12.10.2012 Views

rapor

rapor

rapor

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Geride kalan çok az sayıda ülke de bunun hazırlıkları<br />

içindedir. Az sayıda profesyonel askerden oluşan<br />

orduların teknolojik gücü ve hareket kabiliyeti<br />

arttırılmakta, katı disiplin anlayışından teknolojik<br />

disipline geçilmektedir.<br />

Türkiye’de askeri yargının alanının genişliği, Askeri<br />

Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)<br />

gibi yargılama birliği ve tabii hâkim ilkelerine aykırı<br />

yüksek mahkemelerin varlığı hak ihlallerinin gerçek<br />

anlamda soruşturulmasını engellemektedir.<br />

Genelkurmay Başkanlığı’nın özerk yapısı,<br />

ordunun şeffaf ve denetlenebilir olmaması ve<br />

askeri ombudsmanlık kurumunun bulunmayışı<br />

hak ihlallerinin açığa çıkmasına, kamuoyunca<br />

denetlenerek caydırılmasına imkân vermemektedir.<br />

Öneriler<br />

Ordu tarihsel olarak ama özellikle çok partili hayata<br />

geçildiğinden bu yana demokratik siyasi hayatı ve<br />

toplumu kendi istek ve ideolojisi doğrultusunda<br />

yapılandırma, değiştirme ya da koruma yetkisini<br />

kendinde görmüş ve askeri okullardaki (askeri lise,<br />

harp okulu, harp akademileri) eğitim program ve<br />

müfredatını da buna göre düzenlemiştir. 1940’lı<br />

yıllardan bu yana sürekli cuntalar, darbeler, darbe<br />

girişimleri üreten bir kurumun yapısal bir sorun<br />

içinde olduğu açıktır. Genç subaylardaki cuntalaşma<br />

eğiliminin hiç değişmemesi, bu tecrübelerden<br />

geçip yüksek rütbe ve görevlere gelenlerin de bizzat<br />

darbeleri gerçekleştirmeleri veya darbe girişiminde<br />

bulunmaları bunun kanıtıdır. Ülke siyasetine<br />

elindeki şiddet araçlarıyla müdahale etme kültürüne<br />

sahip bir kurumda askerlerin hak ihlalleriyle<br />

karşılaşması olağan bir durumdur. O halde kurumun<br />

eğitim programının demokrat, hukuka, hak ve<br />

özgürlüklere saygılı ve sivil siyasi otoriteye tabi<br />

olduğunun bilincinde olan demokratik bir eğitim<br />

ve terbiye almış subay yetiştirecek tarzda yeniden<br />

düzenlenmesi gerekmektedir.<br />

31.07.1970 tarihli 1324 ve 1325 sayılı kanunlarla,<br />

Genelkurmay Başkanı’na savunma politikasının<br />

belirlenmesi, askeri bütçe hazırlama, istihbarat<br />

toplama, iç güvenlik ve terfi konularında özerklik<br />

sağlanmıştır. Milli Savunma Bakanlığı (MSB)<br />

ise, sadece lojistik destek için kaynak sağlamakla<br />

görevlendirilmiştir. MSB’de bürokrasi askerlerden<br />

oluşmaktadır. Oysa demokratik bir rejimde söz<br />

konusu yetkiler MSB’ye ait olup bakan sivil<br />

teknik bir kadroyla çalışır. Askeri bütçeyi de bu<br />

sivil teknik kadro hazırlar. Genelkurmay Başkanı<br />

MSB’ye bağlıdır. Tüm bu faaliyetlerin sorumluluğu<br />

siyasi otoriteye aittir. Askeri konularla ilgili her<br />

türlü açıklamayı da siyasi otorite olarak MSB<br />

yapar. Demokratik bir rejimde her hafta açıklama<br />

yapan askerler görülmez. Bu nedenlerle öncelikle<br />

bu kanunların kaldırılarak yeni bir kanunla içi<br />

boşaltılan MSB’nin yetkilendirilmesi, Genelkurmay<br />

Başkanı’yla birlikte kuvvet komutanlarının da<br />

doğrudan yatay bir şekilde MSB’ye bağlanılarak<br />

siyasi otoriteyle ilişkilendirilmesi gerekir. Ancak<br />

bu şekilde hükümet, ulusal güvenlik siyasetinden<br />

ve ordunun uygulamalarından parlamentoya karşı<br />

sorumlu olur.<br />

MGK, askeri mahkemeler, disiplin mahkemeleri,<br />

Askeri Yargıtay ve AYİM’in anayasal organlar<br />

olmaktan çıkarılması zorunludur. Kanunla<br />

kurulacak ve kuruluşunda sadece Genelkurmay<br />

Başkanı’nın bulunduğu bir Dış Güvenlik Kurulu<br />

yeterlidir. Hukuki bir güvence sunmayan disiplin<br />

mahkemeleri kaldırılarak askeri mahkemelerin<br />

görev alanı askerlerin sadece askeri suçlarını<br />

yargılayacak şekilde düzenlenmeli, bu<br />

mahkemelerin işleyişine sivil hâkimler katılmalı<br />

ve temyiz denetimini ise mutlaka sivil Yargıtay<br />

yapmalıdır. Askerleri ilgilendiren idari işlem ve<br />

eylemlerin sivil yargısal denetimini engelleyen ve<br />

kurum içinde bu işlemleri adil yargılanma hakkına<br />

aykırı bir şekilde denetleyen AYİM kaldırılmalı,<br />

ayrıcalık oluşturan bu duruma son verilerek görev<br />

idari yargıya bırakılmalıdır.<br />

Ordunun hareket yeteneği ve teknolojik imkânı<br />

yüksek profesyonel bir güce dönüştürülmesi<br />

zorunludur. Askerlik her aşamada ve düzeyde<br />

profesyonel bir meslek olmalıdır. Barış zamanında<br />

az sayıda profesyonel asker barındıran ordunun<br />

savaş durumunda seferberlik planlamalarıyla<br />

hızlı bir şekilde desteklenmesi mümkündür. Asker<br />

sayısının azalmasıyla birlikte çok fazla sayıda olan<br />

general sayısının da azaltılması gerekmektedir.<br />

Tuğgenerallikten orgeneralliğe kadar aşama aşama<br />

artan imtiyazların emeklilikte de devam ettiği<br />

düşünüldüğünde halkın vergileriyle oluşan bütçeye<br />

bir yük oluşturduğu ve terfiler sırasında yaşanan<br />

gerilim ve çatışmaların hizipleşmelere neden olduğu<br />

açıktır.<br />

Ordunun parlamenter gözetim ve denetiminin<br />

esasları anayasada ve kanunlarda belirtilmeli,<br />

kurumun şeffaf, denetlenebilir ve hesap verebilir<br />

olması MSB üzerinden sağlanmalıdır.<br />

89

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!