29.06.2013 Views

15 Kas?m 1991 Cuma Fnday, November 15th 1991 Otomotiv ...

15 Kas?m 1991 Cuma Fnday, November 15th 1991 Otomotiv ...

15 Kas?m 1991 Cuma Fnday, November 15th 1991 Otomotiv ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hal oto talebini arttırmaz mı? Teknolojik üstünlük bakımın*<br />

dan. Bir başka sorumda özellikle ticari araçlarda, kamyon,<br />

otobüs gibi Türkiye'nin İhracat şansı olduğunu Sayın Şatgeh<br />

di de belirtti. Bu araçlarda servis ve yedek parça hizmetleri*<br />

nin özellikle yurt dışında da önem taşıdığı düşünülecek olursa<br />

acaba ihracat İçin Türk otomotiv firmalarının satış sonrası<br />

hizmet ağını yurt dışında da kurma imkanları olabilir mi? Teşekkür<br />

ederim,<br />

Nejat 3ÎREL<br />

Termoteknik, Şimdi bir şey var. Ben yakın zamana kadar<br />

uluslararası nakliyecilik sektöründe çalıştım, Başka varmı bilemiyorum<br />

ama orada bir nokta vardın Ben Sayın Arkarfm<br />

sözlerini hem birazcık destekleyeceğim hem de bir soru soracağım<br />

peşinden, Şimdi trafikten tescil almış kamyon sayısı<br />

tonajına bakılmadan, bunlara bakarak Türkiye'deki kamyon<br />

parkını anlamak çok fazla mümkün değil. 1, Çok eski<br />

bir filo olduğu kesin. Şu karşıdaki Çimento deposunda bile<br />

marjı basmayan kamyona yük verilmez diye bir tabela var,<br />

Demek ki öyle bir gerçek var sokakda. Bunun yenilenmesi<br />

söz konusu artı uluslararsı nakliyenin değişen şartları var.<br />

Bu İtbarla 1992 yılından sonra ÂT ülkelerine 10 yaşım aşkın<br />

araçla taşıma yapılması yasaklanacak, Almanya başta olmak<br />

üzere diğer ülkeler buna uygunluk belgesi vermeyecekler.<br />

Artı uluslararası nakliyecilik ve TIR konvansiyonu için gerekli<br />

02 yetki belgesi İçin her bir firmanın'300 ton istiap hattını<br />

aşması İmim, Bu takriben 10-12 treyler demektir, Şimdi<br />

buradan ortaya çıkan şu, Çok yakın bir zamanda bir uluslararası<br />

nakliyeciler araçlarını yenilemek zorunda kalacaklar,<br />

başka çareleri yok. Bu büyük miktarda iç talep patlamasına<br />

yol açacak, 2, Eskiden Avrupa uygunluğu alamayan araçları<br />

Irak gibi yerlere sevk ederlerdi. Yani Orta Doğuya çalışırdı<br />

yada dahili nakliyeye İnerdi, Şimdi öyle bir kapasite oraya<br />

kayacak, ancak biliyorsunuz öyle bir trafik artık yok. Şimdi<br />

bu durumda ya ağır nakliye üreticileri biz kapasite arttırmak<br />

İçin teşvik İstiyoruz mu diyecekler yoksa vakti geldiğinde<br />

nakliyeciler UND kanalı ile gidip devlete bizim yeni araç İthal<br />

etmek İçin teşviğe İhtiyacımız var diyecekler. Bu önümüzdeki<br />

bir kaç yıl içinde olacak olan birşeydir. Endüstrinin<br />

bu konuda hazırlıksız yakalanması olasılığı nedir, Ve bu konuda<br />

ne düşünülüyor, Teşekkür ederim.<br />

AH VATAN<br />

Sempozyum boyunca çok çeşitli konulara temas eden, oturuma<br />

konuşmacı olarak iştirak eden ve tebliğler sunan ve<br />

şu anda panelist olarak bizleri bugünkü konularda aydınlatan<br />

bütün oturumculara peşinen derneğim adına teşekkür<br />

etmek İstiyorum, Bu meyanda 3 gün içinde tartışılan çok çeşitli<br />

gerek teknik gerek genel konular içerisinde değinilemeyen<br />

bir konu var ben oraya parmak basmak istiyorum ve<br />

onun mütennimi olarak bir sual sormak istiyorum, Türkiye'nin<br />

bugün en önemli meselelerinden birisi enflasyon, % 70<br />

lerde seyreden bir enflasyon ve Türkiye'nin <strong>15</strong> senelik geçmişine<br />

