneticisi olarak benim en onemli sorumluluðum iþ<br />

hedeflerimizi yukarýda belirtmeye çalýþtýðým deðerler çerçevesinde<br />

ve en sonunda da örgütümün bulunduðu toplumun<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

saðlýðýna katkýda bulunacak þekilde<br />

gerçekleþmesini saðlamaktýr.<br />

Bir Türk yönetici olarak yurtdýþýnda<br />

görev yapmanýn zorluklarýyla<br />

karþýlaþtýnýz mý? Yurtiçiyle<br />

yurtdýþýnda yönetici olmak<br />

arasýnda ne tür farklýlýklar var?<br />

Hayýr, Türk olmaktan doðan<br />

hiçbir zorlukla karþýlaþmadým.<br />

Doðaldýr ki kendi vatanýnýzý, evinizi,<br />

ailenizi býrakýp bir yerlere gitmek<br />

beraberinde bir yabancýlýk ve<br />

yalnýzlýk duygusu da getirir.<br />

Önemli olan bu duyguyu aþýp bu<br />

deneyimleri yeni dostlar edinmek,<br />

farklý kültürleri anlamak ve onlarýn<br />

kuvvetli yanlarýný kendi kiþiliðinize<br />

eklemekte bir fýrsat olarak kullanmaktýr.<br />

Ayrýca ben bulunduðum<br />

her yurtdýþý görevini Türkiye'yi dýþarýda<br />

temsil etmek, o ülke insanlarýnda<br />

bizler hakkýnda olumlu izlenimler yaratmak açýsýndan<br />

da bir fýrsat olarak görürüm. Þu anda Kore'de asli görevime ek<br />

olarak 23 araþtýrmaya dayalý þirketin üyesi olduðu Araþtýrmacý<br />

Ýlaç Þirketleri Derneði'nin baþkanlýðýný yapýyorum. Bu derneðin<br />

yöneticisi olarak Kore hükümeti ve diðer ülkelerin yöneticileri<br />

ve temsilcileri ile görüþmelerde bulunuyorum. Bütün bu temaslar<br />

sýrasýnda benim Türk olduðumu farkedenler bunun bir<br />

þekilde ülkemizin de insan potansiyeli açýsýndan da bir gösterge<br />

olduðunu ifade ediyorlar, bu da beni çok mutlu ediyor.<br />

Benim yurtdýþý görevler açýsýndan bugüne kadar süre gelen<br />

bir baþka þansým da belirli aralýklarla hep Türkiye'ye dönme<br />

fýrsatý bulmam oldu. Türkiye'den üç kez ayrýlýp iki kez de<br />

geri döndüm, bakalým gelecek daha neler getirecek.<br />

Yurtdýþýnda çalýþmanýn önemli bir baþka boyutu ve gereði<br />

de ailenizin bu deneyimden ne kazandýðý; bu ortama ne derecede<br />

uyum saðladýðý. Ben kendimi bu açýdan da son derece<br />

þanslý sayarým. Sevgili eþim Nadide beni son derece fedakarca<br />

desteklemekle kalmaz ayný zamanda beni de aþan bir<br />

enerji ve iyimserlikle yeni gittiðimiz ülkeye uyum saðlamaya<br />

koyulur. Kendisi þu anda oðlumuzun okulunda seramik öðret-


menliði yapýyor, Kore seramiðini öðrenmek için dersler alýyor<br />

ve bir hayýr kurumunda düzenli olarak bebeklerin bakýmýna<br />

destek veriyor. Bu faaliyetleri, çok sayýdaki arkadaþlarý ve oðlumuza<br />

harcadýðý zaman ile birlikte benden daha yoðun bir<br />

hayatý var.<br />

Yurtdýþý ve yurtiçi yöneticiliði arasýndaki<br />

farklar da bence oldukca ilginç<br />

ve esas itibari ile kültürel farklarý<br />

anlamak ve saygý göstermek, görelilik,<br />

adaptasyon, hoþgörü ve delegasyon<br />

gibi kavramlarla ilgili. Açmaya<br />

çalýþayým.<br />

Yurtiçinde yöneticilik yaptýðýnýzda<br />

kendi kültürünüz, kendi insanýnýz ve<br />

kendi ortamýnýzda çalýþýyorsunuz yani<br />

oyunu kendi sahanýzda oynuyorsunuz.<br />

Buna karþýlýk yurtdýþý görevleri size<br />

detaylarýný anlamadýðýnýz ve muhtemelen<br />

hiçbir zaman da tam olarak<br />

anlayamayacaðýnýz (bu özellikle Asya<br />

için çok doðru) kültürler içerisinde ve<br />

referans noktalarý sizlerden farklý insanlarla<br />

çalýþma olanaðýný sunuyor.<br />

Burada baþarýnýn ön koþullarý bu kültürleri<br />

ve insanlarý anlamaya çalýþmak;<br />

onlarý nelerin mutlu ettiðini, heyecanlandýrdýðýný,<br />

kýzdýrdýðýný, hangi durumlarda kendilerini<br />

saygý görmüþ hissettiklerini ve hangi durumlarda hakarete uðramýþ<br />

olarak kabul ettiklerini gözlemek olmalý. Bütün bunlarý<br />

yaparken Türkiye'de olmadýðýnýzý, bu kültürleri yargýlamanýn,<br />

eleþtirmenin yapacaðýnýz iþe hiçbir katkýsý olmayacaðýný hiç<br />

unutmamalýsýnýz. Ayrýca ne kadar uðraþýrsanýz uðraþýn hiçbir<br />

zaman o kültürü ve o kültürün insanlarýný tam olarak anlayamayacaðýnýzý<br />

da hatýrdan çýkartmamak ve o ülke hakkýndaki uzmanlýðýnýz<br />

konusunda tevazuyu da elden býrakmamak da gerekiyor.<br />

Bu çerçevedeki son sonuç<br />

da yabancý bir ülkede görev yapan<br />

bir yöneticinin kendi ülkesinde görev<br />

yapana göre birlikte çalýþtýðý arkadaþlarýný<br />

çok daha fazla yetkilendirmesi<br />

gereði. Çok az þeyi tam bilip<br />

anladýðýnýza göre mümkün olduðu<br />

kadar az ama ilgilenmeniz çok þart<br />

olan konuya odaklanýp diðer konularý<br />

da astlarýnýza býrakmalýsýnýz. Tabii ki<br />

bu görevleri delege ederken nihai<br />

sorumluluðun yine de sizde olduðunu<br />

ve görevleri delege ettiðiniz arkadaþlarýnýzýn<br />

performanslarýný, iþ yapýþ<br />

þekillerini gözlemeniz gerektiðini de<br />

hiç unutmamalýsýnýz.<br />

Bizlere Kore hakkýnda bilgi verir<br />

misiniz? Kore halkýnýn yabancý çalýþanlara,<br />

Türklere karþý yaklaþýmýný<br />

nasýl deðerlendiriyorsunuz?<br />

Kore 50 milyon civarýndaki nüfusun<br />

Türkiye'den çok daha küçük bir<br />

alanda yoðun olarak yaþadýðý, bir ilave 20 milyon kiþinin de<br />

Kuzey Kore topraklarýnda bulunduðu ve muhtemelen önümüzdeki<br />

bir zaman içersinde birbirleri ile daha da yakýnlaþacaðý<br />

bir ülke. 1960'larda 150 $ -200 $olan kiþi baþýna gelirlerini<br />

bugünlerde 20,000 $ seviyesine çýkarma baþarýsýný göstermiþ<br />

EKÝM2008 kolejliler


portre<br />

10<br />

ve dünyanýn 11. büyük ekonomisi olmuþlar. Önümüzdeki on yýl<br />

içerisinde de 747 olarak tanýmladýklarý bir vizyon çerçevesinde<br />

her yýl %7 büyüyüp, 40,000 $'lýk kiþi baþý gelire ulaþmayý ve<br />

dünyanýn 7. büyük ekonomisi olmayý hedefliyorlar.<br />

Bence Korelilerin bu olaðanüstü baþarýlarýnýn gerisinde<br />

eðitime verdikleri çýlgýnlýk derecesindeki önem, deðiþik inançlarýn<br />

bir hoþgörü içerisinde birlikte barýnabilmesi ve ulusal hedeflerini<br />

geliþtirip bunlarýn etrafýnda hep birlikte çaba gösterebilme,<br />

fedakarlýkta bulunabilme becerisi yatýyor. Bizim yaþadýðýmýz<br />

baþkent Seoul 13 milyon nüfusuna karþýlýk, son derecede<br />

temiz, güvenli ve medeni bir þehir.<br />

Koreliler, tarihten gelen baðlar ve Asya'daki köklerimizin ortak<br />

olduðu inancý ile Türkleri son derece seviyorlar ve kardeþ<br />

halk olarak tanýmlýyorlar. Benim iþ hayatýmda ayrýca da ailece<br />

birçok Koreli arkadaþýmýz var. Oðlumun en iyi arkadaþý Koreli<br />

ve onun ailesi ile sürekli birlikteyiz. Kendimizi neredeyse bir<br />

sevgi ve hoþgörü çemberi içerisinde hissediyoruz.<br />

Korelilerin diðer yabancý çalýþanlara olan davranýþý da oldukça<br />

saygýlý. Ancak tarihlerinde yüzlerce kez iþgal görmüþ ve<br />

40 yýla yakýn Japon iþgalini de yaþamýþ bir ülkenin halký olarak<br />

da yabancýlarla olan iliþkilerinde belirli bir þüphecilik dozunu<br />

da hiç eksik etmiyorlar.<br />

Uluslararasý büyük þirketlerde yurtdýþýnda görev yapan<br />

Türk yönetici sayýsýnda eskiye oranla bir artýþ gözleniyor.<br />

Sizce bunun nedenleri nelerdir?<br />

Ben 1985 yýlýnda Pfizer'in New York'taki merkezine görevli<br />

olarak gittiðimde Türkiye'den yurtdýþýna çýkan ilk Pfizerli idim.<br />

Þu anda Pfizer'in merkezinde ve muhtelif ülkelerinde çalýþan<br />

yirmiye yakýn Türk yönetici var. Çok ilginç olarak Asya'da Kore,<br />

Çin ve Endonezya'nýn genel müdürleri Türk ve hepsinin de ismi<br />

Ahmet.<br />

Bence bu artýþýn nedeni Türkiye'nin dünyaya daha fazla<br />

açýlmasý, ülkemizin iyi okullarýnýn eðitim kalitesinin yüksekliði,<br />

insanlarýmýzýn baþarý arzusu, yaratýcýlýk ve çalýþkanlýklarý.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Henüz kariyerinin baþýnda olan ve sizin gibi üst düzey yöneticilikleri<br />

hedefleyen gençlere neler önerirsiniz?<br />

Kendilerine orta ve uzun dönemli hedefler koymalarýný, hedeflerine<br />

ulaþmak için yapmalarý gerekenleri belirleyip bunlarý<br />

uygulamalarýný. Diðer yandan da hedeflerinin esiri olmayýp<br />

þartlar gerektirdiðinde hedeflerini yenilemelerini öneririm. Kendilerini<br />

sürekli olarak geliþtirmelerini, kendileri için çok önemli<br />

olan meraklar, hobiler edinmelerini ve dýþarýya açýk olmalarýný,<br />

dünyayý takip edip anlamaya çalýþmalarýný öneririm.<br />

Bir de hem iþ hayatý, hem de özel hayatýmýzda en önemli<br />

unsurun güven olduðunu; güvenin çok zor elde edilip çok kolay<br />

kaybedilebilen bir deðer olduðunu hiç akýllarýndan çýkarmamalarýný<br />

öneririm.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun olmanýzýn kariyerinize etkileri<br />

neler oldu? O günlerden aklýnýzda kalan anýlarýnýzý<br />

bizlerle paylaþýr mýsýnýz?<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ni ilkokulda birlikte okumaya baþladýðým<br />

arkadaþlarýmla birlikte lisede bitirdim. Bütün<br />

bir çocukluðum ve gençliðim bu yuvada<br />

geçti. Bizim zamanýmýzýn <strong>Ankara</strong>sý paranýn<br />

o kadar da para etmediði, birbirine<br />

benzeyen çok kuvvetli bir orta sýnýfýn ortak<br />

bir hayat yaþadýðý bir yerdi. Kolej de benim<br />

gibiler için bu hayatýn merkezi idi. Okul arkadaþlarým<br />

Can Halman, Nil Sekban (o zaman<br />

Fer idi), Derya Pamukcu, Atilla Bayýndýr<br />

ve Rýdvan Koçak hala da en yakýn arkadaþlarým.<br />

Daha iki hafta önce Rýdvan'ýn<br />

sevgili kýzýnýn niþanýnda birlikte idik. Rýdvan<br />

çok heyecanlý idi. Onu damadýn ailesinin<br />

ve misafirlerin önünde altý hokka yapmakla<br />

tehdit ettik. Karýsý kalp krizi riskinden<br />

bahsedince aklýmýz baþýmýza geldi.<br />

Kolej bana iþ hayatýnýn da çok ötesinde<br />

hayatýmý þekillendiren çok önemli deðerler<br />

kattý. Bir yabancý dil, hayat boyu arkadaþlýklar,<br />

merak, hoþgörü kattý. Rahmetli<br />

Kývýlcým Özkök Haným, lise edebiyat ögretmenimiz<br />

Ruksan Haným, Mr. Johnson, Inal Magnet hocamýzý<br />

ve diðerlerini hep anarýz.<br />

Kolejle ilgili herkesin olduðu gibi benim de yüzlerce aným<br />

vardýr. Ama hiç unutamadýðým ve belki de Kolej'i en iyi anlatacak<br />

olaný Inal Magnet hocamýz ile ilgilidir. Lise üçte idik. Aklýmýz<br />

baþýmýzdan karýþlarca yukarýda. Hepimiz aþýk. Kat muavinimiz<br />

de Ýnal Hoca. Ýkinci dönem ara notlarý evlere gönderilecek.<br />

Ýnal Hoca adres istedi. Benim tam dokuz tane bir’im vardý.<br />

Bunun da korkusu ile gerçek adresimiz yerine Bahçelievler’de<br />

bir adres uydurdum. Belanýn baþýmdan gittiðini zannediyordum.<br />

Yanýlmýþým. Üç hafta kadar sonra Ýnal Hoca geldi.<br />

"Oðlum siz inþaatta mý yaþýyorsunuz?" dedi. Meðerse verdiðim<br />

adres inþaat halinde imiþ. "Hocam beni bilirsiniz, ben bu notlarý<br />

düzelteceðim ama annemin ve babamýn üzülmesini istemedim"<br />

dedim. Bana baktý. Not kaðýdýný elime tutuþturdu. "Git<br />

bunu babana ver" dedi. Vermeyeceðimi biliyordu. O yýl sýnýfýmý<br />

kýrýksýz geçtim.


kariyer<br />

12<br />

Öykü Serter'92<br />

“Kolej'den boþ adam yetiþmez”<br />

Birçoðumuz onu, televizyonda yayýnlandýðý her saat büyük bir izleyici kitlesini ekran<br />

baþýna toplayan Biri Bizi Gözetliyor yarýþmasýyla tanýdý. Bu yarýþmadan sonra da ismini<br />

yine baþarýlý TV programlarýyla sýkça duyuran Öykü Serter, medya dünyasýna henüz<br />

öðrencilik yýllarýnda radyo DJ'liði ile baþladý. Ekranlarda kendinden emin ses tonu ve<br />

tavrý, disiplinli sunuculuðu ve düzgün fiziðiyle dikkatleri çeken Serter, hayatýnýn önemli bir<br />

bölümünü yüzme sporuna ayýran milli bir yüzücü ayný zamanda. Serter ile yer aldýðý projeler<br />

ve gelecek hedefleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleþtirdik.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Sizi biraz daha yakýndan tanýyabir miyiz?<br />

ncelikle bu röportaj vesilesiyle tüm<br />

ÖKolej camiasýna, özellikle 92 mezunlarýna,<br />

arkadaþlarýma özlemlerimi<br />

dile getirerek baþlamak isterim.<br />

Herkesin yaþam mücadelesinde<br />

bir öykü gizli. Benim öyküm ise þöyle<br />

baþladý. Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü<br />

ve Edebiyatý Bölümü'nde birinci sýnýfta<br />

okurken, <strong>Ankara</strong>'da o zamanlar lokal yayýn yapan<br />

Capital Radio'da DJ'lik stajý ve sonrasýnda<br />

radyo yayýncýlýðý yaptým. Gece 21:00-00:00<br />

arasý istek armaðan saatini yapardým. Üniversite<br />

süresince orada çalýþtým. Bunun yaný sýra<br />

<strong>Ankara</strong> Þehir Kulübü'nde yüzme antrenörlüðü<br />

ve halkla iliþkiler sorumlusu olarak da görev<br />

yaptým. Kýsacasý çok genç yaþta kendi paramý<br />

kazanmaya baþladým. Üniversiteden mezun<br />

olunca, Ýstanbul'a taþýndým ve macera burada<br />

devam etti. Ýlk olarak Number One Fm,<br />

ardýndan Radyo 5. Televizyona geçiþim ise<br />

Radyo 5'i tanýtýcý bir müzik programýyla Cine<br />

5'le oldu. Müzik programýmýn adý 5T5'ti. Hâlâ<br />

en severek yaptýðým iþ olarak içimdedir. Bu<br />

program daha sonra Show TV'de yayýnlandý.<br />

Yaklaþýk 3 sene devam etti. 5T5 ile beraber<br />

boþ durmadým ve bir televizyon kanalýnýn hemen<br />

her biriminde çalýþtým. Reklam pazarlama,<br />

post-prodüksiyon, yapým, genel müdür<br />

asistanlýðý vs. Sonra TGRT Haber'e transfer oldum.<br />

Orada "Öykünün Öyküleri" adýnda gezmeli<br />

görmeli, komik eðlenceli bir program<br />

yaptým ve tabii ana haberin içinde kýsa eðlenceli<br />

haberler. Ekonomik krizden sonra<br />

NTV'den teklif aldým ve orada Eksen 96.2<br />

adýnda aktüel-müzik programýndan sonra ve<br />

yurdumun ilk reality programý Biri Bizi Gözetli-


yor'u sunmak bana kýsmet oldu. Ardýndan Akademi Türkiye...<br />

Bunlarýn yazlýklarý, kýþlýklarý, hatta tekrarlarý oldu. Bunun dýþýnda<br />

2 dizide rol aldým. Biri ATV'de yayýnlanan "Ýstanbul Þahidimdir"<br />

ve Kanal D'de yayýnlanan "Ah Polis Olsam". Kýsa süreli<br />

projelerdi ama oyunculuk adýna çok þey öðrendim ve yarým<br />

yýl kadar Los Angeles'a taþýndým. Orada New York Film<br />

Academy'de oyunculuk dersleri aldým.<br />

Siz aslýnda bir çok madalyasý olan milli bir yüzücüsünüz.<br />

Yüzmeden, televizyonda sunuculuða geçiþiniz nasýl oldu?<br />

Hayatýmýn daha doðrusu çocukluðumun hemen hepsi<br />

çok disiplinli bir antrenman sürecinde geçti. 14 sene yüzdüm.<br />

Üniversitede bile hâlâ yarýþmalara giriyordum ve sanýrým<br />

yüzme camiasýnda jübile yaparak sporu býrakan ilk ve<br />

belki de son yüzücü de bendim. Yüzme beni býrakmadan baþarýlarla<br />

noktalamak istedim. <strong>Ankara</strong>'daki evimin duvarlarýný<br />

süsleyen yüzlerce madalyam var. Þimdi geriye dönüp bakýnca<br />

nasýl o kadar disiplinli yaþamýþým hayret ediyorum ama iyi<br />

ki de ergenlik enerjisini spora yöneltmiþim. Bireysel sporun<br />

bana kattýðý çok þey oldu bunun için hep þükrediyorum. Evet<br />

belki Kolej yýllarýnýn tadýný doya doya çýkaramadým. Sosyal<br />

hayata ayýracak çok vaktim kalmýyordu, çünkü sürekli yarýþlar,<br />

antrenmanlar arasýnda bir eðitim süreci geçirdim. Sabah<br />

antrenmandan okula gelir, havlumu mayomu sýnýfýn kaloriferinde<br />

kurutur, akþam yine havuza koþtururdum ama yine de<br />

þimdi bunun çok doðru bir tercih olduðunu düþünüyorum.<br />

Hiç piþman olmadým ve sanýrým anne olunca da çocuklarýmý<br />

mutlaka kendi istedikleri bir spora yönlendiririm. Hayattaki<br />

duruþu güçlendiren bir kimlik oluþumunda son derece faydalý<br />

buluyorum. Paylaþým, arkadaþlýk, rekabet tüm bu zor öðrenilen<br />

duygularý kendi kendine tanýmlama þansý tanýyor. Benim<br />

yüzme camiasýna rekorlar vs. gibi çok katkým olmuþtur<br />

evet ama yüzme de bana yeri doldurulamaz hayat dersleri<br />

verdi.<br />

Sunmuþ olduðunuz programlarda kendinizden emin ve<br />

duruma hakim tavrýnýz dikkat çekiyor. Programlara baþlamadan<br />

önce nasýl bir hazýrlýk dönemi geçiriyorsunuz?<br />

Dýþarýdaki disiplin, evde de sevgiyle harmanlanýp devam<br />

ediyordu. Yani son derece kültürlü, entelektüel bir babanýn<br />

sevgi dolu bir ailenin evlatlarýyýz. Benden 5 yaþ küçük bir erkek<br />

kardeþim var, o da Kolejli. Yakýnda yönetmen olarak<br />

onun da adýný duymaya baþlayabilirsiniz. Kolej'den boþ<br />

adam yetiþmez, oradan mezun olanýn mutlaka kendiyle bir<br />

derdi vardýr. Dolayýsýyla evde de kitap okuma, araþtýrma, sorma<br />

sorgulama gibi bilgiye yönelik her konuda babamdan<br />

çok ama çok þey öðrendim. Ona gayet çocukça ufacýkken<br />

"Babacým bu ne?" diye sorsam dahi armut piþ aðzýma düþ olmaz,<br />

aç sözlüðü bak, kalk ansiklopediyi karýþtýr, al bunu oku<br />

gibi cevaplar aldým. Ezbere, kolay ulaþýlabilir, bugün var yarýn<br />

yok bilgiye hep uzak tuttu bizi. Öðrenerek okuyarak büyüdük.<br />

Velhasýl, çocukluktan gelen bu alýþkanlýklarým, sözlük<br />

okuma araþtýrma gibi yöntemlerle, yaptýðým programlarda<br />

oluþturduðum dil ve üsluba da yansýdý. Tarzýmda bir fark göze<br />

çarpýyorsa, bu, iþte o yýllarýn birikimidir. Ön hazýrlýðým<br />

uzundur. Yayýn akýþýný alýrým ve ekrana taþýma, sunma aþa-<br />

kariyer<br />

13<br />

EKÝM2008 kolejliler


kariyer<br />

14<br />

masýnda kimseden yönlendirme kabul etmem. Bütün programý<br />

baþýndan sonuna kadar kafamda canlandýrýr ve hayalimde<br />

izlerim. Onu hayata geçiririm. Az zamanda öz anlatým<br />

ve gerçekten seni izleyenleri ilgilendiren bir sözün yoksa konuþmamak<br />

her zaman daha iyidir. Duruma hakim olmak da<br />

karþýndakini gerçekten dinlemekle mümkün. Konuðuna soruyu<br />

sorup, o cevap verirken baþka þeylerle meþgul olmak<br />

izleyenin de dikkatini daðýtýyor. Gerçekten dinlediðinde ise,<br />

aralarda mutlaka kiþisel ifadeler yakalanýr ya da cümleden<br />

nereden geldiðine bakýlarak nereye götürüleceðine dair yönlendirme<br />

yapýlýr. Bunlar önemli farkýndalýklar. Bunun dýþýnda<br />

kostüm, saç, makyaj Türkiye'de ne yazýk ki mesleðimizin<br />

%80'ini oluþturuyor. Yani ne dediðinden öte, ne giydiðin ekran<br />

karakterleri için çok çok önemli. Ýzleyici her þeyini inceliyor.<br />

Aksesuarýndan elbisenin altýndan ucu görünen ayakkabýna<br />

kadar ve bu da bir sektör elbette. Bunu yapan çok baþarýlý<br />

tasarýmcýlar ve firmalar var. Geniþ kitlelere tasarýmlarýný<br />

ulaþtýrýyor ve kendilerine bir pazar oluþturuyorlar.<br />

Mesleðiniz açýsýndan kendinize örnek aldýðýnýz biri var mý?<br />

Örnek aldýðým diyemem ama hürmetle baktýðým vizyon<br />

veren isimler var elbette. Türkiye'de, Orhan Boran. Radyo<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

kökenlidir o da ve Halit Kývanç. Dünyada ise, yine babamýn<br />

hayranlýðýndan öykünerek Raffela Carra efsanesi tabii....<br />

Ýzlenme oranlarý oldukça yüksek programlarda sunuculuk<br />

yaptýnýz. Bu programlarýn size ne tür katkýlarý oldu?<br />

Ýnsan iliþkilerinin bin bir türlüsünü gördüm. Tabi büyük konuþmamak<br />

lazým daha da bin bir türlüsü vardýr bilmediðim,<br />

kamera önü ve arkasýnda. Hayat okulu bir anlamda. Ýnsanlarýn<br />

görünen ve görünmeyen yüzlerini izledim. Hýrslar, entrikalar<br />

film gibiydi. Kariyer anlamýnda ise, bugün geriye dönüp<br />

baktýðýmda bana saðlam bir popülarite verdiðini düþünüyorum.<br />

Hepsi bu. Oysa ben iþ yapmak maksadýndaydým ünlü<br />

olmak deðil. Ne yapalým beraberinde o da geliyormuþ öðrendim.<br />

Son dönemlerde televizyon ekranlarýnda çok sayýda yarýþma<br />

programý yer alýyor. Bu programlarý içerik olarak nasýl<br />

deðerlendiriyorsunuz?<br />

Bilmem çok zor izletildiðine göre baþarýsýz sanýrým. Yarýþmalar<br />

artýk benim zamanýmýn rekorlarýna ulaþamýyor. Hep ortalama<br />

ve deðiþken izlenme oranlarýyla takip ediliyor. Internet<br />

herkesin evinde ve benzeri yarýþmalarýn dünyadaki orijinal<br />

yayýnlarýna ulaþabiliyor genç izleyici. Dolayýsýyla artýk kandýrýlmasý<br />

zor, her þeyi bilen ve acýmasýzca eleþtiren bir nesle hitap<br />

ediyor televizyonlar. Rekabet büyük. Seyircimiz ihtiþamý,<br />

görkemi seviyor ekranda. Fantastik bir dünya yaratabilmeli<br />

izleyicide, ekrandakine hayranlýk uyandýrabilmelisiniz. Yoksa<br />

salt ekranda olmak, bir þey ifade etmiyor. Nitekim Andy Warhol'un<br />

da dediði gibi, herkesin hayatýnda 15 dakikalýk þöhret<br />

aný olacaktýr. Ýzleyici, starlarýna saygýsýný hayranlýðýný yitirmiþ<br />

durumda. Baþarýlý olanlarsa, bunu yýllarca muhafaza edebilmeyi<br />

becerebilenler ve öylelerini de gerçekten takdir ediyorum.<br />

Önümüzdeki dönemlerde gerçekleþtirmeyi düþündüðünüz<br />

projeleriniz var mý?<br />

Bir müddet ekranda olmak istemiyorum. Kariyerimde<br />

hep çok kaliteli ve iyi iþler yaptým. Gereksiz riskler alarak baþarýsýz<br />

olacaðý baþýndan belli projelerde yer almak istemiyorum.<br />

Bunun da artýk yýllarýn tecrübesiyle ve belki biraz da ilahi<br />

destekle kokusunu alabiliyorum. Zor beðenirim ve çok seçiciyim.<br />

Bir projemiz var diye bana ilk aktarýldýðýnda gerek<br />

telefonda gerekse yüz yüze görüþmelerde eðer içim kýpýrdamýyor,<br />

heyecanlanmýyorsam ve takýldýðým nokta her ne ise<br />

reddettiðim proje o sebepten baþarýsýz olmuþtur. Yanýlmadým,<br />

Allah da yanýltmasýn. Ben kendi donanýmlarýma vakit<br />

ayýrmayý tercih ediyorum bu aralar. Mutlaka yapmalýyým diyeceðim<br />

bir proje, dizi teklifi olmazsa, kendim bir þeyler yapma<br />

zamanýdýr diyerek kollarý sývayacaðým. Hiç acelem yok.<br />

Bir müddet seyirci kalmak istiyorum. Zira bilirim her þeyin bir<br />

zamaný var.<br />

Kolejle ile ilgili neler söylemek istersiniz?<br />

Bana hep ukala, kendini beðenmiþ, soðuk eleþtirileri yapýlýr.<br />

Doðrudur mesafeliyim. Cool denen cinsten. Ýþte bunu,<br />

yani kendi deðerimi bana öðreten Kolej'deki yýllarýmdýr. Ýçimizdeki<br />

cevheri söküp çýkaran tüm eðitmenlerime minnettarým.<br />

Bozkýrdaki yeþil, ilim irfan yuvama sevgilerle...


BSO’dan Cumhuriyet Bayramý özel konseri<br />

Bilkent Senfoni Orkestrasý (BSO) 2008-2009 konser sezonuna<br />

ekim ayýnda start verdi.<br />

Ekim ayýnýn 17 ve 20'sinde gerçekleþtirilecek olan iki<br />

konserin solisti ünlü piyanist Ýdil Biret olacak. 24 Ekim Cuma<br />

günü düzenlenecek olan Eðitim Konseri'ne Iþýn Metin þeflik<br />

edecek.<br />

Cumhuriyet Bayramý Konseri ise 31 Ekim Cuma günü<br />

gerçekleþtirilecek. Orkestraya Iþýn Metin'in þeflik yapacaðý<br />

Potanýn Sihirbazlarý <strong>Ankara</strong>’da<br />

Potanýn Sihirbazlarý olarak tüm dünyada büyük bir üne<br />

sahip Harlem Globetrotters basketbol takýmý sadece 3<br />

gösteri için Türkiye'de olacak.<br />

1927 yýlýnda kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklý<br />

ülkede 20.000'den fazla gösteri maçý yapan, spor ve eðlence<br />

dünyasýný bir araya getiren Harlem Globetrotters<br />

17 Ekim Cuma günü <strong>Ankara</strong><br />

Atatürk Spor Salonu’nda<br />

muhteþem bir gösteri gerçekleþtirecek.<br />

Purple Concerts tarafýndan<br />

ile düzenlenen organizasyonun<br />

diðer gösterileri; 18<br />

Ekim Cumartesi Ýzmir Halkapýnar<br />

Spor Salonu ve 19 Ekim<br />

Pazar günü Ýstanbul Abdi<br />

Ýpekçi Arena'da gerçekleþecek.<br />

Pamela Anderson, Jodie<br />

Foster, William Baldwin, Sharon<br />

Stone gibi ünlülerin de fanatiði<br />

olduðu; tüm aile bireylerine,<br />

öðrencilere ve sporseverlere<br />

yönelik bu 3 gösteriyi<br />

um:ag seminerlerine çaðrý<br />

Uður Mumcu Araþtýrmacý Gazetecilik Vakfý (UMAG) tarafýndan<br />

edebiyat, felsefe ve sinema alanlarýnda düzenlenen<br />

seminerleri Ekim ayýnda baþladý.<br />

1996 yýlýndan bu yana Ekim-Ocak ve Nisan aylarýnda olmak<br />

üzere yýlda üç kez düzenlenen seminerler deneyimli eðitimciler<br />

tarafýndan verilmektedir. Edebiyat, felsefe ve sinema<br />

alanlarýnda farklý bakýþ açýlarý edinmek, kendini edebiyat ve<br />

sanat yoluyla ifade etmeye yönelik seminerler iki buçuk ay<br />

sürüyor. 18 yaþýný doldurmuþ ve en az ortaöðrenimini tamamlamýþ<br />

kiþiler baþvurabiliyor.<br />

aktüalite<br />

geceye Mahir Cetiz (piyano), Karman Ýnce (piyano), Þirin<br />

Pancaroðlu (arp) ve Toðrul Ganioðlu (keman) solist olarak<br />

katýlacaklar. Gecede M. Cetiz'in "Gecegüneþi", K. Ýnce'nin Piyano<br />

Konçertosu, H. Uçarsu'nun Arp ve Çeng Ýçin Konçertosu<br />

ve U. C.Erkin'in Keman Konçertosu seslendirilecek.<br />

Ekim 2008 dönemi seminer konu baþlýklarý ve içerikleri<br />

þöyle: Yazma Seminerleri; Yazýlý Anlatýmda Temel Kavramlar<br />

/ Felsefi Açýdan Yaratýcý Yazarlýk / Yaratma Cesareti, Kurgu,<br />

Anlatým Geliþtirme / Þiir / Öykü Denemeleri ve Uygulamalarý,<br />

Felsefeye Giriþ-Felsefe Yazýn Ýliþkisi Seminerleri; Felsefeye<br />

Giriþ / Felsefe Metinleri Sinema Tarihi - Film Çözümlemeleri<br />

Semineri; Sinema Tarihi<br />

15<br />

www.bso.bilkent.edu.tr<br />

35.000'den fazla kiþinin izlemesi bekleniyor. The Globetrotters'ýn<br />

hareketleri bir ya da daha fazla basket topunun<br />

mükemmel kontrolüne, dengeye ve paslara dayanýyor.<br />

The Globetrotters, çok eðlenceli ve gösteri yüklü<br />

maçlar yapmasýna raðmen, esas gösterilerini, maçta<br />

saðlam bir liderlik elde ettikten sonra yapýyorlar. 1939'da<br />

World Professional Basketball<br />

Tournament (Dünya<br />

Profesyonel Basketbol Turnuvasý)<br />

tarafýndan yapýlan<br />

daveti kabul ettiler ve bu turnuvanýn<br />

yarý finalinde ilk defa<br />

New York Rens'le karþýlaþtýlar.<br />

Bu maç ayný zamanda<br />

tamamý siyahlardan oluþan<br />

iki takýmýn ilk mücadelesi oldu.<br />

Bu maçý Rens kazandý<br />

ve sonrasýnda þampiyon oldu.<br />

Ancak 1940 senesinde<br />

ayný turnuvada çeyrek finalde<br />

Rens'i yenerek ve sonrasýnda<br />

da þampiyon olarak<br />

rövanþlarýný almýþ oldular.<br />

Ayrýntýlý bilgi için:<br />

Telefon: 0312 417 77 20 (pbx) Faks: 0312 417 57 46<br />

E-posta: egitim@umag.org.tr<br />

EKÝM2008 kolejliler


aktüalite<br />

16<br />

Bir Ulusun Yeniden Doðuþu: 29 Ekim 1923<br />

Mustafa Kemal Atatürk'ün<br />

19 Mayýs 1919 tarihinde<br />

Samsun'a çýkmasýyla<br />

baþlayan Kurtuluþ Savaþý,<br />

Atatürk'ün önderliðinde<br />

yapýlan zorlu savaþlarla lehimize<br />

sonuçlandý. Ülke<br />

topraklarýný kalan yabancý<br />

iþgalcilerden temizleyen,<br />

Temmuz 1923'te imzalanan<br />

Lozan Barýþ Antlaþmasý<br />

ile yeni devletin ilk temelleri<br />

de böylece atýlmýþ<br />

oldu. Artýk yeni Türkiye'nin<br />

yönetim biçiminin belirlenmesinin<br />

zamaný gelmiþti.<br />

Mustafa Kemal Atatürk, egemenliðin ulusa dayandýðý bir<br />

sistem olan Cumhuriyet yönetiminin ilâný için hazýrlýklar yapmaya<br />

baþladý. Cumhuriyetin kurulduðu tarihten bir gün önce<br />

arkadaþlarýný Çankaya'ya çaðýrarak, "Yarýn Cumhuriyeti<br />

ilân edeceðiz" dedi.<br />

Atatürk, 29 Ekim 1923'te TBMM'de 1921 Anayasasý'nda<br />

yani Teþkilât-ý Esasiye Kanunu'nda yaptýðý deðiþikliklerle,<br />

devletin yönetim biçimini "Cumhuriyet" olarak ilan etti. Bu<br />

ilân, ayný gece atýlan 101 pare top ile kutlandý. 1924 yýlýnda<br />

da, "Cumhuriyetin ilâný" þenliklerle kutlandý.<br />

2 Þubat 1925'de, Hariciye Vekaleti'nce düzenlenen bir<br />

kanun teklifinde 29<br />

Ekim'in bayram olmasý<br />

önerildi. Bu öneri metninde<br />

"Medeni ülkelerden<br />

her biri kendisi için millî<br />

bayram olmak üzere tek<br />

bir gün kabul etmiþtir.<br />

Her millet bu þekilde belirlediði<br />

günü, resmî özel<br />

gün sayarak yalnýz o günü<br />

gerek ülke içinde, gerek<br />

dýþ temsilciliklerinde<br />

millî törenle icra eder...<br />

Yabancýlara da kutlattýrýlmasý<br />

gereken, Türkiye<br />

Cumhuriyeti'nin ve milletimizin<br />

resmî özel gününü öteki medeni ülkeler gibi bir gün<br />

olarak belirlemek lazýmdýr. O gün ise Cumhuriyetin ilâný günü<br />

olan 29 Ekim'den baþkasý olmamalýdýr" dendi.<br />

Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafýndan incelendi.<br />

18 Nisan 1925'te karara baðlandý ve 19 Nisan'da bu teklif,<br />

TBMM tarafýndan kabul edildi. 628 sayýlý bu kanun ile 29<br />

Ekim, 1925'ten beri yurtiçinde ve dýþýnda bayram olarak kutlanmaktadýr.<br />

Yurttaþlarýn seçme ve seçilme hakkýnýn olduðu,<br />

ulus temsilcilerinin kabul ettiði yasalarla yönetilen ve söz<br />

hakkýnýn yalnýzca ulusta bulunduðu Cumhuriyet yönetimi,<br />

ülkemizde bu yýl, 85. yýlýný kutluyor.<br />

Hans Poelzig eserleri Çaðdaþ Sanatlar’da<br />

Dünyanýn en önemli mimarlarý arasýnda yer alan Hans<br />

Poelzig'e (1869-1936) ait proje, çizim ve özel eþyalar<br />

Çaðdaþ Sanatlar Merkezi'nde sergilenecek. 18 Ekim- 4<br />

Kasým tarihleri arasýnda gezilebilecek olan sergide<br />

sanatçýnýn orijinal proje ve çizimleri, çaðdaþ fotoðraflarý,<br />

yaðlýboya resimleri, eþyalarý, çok sayýda orijinal model,<br />

film fragmanlarý, belgesel malzeme ve Poelzig yapýlarýnýn<br />

bugünkü fotoðraflarla yorumu yer alacak.<br />

Alman mimarisinin geçmiþinde çok önemli bir yere<br />

sahip olan Poelzig, ayný zamanda Atatürk'ün çok sevdiði<br />

Florya Köþkü'nün mimarý Seyfi Arkan'ýn da bir dönem<br />

hocalýðýný yapmýþtýr.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Seksen beþ yýl önce savaþtan yeni çýkmýþ, yorgun bir ülke iken Cumhuriyet'in<br />

ilaný ile adeta kendi küllerimizden yeniden doðarak, azimli, kararlý ve onurlu<br />

genç bir ülke olarak yeniden yola devam ettik. Cumhuriyetin ilaný Türk kurtuluþ<br />

mücadelesinin askeri ve siyasi alanda zafere ulaþmasýnýn bir sonucudur.<br />

Cumhuriyet'i daima baþ tacý ederek, deðerini bilerek, asýrlara taþýmalýyýz.<br />

