Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
28 DAYAK<br />
Başvuru no: 187 İskenderun,<br />
2009<br />
BAşvuRu TARiHi: 20.09.2011<br />
Mayıs 2009-Eylül 2009 tarihleri arasında kısa<br />
dönem askerlik yaptığım İskenderun Deniz Üs<br />
Komutanlığı'nda üsteğmeni Y.A., izin alarak birlikten<br />
ayrılacağım bir gün, astsubay KD. Üstçavuş H.’nin odasında<br />
gideceğimi haber verdiğim anda, üstümde Fenerbahçe<br />
forması olduğundan ‘’Nereye gidiyorsun üstündekiyle?’’<br />
diye sordu. Oturduğu sandalyeden ayağıma<br />
tekme attı. Beni diğer iki komutanın yanında küçük<br />
düşürmek ve psikolojime zarar vermek suretiyle hem<br />
üzdü, hem de askerliğe ve komutanlara karşı güvenimi<br />
sarstı. Kendisinden şikâyetçi olmak istiyorum. Çünkü<br />
o olayın ardından askerlik benim için çekilmez bir hale<br />
geldi ve hala bu hakareti kendime yediremiyorum.<br />
Başvuru no: 196 BAlıkesİr,<br />
2004<br />
BAşvuRu TARiHi: 22.09.2011<br />
2004 yılında Balıkesir Çayırhisar'da 26 gün acemiliğimi<br />
yaptım. Hayatımın en kötü yıllarıydı. Bu günleri<br />
yaşatan, hayatımızdan, refahımızdan, huzurumuzdan<br />
sorumlu devletimizdi ve çok koydu. Devletin bizi köle<br />
gibi gördüğünü, devlete bile güvenilemeyeceğini düşündüm.<br />
Soykırım gibiydi. Komutanların ellerinde<br />
dallarla bizi öküz gibi sürmeleri; usta erlerin keyif için<br />
süründürmeleri; revire gidenlere verilen ceza iğneleri;<br />
atılan dayaklar, hakaretler... Neden terörist olunduğunu<br />
çok iyi anladım. Eve dönmeme 3 gün kala usta çavuşun<br />
attığı keyif dayağı, şikâyet etmediğim komutan<br />
kalmamasına rağmen, suçlu benmişim gibi hakaret<br />
edilmesi, umursanmaması, değer verilmemesi…<br />
Canları sıkıldıkça<br />
günde 3 veya<br />
5 defa mıntıka<br />
temİzlİĞİ altında<br />
korİdora çaĞırırlar,<br />
temİzlettİrİrler,<br />
döverler, söverler,<br />
koĞUŞa atarlar.<br />
Başvuru no: 255 eskİŞehİr,<br />
2002<br />
BAşvuRu TARiHi: 15.10.2011<br />
Yer 2.sınıf askeri ceza evi, Eskişehir. Suçum firar, ama<br />
vatan hainliğinden değil, açlıktan yoksulluktan firar. 2<br />
aylık evliydim. Ceza evine girdiğim an dayakla tanıştım.<br />
Öyle böyle değil, sabah saat 5’te kaldırırlar. Konuşmak<br />
yasak. Canları sıkıldıkça günde 3 veya 5 defa<br />
mıntıka temizliği altında koridora çağırırlar, temizlettirirler,<br />
döverler, söverler, koğuşa atarlar. İnanın size<br />
küfür etmek ya da dövmek, işkence etmek için o kadar<br />
çok sebepleri var ki şaşarsınız. Şu an bile o yıllar aklıma<br />
gelince gözlerim doluyor. Ne yazık ki hala firardayım ve<br />
avukat tuttum. Bir kulağımda işitme kaybı var. Yani hiç<br />
duymuyor, sinir damarı kopmuş.<br />
Başvuru no: 364 denİzlİ,<br />
2007<br />
BAşvuRu TARiHi: 12.12.2011<br />
Askere alındığım zaman insan olmadığımı 5 gün içinde<br />
öğrendim. Sadece yediğin küfür ve hakarete bile<br />
cevap verdiysen direk diskoya ve askeri mahkemeye<br />
gönderiyorlar askeriyede. Girdik de hemen. Eşimin de<br />
Türkiye’de olması sebebiyle, -eşim İsveçli-, bin türlü<br />
mazeretle 10 güne yakın izin hakkımı kulandım. Ama<br />
ailemi ve çocuklarımı güvence altına almam gerekti.<br />
Devlet beni askere almıştı ama ailemin durumu devletin<br />
sorunu değildi. Ailen var, çocukların var, açsın,<br />
maddi durumun yok. Sadece kendi askeri kanunları<br />
var, insani durumlarına önem veren kimse yok.<br />
Kısacası 17 gün izin tecavüzü suçu işledim ve beni teslim<br />
olduğum gün Isparta askeri mahkemesine sevk etiler.<br />
1 asker ve 1 uzman çavuş ile gece trenle Isparta’ya<br />
vardık. Sabah hemen askeri mahkemeye çıktım. Durumumu<br />
anlattım, ama ne fayda. Hemen beni Isparta<br />
askeri ceza evine götürdüler. Orada benim gibi askerlik<br />
yapmakta olan bir gardiyana teslim ettiler.<br />
Gardiyanlar beni soyunma odasına götürerek soyunmamı<br />
söylediler. Anadan doğma bir şekilde. Bir şey<br />
söylüyorlar, tekme tokat giriyorlar, ta ki anadan doğma<br />
soyunana kadar. Anneye, bacıya, eşe hakaretler... Ne<br />
mümkündür ki cevap veresin. Cevap verirsen o zaman<br />
bütün işkenceyi kapıda görüyorsun. Susuyorsun. Anadan<br />
doğma soyunduktan sonra ellerini kıçına sokuyorlar,<br />
copla bakıyorlar bir şey var mı diye.