29 Ekim 1929’da <strong>Ankara</strong> Palas’ta yapýlan kostümlü<br />

Cumhuriyet Balosu’dan bir görünüm<br />

Poelzig modernist Alman mimarlardan<br />

farklý olarak ülkesinde kalmýþ<br />

ve yapýlarýný sadece Almanya'nýn o<br />

zamanki sýnýrlarý içinde yapmýþtýr.<br />

Poelzig'in önemli özelliklerinden biri<br />

de birçok sanatla ilgilenmesiydi.<br />

Yaptýðý yaðlýboya tablolarla daha sonraki<br />

aksiyonel resim sanatýna öncülük<br />

edecek kadar tutkulu bir ressamdý,<br />

tiyatroya ve sinemaya da ayný tutkuyla<br />

baðlýydý.<br />

www.cagdassanatlarmerkezi.com


13 Ekim 1923 tarihinde <strong>Ankara</strong>, TBMM’de baþkent ilân edildi<br />

“Türkiye Devleti’nin baþkenti <strong>Ankara</strong> þehridir”<br />

Kurtuluþ Savaþý'nýn Baþkomutan Mustafa Kemal Atatürk<br />

önderliðinde kazanýlmasýnýn ardýndan iþgal kuvvetleri yurt<br />

topraklarýndan tahliye edilmeye baþlandý. 23 Eylül 1923'te<br />

baþlayan tahliyelerin, 6 Ekim 1923'te son bulmasýyla Türkiye'nin<br />

toprak bütünlüðü de saðlanmýþ oldu. Bu tarihten itibaren<br />

yeni Türkiye Devleti'nin<br />

baþkentinin neresi olacaðý<br />

önem kazanmaya baþladý.<br />

Baþkent'in <strong>Ankara</strong> mý<br />

yoksa Ýstanbul mu olacaðý<br />

konusunda görüþ farklýlýklarý<br />

vardý. Atatürk ve arkadaþlarý<br />

gerek coðrafi durum gerek<br />

askeri strateji açýsýndan <strong>Ankara</strong>'nýn<br />

yeni baþkent olmasý<br />

konusunda birleþiyorlardý.<br />

Buna raðmen Ýstanbul'un<br />

yeni milletvekillerinden bazýlarý<br />

Ýstanbul'un merkez olarak<br />

kalmasý, <strong>Ankara</strong>'nýn iklim,<br />

ulaþtýrma araçlarý ve geliþme<br />

kabiliyeti açýsýndan<br />

uygun olmadýðý konusunda<br />

direniyorlardý.<br />

Yapýlan deðerlendirmelerin ardýndan Ýsmet Ýnönü, <strong>Ankara</strong>'nýn<br />

baþkent oluþunu öngören önergeyi 9 Ekim 1923'te on<br />

dört arkadaþý ile birlikte, Malatya Milletvekili olarak Türkiye<br />

Büyük Millet Meclisi'ne verdi. Ýsmet Paþa, <strong>Ankara</strong>'nýn hükümet<br />

merkezi olmasý konusunu acil bir sorun olarak görmekte<br />

ve bunun Lozan Antaþmasý'ndan itibaren zihnine yerleþmiþ<br />

bulunduðunu ifade etmektedir. Ýsmet Paþa'ya göre, <strong>Ankara</strong>'nýn<br />

baþkent olmasý iç ve dýþ çeþitli sebeplere dayanmaktaydý.<br />

<strong>Ankara</strong>'nýn hükümet merkezi olmasý meselesinin,<br />

hilafetle bir ilgisi yoktu. Fakat, <strong>Ankara</strong> hükümet merkezi<br />

TRT'den ilk belgesel yarýþmasý<br />

TRT, amatör ve profesyonel kategorilerde belgesel<br />

yarýþmasý düzenliyor. Bu yýl ilk kez düzenlenecek olan yarýþma,<br />

Türk belgeselciliðinin geliþmesine katkýda bulunmak<br />

ve belgesel filmlerin seyirciyle buluþmasýný saðlamak<br />

amacýyla yapýlýyor.<br />

Yarýþmayla ayrýca özgün fikirler üretebilecek öðrenciler<br />

ve amatörler ile farklý bakýþ açýlarýyla belgesel sinemaya<br />

katkýda bulunabilecek belgeselcilerin film yapmaya<br />

teþvik edilmesi hedefleniyor. Amatör ve profesyonel olarak<br />

iki ayrý kategoride düzenlenecek olan yarýþmanýn son<br />

baþvuru tarihi 19 Aralýk 2008.<br />

aktüalite<br />

olunca, hilafet bir bakýma devletimizin dýþýna atýlmýþ oluyordu.<br />

Bu da Türkiye Cumhuriyeti için daha sonra yapýlacak yenilikler<br />

ve deðiþimler için gerekliydi. <strong>Ankara</strong>'nýn yeni Türkiye<br />

Cumhuriyeti'nin baþkenti olmasýný öneren yasa teklifi ise bu<br />

nedenle çok kýsa ve özdü: "Türkiye Devleti'nin makarrý idaresi<br />

<strong>Ankara</strong> þehridir." Bu düzenlemelerin<br />

sonucunda,<br />

13 Ekim 1923'te TBMM'de<br />

kabul edilen bu tek maddelik<br />

yasa ile <strong>Ankara</strong>, yeni<br />

devletin baþkenti olmuþ ve<br />

böylece devlet merkezinin<br />

Ýstanbul olacaðý yolundaki<br />

çekiþmelere son verildiði<br />

gibi, Cumhuriyetin ilaný için<br />

de bir adým atýlmýþtýr. Bu,<br />

ayný zamanda Milli Mücadele'nin<br />

baþýndan beri uygulanan<br />

<strong>Ankara</strong>'nýn Ýstanbul'a<br />

hakim olacaðý esasýnýn<br />

bir sonucu da oluyordu.<br />

Savaþtan yeni çýkmýþ<br />

yorgun ve fakir <strong>Ankara</strong> halký<br />

bu haberi sevinçle karþýladý. Baþkent olduktan sonra <strong>Ankara</strong>,<br />

Ýsmet Ýnönü'nün de öncülüðünde hýzla geliþmeye baþladý.<br />

Modern yapýlar, büyük binalarla genç baþkente hýzla<br />

yeni bir yüz kazandýrýldý. Yüksek okullar, üniversiteler açýldý.<br />

Fabrikalar, yeni iþ yerleri kuruldu. Kent kýsa sürede büyüdü<br />

ve geniþledi. Bugün baþkent <strong>Ankara</strong>, nüfus yoðunluðu bakýmýnda<br />

ülkemizin ikinci büyük ilidir.<br />

<strong>Ankara</strong>'nýn baþkent oluþu her yýl 13 Ekim günü düzenlenen<br />

törenlerle kutlanýr. Yapýlan konuþmalarda <strong>Ankara</strong>'nýn<br />

baþkent oluþunun anlam ve önemi belirtilir.<br />

Yarýþmada jüri üyeliði yapacak olan seçici kurul þu kiþilerden<br />

oluþuyor: Belgesel yönetmeni Coþkun Aral, Ertuðrul<br />

Karslýoðlu, Enis Rýza Akay, sinema yönetmeni Ezel<br />

Akay ile gazeteci ve müzisyen Sina Koloðlu. Yarýþmaya<br />

belgesel sinema eserleri katýlabilecek. Bu tür dýþýnda<br />

gerçekleþtirilen TV programý, tanýtým filmi niteliðinde, sanat<br />

kaygýsý taþýmayan ve sinema sanatý sýnýrlarý içinde<br />

deðerlendirilemeyecek filmler yarýþmaya kabul edilmeyecek.<br />

Ayrýntýlý bilgi için: www.trt.gov.tr<br />

17<br />

EKÝM2008 kolejliler


aktüalite<br />

18<br />

Uluslararasý <strong>Ankara</strong> Tiyatro Festivali 13 yaþýnda<br />

Toplumsal Araþtýrmalar Kültür ve Sanat<br />

Ýçin Vakýf (TAKSAV) tarafýndan düzenlenen<br />

13. Uluslararasý <strong>Ankara</strong> Tiyatro<br />

Festivali, ulusal ve uluslararasý 44 tiyatro<br />

topluluðunun katýlýmýyla, 14-30 Kasým<br />

2008 tarihleri arasýnda gerçekleþtirilecek.<br />

Kültür ve Turizm Bakanlýðý ile Devlet<br />

Tiyatrolarý'nýn desteðiyle düzenlenecek<br />

festival kapsamýnda bu yýl bir de Sosyal<br />

Sorumluluk Projesi baþlatýlýyor. Tiyatro<br />

sanatýný tanýtmak ve sevdirmek, ulusal<br />

ve uluslararasý tiyatro gruplarýnýn, tiyatro<br />

anlayýþlarýný ve tiyatro sanatý üzerindeki<br />

deneyimlerini, topluma aktarmak, alternatif tiyatro anlayýþlarýný<br />

tanýtmak, toplumla, tiyatro sanatý arasýndaki baðý<br />

güçlendirmek için her yýl düzenli olarak gerçekleþtirilen<br />

Uluslararasý <strong>Ankara</strong> Tiyatro Festivali kapsamýnda hayata<br />

geçirilecek olan proje ile 5 yýlda 10.000 kiþinin tiyatro<br />

ile tanýþtýrýlmasý hedefleniyor. Projenin bu ilk ayaðý 5<br />

<strong>Ankara</strong> Caz Festivali’nde Caz&Bas<br />

<strong>Ankara</strong>'nýn önemli sanat festivallerinden 12. Uluslararasý<br />

<strong>Ankara</strong> Caz Festivali, 24 Kasým - 4 Aralýk tarihleri arasýnda<br />

önemli sanatçýlarýn katýlýmýyla gerçekleþtirilecek.<br />

<strong>Ankara</strong> Caz Derneði ve LEO Organizasyon'un birlikte<br />

yürüttüðü ve her yýl farklý bir tema içeren festivalin bu yýlki<br />

temasý Caz ve Bas olarak belirlendi.<br />

Türkiye'den caz sanatçýlarýna<br />

destek olmakla birlikte,<br />

ülkemiz caz müziðinin yurtdýþýnda<br />

tanýnmasý için de önemli bir<br />

rol oynayan <strong>Ankara</strong> Uluslararasý<br />

Caz Festivali, 12'nci yaþýnda<br />

<strong>Ankara</strong> seyircisinin karþýsýna<br />

daha güçlenmiþ olarak çýkýyor.<br />

Festivalde Renaud Garcia-<br />

Fons, Matthew Garrison, Charlie<br />

Haden gibi dünya çapýndaki bas<br />

ustalarýnýn yaný sýra, Selçuk Sun,<br />

Kamil Erdem, Gürol Aðýrbaþ gibi<br />

Türkiye'den de bir çok deðerli<br />

caz sanatçýsý <strong>Ankara</strong>lý caz sever-<br />

Renaud Garcia-Fons<br />

lerle buluþacak. Festivalde konserlerin yaný sýra, müzik eðitiminin<br />

önemini vurgulayan atölye çalýþmalarý da yer alacak.<br />

Festivalin basýn resepsiyonu, Türkiye - Ýsviçre iliþkilerinin<br />

80. Yýlý nedeniyle dünyaca ünlü Ýsviçre Askeri Bandosu -<br />

Swiss Army Big Band'in 13 Kasým Perþembe günü ODTÜ<br />

Kemal Kurdaþ Salonu'nda saat 20:00'de, basýn toplantýsý ve<br />

plaket töreni ardýndan vereceði konserle yapýlacak. Bugüne<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

yýllýk bir uygulama süresini kapsayacaktýr.<br />

Proje TC Kültür ve Turizm Bakanlýðý,<br />

Devlet Tiyatrolarý, belediyeler, yabancý<br />

elçilik ve kültür müdürlükleri ve birçok sivil<br />

toplum örgütünün katký ve katýlýmlarý<br />

ile TAKSAV öncülüðünde gerçekleþecek.<br />

Bu yýl 2000 kiþi (Daha önce hiç tiyatroya<br />

gitmemiþ kiþiler.) ücretsiz olarak<br />

tiyatro salonlarýnda konuk edilecektir.<br />

<strong>Ankara</strong>'nýn bir kültür kenti olmasýný hedefleyen<br />

bu festivalde, her yýl olduðu gibi<br />

bu yýl da açýk hava etkinlikleri ve sokak<br />

gösterileri ilgi çeken etkinlikler arasýnda<br />

yer alacak. Bu yýl ayrýca, festivalin daha iyi tanýtýlmasý<br />

ve tiyatroya yeni izleyiciler kazandýrmak amacýyla<br />

"Festival Sokaðý" oluþturulacak. Bahçeli 7. Cadde, Tunalý<br />

Hilmi ve Yüksel Caddesi olmak üzere festival, Baþkent'in<br />

deðiþik cadde ve sokaklarýnda görücüye çýkacak.<br />

kadar Frank<br />

Sinatra, Sammy<br />

Davis, Al Jarreau<br />

gibi yýldýzlarla birlikte<br />

çalmýþ ünlü<br />

þef Pepe<br />

Lienhard'ýn liderliðindeki 20 müzisyenden oluþan Swiss<br />

Army Big Band, tempolu caz ve swing'in en güzel örneklerini,<br />

Türkiye'nin en ünlü caz solistlerinden Sibel Köse'nin<br />

eþþiz sesiyle <strong>Ankara</strong> seyircisine sunacak.<br />

12. yýlýnda, <strong>Ankara</strong> Uluslararasý Caz Festivali'nin<br />

olmazsa olmazý, Türkiye'nin en önemli büyük<br />

orkestralarýndan olan Hava Kuvvetleri Komutanlýðý Cazýn<br />

Kartallarý Orkestrasý, bu<br />

seneki yeni programýyla<br />

geleneði bozmayarak 20<br />

Kasým 2008 günü Hacettepe<br />

Üniversitesi M Salonu'nda<br />

protokol konserini gerçekleþtirecek.<br />

Sadece davetiye<br />

ile izlenebilecek olan konserde,<br />

þef Murat Öztürk ve<br />

solist Murat Ulus yer alýyor.<br />

Charlie Haden<br />

www.leo.com.tr<br />

www.acd.org.tr<br />

www.ankaracazfestivali.org


Ýstanbul'da bir sürrealist: Salvador Dali<br />

Sabancý Üniversitesi Sakýp Sabancý<br />

Müzesi (SSM), Akbank'ýn sponsorluðunda<br />

ve Gala-Salvador Dalí Vakfý'nýn iþbirliðiyle,<br />

20. yüzyýlýn en önemli sanatçýlarýndan,<br />

sürrealizm akýmýnýn temsilcisi Salvador<br />

Dalí'yi aðýrlýyor.<br />

Salvador Dalí'nin kapsamlý bir retrospektifi<br />

niteliðini taþýyacak sergide; yaðlýboya<br />

tablolar, çizimler ve grafiklerden<br />

oluþan 270 eserin yaný sýra, el yazmalarý,<br />

fotoðraflar ve çeþitli dokümanlar yer<br />

alacak. Gala-Salvador Dalí Vakfý koleksiyonuna<br />

ait eserlerle, vakýf dýþýnda gerçekleþtirilen<br />

en büyük geçici sergi olma<br />

özelliðini taþýyacak sergi, 20 Ocak 2009<br />

4 Ekim Dünya Hayvanlarý Koruma Günü<br />

Ýnsan olmanýn farklýlýklarýndan biri de birlikte yaþadýðýmýz<br />

diðer canlýlarýn yaþam özgürlüðüne saygý göstermektir. Duygularýný<br />

biz insanlar gibi dile getirememeleri<br />

diðer canlýlarýn da acý çekmediklerini, üzüntü<br />

duymadýklarýný göstermez. Günümüzde<br />

birlikte yaþadýðýmýz, bizlere çeþitli faydalarý<br />

olan birçok hayvana maalesef yine biz insanlar<br />

tarafýndan çeþitli zararlar verilmektedir.<br />

Bunu önlemek için hayvanseverler ilk<br />

kez Ýngiltere'de 1822 yýlýnda bir araya geldiler.<br />

Hayvanlarý korumak, insanlarýn hayvanlara<br />

iyi davranmalarýný ve hayvanlarýn daha<br />

iyi koþullarda beslenme ve korunmalarýný<br />

saðlamak amacýyla Hayvanlarý Koruma Birliði'ni<br />

kurdular.<br />

aktüalite<br />

Türkiye'de bu anlamdaki ilk oluþum ise, Hayvanlarý Koruma<br />

Derneði'nin 1908 yýlýnda kurulmasýyla oluþtu. Daha<br />

sonra, ayný amaçlý dernekler birleþerek<br />

Hollanda'nýn baþkenti Lahey'de, Dünya<br />

Hayvanlarý Koruma Federasyonu'nu<br />

oluþturdular. 1931 yýlýnda toplanan bu<br />

kuruluþ 4 Ekim'i Hayvanlarý Koruma Günü<br />

ilan etti.<br />

Hayvanlarý Koruma Günü'nün amacý;<br />

hayvanlara karþý sevgi ve acýma<br />

duygularý uyandýrmak, onlarý korumak<br />

ve haklarýna saygý duyulmasýný saðlamaktýr.<br />

Hayvan sevgisi, insandaki yardýmlaþma,<br />

iyilikseverlik ve sevgi gibi<br />

duygularý geliþtirir.<br />

19<br />

tarihine kadar görülebilecek.<br />

Serginin küratörü Montse Aguer Teixidor,<br />

Ýstanbullularýn Salvador Dalí'yi ve<br />

onun olaðanüstü sürreal dünyasýný sergi<br />

sayesinde daha yakýndan tanýyacak olmasýnýn<br />

altýný çiziyor: "Sergi, eþsiz, yenilikçi,<br />

yetenekli ve farklý bir sanatçý olan<br />

Salvador Dalí'yi, ilk kez Ýstanbullularla<br />

buluþturacak. Bu evrensel ve provokatif<br />

sanatçýnýn düþüncelerini, saplantýlarýný,<br />

ikonografisini ve olaðanüstü sürreal<br />

dünyasýný herkesin anlayabilmesini, daha<br />

yakýndan tanýmasýný saðlamayý<br />

amaçlýyoruz."<br />

Ressam Cemil Küçükfilibe’nin eserleri sergileniyor<br />

Ressam Cemil Küçükfilibe, Eylül Kültür Sanat Ortamý<br />

sergi salonunda 25 Ekim’de bir sergi açýyor. Sergi 27<br />

Kasým 2008 tarihine kadar devam edecek.<br />

Desenleriyle yazar Cemil Kavukçu’nun iki<br />

kitabýna da katkýda bulunan Küçükfilibe’nin<br />

sergisi için Kavukçu þunlarý söylüyor: “Cemil<br />

Küçükfilibe, kozasýný sessizce ören,<br />

hiçbir iddiasý ve beklentisi olmayan, sevdiði<br />

ve kendini bu yolla ifade edebildiði için<br />

resim yapan alçakgönüllü bir sanatçý. Ýzlenimci<br />

ressamlarýn doðaya ve ýþýða tutkun<br />

olmasý gibi o da izbe mekanlardaki yalnýz,<br />

acý çeken, hüzünlü yüzlerin izini sürdü.<br />

Sözcük kullanmadan, çizgileriyle derin ve<br />

içe iþleyen öyküler anlattý resimlerinde.<br />

Cep kitabý olarak çýkan “Nolya” öyküsü için birkaç desen<br />

istediðimde severek vermiþti. Daha sonra da “Mimoza’da<br />

Elli Gram” kitabýmda kullandým onun çizimlerini.<br />

Ama bu kez onun yaþadýklarý, gözlemledikleri,<br />

çizdikleriydi sözkonusu olan. Bu<br />

kitap, cýlýz da olsa Cemil Küçükfilibe’nin resimlerine<br />

bir ýþýk düþürmüþtü. Þimdi de karakalem<br />

çalýþmalarýndan seçtikleriyle yaðlýboya<br />

resimlerini ilk kez sergiliyor. Çok mutlu, onun<br />

kadar da heyecanlýyým.”<br />

Sergi açýlýþý: 25 Ekim 2008 Cumartesi<br />

Saat: 14:00<br />

Eylül Kültür Sanat Ortamý<br />

Konur sokak No: 35/6 Kýzýlay - <strong>Ankara</strong><br />

Tel: 0312 418 79 68<br />

EKÝM2008 kolejliler


aktüalite<br />

20<br />

Moliere’in Kibarlýk Budalasý <strong>Ankara</strong>'da<br />

Dünya Tiyatrosu'nun en büyük klasiklerinden<br />

biri olan "Kibarlýk Budalasý", 18 Ekim'de <strong>Ankara</strong>lý<br />

tiyatro severlerle buluþuyor.<br />

Moliere'in ölümsüz eseri Kibarlýk Budalasý,<br />

yepyeni bir uyarlama ile Türk Tiyatrosu'nun büyük<br />

ustasý Haldun Dormen ve ünlü sanatçýlar tarafýndan<br />

sahneleniyor.<br />

Haldun Dormen'in, sekiz yýl aradan sonra yeniden<br />

sahnelere döndüðü oyunun uyarlamasýný<br />

Ýpek Kadýlar Altýner yaptý. Hakan Altýner'in sahneye<br />

koyduðu oyunun müzik direktörü ise Arda Aydoðan.<br />

Kostüm tasarýmý Türkan Kafadar, dekor tasarýmý Gizem<br />

Gürsel - Sedef Kermen, ýþýk tasarýmý Cengiz Özdemir<br />

'e ait olan oyunda; Haldun Dormen, Tarýk Papuççuoðlu,<br />

Ebru Cündübeyoðlu, Özlem Çakar, Abdül Süsler,<br />

Elif Çakman, Dilek Aba, Oral Özer ve Erez Ergin Köse rol<br />

alýyorlar.<br />

MEB Þura Salonu'nda sergilenecek eserin konusu<br />

kýsaca þöyle: 17. yüzyýl Fransa'sýnda, cahil, saf ama çok<br />

zengin bir adam olan Mösyö Jourdain'in (Haldun Dormen)<br />

bir tek amacý vardýr: Asilzade olmak... Bunu gerçekleþtirebilmek<br />

için her þeyi göze alýr, anlamlý-anlamsýz,<br />

yararlý-yararsýz ama mutlaka masraflý her çabayý göste-<br />

Cazýn devlerinden çok özel bir konser<br />

<strong>Ankara</strong> unutulmaz bir konsere ev sahipliði yapýyor.<br />

Miles Davis'le çalýþtýklarý 70'li yýllarda birlikte ayný sahnede<br />

yer alan Chick Corea ve John Mclaughlin, 30 yýldan<br />

sonra özel bir projeyle ayný sahnede. Caz müziðinin iki<br />

dev ismi Avrupa'da sadece 20 konserde tekrar ayný sahneyi<br />

paylaþýyorlar. Bu çok özel 20 konserden biri 31 Ekim<br />

2008 Cuma günü <strong>Ankara</strong> Anadolu Gösteri Merkezi'nde<br />

gerçekleþecek.<br />

Günümüz caz müziðinin iki gerçek efsanesi Chick<br />

Corea ve John Mclaughlin'a bu konserde baþta Christian<br />

Yaz turnelerini tamamlayan<br />

ünlü sanatçý Sezen<br />

Aksu, 24 Ekim 2008 Cuma<br />

gecesi Anadolu Gösteri<br />

Kongre Merkezi'nde saat:<br />

21.00'de <strong>Ankara</strong>lý sevenlerinin<br />

karþýsýna çýkýp en güzel<br />

þarkýlarýný seslendirecek.<br />

rir. Gülünç duruma düþer, alay konusu olur ama hiç yýlmaz.<br />

Hedefi bellidir: Soylu sýnýfa girebilmek, soylu bir<br />

markizi baþtan çýkarabilmek (Dilek Aba) her þeyi yapmak<br />

ve biricik kýzýný (Elif Çakman) da mutlaka bir "soylu"<br />

ile evlendirmek. Oysa kýzý bir baþka gence aþýktýr. (Oral<br />

Özer) Moilere, yarattýðý bu olaðanüstü tiplemenin etrafýný,<br />

onu sömürmeye çalýþan Kont, (Tarýk Papuççuoðlu)<br />

ayaklarý yere basan karýsý (Özlem Çakar), saðduyunun<br />

ve samimiyetin temsilcileri hizmetçi (Ebru Cündübeyoðlu)<br />

ve uþak (Abdül Süsler) ile bir dantel gibi örer. Neredeyse<br />

her sözcük komik ve her durum gülünçtür oyunda...<br />

Pop müziðin kraliçesi yeniden Baþkent’te<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Mc Bride, saksofonda Kenny Garrett ve davulda Vinny<br />

Colaiuta gibi ünlü müzisyenler eþlik edecektir. Corea,<br />

60'lardan beri çalýþmalarýyla caz müziðinin en önemli<br />

temsilcilerinden olmayý baþardý. Toplam 14 defa<br />

Grammy Ödülü'ne layýk görülen Chick Corea'nýn ödüllerle<br />

kanýtlanmýþ baþarýlarýyla yetinmeyip müziðe merakýný<br />

hiç yitirmediði görülür. Ýki duayenin birbirinden güzel<br />

albümlerle belgelenmiþ müzik yolculuklarý pek çok<br />

sanatçý için de yol gösterici olmuþtur. John Mclaughlýn,<br />

bu konserle ilk kez <strong>Ankara</strong>'da sahne alýyor.<br />

Geçtiðimiz yaz aylarýnda son kaseti "Deniz Yýldýzý"ný<br />

piyasaya çýkaran Türk pop müziðinin kraliçesi Aksu, bu<br />

konserle bir kez daha <strong>Ankara</strong>lý hayranlarýyla buluþacak.<br />

Her konserinin büyük bir izleyici katýlýmýyla gerçekleþtiði<br />

Sezen Aksu, en sevilen Türk Pop müzik sanatçýlarý<br />

arasýnda ilk sýralarda yer alýyor.<br />

Konserin biletleri www.biletix.com'dan edinilebilir.


Bir Týkla Derneðimizin Web Sitesi<br />

duyurularýmýz<br />

www.kolej.org’a ulaþýn<br />

Þahin'in eseri KolejIN duvarlarýný süsleyecek<br />

Ýstanbul'da yaþamýný sürdüren 74 dönem mezunlarýmýzdan<br />

mimar ressam Burcu Þahin, geçtiðimiz Mart ayýnda<br />

<strong>Ankara</strong>'da bir sergi açtý. Sergi ile ilgili mezunlarýmýz, eposta<br />

ve Torch'da asýlan afiþ ile bilgilendirildiler.<br />

Þahin'in sergide yer alan resimlerinden<br />

biri, bazý dönem arkadaþlarý<br />

tarafýndan satýn alýnarak, Mezunlar<br />

Derneði'ne KolejIN tesislerinde sergilenmek<br />

üzere baðýþ yapýldý.<br />

Bu baðýþ, hem Burcu Þahin'in<br />

eserinin Mezunlar Derneði'nde tüm<br />

kuþaklara sergilenmesini saðlamak,<br />

hem de bu tür baðýþlarýn örnek olup<br />

21<br />

diðer dönem mezunlarýnca benimsenmesi açýsýndan<br />

önem taþýmaktadýr. Bu resim ayrýca halen inþaatý sürmekte<br />

olan KolejIN tesislerinin<br />

duvarlarýnýn güzelleþtirilmesinisaðlayacaktýr.<br />

Mezunlar Derneði<br />

Baþkaný Bülent<br />

Baðdatlý, KolejIN tamamlanana<br />

kadar<br />

eserin Torch'da sergilenmesini<br />

saðlamasý<br />

baðýþý yapan 74 mezunlarý<br />

tarafýndan çok<br />

olumlu karþýlanmýþtýr.<br />

EKÝM2008 kolejliler


duyurularýmýz<br />

22<br />

Sonsuz cennetin simgesi<br />

“Sekizin Gizemi”<br />

2008 Beijing Olimpiyat Komitesi, olimpiyat oyunlarýndan<br />

farklý olarak deðiþik konularda yarýþmalar da düzenledi.<br />

2008 Beijing Olimpiyat Parký Heykel Tasarým Yarýþmasý da<br />

bunlardan biriydi. Aðustos 2005'te baþlayan bu yarýþmaya<br />

G. Þ. Füge Akdað Demirok'76 da "Sekizin Gizemi" adlý eseri<br />

ile katýlýr. 2008 yýlýnda sona eren yarýþmada, "Sekizin Gizemi"<br />

290 eser arasýndan bronz madalyaya layýk görülen eserler<br />

arasýnda yer aldý. Yarýþmayla ilgili detaylarý ve kazandýðý bu<br />

baþarýdan dolayý hissettiklerini Demirok, bizlerle paylaþtý.<br />

Sanatýn, özellikle de heykel sanatýnýn sizin için ne ifade ettiðini<br />

öðrenebilir miyiz? Bir heykeli meydana getirirken,<br />

nasýl bir ruh hali içinde bulunuyorsunuz?<br />

Sanat benim için yaþamýn olmazsa olmazý. Ýnsanýn<br />

evrensel uyuma en yakýn olduðu anlarýn ifadesi.<br />

Heykellerimin yaratýlma süreçleri deðiþkendir.<br />

Bazen bir anda çizimi çýkar, fakat çamurla buluþmasý<br />

epey vakit alýr. Bazen de hemen çamurla<br />

baþlar ve döküme yollanýr. Bu durumlara göre ruh halim de<br />

deðiþir, eðer kalabalýk bir ortamda isem ve bir form aklýma gelmeye<br />

baþladýysa hemen bulabildiðim herhangi bir kaðýda sarýlýr,<br />

çizerim. Eðer o anda atölyede çalýþýyorsam direk çamurla<br />

oluþturmaya baþlarým. En azýndan ilk þekillenmesi bitinceye<br />

kadar pek durmam.<br />

Çin`de düzenlenen 2008<br />

Pekin Olimpiyatlarý Heykel<br />

Tasarým Yarýþmasý'nda<br />

"Sekizin Gizemi"<br />

çalýþmanýzla ödüle layýk<br />

görüldünüz. Aldýðýnýz<br />

bu ödül ile ilgili olarak<br />

neler söyleyeceksiniz?<br />

2008 Beijing Olimpiyat<br />

Komitesi þimdiye kadar<br />

alýþtýðýmýz olimpiyatlardan<br />

farklý olarak deðiþik konularda<br />

yarýþmalar düzenledi.<br />

Bence müthiþ bir organizasyondu<br />

ve çok da baþarýlýydý.<br />

Kazananlar, Çin Halk<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Cumhuriyeti'ne ödül törenlerine davet edildi. Böylece de deðiþik<br />

kültür ve farklý alanlardan olan sanatçýlar, tasarýmcýlar, mimarlar<br />

Beijing'de buluþtular, tanýþtýlar ve fikir alýþveriþinde bulundular.<br />

2008 Beijing Olimpiyat Parký Heykel Tasarým Yarýþmasý<br />

da bunlardan biri. Aðustos 2005'te baþlayan sanatsal ve kültürel<br />

bir aktivite. Daveti alýr almaz "Sekizin Gizemi" adlý eserimi<br />

üçlü kompozisyon olarak hazýrlayýp yolladým.<br />

Beijing Modern Müzesi’ne 82 ülkeden 3000'e yakýn eser<br />

yollanmýþ. Uluslararasý bir jüri tarafýndan deðerlendirilen eserler<br />

arasýndan 290 eser yarýþmaya katýlmaya hak kazandý. Yarýþma<br />

cadde sergileri þeklinde yapýldý. Ýlk sergi Pekin'de Wangfujing<br />

Caddesi'nde açýlýþ seremonisi ile baþladý. Eserler, Çin<br />

Halk Cumhuriyeti'nde 35 þehirde sergilendi ve oylamaya<br />

sunuldu.<br />

Heykeller, sadece Çin Halk<br />

Cumhuriyeti vatandaþlarý tarafýndan,<br />

þehirlerinde sergilendiði<br />

müddetçe oylanabildi.<br />

2008 yýlý baþlarýnda yarýþmanýn<br />

sona ermesi ile 29<br />

eser, altýn, gümüþ ve<br />

bronz madalyaya layýk<br />

görüldü.<br />

Ýçlerinden 110 eser<br />

ki bunlardan biri de<br />

"Sekizin Gizemi" idi,<br />

Londra, Roma, Lozan,<br />

Barselona, Hongkong,<br />

Los Angeles, Seul,<br />

Auckland ve Þikago<br />

uluslararasý sergileriyle


sanatseverlerle buluþtu.<br />

Benim eserim de, 29. Olimpiyat Oyunlarý<br />

olmasý nedeni ile seçilen 29 eserle birlikte<br />

Olimpiyat Parký'nda yerini aldý ve bronz<br />

madalyaya layýk görüldü. Yarýþma birkaç<br />

temalýydý ve ben olimpiyatýn ruhunun ifadesini<br />

seçmiþtim. Bana göre, olimpiyatlar insanoðlunun<br />

evren ile uyumu yakalayabilme<br />

ve cenneti dünyada yaratma çabasýdýr.<br />

Sporda belli bir noktaya ulaþmak, insanýn<br />

bedenini olduðu kadar ruhunu da geliþtirmesi<br />

ve böylece dengeye ulaþmasý ile<br />

mümkündür.<br />

Antik Yunan'da Olimpiyat Oyunlarý sýrasýnda<br />

katillerin insan öldürmediði, hýrsýzlarýn,<br />

dolandýrýcýlarýn iþlerini yapmaktan vazgeçtiði<br />

söylenir. Benim eserim "Sekizin Gizemi"<br />

de, sonsuz cenneti simgeleyen 8 rakamýnýn<br />

bir ifadesi olarak sergilenmiþtir.<br />

08.08.08 günü saat 8'de açýlan 29. Olimpiyatlarýn<br />

tarihinin bu inançla tespit edildiðini düþünüyorum.<br />

Çin'de yapýlan olimpiyata 82 ülke ve bölgeden 3 bin eser<br />

katýldý. Böyle büyük çaplý bir yarýþýn içinde olmak size neler<br />

hissettirdi?<br />

Ýlk anlarda inanamadým, Çin Halk Cumhuriyeti Kültür Ateþesi<br />

ile görüþtüm. Bana yarýþma listesinde adým olduðunu ve<br />

eserimi bir ay içinde Beijing Modern Müzesi'ne ulaþtýrmam gerektiðini<br />

söyledi. Çok uzun bir yarýþma dönemiydi ve internetten<br />

takip etmek pek mümkün olmuyordu. Bu yýl Nisan'da Beijing<br />

Modern Müzesi'nden tebrik ve davet mektubu aldým.<br />

Bu yarýþma eserimin uluslararasý platformdaki deðerini anlayabilmeme<br />

yardýmcý oldu. "One World One Dream" sloganý<br />

olan bir olimpiyatýn parçasý olmak gurur verici.<br />

Ayrýca çok farklý bir kültürün, medeniyetin beþiðine seyahat<br />

etmiþ olmak heyecan verici. Olimpiyatlar baþlamadan, olimpiyatý<br />

hissetme imkaný verdiði için, Olimpiyat Komitesine, yarýþmaya<br />

ve dolayýsý ile Çin Halk Cumhuriyeti vatandaþlarýna teþekkür<br />

etmek isterim.<br />

Önümüzdeki dönemlerde gerçekleþtirmeyi planladýðýnýz<br />

bir heykel sergisi bulunuyor mu?<br />

Önümüzdeki sezonda, Lütfi Kýrdar Uluslararasý Kongre ve<br />

Sergi Sarayý'nda 2008 Çaðdaþ Sanat Fuarýna Lebriz.com ile<br />

katýlacagým. Temasý "Aç Kapýyý Bezirganbaþý". Eserlerimin çoðu<br />

patine ve son þekillenme aþamasýnda, çok azý da dökümde.<br />

Önümde iki ay kaldýðý için fotoðraf çekimi ve katalog çalýþmasý<br />

ile yetiþebileceðimizi umuyorum.<br />

Heykel sanatýna ilgi duyan mezunlarýmýzýn kendilerini geliþtirmeleri<br />

için neler önerebilirsiniz?<br />

Heykele veya resme ilgi duyanlarýn vakit geçirmeden kaleme<br />

kaðýda sarýlmasýný dilerim. Herkes ilgi duyduðu sanatý profesyonel<br />

olarak icra edecek diye bir gerekçe yok tabii. Ýnsanýn<br />

ruhunu geliþtirecek, günlük sýkýntýlardan, koþturmalardan<br />

uzaklaþtýrýp, rahatlatacak bir alana, konuya, her zaman ihtiyacý<br />

vardýr. Günümüzde ise bu daha da büyük bir ihtiyaç.<br />

duyurularýmýz<br />

Siz de <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunusunuz. Bugüne kadar<br />

hayatýnýzda yaþadýðýnýz deneyimleri göz önünde bulundurarak,<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin sizin için ne gibi ayrýcalýklar<br />

yarattýðýný söyleyebilirsiniz?<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin sosyal, giriþken, kendinden emin bireyler<br />

yetiþtiriyor olduðunu rahatlýkla söyleyebilirim. Bu sonuca<br />

hem kendi deneyimlerimden hem de okulumuzdan olmayýp<br />

farklý senelerin mezunlarý ile tanýþmýþ, gözlemlemiþ olan kiþilerden<br />

aldýðým övgüler ile ulaþtým.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> benim evim gibiydi. Orada 8 sene yatýlý<br />

okudum. Etüdler, bahçeler, merdivenler, sýnýflar, folklor<br />

çalýþmalarýmýz... Hepsinin yeri ayrý ve özeldir. Yatýlý arkadaþlarým<br />

kardeþlerim gibidir ve hâlâ vakit buldukça birbirimizi<br />

arar, sevincimizi, üzüntümüzü paylaþýrýz. Böyle güzel hatýralarla<br />

beni yolcu etmiþ olan bir okulun mezunu olduðum için<br />

çok þanslýyým.<br />

Füge Demirok’76<br />

23<br />

1958 yýlýnda doðan Füge Demirok, 1976 <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kole-<br />

ji’nden, 1981'de Boðaziçi Üniversitesi Ýngiliz Dili ve Edebiya-<br />

tý'ndan mezun oldu. 9-10 sene kadar Ýngilizce ve yabancýlara<br />

Türkçe öðretmenliði yaptý. 1989 senesinde ABD New York'a taþý-<br />

narak, resim ve heykelle daha yoðun ilgilenebilme fýrsatý bulabil-<br />

di. 1990-1993 seneleri arasýnda Westchestwe Community Colle-<br />

ge'da yaðlýboya resim, desen ve heykel dersleri aldý. 1994 sene-<br />

sinde Ýstanbul'a döndü. 1996-2002 yýllarý arasýnda Ýrfan Korkmaz-<br />

lar atölyesinde çalýþmalarýný sürdürdü. 1998 yýlýnda ise Marmara<br />

Üniversitesi G.S.F. Heykel Bölümü Rölyef Atölyesine devam eden<br />

sanatçý 1999`da açtýðý kendi atölyesinde çalýþmalarýna devam<br />

etmektedir. 2005 senesinde Bodrum- Ceracarnassos Festivaline<br />

katýlýrken Boðaziçi Üniversitesi, seramik atölyesinde Dr. Sakine<br />

Çil’den seramik dersi aldý. Ýstanbul Küçük Bebek'teki atölyesinde<br />

haftada 2 gün ders veren sanatçý, evli ve iki çocuk annesidir.<br />

EKÝM2008 kolejliler


izim dünyamýz<br />

24<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Birincisi Elif Kökten’08<br />

“Kolej’den mezun olmak<br />

büyük bir ayrýcalýk”<br />

Elif Kökten, 2007-2008 eðitim yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ni birincilikle<br />

bitirerek önemli bir baþarýya imza attý. Kökten, bu baþarýnýn<br />

vermiþ olduðu heyecan ve sevinci bizlerle paylaþtý.<br />

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?<br />

<strong>Ankara</strong>'da doðdum. 26 yaþýnda bir abim ve 23 yaþýnda bir<br />

ablam var. 4 senedir <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuyorum. Ortaokulu<br />

Ayþe Abla <strong>Koleji</strong>'nde okudum ve 2.'likle mezun oldum.<br />

Arkadaþlarýmla vakit geçirmeyi, film izlemeyi ve kitap okumayý<br />

seviyorum. Piyano çalmayý çok istiyorum, fakat ona henüz fýrsat<br />

bulamadým.<br />

Okul birinciliði gibi önemli bir baþarý elde ettiniz. Böyle bir<br />

baþarýyý elde etmiþ olmak size neler hissettiriyor?<br />

Okul birincisi olmak gerçekten çok gurur verici. Emeklerimin<br />

boþa gitmediðini görmek beni mutlu etti. Ayrýca insanlarýn<br />

istedikleri þeyi baþarabileceklerini, bunun için sadece kendilerine<br />

inanmalarý gerektiðini ve bu yolda baþkalarýnýn ne dediðini<br />

önemsemeden kendi iç sesleriyle hareket etmeleri gerektiðini<br />

öðrendim.<br />

Özellikle son sene benim ve arkadaþlarým için çok zorlu bir<br />

yýl oldu ama bunu da iyi bir þekilde atlattýk. Geriye dönüp baktýðýmda<br />

dört sene boyunca arkadaþlarýmla çok eðlendiðimizi,<br />

her þeyimizi paylaþtýðýmýzý ve hayatýmýzýn sonuna dek unutamayacaðýmýz<br />

birçok þey yaþadýðýmýzý görüyorum. Ayrýca öðretmenlerimizin<br />

de üzerimizdeki etkisini görmezden gelemem.<br />

Gerçekten okul bizim için kocaman bir aile haline geldi. Lisede<br />

kurduðum iliþkilerin hayatýmýn sonuna kadar sürdürülebilecek<br />

saðlamlýkta olduðunu düþünüyorum. Bütün arkadaþlarýma<br />

ve öðretmenlerime bana her zaman destek olduklarý için<br />

teþekkür ederim.<br />

Size bu baþarýyý getiren etmenler nelerdir?<br />

Öncelikle bu baþarýda ailemin, öðretmenlerimin ve arkadaþlarýmýn<br />

payý inanýlmaz ölçüde büyüktür çünkü bana inanmayý<br />

hiç býrakmadýlar. Ben de dört sene boyunca çok çalýþtým.<br />

Okul birincisi olmayý gerçekten istedim ve bu hedefe ulaþmak<br />

için elimden gelen her þeyi yaptým.<br />

Okul sýrasýnda arkadaþ çevrenize ve sosyal faaliyetlere<br />

zaman ayýrabildiniz mi?<br />

Okul sýrasýnda arkadaþlarýmla çok vakit geçirdik. Son sene<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

haricinde bu konuda<br />

fedakarlýk yapmama<br />

gerek kalmadý ancak<br />

son senenin özellikle<br />

ikinci döneminde<br />

üzerinizde ÖSS baskýsýný<br />

daha fazla hissediyorsunuz.<br />

Sonuçta baþta aileniz olmak üzere herkes sizden<br />

iyi birþeyler yapmanýzý bekliyor ve siz de biliyorsunuz ki<br />

kendi geleceðiniz için bir kaç ay diþinizi sýkmak zorundasýnýz.<br />

Bunun dýþýnda arkadaþlarýmla hep beraber olduk, sinemaya,<br />

yemeðe, konsere, buz patenine, lunaparka gittik. Özel günlerimizde<br />

birlikte olmaya çalýþtýk. Kýsacasý biz artýk birbirimizin ailesi<br />

haline geldik ve beraber geçirdiðimiz her dakikayý özel,<br />

eðlenceli ve unutulmaz kýldýk. O anlarý þimdiden çok özlüyorum.<br />

Üniversite seçiminizi nasýl yaptýnýz? Sýnavdan önce hedeflediðiniz<br />

okul ve bölüme girebildiniz mi?<br />

Aslýnda ben çok küçük yaþtan beri moleküler biyoloji ve<br />

genetik okumak istiyordum ama son zamanlarda bunu eskisi<br />

kadar istemediðimi farkettim, çünkü bu alan Türkiye'de yeterince<br />

geliþmiþ deðil ve iþ olanaklarý gerçekten çok sýnýrlý, ayrýca<br />

bu mesleðin tam olarak benim düþündüðüm gibi olmadýðýný<br />

öðrendim. Ancak tercihlerimi endüstri mühendisliði olarak<br />

yaptým. Bunda abimin etkisi olabilir çünkü o da endüstri mühendisi<br />

ve bu mesleði daha yakýndan tanýmama yardýmcý oldu.<br />

Benim ilk tercihim Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliðiydi<br />

ve ona girdim.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Böyle bir<br />

okuldan mezun olmanýzýn size gelecekte ne tür imkanlar<br />

yaratacaðýný düþünüyorsunuz?<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun olmak büyük bir ayrýcalýk.<br />

Kolejli olmakla gurur duyuyorum. Kolej mezunu olmanýn hayatým<br />

boyunca bana yardýmcý olacaðýný ve birçok kapýyý açacaðýný<br />

düþünüyorum. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuduðum için kendimi<br />

çok þanslý hissediyorum.


<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Ýkincisi Merve Büyükçakýroðlu’08<br />

“Kolej, lisede kampüs<br />

hayatý yaþattý bize”<br />

Geçtimiz eðitim öðretim döneminin en baþarýlý<br />

öðrencilerinden biri de Merve Büyükçakýroðlu oldu.<br />

Okulu ikincilikle bitiren Büyükçakýroðlu, Kolej’de<br />

almýþ olduðu eðitimden ve elde ettiði baþarýdan<br />

duyduðu memnuniyetini dile getirdi.<br />

Biraz kendinizden bahseder misiniz?<br />

11 Aralýk 1990 tarihinde Ýstanbul'da doðdum. Babam subay<br />

olduðu için sürekli gezdik, farklý yerlerde büyüdüm, ama<br />

ailem liseyi tek bir yerde okumamý istedi ve <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne<br />

kayýt oldum. Böylece <strong>TED</strong>'deki hayatým baþlamýþ oldu.<br />

Önemli bir baþarýyý elde ettiniz. Bu baþarýnýzda aileniz ve<br />

okulunuz <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin ne tür katkýlarý olduðu konusunda<br />

bilgi verir misiniz?<br />

Öncelikle emeklerimin karþýlýðýný aldýðým için çok mutluyum.<br />

Tabii ki mutluyum ailemin de emeklerini boþa çýkarmamýþ<br />

oldum, çünkü babamdan yaklaþýk 4 yýldýr ayrý yaþýyorum. O<br />

görevinde, ben <strong>Ankara</strong>'da okumak için kaldým. Ailemi gururlandýrdým,<br />

kendimi gururlandýrdým.<br />

Ailem hem burada yaþamam hem okulumda olmam için<br />

çok büyük fedakarlýklar yaptý. Ne zaman üzülsem hep yanýmda<br />

oldular, baþaracaðýma inandýlar beni de inandýrdýlar. Ailem<br />

olmadan yapamazdým kesinlikle, yani büyük bir yük taþýrken<br />

onlar hep yükümü paylaþtý .<br />

Okulun çok büyük katkýlarý olduðuna inanýyorum, çünkü<br />

kendimi geliþtirmem için bana çok fazla olanak saðladý. Hocalarýmýz<br />

çok iyiydi. Çok emek verdiler. Sürekli bizimle, derslerimizle,<br />

sorunlarýmýzla ilgilenirler, hiçbir zaman yalnýz býrakmazlar.<br />

Okul, öncelikle daha lisede, bir kampüs hayatý yaþattý bizlere,<br />

onun bir katkýsý var fiziksel olarak. Sosyal etkinliklerimiz<br />

çok fazlaydý. Okulumun bana çok þey kattýðýna inanýyorum.<br />

Bir öðrencinin baþarýlý olmasý için neler gerekir? Lise eðitimine<br />

yeni baþlayanlar için neler önerilebilinir?<br />

Azim, hýrs, çalýþkanlýk. Üç kural bence, çünkü disiplinli ve<br />

kurallý çalýþtýðýmýz zaman bir programa oturtursanýz hayatýnýzýn<br />

bizim dünyamýz<br />

25<br />

her alanýnda baþarýlý olabilirsiniz. Azim ve hýrs ise sizi motive<br />

etmek için gerekli, ama bu hýrs tabi ki çok büyük boyutlarda ya<br />

da baþkalarýný ezip geçmek anlamýnda deðil, kendi kendimizi<br />

yenileyip sürekli çalýþmak sevincini içimize katmak için önemli.<br />

Motive ettikçe de daha çok baþarýlý olmaya çalýþýyorsunuz.<br />

Üniversite seçimini nasýl yaptýnýz? Sonuç sizi ve ailenizi<br />

memnun etti mi?<br />

Orta Doðu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi<br />

Bölümü'nü kazandým. Ýstediðim yerdi, istediðim bölümdü.<br />

ODTÜ'nün belli bir adý var ve kiþisel eðitimini çok beðeniyorum.<br />

Eðitimine ve hocalarýna güveniyordum. Orada iyi bir<br />

eðitim alacaðýma ve kendimi geliþtirebileceðime inanýyordum.<br />

Üçüncü tercihimdi ama asýl istediðim yeri kazandým.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin eðitim sistemi konusunda neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde öðretmenlerimiz çok baþarýlý ve<br />

kendi alanlarýnda yetkin insanlar. Bir kere bu öðrenciler açýsýndan<br />

çok büyük bir avantaj. Öðretmenler vermeye açýklar, hiçbir<br />

zaman kösteklemeye deðil. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin eðitim<br />

sistemi kiþilere göre deðiþmiyor, kendine özel bir sistemi var<br />

ve onu sürdürüyor. Sürekli öðrencinin baþarýlý olmasý, öðrencinin<br />

kendini geliþtirebilmesi ve lise hayatýndan sonraki dönem<br />

de baþarýlý olmasý için uðraþýlýyor. Bunun yanýnda, öðrenciye<br />

sosyal hayatýný kýsýtlayýcý çok aþýrý yük yüklenmiyor.<br />

EKÝM2008 kolejliler


izim dünyamýz<br />

26<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Üçüncüsü Ecem Gökbel’08<br />

“Gururla Kolej<br />

mezunuyum diyeceðim”<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> 2007-2008 eðitim öðretim dönemi<br />

üçüncüsü Ecem Gökbel oldu. Çok istediði Bilkent<br />

Üniversitesi Ýþletme Bölümü’ne giren Gökbel, bu<br />

baþarýyý nasýl elde ettiðini dergimize anlattý.<br />

Okulunuzu üçüncü olarak bitirerek, güzel bir baþarý elde<br />

ettiniz. Bu baþarýda en çok desteði kimlerden aldýnýz?<br />

Ailemin çok büyük desteði var, çünkü bütün kararlarýma<br />

saygý duydular ve hiçbir þekilde beni etkilemediler. Bu kendi<br />

baþarýmý elde etmeme daha çok yardýmcý oldu. Okulumun da<br />

bu baþarýda çok büyük bir etkisi var. Orada baþarýyý yakalamak<br />

için çok fazla çalýþtým. Herhangi bir okulda deðil böyle<br />

büyük bir okulda baþarýlý olmak istedim açýkçasý. Herhangi bir<br />

okulda baþarýlý olmak kolay çünkü. Ama <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />

<strong>Koleji</strong>'nde baþarý elde etmek çok zor tabii. O yüzden okulun<br />

adý özellikle baþarýmda çok yardýmcý oldu.<br />

Okul ve özel hayatýnýzda ailenizin desteði ne þekilde<br />

oldu?<br />

Ailem hep kararlarýma saygý duyarak, yardýmcý oldular.<br />

Kötü bir þey de elde etsem, iyi bir þey de elde etsem hep<br />

doðru olduðunu söylediler. Hiçbir þekilde "þöyle, þöyle yaptýn<br />

o yüzden böylesin" gibi bir þey söylemediler. Öðretmenlerim<br />

çok destek oldular. Bazen çok sýkýldýðýmýz oluyordu. Öðretmenlerimiz<br />

aþýrý sabýr gösterdiler. Kesinlikle ve her konuda<br />

yardýmcý olmaya çalýþýyorlardý.<br />

Üniversite seçiminde nelere öncelik verdiniz? Sonuç sizi<br />

mutlu etti mi?<br />

Bilkent Üniversitesi Ýþletme Bölümü'nü kazandým. Önceleri<br />

Bilkent Uluslararasý Ýliþkileri istiyordum, ama tercihleri yapmadan<br />

önce okula gidip ikisi arasýndaki farký konuþtuk. Ýþletmenin<br />

bana ilerde daha fazla katký saðlayacaðýný düþünerek,<br />

iþletmeyi seçtim.<br />

Önümüzdeki yýllarda üniversite sýnavýna girecek olan<br />

adaylara tavsiyeleriniz neler olabilir?<br />

Ýlk önce çok fazla stres yapmamalarýný tavsiye ediyorum.<br />

Hýrs gerekli ama çok fazla hýrs bence iyi bir þey deðil. O yüz-<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

den rahat olmalýlar, eðer birinci olmak istiyorlarsa onun gerektirdiklerini<br />

yapmaya çalýþmalýlar. Bütün sýnýrlarý zorlayýp bir þeyi<br />

elde etmek bana mantýklý gelmiyor. Sadece rahat olsunlar ve<br />

istediklerini yapmaya çalýþsýnlar. Bir de tabiî ki dersler de çok<br />

aðýr kabul ediyorum.<br />

Son olarak <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> için neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

En baþta da söylediðim gibi öncelikle <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />

<strong>Koleji</strong>'nde baþarý elde etmek benim için çok önemli. Ýsmi<br />

bence birçok kapýyý açýyor. Buradan mezun olduðum için<br />

kesinlikle mutluyum. Okulum bana ne katký saðlayacak?<br />

Örneðin bir iþ baþvurusu yaptýðýmda, çoðu insan okuduðu<br />

liseyi çok fazla söylemez ama ben önce onu söyleyeceðim.<br />

Gururla "<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunuyum" diyeceðim. Bu okul<br />

birçok tanýnmýþ iþ adamýný, devlet adamýný yetiþtirmiþ bir okul.<br />

Böyle bir okuldan mezun olmak bana da bütün kapýlarý açar<br />

diye düþünüyorum. Aileme ve okuluma bana yardýmcý olduklarý<br />

için çok teþekkür ederim.


izim dünyamýz<br />

OKS'de 500 tam puan alarak Türkiye 1.si olan öðrencimiz<br />

Erknaz Ecehan Erk<br />

Biraz kendinden bahseder misin?<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Özel Ýlköðretim Okulu'na<br />

2. sýnýfta geldim. 8. sýnýfta buradan mezun oldum ve<br />

lisede de devam etmek istiyorum. Çok iyi bir okul olduðunu<br />

düþünüyorum. Baþarýlý bir öðrenciyim. Bunun<br />

yanýnda sosyal bir kiþiyim. Piyano, yan flüt ve<br />

okul bandosunda da klarnet çalýyorum. Spor da yapýyorum,<br />

yüzme ve voleybolla ilgileniyorum. Okulda<br />

derecelerin hesaplanmaya baþlandýðý 6. sýnýftan beri,<br />

ben her yýl okul birincisi oldum. Bu yýl da birinci<br />

olarak mezun oldum. Okul içindeki Ýngilizce ve matematik<br />

yarýþmalarýnda da derecelerim var.<br />

OKS'de 500 tam puan alarak ve Türkiye 1.’si olarak,<br />

büyük bir baþarýya imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor<br />

muydun?<br />

Zaten ben 1. sýnýftan beri baþarýlý bir öðrenciydim.<br />

OKS için ayrý bir çalýþma yapmadým. Hep öðrenmek<br />

için çalýþtým. Dershaneye de sadece son yýl destek<br />

için gittim. Sýnavda sorular benim beklediðimden daha<br />

kolay çýktý. Sorularý yaptýktan sonra zaten insanýn<br />

morali de geliyor. Sýnavdan çýktýktan sonra, emin olmadýðým<br />

soru yoktu. 500 tam puan alacaðýmý tahmin<br />

ediyordum. Bu çok güzel bir duygu. Yýlýn baþýndan<br />

beri hep hayal ettiðim þey, okul birincisi ve OKS'de<br />

birinci olmaktý. Sonunda gerçekleþti ve çok mutluyum.<br />

Sýnava nasýl hazýrlandýn?<br />

Herkesin farklý bir sistemi vardýr, benim uyguladýðým<br />

baþkasýna uymayabilir ama þunu diyebilirim ki,<br />

ben evde çok fazla çalýþmazdým. En önemli özelliðim,<br />

dersi derste dinleyip öðrenirdim, evde sadece<br />

yeteri kadar çalýþýrdým. Öðretmenimi dikkatli dinlerdim,<br />

derste konuþmazdým. Bunlarý yaptýðýnýz zaman<br />

çok iyi öðreniyorsunuz zaten.<br />

“Yýlýn baþýndan beri hep hayal ettiðim þey, okul<br />

birincisi ve OKS'de birinci olmaktý. Sonunda gerçekleþti<br />

ve çok mutluyum.”<br />

Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu?<br />

Onlar beni motive ettiler, desteklediler. Düþük bir<br />

puan alýndýðýnda insanýn üzülmemesi, bundan ders<br />

alýp ondan sonraki sýnavlara hazýrlanmasý gerekir.<br />

Benim de bazen notlarýmda düþüþ olduðu zaman<br />

moralim bozuluyordu. Ailem, çevrem burada devreye<br />

giriyorlardý ve üzülmememi söylüyorlardý. Moral<br />

verip istediðim zaman her þeyi yapabileceðimi söylüyorlardý.<br />

Bu bakýmdan faydalarý oldu.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin<br />

bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />

Kolej, bir sýnava sýðdýrýlamayacak kadar katký<br />

saðlýyor. Ayrýcalýklarý tartýþýlmaz. Çok iyi bir eðitim veriyor.<br />

Bunun yanýnda dil eðitiminin ileride en büyük<br />

avantajým olacaðýna inanýyorum. Hayat 180 ya da<br />

195 dakika deðil. Bir sýnavdan çok, <strong>TED</strong>'lilerin birliði<br />

ve beraberliði, dayanýþma içerisinde olmasý, yabancý<br />

dil bilmesi çok önemli. Çok iyi bir bilim adamý olabilirim<br />

ama yabancý dilim yoksa literatür okuyamam. Bu<br />

ve bunun gibi bakýmlardan <strong>TED</strong>'in büyük faydalarýný<br />

gördüm. Baþarýmda öðretmenlerimin çok büyük katkýsý<br />

var. Oldukça disiplinliler ve gerçekten çok iyi bir<br />

eðitim veriyorlar. Ben çok iyi bir eðitim verdikleri için<br />

ve motivasyon olarak destekledikleri için hepsine teþekkür<br />

ediyorum. Biz öðrenciler hepimiz deðerli taþlar<br />

gibiyiz, bizi ustalýklarý ile bir sanat eserine dönüþtüren<br />

mimarlar, öðretmenlerimiz.<br />

Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />

Ben liseye yine <strong>TED</strong>'de devam etmek ve yine derece<br />

yapmak istiyorum. Bunun dýþýnda araþtýrmaya<br />

dayalý proje yarýþmalarý var. Onlara katýlmak ve uluslararasý<br />

alanda geçerli olan bir þeyler yapmak istiyorum.<br />

Mesela, Dünya Gençlik Zirvesi gibi çeþitli çalýþmalar<br />

var. Gençlerin toplandýðý parlamentolar oluyor.<br />

Bu tür etkinliklerin içinde yer almak istiyorum. Spor<br />

ve sanatsal faaliyetlerime devam etmeyi planlýyorum.<br />

Üniversitede de Genetik Bilimi okumak istiyorum.<br />

Benim zaten 4. sýnýftan beri araþtýrdýðým ve istediðim<br />

bir þey bu. Bu bölümü, Bilkent Üniversitesi'nde okumak<br />

ve daha sonra da yüksek lisans ve doktora çalýþmalarý<br />

için Amerika'daki bir üniversiteye gitmek istiyorum.<br />

Ýnsanlýðý çeþitli hastalýklardan kurtarmak için<br />

gen tedavisi yöntemleri var. O tedavilerde bir ilerleme<br />

saðlamak istiyorum.<br />

27<br />

EKÝM2008 kolejliler


izim dünyamýz<br />

28<br />

Özel Okul Türkiye 1.'si ve OKS'de<br />

100 sorunun 100'ünü de doðru<br />

yapan öðrencilerimizden<br />

Sena Alkýþ<br />

“Sadece sýnavdaki baþarý deðil her konuda <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bana çok büyük katkýlarý oldu.<br />

Bütün Kolej öðretmenlerime teþekkür ediyorum.”<br />

Biraz kendinden bahseder misin?<br />

1994 doðumluyum. Tek çocuðum. Neþeli<br />

ve konuþkan biriyimdir. Hatta konuþmamdan<br />

bazý zamanlar öðretmenlerim de<br />

býkmýþlardýr. Boþ zamanlarda sinemaya giderim,<br />

müzik dinlerim, kitap okurum, televizyon<br />

izlerim.<br />

Özel Okullar Türkiye Birinciliði gibi bir baþarýya<br />

imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor<br />

muydun?<br />

Sýnava hazýr olarak girdiðimi biliyordum<br />

ama birinci olacaðýmý düþünmüyordum.<br />

Bu seneki sýnavý, sadece dikkat sýnavý<br />

olarak deðerlendiriyorum. Açýkcasý sýnavdan<br />

çýktýðýmda, 2 yýldýr bu sýnav için mi<br />

dershaneye gittim diye düþündüm. Ayrýca<br />

sýnavdan çýktýktan sonra sýnavý kontrol etmedim.<br />

Zaten ne yaptýðýmý da hatýrlamýyordum.<br />

Sýnava nasýl hazýrlandýn?<br />

Sýnav için okul derslerimin yanýnda 7.<br />

sýnýfta dershaneye de gitmeye baþladým.<br />

Öyle aman aman bir çalýþma düzenim hiç<br />

olmadý. Kendime de zaman ayýrdým. Sýnava<br />

çalýþmak için rapor da almadým zaten.<br />

Bu nedenle sýnav baþarýmý sadece aklýma<br />

kolejliler EYLÜL2008<br />

takýlan her þeyi sormaya ve sýnav heyecanýmýn<br />

olmamasýna baðlýyorum.<br />

Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl<br />

oldu?<br />

Ailem beni hiç strese sokmadý. Desteklediler.<br />

Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />

Gelecek için henüz planlarým yok. Ancak<br />

sayýsala daha yatkýn olduðum için matematik<br />

veya fen alanýnda bir þeyler yapmak<br />

istiyorum.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim<br />

ve öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />

Birinci kademedeki öðretmenim Dicle<br />

Kabukçu'nun bende çok emeði vardýr. Zaten<br />

onun sýnýfýndaki birçok arkadaþým da<br />

çok iyi dereceler yaptýlar. Ona çok teþekkür<br />

ediyorum. Ayrýca benim bütün konuþmalarýma<br />

ve sorularýma katlanan diðer öðretmenlerimin<br />

ve TÜBITAK ve ECIS'e hazýrlayan<br />

öðretmenlerimin de çok büyük katkýlarý<br />

oldu. Ayrýca sadece sýnavdaki baþarý deðil<br />

her konuda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bana<br />

çok büyük katkýlarý oldu. Bütün Kolej öðretmenlerime<br />

teþekkür ediyorum.


izim dünyamýz<br />

OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru cevaplayan öðrencilerimizden<br />

Berat Melih Yetim<br />

“Yeterince eðlenceye zaman ayýrarak, yeterli kadar test<br />

çözerek böyle bir baþarýya ulaþýlabilir. Mutlu ve hazýr olduðunuz<br />

zaman baþarý da arkasýndan geliyor zaten.”<br />

Biraz kendinden bahseder misin?<br />

14 yaþýndayým. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne gitmeden önce,<br />

ODTÜ'de okuyordum. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne 5. sýnýfta<br />

girdim. Tüm notlarým takdirdi, OKS'de de 500 tam<br />

puan aldým. Þimdi de Fen Lisesi'ne gitmeyi düþünüyorum.<br />

Okul zamanýmda sosyal hayatým pek iyi deðildi.<br />

Arkadaþlarýmla çok sýk görüþemedik. 5 yýldýr Kung-Fu<br />

dersleri alýyorum. Bu hem zihinsel hem de bedensel<br />

geliþimimi saðlýyor. Gitar kursuna gidiyorum.<br />

OKS'de 500 tam puan alarak büyük bir baþarýya imza<br />

attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun?<br />

Açýkçasý, böyle bir baþarýyý çok beklemiyordum.<br />

Dershanenin ve okulun verdiði ödevleri yaparak,<br />

baþkalarýndan daha az test çözerek çalýþýyordum.<br />

Baþarýlý olmayý bekliyordum ama bu kadarýný<br />

beklemiyordum.<br />

Sýnava nasýl hazýrlandýn?<br />

Hafta sonlarýnda dershaneye gidiyordum.<br />

Hafta içi de bir iki gün gittiðim için, okuldan<br />

gelir gelmez bazen hemen, bazen dinlendikten<br />

sonra ders çalýþýyordum. Genelde<br />

dershane ödevlerim zaten haftadaki<br />

tüm boþ zamanlarýmý alýyordu. Bunun<br />

yanýnda okul ödevlerim de<br />

oluyordu. Okul ve dershane<br />

ödevleri bittikten sonra, test kitaplarýnda<br />

sadece ihtiyacým<br />

olan yerlere çalýþýyordum. Anlamadýðýmý<br />

düþündüðüm yerleri<br />

tekrar ediyordum. Zaten dershane<br />

bir iki hafta önce baþlamýþtý.<br />

Bu konulara ayak uydurmak ve<br />

hazýrlýklý olmak için. Onun da yardýmý<br />

oluyordu yani. Dershanede<br />

iyi bir öðrenciydim ama dershanenin<br />

birincisi de deðildim. Puanlarým<br />

genelde iniþli çýkýþlý oluyordu.<br />

Dershanenin sýnavlarý OKS'den<br />

daha zordu. Bunun da bir yardýmý olduðunu düþünüyorum.<br />

Ailenin ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu?<br />

Ailem benim sinirli anlarýma çok katlandýlar diyebilirim.<br />

Baský altýnda biraz asabileþebiliyordum. Ders çalýþma<br />

konusunda çeþitli yöntemler gösterdiler. Ben annemle<br />

babama derslerimi anlatýrdým iyi anlayýp anlayamadýðýmý<br />

öðrenmek için. Onlar da dinliyorlar ve “orasý<br />

olmamýþ” ya da “burayý daha iyi çalýþ” diyorlardý. Beni<br />

izliyor ve takip ediyorlardý. Gördükleri iyi ve kötü þeyleri<br />

de söylüyorlardý. Onun çok yardýmý oldu.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim ve öðretimin<br />

bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />

<strong>TED</strong>'in bana saðladýðý katkýyý yadsýyamam.<br />

Çalýþýp kendime yarar saðladýðým bir okul. Dil<br />

eðitimine çok önem veriyor. Bu da bence çok iyi<br />

bir þey. Ýngilizcemi <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden aldýðým<br />

eðitimin yaný sýra televizyonu Ýngilizce izleyerek<br />

ve Ýngilizce aðýrlýklý oyunlar oynayarak daha da<br />

geliþtirdim. Benim için en önemli olan, dersi derste<br />

dinlemekti, daha sonra gerisi geliyor zaten.<br />

Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />

Fen Lisesi'ne gitmeye karar verdim.<br />

Ýleriki hayatýmda sözel alanda bir meslek<br />

düþünmüyorum. Fen’e eðilimim olduðu<br />

için bilim adamlýðýna ve genetik bilimine<br />

bir ilgim var. Genetik mühendisliði istiyorum<br />

ama Türkiye'de bu alanda çok<br />

fazla iþ imkaný olmadýðýný gördüm. Bunun<br />

için yurt dýþýna gitmem gerekebilir.<br />

Eðer gelecekte bu alanda bir deðiþiklik olmazsa<br />

bilgisayar mühendisliðini de düþünüyorum.<br />

Son olarak söylemek istediðim þu,<br />

çok test çözmenin bir anlamý yok. Yeterince<br />

eðlenceye zaman ayýrarak yeterli kadar test<br />

çözerek böyle bir baþarýya ulaþýlabilir. Mutlu<br />

ve hazýr olduðunuz zaman baþarý da arkasýndan<br />

geliyor zaten.<br />

29<br />

EYLÜL2008 kolejliler


izim dünyamýz<br />

30<br />

OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru cevaplayan öðrencilerimizden<br />

Umut Akyol<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Biraz kendinden bahseder misin?<br />

7 Ocak 1994'te Elazýð'da doðdum. Elazýð'da<br />

Harput <strong>Koleji</strong>'nde okuyordum. <strong>Ankara</strong>'ya gelince<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne 6. sýnýfta baþladým. 7. sýnýfta<br />

Kolej'in korosuna katýldým fakat bir süre sonra<br />

ayrýldým. Bu yaz Kolej'in Masa Tenisi Takýmý'nda<br />

baþladým. Lisede takýma geçeceðim büyük ihtimalle.<br />

OKS'de 500 tam puan alarak büyük bir baþarýya<br />

imza attýn. Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun?<br />

Sýnava girmeden böyle bir baþarý beklemiyordum<br />

ama girdikten sonra çok kolay gelmiþti<br />

zaten sýnav. Bu kadar kolay olacaðýný beklemiyordum.<br />

Sýnava hazýrlanýþ, ders çalýþma yöntem ve tekniklerinden<br />

bahseder misin?<br />

Çalýþýrken fazla zorlamýyordum kendimi. <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne devam etmek istiyordum zaten.<br />

O yüzden kendimi çok fazla sýkýntýya sokmadým.<br />

Günde mutlaka yarým saat - bir saat çalýþýp test<br />

çözdüm. Dersi derste dinlerdim ama yine de<br />

kendimi tam anlamýyla verdiðimi söyleyemem.<br />

Örnek öðrenci sayýlabilecek durumda deðildim.<br />

Dershaneye gidiyordum. Hafta içi etütlerine katýlmýyordum.<br />

Hafta sonumu dershaneye ayýrýyor-<br />

“<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> benim için çok büyük<br />

bir anlam ifade ediyor. Bu yüzden bu okulu<br />

seçtim yine. Diðer okullara göre imkanlarý<br />

çok daha iyi. Verdiði Ýngilizce eðitim çok<br />

önemli.”<br />

dum sadece. Dershanedeki deneme sýnavlarýnda<br />

100 nete hiç ulaþmamýþtým. 2 kere 99 net<br />

yaptým, birkaç kere 98 net yaptým. Genel anlamda<br />

baþarýlýydým. Okuldaki baþarým da genel olarak<br />

iyiydi. Her ayýn baþýnda kendi çalýþma sistemimi<br />

oluþturuyordum ama hiçbir zaman tam anlamýyla<br />

bitiremiyordum. Çok fazla sayýda test<br />

çözmedim, günde 50-60 soru çözüyordum.<br />

Ailen ve çevrenin bu baþarýya katkýlarý nasýl oldu?<br />

Ailem beni hiç baský altýna almadý, asla zorlamadýlar.<br />

Annem, çeþitli çalýþma programlarý hazýrlýyordu<br />

bana. Genelde sonlarýna ödül koyarak<br />

yapýyordu, onlar benim için bu çalýþmalarý daha<br />

cazip hale getiriyordu. Dershanede sýnýflar baþarýya<br />

göre kademeleniyordu. En iyi sýnýftaydým<br />

ben ama sýnýfta birinci olamýyordum. O beni hýrslandýrýyordu.<br />

O zaman beni arkadaþlarým da, ailem<br />

de destekliyordu.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde almýþ olduðun eðitim ve<br />

öðretimin bu baþarýdaki etkileri nelerdir?<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bana çok büyük bir<br />

katkýsý oldu. Özellikle de öðretmenlerimin. Hepsine<br />

çok teþekkür ediyorum. <strong>TED</strong> benim için çok<br />

büyük bir anlam ifade ediyor. Bu yüzden bu okulu<br />

seçtim yine. Diðer okullara göre imkanlarý çok<br />

daha iyi. Verdiði Ýngilizce eðitim çok önemli. Ben<br />

bunun yaný sýra bir de Fransýzca öðreniyorum<br />

okulumda. Ben Fen Lisesi'ni de görmeye gittim.<br />

Haftada sadece 3 ders Ýngilizce vardý. <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde ise, haftada 9-10 saat dil eðitimi<br />

alýyoruz.<br />

Gelecek için planlarýný öðrenebilir miyiz?<br />

Liseye yine <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde devam etmek<br />

istiyorum. Bilim adamý yetiþtirme programýna<br />

devam edeceðim. Meslek konusunda tam bir<br />

kararým yok þu an. Biyoloji dýþýnda fizik, kimya<br />

veya matematik alanlarýnda eðitim almayý düþünüyorum.


OKS'de 100 sorunun 100'ünü de doðru<br />

cevaplayan öðrencilerimizden<br />

Beliz Balým<br />

“Öðretmenlerim sýnýfta herkesle tek tek ilgilenirlerdi.<br />

Benim de sorduðum o sayýsýz sorulara cevap<br />

verirlerdi. Tabii ki öðretmenlerimin ve Kolej'in<br />

baþarýma katkýsý çok büyüktür.”<br />

Bize biraz kendinden bahseder misin?<br />

5 yýldýr <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuyorum. Televizyon<br />

izlemeyi, kitap okumayý ve bilgisayarla<br />

uðraþmayý çok seviyorum. En büyük zevkim spor<br />

yapmak. 4 yaþýmda aktif olarak spor yapmaya<br />

buz pateniyle baþladým. 8 yaþýmda Türkiye Buz<br />

Pateni dokuzuncusu olduktan sonra jimnastik<br />

yapmaya baþladým. Sonra voleybol oynadým ve<br />

hâlâ oynamaktayým. <strong>Ankara</strong> Fenerbahçe Spor<br />

Kulübü'nde lisanslý oyuncuyum. 4 yýl piyano çaldým<br />

ama þu anda çalmýyorum. Arkadaþlarýmla<br />

ve ailemle vakit geçirmeyi çok seviyorum.<br />

OKS'de 100 sorunun yüzünü de doðru cevaplayarak,<br />

büyük bir baþarý elde etmek nasýl bir duygu?<br />

Böyle bir baþarýyý bekliyor muydun?<br />

Sýnava girmeden önce iyi bir not alacaðýmý<br />

biliyordum ama bu kadarýný da beklemiyordum.<br />

Türkiye'de ilk yüze girme düþüncesi bile bana imkansýz<br />

geliyordu. Daha doðrusu benim diðerlerine<br />

göre ne durumda olduðumu çok iyi bilmiyordum.<br />

Kýsacasý bu benim için çok büyük bir sürpriz<br />

oldu.<br />

Yüz soruyu da doðru cevapladýðýmý ilk öðrendiðimde<br />

çok þaþýrdým. Kesin bir yanlýþlýk vardýr<br />

diye tekrar tekrar kontrol ettim. Kontrol ederken<br />

zaten yanýmda arkadaþlarým vardý, onlarýn<br />

bu duruma inanmasý benimkinden daha kýsa<br />

sürdü. Ýlk yarým saatte inanamadým, sanki bir rüyadaymýþ<br />

gibi hissettim.<br />

Sýnava hazýrlanýþ, ders çalýþma yöntem ve tekniklerinden<br />

bahseder misin?<br />

Derslerim okula baþladýðým günden beri hep<br />

iyi olmuþtur. Eve gittiðimde bütün akþamýmý<br />

derslere ayýrdýðýmý falan hiç hatýrlamýyorum. Hatta<br />

çok uzun süren sýnavlarda bile oturup soru<br />

çözmekten sýkýlýrým. Benim yöntemim dersi iyi<br />

dinlemektir. Derste her þeyi anlamaya çalýþýrým.<br />

Eðer bir þeyi anlamadýysam öðrenene kadar soru<br />

sorarým, peþini býrakmam. Görsel ve sayýsal<br />

hafýzam da çok kuvvetlidir. Bir kez gördüðüm bir<br />

sahneyi veya bir formülü asla unutmam. Bu yüzden<br />

sözel dersleri dinlerken bunlarý kafamda<br />

canlandýrýrým. Konuyu unutsam bile bu görüntüler<br />

aklýma gelir ve hatýrlarým. Sayýsal derslerin de<br />

mantýðýný kavrarým, formüllere komik þeyler uydururum.<br />

Böylece aklýmdan çýkmazlar. Bunlarý<br />

yapan birinin de günlerce ders çalýþmasý gerektiðine<br />

inanmýyorum.<br />

Kolej’in ve öðretmenlerinin senin bu baþarýna<br />

katkýlarý ne þekilde oldu?<br />

En baþta ilkokul öðretmenime teþekkür ediyorum.<br />

O olmasaydý altyapým bu kadar iyi olmazdý.<br />

6,7 ve 8. sýnýf öðretmenlerim de çok iyilerdi.<br />

Sýnýfta herkesle tek tek ilgilenirlerdi. Benim de<br />

sorduðum o sayýsýz sorulara cevap verirlerdi. Tabii<br />

ki öðretmenlerimin ve Kolej'in baþarýma katkýsý<br />

çok büyüktür.<br />

Üniversite ve sonrasý için planlarýný öðrenebilir<br />

miyiz?<br />

Benim bütün ailem yani annem, babam, teyzelerim,<br />

amcalarým ve onlarýn eþleri hep doktor<br />

olmuþlar. Hepsi <strong>Ankara</strong> Týp ve Hacettepe Týp'tan<br />

mezunlar. Bu yüzden hep doktorlarýn arasýndaydým.<br />

Henüz eðitimini almasam da doktorluðun<br />

bütün inceliklerini öðrendim sayýlýr ve bu iþi çok<br />

sevdim. Ben de Hacettepe'nin Ýngilizce Týp Bölümü'nden<br />

mezun olmak istiyorum. Böylece <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde öðrendiðim Ýngilizce'yi kullanabilir,<br />

iyi bir meslek sahibi olarak yurtiçinde ve yurtdýþýnda<br />

iþ bulabilirim.<br />

bizim dünyamýz<br />

31<br />

EKÝM2008 kolejliler


maariften yetiþenler<br />

32<br />

Azra Çýngýllýoðlu Uslu'42<br />

Nesilden nesile<br />

aktarýlan Kolej ruhu<br />

Azra Çýngýllýoðlu Uslu, Ýstanbul'da dünyaya gelir.<br />

Bir süre Ýstanbul'da oturan Çýngýllýoðlu ailesi<br />

demir ticaretiyle uðraþan babalarýnýn mesleði<br />

dolayýsýyla 1934 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'ya taþýnýrlar. Ýlk<br />

evleri Ýzmir Caddesi'nin köþesinde Tuna Sokaðý'nda<br />

küçük, þirin bir evdir. Ýkisi erkek, beþ kardeþin ortancasý<br />

olan Azra Haným, ilkokulu Mimar Kemal Ýlkokulu'nda<br />

okur. Daha sonra eðitime ve öðrenime büyük<br />

önem veren aile büyükleri çocuklarýnýn<br />

hepsini o günkü adýyla Türk Maa-<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Türk Maarif <strong>Koleji</strong>’nden 1942 yýlýnda mezun olan Azra Çýngýllýoðlu Uslu,<br />

Kolej'in sonraki hayatýna çok önemli etkileri olduðunu belirtiyor. Çok sevdiði<br />

ve halen devam ettiði resim sevgisini Kolej yýllarýnda kazanan Azra Haným'ýn<br />

dört kardeþi, onlarýn ve kendi çocuklarý ve hatta torunlarý Kolej mezunu. Azra<br />

Haným ile yaptýðýmýz röportaj sýrasýnda en küçük kardeþi Hamra Çýngýllýoðlu<br />

Onart'53 ve torunu Azra Uslu'00 da bulunuyordu.<br />

rif Cemiyeti Yeniþehir <strong>Koleji</strong>'ne yazdýrýrlar.<br />

Dönemin <strong>Ankara</strong>'sýný kardeþi Hamra Haným þöyle anlatýyor:<br />

"Ben ilkokula baþladýðým yýllarda Selanik Caddesi’nde<br />

oturuyorduk. Bugün orada çok fazla iþ yeri var, o zaman aileler<br />

vardý. Oradan yürüyerek giderdik okula. Ben en küçük<br />

olduðumdan boyumun kýsalýðý belli olmasýn diye onlardan<br />

ayrý yürürdüm. Düþünebiliyor musunuz, 6 yaþýnda bir çocuk,<br />

sabah 8.30'da evden çýkýyor, akþam 16.30'da eve dönüyor.<br />

Bugünün Türkiye'sinde servisler, çocuklar yürümesin diye<br />

deðil, güvenli bir þekilde evlerine teslim edilsin ve güvenli bir<br />

þekilde okullarýna býrakýlsýn diye çalýþtýrýlýyor.<br />

O zamanlar böyle bir endiþe yoktu.<br />

O zamanlar Kýzýlay Binasý, adýný oraya<br />

veren çok hoþ bir binaydý, çevresinde<br />

de bir park vardý. Bütün <strong>Ankara</strong>lýlar<br />

akþamlarý orada yürürlerdi. Afyonkarahisar<br />

maden suyu satýlýrdý. Her akþam<br />

annem ve babamla çýkýp o maden suyundan<br />

içmeye giderdik. Bir de Ýzmir<br />

Caddesi'nin bulvarý kestiði köþede, bir<br />

tarafta Özen bir tarafta Kutlu denen iki<br />

pastane vardý. <strong>Ankara</strong> sosyetesi o zaman,<br />

þimdi sosyete dediðimiz kesim<br />

deðildi. Devlet memurlarý, üniversite hocalarýydý.<br />

Onlar hep o iki pastanede<br />

olurlardý akþamlarý. Ekler pastasý yemek<br />

de bir alýþkanlýktý. Zaman içerisinde daha<br />

ileriki yýllarda Büyük Sinema açýldý.<br />

Pazartesi geceleri bütün tanýdýklarýmýzý<br />

orada görürdük. Evlerde televizyon olmadýðý<br />

için akþamlarý oraya gelirlerdi."


Azra Çýngýllýoðlu Uslu’42 kardeþi Hamra Çýngýllýoðlu Onart'53 ve torunu Azra Uslu'00 ile birlikte<br />

Altýncý sýnýfta Kolej sýralarýyla tanýþan Azra Haným’ýn resme<br />

meraký ve sevgisi o yýllarda baþlar. Azra Haným'ýn resim<br />

sevgisi öyle büyüktür ki, diðer derslerde dahi sýra altýnda resim<br />

yapar. En büyük þansý dönemin en önemli ressamlarýndan<br />

Turgut Saren ve Eþref Üren'in Kolej'de öðretmenleri olmasýdýr.<br />

En sevmediði ders fizik<br />

dersiyken hocasý Aliye Haným'ýn<br />

da etkisiyle edebiyat<br />

dersi en sevdiði ders olur. Aliye<br />

Haným Atatürk sevgisini öðrencilerine<br />

de aþýlar. Her öðrencinin<br />

kendine özel bir Atatürk<br />

þiiri bulunur. Bir gün okul<br />

dergisi için kompozisyon yazmalarý<br />

istenir. Beðenilen ve<br />

dergide yer verilen Azra Haným'ýn<br />

yazýsýnýn altýnda baþka<br />

bir arkadaþýnýn imzasý vardýr.<br />

Bu durum onu çok üzse de arkadaþlýk<br />

hatýrýna bir þey diyemez.<br />

Halen görüþmekte olduðu çok güzel dostluklar edinir Kolej'de.<br />

Bu dostluklarýn kendisi kadar anýlarý da saðlamdýr.<br />

Baþka þehirlerde olsalar da sýk sýk görüþürler arkadaþlarýyla.<br />

Atatürk Devrimlerinin ýþýðýnda çaðdaþ bir eðitim anlayýþýnýn<br />

hakim olduðu Kolej'in tüm öðrencilerine her anlamda<br />

çok büyük katkýlarý olur. En büyük katkýsý ise Ýngilizce'dir. Öyle<br />

ki Azra Haným okuldan sonra evlenerek, Amerika'ya gittiðinde<br />

Kolej'in vermiþ olduðu Ýngilizce onun en büyük yardýmcýsýdýr.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde aldýklarý Ýngilizce eðitimi-<br />

maariften yetiþenler<br />

nin çok köklü ve detaylý olduðunu vurgulayan Hamra Haným<br />

da evlendikten sonra Ýngiltere'ye gittiðinde dil konusunda<br />

hiçbir zorluk yaþamaz. Kolej'de aldýðý dil eðitimi ile Ýngiltere'de<br />

moda desinatörlüðü ve pazarlamasý okur.<br />

Azra Haným, o zamanlar Ziraat Fakültesi'nde doçent<br />

olan eþinin görevi dolayýsýyla<br />

1952-53 yýllarý arasýnda<br />

Washington'a gider.<br />

Altý ay burada kaldýktan<br />

sonra bir arkadaþlarýndan<br />

aldýklarý araba ile bütün<br />

Amerika'yý dolaþýrlar.<br />

Amerika'da bir de ödül kazanýr.<br />

Amerika hakkýndaki<br />

düþüncelerini yazdýðý bir<br />

kompozisyon ile kazandýðý<br />

4 dolar, onun ömründe<br />

kazandýðý ilk ve tek paradýr.<br />

Azra Haným yazdýðý<br />

kompozisyonda, Amerika'nýn<br />

çok güzel bir ülke<br />

olduðunu yalnýz dýþarýdan gelen yabancýlara çok deðer verilmediðini<br />

vurgular.<br />

Türkiye'ye döndükten sonra resme biraz daha aðýrlýk veren<br />

Azra Haným, Ýbrahim Çallý, Lütfü Günay gibi deðerli isimlerden<br />

dersler alýr. Çeþitli ödül ve mansiyonlar da kazanýr.<br />

Kendisinden sonra kardeþleri, kendisinin ve kardeþlerinin<br />

çocuklarý ve hatta torunlarýnýn okuduðu Kolej'den hiç<br />

kopmaz Azra Çýngýllýoðlu. Yýllar sonra Kolej size ne verdi sorusuna<br />

ise yanýtý þu olacaktýr: "Kolej bize her þeyi verdi."<br />

33<br />

EKÝM2008 kolejliler


saðlýk<br />

34<br />

Prof. Dr. Hakan Özdemir'82<br />

Doðru taný için tecrübe<br />

ve kaliteli cihaz<br />

Radyoloji ve ultrasonografi nedir, hangi hastalýklarýn inceleme<br />

ve tedavisinde kullanýlýr?<br />

Radyoloji týbbýn en hýzlý geliþme gösteren dalýdýr. Bilgisayar<br />

teknolojisindeki hýzlý ilerleme radyolojiye<br />

doðrudan katký yapmaktadýr ve bir radyolog<br />

olarak bu da beni çok heyecanlandýrmaktadýr.<br />

Týp fakültesine<br />

girdiðim günden itibaren tek hedefim baba<br />

mesleði olan radyolojiyi seçmekti ve bunu baþardýðým<br />

için çok mutluyum. Biz ülkemizde,<br />

dünyadaki teknolojik geliþmeyi birebir takip etmekteyiz<br />

ve dünyada uygulanýp da Türkiye'de<br />

uygulanmayan hiçbir görüntüleme yöntemi<br />

bulunmamaktadýr. Radyoloji bir<br />

görüntüleme ve taný koyma yöntemidir.<br />

Tanýnýn doðru olmasý<br />

tedavinin baþarýsýnda temel<br />

noktadýr. Eðer doðru tanýyý<br />

koyamazsanýz hastalarý<br />

yanlýþ tedavi yöntemlerine<br />

yönlendirebilirsiniz.<br />

Yaptýðým iþin son derece<br />

önemli ve ayný zamanda<br />

riskli olduðunun<br />

bilincindeyim.<br />

Radyolojide eskiden<br />

sadece X-ýþýnlarýndan<br />

yaralanabilirken günümüzde<br />

ultrasonografide<br />

olduðu gibi ses dalgalarýný<br />

ve manyetik rezonans görüntülemede<br />

olduðu gibi manyetik<br />

dalgalarý da kullanabilmekteyiz.<br />

Ýnsan organizmasýndaki her<br />

türlü organýn görüntülenmesinde<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Yüksek frekanslý ses dalgalarý kullanýlarak vücut içindeki organlarýn ve<br />

diðer yapýlarýn görüntülenmesi yöntemi olan ultrasonografi tekniði her<br />

geçen gün daha da hýzlý bir geliþme gösteriyor. Tecrübesi ve geliþmiþ<br />

cihazlarý ile hastalarýna hizmet veren Prof. Dr. Hakan Özdemir’82 ile ultrasonografi<br />

yöntemi ve tedavi alanlarý üzerine görüþtük.<br />

ve incelenmesinde radyolojiden yaralanmaktayýz. Günümüzde<br />

radyoloji sadece tanýsal bir bilim dalý deðildir, ayný zamanda<br />

pek çok alanda tedavi yöntemleri de radyoloji bölümlerinde<br />

yapýlabilmektedir. Týkalý damarlarýn açýlmasýndan beyindeki<br />

anevrizmalarýn týkanmasýna, karaciðer tümörlerinin tedavisinden,<br />

karýn içi apselerinin tedavisine kadar çok geniþ bir alanda<br />

deðiþik tedavi yöntemleri kullanýlmaktadýr.<br />

Ultrasonografinin riskli yönleri var mýdýr?<br />

Ultrasonografi, insan kulaðýnýn duyamayacaðý kadar<br />

yüksek frekanslý ses dalgalarý ile çalýþan bir görüntüleme<br />

yöntemidir. Günümüze kadar bildiðimiz herhangi bir zararlý etkisi<br />

bulunmamaktadýr. Bu nedenle<br />

her hastada uygulanabilir,<br />

gerekli olduðuzaman<br />

in-


Günümüzde üç boyutlu ultrason saðlýklý bebeklerin doðmasýna yardýmcý olmak amacýyla hamilelik döneminde kullanýlmaktadýr.<br />

celeme tekrarlanabilir, x-ýþýný içermediði için gebelerde ve çocuklarda<br />

büyük bir güvenle kullanýlabilmektedir. Kanýmca ultrasonografinin<br />

en önemli riski kolay ve her doktor tarafýndan yapýlabilecek<br />

bir görüntüleme yöntemi olarak algýlanmasýdýr. Günümüzde<br />

bazý pratisyen doktorlar bile ultrasonografi yapma<br />

merakýnda ve eðilimindedir. Bu düþünce son derece yanlýþtýr,<br />

çünkü radyolojik görüntüleme yöntemleri bir bütündür ve radyolojinin<br />

bütününe hakim olmayan bir doktorun yaptýðý ultrasonografi<br />

incelemesinde yanýlgý payý yüksektir. Diðer görüntüleme<br />

yöntemlerinden farklý olarak ultrasonografi incelemesi sýrasýnda<br />

hasta ve radyolog baþ baþadýr, genellikle film çekilmemektedir<br />

ve inceleme sýrasýnda doðru tanýyý koymanýz gerekmektedir.<br />

Filmleri alýp bir baþka radyoloða danýþma þansýnýz<br />

genellikle yoktur. Ýyi bir ultrasonografi incelemesi için iki önemli<br />

nokta söz konusudur; birincisi radyoloðun tecrübesi, konuya<br />

hakimiyeti ve bilgi birikimidir, ikincisi ise incelemenin yapýldýðý<br />

ultrasonografi cihazýnýn kalitesidir. Yani deneyimli bir radyolog<br />

tarafýndan yetersiz bir ultrasonografi cihazýnda yapýlan inceleme<br />

ile yeterli bilgi birikimine sahip olmayan bir doktor tarafýndan<br />

iyi bir ultrasonografi cihazýnda yapýlan incelemeler yetersiz<br />

kalabilir, doðru tanýya ulaþýlamayabilir. Ýkisi bir arada olmadýðý<br />

zaman baþarýlý sonuç almak son derece zordur. Toplumumuz<br />

son yýllarda bu konuda oldukça duyarlý hale gelmiþtir.<br />

Ultrasonografi incelemesinin hangi doktor tarafýndan<br />

ve hangi ultrasonografi cihazý ile yapýldýðýna<br />

dikkat etmektedir.<br />

Meme kanseri ve diðer kanser türlerinin erken<br />

teþhisinde radyolojinin rolü nedir?<br />

Tüm hastalýklarda olduðu gibi meme hastalýklarýnda<br />

da erken taný son derece önemlidir. Erken<br />

ve doðru taný tedavinin baþarýsýnda temel<br />

kriterdir. Kadýnlarýn özellikle 40 yaþýndan sonra<br />

yýlda bir defa meme kontrolü yaptýrmalarý gerekmektedir.<br />

40 yaþýndan önceki meme incelemelerinde<br />

öncelikle ultrasonografi yöntemi kullanýlmalýdýr,<br />

gerekli durumlarda mamografi yönteminden<br />

de yararlanýlmalýdýr. 40 yaþýndan sonraki kontrollerde<br />

her iki yöntem birlikte kullanýlmalýdýr. Her iki<br />

saðlýk<br />

yönteminde kendisine özgü avantajlarý bulunmaktadýr. Radyolojide<br />

temel prensip, X-ýþýnlarýný kullanýrken çok dikkatli olmak<br />

ve gereksiz incelemelerden kaçýnmaktýr. Nasýl kadýnlarda<br />

meme kontrolleri ve taramasý önemliyse erkeklerde de<br />

prostat son derece önemli bir organdýr ve 40 yaþýndan sonra<br />

her erkekte prostat taramasý yapýlmalýdýr. Prostat incelemesinde<br />

kullanýlan en önemli görüntüleme yöntemi ultrasonografidir.<br />

Günümüzde hamilelik takibinde ultrasonografi vazgeçilmez<br />

bir araç haline geldi. Ultrasonografinin hamilelikte<br />

önemi nedir, bu yöntemle bebeðe ait tüm problemler edinilebilir<br />

mi?<br />

Hamilelik sýrasýnda yapýlan ultrasonografi, özellikle detaylý<br />

tarama, radyolojinin en önemli ve riskli alanlarýnýn baþýnda gelmektedir.<br />

Çünkü gebelik yüzde yüz baþarý öyküsüdür. Kadýndoðum<br />

uzmaný olan meslektaþlarýmýz gebelerini takip ederken,<br />

özellikle 20.hafta dolaylarýnda bizden detaylý ultrasonografi<br />

incelemesi istemektedirler. Bunu iki nedeni vardýr; birincisi<br />

sorumluluðun bir radyolog ile paylaþýlmasý, ikincisi ise ikinci bir<br />

göz tarafýndan da bebeðin görülmesi ve incelenmesidir. Tecrübeli<br />

bir radyolog tarafýndan ve iyi bir ultrasonografi cihazý ile<br />

35<br />

EKÝM2008 kolejliler


saðlýk<br />

36<br />

yapýlan incelemede bebekte var olabilecek problemler büyük<br />

oranda saptanabilmektedir. Ancak, dünyada yapýlan deðiþik<br />

geniþ serli araþtýrmalarda baþarý oraný %80-90 düzeyindedir.<br />

Önemli olan konu bebeðin saðlýðýný tehdit edebilecek temel<br />

problemlerinin erken dönemde belirlenebilmesidir.<br />

Bu branþ her geçen gün kendini yenileyen bir dal. Branþýnýzla<br />

ilgili teknolojik geliþmeler hakkýnda bilgi verebilir misiniz?<br />

Radyoloji teknolojisindeki hýzlý geliþme oldukça heyecan<br />

vericidir. Ultrasonografi teknolojisinde de son yýllarda önemli<br />

geliþmeler olmuþtur ve olmaktadýr. Önceleri sadece siyah beyaz<br />

ultrasonografi cihazlarý kullanýlýrken, son yýllarda damarlarýn<br />

görüntülenmesine olanak tanýyan renkli Doppler tekniði kullanýlmaktadýr.<br />

Bu þekilde eskiden sadece anjiografi ile incelenebilen<br />

pek çok damar hastalýðý günümüzde renkli Doppler ultrasonografi<br />

yöntemiyle de görüntülenebilmektedir. Anjiografi<br />

ile karþýlaþtýrdýðýmýz zaman ultrasonografi uygulamasý daha<br />

kolay ve hasta için herhangi bir zararlý etkisi olmayan bir yöntemdir.<br />

Son yýllarda ise üç boyutlu, dört boyutlu ultrasonografi<br />

yöntemleri, özellikle gebelik sýrasýnda bebeðin incelenmesinde<br />

kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Bu teknik ile özellikle ailelere doðum<br />

öncesi bebeklerinin birebir yüz fotoðraflarýný gösterebilmekteyiz,<br />

aileler çok heyecanlanmakta ve mutlu olmaktalar.<br />

Ancak bebekteki anomali taramasýnda hala iki boyutlu ultrasonografi<br />

tekniði daha yararlýdýr ve öncelikli kullanýlmalýdýr.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin bir mezunu olarak, okulunuzla ilgili<br />

düþüncelerinizi alabilir miyiz? Kolej'in sonraki hayatýnýza<br />

katkýlarý ne þekilde oldu?<br />

Kolej'de okumanýn büyük bir ayrýcalýk olduðunu Kolej'den<br />

mezun olunca daha iyi anladým. Çaðdaþ eðitim ve öðrenimin<br />

yanýnda, özellikle günümüzde önemi daha da ön plana çýkan<br />

Atatürk ilkelerine baðlý gençler olarak yetiþtirildik, bundan gu-<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

rur duymaktayým. Kolej bana çevre ile iyi iliþkiler kurmayý, arkadaþ<br />

olmayý, sosyal olmayý, özgür düþünceye sahip olmayý ve<br />

fikirlerini korkusuzca ve saygý çerçevesinde savunmayý öðretti.<br />

Týp eðitimim ve akademik faaliyetlerim sýrasýnda bu özelliklerden<br />

çok yararlandým. Lise son sýnýfta Ýngilizce hocamýz rahmetli<br />

Kývýlcým Kamgözen hocamýzdý, mezun ettiði son sýnýfý bizim<br />

sýnýfýmýzdý, bu benim için ayrý bir onurdur. Bana kazandýrdýðý<br />

ve halen devam ettirdiðim kitap okuma alýþkanlýðýndan<br />

dolayý kendisine minnet borçluyum. Kolej yýllarýnda edindiðim<br />

arkadaþlarýmýn çoðu ile görüþmekteyim ve benim için en deðerli<br />

arkadaþlar sýnýfýndaki yerlerini korumaktadýrlar. Kolej bana<br />

arkadaþlýðýn, dostluðun ne kadar önemli olduðunu öðretti, binlerce<br />

teþekkürler. Bu büyük camiaya üye olmak hayatým boyunca<br />

bana güç verdi, sizlerin aracýlýðý ile Kolejli dostlarýma<br />

ulaþabildiðim için çok teþekkür ederim.<br />

Prof. Dr. Hakan Özdemir’82<br />

1964 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðan Prof. Dr. Hakan Özdemir, 1982<br />

yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden, 1988 yýýlnda <strong>Ankara</strong> Ün. Týp Fakültesi'nden<br />

mezun oldu. 1993 yýlýnda Gazi Ün. Týp Fakültesi Radyoloji<br />

Anabilim Dalý'nda uzmanlýk eðitimini tamamladý. 1995 yýlýnda yardýmcý<br />

doçent, 1996 yýlýnda doçent ve 2003 yýlýnda profesör oldu. 2005<br />

yýlýnda kendi merkezi olan "Diason Ultrasonografi Merkezi"ni açan<br />

Özdemir, halen Gazi Ün. Týp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalý'nda<br />

part-time öðretim üyesi olarak çalýþmaktadýr. Prof. Dr. Hakan<br />

Özdemir, asistanlýðýnýn ilk günlerinden itibaren ilgi duyduðu ultrasonografi<br />

ve ultrasonografi eþliðinde giriþimsel tedavi yöntemleri<br />

konusunda Amerika, Avrupa ve Japonya'da deðiþik zamanlarda çeþitli<br />

eðitimler aldý. Halen Philadelphia-Amerika Birleþik Devletleri'nde<br />

bulunan "Jefferson Ultrasound Research and Education Institute"<br />

Türkiye Affiliasyon Baþkanlýðýný yürüten Özdemir, evli ve ondört yaþýnda<br />

bir çocuk babasýdýr.


kiþisel geliþim<br />

38<br />

Bütüne<br />

bakmak<br />

Baþarýlý insan mutlu insan demek deðildir. Mutluluk ve yaþam<br />

doyumu içinde pek çok farklý alaný barýndýran kavramlardýr. Eðer<br />

kiþi baþarý ile mutlu hissediyorsa, baþarýlý olmak onun için anlamlý<br />

ve önemlidir. Ancak bir insanýn kendi varlýðýný ve benliðini parçalara<br />

ayýrmasý ve bu parçalardan bazýlarýný destekleyip, geliþtirirken<br />

bazýlarýný ihmal etmesi içsel bütünlüðünü tehlikeye atabilir.<br />

Zerrin Koyunpýnar<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Okullarý<br />

Psikolojik Danýþma ve Rehberlik Müdürü<br />

Genellikle insanýn yaþam süreci<br />

bir çok kritik dönemden geçerek,<br />

(bebeklik, çocukluk, ergenlik,<br />

yetiþkinlik ve yaþlýlýk) tamamlanýr.<br />

Bu kritik dönemlerden<br />

önemli biri de örgün öðrenim yýllarýný<br />

kapsar ve oldukça uzundur. Yaþamda sadece<br />

belli noktalara fazlaca odaklanmak, diðerlerinden<br />

alarak tüm enerjimizle bunlara yoðunlaþmak,<br />

hayatýn anlamlý olmasýný saðlayan pek çok yaþantýyý<br />

kaçýrmamýza neden olur. Oysa yaþamýn mutlu ve doyurucu<br />

geçmesi için, yakalanabilecek pek çok küçük an ve ayrýntý olduðunu<br />

unutmamak gerekir.<br />

Yaþam sadece gerekliliklerden oluþmamalý, sadece gerekli<br />

olan þeylerden oluþan bir hayat planlamamalýyýz. Bizlere doyum<br />

veren dostluklar, hobiler, bizi dinlendiren avarelikler de yer<br />

almalý hayatýmýzýn içinde. Hep ileriye dönük hayatý düþünerek,<br />

zamaný planlama üzerine çalýþýyoruz. Böyle olunca da þairin<br />

þiirinde söylediði gibi, þu anda kullanabileceðimiz elimizdeki<br />

sarý lira gün gelip geçersiz oluyor. Ýnsan iliþkisini bile içimize<br />

bakmadan, bir bilenden didaktik bir þekilde öðrenme çabasýndayýz,<br />

oysa doðamýz bunlarla zenginleþtirilmiþ özellikler taþýyor.<br />

Her þey formal bir biçimde bir bilenden maddeler halinde<br />

öðrenilmek zorunda deðil. Doðal akýþýna býraktýðýmýz yaþamýmýzda<br />

önceleri bu rolleri üstlenen ve baþarýyla sürdüren insanlar<br />

vardý, onlarýn yerini kurumlar aldý.<br />

Kiþisel geliþim çok önemli. Öðrenebileceði kadar öðrenen,<br />

zamaný iyi kullanan, kendine uygun bir meslek alanýna yönlenip,<br />

bu meslekte iyi bir kariyer sahibi olan bir birey olmak çok<br />

önemli. Ama iyi bir evlat, müzik ya da resim yaptýðý zaman<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

kendini çok iyi hisseden bir insan, bulunduðu<br />

toplumca aranan, varlýðý etrafý<br />

aydýnlatan, hayata güler yüzle bakan,<br />

fedakarlýk yapabilen, çevreye ve insanlara<br />

duyarlý biri olmak daha mý az<br />

önemli? Hangisi diðerinden büyük ve<br />

daha önemli? Ya da ikisini birarada yapabilsek<br />

daha iyi deðil mi?<br />

Ýçinde bulunduðumuz ortam gereði<br />

çok dikkatimi çeken konular oluyor.<br />

Bir öðrenci herhangi bir dersin niye öðrenildiðini<br />

ve ne iþine yarayacaðýný soruyor.<br />

Bu iþe yararlýðýn kriteri de OKS<br />

ya da ÖSS'de kaç soru çýkacaðý, ona<br />

kaç puan kazandýracaðý. Materyalist<br />

anlamda iþe yaramaz þeylere bir merak<br />

yok.<br />

Bir þeyi merak etmek araþtýrmak<br />

yok. Çünkü iþe yaramak üzere öðrenilmesi<br />

gereken ve bazen de pek ilgi<br />

çekmeyen pek çok þey var ve zaman<br />

sýnýrlý.<br />

Belki de hayatýn amacýný tartýþmak<br />

gerekli ve ondan sonra yaþamý planlamalý. Bütün ailelerin çocuklarýnýn<br />

sorunlarýna çocuklarýndan evvel sahip çýkýp çözüm<br />

üretmeleri sanki sorunsuz bir dünyaya hazýrlanan çocuklar yetiþtirmemize<br />

neden oluyor. Kendisi giyinebilen, yemeðini yiyebilen<br />

çocuklar yediriliyor ve giydiriliyor. Okula bizzat taþýnýyor<br />

ya da taþýttýrýlýyor, evde ufak tefek yardýmlarýndan bile vazgeçilip<br />

bütün sorumluluklar üzerinden alýnýp sadece ders çalýþmasý<br />

isteniyor. En ufak bir sorun çýktýðýnda çözmeye istekli ve çocuktan<br />

önde yer alan bir çok ebeveyn var. Ne yaptýðýmýzýn farkýnda<br />

mýyýz? Çok gerçekçi savunmalarýmýz olabilir ama bu koþullarda<br />

görünen sonuca hazýrlýklý olalým.<br />

Ýnsan bir bütün, bir bölümü mükemmel, diðer özellikleri<br />

çok geride kalmýþ bir insan yetiþtirmek pek de tercih edilecek<br />

bir þey deðildir. Dengeli bir bütün, bizim istediðimiz seviyede<br />

mükemmel olmasa da daha güzel ve yaþanasý bir Dünya için<br />

tercih edilmelidir.<br />

Kendini gerçekleþtirmek klasik bilgilerin ýþýðýnda da önemini<br />

ve kiþinin mutlu ve doyumlu oluþuna katkýsýný kanýtlamýþ, literatürde<br />

yerini almýþ bir olgudur. Kiþinin bütünlüðü, var olan<br />

potansiyelini hayata geçirdiði zaman istenen bir noktaya ulaþýr.<br />

Ýçinden bir bölümünü önemseyerek bir yol haritasý çýkar-


mak sonrasýnda pek çok bedel ödemeye neden olabilir. Tabii<br />

ki toplumun beklentilerini, gerçeklerini dikkate almalýyýz ama her<br />

çocuk tektir ve kendine özgü bir çok zenginliði vardýr. Kendine<br />

özgü özelliklerine yaþamlarýnda yer vererek, bu özelliklerin getirdiði<br />

potansiyeli sonuna kadar kullanarak, bir taraftan mutluyken<br />

diðer taraftan da baþarýlý olurlarsa daha iyi olmaz mý?<br />

Baþarýlý insan mutlu insan demek deðildir. Mutluluk ve yaþam<br />

doyumu içinde pek çok farklý alaný barýndýran kavramlardýr.<br />

Eðer kiþi baþarý ile mutlu hissediyorsa, baþarýlý olmak onun<br />

için anlamlý ve önemlidir. Ancak bir insanýn kendi varlýðýný ve<br />

benliðini parçalara ayýrmasý ve bu parçalardan bazýlarýný destekleyip,<br />

geliþtirirken bazýlarýný ihmal etmesi içsel bütünlüðünü<br />

tehlikeye atabilir. Ýç motivasyonlarýmýz ve önceliklerimiz bizi bazý<br />

alanlara daha fazla eðilmeye doðal olarak itse de, bazen gereksiz<br />

görünen ama keyif aldýðýmýz kaçamaklarýn da yaþamýmýza<br />

serpiþtirilmiþ olmasý bizi iyi hissettirir. Sadece çalýþmak, iyi<br />

bir öðrenci olmak, iyi bir çalýþan veya yönetici olmak, sorumluluklarý<br />

eksiksiz yerine getirmek vb. belki benliðimizin bir yönüyle<br />

çevremizce takdir edilmesini saðlar ve bizi mutlu eder. Ancak<br />

bir an durup, üstünde deliler gibi çalýþtýðýmýz iþimizi veya<br />

uðraþýmýzý kaybettiðimizi düþünelim. Bu eðer geride kocaman,<br />

doldurulamaz bir boþluk býrakýyorsa, belki de bir þeyleri eksik<br />

yapýyor olabiliriz. Tek alanda iyi ve doyumlu olmak bütünsel deðildir.<br />

Tek alandaki baþarý ve çabalarýmýzla tümden mutlu olduðumuzu<br />

düþünmek de bir yanýlsama olabilir. Gestalt ekolünün<br />

argümaný; "bütün, parçalarýn toplamýndan daha büyük bir þeydir"<br />

der. Bütüne parçalarý toplayarak varamayýz. Bütün sahip olduðumuz<br />

bir þey. Yapabileceðimiz en güzel þey; belki parçalamamak<br />

olabilir. Bunun içinde sevmek var, çalýþmak ve baþarmak<br />

var, kaybetmek, baþaramamak ve hayal kýrýklýðýna uðramak<br />

var, üzüntü, keder ve acý var, coþku, aþk ve bedel ödemek<br />

var, keyif var, sýkýntý var... Hepsi bizim ve doðal. Kabul etmek,<br />

sevmek ve bu müthiþ harmoniyi bozmadan geliþmeye çalýþmak,<br />

kiþisel geliþim olarak adlandýrýlabilecek en kapsamlý ve<br />

tam eðitimden bile deðerli olabilir. Baþaralým ama kendimizi<br />

mutlu anlardan yoksun býrakmadan.<br />

R. Zerrin Koyunpýnar<br />

1981 yýlýnda ODTÜ Psikoloji Bölümü'nden mezun oldu. 1982<br />

yýlýnda <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Öðretmenlik Sertifika programýný<br />

tamamladý. 22 Þubat 1983 tarihinde <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Özel<br />

Lisesi'nde Rehberlik Hizmetlerini baþlattý. <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde ilk 7 yýl<br />

boyunca psikoloji öðretmenliði ile Rehberlik çalýþmalarýný bir arada<br />

yürüttü. O yýldan bu yana kesintisiz sürdürülen rehberlik çalýþmalarýnda<br />

önce bir çalýþan sonra da yönetici olarak görev aldý. Yurt<br />

içinde ve yurt dýþýnda birçok kongre, seminer, hizmet içi programlara<br />

bildiri sunumlarý ile ya da dinleyici olarak katýldý, kendi yaptýðý<br />

çalýþmalarda bir çok grupla bilgi paylaþýmlarýnda bulundu.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde yürütülen rehberlik hizmetleri kurumun<br />

eðitime bakýþý sayesinde yýldan yýla geliþerek çaðdaþ bir model<br />

haline geldi ve 20 kiþi ile devam etmekte.<br />

1975 doðumlu, Kolej ve ODTÜ mezunu oðlunu 2.5 yýl önce<br />

maalesef kaybetti. Çok okuyan ve çok seyahat eden biri olan<br />

Koyunpýnar’ýn en sevdiði insanlarla ve gençlerle çalýþmaktýr.<br />

Farklý davranamayacaðýna<br />

karar veren herkes alýþýlmýþ<br />

olan tarafýndan yok edilecektir.<br />

Paulo Coelho<br />

EKÝM2008 kolejliler


mesaj kutusu<br />

40<br />

<strong>TED</strong> USA Baþkaný Doða Kayalar'97<br />

Kolej ruhu Amerika'da da yaþatýlýyor<br />

Öncelikle bize kendinizden ve çalýþma<br />

hayatýnýzdan bahseder misiniz?<br />

Þubat 1980 <strong>Ankara</strong> doðumluyum.<br />

Ýlkokul oðrenimimin<br />

bir kýsmýný <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde<br />

tamamladýktan<br />

sonra ilk ve orta okulu babamýn<br />

görevi sebebiyle<br />

geldiðim ABD'nin New York þehrinde<br />

bitirdim. Türkiye'ye döner dönmez lise<br />

egitimime <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde devam<br />

ettim ve 1997 yýlýnda mezun oldum.<br />

2001 yýlýnda Bilkent Üniversitesi'nin<br />

Uluslararasý Ýliþkiler Bölümünü<br />

burslu bitirdim. Ardýndan yüksek lisans<br />

yapmak üzere Amerika'nýn Indiana<br />

eyaletinde Bloomington þehrine yerleþtim.<br />

Burada yaþadýðým 7 yýllýk sürede<br />

Indiana Üniversitesi'nde Halkla Ýliþkiler<br />

ve Uluslarasý Ýliþkiler alanlarýnda<br />

yüksek lisans yaptým. Öðrenciliðim döneminde<br />

Indiana Üniversitesi ve Ivy Tech College'da araþtýrmacý<br />

ve öðretim üyesi olarak görev yaptým. Bu dönemde ayrýca,<br />

Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'nde yarý zamanlý araþtýrmacý<br />

olarak çalýþtým. Son 2 senedir New York'ta yaþýyorum<br />

ve Birleþmiþ Milletler Türkiye Daimi Temsilciliði'nde Sayýn Büyükelçimizin<br />

asistaný olarak çalýþýyorum. Boþ zamanlarýmda kitap<br />

okumaktan ve serbest yazý yazmaktan keyif alýyorum. Deðiþik<br />

ülkelerin kültürlerine ve mutfaklarýna karþý büyük ilgi duyuyorum.<br />

<strong>TED</strong> USA ne zaman ve hangi isimlerin çalýþmalarýyla oluþturuldu?<br />

<strong>TED</strong> USA Derneði’ni kurmaktaki amaçlarýnýzý öðrenebilir<br />

miyiz?<br />

<strong>TED</strong> USA'i arkadaþlarýmla birlikte 1 Haziran 2008'de New<br />

York'ta kurduk. Kuruluþumuzda ve þu anki çalýþmalarýmýzda arkadaþlarým<br />

Alihan Polat'96, Hakan Kurt'96 ve Gökhan Geliþen'95'in<br />

çok büyük manevi ve maddi desteði olmuþtur. Her<br />

üçü de mesleki hayatlarýný New York'ta sürdürmektedirler. Buna<br />

ek olarak yönetim kurulunda çalýþtýðýmýz arkadaþlarýmdan<br />

Zeynep Aksoy'99, Togay Torunoðlu'96 ve Aral Çelebioðlu'02<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Geçtiðimiz Haziran ayýnda ABD’de yaþayan <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunlarý <strong>TED</strong><br />

USA Mezunlar Derneði adý altýnda bir araya gelerek, Geleneksel Kuru Fasulye<br />

Günü'nü gerçekleþtirdiler. ABD'de yaþayan <strong>TED</strong>'liler arasýndaki baðlarý güçlendirerek,<br />

geniþletmeyi hedeflediklerini belirten Dernek Baþkaný Doða Kayalar'97, ayný<br />

zamanda Kolej ruhunu burada da canlý tutmayý amaçladýklarýný kaydediyor.<br />

da aktif birer Kolejli olarak grubumuza<br />

katký saðlamaktadýrlar. Bizden farklý olarak<br />

Zeynep bu yaz sonu itibariyle California'ya<br />

yerleþmiþ olacak ve oradaki mezunlarýmýzý<br />

derneðimizle ilgili bilgilendirip<br />

bize yönlendirecektir.<br />

Ýlk aktivitemiz kuruluþumuzu açýkladýðýmýz<br />

gün yaptýðýmýz Geleneksel Kurufasulye<br />

Günü buluþmasýdýr. Baþkonsolosumuz<br />

Sayýn Mehmet Samsar ve Birleþmiþ<br />

Milletler Daimi Temsilcimiz Sayýn Baki Ilkin<br />

ve eþi Nur Ilkin tarafýndan himaye edilen<br />

ve 100'den fazla mezunumuzun katýlýmý<br />

olan aktivitemiz çok büyük ilgi görmüþ<br />

New York'taki yazýlý basýn portallarýnda,<br />

hürrüyetusa, turkishny.com gibi, yayýmlanmýþtýr.<br />

Derneðimizi kurmamýzda iki ana hedefimiz<br />

var. Bunlardan birincisi ABD'de<br />

yaþayan <strong>TED</strong>'liler arasýndaki baðlarý güçlendirmek<br />

ve geniþletmek ve Kolej ruhunu<br />

burada yaþatmak; ikincisi ise Amerika'da gelecek planlarý<br />

kurmayý hedefleyen Türkiye'deki <strong>TED</strong>'lilerimiz için bilgi ve deneyim<br />

kapýsý olmaktýr. Bunun için çalýþmaktan ve emek vermekten,<br />

arkadaþlarým ve ben çok büyük keyif alýyoruz. Daha<br />

evvel kurumsal anlamda böyle bir dernek oluþturma teþebbüsü<br />

olmadýðýndan önümüzde yapmamýz gereken birçok iþ varkýsa<br />

sürede bir websitesi oluþturmak, tanýtým broþürlerimizi tamamlamak,<br />

ilgi uyandýran, Kolejlileri bir araya gelmeye teþvik<br />

eden aktiviteler düzenlemek. Dileðim kýsa zaman içersinde<br />

hedeflerimize yakýnlaþmamýz, <strong>TED</strong> USA adý altýnda burada<br />

<strong>Koleji</strong> beraberce yaþayýp yaþatmamýzdýr.<br />

<strong>TED</strong> USA Derneði olarak önümüzdeki dönemler için gerçekleþtirmeyi<br />

planladýðýnýz hedefler nelerdir?<br />

Ýlk faaliyetimiz olan kurufasulye buluþmasýndaki en büyük<br />

baþarýmýz <strong>TED</strong> meþaleleri projesi için mezunlarýmýzdan topladýðýmýz<br />

maddi yardýmdýr. Baðýþýmýz onümüzdeki eðitim yýlýnda<br />

bir öðrencinin burslu okutulmasýný saðlayacaktýr.<br />

Önümüzdeki ay içinde Manhattan'daki Central Park'ta 'yaza<br />

veda pikniði' düzenlemek istiyoruz. New York'ta sonbaharýn


etkisi çok büyüleyici oluyor. Piknik sebebiyle tekrar bir araya<br />

gelmekten mutluluk duyarýz. Bunun dýþýnda her sene geleneksel<br />

balomuzu New York'ta da gerçekleþtirmek istiyoruz. Zamanla,<br />

sponsor tabanýmýzý geniþletip New York ve Amerika'daki<br />

yaþam imkanlarýyla ilgilenen Türkiye'de yaþayan oðrencilerimizin<br />

kiþisel ve profosyonel ihtiyaçlarýna yönelik etkinlikler düzenlemek<br />

istiyoruz. Bunlar arasýnda kariyer seminerleri, networking<br />

buluþmalarý, turistik geziler ve organizasyonlarýn olmasýný<br />

planlýyoruz.<br />

Derneðe mezunlarýn ilgisi ve katýlýmý nasýl? Üye sayýnýz<br />

nedir?<br />

Derneðimiz kurulma aþamasýnda olduðundan toplam üye<br />

Sn. BM Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Baki Ýlkin, <strong>TED</strong> USA Bþk. Doða Kayalar, ve<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunlarýmýzdan Alihan Polat.<br />

mesaj kutusu<br />

sayýmýz henüz netleþmemiþtir. ABD'de yaþayan <strong>TED</strong>'lilerle ilgili<br />

veritabanýný yeni yeni oluþturduðumuzdan size önümüzdeki<br />

aylarda daha net bir rakam verebilmeyi umuyorum. Daha evvel<br />

belirttiðim gibi ilk etkinliðimiz olan Kurufasulye Günü'nde<br />

yüz kiþinin üstünde bir katýlým gerçekleþmiþtir. Þu an kendi kiþisel<br />

kontaklarýmýzdan faydalanarak ve Facebook, Linkedin,<br />

yahoogroups gibi internet sitelerinin de yardýmýyla Amerika'da<br />

yaþayan <strong>TED</strong>'lilere ulaþmaya çalýþýyor, dernek faaliyetlerimize<br />

katýlmalarýný ve fikirlerini bizlerle paylaþmalarýný istiyoruz.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> eðitiminin sizin üzerinizdeki etkileri<br />

nasýl oldu?<br />

Çok küçük yaþtan itibaren kendimi tanýmama yardýmcý olduðundan<br />

ve bana hâlâ devam eden harika<br />

dostluklar kazandýrdýðý için <strong>TED</strong>'e çok þey<br />

borçluyum. Bilim, açýk görüþlülük, spiritüelizm,<br />

yabancý dil ve kültürleri tanýma, sanatsal,<br />

estetik ve daha birçok deðiþik konuda<br />

bilinçlenmemi ve bilgi sahibi olmamý saðladýðýndan<br />

<strong>TED</strong>'li olmaktan büyük gurur duyuyorum.<br />

Nerede olursanýz olun <strong>TED</strong>'li olmak gerçekten<br />

de bir ayrýcalýk. Özellikle de yabancý<br />

bir ülkede yaþýyorsanýz <strong>TED</strong> sizi buluþturan<br />

birleþtiren bir dil, bir düþünce ve hatta yaþam<br />

tarzý oluyor. Bunu hissedebildiðim için,<br />

<strong>TED</strong>'le büyümemi saðlayan aileme ve sevdiklerime<br />

buradan tekrar teþekkürler. Bütün<br />

mezunlarýmýza ve Kolej'e emeði geçen, gönül<br />

vermiþ bütün okul çalýþanlarýmýza, bütün<br />

41<br />

Kolej ailesine kendim ve arkadaþlarým adýna<br />

pek çok sevgiler..<br />

EKÝM2008 kolejliler


mesaj kutusu<br />

42<br />

Türk Amerikan Gençlik Birliði<br />

Baþkaný Hakan Kurt<br />

<strong>TED</strong> USA Mezunlar Derneði<br />

Gökhan Geliþen’95<br />

Gökhan Geliþen’95<br />

1995 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfi Özel Lisesi, 1999 yýlýnda<br />

Orta Doðu Teknik Üniversitesi Ýnþaat Mühendisliði Bölümü'nden<br />

mezun olduktan sonra yüksek lisans eðitimi için Amerika'da<br />

Lehigh Üniversitesi'ne gitti. 2001 yýlýnda Lehigh Üniversitesi'nden<br />

inþaat mühendisliði yüksek lisans derecesi ile mezun olduktan<br />

sonra Parsons Brinckerhoff Quade & Douglas ve Washington<br />

Group International firmalarýnda profesyonel yapý mühendisi<br />

olarak çalýþýrken Columbia Üniversitesi'den bilgisayar mühendisligi<br />

yüksek lisans derecesi aldý. Þu an Skanska'da yönetici olarak<br />

çalýþýyor ve Polytechnic Institute of NYU'da yapý yönetimi üzerine<br />

doktora çalýþmalarýna devam ediyor. <strong>TED</strong> USA Alumni<br />

Association'in kurucularý arasýnda bulunan Gökhan Geliþen Türk<br />

Amerikan Dernekleri Federasyonu Baþkan Yardýmcýlýðý, ve Orta<br />

Doðu Teknik Üniversitesi Mezunlarý Derneði Baskanlýðý görevlerinde<br />

bulundu. Þu an Mimar, Mühendis ve Bilimadamlarý<br />

Derneði ikinci baþkanlýðý görevini yürütüyor.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Gökhan Geliþen’95<br />

TC Birleþmiþ Milletler Daimi<br />

Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkýn<br />

TC New York Baþkonsolosu<br />

Mehmet Samsar<br />

Türk Amerikan Dernekleri<br />

Federasyonu Baþkaný Kaya Boztepe<br />

Seksen yýl sonra güneþli bir haziran günü, 1 Haziran 2008'de, yirmi üçüncü fidan<br />

New York Türk Evi'nde dikildi ve <strong>TED</strong> USA'in cansuyu verildi. Açýlýþ konuþmasýný yapan<br />

Türk Amerikan Gençlik Birliði Baþkaný Hakan Kurt'u kendileri de birer Kolejli olan Birleþmiþ<br />

Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkin, New York Baþkonsolos'u Mehmet<br />

Samsar ve Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Baþkaný Kaya Boztepe izledi. Konuþmacýlar<br />

dinleyicileri anýlarýyla tekrar Kurtuluþ'a, Kolej'in bahçe, koridor, sýnýf ve sýralarýna<br />

götürdüler.<br />

Türk Amerikan Mimar, Mühendis ve Biliminsanlarý Derneði Ýkinci Baþkaný Gökhan<br />

Geliþen'in <strong>TED</strong> USA'in misyon ve vizyonunu anlatan "Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'ni<br />

Kuran Kadrolarýn Öncülüðünde Geçmiþten Bugüne <strong>TED</strong>" adlý sunumundan sonra, ilk<br />

<strong>TED</strong> USA Yönetim Kurulu Baþkaný Doða Kayalar yapýlmasý planlanan faaliyetleri dinleyicilerle<br />

paylaþtý. Faaliyetler arasýnda Geleneksel Kuru Fasulye Günü, gezi, balo, piknik ve<br />

haftalýk aktiviteler yer alýyor. Faaliyetlerden elde edilecek gelirlerle küçük Kolejli kardeþlerimize<br />

destek burslarý saðlanacak.<br />

New York Baþkonsolosu Mehmet Samsar ve BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki Ýlkin'in<br />

eþi Nur Ýlkin'in himayelerinde ve evsahipliðinde düzenlenen programý özel kýlan en<br />

önemli geliþme ise katýlýmcýlarýn baðýþlarý ile bir meþalenin daha yakýlmasý ve küçük bir<br />

Kolejli kardeþimize bir senelik tam destek bursu saðlanmasý idi. Konuþmalardan sonra<br />

hep bir aðýzdan Kolej Marþý söylendi, hatýralar tazelendi, kuru fasulye ve onun çok sýký<br />

bir dostu olan pilav yendi.<br />

Derneðin kurucu üyeleri arasýnda Hakan Kurt, Alihan Polat ve Gökhan<br />

Geliþen, onur kurulu üyeleri arasýnda Türk Eðitim Derneði Baþkaný<br />

Selçuk Pehlivanoðlu, Dýþ Ticaret Müsteþarý Tuncer Kayalar, Nur Ýlkin ve<br />

EDÝT Ýnþaat Yönetim Kurulu Baþkaný Emre Dökmeci yer alýyor. Doða<br />

Kayalar'ýn baþkanlýðýný yaptýðý yönetim kurulu Zeynep Aksoy’99, Togay<br />

Torunoðlu’96 ve Aral Celebioðlu'02’ndan oluþuyor. Yönetim Kurulu, danýþma,<br />

bilim ve spor kurullarý tarafýndan destekleniyor.<br />

Derneðin internet sayfasý http://www.tedusa.org adresinde önümüzdeki<br />

günlerde hizmete girecek.


gezi rehberi<br />

44<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Suyla gelen saðlýk<br />

Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý, <strong>Ankara</strong>'nýn yaný baþýnda, huzurun ve oksijenin bol olduðu<br />

bir þifa cenneti adeta. Ýçinde bulundurduðu bir çok mineralle yüzyýllardýr hastalarýn<br />

þifa kaynaðý olan kaplýca suyunun bilinen tarihi Romalýlara kadar uzanýyor. Ayaþ<br />

Ýçmece ve Kaplýcalarý Yönetim Kurulu Baþkaný A. Gazanfer Bal'82, bu deðerli suyun<br />

özellikleri ve gelen hastalara tesiste verilen hizmetler konusunda bilgiler verdi.<br />

Ýçmece ve kaplýca ne anlama geliyor? Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý’nýn<br />

Türkiye'deki diðer kaplýcalardan farký nedir?<br />

Yeraltýndan doðal yollardan çýkan 20 derece ve üzerinde<br />

ýsýdaki ve bir litresinde en az bir miligram mineral<br />

bulunan her suya kaplýca suyu denir. Eðer þifalarýna<br />

göre Saðlýk Bakanlýðý'nca onay veriliyorsa<br />

da içmece olarak adlandýrýlýr. Suyun içindeki mineral<br />

çeþitlerini çokluðu suyun kalitesini artýrýr. Ayaþ Ýçmeceleri'ndeki<br />

suyun özelliði ise ýsý deðerinin kaynak çýkýþý 51 derece<br />

olmasý. Bu ýsý havuzlarda 46 dereceye düþüyor. Bir diðer önemli<br />

özelliði ise mineral yoðunluðunun çok olmasý, bir litrede 10<br />

bin miligram mineral var. Türkiye'deki mineralli sularýn içerisinde<br />

en yoðun olanlardan birisi. Dünya literatürüne geçmiþ bir sudur.<br />

Bu suyla ayný oranlarda minerale sahip Çekoslavakya'da bir<br />

kaplýca bulunuyor.<br />

Ayaþ Kaplýcalarý’nýn tarihi konusunda bilgi verir misiniz?<br />

Ayaþ Kaplýcalarý’nýn bilinen ilk tarihi Romalýlara dayanýyor.<br />

Bu suyun 2000 senedir aktýðý biliniyor. 1892 yýlýndan bu yana bizim<br />

ailemizde bulunuyor. Ben üçüncü jenerasyon ortaðýyým.


Ayaþ Kaplýcalarý’ndaki þifalý su hangi tür hastalýklara iyi<br />

geliyor? Hangi hastalar bu sulardan ne þekilde yararlanmalýlar?<br />

Ýçme suyu olarak mide, baðýrsak, karaciðer, safra kesesi<br />

tembelliklerine iyi gelir ve bu organlarý faaliyete geçirir. Safra kesesi,<br />

böbrek taþý ve kumlarýný döker. Ýdrar yollarý iltihaplarýný tedavi<br />

eder, mide ve baðýrsaklarý solucan, þerit ve kýl kurdundan<br />

temizler. Hazýmsýzlýðý, aðýz kurumasýný ve müzmin kabýzlýðý önler,<br />

baþ aðrýlarýný giderir. Hormon ifrazýný ve cinsel gücü artýrýr.<br />

Bunlar Saðlýk Bakanlýðý'nca belirlenmiþ, onaylanmýþ tedavilerdir.<br />

Banyo olarak romatizma, lumbago, siyatik, nevralji, üriner<br />

sistem hastalýklarý, kadýn hastalýklarý, kýrýk ve çýkýklardan sonraki<br />

mafsal yapýþýklýklarý ve kireçlenmelere iyi gelir.<br />

Tesisinizin genel özellikleri<br />

nelerdir, gelen müþteriler<br />

burada ne tür hizmetler-<br />

den faydalanabilirler?<br />

800 yatak kapasiteli tesisimizde<br />

her bütçeye uygun<br />

konaklama imkaný var.<br />

Ýçinde duþu tuvaleti olan ve<br />

olmayan pansiyonlar ile<br />

yaz-kýþ açýk olan 200 yatak<br />

kapasiteli, sabah kahvaltýsý,<br />

öðle ve akþam yemeði<br />

olan duþu, tuvaleti, mini<br />

bar, tv, saç kurutma makinasý<br />

ve balkon bulunan odalarýmýz mevcut. Oda fiyatlarý 15<br />

YTL'den 75'YTL'ye kadar statüsüne göre deðiþiyor.<br />

Yaz-kýþ açýk olan binamýz 200 yatak kapasitelidir. Ayrýca þifalý<br />

kaplýcalar, içme kürü, kondisyon odalarý, kapalý yüzme ha-<br />

gezi rehberi<br />

vuzu, Türk Hamamý, sauna ve masaj müþterilerimize sunduðumuz<br />

hizmetler arasýnda.<br />

Tesisimizin en büyük özelliklerinden birisi, iki sene önce faaliyete<br />

soktuðumuz kurumlarla anlaþmalý fizik tedavi ve rehabilitasyon<br />

merkezimiz. Merkezde iki adet uzman doktor, bir pratisyen<br />

hekim, 3 adet fizyoterapistimiz, saðlýk hemþiremiz bulunuyor.<br />

Hastanemizde ayrýca mikrobiyoloji laboratuarýmýz, acil<br />

ünitemiz ve tedavi ünitemiz mevcuttur. Ayaþ Ýçmece ve Kaplýcalarý,<br />

hem içmece hem de kaplýca olarak Saðlýk Bakanlýðý'ndan<br />

onaylý içme ve kaplýca ruhsatý olan ve fizik tedavi rehabilitasyon<br />

merkezi hastanesi olan ilk tesidir.<br />

Tesisimiz en yakýn ilçeye 25 km mesafededir. Sessiz, huzurlu,<br />

kuþ seslerinin arasýnda oksijenin bol olduðu bir yerdedir. Ýnsanlar<br />

buraya geldiklerinde þehir gürültüsünden uzak bir ortamda,<br />

ruhlarý da tedavi olur. Türkiye'nin dört bir yanýndan müþ-<br />

45<br />

teri gelir. Yüz küsür yýllýk bir firma olduðu için<br />

kemikleþmiþ bir müþteri portföyü vardýr. 39-40<br />

yýldýr sürekli gelenler var.<br />

Hastalar buraya geldiklerinde nelere dikkat<br />

etmeliler? Suyun yan etkileri var mýdýr?<br />

Ýlk kez gelen hastalarýn içme kürünü ve<br />

banyoyu kullanmadan önce saðlýk personelimize<br />

bir görünmeleri gerekir.<br />

Kaplýca suyu çok sýcak olduðundan 5 dakikadan<br />

fazla durulmasýný tavsiye etmiyoruz.<br />

Yüksek tansiyonlu hastalarýn kaplýcaya da girmesi<br />

sudan da içmesi zararlý. Mide ülseri, kanamasý<br />

olan hastalarýmýzýn sudan içmesini<br />

tavsiye etmiyoruz. Hastalarýmýzýn en çok dikkat<br />

etmesi gereken þey kaplýcadan çýktýktan<br />

sonra kendilerini çok sýký korumalarý gerekir.<br />

Sarýlýp, odalarýnda dinlenmeleri gerekir.<br />

Mezunu olduðunuz <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> ile<br />

ilgili neler söylemek istersiniz?<br />

Kolej bir ruhtur. 10 yaþýnda bir kýzým var. O<br />

da Kolej'de okuyor. Kolejli olmaktan gurur duyuyorum.<br />

Ýçmeceler Mevkii Ayaþ<br />

Tel: 0312 718 31 01 Faks: 0312 718 31 04<br />

www.ayasicmece.com.tr<br />

EKÝM2008 kolejliler


çocuk<br />

46<br />

TÜBÝTAK Bilim Çocuk Dergisi Editörü Zuhal Özer'79<br />

Amacýmýz çocuklarý<br />

üretime katmak<br />

Geniþ kitleler tarafýndan bilinen ve beðeniyle takip edilen<br />

TÜBÝTAK Bilim Çocuk Dergisi, nasýl bir sorumluluk taþýyor?<br />

Derginin içeriði ve amaçlarý hakkýnda bilgi alabilir miyiz?<br />

ncelikle TÜBÝTAK'ýn amaçlarýnýn ne olduðu söyle-<br />

Ömekle baþlamak istiyorum. TÜBÝTAK'ýn amaçlarýndan<br />

biri, bilimi halka yaygýnlaþtýrmaktýr. Bu amaçla<br />

birçok çalýþma yapýlýyor. Dergiler, kitaplar, etkinlikler<br />

vs. Bu dergilerden biri de, 7-12 yaþ arasý çocuklara<br />

hitap eden Bilim Çocuk Dergisi. Amacýmýz, bilimsel<br />

konularý çocuklarda merak uyandýracak biçimde onlara aktarmak.<br />

Bilim, genellikle insanlara soðuk, uzak ve ürkütücü görünüyor.<br />

Biz, bu dergilerimizle bilim dünyasý ve çocuklar arasýnda<br />

köprü olmaya çalýþýyoruz. Oyunlarla, sorularla, bulmacalarla,<br />

yazýlarla bilimi çocuklara aktarmaya çalýþýyoruz. Böylece<br />

okuyucu bilim dünyasýna bir minik adým atmýþ oluyor. Bizim de<br />

amacýmýz minik minik adýmlar atmalarýný saðlamak. Bir<br />

ders kitabý gibi, okul gibi, her bilgiyi aktarmak gibi bir<br />

amacýmýz yok. Sadece kapý aralamaya çalýþýyoruz.<br />

Dergimizde içerik olarak, bilimin her konusuna<br />

deðinmeye çalýþýyoruz. Fen bilimlerinin<br />

yaný sýra sosyal bilimleri de anlatmaya çalýþýyoruz.<br />

Örneðin bir ülkeye ait yemek tarifleri veriyoruz.<br />

O tarifi verdiðimiz zaman çocuklarýn o<br />

ülkeyi merak etmelerini saðlamýþ oluyoruz.<br />

Uzun zamandýr çocuk yayýnlarý alanýnda<br />

çalýþýyorsunuz. Sizce iyi bir çocuk yayýnýn<br />

ölçüsü ne olmalýdýr?<br />

Çocuk dergilerinde en önemli nokta öncelikli<br />

olarak kullanýlan dil. Yazýlarýn dili çok temiz, akýcý ve<br />

yalýn olmalý. Hangi konuda olursa olsun, dil çok<br />

önemli! Çünkü sadece dil sayesinde anlaþabiliyoruz<br />

ve birbirimize ulaþabiliyoruz.<br />

Bunun yanýnda çocuklarla<br />

ilgili yayýnlarda görsel<br />

özellikler de çok önemli.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Çocuklarý eðlendirirken öðreten bilimsel yayýnlarýn sayýsý ve mevcut dergilerin tirajlarý her<br />

yýl biraz daha artýþ gösteriyor. Bu yayýnlar arasýnda ise 10 yýldan bu yana çýkarýlmakta olan<br />

TÜBÝTAK'ýn Bilim Çocuk Dergisi, açýk farkla öne çýkýyor. Dergi, çocuklara geniþ bir yelpazeden<br />

sunduðu bilgilerle, kaliteli baský ve fotoðraflarla ve özellikle çizimlerle hem çocuklar<br />

hem de veliler tarafýndan büyük beðeni topluyor. Çocuklar bu nitelikli dergiye olan beðenilerini<br />

tirajý 2008 yýlýnda 100 bine çýkararak göstermiþler. Bilim Çocuk Dergisi'nin bu baþarýsýnýn<br />

altýnda yatan nedenleri derginin editörü Zuhal Özer'79 bizler için anlattý.<br />

Görsel ürünlerin seçimi çok özenle yapýlmalý. Genellikle çocuklara<br />

hýzla üretilmiþ, üzerinde çok fazla düþünülmemiþ görsel<br />

ürünler sunuluyor. Bunlarýn çok kalýcý olduklarýný düþünmüyorum.<br />

Daha kalýcý, daha güzel ve çocuklarý olumlu yönde etkileyecek<br />

þeyler yapmak için mutlaka yüksek düzeyde özen göstermek<br />

gerekiyor. Küçücük bir görüntünün bile çocuklara ne<br />

ifade edeceði ve yazýnýn amaçlarýna uygun olup olmadýðý üzerinde<br />

düþünmek gerekiyor.<br />

Þu anda piyasadaki çocuk yayýnlarýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?<br />

Sizce en çok hangi noktalarda hata yapýlýyor?<br />

Hepsinin kendine göre olumlu ve olumsuz yönleri var. Ama<br />

ben kiþisel olarak çocuklarýn aþýrý bir þekilde tüketime yöneltilmesini<br />

doðru bulmuyorum. Bu tabii ki sadece dergilerin sorunu<br />

deðil, her alanda karþýlaþýlan bir sorun. Bir þekilde zaman<br />

zaman dergiler de buna aracý olabiliyor. Bu durum belki bilinçli<br />

belki de bilinçsiz oluyor ama dikkatli olup sisteme alet<br />

olmamak gerekiyor. Çünkü sadece tüketime odaklý<br />

yetiþmek çocuklar için gerçekten tehlikeli diye<br />

düþünüyorum. Çocuklarýmýzý olabildiðince üretime<br />

katmaya çalýþmalýyýz. Biz de dergimizde<br />

buna dikkat etmeye ve yer vermeye çalýþýyoruz.<br />

Dergimizin benimsediði temel ilkelerden<br />

birisi de bu.<br />

Mevcut eðitim sistemimizin en büyük<br />

yanlýþlarýndan biri ve düþünme gücünün<br />

düþmaný, ezberleme üzerine gerçekleþiyor.<br />

Bu anlamda çocuklarýn etkin öðrenmeyi<br />

saðlayabilmeleri için öncelikle dikkat<br />

edilmesi gereken hususlar nelerdir?<br />

Bizim de dergimizde tam anlamýyla yapmak<br />

istediðimiz þey bu. Milli Eðitim sistemine bu<br />

açýdan küçük de olsa bir destek saðlamak<br />

istiyoruz. Dergimizin içinde<br />

etkinlikler veriyoruz. Dergimizin<br />

birçok konusu, bu<br />

yeni sistemin getirdiði


proje üretme, ürün ortaya çýkarma konusunda fikir verecek nitelikte.<br />

Bu yüzden dergimizden yararlanarak proje yapan çok<br />

sayýda çocuk var. Eðitimciler, etkinlik sayfalarýmýzý yoðun olarak<br />

kullanýyor. En güzeli de çocuklarýn bu etkinlikleri yapmaktan<br />

keyif almalarý. Öðretmenleri ya da aileleri istediði için deðil<br />

kendileri istedikleri için yapýyorlar. Bizim amaçlarýmýzýn odak<br />

noktasý tam da bu zaten. Onlara hoþlanacaklarý biçimde bilimi<br />

sunmak. Ben çocuklar iyi þeylere, nitelikli þeylere layýk diye düþünüyorum.<br />

Biz de iþimizi yaparken hep bunun üzerinde duruyoruz.<br />

Özenle çalýþýlmamýþ iþler iyi sonuç vermiyor. Onun için<br />

çocuklara hep güzel ve nitelikli þeyler sunmak lazým. Onlardan<br />

baþarý beklerken biz onlara ne veriyoruz, en önemli þey bu<br />

bence. Ayrýca çocuklarýn sanatla beslenmeleri de çok önemli.<br />

Biz bunu dergimizde hiç ihmal etmemeye çalýþýyoruz. Çünkü<br />

bu baþarý girdabýna girildiði zaman sanat bir tarafa býrakýlýyor.<br />

Sanat, insanýn yüreðine dokunan bir þey. Çocuklara bir þeyler<br />

öðretirken sanat iyi bir araç oluyor. Önemli olan çocuklara küçük<br />

bir kapý aralayýp var olan gerçekleri<br />

kendiliðinden fark<br />

etmesini saðlamaya çalýþmaktýr.<br />

Bütün denizleri<br />

korumasý gerektiðini sadece<br />

kýyýda gördüðü küçücük<br />

bir midye üzerinden<br />

anlatabilirsiniz. Çocuklar,<br />

kendilerinden baþarý beklenen<br />

bireyler haline getirildi;<br />

ancak önemli olan yetiþkinlerle<br />

çocuklar arasýnda saðlýklý bir<br />

alýþveriþ olmasý. Bu noktada<br />

yetiþkinlerin çocuklarýn "karþýsýnda"<br />

deðil, "yanlarýnda" olmalarý<br />

çok önemli.<br />

Yayýnýna katkýda bulunduðunuz çocuk veya eðitim üzerine<br />

yazýlmýþ kitaplar var mý?<br />

Geçmiþte kitaplarý yayýna hazýrlama görevlerim oldu. TÜBÝ-<br />

TAK tarafýndan yayýmlanan kitaplarýn hazýrlanma sürecine katkýlarým<br />

oldu ama þu anda Bilim Çocuk ve okul öncesi çocuklara<br />

hitap eden Meraklý Minik dergisi için görev yapýyorum.<br />

Okul öncesi çocuklar için yazýlar yazýyorum. 2007 yýlýnda yayýn<br />

hayatýna baþlayan Meraklý Minik Dergisi, çocuk geliþiminin en<br />

Zuhal Özer'79<br />

önemli evrelerinden birinin okul öncesi dönem olduðu düþüncesinden<br />

hareketle atýlmýþ bir adýmdý. Çok sevilerek takip ediliyor.<br />

Bunun yanýnda Bilim Çocuk Dergisi'nin editörlüðünü yapýyorum.<br />

Bilim Çocuk Dergisi'nin tirajý 2008 yýlýnda 100.000'in<br />

üzerinde seyrediyor. Bu tirajla Türkiye'deki diðer tüm dergiler<br />

arasýnda, 2008 yýlýnda en çok satan dergi oldu. Bu baþarýsýný<br />

hâlâ da sürdürüyor.<br />

Son olarak eðitim alanýnda çocuklarýmýzýn yaþadýðý en büyük<br />

kaygýlarýndan biri olan sýnav sistemlerini nasýl deðerlendiriyorsunuz?<br />

Bu temponun içindeki<br />

çocuklar için, önereceðiniz<br />

stres kontrolü<br />

yöntemleri nelerdir?<br />

Türkiye'de koþullar<br />

böyle oluþmuþ<br />

ve bunu gerektiriyor.Okuyucularýmýz<br />

12 yaþýn altýnda<br />

olduðu için dergimizde<br />

bugüne kadar bu konuyu<br />

çok fazla ele alamadýk.<br />

Fakat böyle bir konuyu<br />

ele alacak olursak, kesinlikle<br />

yayýn kurulumuzdaki<br />

uzmanlarýmýzla iþbirliði yapardýk.<br />

Benim kiþisel görüþüm, tabii ki çocuklarýn bu þekilde sýnavlarla<br />

sýnanmamasý yönünde. Ezber, bir bilgiyi öðrenmenin<br />

kolay yolu olarak algýlanýyor ama ezber sonuçta insana çok<br />

þey katmýyor. Ezberlemek de eðitim sýrasýnda kazanýlan davranýþlardan<br />

biri. Ancak çocuklarýn ezberlemenin ötesine geçmesi<br />

gerekiyor. Örneðin öðrendikleriyle ilgili üretim yapabilmeleri<br />

gerekiyor. Bizim eðitim sistemimizin iyileþtirilmesi gereken yönünün<br />

de bu olduðunu düþünüyorum.<br />

1961 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðdu. 1979 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden, 1983 yýlýnda Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden mezun<br />

oldu. 1984 yýlýnda Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Merkezi'nde ölçme deðerlendirme uzmaný olarak çalýþmaya baþladý. 1995 yýlýnda<br />

ÖSYM'den ayrýlarak, TÜBÝTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nde yazar olarak çalýþmaya baþladý. TÜBÝTAK'ýn 1998-1999 yýllarý arasýnda yayýmladýðý<br />

bazý popüler bilim kitaplarýný yayýna hazýrladý. 2000-2002 yýllarý arasýnda, <strong>TED</strong> Özel <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Lisesi'nde SOBÝS Projesi'nde<br />

görev aldý. Temmuz 2000'den bu yana Bilim Çocuk Dergisi'nin editörü olarak görevini sürdürüyor. Ayrýca Ocak 2007 yýlýndan beri TÜBÝ-<br />

TAK'ýn yayýmladýðý Meraklý Minik adlý okulöncesi bilim dergisinde de yazar olarak görev yapýyor. 2005-2007 yýllarý arasýnda da MEB ve Orta<br />

ve Doðu Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi'nin (REC) ortaklaþa gerçekleþtirdiði Yeþil Kutu Projesi'nde Türkçe versiyonu editörü olarak<br />

görev yaptý. 2004-2007 yýllarý arasýnda, Çaðdaþ Drama Derneði'nin düzenlediði yaratýcý drama liderlik atölyelerine katýldý. 2004-2005 yýllarýnda<br />

Uður Mumcu Vakfý'nýn düzenlediði desen atölyelerine katýldý. Tüm bu birikimlerini "çocuklar için yazmak" amacýyla kullanmak istiyor<br />

ve resimli çocuk kitaplarý hazýrlama denemeleri yapýyor. Boþ zamanlarýnda gökyüzü fotoðraflarý çekiyor. Evli ve bir çocuk annesi.<br />

EKÝM2008 kolejliler


yaþam kalitesi<br />

48<br />

Kilo vermek<br />

ama ne pahasýna<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

K"<br />

ilo vermek", sürekli hayatýmýzda olan ve<br />

aslýnda hiç duymak istemediðimiz bir kavram.<br />

Yaþamak için yemek yerine modern<br />

toplum yaþamýnda yemek için yaþamaya<br />

baþladýðýmýzdan beri baþýmýz fazla kilolarla<br />

belada.<br />

Son günlerde gündemde yer alan olaylar;<br />

hepimize "kilo vermek ama ne pahasýna?"<br />

sorusunu kendimize sormamýzý saðladý. Kötü<br />

örneklerden kolaycý çýkarýmlara gidip "ben<br />

kilolarýmla mutluyum" sloganýnýn arkasýna sýðýnmak<br />

ile, "bu iþ gerçekten profesyonel bir ekiple ve kalýcý<br />

olarak yavaþ tempoda uzun erimli bir davranýþ deðiþikliði<br />

programý ile yapýlýr" gerçeðini idrak etmek arasýnda kalmamýza<br />

neden oldu. Kilo yönetimi-davranýþ deðiþikliði programlarý,<br />

doktor, diyetisyen, egzersiz uzmaný ve psikologdan oluþan bir<br />

takým çalýþmasý ile yapýlýr.<br />

Kilo vermek terimi yerine aslýnda kullanýlmasý gereken kavram<br />

vücudumdaki fazla yað oranýný normal sýnýrlara çekme<br />

kavramýdýr. Bu kavram kalori alýmýný gözden geçirirken kalori<br />

yakýmýný hýzlandýrmayý yani aktiviteyi beraberinde getirir.<br />

Alýn teri olmadan kazanç, emek olmadan ürün olmaz.<br />

Uzun erimli kilo yönetimi kolay deðildir. Bir kilo yönetimi programýna<br />

baþlamadan aþaðýdaki konularý göz önünde tutmanýz<br />

gerekir.<br />

Kilo Hedefini Doðru Koymak<br />

Dr. Mehmet Tümer'81<br />

Aile Hekimliði Uzmaný<br />

www.bsyklinik.com<br />

Doðru hedefi ortaya koymak en önemli adýmdýr. Çoðu kiþi<br />

sadece amaca, yani "kilo kaybý"na odaklanýr. Aslýnda odaklanýlmasý<br />

gereken en önemli noktalar; egzersiz ve diyet konusunda<br />

yapacaðýmýz davranýþ deðiþiklikleridir. Kilolarýný baþarýyla<br />

yöneten kiþiler daima sürdürecekleri birkaç davranýþ deðiþikliðini<br />

benimseyerek sürdürenlerdir.<br />

Akýlda tutulmasý gereken etkili kilo yönetimi hedeflerinin<br />

tam tanýmlý, ulaþýlabilir ve gereðinde revize edilebilir olmasý gerekir.<br />

Örneðin; "daha fazla egzersiz yapmalýyým" çok güzel bir<br />

hedef gibi görünse de tam tanýmlý deðildir, bunun yerine "hergün<br />

5 kilometre yürümeliyim" ölçülebilir. Fakat daha egzersize<br />

yeni baþladýysanýz "günde yarým saat yürümeliyim" daha uygun<br />

olur, yine hergün yürümeye imkanýnýz olamayabileceðini<br />

göz önünde tutarak "haftada 5 gün 30 dakika yürümeliyim" gi-


i çok daha özgül ve size açýk kapý býrakan hedefler uyumunuzu<br />

artýrýr.<br />

Baþarýyla Kilo Verdiðinizde Kendinizi Ödüllendirin<br />

(Lütfen yemek harici birþeylerle!)<br />

Baþarýyla kilo ve egzersiz hedeflerinize ulaþtýðýnýzda kendinize<br />

küçük ödüller verin, istediðiniz bir CD, kitap, almayý arzuladýðýnýz<br />

bir giyecek, iþten yarým gün izin alarak<br />

uzun süredir vakit ayýramadýðýnýz bir uðraþýnýzý<br />

gerçekleþtirmek gibi. Unutmayýn ki büyük bir<br />

hedef sonrasýnda kendinize vereceðiniz büyük<br />

bir ödül yerine; küçük hedeflere ulaþtýkça<br />

verilecek küçük ödüller çok daha fazla<br />

motivasyon saðlar.<br />

Kalori Dengenizi, Kredi Kartý Ekstreniz<br />

Gibi Dengeleyin (Umarýz kredi<br />

kartýzede deðilsinizdir!)<br />

Bunu yapabilmek için; yaþamýnýzdaki<br />

beslenme ve aktivite alýþkanlýklarýný<br />

gözden geçirip notlar tutmalýsýnýz. Günlük<br />

besin tüketiminizi, ne kadar süreyle<br />

ne tür fizik aktivite yaptýðýnýzý not etmelisiniz.<br />

Bu bakýþ açýsý ile kalori alým ve<br />

kalori harcamanýz arasýnda bir denge<br />

kurup, sonuçlarýný kilonuzdaki deðiþiklikle<br />

ölçebilirsiniz.<br />

Yeme Tetikleyici Ortam ve Davranýþlarý<br />

Önleyin<br />

Yemenizi tetikleyen sosyal ve çevresel etmenleri gözlemleyin.<br />

Örneðin televizyon izlerken yemek yediðinizde miktar artýþlarý<br />

olduðunu fark etmeniz veya iþyerinde çay kahve yanýnda<br />

etraftan gelen ikramlara hayýr dememeniz gibi.<br />

Gözlemleriniz ýþýðýnda yeme davranýþýnýzý tetikleyen sosyal<br />

durumlardan kaçýnma yönünde kurallar oluþturmalýsýnýz.<br />

"Doygunluk" Mesajýný Alýn<br />

yaþam kalitesi<br />

Yemek yedikten sonra doygunluk mesajýný beyninizin doyduðunuz<br />

mesajýný almasý 15 dakika sürer. Bu yüzden yemek<br />

yeme hýzýnýzý azaltmalýsýnýz. Bu sayede yemeðinizin sonuna<br />

geldiðinizde doygunluk sinyalini almanýz saðlanacaktýr. Yeme<br />

tarzýnýzý deðiþtirmeniz kendinizi kötü hissetmeden daha az yemenizi<br />

ve kilo vermenizi saðlar. Yeme hýzýnýz azalýnca, yemeðin<br />

sonuna doðru doygunluk sinyalleri beyninize ulaþacaktýr.<br />

Daha küçük tabaklar kullanmak size<br />

biraz daha yardým edecektir.<br />

Küçük tabaklara konan porsiyonlar çok<br />

daha büyük ve doyurucu görülecektir.<br />

Öðün atlamamak ve günlük bir öðün planýna<br />

uymak amaca ulaþmanýzda size gerekli<br />

olan bir davranýþ deðiþikliðidir.<br />

Hepimizin saðlýðý ne kadar enerji harcadýðýmýza<br />

yani yaptýðýmýz fiziksel aktivite<br />

miktarýna ve buna karþýn beslenme ile aldýðýmýz<br />

kalori miktarýna baðlýdýr. Pek çoðumuz<br />

fizik akvitesini egzersiz yapmak olarak<br />

algýlar. Bu algýlama pek çok zaman doðru<br />

olsa da; arabamýzý gideceðimiz yerden<br />

uzakta park edip yürümek dahil artýrdýðýmýz<br />

günlük aktivite miktarý hayatýmýzdaki<br />

kalori dengesini düzenlemek açýsýndan<br />

çok önemlidir.<br />

Teknolojinin kilo yönetimine uygulanmasýnda<br />

en yeni sistem, kolunuza taktýðýnýz<br />

bir sensör sistemi sayesinde, bu kalori harcamanýz<br />

ve kalori alýmýnýzý kontrol altýna alýyor. Kolunuza takýlacak<br />

özel bir dijital saat ile haberleþen sensör; size sürekli bilgi<br />

aktarýyor. Bu sayede davranýþ deðiþikliði geliþtirmeniz kolaylaþýrken,<br />

program sýrasýnda ölçümlemeler yapmanýz ve programa<br />

uyumunuz katlanarak artýyor. ABD’de yapýlan çalýþmalarda<br />

çok baþarýlý sonuçlar elde ediliyor.<br />

49<br />

EKÝM2008 kolejliler


sosyal sorumluluk<br />

50<br />

<strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü<br />

Kendinden Önce Hizmet<br />

Ýnsanlýða hizmet vermek, her meslekten yüksek ahlaki standartlarý yüceltmek ve dünyada<br />

barýþ ve iyi niyeti yaymak amacýyla dünyadaki iþ ve meslek adamlarýnýn birleþmelerinden<br />

meydana gelmiþ bir kuruluþ olan Rotary Kulüpleri dünya genelinde birçok ülkede bulunuyor.<br />

On yýl önce <strong>Ankara</strong>'da açýlan <strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü de bunlardan biri. Kulübün tarihi ve<br />

yapmýþ olduðu hizmetlerle ilgili bilgi veren Hizmet Projeleri Komitesi'nden Dr. Ýnci Þimþek'81,<br />

Kulübün bir üyesi olmaktan büyük mutluluk duyduðunu belirtiyor.<br />

Rotary ne anlama gelmektedir?<br />

Rotary'nin tüm Rotary camiasý tarafýndan<br />

kullanýlan ortak bir tanýmý vardýr<br />

aslýnda. O da;<br />

"Rotary, insanlýða hizmet vermek,<br />

her meslekten yüksek ahlaki<br />

standartlarý yüceltmek ve dünyada barýþ ve iyi niyeti<br />

yaymak amacýyla dünyadaki iþ ve meslek sahibi insanlarýn<br />

birleþmelerinden meydana gelmiþ bir kuruluþtur".<br />

Dünya genelinde bir çok Rotary kulüpleri bulunuyor. Bu<br />

kulüpler hangi amaçla kuruluyor?<br />

Dünyada yaklaþýk 33.000 Rotary Kulübü, hizmet idealinde<br />

birleþmiþ çeþitli iþ ve meslek sahiplerinden oluþuyor. Ortak<br />

amaç da; dünya çapýnda dostluk iliþkileri kurarak uluslararasý<br />

karþýlýklý anlayýþý, iyi niyet ve barýþý teþvik etmek ve geliþtirmek.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Rotary'nin resmi sloganý, "Kendinden Önce Hizmet"tir<br />

ve bu hizmetler genellikle gençlere, yaþlýlara,<br />

özürlülere ve Rotary'e bir umut kaynaðý olarak<br />

bakan kiþilere sunulan hizmetlerdir.<br />

Bu kulüplerdeki üyelerin hepsi de kendi mesleklerinde<br />

baþarýlý, mensubu olduklarý mesleði en iyi<br />

þekilde temsil eden kiþilerdir. Bilgi ve becerileri ile toplumun<br />

her kesimine ýþýk tutar ve kiþisel bilgi zenginliklerini<br />

baþkasýna yardým amacý ile paylaþýrlar.<br />

Bu anlayýþýn en güzel örneklerinden biri de "Rotary Toplum<br />

Gönüllüleri Birliði"dir. Bu oluþum daha çok büyük þehirlerde<br />

düþük gelirli kesimin yaþadýðý bölgelerde kurulur ve orada<br />

kendi kendilerine organize olmayan kiþilerle birlikte Rotaryenlerin<br />

sahip olduklarý bilgi ve deneyim birleþtirilerek toplum kalkýnmasýna<br />

yardýmcý olunmaya çalýþýlýr. Rotary Köy Gönüllüleri


Dr. Ýnci Þenyüz ÞÝMSEK’81<br />

Birliði dünyada yaþam kalitesini arttýrýcý faaliyetler kavramýna<br />

çok yeni bir boyut getiren bir programdýr.<br />

<strong>Ankara</strong> Koru Rotary Kulübü'nün tarihçesi hakkýnda bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Benim de üyesi olmaktan büyük mutluluk duyduðum <strong>Ankara</strong><br />

Koru Rotary Kulübü, tam 10 yýl önce <strong>Ankara</strong> Gaziosmanpaþa<br />

Kulübü'nün çabalarýyla<br />

kuruldu. 10 yýl dile kolay. 10 yýl<br />

boyunca her hafta kulüp toplantýsýnda<br />

bir araya geldiðiniz, her<br />

türlü mutluluðunu, hüznünü<br />

paylaþtýðýnýz dostlarýnýzla birlikte<br />

insanlýk için bir þeyler yapmak<br />

inanýlmaz mutluluk verici bir<br />

duygu. Sadece topluma deðil,<br />

birbirimize de manevi destek<br />

veriyoruz. Tam bir aile gibi uzun<br />

yýllar boyunca, hayatlarýmýza<br />

þahit oluyoruz. Sürekli üretken<br />

bir ortam olan kulübümüze, gönüllü<br />

yeni dostlar almak da bizi her zaman mutlu ediyor.<br />

Rotary Kulubü'ne üyelik için hangi þartlar aranýyor? Ýsteyen<br />

herkes bu kulübe üye olabilir mi?<br />

Her Rotaryenin "Rotary'yi Geniþletmek" prensibinden yola<br />

çýkarak, Rotary'yi paylaþacak yeni üyeleri kulübüne kazandýrma<br />

zorunluluðu vardýr aslýnda. Mesleðinde baþarýlý, saygýn ve<br />

sevilen, yardým etmeyi ve hizmeti seven her insan potansiyel<br />

bir Rotaryen'dir zaten. Ancak bir Rotary Kulübüne üye olabilmeniz<br />

için, sponsor diye tabir ettiðimiz bir Rotaryen tarafýndan<br />

o kulübe önerilmeniz gerekir. Rotary'yi özümseyebilecek, toplantýlara<br />

devam edebilecek, paylaþým ve hizmet felsefesini benimseyebilecek<br />

her davetli üye olmaya adaydýr.<br />

Kulübünüzün þu ana kadar yapmýþ olduðu ve yapmayý<br />

düþündüðü projeler nelerdir?<br />

Geçtiðimiz 10 yýl boyunca, yüzlerce projede elele hizmet<br />

verdik. Küçük Ölçekli Ýþ Kazandýrma kurslarýndan tutun da,<br />

Okuma Yazma Kurslarýna, Saðlýk Taramalarýna kadar, toplumun<br />

eksikliðini hissettiði her alanda faaliyet gösteriyoruz. Her<br />

yýl düzenli olarak gerçekleþtirdiðimiz "Çimler Üzerinde Dans"<br />

konserlerimizle, "Uçurtma Þenliklerimizle" ve kermeslerimizle<br />

pek çok toplumsal projemize kaynak saðlýyoruz. 2003 yýlýnda<br />

sosyal sorumluluk<br />

gurur duyduðumuz Körlükle Mücadele Merkezi'ni ve 2006 yýlýnda<br />

da, Yeþiltepe Ýlköðretim Okulu'nu açtýk.<br />

Her yýlýn baþka bir temasý var. Örneðin geçen yýl, hizmet<br />

konumuz "Meme Kanserinde Erken Taný" idi. Kadýnlarýmýzý bu<br />

konuda bilinçlendirebilmek için eðitim seminerleri düzenledik.<br />

Bu yýlki konumuz "Bebek Ölümleri". Projelerimiz aðýrlýklý olarak<br />

annelerin, gebelerin kendilerinin ve<br />

bebeklerinin saðlýklarýna dikkat etmeleri<br />

konusunda vereceðimiz eðitimlere<br />

yönelik olacak. Ýþin güzel yaný,<br />

bu projeleri hayata geçirirken ilgili<br />

tüm devlet kuruluþlarýyla, sivil toplum<br />

örgütleriyle ve özel sektör ile<br />

omuz omuza çalýþýyoruz ve iþin sonunda<br />

aldýðýmýz hazzýn tadýný birlikte<br />

çýkarýyoruz. Ýçinde insan sevgisi olan<br />

ve toplum için ne yapabilirim diye<br />

kendi kendisine soran her meslek<br />

sahibi, baþarýlý bireyin Rotary'yi ve<br />

Rotaryenliði düþünmesini tavsiye<br />

ederim.<br />

Kulüpte baþka Kolejli üye bulunuyor mu?<br />

Evet, tabii, üyelerimiz, eþlerimiz ve çocuklarýmýz arasýnda<br />

da pek çok Kolejli var. Arzu Akýn, Birgül Ataç, Elif-Erhan Yalçýn,<br />

Esin Koç, Ýnci-Aykýn Þimþek, Özay-Bülent Seyrek, Pelin Aktuð,<br />

Selda-Kaan Saltýk, Sevgi Tuna; Kolejli arkadaþlarýmýzdan bazýlarý.<br />

www.koru-rotary.org.tr<br />

Dr. Ýnci Þenyüz Þimþek’81<br />

1963 <strong>Ankara</strong> doðumlu olan Ýnci Þenyüz Þimþek, 1981 yýlýnda<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun oldu. 1987 yýlýnda Gazi<br />

Üniversitesi Týp Fakültesi'nde Týp eðitimini tamamlayan<br />

Þimþek, Nevþehir Ana Çocuk Saðlýðý ve Aile Planlamasý<br />

Merkezi'nde mecburi hizmetini yaptý. Doktora eðitimini ise yine<br />

ayný üniversitenin Týbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalý'nda<br />

gerçekleþtirdi. 1995 yýlýnda Dýþiþleri Bakanlýðý Saðlýk<br />

Merkezi'nde çalýþmaya baþlayan Þimþek, halen ayný kurumda<br />

görevine devam etmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir.<br />

51<br />

EKÝM2008 kolejliler


moda-tasarým<br />

52<br />

Gümüþ<br />

özgürlük demektir<br />

Geçmiþ çaðlara ait en önemli<br />

bulgular, insanoðlunun çeþitli<br />

maddelerden yaptýðý takýlardan<br />

elde edilmiþtir. Baþlangýçta kemik,<br />

taþ, toprak veya aðaçtan<br />

yapýlan ve genellikle dini bir ritüel<br />

maksadýyla kullanýlan takýlar<br />

zamanla insanoðlunun özellikle<br />

de kadýnlarýn vazgeçilmezleri<br />

arasýnda yerini aldý. Günümüzde<br />

taký malzemesi olarak en<br />

yaygýn kullanýlan metaller altýn<br />

ve gümüþ... Gümüþ altýna göre<br />

maliyet açýsýndan çok daha<br />

avantajlý. Ama gümüþü bir çok<br />

insan için cazip yapan þüphesiz<br />

bunlardan çok daha fazlasý...<br />

Birçoðumuzun takmaktan çok<br />

zevk aldýðý gümüþ takýlarý<br />

mevcuttur. Kimimiz için taþlý<br />

bir gümüþ yüzük, kimimiz için<br />

bir çift küpe veya bir gümüþ<br />

bileklik... Yenileri alýnsa da bazý gümüþ takýlarýn<br />

bizde nedense ayrý bir yeri vardýr<br />

her zaman.<br />

"Kendimi bildim bileli gümüþ taký takmayý severim" diyen<br />

Erhan Güçsavaþ’73 da bir gümüþ tutkunu. Neredeyse<br />

ortaokul yýllarýnda gümüþ taký takmaya<br />

baþlayan Güçsavaþ, iki yýl önce bu<br />

sevgisini ticarete dönüþtürmüþ. 2006 yýlýnda<br />

Tunalý Kuðulu Pasajý'nda açýlan Gümüþçü<br />

bu zaman zarfýnda 1973 Kolej<br />

mezunlarýnýn yeni buluþma noktasý olmuþ<br />

adeta. Öyle ki Erhan Güçsavaþ<br />

okul döneminde çok samimi olmadýðý<br />

arkadaþlarýyla dahi burasý sayesinde<br />

bir araya gelerek, daha yakýn<br />

dostluklar kurmuþ.<br />

Turizm Bakanlýðý’ndan emekli olduktan sonra çok sevdiði<br />

gümüþ takýlarý satmaya karar veren Güçsavaþ, taký takmaktan<br />

ve baþka insanlarýn üzerinde de görmekten hoþlandýðýný<br />

söylüyor. Gümüþçü oldukça farklý ve zevkli tasarýmlarýn yer<br />

aldýðý gümüþ severlerin mutlaka görmesi gerektiði bir yer. Bunun<br />

nedeni Güçsavaþ'ýn dükkanýnda sadece sevdiði tasarýmcýlarýn<br />

özgün ürünlerine yer veriyor olmasý. Dükkanda belli köþeler<br />

belli tasarýmcýlara ayrýlmýþ ve içeri girdiðinizde ayný tasarýmcýnýn<br />

eserlerini bir arada bulabiliyorsunuz. Güçsavaþ, insanlarýn<br />

kendi takýlarýnýn aynýsýný baþka insanlarýn üzerinde<br />

görmekten hoþlanmadýklarýný ve daima farklý ürünler peþinde<br />

olduklarýný bu yüzden dükkanýnda özel koleksiyonlar<br />

bulundurduðunu belirtiyor. Kürþat ve Sibel Ýnan<br />

çiftinin hazýrlamýþ olduðu ve görenleri gerçekten hayran<br />

býrakan Suizi Koleksiyonu da bunlardan biri. Tamamý<br />

950 ayar gümüþten ve nadir bulunan taþlardan meydana<br />

getirilmiþ Suizi Koleksiyonu, özgün tasarýmlarýn bu-


luþma noktasý adeta. Sertifikalý satýlan bu ürünlerin fiyatlarý da<br />

bir o kadar uygun. Yaka iðnesi, tek küpe ve birden fazla<br />

takýlan yüzükler gibi ürünler modern ve otantik tasarýmlarýn<br />

bir birleþimi olarak müþteriye sunuluyor.<br />

Gümüþçü'de ürünleri bulunan bir diðer gümüþ tasarýmcýsý<br />

Murat Güneþ. Güneþ'in tasarýmlarý daha çok<br />

Türk halkýnýn her zaman sevdiði otantik ve etkileyici bir<br />

tarzda. Taþ seçimleri ve bunu gümüþle iþleyiþi ile dikkat<br />

çeken bir diðer tasarýmcý ise Sinem Güven.<br />

Özellikle son yýllarda tüketicinin altýn ile gümüþün farklý olduðunu<br />

anlamasýyla gümüþe olan ilginin bir hayli arttýðýný belirten<br />

Güçsavaþ, "Önceleri taký dendiðinde sadece altýn biliyordu.<br />

Artýk gümüþ de halk tarafýndan çok seviliyor. Çünkü gümüþ<br />

özgürlük demektir. Gümüþü Türk halký çok seviyor" diyor.<br />

Gümüþü sevenlerle birlikte üreticilerin de bir hayli arttýðýna<br />

dikkat çeken Güçsavaþ, Endonezya ve Tayland gibi deðiþik ülkelerden<br />

de ürünler gelmesiyle çeþitlerin oldukça çoðaldýðýný<br />

söylüyor. Yurtdýþýndan gelenleri her yerden edinmek mümkün.<br />

Ama özel tasarýmlar belirli yerlerde bulunabiliyor bu yüzden<br />

çok daha deðerli. Erhan Güçsavaþ özel tasarýmlarýn fiyatlarýnýn<br />

diðer ürünlere nazaran biraz daha fazla olabileceðini belirterek,<br />

tüketiciye mutlaka beðendikleri takýyý almalarýný öneriyor.<br />

Sadece fiyatý ucuz diye taký almanýn anlamsýzlýðýný dile getiren<br />

Güçsavaþ, þöyle diyor: "Takýyla bütünleþirsiniz. Kendi hayat felsefenizi,<br />

tarzýnýzý ortaya koyarsýnýz. Ýnsanlar beðendikleri, kendilerini<br />

tamamlayacaðýný düþündükleri takýlarý alýp takmalýlar."<br />

Erhan Güçsavaþ, Kolej yýllarýný, Kolej arkadaþlýklarýný da hiç<br />

unutamýyor. Gümüþçü'yü açtýktan sonra birçok arkadaþýyla yeniden<br />

buluþma fýrsatý bularak, birçok arkadaþýyla hiç ayrýlmamýþ<br />

gibi yeniden samimi olduklarýný belirten Güçsavaþ, bu<br />

duygunun baþka bir okulda tadýlamayacaðýný söylüyor. Kolejli<br />

olmak bir ayrýcalýktýr diyen Güçsavaþ, bu yüzden kýzý Deniz'i de<br />

geçtiðimiz yýl Kolej'e kaydettirmiþ.<br />

Erhan Güçsavaþ’73<br />

1955 <strong>Ankara</strong> doðumlu olan Erhan Güçsavaþ, 1973 yýlýnda<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi<br />

Ýstatistik Bölümü'nü bitiren Güçsavaþ, Turizm Bakanlýðý'ndan<br />

emekli oldu. Diþ Hekimi Hale Güçsavaþ ile evli olan Erhan<br />

Güçsavaþ'ýn Deniz adýnda bir kýzý bulunuyor.<br />

moda-tasarým<br />

53<br />

Gümüþçü<br />

Tunalý Hilmi Cad.<br />

Kuðulu Pasajý 123<br />

Alt Kat No:18/4<br />

Kavaklýdere/ANKARA<br />

Tel: 0312 426 21 27<br />

EKÝM2008 kolejliler


keyif<br />

54<br />

Türkiye'de maden suyu dendiðinde ilk akla gelen markalardan biridir<br />

Beypazarý Maden Sularý. Kurulduðu günden bu yana doðallýktan<br />

vazgeçmeyen, teknolojisini ise sürekli yenileyen yarým asýrlýk<br />

bir firma. 1957 yýlýndan günümüze kalitesinden ödün vermeyerek<br />

bir markaya dönüþen Beypazarý Maden Sularý'nýn sahibi Niyazi<br />

Ercan'79, maden suyunun insan saðlýðý üzerindeki faydalarýný<br />

ve firmasýnýn gelecek hedeflerini bizlerle paylaþtý.<br />

Maden suyunun tanýmýný yapabilir misiniz? Soda ve maden<br />

suyu arasýndaki farklar nelerdir?<br />

Doðal mineralli su yerin katmanlarýndan kendi halinde<br />

çýkan veya çýkartýlan1litresinde en az 1000 mg<br />

çözünmüþ mineral ihtiva eden tamamen "doðal"<br />

bir içecektir. Soda ise, içilebilir özellikteki suya, yapay<br />

mineraller ve karbondioksit gazý eklenerek elde<br />

edilen ve tamamen "yapay" olan bir içecektir. Yapay minerallerin<br />

vücuda katkýlarý sýnýrlýdýr. Her ikisi de mideyi rahatlatma<br />

özelliðine sahiptir, ancak sodanýn bundan baþka hiçbir iþlevi<br />

yoktur. Oysa doðal mineralli su ayný zamanda doðal bir mineral<br />

deposudur. Dolayýsýyla aradaki fark þu þekilde yorumlanabilir:<br />

Doðal mineralli su bir ihtiyaç, soda ise bir tercihtir!<br />

Maden suyunun insan saðlýðýna faydalarý nelerdir?<br />

Saðlýklý hayatýn þartlarýndan biri de, vücudun<br />

ihtiyacý olan mineralleri temin etmektir. Ýnsan vücudu,<br />

fonksiyonlarýný doðru bir þekilde yerine<br />

getirebilmek için 80'den fazla mineral kullan-<br />

Günde en az iki þiþe<br />

maktadýr. Ýçerdiði mineraller bakýmýndan vücudumuza<br />

gerekli mineralleri saðlayan en iyi<br />

içecek doðal mineralli sudur. Doðal mineralli<br />

sularýn ihtiva ettiði zengin mineraller, vücudumuzda<br />

vitaminlerin fonksiyonlarýna yardýmcý<br />

olur. Muhtevasýndaki zengin kalsiyum ve florür<br />

gibi mineraller dolayýsýyla özellikle çocuklar,<br />

bayanlar ve yaþlýlarýn daha fazla doðal mineralli<br />

su içmeleri gerekir. Uzmanlara göre,<br />

günde en az 2 litre civarýnda su ve doðal mineralli su tüketilmesi<br />

saðlýklý hayatýn temel þartýdýr. Doðal mineralli sularda<br />

zengin olarak bulunan minerallerden magnezyum, hücre içerisinde<br />

potasyumdan sonra en yoðun olarak bulunan katyondur.<br />

Hücre zarý, hücre içi ve hücre çekirdeðindeki birçok biyolojik<br />

olaylarda etkilidir ve kas ile sinirlerdeki elektrik uyarýlarýnýn<br />

iletilmesini saðlar. Kalp ve damar hastalýklarýyla çok ilgisi vardýr.<br />

Günde en az 2 þiþe doðal mineralli su içenlerde ani kalp<br />

enfaktüsü görülmediði bilimsel verilerle tespit edilmiþtir. Doðal<br />

mineralli sularýn diðer yararlarýný þöyle sýralayabiliriz; Sindirim<br />

sistemine olumlu etkisi vardýr, vücuttaki gereksiz tuzu yok eder,<br />

selülit oluþmasýný engeller, kalori içermediði için tüm zayýflama<br />

programlarýnýn vazgeçilmez bir parçasýdýr, florür içerdiði için<br />

özellikle çocuklarýn diþ çürümelerini engeller. Hamileler ve emziren<br />

anneler için özellikle tavsiye edilmektedir.<br />

Beypazarý Maden Sularý'nýn tarihçesinden bahseder misiniz?<br />

Firmamýz 1957 senesinden bu yana <strong>Ankara</strong>'nýn Beypazarý<br />

ilçesinde yer almakta olup 51 senelik deneyim ve tecrübesiyle<br />

halkýn beðenisini kazanmýþ ve kulvarýnda 1 numara olmayý baþarmýþtýr.<br />

Yaptýðý yatýrýmlarla kendini geliþtiren ve sektörüyle ilgili<br />

teknolojik geliþmeleri yakýndan takip eden firmamýzýn amacý<br />

insan saðlýðý açýsýndan çok büyük önem taþýyan maden suyunu<br />

halkýmýza sevdirmek ve kaliteyi halka sunmaktýr.<br />

Firmamýzýn dolum tesisleri, dönüþümlü ve iadesiz olmak<br />

üzere beþ üniteden oluþmaktadýr. Dönüþümlü kasa hattýmýzda<br />

teknolojinin en son kullanmýþ olduðu kasa boþaltma, þiþe yýkama,<br />

boþ kasa yýkama, þiþe dolum makinasý ve otomatik<br />

kasalama makinalarýndan oluþmaktadýr. Ýadesizlerin dolumunu<br />

yaptýðýmýz dört maden suyu üretim hattýmýzda ise<br />

teknolojinin en son kullanmýþ olduðu palet çözme, þiþe<br />

çalkalama (rinser) þiþe dolum ve kapaklama makinasý,<br />

etiketleme makinasý, optik elektronik kontrol, shrinkleme<br />

makinasý, paletleme makinasý ve strechleme makinalarýndan<br />

oluþmaktadýr.


Firmamýz þimdilik toplamda 160.000 þiþe/saat kapasite ile<br />

iadesiz ve 40.000 þiþe/saat kapasite ile de dönüþümlü maden<br />

sularýný HACCP ve ISO 9001:2000 güvencesi ile, hijyenik þartlarda<br />

piyasaya arz etmektedir. Hijyen koþullarýna önem göstermekte<br />

olan firmamýzýn sürekli denetimi yaný sýra (Saðlýk Bakanlýðý'nca)<br />

kendi içinde özel laboratuvarý bulunmakta olup, her<br />

saat baþý üretimden alýnan örnekler burada incelenmektedir.<br />

Beypazarý markasý olarak maden suyu pazarýnda %22 iç<br />

pazar payý ile lider konumda olan firmamýz, pazarda tüketimi<br />

artýrmaya yönelik reklamlarýyla tüketicileri bilinçlendirmeye çalýþmaktadýr.<br />

Bunun yaný sýra KKTC dahil olmak üzere Arabistan,<br />

Ýngiltere, Fransa, Danimarka, Belçika, Almanya, Kanada,<br />

Suriye ve Hollanda'ya da ihracat yapmaktadýr.<br />

Türkiye'de son yýllarda maden suyu piyasasý hýzlý bir geliþim<br />

içinde. Beypazarý Maden Sularý diðerlerinden nasýl bir<br />

farklýlýk gösteriyor?<br />

Beypazarý markasýnýn halkýn gözünde 1 numaralý maden<br />

suyu olarak tercih edilmesinin ve güven kazanmasýnýn sebebi<br />

yarým asýrlýk DENEYÝMÝMÝZ, TECRÜBEMÝZ ve YENÝLÝKÇÝ olmamýzdýr.<br />

Firmamýzýn prensibi doðal olaný doðal ambalajýnda<br />

yani, cam þiþede halka sunmaktýr. Bu yüzden tüm ürünlerimizi<br />

cam þiþede halka sunmaktayýz. Ayrýca, Beypazarý mineralli suyun<br />

diðerlerinden en büyük farký içerdiði minerallerdir. Her mineralli<br />

suyun içerdiði mineral deðerleri bölgesel olarak farklýklýk<br />

göstermektedir. Firmamýzda üretilen doðal mineralli su,<br />

içerdiði deðerler bakýmýndan ZENGÝN MÝNERALLÝ SU kategorisine<br />

girmektedir.<br />

Beypazarý Maden Sularý, uzun yýllar tek bir çeþit üzerinde<br />

kalmasýna raðmen bu yýl meyveli maden sularýný da ürün<br />

çeþitlerine ekledi. Böyle bir ürün çeþitliliðine<br />

neden gerek duydunuz?<br />

Maden suyu kültürü Türkiye'de ne<br />

yazýk ki geliþmemiþ, maden suyunun<br />

önemi anlaþýlamamýþtýr. Avrupa'da kiþi<br />

baþýna düþen yýllýk maden suyu tüketimi<br />

150 litreyken, Türkiye'de bu rakam 7<br />

litrenin altýnda. Ülkemizde saðlýklý bireylerin<br />

sayýsýný artýrabilmek için doðal<br />

zenginliðimiz maden suyunun tüketimi-<br />

Niyazi Ercan’79<br />

1961 senesinde <strong>Ankara</strong>'da doðan Niyazi Ercan, ilk ve orta<br />

öðrenimini <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde tamamlamýþtýr. Eðitimini<br />

tamamladýktan sonra babasý Cemil Ercan tarafýndan <strong>Ankara</strong>'nýn<br />

Beypazarý ilçesinde kurulan Beypazarý Maden Suyunun iþletmeciliðini<br />

devralmýþtýr. Maden suyu tüketiminin çok olduðu<br />

ülkelere yaptýðý yurt dýþý seyahatlerinde þirketini daha da ileriye<br />

götürmek için fikir edinmiþ ve firmayý bugün dünyaca ünlü bir<br />

marka haline getirmeyi baþarmýþtýr. 1984 yýlýnda evlenen ve iki<br />

çocuk babasý olan Niyazi Ercan, çocuklarýna kaliteli bir eðitim vermek<br />

istemiþ ve þu anda Bilkent Üniversitesi Ýþletme Bölümünü<br />

okumakta olan çocuklarýyla beraber aile þirketi olarak devam<br />

etmesini istediði firmasýný, daha ileriye taþýmak istemektedir.<br />

keyif<br />

55<br />

nin artýrýlmasý gerekiyor. Avrupa'nýn doðal mineralli sular açýsýndan<br />

en zengin ülkesi Türkiye'de bu sularýn tüketim oraný son<br />

derece az. Maden suyuna yeni bir tat getirerek halka sevdirmek<br />

bu saðlýk iksirini farklý bir damak tadýyla sunmak, sektörümüze<br />

az da olsa canlýlýk getirmiþ ve bu yeni tat halkýn beðenisini<br />

kazanmýþtýr. Firmamýz her þeyin doðalýndan yana olduðu<br />

için uzun bir süre bu çeþitleri çýkarmamýþtýr. Ancak halktan gelen<br />

yoðun istek üzerine, doðallýktan yine vazgeçmeden %100<br />

doðal aroma kullanarak üç yeni lezzetle doðal mineralli suyu<br />

buluþturmuþtur. Þimdilik viþne, elma ve limon çeþidi bulunan<br />

firmamýz yakýn bir zamanda farklý iki lezzeti daha ürünlerine ekleyecektir.<br />

Beypazarý Maden Sularý'nýn gelecek hedefleri nelerdir?<br />

Firmamýz 2008 yýlý sonunda devreye alacak olduðu, italyan<br />

SÝMONAZZÝ marka 50.000 þiþe saatlik komple þiþe dolum hattýný<br />

Türkiye'mize kazandýrmaktan mutluluk duymaktadýr. Böylece,<br />

210.000 þiþe/saat iadesiz üretimi ve 40.000 þiþe/saat iadeli<br />

üretimi ile toplamda üretimini 250.000 þiþeye çýkarmayý hedefleyen<br />

ve Türkiye'nin lider kuruluþu olan firmamýzýn amacý,<br />

saðlýk iksiri haline gelen doðal maden suyunu tüketiciye sunmak<br />

ve tüketiciden gelen talepleri daha rahat bir þekilde karþýlamaktýr.<br />

Kolej sizin için neler ifade ediyor öðrenebilir miyiz?<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> sadece <strong>Ankara</strong>'da deðil Türkiye'nin çeþitli<br />

yerlerinde var olan, eðitim kalitesi tartýþýlamaz bir okul olup,<br />

benim mezun olduðum yýllarda bile eðitimiyle tercih edilen bir<br />

okuldu. Kolej'den mezun olmak eðitim, düþünce yapýsý ve kaliteli<br />

eðitmenleriyle bir ayrýcalýktýr<br />

diye düþünüyorum. Ýngilizce<br />

eðitimime <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde<br />

baþladým ve yurt dýþý<br />

seyahatlerimde var olan Ýngilizcemi<br />

geliþtirme imkaný<br />

buldum.<br />

Bizim dönemden mezun<br />

olan arkadaþlarýmla<br />

karþýlaþtýðýmda her birinin<br />

bu eðitimler sayesinde<br />

çok iyi yerlere geldiðini<br />

görüyorum ki bunun temelinin<br />

Kolej'de atýldýðýný<br />

biliyorum.<br />

BEYPAZARI KARAKOCA<br />

MADEN SUYU ÝÞL. LTD. ÞTÝ.<br />

Kýbrýscýk yolu 6.km<br />

Beypazarý/ANKARA<br />

Tel : 0312 762 74 45-46<br />

0312 763 14 86<br />

Faks : 0312 762 74 49<br />

www.beypazarimadensuyu.com.tr<br />

EKÝM2008 kolejliler


kültür-sanat<br />

56<br />

Kemal Baþar'80<br />

“Tiyatro benim yaþamým”<br />

Kemal Baþar'80, deðerli bir tiyatro ve sinema sanatçýsýnýn oðlu<br />

olarak tiyatrocu olmak istediðini ilk açýkladýðýnda kendisine ilk karþý<br />

çýkan yine babasý Savaþ Baþar olur. Babasýnýn erken yaþta hayatýný<br />

kaybetmesiyle Kemal Baþar da okumakta olduðu ODTÜ'yü<br />

býrakarak çok istediði konservatuara kaydolur. O günden bu yana<br />

çok sayýda tiyatro oyununda oyuncu ve yönetmen olarak yer alan<br />

Baþar ile tiyatro ve <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> üzerine görüþtük.<br />

Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder<br />

misiniz? Tiyatroya ilginiz nasýl baþladý?<br />

Tiyatroyla, doðal olarak, kendimi<br />

bildim bileli ilgiliyim. Doðal olarak<br />

diyorum, çünkü babam rahmetli<br />

Savaþ Baþar oldukça tanýnmýþ<br />

bir tiyatro ve sinema sanatçýsýydý.<br />

Birçok sanatçýnýn arasýnda<br />

büyüdüm. Tabii o zamanlar tiyatrodan<br />

anladýðým, renkli bir hayat…<br />

Beni çeken kesinlikle<br />

bu olmuþtu. 1980'de <strong>TED</strong>'i<br />

bitirip Konservatuar'a girmek<br />

istediðimi söylediðimde,<br />

annem "Bir deli<br />

daha!" dedi; babamsa<br />

kesinlikle karþý çýktý. Mesleðin<br />

güçlüklerinden<br />

bahsetti. Tiyatroda var<br />

olabilmenin, tutunabilmenin<br />

nelere mal olduðunu<br />

anlattý. Anlamadým tabii.<br />

Onlar ODTÜ'ye gireyim istiyordu,<br />

ben Konservatuar'a…<br />

Onlarýn istediði oldu. Üniversite<br />

sýnavýna girdim,<br />

ODTÜ'yü kazandým.<br />

Pek de<br />

hazýrlanmadan<br />

girdiðim konservatuarsýnavýnda<br />

ise o sene<br />

baþarýlý olamadým.<br />

1985'de<br />

onu kaybettiðimde<br />

hâlâ OD-<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

TÜ öðrencisiydim; aslýnda öðrencilikten<br />

çok elimde gitar, haytalýk yapýyordum<br />

ya… Neyse, babamý kaybettiðimde<br />

hemen atladým Ýstanbul'a<br />

gittim, çok istediðim konservatuar sýnavýna<br />

girdim ve babamýn ölümünden<br />

tam bir ay sonra çok istediðim<br />

okulumdaydým.<br />

Meslek yaþamýnýzda kilometre<br />

taþlarým dediðiniz ve sizde gerçekten yeri olan projeler<br />

hangileriydi?<br />

Devlet Tiyatrolarý'na girdikten sonra 10 senede 25 civarýnda<br />

oyunda oynadým. Bunun içinde çok severek oynadýðým,<br />

bende gerçekten yeri olan projeler… Çok az…<br />

Estragon rolünü oynadýðým, Mustafa Avkýran'ýn yönettiði<br />

'Godot Geldi' benim için çok önemlidir mesela. Mustafa tiyatroya<br />

diðerlerinden farklý bakýyordu, iyi bir tiyatro adamýydý,<br />

hala da öyle ve o eserde baþrol oyuncusu<br />

olarak çalýþýrken rejisörlüðü düþünmüþtüm.<br />

Ýlk yönettiðim oyunun hikayesi de enteresandýr.<br />

Bozkurt Kuruç genel müdür o zaman.<br />

Bir gün beni çaðýrttý, gittim. Hoþ beþten sonra,<br />

"Al þu teksti, otur bir kenara, oku" dedi.<br />

Edward Albee'nin 'Üç Boylu Kadýn' adlý<br />

oyunu. Metni þöyle bir karýþtýrdým, erkek<br />

rolü yok. "Hocam" dedim, "Bunda erkek<br />

rolü yok, ben ne oynayacaðým?". "Oðlum"<br />

dedi, "Yöneteceksin". Ben de sanýyorum<br />

ki hoca yönetecek, ben de bir<br />

þey oynayacaðým, nezaket gösterip<br />

odasýna çaðýrmýþ. On beþ gün sonra<br />

þimdi pek çok anýmýzla birlikte yýkýlmýþ<br />

olan Yeni Sahne'de provalara baþladým.<br />

Oyun yüz temsilden fazla verdi, oldukça<br />

baþarýlý olduk. Birkaç sene<br />

oyunculukla yönetmenliði birlikte götürdüm.<br />

On yýl kadar önce de Ayþenil<br />

Þamlýoðlu'nun yönettiði 'Eþek<br />

Arýlarý'nýn provalarý uzadýkça<br />

uzamýþtý, artýk üçüncü ayda<br />

mýyýz, dördüncüde mi,<br />

baþrol oynamama karþýn<br />

kulisin tatsýzlýðýndan<br />

caným çýkmýþ durumda.<br />

Bir sýkýntý, bir


sýkýntý… Dedim ki ben ne yapýyorum! Birden oyunculuktan hiç<br />

keyif almadýðýmý fark ettim. Nedenini de buldum o anda. Var<br />

olamýyordum. Yerim dardý. Yani kendimi ifade edebilecek alan<br />

çok kýsýtlýydý. Yönetmenin çerçevelediði, sýnýrlandýrdýðý bir alanda<br />

ne yapabilirdim, kendime ait hangi cümleyi kurabilirdim ki?<br />

Onun kurguladýðý yaþamýn bir ögesiydim yalnýzca. Evet, o an<br />

benim meslek yaþamýmdaki en önemli dönüm noktasýydý. O<br />

oyundan sonra da tamamen rejisörlüðe yöneldim. Her yönettiðim<br />

oyunla kitlelere "Benim bu konu hakkýndaki görüþüm þudur,<br />

þudur" diyebiliyorum. Rejisörlük tanrýsal bir iþ, yeni bir hayat<br />

yaratýyorsunuz; hele þimdi, oyunculuktan hiç zevk almýyorum.<br />

Yönettiðim oyunlarýn hemen hepsi benim için kilometre<br />

taþlarýdýr. 'Kýzýlýrmak', 'Nalýnlar', 'Kaktüs Çiçeði', yurtdýþýndaki<br />

festivallerde de ülkemizi temsil eden oyunlarým 'Nemrut' ile<br />

'Gözlerin Ardýndaki Çocuk', hayatýnda sahneye ilk kez adým atmýþ<br />

yoksul ev kadýnlarýyla yaptýðým 'Bozkýr Güzellemesi', babama<br />

adadýðým, ayný isimli oðlumun da küçük bir rol aldýðý 'Hayatý<br />

Yaþamak', 6 sezon 500 temsile yakýn sergilenen 'Bahçemdeki<br />

Ayý', Van'ýn ilk Shakespeare'i olan 'Romeo ve Juliet'… Son<br />

yönettiðim oyun da 'Romeo ve Juliet'.<br />

Romanya'nýn devlet tiyatrolarýndan Tony Bulandra Tiyatrosu'nda<br />

yönetmenlik yaptým. Daha bir iki ay önce halktan 'En Ýyi<br />

Oyun' ödülünü aldýðýmýzda çok sevindim. 'Nemrut' Belarus'ta,<br />

'Gözlerin Ardýndaki Çocuk' da Romanya'da en iyi yönetmen<br />

ödülü kazandýrdýlar bana. Diðer oyunlarým da Türkiye'de birçok<br />

ödül aldý; oyuncular, tasarýmcýlar çeþitli ödüllere layýk görüldü.<br />

Ancak ben Türkiye'de hiçbir yönetmenlik ödülünü kabul<br />

etmeyeceðimi çoktan açýkladým kamuoyuna. Hiç samimi bulmuyorum<br />

çünkü.<br />

Ýlk oyununuzdan bugüne geçen zaman dilimini nasýl özetlersiniz?<br />

Hayal kýrýklýklarý, mutluluk, hüzün, baþarý, baþarýsýzlýk, hatalar,<br />

doðrular, keþke olmasaydý dediklerim, iyi ki yaptým diye<br />

övündüklerim…<br />

Tiyatroda oyuncu olmanýzýn yanýnda yönetmenlik de yapýyorsunuz.<br />

Hem yurtdýþýnda hem yurtiçinde çeþitli oyunlar<br />

yönettiniz. Bize biraz bunlardan bahseder misiniz?<br />

Oyunculuk eðitimi aldým. Her görev aldýðým oyunda da ortalama<br />

bir oyuncu kadar oynadým, hâlâ da mecbur kalýrsam o<br />

kadar oynayabilirim. Hiçbir zaman en iyi oyuncu olacaðým diye<br />

bir iddiam olmadý, bana kalýrsa olamazdým da zaten. Her iþ<br />

sevgiyle baþlar çünkü. Devlet Tiyatrolarý'nda da pozisyonum<br />

oyunculuk; ancak 10 senedir hiç sahneye çýkmadým, hep<br />

oyunlar yönettim. Yani yöneticilerin de bana biçtiði gömlek bu.<br />

Ama onlar ister biçsin, ister biçmesin, her hücremle biliyorum<br />

ki benim mesleðim yönetmenlik. Kendimi yýllardýr bu alanda<br />

yetiþtiriyorum. Þu an geldiðim noktada yurtdýþýnda birçok festivalin<br />

seçici kurul üyesiyim, bazý uluslararasý festivallerde Türk<br />

tiyatrosu hakkýnda seminerler verdim, veriyorum, oyunculuk<br />

workshoplarýný yönettim, yönetiyorum. Yurtdýþýndaki önemli tiyatrolarda<br />

iki eserin rejisini yaptým. Bunlardan birincisi Nava<br />

Semel'in 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk' adlý oyunu. Üç sezondur<br />

sahnede Romanya'da. Birçok uluslararasý festivalde de sahnelendi.<br />

Benim yurtdýþýnda yönetmen olarak tanýnmama da<br />

kültür-sanat<br />

önayak oldu. Geçen yýl yönettiðim Shakespeare'in 'Romeo ve<br />

Juliet'i de Romanya'nýn en önemli tiyatrolarýndan birindeydi.<br />

Ünlü Rumen oyuncular rol alýyordu. Özellikle Juliet'i oynayan<br />

Laura Vasiliu, Cannes Film Festivali'nde 1. olan Rumen filminin<br />

baþrol oyuncusu olarak çok tanýnýyordu, oyunun tanýtýmýna da<br />

çok yararý oldu bu durumun...<br />

Tabii Avrupa'da yalnýzca yabancý oyuncularý yönetmiyorum.<br />

Kostüm tasarýmcým bir Fransýz/Rumen mesela, MC Ranin.<br />

Koreografým da Alman Hugo Wolff. Bir baþka koreografým<br />

Yunan Paraskevas Terezakis. 'Romeo ve Juliet'ten hemen sonra<br />

çok acý bir þey yaþadým. Iþýk tasarýmcým ve en iyi dostlarýmdan<br />

Seyhun Ayaþ, Romanya'daki prömiyerimizin ertesi günü<br />

Devlet Tiyatrosu'nun bir turnesi için Seul'e uçarken hayatýný<br />

kaybetti. O günden beri de herhangi bir oyun yönetmedim, yönetemedim.<br />

Þimdi önümde 'Romeo ve Juliet'in baþarýsýnýn da<br />

getirdiði rüzgârla Polonya, Rusya ve Romanya'dan teklifler var.<br />

Ýyi arkadaþým olan ünlü bir Ermeni yönetmenle birlikte yapacaðýmýz<br />

bir proje var ki, ilk olacak bu. Ermeni ve Türk yönetmenlerin<br />

bir araya gelmesi yani… Ülkemde de beni fark eden,<br />

anýmsayan bir tiyatro yöneticisi olduðunda yine oyunlar yöneteceðim;<br />

ama hangi tiyatro, hangi eser bilemiyorum. Bildiðim<br />

tek þey, ilk yönettiðim oyunu Seyhun'un anýsýna yapacaðým.<br />

Yýllarca bu alana emek veren biri olarak tiyatronun sizin<br />

için ne ifade ettiðini öðrenebilir miyiz?<br />

Ne kadar zor bu soruyu yanýtlamak… Tiyatro yaþamým desem,<br />

abartýyor diyeceksiniz. Yok yalnýzca mesleðim desem,<br />

yalan olacak.<br />

Devam eden ve gelecekteki plan ve projeleriniz nelerdir?<br />

<strong>Ankara</strong> Devlet Tiyatrosu'ndaki 'Gözlerin Ardýndaki Çocuk',<br />

üçüncü sezonunda da devam edecek sanýrým. Romanya'da<br />

57<br />

EKÝM2008 kolejliler


kültür-sanat<br />

58<br />

yönettiðim iki oyun da önümüzdeki sezon sergilenmeyi sürdürecek.<br />

Önümüzdeki sezon Ermeni yönetmen Suren Shahverdyan'la<br />

birlikte Lorca'nýn 'Kanlý Düðün'ünü sahneye koyacaðýz.<br />

Oyun ailelerin anlamsýz düþmanlýklarý, gelenekler ve dogmalar<br />

yüzünden en insani duygularý yaþayamayanlarý anlatýyor. Suren<br />

de, ben de bu oyunu seçerken kendi halklarýmýza bir þeyler<br />

söylesin istedik. Ýlk kez bir Ermeni ve Türk sanatçý bu denli<br />

büyük ölçekte bir iþ yapacaklar birlikte; çok ses getireceðini ve<br />

halklarýmýz arasýnda nesillerdir süren çekiþmenin anlamsýzlýðýna<br />

dikkat çekmeye bir damla da olsa yarayacaðýný umuyoruz.<br />

Avrupa'da yapacaðýmýz oyunun ilk büyük hedefi, 2010'da Avrupa'nýn<br />

kültür baþkenti<br />

olacak olan Ýstanbul. Ayrýca<br />

eminim Avrupa'nýn birçok<br />

kentinde de sergilenecek.<br />

Önümüzdeki yaz da<br />

Polonya'daki 'City Festival'inin<br />

açýlýþ oyunu olarak<br />

Can Atilla'nýn 'Aþk-ý Hürrem'<br />

müziðinden yola çýkarak<br />

Kanuni ile Hürrem'in<br />

tutkulu aþkýný anlatan bir<br />

dans tiyatrosu gösterisini,<br />

ekibimle birlikte bir kapalý<br />

manej yýkýntýsýnda sahneye<br />

koyacaðým. Yaz sonu<br />

da Münih'deki tek kiþilik<br />

oyunlar festivaline, çevirisini<br />

benim yaptýðým Yunan<br />

yazar Andreas Flourakis'in<br />

'Yapraklar' adlý eserini götürmek<br />

üzere söz verdim.<br />

Ýyi hatýrlattýnýz, oyunu hemen<br />

yapmam gerek. Daha<br />

ortada oyun yok!<br />

Tiyatro eðitimi almak isteyen<br />

yetenekli gençlere<br />

neler önerirsiniz?<br />

Öncelikle çok okumalarýný…<br />

Böylelikle insaný daha iyi tanýyabilir, anlayabilir, okuduklarý<br />

eserdeki karakterlerle empati kurabilirler. En önemlisi de<br />

Türkçeyi sýnýrlý sayýda kelime kullanarak konuþan birçoðundan<br />

daha iyi öðrenir, anadillerine hakim olabilirler.<br />

Sonra gözlem yapmalýlar. En yakýnlarýndan baþlayarak,<br />

otobüste, sokakta gördükleri sýradan insanlarýn öykülerini kurabilir,<br />

hayal edebilirler.<br />

Tiyatroyla ilgilenen kiþi ülkesini, insanýný iyi tanýmalý. Dünyadaki<br />

sorunlara ilgi duymalý. Mutlaka bir siyasi görüþü olmalý;<br />

yani dünyaya, sorunlara belirli bir pencereden bakmalý.<br />

Bu söylediklerimin hepsi, kiþinin kendini tanýmasýna yöneliktir.<br />

Yoksa kendini nasýl ifade edebilecek ki? Oyunculuk taklit<br />

deðildir; kiþinin bir rolü, bir karakteri kendi ya da çevresindeki<br />

insanlarýn yaþadýklarýna benzeterek kendi içinden çýkarmasý,<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

yani kendini ifade etmesidir. Bu meslekte asýl zor olan da bu.<br />

Çoðu kiþi gerçek duygularýný en yakýnýndakinden bile saklarken,<br />

her gece beþ yüz tanýmadýk insana en mahrem duygularýný<br />

gösterebilmek, üstelik bunu onlarýn karþýsýnda kendini her<br />

an çýrýlçýplak hissederek yapmak, yetenek kadar bilgi ve cesaret<br />

de ister.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okurken tiyatrocu olmak gibi bir isteðiniz<br />

var mýydý? Kolej size neler kazandýrdý?<br />

Benim tiyatrocu olma isteðim, tiyatronun ne olduðunu bilemediðim<br />

yýllarda bile vardý. Sürekli yarýþtýðýn, geçmiþ baþarýlarýnýn<br />

üstüne sünger çekip sürekli iyi olmak zorunda kaldýðýn,<br />

üstelik baþarýnýn da göreceli olduðu yýpratýcý bu mesleði seçtiðim<br />

için nedense çok mutluyum.<br />

Hem iþim, hem hobim<br />

olan tiyatroyu seviyorum;<br />

hayatýmýn oldukça büyük<br />

bir bölümünü kaplýyor.<br />

Babam Devlet Tiyatrosu<br />

sanatçýsýydý daha önce söylediðim<br />

gibi, annem de memur…<br />

Gelirleri kýz kardeþimi<br />

ve beni Kolej'de okutabilmek<br />

için yeterli deðildi. Kim<br />

bilir ne sýkýntýlar çektiler! O<br />

zaman evden annemizin<br />

hazýrladýðý sandviçle Kolej'e<br />

gitmek ayýp deðildi, biz de<br />

öyle yapardýk. Harçlýðýmýz<br />

sýnýrlýydý. Kolej'in deðerini,<br />

1980 Haziran'ýnda liseden<br />

mezun olduðumuz gün sýnýf<br />

arkadaþlarým Murat Eyrik,<br />

Dilek Tüzün, Tamer Güçar<br />

ve Serap Nur Þatana ile çýkýþta<br />

sýrtýmýzý demirlere yaslayýp<br />

duvarda sessiz sessiz<br />

oturarak hiç konuþmadan<br />

uzun süre kaldýðýmýzda hep<br />

birlikte anlamýþtýk galiba;<br />

hâlâ görüþtüðüm arkadaþlarým<br />

o günü belki anýmsamazlar.<br />

Kolej'li olmanýn farkýný ben hissetmesem de çoðu zaman<br />

karþýmdakiler bana hissettirdiler. Attýðým her adýmda, her iþe<br />

diðerlerinden önde baþladýðýmý gördüm. Bilgi olarak, donaným<br />

olarak, yaþama ve insana bakýþ olarak…<br />

Ýngilizcem, bana meslektaþlarýmýn yapamadýklarýný yapma<br />

fýrsatý sundu. Bu sayede dünyanýn her tarafýndan tiyatrocularla<br />

iletiþim kurabildim. Yurtdýþýnda oyunlar sahneye koydum,<br />

uluslararasý festivallerin onur konuðu oldum, Avrupa'da dersler,<br />

seminerler verdim.<br />

Kýsýtlý maddi olanaklarla Kolej'de okumaktan zaman zaman<br />

rahatsýz olduðumu anýmsýyorum; ama þimdi düþündüðümde,<br />

ailemin Kolej'de okumam için yaptýðý fedakarlýðýn karþýlýðýný<br />

verebilmeme olanak yok.


kitap<br />

60<br />

87 mezunumuz Gamze Güller'den ilk kitap<br />

“Ýçimdeki Kalabalýk”<br />

Röportaj: Suzan Bilgen Özgün’81<br />

Gamze Güller'in ilk öykü kitabý olan "Ýçimdeki Kalabalýk" Eylül 2008'de<br />

Turkuvaz Kitaplarý tarafýndan yayýmlandý. Önceki yýllarda katýldýðý çeþit-<br />

li yarýþmalarda farklý öyküleriyle ödüller alan Güller, öykülerinde Türk-<br />

çe'yi düzgün kullanma gücü, sözcük ve dil seçimi ile dikkat çekiyor.<br />

Yazma serüveniniz nasýl baþladý?<br />

Çocukluðumdan beri yazýyorum aslýnda. Yazmak<br />

benim için kendimi ifade etmenin en kolay yolu<br />

oldu hep. Ama yazdýklarýmý baþkalarýyla paylaþmak<br />

için cesaretimi toplamam uzun sürdü.<br />

Um:ag (Uður Mumcu Araþtýmacý Gazetecilik<br />

Vakfý) bünyesinde "Yazma" ve "Uygulamalý Öykü"<br />

seminerlerine katýlana dek yazdýklarýmý ciddi anlamda deðerlendirmek<br />

için nasýl bir yol izleyeceðimi bilemiyordum. Bu seminerlerle<br />

yeniden öykü yazmaya ve daha önce yazdýklarýmý<br />

toparlamaya baþladým. Kitabý oluþturan öykülerin dosyasýný<br />

hazýrlamam iki yýldan fazla zamanýmý aldý.<br />

Kitabýnýz basýlmadan önce de bazý öyküleriniz ödüller aldý.<br />

Ödüller genç yazarlar için ne anlam ifade etmektedir?<br />

Yazan ve yazdýklarýný paylaþmak için yola çýkan birinin izleyebileceði<br />

bazý yollar var: Yazdýklarýný dergilere göndermek ve<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

yarýþmalara katýlmak gibi. Her ikisini de denedim.<br />

Çok fazla yarýþmaya katýlmadým<br />

ama katýldýklarýmýn bazýlarýndan güzel sonuçlarla<br />

döndüm. 2007 Ümit Kaftancýoðlu<br />

Öykü Yarýþmasý'nda "Otel" isimli öyküm<br />

"Okunmaya Deðer Öyküler" kategorisinde<br />

anýldý. 2007 Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat<br />

Festivali Öykü Yarýþmasý'nda "Daðlarýn Soluðu"<br />

Onur Ödülü, 2007 Özgür Pencere Edebiyat<br />

Derneði Kadýn Öyküleri Yarýþmasý'nda<br />

ise "Gel Pisi Pisi" mansiyon aldý. 2007 yýlýndan<br />

itibaren Kitap-lýk, Karþýn, Lacivert, Patika gibi edebiyat<br />

dergilerinde öykülerim yayýmlandý. Tüm bunlar cesaretimi toplamam<br />

ve yazabileceðime inanmam için bana çok yardýmcý<br />

oldu.<br />

Ýçimdeki Kalabalýk öykü kitabýnýzdaki öyküler konu olarak<br />

tamamen birbirlerinden baðýmsýz öyküler olsa da, özellikle<br />

"Ýçimdeki Kalabalýk", "Kutu", "Kayýp Aranýyor" ve "Noel<br />

Baba'nýn Bisikleti" öykülerindeki kahramanlar benzer sýkýntýlara<br />

sahip. Modern çaðýn biraz tedirgin, biraz yabancýlaþmýþ,<br />

biraz bezmiþ, zaman zaman da tekdüze yaþama<br />

ve sýradanlýða kendince direnen ve bu nedenle kendini<br />

yalnýz hisseden insaný. Bu karakterleri oluþturmanýzýn nedenlere<br />

nelerdir?<br />

Günlük hayat rutini içinde çoðu zaman fark etmesek de<br />

kendi içimizde çeliþkiler, yalnýzlýklar ve hüzünler taþýyoruz. Üstelik<br />

yaþam, bir süre sonra alýþtýðýmýz ve yaþarken ayrýmýna


varmayý unuttuðumuz ironilerle dolu. Kalabalýklarýn içinde yalnýzýz,<br />

oysa tek baþýmýza kaldýðýmýzda içimiz çok kalabalýk. Pek<br />

çok tuhaflýðý yadýrgamaz olup kabulleniyoruz. Bu öykülerdeki<br />

karakterler bunun farkýna varan ancak ne yapacaðýný tam da<br />

kestiremeyen, içimizden birileri. Belki herkesin zaman zaman<br />

yapmayý içinden geçirdiði ama seslendirmeye bile cesaret<br />

edemediði þeyleri son bir umutla hayatlarýna taþýmak istiyorlar.<br />

Ortak noktalarý yaþama direnme çabalarý. Öykülerde dýþa vurduklarý<br />

ise aslýnda iç seslerimiz.<br />

Öykülerinizde dile hakimiyetiniz de göze çarpýyor. Zaman<br />

zaman da örneðin "Gel Pisi Pisi" öykünüzde olduðu gibi<br />

çok açýk olarak verilmese de mizahý bir yön de görebiliyoruz.<br />

Sizce bir öyküyü öne çýkaran en önemli unsurlar<br />

nelerdir?<br />

Öyküde en önemli unsurun dil ve sözcük seçimi olduðunu<br />

düþünüyorum. Kendi dilini yaratabilmek bir ustalýk iþi. Umarým<br />

ben de bir gün bunu baþarabilirim. Bu nedenle Türkçe'yi kullanma<br />

becerisini önemsiyorum ve bu konuda olabildiðince<br />

dikkatli olmaya çalýþýyorum. Yazarken anlattýðým konunun beni<br />

sürüklediði ruh haline göre farklý bir tarz öne çýkabiliyor. "Gel Pisi<br />

Pisi" nin dili mizahi oysa altýnda derin bir dram var. Benzer<br />

bir anlatýmý "Noel Baba'nýn Bisikleti"nde de kullandým. Dilin tüm<br />

inceliklerini seviyorum.<br />

"Daðlarýn Soluðu", "Parkta" ve "Ölümün Rengi" isimli öyküleriniz<br />

detaylý tasvirler içeren uzun cümlelerle dikkati çekiyorlar.<br />

Buna raðmen okuyucu kahramanlarla rahat bir<br />

þekilde empati kurabiliyor. Bunda öykülerin duygusal açýdan<br />

da yoðun bir atmosfer taþýmasýnýn etkisi olabilir. Bir<br />

de okuyucu zihninde de sonlandýrýyor öyküyü. Öte yandan<br />

"Aðrý", "Kayýp Aranýyor" gibi öykülerinizde okuyucuda<br />

soru iþaretleri kalýyor, tekrar dönüp<br />

bakma gereði duyulabiliyor. Öykülerin<br />

finallerinin de ucu açýk. Ben<br />

her iki tarzýn da ayrý bir tadý olduðunu<br />

düþünüyorum. Sizin hem okuyucu<br />

hem yazar olarak bu konuda tercihiniz<br />

hangi yönde aðýrlýk kazanýyor?<br />

Çoðu zaman yazmaya baþlarken aklýmda<br />

yalnýzca bir cümle ya da bir imge<br />

oluyor. Yazdýkça onu anlatmanýn türlü yollarý<br />

açýlýyor önümde. Yazarken sonunda<br />

ne olacaðýný bilmediðim için heyecanlanýyorum<br />

bazen. Öykü ilerledikçe kimi zaman<br />

belli bir sonuca yaklaþýyorum, kimi zamansa öyküyü belirgin<br />

bir sona baðlamak istemeyeceðim kadar çok kapý açýlýyor aklýmda.<br />

Bu kapýlarýn bazýlarý okuyanlarýn aklýnda da açýlsýn ve<br />

benimle birlikte bu yolculuða çýksýnlar istiyorum. Okurken de<br />

anlatýlana göre deðiþiyor tercihim. Beni sarsacak kadar sarýp<br />

sarmalayan bir öyküye teslim olup yazarýn her þeyi sonlandýrmasýný<br />

istiyorum bazen. Bazen de onunla beraber yürümeye<br />

devam etmek... O zaman öykü de kafamda yaþamaya devam<br />

ediyor. Ve yazarýyla empati kurduðumu hissediyorum. Okurken<br />

yazarýn yaratýrken aldýðýna yakýn bir zevk alabilmek müthiþ<br />

bir duygu. Yazarken de okuyanýn benimle ayný duygularý yaþayacaðýný<br />

düþlemek gibi...<br />

Biraz da yazma sürecinizden bahsedelim. Öyküye ve zamana<br />

göre deðiþiyor mu yoksa artýk standartlaþmýþ bir<br />

yazma süreciniz mi var? Yazarken belli bir kitleyi ve amacý<br />

hedefliyor musunuz?<br />

Yazma konusunda maalesef bir disiplinim yok. Belli bir hedef<br />

veya hayali okur da olmuyor aklýmda. Aylarca hiçbir þey<br />

yazamadýðým oluyor. Ama kimi zaman da birikmiþ pek çok etki<br />

ve imge ardarda patlýyor aklýmda, zaman ve mekân gözetmeksizin<br />

sürekli yazýyorum. Yazmaya ayýrdýðým kadar çok zamaný<br />

düzeltmeye, araþtýrmaya ve elbette okumaya da ayýrýyorum.<br />

Kitap bastýrtabilmek hatta yazar olabilmek günümüzde ne<br />

yazýk ki oldukça zor bir süreç. Genç yazar adaylarýmýza<br />

bu konuda neler önerebilirsiniz?<br />

Henüz bunun için önerilerde bulunacak kadar deneyim sahibi<br />

deðilim, bunlar benim de ilk adýmlarým ve önümde uzun<br />

bir yol olduðunu biliyorum. Yine çalýþmanýn gücüne inanýyorum.<br />

Ýnanmak, gayret göstermek ve sabýrlý olmak gerekli. Yazdýðým<br />

en kýsa öykünün bile üzerinde aylar boyunca çalýþtýðým<br />

oluyor. Yazýlanlarýn dinlenmesi ve olgunlaþmasý için çalýþmayý<br />

da zamana yaymak önemli. Daha önce de belirttiðim gibi, dergiler<br />

ve yarýþmalar bu konuda faydalý olabilir. Profesyonellerden<br />

gelen eleþtiriler daha büyük adýmlarla ilerlemeye yardýmcý<br />

oluyor.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ndeki öðrencilik günlerinizle ilgili neler<br />

söyleyebilirsiniz? Edebiyatla ilgili okulumuzun katkýlarý<br />

neler olmuþtur?<br />

Gerek çok yeni baþlayan edebiyat hayatýmda gerekse yýllardýr<br />

sürdürdüðüm mesleðimde ve tüm bunlarýn ötesinde bugün<br />

ben olmamda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin katkýsý çok büyük.<br />

En baþta kendime inanmayý, güvenmeyi ve çalýþmayý orada<br />

öðredim. Aldýðým iyi eðitim hayatta bana çok kapý açtý, hâlâ<br />

da açýyor. Bilgili, görgülü ve saygýlý bireyler olarak yetiþmemizi<br />

okulumuza borçluyuz. Ýlkokuldan itibaren bütün öðretmenlerim<br />

yazma konusunda beni teþvik ettiler, dile merakýmý<br />

bildikleri için benimle özel olarak ilgilendiler. "Bir gün gerçek<br />

bir yazar olacaksýn" sözleri hâlâ ilk günkü netliðiyle kulaðýmda.<br />

Umarým gerçekten iyi bir yazar olup emeklerinin<br />

karþýlýðýný ödeyebilirim. Okuluma ve deðerli öðretmenlerime<br />

her þey için çok teþekkür ederim.<br />

Gamze Güller’87<br />

kitap<br />

19 Mayýs 1970 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðdu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde, lisans ve yüksek lisans eðitimini ÝTÜ<br />

Mimarlýk Fakültesi'nde tamamladý. Çeþitli inþaat firmalarýnda görev<br />

yaptý ve yurtdýþý projeleri nedeniyle Rusya, Ukrayna, Kazakistan,<br />

Özbekistan, Irak gibi ülkelerde yaþadý. Hâlen <strong>Ankara</strong>'da Proje<br />

Koordinatörü olarak çalýþýyor. Ýngilizce, Ýtalyanca ve Rusça biliyor.<br />

2005 yýlýnda Um:ag bünyesinde "Yazma" ve 2006 yýlýnda<br />

"Uygulamalý Öykü" seminerlerine katýldý. Yine 2006 yýlýnda "Felsefe<br />

Tarihi, Varoluþçuluk, Sanat Felsefesi, Estetik" dersleri aldý. 2007<br />

yýlýndan itibaren Kitap-lýk, Karþýn, Lacivert, Patika gibi edebiyat<br />

dergilerinde çeþitli öyküleri yayýmlandý.<br />

61<br />

EKÝM2008 kolejliler


hobi<br />

62<br />

ANKARA’DA DENÝZ YOK AMA<br />

Denize hasret bir þehir olan <strong>Ankara</strong>'da, bu yokluðu<br />

çeþitli etkinlikler ve deniz kültürü ile ilgili verdiði<br />

eðitimlerle doldurmaya çalýþan bir kulüp olan <strong>Ankara</strong><br />

Deniz Kulübü, Eylül 2007 tarihinde kuruldu.<br />

Kulübün kurucularý arasýnda Yusuf Ziya Yetkin'85,<br />

Derya Þerif Yarkýn, Bülent Yýlmaz, Sadrettin Yalçýn Karatay'85,<br />

Fatih Özevran'85 ve Yusuf Yücel bulunuyor.<br />

<strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü, 20 Ocak 2008'de geneli <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />

<strong>Koleji</strong> mezunlarýnýn oluþturduðu yeni bir yönetim kurulu belirlemiþ.<br />

Yönetim kurulunun baþkanlýðýný ise yine Kolej mezunu<br />

olan Yusuf Ziya Yetkin’85 yürütüyor. Kulübün baþlýca kuruluþ<br />

amacý ise, denizcilik ve yatçýlýk konularýnda sivil toplum faaliyetlerinin<br />

etkinleþtirilmesi ve geliþtirilmesini saðlamak olarak<br />

belirlenmiþ. Bu doðrultuda araþtýrma yapan kiþi ve kuruluþlara<br />

destek vermeyi hedef haline getiren <strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü, her<br />

türlü ekipmaný saðlayarak eðitim hizmetlerini veriyor ve belirli<br />

zamanlarda çeþitli geziler düzenliyor. Ýncek-Güneykent'te kendilerine<br />

ait 3 katlý bir binada çalýþmalarýný yürüten kulüp, deniz<br />

ve denizcilik ile ilgili gerekli eðitim ve seminerler veriyor.<br />

<strong>Ankara</strong>lýlarý denizle tanýþtýrmayý amaç edinen <strong>Ankara</strong> Deniz<br />

Kulübü, insanlarýn denizcilikle ilgili arayýp bulamadýklarý ve ihtiyaç<br />

duyduklarý bilgileri kendilerinden temin etmeleri için gerekli<br />

tüm çalýþmalarý yapýyor. Kulüp binasýnda her hafta perþembe<br />

günü buluþma günleri gerçekleþiyor. Bu günlerin dýþýnda<br />

da arzu edildiði her gün, özellikle hafta sonlarý barbekü ve<br />

mangal partileri düzenleniyor.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

kulübü var<br />

En yakýn denize kilometrelerce uzak, Anadolu'nun tam ortasýnda<br />

bulunan <strong>Ankara</strong>'da öyle bir kulüp var ki ismini duyanlar, ilk baþta<br />

þaþkýnlýklarýný gizleyemiyorlar. Bir yýl önce kurulan <strong>Ankara</strong> Deniz<br />

Kulübü, deniz sever <strong>Ankara</strong>lýlarý bir çatý altýnda toplayarak, denize<br />

özlemlerini bir nebze olsun hafifletmeyi amaçlýyor.<br />

2006 yýlýnýn Nisan ayýnda ilk kez <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý<br />

ve velileri ile bir araya gelen <strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü, birlikte<br />

yapýlan bir çalýþma ve düzenleme sonrasýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde<br />

<strong>TED</strong>enizci Kulübü'nü kurdu. 2008 yýlýnýn Mayýs ayýnda<br />

ise 11 <strong>TED</strong>'li lise öðrencisi amatör kaptan oldu. Amatör denizcilik<br />

eðitim ve seminerleri ile özel konulardaki söyleþilerini etkin<br />

olarak sürdüren Kulübün, her üyesi amatör denizci belgesi ve<br />

kýsa mesafe telsiz operatörü belgesine sahip bulunuyor ve genel<br />

olarak da sýnavlarda <strong>Ankara</strong>'nýn en yüksek notlarýný alýyorlar.<br />

3-5 günlük eðitimlerin yeterli olmadýðýný savunan kulüp<br />

üyeleri, denizcilik ve denizcilik kültürünü gerçekten öðretmeyi,<br />

yaygýnlaþtýrmayý amaçlýyor ve gerekirse bu kuramsal eðitimler<br />

arasýnda 2-3 günlük Göcek, Marmaris, Bodrum gibi yerlere giderek<br />

bu eðitimleri orada faaliyetlere dönüþtürüyorlar. Teoride<br />

öðretilenler pratiðe dökülüyor. Kulübün<br />

denizcilik ile ilgisi olan ve bu konuda fa-<br />

aliyet gerçekleþtirmek isteyenler için<br />

saðladýðý yararlardan biri de, denizcilerin<br />

el kitabý olan "Denizde Çatýþmayý<br />

Önleme Tüzüðü"nün 14 yaþýndaki üyelerinin<br />

de anlayacaðý bir dilde Türkçe'ye<br />

uyarlamak olmuþ. Bugünlerde Deniz<br />

Kuvvetleri Komutanlýðý'nca basým ve<br />

yayýn aþamasýnda olan bu doküman,<br />

bu alanda çalýþma yapacak olanlar için<br />

önemli bir kaynaðý oluþturuyor. Yine kulübün<br />

giriþimleriyle <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Kütüphanesi'ne içerikleri<br />

ve sayýlarý büyük boyutta olan denizcilik kitabý baðýþlanmýþ.<br />

Kulübün her üyesi en az 3 kez, aile bireyleri ise en az 1 kez kulüp<br />

yöneticileriyle birlikte denizde uygulama eðitimine katýlmýþ.<br />

<strong>Ankara</strong>'nýn en büyük denizci ailesi olma yolunda ilerleyen <strong>Ankara</strong><br />

Deniz Kulübü, 2008'deki projelerini de oluþturmaya devam<br />

ediyor.<br />

Bir spor kulübü olmadýklarýnýn altýný çizen Kulüp Baþkaný<br />

Yusuf Ziya Yetkin, amaçlarýnýn eðitim ile toplumsal kaynaþmayý<br />

bir araya getirmek olduðunu söylüyor. Bu yüzden gazete veya<br />

dergilere kurs ilaný vermediklerini vurgulayan Yetkin, kendilerini<br />

tesadüfen duyan insanlarla çalýþmak istemediklerini de


dile getiriyor. Yetkin, birinci önceliklerinin <strong>TED</strong> kaynaþmasýný<br />

devam ettirmek ve böyle bir zümre yaratmak olduðunu ifade<br />

ediyor. Dolayýsýyla kulübe, referansýnýz olmadan katýlamýyorsunuz.<br />

Refere eden kiþi kulüp yönetiminin olur vermesi ile 14 yaþýn<br />

üzerindekileri kapsýyor. Önemli olanýn nicelik deðil nitelik olduðunu<br />

söyleyen Yetkin, denizciliðin özveri ve paylaþým gerektiren<br />

bir uðraþ olduðunun altýný çiziyor. Dolayýsýyla, kulübün<br />

bünyesinde týp doktorlarý, akademisyenler, hukukçular, mühendisler,<br />

serbest meslek sahiplerinin yaný sýra 14 yaþýndaki<br />

gençler de bulunuyor. Kulüp üyelerinin yaklaþýk %90'ýný <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunlarý oluþturuyor. Kolejliler arasýnda saðlanan<br />

birlik, beraberlik ve dayanýþmanýn üzerine denizciliði monte<br />

ettiklerini vurgulayan Yetkin, bu yüzden üye kabullerinde seçici<br />

olduklarýný belirtiyor.<br />

<strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü'nün denizcilikle ilgili diðer spor kulüplerinden<br />

farký, sosyal yönü aðýr basan ve üyelerinin birbirleriyle<br />

iliþkilerinin daha kuvvetli olduðu bir oluþum yaratmak. Kulüpte,<br />

çeþitli eðitim faaliyetleri de gerçekleþiyor. Emekli Deniz<br />

Albayý olan Derya Þerif Yarkýn, kulüpte komodor olarak görev<br />

yapýyor ve denizcilik üzerine eðitimler veriyor. "Bunu bir derslikte<br />

verilen eðitim olarak düþünmeyin. Biz deniz kültürünü paylaþýyoruz"<br />

diyen Yarkýn, denizci ülke olduðumuzun fakat denizci<br />

bir ulus olamadýðýmýzýn altýný çiziyor. Kulüp, bunun için bir<br />

çok eðitim, seminer ve etkinlik gerçekleþtiriyor.<br />

Denizcilikle uðraþmayý sevenlere kulübün haftalýk toplantýlarýna<br />

katýlmalarýný öneren Baþkan Yusuf Ziya Yetkin, ortak bir<br />

karar verildiðinde günübirlik geziler düzenlediklerini ve bu an-<br />

Yusuf Ziya Yetkin’85<br />

1966 Þanlýurfa doðumlu olan Yusuf Ziya Yetkin, ilk orta ve lise<br />

öðrenimini <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde tamamladý. 1985 yýlýnda buradan<br />

mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Ýþletme Fakültesi'ne devam<br />

etti. Üniversiteden mezuniyetinden sonra Orhan Yetkin Ltd. Þti'de<br />

ardýndan Rusya'da toplu konut otel inþaatý yapan özel bir þirkette<br />

çalýþtý. 1996 yýlýndan bu yana da Yetkinler Ltd. Þti'de þirket müdürü<br />

olarak görev yapan Yetkin, evli ve üç çocuk babasýdýr.<br />

hobi<br />

lamda ileriye yönelik isteklerinden birinin de, <strong>Ankara</strong>'daki sosyal<br />

yaþantýyý denize taþýyabilmek için Çýnarcýk'ta bir amatör denizcilik<br />

eðitim merkezi oluþturmak olduðunun altýný çiziyor. Bunun<br />

dýþýnda kulubün hedeflerinden bir diðeri, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'ne<br />

"Denizcilik" adýnda seçmeli bir ders eklenmesi. Okul idaresinin<br />

kendilerine bu konuda destek saðlayacaklarýna inanan<br />

Yetkin, <strong>TED</strong>'de yönetici, öðretmen ve öðrenci olarak Uluslararasý<br />

Denizcilik Belgesi'ne sahip amatör kaptanlar olduðunu ve<br />

bunun, <strong>TED</strong>'in Türkiye'de gerçekleþtirdiði bir ilk ve farklýlýk olduðunu<br />

belirtiyor.<br />

<strong>Ankara</strong> Deniz Kulübü <strong>Ankara</strong>'da ilk denizcilik müzesi kurmayý<br />

da hedefliyor. Geçmiþten günümüze bir takým materyalleri<br />

sergileyebilecekleri bir müze oluþturmak isteyen kulüp yetkilileri,<br />

birlikte yaþanýlan, dokunulan bir denizcilik müzesine sahip<br />

olmak istiyor. Uzun yýllar sonra akademisyen ve üyelerinin<br />

desteðiyle, Türkiye'de ilk akademik "Denizci Dili Sözlüðü"nü<br />

hazýrlama çalýþmalarýný sürdüren Kulüp üyeleri, bu anlamda,<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okutulan yabancý dillerde bir de denizci<br />

sözlüðü hazýrlamayý planlýyor. Tüm kulüp üyelerinin "Devre<br />

Mülk" ilkesiyle yararlanabilecekleri bir tekne filosunu oluþturma<br />

ve "Eðitim Gemisi" edinme projeleri de sürüyor. <strong>Ankara</strong>'dan ilk<br />

kez "Denizcilik" ana temalý bir ulusal tv yayýný yapma konusunda<br />

etüt çalýþmalarýný sürdüren kulüp, çok sayýda <strong>TED</strong>'liye ulaþýp,<br />

tüm <strong>Ankara</strong>lýlarý ve genç kuþaðý denizle tanýþtýrmayý hedef<br />

edinmiþ.<br />

1985 mezunu olan Yetkin, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin kendisine<br />

saðladýðý katkýlar hakkýnda þunlarý söylüyor: "<strong>TED</strong> ile ilgili söy-<br />

lenebilecek sözlerin ucu bucaðý yok. <strong>TED</strong> nereye giderseniz<br />

gidin her kapýyý açan bir anahtardýr ve <strong>TED</strong> emsalinde baþka<br />

bir okul yok Türkiye'de. 4 buçuk yaþýnda bir kýzým var, onu da<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin kreþine kaydettirdim. Genç bir <strong>TED</strong>'li<br />

olarak yetiþecek. Yeni tesisimiz KolejIN bittikten sonra ise<br />

<strong>TED</strong>'liler daha da kaynaþacak. Hep bir arada olacaðýz. Yeni<br />

kampüsümüz parmakla gösterilecek bir kampüs. Çevre düzenlemesi<br />

ve yanýna gelecek spor aktiviteleriyle her gün daha<br />

da güzelleþecek. Bence Türkiye'de eþi benzeri yok."<br />

63<br />

EKÝM2008 kolejliler


uzman makalesi<br />

64<br />

Onlarýn da duygularý ve haklarý olduðunu unutmayalým<br />

Sevgili Dostlar,<br />

Dünyamýz üzerinde<br />

canlý ve cansýz varlýklar<br />

bulunmaktadýr.<br />

Canlýlar dünyasý; insanlardan,<br />

bitkilerden, ve hayvanlardan<br />

oluþur. Ýnsanlar eskiden<br />

beri hayvanlarla ilgilenmiþlerdir.<br />

Hayvanlarýn insan yaþamýnda<br />

büyük önemi vardýr. Ýlk çaðlarda insanlar, hayvanlardan<br />

korkup kaçmaya ve korunmaya çalýþtýlar. Zamanla hayvanlara<br />

yaklaþtýlar. Bunun sonucunda da kedi, köpek, at,<br />

koyun, sýðýr, keçi gibi hayvanlarý evcilleþtirdiler. Evcilleþen<br />

hayvanlar, insanlarýn yardýmcýsý oldu. Sahipleri için canýný<br />

verir duruma geldiler. Hayvanlarýn sahiplerine baðlýlýklarý,<br />

hayvan sevgisinin doðup büyümesine yardýmcý oldu. Hayvanlarý<br />

seven insanlar, hayvan hastalýklarýný iyileþtirmek için<br />

çalýþtýlar. Bugün uygar ülkelerde hayvan hastaneleri kurulmuþtur.<br />

Veteriner hekimler hayvan hastalýklarýný belirleyip iyileþtirmeye<br />

çalýþmakta, ayný zamanda hayvan hastalýklarýna<br />

karþý çeþitli önlemler almakta, aþýlamalar yapmaktadýr. Hayvanlarýn<br />

saðlýðýna dikkat etmemiz, hayvanlardan insanlara<br />

geçebilen hastalýklarýn önlenmesinde de yarar saðlar.<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

Hayvan<br />

Haklarý<br />

Hayvan haklarý ile insan haklarý birbirinden ayrýlamaz bir bütüne ait<br />

parçalardýr. Üzerinde yaþadýðýmýz dünyanýn yalnýz biz insanlara ait<br />

deðil, tüm canlýlarla birlikte bir yaþam paylaþým yeri olduðunu hatýrlamamýzda<br />

yarar var.<br />

Prof. Dr. Kadircan ÖZKAN'72<br />

Selçuk Ü. Veteriner Fak. Cerrahi ABD Öðretim<br />

Üyesi ve Mesleki Eðitim Fakültesi Dekaný<br />

Hayvanlarýn insanlara doðrudan<br />

ve dolaylý yararlarý çoktur. Baþlýca besinlerimiz<br />

(et, süt, yumurta, bal) giyeceklerimizin<br />

bir bölümü hayvanlardan<br />

saðlanýr. Bazý hayvanlarýn gücünden<br />

ve gübresinden yararlanýrýz. Ýnsan<br />

saðlýðý için gerekli olan ilaç, aþý ve serumun<br />

yapýlmasýnda; bilim adamlarýnýn<br />

insanlýk için önemli olacak buluþlarýnýn<br />

ortaya konmasýnda da hayvanlardan<br />

yararlanýrýz. Kafesteki kanaryanýn<br />

ötüþünü dinlemek, akvaryumdaki<br />

balýklarý seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten<br />

çiçeðe, aðaçtan aðaca dolaþan<br />

böcekler, bitkilerin çoðalma olayýna<br />

yardýmcý olur. Kuþkusuz akrep, yýlan<br />

gibi zararlý hayvanlar da vardýr. Fakat<br />

her canlýnýn doðadaki dengenin<br />

korunmasýnda bir rolü vardýr. Soylarý<br />

bilinçsizce tüketilen canlýlardan sonra,<br />

doðada büyük sorunlar yaþanmaya<br />

baþlanmýþtýr. Artýk günümüzde, nesilleri tükenmekte olan<br />

hayvanlarý korumak için büyük gayretler gösterilmektedir.<br />

Hayvan dostlarý ilk kez Ýngiltere'de 1822 yýlýnda bir araya<br />

geldiler. Hayvanlarý korumak, insanlarýn hayvanlara iyi davranmalarýný<br />

ve hayvanlarýn daha iyi koþullarda beslenme ve<br />

korunmalarýný saðlamak amacýyla Hayvanlarý Koruma Birliði'ni<br />

kurdular. Ayný amaçlý dernekler birleþerek, Hollanda Lahey'de<br />

Dünya Hayvanlarý Koruma Federasyonu'nu oluþturdular.<br />

1931 yýlýnda toplanan bu kuruluþ 4 Ekim'i, Hayvanlarý<br />

Koruma Günü ilan etti. Yurdumuzda Hayvanlarý Koruma<br />

Derneði 1924 yýlýnda kuruldu.<br />

Hayvan Haklarý Evrensel Bildirgesi metni, Uluslararasý<br />

Hayvan Haklarý Birliði ve ona baðlý ulusal birlikler tarafýndan


21-23 Eylül 1977 tarihinde Londra'da hayvan haklarý konusunda<br />

yapýlan 3.uluslararasý toplantýda kabul edildi. Hayvan<br />

Haklarý Evrensel Bildirgesi ise, Paris'te UNESCO Sarayýnda<br />

15 Ekim 1978 tarihinde törenle ilan edilmiþtir.<br />

Ülkemizde "Hayvan Haklarý Yasasý" hayvanlarýn korunmasý<br />

ve yaþam haklarýnýn güvence altýna alýnmasý amacýyla<br />

hazýrlanarak, 2004 yýlýnda çýkarýlmýþtýr. Bu yasanýn amacý,<br />

baþta evcil hayvanlar olmak üzere tüm hayvanlarýn, insan ve<br />

doða kaynaklý maðduriyetlerinin önlenmesini, gözetilmesini,<br />

bakýmlarýný, kötü muamelelerden uzak tutulmalarýný, üremelerini,<br />

canlarýnýn ve saðlýklarýnýn korunmasýný saðlamaktýr.<br />

Bu amaca ulaþmak için hayvanlarýn korunmasýna iliþkin<br />

geliþtirilen temel ilkeler þunlardýr:<br />

Bütün hayvanlar eþit doðar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde<br />

yaþama hakkýna sahiptir. Ancak yasal istisnalar<br />

ve insan gýdasý olarak yararlanýlan hayvanlar bu hükmün dýþýnda<br />

tutulmuþtur.<br />

Geleneksel olarak insanlarýn çevresinde yaþayan türden<br />

olan evcil hayvanlar, türüne özgü hayat þartlarý içinde yaþama<br />

özgürlüðüne sahiptir. Sahipsiz hayvanlarýn da sahipli<br />

hayvanlar gibi yaþamalarý desteklenir.<br />

Ýnsanlar, hayvanlarýn korunmalarý, gözetilmeleri, bakýmlarý<br />

ve kötü muamelelerden uzak tutulmalarý için gerekli önlemleri<br />

alýrlar.<br />

Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacý gütmeksizin sadece<br />

insani ve vicdani sorumluluklarla hayvan besleyen ve<br />

koruyan gerçek ve tüzel kiþilerin desteklenmesi esastýr.<br />

Yabani hayvanlarýn yaþama ortamlarýndan koparýlmamasý,<br />

doðada serbestçe yaþayan bir hayvanýn yakalanýp özgürlükten<br />

yoksun býrakýlmamasý esastýr.<br />

Yasada yer alan diðer düzenlemelerden bazýlarý þunlardýr:<br />

- Hayvan sahiplenen veya ona bakan kiþi, hayvaný barýndýrmak,<br />

türüne ve üreme yöntemine uygun olarak ihtiyaçlarýný<br />

karþýlamak, saðlýðýna dikkat etmek, aþýlarýný yaptýrmakla,<br />

insan-hayvan etkileþimi ve çevre saðlýðý açýsýndan, çevreye<br />

vereceði zarar ve rahatsýzlýklarý tazmin etmekle yükümlüdür.<br />

- Çevre Bakanlýðý, hayvan bulundurma ve sahiplenme<br />

þartlarý ile rahatsýzlýklarý önleyici önlemler bir yönetmelikle<br />

belirlenecektir.<br />

- Saðlýk nedenleri ile gerekli olmadýkça, bir hayvana zor<br />

kullanarak yem yedirmek, acý, ýzdýrap ya da zarar veren yiyecekler<br />

ile alkollü içki, sigara, uyuþturucu vb. baðýmlýlýk yapan<br />

yiyecekler veya içecekler verilmesi yasaktýr.<br />

- Hayvanlarý taþýyan ve taþýtanlar, onlarý türüne ve özelliðine<br />

uygun ortamlarda ve þartlarda taþýmak, taþýma esna-<br />

uzman makalesi<br />

sýnda bakmakla yükümlüdür.<br />

- Hayvanlarýn kendi mekanlarýnda yaþamalarýnýn desteklenmesi<br />

esas olup, sahipsiz ve güçten düþmüþ hayvanlarýn<br />

öldürülmesi yasaktýr.<br />

- Hayvanlarda acý veren müdahalelerin uyuþturmaksýzýn<br />

yapýlmasý yasaktýr.<br />

- Sadece veteriner hekimler acil ve zorunlu müdahalelerde<br />

bulunabilirler.<br />

- Hayvanlarýn bilimsel olmayan tedavi ve deneylerde kullanýlmasý<br />

yasaktýr.<br />

- Hayvanlara acý, ýzdýrap, korku veren týbbi, ticari ve bilimsel<br />

deneylerin yerine alternatif yöntemlerin kullanýlmasý<br />

esastýr.<br />

- Hayvanlarýn ticareti esnasýnda saðlýklarýnýn iyi, satýldýklarý<br />

ve yaþadýklarý yerin temiz ve saðlýk þartlarýna uygun olmasý<br />

zorunludur.<br />

- Hayvanlarýn doðal kapasitelerini veya gücünü aþacak<br />

ve yaralanmalarýna ya da acý çekmelerine yol açacak yöntemlerle<br />

eðitmek, baþka bir hayvan üzerinde þiddetini denemek,<br />

onlarýn acý çekmesine, yaralanmasýna, sakatlanmasýna<br />

ve ölümüne neden olabilecek þekilde dövüþtürmek yasaktýr.<br />

Hayvan haklarý ile insan haklarý birbirinden ayrýlamaz bir<br />

bütüne ait parçalardýr. Üzerinde yaþadýðýmýz dünyanýn yalnýz<br />

biz insanlara ait deðil, tüm canlýlarla birlikte bir yaþam paylaþým<br />

yeri olduðunu hatýrlamamýzda yarar var.<br />

"4 Ekim Hayvanlarý Koruma Günü"nün amacý hayvanlara<br />

karþý sevgi ve acýma duygularý uyandýrmak, onlarý korumak ve<br />

haklarýna saygý duyulmasýný saðlamaktýr.<br />

Unutmayalým bitki ve hayvanlarý sevmeyen insanlarý da sevemez.<br />

Prof. Dr. Kadircan Özkan’72<br />

1954 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðdu. Ýlkokulu Ayþe Abla <strong>Koleji</strong>, ortaokul<br />

ve liseyi <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nde okuyarak 1972 yýlýnda mezun<br />

oldu. <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni 1979 yýlýnda<br />

tamamladý. Ayný yýl, ayný fakültenin Cerrahi Kürsüsü'ne asistan<br />

olarak girdi. 1985 yýlýnda doktor, YÖK Yasasý gereði 1987 yýlýnda<br />

Konya'ya giderek Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi<br />

Anabilim Dalý'nda doçent oldu. Ayný üniversitede 1993 yýlýnda<br />

profesör olan Özkan, halen ayný görevine devam etmekte olup<br />

Mesleki Eðitim Fakültesi Dekanlýðý da yapmaktadýr.<br />

65<br />

EKÝM2008 kolejliler


kolejIN<br />

66<br />

KolejIN bizim<br />

“gözbebeðimiz”<br />

Sosyal yaþama farklý bir bakýþ açýsý getirerek, tüm Kolej camiasýný ayný çatý altýnda toplayacak<br />

olan KolejIN'in inþaatý devam ederken, mezunlarýmýzýn destekleri de bu oranda<br />

artýyor. KolejIN, henüz bir proje halindeyken bile üye olarak katký ve desteklerini esirgemeyen<br />

tüm üyelerimize teþekkür ediyoruz. Dergimizin bu sayýsýnda KolejIN'e üye olan<br />

birkaç mezunumuzun tesisimizle ilgili görüþ ve düþüncelerini aktarýyoruz.<br />

Dr. Cüneyt Ýlçayto'72<br />

Özel Kavaklýdere Kadýn Saðlýðý ve<br />

Tüp Bebek Merkezi Genel Müdürü<br />

Ben <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nin yönetiminde<br />

de bulundum. KolejIN tesisleri yýllardýr<br />

hayalimizde olan bir þeydi. Bizden sonra<br />

gelen arkadaþlar yýllarýn arzularýný gerçeðe<br />

çevirdiler. Çünkü bizim zamanýmýzda Kolej<br />

denildiði zaman spor, folklor çok önemli<br />

bir yer tutardý. Fakat þimdiki nesil, kendini<br />

daha çok bilgisayara verdiðinden spordan<br />

çok uzak. Benim oðlum da Kolej mezunu. O da maalesef<br />

spordan çok uzak. Bizim yaþýmýzdakilerin ve bizden<br />

daha gençlerin spora eðilmesi ve devam etmeleri için<br />

böyle bir tesise çok ihtiyaç vardýr. En yakýn zamanda da<br />

bitmesini umuyorum. Dört gözle KolejIN'i bekliyoruz.<br />

Spor çeþitleri hýzla deðiþiyor. <strong>TED</strong>'in buz hokeyi, buz pateni<br />

gibi takýmlarý varmýþ. Tesis içinde spor çeþitleri çoðaldýkça<br />

sporun çeþitli konularýna meraklý gençler de<br />

çoðalacaktýr. Henüz gidip görme fýrsatý bulamadým.<br />

Yasemin Polat Seven'73<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Ýlk Öðretim 2. Kademe Müdür Yardýmcýsý<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý Derneði<br />

kurulduðu günden bugüne Atatürk ilke ve<br />

devrimleri çerçevesinde Batý dünyasýna<br />

kapýsýný açmýþtýr. Sahip olduðu özellikleri<br />

yitirmeden sosyal sorumluluklarýný en iyi<br />

þekilde yerine getirmeye devam etmektedir.<br />

Bu baðlamda derneðimiz yaptýðý her<br />

çalýþmayla güçlü bir sivil toplum örgütü<br />

olduðunu birçok yönden kanýtlamýþtýr. Sesimizi daha<br />

çok duyuracaðýmýz projeler yaparak, somut ve emin<br />

adýmlarla ilerlemektedir. Bu projelerden birisi de sosyal<br />

sorumluluk ve sosyal yaþama verdiði önemdir. KolejIN<br />

her birimizin maddi ve manevi katkýlarýyla hayata<br />

geçirmeye çalýþtýðý, bizleri bir araya getirecek olan<br />

gurur duyacaðýmýz, nesillerimizin bir arada olacaðý,<br />

saðlýklý yaþamýmýzý, sosyal hayatýmýzý daha çok dengeleyebileceðimiz<br />

ve Sayýn Baþkanýmýz Bülent Baðdatlý'nýn<br />

ifade ettiði gibi 'gözbebeðimiz' olacaktýr.<br />

Dostluðu, saygýyý, iletiþimi, medeniyeti simgeleyen<br />

ikinci ev olacaktýr. Ben þahsým adýna tesisin bir an evvel<br />

hayata geçmesini diliyorum. KolejIN, saat<br />

17.00'de biten görevimden sonra iki, üç dakikalýk yürüyüþ<br />

mesafesinde stres atabileceðim, spor yapabileceðim,<br />

arkadaþlarýmla lezzetli yemekler yiyebileceðim,<br />

belki dans dersi alabileceðim, belki hobi kurslarý<br />

görebileceðim, çocuklarýmýzýn birbirlerini tanýmalarýna<br />

aracý olabileceðim, belki de emeklilik günlerimde<br />

yaþayabileceðim travmalarda, vefat sonrasý yalnýzlýk<br />

duygusu travmalarýnda bana, benim dostlarýma ev<br />

olabilecek bir adresimiz olacaktýr.<br />

Türkiye'de birçok dernek kuruluþlarý var ama<br />

sosyal renkleri ne yazýk ki çok eksik. Sadece yemek<br />

yemek olarak düþünülmekte. Biz bir misyonsak özel<br />

gecelerimiz, tanýtýmlar, partiler, spor yarýþmalarý, kutlamalar,<br />

yöresel yemek günleri, geçmiþte örnek olan<br />

Cumhuriyet Balolarý, sanatçýlarla söyleþi, hobi kurslarý,<br />

sinema geceleri vs. olmalý. Kýsacasý ailemizdeki<br />

tüm bireylerin tat alabileceði, benim düþünemediðim<br />

gençlerin ve çocuklarýn olduðu her türlü aktivite<br />

olabilir. Bize yakýþan tüm güzelliklere sevgiyle kalýn…


Ercüment Sunter'73<br />

Türk Telekomspor Baþ Antrenörü<br />

Öncelikle Ýncek'teki okul çok büyük<br />

ve güzel bir kampüs oldu. Biz mezunlar<br />

olarak KolejIN'de Kolej'e yakýþan, bütün<br />

imkanlarýyla spor, sosyal aktivitelere uygun<br />

bir tesis bekliyoruz. <strong>Ankara</strong>'da çeþitli<br />

spor tesisleri var. Ama bu tesis eski,<br />

yeni, tüm Kolejlileri bir araya getirecek<br />

bir tesis. <strong>Ankara</strong>'da gidilecek çeþitli yerler<br />

var ama önemli olan eski dostlarla, arkadaþlarla, Kolej'den<br />

mezun olan insanlarla beraber olmak. Bunun haricinde<br />

ben baþka tesislere de üyeyim ama sporla uðraþtýðým<br />

için gidemiyorum. Benim KolejIN'den beklentim daha<br />

çok eski arkadaþlarýmla bir araya gelebileceðim bir mekan<br />

olmasý. Bize yakýþacak güzel bir tesis bekliyoruz.<br />

Zeynep Kazaz'82<br />

Opan Yön. Kur. Bþk.<br />

Kolej'in bir camia olduðuna inanýyorum.<br />

Öncelikle bütün okul ve tesis olarak çok<br />

modern bir yere gittiðini düþünüyorum.<br />

Umarým KolejIN tesisleri de en kýsa sürede<br />

açýlýr, mezunlar ve diðer okuyanlar bir araya<br />

gelip orayý yaþatýr. Tesiste mezunlarýn bir<br />

araya gelebileceði, davetlerin, buluþmalarýn<br />

yapýlabileceði salonlar olmalý diye düþünüyorum.<br />

Konserler, dinletiler, resim sergileri gibi kültürel aktivitelerin<br />

çokça olmasýný isterim. Kütüphanesi olabilir. Zaten<br />

çok güzel bir tesis olacaðýndan eminim, çünkü büyük<br />

bir proje. Projeyi inþaat halinde bizim için düzenlenen bir<br />

toplantýda görme fýrsatým oldu. Biz doðma büyüme, beþ<br />

nesildir Kolejliyiz. Kolej hiç deðiþmeyecek, yeri doldurulamayacak<br />

bir camiadýr. Hep böyle kalmasýný ümit ederim.<br />

Naz Dicle Balkan'94<br />

Kurt & Kurt Ýth. Ýhr. A.Þ. Genel Müdürü<br />

KolejIN tesisleri ile ilgili sürekli e-mailler<br />

geliyor ve oradan takip ediyorum. Projeyi<br />

gördüm çok güzel bir yer olacak. Bizim eski<br />

mezunlar olarak yeni binada hiç anýmýz yok.<br />

Ýncek Kampüsü'ne Kuru Fasulye ve diðer etkinlikler<br />

için gittiðimizde kendimizi yalnýz hissediyoruz.<br />

KolejIN tesisleriyle orada da çok<br />

güzel anýlarýmýz olacaðýna inanýyorum. Çocuklarýmýz, eþimiz,<br />

dostumuz hep bir araya geleceðiz. O yüzden tesisin<br />

bitmesini merak ve heyecanla bekliyorum. Tesisten beklentilerimiz<br />

öncelikle güzel bir restoran, sosyal aktiviteler, özellikle<br />

çocuklarla katýlanabilecek aktiviteler, haftasonu<br />

brunchlarý, her ay belirli bir yýl mezunlarýnýn bir araya gelmesi<br />

olabilir. Ýnþaatý henüz görmedim ama KolejIN'e ilk üye<br />

olanlardaným. Hiç tereddüt etmeden üye oldum.<br />

Refik Çölaþan'64<br />

Ziraat Yüksek Mühendisi, Agrin Tarým ve<br />

Tarýmsal End. Müh. Genel Müdürü<br />

kolejIN<br />

Ben eski bir sporcuyum, milli halterciyim.<br />

Dolayýsýyla tesisler özellikle bizim camiamýz<br />

için son derece gerekli ve yararlý diye düþünüyorum.<br />

Çünkü <strong>Ankara</strong>'da belki de Türkiye<br />

genelinde bu tip spor tesislerinin yaygýnlaþmasý<br />

son 8-10 yýl içerisinde baþladý. Ben<br />

baþka bir spor tesisine üyeyim, birçok da<br />

Kolejli mezun arkadaþ görüyorum orada.<br />

Onlar oralardan yararlanýyorlar, muhtemelen benim görmediðim<br />

birçok özel spor kulübünde de yine birçok Kolej<br />

mezunu ayný þekilde spor ihtiyacýný karþýlýyordur. Dolayýsýyla<br />

KolejIN bittiðinde mezunlarýn büyük bir kýsmý buradan<br />

yararlanma yolunu seçeceklerdir.<br />

Yaz aylarýnda yüzme havuzundan yararlanýrým. Aðýrlýklar<br />

olursa sevinirim, çünkü hala aðýrlýk çalýþýyorum. Onun yaný<br />

sýra zamanýmýz el verdiði ölçüde diðer kondisyon aletleri,<br />

yürüyüþ vs. etkinliklerden yararlanýrým diye düþünüyorum.<br />

Suat Baþar'84<br />

Coconat Ýþletme Müdürü<br />

Öncelikle Ýncek'te inþa edilen kampüsten<br />

okul olarak çok memnunuz. Trafikten,<br />

þehrin gürültüsünden uzak nefis bir kampüs<br />

oldu. Emeði geçen herkese bu vesileyle<br />

teþekkür ediyorum. KolejIN bence çok<br />

iyi bir proje, çok iyi yerde konuþlanmýþ ve<br />

düþünce olarak çok iyi ortaya konulmuþ.<br />

Çok büyük bir kompleks olacak. Kemal<br />

Savran'a bu konuda bence camianýn minnet borcu vardýr.<br />

Çok güzel iþler yaptý ve orasý için çok uðraþtý. Çok desteklediðim<br />

ve baþarýlý bulduðum bir proje.<br />

KolejIN türü tesislerin Türkiye çapýnda yaygýn olduðunu<br />

biliyoruz, benim gözlemim bu tür tesisler temiz kullanýldýkça,<br />

iyi iþletildikçe ve her þeyden önce sýk kullanýldýkça<br />

deðerleniyor ve kalite standartý tutturulabiliyor. Eðer iyi<br />

iþletilirse ve bizim camiamýz, çocuklarýmýz sýkça kullanýrsa<br />

orada bir sinerji oluþturulabilirse, eski dönem arkadaþlarý<br />

sýkça orada birbirleriyle diyalog içinde olurlarsa o zaman<br />

hak ettiði yeri bulacaðýna inanýyorum. Ama bizim<br />

milletimizde bir þey vardýr yani ilk baþta heveslenir gider,<br />

ondan sonra tüketir. Tüketmememiz, sahip çýkmamýz lazým<br />

diye düþünüyorum. Sahip çýkar, sýkça kullanýrsak orasý<br />

da kalitesini korur ve bu sinerjiyle uzun süreler gider.<br />

Farklý aktivitelerle üyeleri daimi þekilde oraya çekmek<br />

düþüncesi ön planda olmalýdýr. Bu aktiviteler spora dönük,<br />

eðlenceli aktiviteler olabilir. Ýyi bir yiyecek içecek<br />

kompleksi ünitesinin olmasý lazým. O da bir çekim kuvvetidir.<br />

67<br />

EKÝM2008 kolejliler


kolejIN<br />

68<br />

size yakýþacak<br />

size özel<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

bir tesis için...<br />

özlediðiniz yaþam alaný<br />

sizin katkýnýzla<br />

geliþiyor...


modern, kaliteli<br />

stressiz<br />

bir ortam sizi bekliyor...<br />

en iyiyi sunabilmek için<br />

kolejIN<br />

katký paylarýnýzý<br />

69<br />

bekliyoruz...<br />

EKÝM2008 kolejliler


kampüs<br />

70<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>’nde <strong>Koleji</strong>nde<br />

Mezuniyet Heyecaný<br />

kolejliler EKÝM2008<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Okullarý 2008 mezunlarý törenle kep<br />

giydiler. 18 ve 25 Haziran 2008 tarihlerinde Ýncek Kampüsü'nde<br />

düzenlenen törenlerde Ýlköðretim Okulundan 718, Lise<br />

Kýsmýndan 55, Anaokulundan ise 149 öðrenci mezun oldu.


kampüs<br />

Ýlköðretimde Mezuniyet Sevinci<br />

25 Haziran akþamý okulumuz stadyumunda düzenlenen törende okulumuzun renklerini<br />

temsil eden kýrmýzý ve lacivert cübbeleriyle podyumdan geçen ilköðretim mezunlarýmýz<br />

diplomalarýný aldýlar.<br />

Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþýmýzýn okunmasýyla baþlayan törende Ýlköðretim Okulu<br />

Müdürü Merih Törüner, öðrencilere ve velilere hitaben konuþma yaptý. Törüner, konuþmasýnda<br />

"Sevgili Kolejliler, sizleri Ýlköðretim yaþantýnýz boyunca Atatürk ilke ve inkýlaplarý<br />

doðrultusunda eðittik. Bilimde, sanatta, sporda her alanda sizlere eðitimin en iyisini vermeye<br />

çalýþtýk. Sizler, bizim geleceðimizsiniz, sizler, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesisiniz.<br />

Yarýnlar sizlerin meþalesi ile aydýnlanacak. Hepinizi kutluyor ve baþarýlarýnýzýn<br />

devamýný diliyorum." diyerek öðrencilerini lise öðrenimlerine uðurladý.<br />

Törende okul düzeyinde ilk ona girerek çeþitli oranlarda burslu okuma hakký elde<br />

eden öðrencilere baþarý ödülleri verildi. Okul 1.si Erknaz Ecehan Erk (8-C), Okul 2.si Tuðçe<br />

Fýndýkoðlu (8-J) ve Okul 3.sü Ali Kaviþ'e (8-S) diplomalarýný ve Türk Eðitim Derneði adýna<br />

ödüllerini <strong>TED</strong> Genel Baþkan Yardýmcýsý Ertuðrul Dokuzoðlu verdi.<br />

Okul düzeyinde Ýlk 10'a giren ve ücretsiz ve kýsmi ücretli okuma hakký elde eden öðrencilere<br />

ayrýca <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý<br />

Derneði, Okul Aile Birliði ve Koruma Derneði ödülleri sunuldu. Yýl<br />

boyunca çeþitli spor branþlarýnda dereceye giren okul takýmlarýna<br />

da <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Yönetim Kurulu tarafýndan ödül verildi.<br />

Törende ayrýca 6, 7 ve 8. sýnýf düzeylerinde ilk üçe girerek %30<br />

ücret indirimi hakký elde eden öðrencilerin isimleri açýklandý. <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Genel Müdürü Sevinç Atabay, baþarýlý öðrencilere<br />

ödüllerini takdim etti.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kolejliler Spor Kulübü'nün Geleneksel<br />

Yýlýn Sporcusu Ödüllerini bu yýl 2. Kademe Kýz Voleybol<br />

Takýmý Kaptaný Eda Caferi ve takým oyuncusu Ezgi<br />

Tokgöz, 2. Kademe Kýz Basketbol Takýmý Kaptaný Sera<br />

Özelçi ve 2. Kademe Erkek Basketbol Takýmý Kaptaný<br />

Batuhan Arýoðlu almaya hak kazandý. Sporculara ödüllerini<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kolejliler Spor Kulübü Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Nadir Akalýn verdi.<br />

2008 mezunlarý þube sýrasýna göre müzik eþliðinde<br />

podyumdan geçerek 8 yýllýk emeklerinin ürünü olan<br />

diplomalarýný öðretmenlerinin ellerinden aldýlar.<br />

Komut eþliðinde mezuniyetin sembolü olan püsküllerini<br />

deðiþtiren öðrenciler, alkýþlarla keplerini havaya fýrlattýlar. Veliler,<br />

Kolej Marþý eþliðinde sahaya inerek çocuklarýnýn sevincine ortak<br />

oldular. Duygu selinin yaþandýðý bu güzel tablo havai fiþek gösterisi<br />

ile son buldu.<br />

71<br />

EKÝM2008 kolejliler


kampüs<br />

72<br />

Lise Mezunlarý Minik Kolejlilerle<br />

Birlikte Diplomalarýný Aldýlar<br />

Anaokulu 6 yaþ grubundan mezun olan Minik Kolejliler,<br />

mezuniyet törenine sevimlilikleri ve tatlý heyecanlarý ile renk<br />

kattýlar. Anaokulu 5 yaþ grubu öðrencileri ellerinde taþýdýklarý<br />

espirili pankartlarý ve okulumuzun kurucusu Ulu Önder<br />

Atatürk'e olan mesajlarý ile konuklardan büyük alkýþ aldýlar. 5<br />

yaþ grubu "Sýnýfýnýzý bize býraktýðýnýz için çok mutluyuz", "Biz de<br />

5 yaþ grubuna abi, abla olacaðýz" diyerek bir yaþ daha büyümenin<br />

mutluluðunu yansýtýrken, Ulu Önder'e baðlýlýklarýný da þu<br />

pankartlarla ifade ettiler.<br />

"Sizin kývýlcýmýnýzla yanan meþalemiz bugün Türkiye'yi<br />

aydýnlatýyor"<br />

"Bugünün küçükleri, yarýnýn büyükleriyiz Atam"<br />

Anaokulu Müdürü Nilgün<br />

Kaynaroðlu yaptýðý konuþmasýnda<br />

"Eðitim-öðretim yýlýnýn<br />

bu en hayýrlý ve keyifli gününde<br />

buluþmanýn heyecanýný yaþýyorum.<br />

En küçüklerimiz ve en<br />

büyüklerimizin bir araya gelmesiyle<br />

bu günümüz farklý bir<br />

anlam kazandý. Sevgili liseliler,<br />

küçüklerinize en iyi þekilde örnek olacaðýnýza inanýyorum.<br />

Sevgili 6 yaþlar sizleri en iyi, en güzel bilgilerle donattýk. Sizden<br />

asla ayrýlmýyoruz. Sizleri unutmayacaðýz ve özleyeceðiz.<br />

Hepinize mutlu ve baþarýlý bir öðretim yaþantýsý diliyorum."<br />

diyerek öðrencilerini ilköðretime uðurladý.<br />

Minik Kolejliler, temsili diplomalarýný <strong>TED</strong> Genel Baþkaný<br />

Selçuk Pehlivanoðlu, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlarý Derneði<br />

Baþkaný Bülent Baðdatlý, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Yönetim<br />

Kurulu Üyeleri Ahmet Çörtoðlu, Mehmet Tümer, Önder<br />

Bülbüloðlu, Cem Kazmaz, Deniz Sungur ve Melih Zaim, <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Genel Müdürü Sevinç Atabay ve Anaokulu<br />

Müdürü Nilgün Kaynaroðlu'nun elinden aldýlar.<br />

Anaokulu diploma töreninin ardýndan <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />

kolejliler EKÝM2008<br />

<strong>Koleji</strong>'nin gururu 55 Lise mezunumuz konuklarý selamlamak<br />

üzere podyumdan geçiþ yaparak sahada yerlerini aldýlar.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Vakfý Özel Lisesi eski Müdürü Melike<br />

Toklucu, törende mezunlarýna hitaben bir konuþma yaptý.<br />

Melike Toklucu: "Büyümenin ve bazý önemli hedeflere koþmanýn<br />

baþlangýcý olan bu tören hem yaþ olarak büyümenin<br />

hem de <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunu olmanýn bir bayrak yarýþý<br />

gibi elden ele geçen ve her biri suya atýlan bir taþýn yarattýðý<br />

dalga gibi gittikçe büyüyerek topluma karýþtýðýnýn en büyük<br />

delilidir. Sevgili mezunlarýmýzýn en insani duygulardan biri olan<br />

vefa ile dolu olarak bizleri, hayata uyanýþlarýnýn en güzel yýllarýný<br />

geçirdikleri okullarýný unutmayacaklarýný umarak bundan sonra<br />

koþacaklarý baþarýlarla<br />

bizleri onurlandýlacaklarýna<br />

olan inancýmla bir<br />

kere daha kutluyorum.<br />

Yollarý açýk, baþlarý<br />

dimdik olsun." diyerek<br />

duygularýný ifade etti.<br />

2007-2008 öðretim<br />

yýlýnýn okul birincisi Elif<br />

Kökten, ikincisi Merve Büyükçakýroðlu, üçüncüsü ise Ecem<br />

Gökben oldu. Dereceye giren öðrencilere ve spordaki<br />

baþarýlarý ile Kolej camiasýný gururlandýran okul takýmlarýnda ve<br />

milli takýmda yer alan sporcu öðrencilere Vakýf Yönetim Kurulu<br />

Üyelerimiz tarafýndan ödülleri verildi. <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> Kolejliler<br />

Spor Kulübü Geleneksel Sporcu Ödülünü bu yýl sporcumuz<br />

Batu Cem Bal aldý.<br />

Mezunlarýn podyumdan geçiþ yaparak diplomalarýnýn<br />

almalarýnýn ardýndan okul korosu ve orkestrasý Serdar<br />

Dilekcan yönetiminde Aþýk Mahsuni'nin Sarý Saçlým Mavi<br />

Gözlüm türküsünü seslendirdiler. Podyuma ellerinde Türk<br />

bayraðý ile gelen iki öðrencimiz, þarkýnýn sonunda bayraðý<br />

açarak Atatürk posterini sergilediler.


Türk Eðitim Derneði<br />

TEK YÜREK TEK MEÞALE<br />

Türk Eðitim Derneði, kuruluþunun 80. yýlýnda, Dernek<br />

camiasýna yönelik düzenlediði "Tek Yürek Tek<br />

Meþale Aile Toplantýsý"ný, 2013 kiþinin katýlýmýyla 25<br />

Aðustos 2008 tarihinde <strong>Ankara</strong>'da gerçekleþtirdi.<br />

Türk Eðitim Derneði, 22 okul, 1 temsilcilik, 1 öðrenci yurdu,<br />

mezun dernekleri ve okullarýnýn spor kulüplerinin tüm<br />

çalýþanlarýný kapsayan "Tek Yürek Tek Meþale Aile Toplantýsý"ný<br />

düzenleyerek Derneðin eðitim alanýnda þimdiye dek<br />

yaptýðý çalýþmalarý ve gelecek 5 yýlýn vizyonunu paylaþtý.<br />

Ýlk kez gerçekleþtirilen ve 2013 kiþinin katýldýðý toplantýda<br />

akýþý, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> mezunu olan Defne Sarýsoy<br />

yürüttü. Toplantýda konuþma yapan Türk Eðitim Derneði<br />

Genel Baþkaný Selçuk Pehlivanoðlu, "Modern çaðda eðitim,<br />

bir toplumu millet haline getiren temel kurumdur. Milletler<br />

dünya üzerindeki varlýklarýný yüksek seviyeli eðitim<br />

almýþ kuþaklar sayesinde geliþtirebilirler." dedi. Konuþmasýnda<br />

eðitim sistemimizden çeþitli istatistikler veren Selçuk<br />

Pehlivanoðlu, katýlýmcýlara Türk Eðitim Derneði'nin<br />

kuruluþ amacýný hatýrlatarak, bugüne kadar gerçekleþtirilmiþ<br />

olan proje ve araþtýrmalarla ilgili bilgiler de verdi. Konuþmasý<br />

sýrasýnda Türk Eðitim Derneði bursuyla okuyarak<br />

mezun olan ve bu sene yapýlan sýnavda %95 baþarý<br />

oranýyla üniversiteye girmeye hak kazanan öðrencileri<br />

sahneye davet eden Pehlivanoðlu, Derneðin saðladýðý<br />

farklý burs sistemlerini açýkladý.<br />

Selçuk Pehlivanoðlu'ndan sonra söz alan <strong>TED</strong> Gaziantep<br />

<strong>Koleji</strong>'nden burslu öðrenci Furkan Karapýnar, <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong><br />

<strong>Koleji</strong>'nden OKS Türkiye birincisi Erknaz Ecehan Erk,<br />

<strong>TED</strong> Kayseri <strong>Koleji</strong> çalýþaný Mualla Tulgar, <strong>TED</strong> Batman <strong>Koleji</strong><br />

öðretmeni Havva Yaþar ve mezun Erman Ilýcak, <strong>TED</strong>'li olmanýn<br />

kendileri için ne ifade ettiðini anlattýlar.<br />

Toplantýnýn ikinci bölümünde, takým ruhu ve motivasyona<br />

yönelik bir konuþma yapan eðitmen-yazar Mehmet Auf,<br />

yaþanan zorluklarýn aslýnda geliþim için fýrsatlar olduðu; baþarýnýn,<br />

durumdan þikâyet ederek deðil, çözüme odaklanarak<br />

gerçekleþebileceði mesajýný verdi. Mehmet Auf'un ardýndan<br />

sahneye gelen Ritmpark Grubu tüm "ailenin" katýldýðý<br />

renkli bir gösteri sundu. Türk Eðitim Derneði'nin ilk kez<br />

düzenlediði "Tek Yürek Tek Meþale Aile Toplantýsý" ýþýk ve lazer<br />

gösterisiyle sona erdi.<br />

73<br />

EKÝM2008 kolejliler


SAÐLIK<br />

AKPOL TIP MERKEZÝ<br />

CEBECÝ TIP MERKEZÝ<br />

ESTETÝK PLASTÝK<br />

CERRAHÝ KLÝNÝÐÝ<br />

ESTELAZER<br />

GEN-ART<br />

indirimli kuruluþlar<br />

74<br />

DENTALÝUM AÐIZ VE<br />

DÝÞ SAÐLIÐI MERKEZÝ<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />

ZÝYABEY CAD. 3. SK. NO:15<br />

BALGAT/ANKARA<br />

TEL: 0312 207 90 00<br />

www.akpoltipmerkezi.com<br />

FAKÜLTELER MAH. KUTLUGÜN SK. NO:6<br />

CEBECÝ/ANKARA<br />

TEL: 0312 562 20 00<br />

www.cebecitipmerkezi.com.tr<br />

CÝNNAH CAD. 12/3 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL: 0312 468 68 11 FAX:0312 468 68 15<br />

www.dentalium.com.tr<br />

TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />

ÜZERÝNDEN<br />

DR. GÜLLÜ SERDAROÐLU (PERÝODONTÝST)<br />

DÝÞ HEKÝMÝ VE DÝÞETÝ HASTALIKLARI UZMANI<br />

SÝMON BOLÝVAR CAD. NO:9/5 ÇANKAYA/ANKARA<br />

TEL: 0312 439 61 11<br />

TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />

ÜZERÝNDEN<br />

DENTALAND AÐIZ VE DÝÞ SAÐLIÐI POLÝKLÝNÝÐÝ<br />

Dr. MEDÝHA ELDEM SK. NO:81/28 KAT:4<br />

KOCATEPE/ANKARA<br />

TEL: 0312 419 33 34<br />

TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />

ÜZERÝNDEN<br />

OP. DR. CAN ÖZTEKÝN<br />

ESTETÝK PLASTÝK VE REKONSTRÜKTÝF<br />

CERRAHÝ UZMANI<br />

TUNALIHÝLMÝ CAD. NO:54/2 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL:0312 418 44 46<br />

ARJANTÝN CAD. NO: 15/7<br />

GAZÝOSMANPAÞA/ANKARA<br />

TEL: 0312 418 65 66<br />

CÝNNAH CAD. NO: 47/A ÇANKAYA/ANKARA<br />

TEL: 0312 442 68 84<br />

www.genart.com.tr<br />

%25<br />

TETKÝKLERDE<br />

%80<br />

%60<br />

ÖZEL MUAYENEDE<br />

ÝLGÝ SAÐLIK<br />

KURULUÞLARI<br />

ÝNTEGRA TIBBÝ<br />

GÖRÜNTÜLEME<br />

MERKEZÝ<br />

IQS SÝGARA BIRAKMA<br />

MERKEZÝ<br />

KOZA SK. NO: 47/6-8<br />

GOP/ANKARA<br />

TEL: 0312 442 13 00<br />

TAHRAN CAD. NO: 38<br />

KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL: 466 59 61<br />

KENNDY CAD. NO:13/7 06680<br />

KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

www.iqsturkey.com<br />

TUNALI HÝLMÝ CAD. BÜKLÜM SK. NO:53 KAT:1/2<br />

KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

www.kavaklideresaglik.com<br />

KAVAKLIDERE KADIN<br />

SAÐLIÐI VE TÜP BEBEK<br />

MERKEZÝ<br />

LA VIE LAZER<br />

GÜZELLÝK MERKEZÝ<br />

BUÐDAY SK. 2/10 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL: 0312 467 12 48-49<br />

%20<br />

MEDLAB<br />

%20<br />

MED-LAB AÝLE<br />

DOKTORLUÐU<br />

TANI VE CHECK-<br />

UP MERKEZÝ<br />

ÝRAN CAD. NO:13/13<br />

KAVAKLIDERE/ ANKARA<br />

TEL:0312 467 19 54<br />

%20 %10<br />

ERSA SAÐLIKLI YAÞAM<br />

TEKNOLOJÝLERÝ OXYMATE<br />

OKSÝJEN BARLARI<br />

BAÐDAT CAD. NOTER SK.<br />

SEMA APT. NO:53 d:1<br />

ÞAÞKINBAKKAL/ÝSTANBUL<br />

TEM:0216 396 00 02<br />

www.oxymate.com<br />

%10 %25<br />

PARKMED AÝLE<br />

DOKTORLUÐU TANI<br />

VE CHECK-UP<br />

MERKEZÝ<br />

CÝNNAH CAD. NO:1/1<br />

KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL: 0312 428 22 00 FAX: 0312 428 22 02<br />

LAB. RAD.<br />

%25<br />

MAMM<br />

%25<br />

%30<br />

%20<br />

%10<br />

%20<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar


SAÐLIK<br />

PRIMER<br />

TIBBÝ GÖRÜNTÜLEME<br />

MERKEZÝ<br />

ÖZEL ANKARA<br />

ENDOMER PEDÝATRÝK<br />

ENDOKRÝNOLOJÝ<br />

MERKEZÝ<br />

TUNALI<br />

BÝOREZONANS<br />

SÝGARA BIRAKMA<br />

MERKEZÝ<br />

SVM KLÝNÝK<br />

YAÞAM BANKASI<br />

KORDON KANI<br />

BANKASI<br />

BESTEKAR SK. NO:45-47A<br />

ÇANKAYA/ANKARA<br />

TEL: 0312 467 33 35<br />

PROF. DR. ALTAN DOÐAN DÝÞ HEKÝMÝ<br />

TUNUS CAD. 79/6 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL:0312 468 94 07<br />

TÜRK DÝÞHEKÝMLERÝ BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />

ÜZERÝNDEN<br />

PROF. DR. YUSUF PEKER<br />

(GENEL CERRAHÝ UZMANI)<br />

2. SELANÝK CAD. NO:66/7 KIZILAY/ANKARA<br />

TÜRK TABÝBLER BÝRLÝÐÝ ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ ÜZERÝNDEN<br />

DÝÞ HEKÝMÝ EVRÝM AKTAÞ AYDIN<br />

KONUR SK. 19/7 KIZILAY /ANKARA<br />

Tel : (+90 312) 419 09 59<br />

www.disbakimi.com<br />

TDB ASGARÝ ÜCRET TARÝFESÝ<br />

4.CADDE NO:15/B YILDIZ /ANKARA<br />

Tel : 312 441 66 00<br />

www.ankaraendomer.com<br />

TUNALI HÝLMÝ CAD. SEÐMENLER ÝÞHANI<br />

96/13 K.DERE/ANKARA<br />

www.tunalibiorezonans.com.tr<br />

UÐUR MUMCU SOK.3/3-2<br />

GOP/ANKARA<br />

TEL: 0312 436 76 76<br />

TUNALI HÝLMÝ CAD. BÜKLÜM SOK. NO:53<br />

KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

www.kordonkanibankasi.com<br />

TEL: 0312 467 22 88<br />

%30<br />

%20<br />

%20<br />

%50<br />

%30<br />

%50<br />

KAPI FÝYATLARI<br />

ÜZERÝNDEN<br />

%25<br />

%10<br />

%20 %50<br />

%15<br />

ANKARA PLAZA<br />

HOTEL<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />

ANKARA<br />

OÐULTÜRK<br />

HOTEL<br />

HOTEL CAPITAL PLAZA<br />

HERA HOTEL<br />

FORA APART<br />

OTEL (DATÇA)<br />

DEDEMAN<br />

ÖMER THERMAL TATÝL<br />

KÖYÜ/AFYON<br />

DOÇ. DR. SABÝRE AKIN<br />

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniði<br />

Tunalý Hilmi Cad. Çelikler Ýþ Merkezi No:91/104<br />

Kavaklýdere/<strong>Ankara</strong><br />

Tel : (+90 312) 427 46 42<br />

TTB Asgari Ücret Tarifesi<br />

BESTEKAR SK. NO:5 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

0 312 419 0 400<br />

www.ankaraplazahotel.com<br />

RÜZGARLI EÞ DOST SOKAK NO:6 ULUS/ANK<br />

TEL:0312-3092900 o FAX:0312-3118321<br />

www.ogulturk.com<br />

KONYA YOLU NO:84 BALGAT/ANKARA<br />

TEL: 0312 287 60 65<br />

FAX: 0312 284 44 34<br />

KÜÇÜKÇAKIL MEVKÝÝ KAÞ/ANTALYA<br />

TEL: 0242 836 30 62<br />

www.herahotel.com<br />

FORA APART OTEL ALÝ OSMAN ÇETÝNER CAD.<br />

NO:11 KUMLUK PLAJI DATÇA/MUÐLA<br />

TEL: 0252 7124800 FAX: 0252 712 0540<br />

www.otelfora.com<br />

DEDEMAN HOTELS & RESORTS<br />

Ýstanbul, Diyarbakýr, Rize, Bodrum,<br />

Olive Tree, <strong>Ankara</strong>, Antalya,<br />

Kapadokya, Park Antalya<br />

AFYON-KÜTAHYA KARAYOLU 14.KM.<br />

AFYONKARAHÝSAR<br />

TEL: 0272 251 50 11<br />

www.omerthermal..com.tr<br />

indirimli kuruluþlar<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />

75<br />

KAPI FÝYATLARI<br />

ÜZERÝNDEN<br />

ODA+KAHVALTI<br />

%10<br />

ÖZEL DÖNEMLER<br />

HARÝÇ<br />

KONAKLAMA


KONAKLAMA<br />

RESTAURAN&CAFE<br />

HOTEL<br />

VÝLLA MÝNE<br />

YENÝOTEL<br />

RAMADA HOTEL<br />

2000 ANKARA<br />

CITY RESIDENCE<br />

HOTEL VE<br />

TERRASSE RESTAURANT<br />

CAFE KAHVE<br />

CANTÝNA<br />

MARÝACHÝ<br />

indirimli kuruluþlar<br />

76<br />

MEY<br />

RESTAURANT<br />

SHAKESBEER&WINE<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />

Ý.KAMÝL ÖNER CAD.220 SOK. MARMARÝS<br />

TEL: 0252 412 40 50 - 0252 412 25 83<br />

FAX: 0252-4139704<br />

TEL:0312 310 47 20 o 0312 324 61 11<br />

ULUS SANAYÝ CAD. NO:5/B 06050<br />

www.hotelyeni.com<br />

Tunalý Hilmi Cad., No: 66, Kavaklýdere, <strong>Ankara</strong><br />

Tel: (+90 312) 428 20 00<br />

Faks: (+90 312) 428 47 27<br />

OYAK 2. CAD. 16 SOK. NO:8<br />

ÇANKAYA/ANKARA<br />

TEL: 0312 495 01 02 - FAX: 495 48 44<br />

UÐUR MUMCU CAD. NO:12<br />

GAZÝOSMANPAÞA/ANKARA<br />

TEL:446 20 51 - 446 20 13<br />

PANORA AVM ORAN/ ANKARA<br />

Tel: (+90 312) 490 70 11<br />

www.cantinamariachi.com<br />

FÝLÝSTÝN CAD. UMURBEY SOK.<br />

NO:6 GOP/ANKARA<br />

www.meyrestaurant.com<br />

FENER KALAMIÞ CAD.NO:77/A<br />

FENERBAHÇE/ÝSTANBUL<br />

%50<br />

%50<br />

%25<br />

%40<br />

%10<br />

%10<br />

%15<br />

%10<br />

REÞÝT GALÝP CAD. 89/2 GOP/ANKARA<br />

TEL: 312- 436 80 88<br />

www.makkarna.com<br />

365 Alýþveriþ Merkezi<br />

Birlik Mah. 438.Cad. No:41 Zemin 21<br />

Birlik / <strong>Ankara</strong><br />

Tel : 312 450 00 83<br />

www.sochic.com.tr<br />

ARJANTÝN CAD. ATTAR SOK.NO:10<br />

GOP/ANK<br />

www.sushico.com.tr<br />

YEÞÝM SÝTESÝ 14. BLOK DAÝRE: 4<br />

ATAÞEHÝR/ÝSTANBUL<br />

TEL: 0.216 455 44 95<br />

%10<br />

%15<br />

%10<br />

%10<br />

%15<br />

%10<br />

%20<br />

%10<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />

MAKKARNA<br />

RESTORAN<br />

So CHIC...<br />

GÝNZA BY SUSHICO<br />

CHINESE IN TOWN<br />

VE SUSHICO<br />

CHINESE IN TOWN<br />

ALÝYE- ALINEWEDDING<br />

BOUTIQUE BAÞAK<br />

VAKANA BEACH HOTEL<br />

ÞAFAK PERDE - ÇEYÝZ,<br />

EV TEKSTÝLÝ<br />

YESÝM TEKS LTD. ÞTÝ<br />

FÝLÝSTÝN CAD. 19/4 GOP./ANK.<br />

TEL:0312 437 20 70<br />

www.aliye.com.tr<br />

www.alinewedding.com<br />

GÖZTEPE ÝÞ MERKEZÝ NO:110/24<br />

ÝSTASYON CAD. GÖZTEPE/ÝSTANBUL<br />

www.butikbasak.com<br />

TEL: 0216 360 18 83<br />

REÞÝT GALÝP CAD. 53/A GOP.-ANK<br />

TEL:0312-4373979<br />

FAX: 0312-4373981<br />

www.safakperde.com<br />

ABAY KUNANBAY CAD.NO:6/B<br />

KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL: 0312 426 46 52-<br />

0312 428 12 02<br />

TEKSTÝL


FOTOÐRAF<br />

MÜZÝK<br />

MÝMARLIK<br />

DANIÞMANLIK<br />

MODA EVÝ<br />

OTOMOTÝV<br />

FOTOÐAF BASKI<br />

HÝZMETLERÝ<br />

VE TURÝZM LTD. ÞTÝ.<br />

FONDÝ COLOR<br />

FOTOÐRAF VE<br />

VÝDEO SERVÝSÝ<br />

SUNA KORAT<br />

ACADEMÝ<br />

SOLOMUSÝC<br />

AC PROJE TASARIM<br />

MÝMARLIK LTD. ÞTÝ.<br />

DESK ÝLETÝÞÝM<br />

DANIÞMANLIÐI<br />

DIÞAVURUM HAUTE<br />

COUTURE<br />

MODA EVÝ VE<br />

ORGANÝZASYON<br />

ESKÝ HÝSAR<br />

SATIÞ VE SERVÝS A.Þ.<br />

KAVACIK CUMHURÝYET CAD. OMANIMLI<br />

ÇIKMAZ SK. ALTAY HAN APT. 8/2<br />

BEYKOZ/ÝSTANBUL<br />

TEL: 0216 5371684<br />

www.e-cicek.net<br />

www.fotograf.com<br />

SELANÝK CAD. 65/1 KOCATEPE-ANKARA<br />

TEL:0312-4185261<br />

ARJANTÝN CAD. NO: 17/7 KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL: 0.312 468 91 31 PBX o FAX: 0.312 468 91 42<br />

www.sunakorat.com<br />

academia@sunakorat.com<br />

BAYINDIR 1.SOK. 27/40 AKSOY ÇARÞISI<br />

KIZILAY/ANK<br />

TEL: 0312/4333876 o FAX: 0312/4333876<br />

www.solomusicankara.com<br />

KENEDY CAD. 18/10 KAVAKLIDERE/ANK<br />

TEL:0312/4689313<br />

FAX:0312/4689312<br />

www.acmimarlik.com<br />

HALASKARGAZÝ CAD. NO:366/2<br />

ÞÝÞLÝ/ÝSTANBUL<br />

www.desk-egitim.com<br />

SOÐÜTLEÞME CAD. KARATEKÝN ÝÞ<br />

MERKEZÝ NO:65 KAT:2 KADIKÖY/ÝSTANBUL<br />

www.gelinlikcim.net<br />

HAVAALANI YOLU 7. KM.<br />

YUNUS EMRE CAD. NO:1<br />

PURSAKLAR/ANKARA<br />

%10<br />

%10<br />

%25<br />

%5<br />

%25<br />

%5 %10<br />

%15<br />

ÝÞÇÝLÝKTE<br />

YAÐDA<br />

ORJÝNAL PARÇADA<br />

%10<br />

KALLÝMAK LTD. ÞTÝ.<br />

(OKB HÝDROLÝK KAYA<br />

KIRICILARI)<br />

MEÞRUTÝYET CAD. 5/1<br />

KIZILAY/ ANKARA<br />

TEL: 0312 425 43 25<br />

www.unyetas.com<br />

KOCATEPE OLGUNLAR SOKAK 36/5<br />

KAVAKLIDERE/ANKARA<br />

TEL: 0312 4251383<br />

FAX: 0312 4185791<br />

SANCAK MAH. TURAN GÜNEÞ BULVARI<br />

NO:11-1<br />

YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA<br />

TEL:0312 439 67 97 o FAX: 0312 4396798<br />

www.arcus.com.tr<br />

KULELÝ SOK. NO:22/1 GOP./ANK<br />

TEL: 0312 4465446<br />

FAX: 0312 4468096<br />

www.turmak.com.tr<br />

%2<br />

%5<br />

%10<br />

KONAKLAMA VE<br />

TURLARDA<br />

%5<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />

ÜNTAÞ<br />

KAVAKLIDERE UMUT<br />

SÝGORTA ARACILIK<br />

HÝZMETLERÝ SANAYÝ VE<br />

TÝCARET LÝMÝ<strong>TED</strong> ÞÝRKETÝ<br />

ARCUS TURÝZM<br />

SEYAHAT<br />

ACENTASI<br />

TURMEK EMEK TURZ. SEY.<br />

ACENTASI VE<br />

TURÝZM ÝÞLETMELERÝ A.Þ.<br />

21.CD. 617.SK.NO:1/49<br />

ÝVOGSAN-OSTÝM/ANKARA<br />

TEL: 0312 3942158<br />

FAX: 0312 3942159<br />

www.kallimak.com.tr<br />

HOLLANDA CAD. HÝLAL MAH. 26/9<br />

YILDIZ ANKARA<br />

http://www.setgrup.com.tr<br />

SET GRUP<br />

Tel: (+90 312) 439 01 77<br />

ARAÇ KÝRALAMA-HAVAALANI<br />

TRANSFERLERÝ-ÞÖFÖRLÜ<br />

VIP TAHSÝS-VIP MÝNÝBÜS<br />

indirimli kuruluþlar<br />

indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar indirimli kuruluþlar<br />

77<br />

UÇAK BÝLET SATIÞLARI<br />

%3<br />

DÝÐER HÝZMETLER<br />

%5<br />

ÝNÞAAT<br />

SÝGORTA<br />

TURÝZM<br />

ARAÇ KÝRALAMA


BÜLENT YILDIZ’81<br />

Kaybettiklerimiz<br />

L. AHMET TORPÝL’80<br />

1961 yýlýnda Kýrýkkale'de doðan Levent Ahmet Torpil, 1980 yýlýnda <strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>'nden<br />

mezun olmuþtur. Gazi Üniversitesi Yabancý Diller Yüksekokulu'nda bir süre Ýngilizce tahsili yapmýþtýr.<br />

Kurucu üyesi olduðu Kayhan Yapý Malzemeleri Tic. Ltd. Þti. onun liderliðinde saygýn<br />

kurumlardan biri olmuþ, kendisi de inþaat ve yapý malzemeleri sektöründe duayen haline<br />

gelmiþtir.<br />

01.09.2008 tarihinde kalp rahatsýzlýðý sonucu aramýzdan ayrýlan, evli ve iki çocuk babasý<br />

Levent Ahmet Torpil'e Allah'tan rahmet, geride býraktýðý acýlý ailesi ve sevenlerine baþsaðlýðý<br />

diliyoruz. Seni unutmayacaðýz.<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong> Mezunlar Derneði olarak 81 dönemi mezunlarýmýzdan Bülent Yýldýz’a<br />

Allah’tan rahmet, sevenlerine baþsaðlýðý diliyoruz.<br />

MUSTAFA ERKOÇ’72<br />

<strong>TED</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>’nde 30.06.2003 tarihine kadar basketbol antrenörlüðü (3 eðitim - öðretim<br />

yýlý) yaptý. 01.10.2003 tarihinden itibaren kýz basketbol takýmlarýnýn koordinasyonundan sorumlu<br />

Eðitim Destek Uzmaný olarak çalýþtý.<br />

14.09.2008 günü hayatýný kaybeden Erkoç’a Allah’tan rahmet, sevenlerine baþsaðlýðý diliyoruz.<br />

PERÝHAN ÇAVLI ÝSFENDÝYAR’43<br />

26 Ocak 1926 doðumlu olan Perihan (Çavlý) Ýsfendiyar, 1942-43 döneminde o zamanki adýyla<br />

“Türk Maarif Cemiyeti Yeniþehir Lisesi” olan okulumuzdan mezun olduktan sonra Dil Tarih<br />

Coðrafya Fakültesi, Fransýz Dili ve Edebiyatý Bölümü’nden üniversite derecesini aldý.<br />

Dergimizin 83. Sayýsýnda kendisiyle yapýlan söyleþide oðlu ve kýzýndan dolayý “ailece Kolejli”<br />

olduklarýný, Kolejli arkadaþlarýyla da kopmadan iliþkilerini devam ettirdiklerini vurgulamýþtý. <strong>TED</strong><br />

<strong>Ankara</strong> <strong>Koleji</strong>’nde açýlan okul müzesine de okul ile ilgili elinde mevcut belgeleri baðýþlamýþ ve<br />

sergilenmesini saðlamýþtý.<br />

23 Eylül 2008 tarihinde yakalandýðý amansýz hastalýktan kurtulamayarak vefat eden Perihan<br />

Ýsfendiyar, bu yýl mezuniyetinin 65. yýlýna ulaþmýþtý. Kendisine Allah’tan rahmet, yakýnlarýna<br />

baþsaðlýðý diliyoruz.<br />

Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, baþta yakýnlarý olmak üzere<br />

tüm Kolej camiasýna baþsaðlýðý diliyoruz.


Ulaflamad›¤›m›z ve<br />

yay›nlayamad›¤›m›z kay›plar›m›za<br />

Allah’tan rahmet, sevenlerine<br />

baflsa¤l›¤› diliyoruz.<br />

Bu sayfan›n hep bofl kalmas›<br />

dile¤iyle…<br />

<strong>TED</strong> Çelenk Ba¤›fllar›n›z için;<br />

444 0 <strong>TED</strong><br />

444 0 833


TORCH<br />

250 kiþilik yemekli, 450 kiþilik kokteyl kapasiteli Torch'ta<br />

"Evet Demenin Mutluluðunu" yaþayabilirsiniz. Her türlü<br />

düðün, niþan, sünnet ve nikah sonrasý yemek gibi toplu<br />

organizasyonlarýnýz için hizmetinizdeyiz.<br />

Rezervasyon ve ayrýntýlý bilgi için Tel: 0312 417 5057 Kýzýlýrmak Sokak No: 8 Kocatepe, Kýzýlay / <strong>Ankara</strong><br />

www.torch.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!