geri dönerek baktığımız zaman <strong>15</strong> sene önce %100<br />

İmi bulan ve %100 lerle başlayan ancak ortalaması yine<br />

%50 lerle seyreden kronik bir enflasyon . Bu enflasyonun<br />

böyle devam etmesinin muhakkak ki önce dar ve sabit gelirliye<br />

sonra gelir biraz daha üst düzeyde olan orta sınıfa ve nihayet<br />

sanayi ve ticaret kesimine çok büyük erozyon etkisi<br />

yaptığı bit gerçek. Nitekim bugün en büyük şikayetlerden<br />

bir tanesi de kaynak yeterizliği meselesidir. Bu bugün bizim<br />

Türkiye'nin en büyük kuruluşlarında da söz konusudur. Bu<br />

yüzden de faizlerin yüksekliği yada kaynak tedarikinde çekilen<br />

zorluklar hep tartışılıp durulur. Böylesine bir enflasyonun,<br />

hala kontrol altına alınamamış ve hükümetin programında<br />

vaad edilen süreler içerisinde alınıp alınamayacağı he-<br />

, nüz kestirilemeyen bir enflasyonun takriben 1,5 yıllık bir periodda<br />

düşürüleceği vaad edilen bir Enflasyonun düşürülememesi<br />

halleri yada bu kronikleşmiş/iğin bir kaç yıl daha<br />

devamı halleri benim kişisel tahminlerime göre Türkiye'de<br />

temel sanayilerde dahil olmak üzere çok büyük problemler<br />

getirecektir. Tabii buna ana sanayi ve yan sanayi demekleri<br />

temsilcileri nasıl bakıyorlar onu bilmek istiyorum. Ancak böyle<br />

bir enflasyonun devamında birkaç sene sonra doğacak<br />

tabloların son derece rahatsız edici olacağı bir gerçek. Esasen<br />

<strong>15</strong> senelik enflasyonun, <strong>15</strong> sene sonra böylesine doruk<br />

bir noktaya gelmesi gayet doğaldı. Çünkü <strong>15</strong> sene hiç kimsenin<br />

tahammül etmesi mümkün değildi. Fakat enflasyonun<br />

kontrol altına alındığı dönemlerde dahi yani %50'lerin altına<br />

çekildiği %30 lar seviyesine getirildiği dönemlerde dahi<br />

kontrol altına alınamayan-bir maliyet enflasyonu vardı ve bu<br />

maliyet enflasyonu esasen giderek genel enflasyonada tazik<br />

ettiği için tekrar 50'ler, 60'lar, 70'lêr seviyesinde seyrediyor.<br />

Şimdi böyle bir enflasyon İçinde giden bir ekonomide<br />

dün ve bugünkü oturumlarda ğeşitli vesilelerle gündeme getirildi<br />

ölçek ekonomisi ve optimum seviyelerde üretim meseleleri,<br />

Eğer enflasyon bu seviyelerde seyrederse Türkiye'de<br />

optimum seviyede üretim yapılabilse de talebin o seviyeyi<br />

bulması mümkün değilir. Ve yine enflasyonun böyle seyretmesi<br />

halinde sadece iç talebin bulunamaması meselesi değil<br />

dış talebin de beklentiler seviyesinde olması mümkün<br />

değildir, Çünkü maliyet enflasyonunun yapacağı etki dolayısı<br />

ile biz esasen dış piyasadaki rekabete erişmemizde mümkün<br />

değildir. Dahili maliyetlerimiz İtibari ile erişmemiz mümkün<br />

değildir. Ve yine bir başka husus da bugün özellikle bu<br />

DoğuAvrupa'daki gelişmeler dolay ısı ile bu Doğu Avrupa<br />

pazarları bakir pazarlar olarak görülüyor ama konuşmacılarımız<br />

dile getirdiler bütün bu ülkelerde çok çeşitli yatırımlar<br />

öngörülüyor, planlanıyor bir kısmı bağlantılar haline dönüşmüş,<br />

Dolayısı ile o pazarlarda bizim için çok kolay girebileceğimiz<br />

ve çok kolay mal satabileceğimiz pazarlar olmayacağı<br />

gerçeğini de gözardı etmememiz lazım. Benim burada bu<br />

genellemenin ötesinde asıl sormak istediğim sual şu İdi,<br />

Böylesine kronik bir uzun dönemli ve yüksek oranlı enflasyonun<br />

genel adını kronik olarak koyuyorum. Kronik bir enflasyonun<br />

asıl üretime etkisi olan maliyet enflasyon konusunda<br />

ülke bazında neler düşünüleceği biraz da siyasi tercihlere<br />

bağlı. Ancak, firma bazında yada sektör bazında özellikle<br />

ana sanayi ve yan sanayi olarak sektör bazında neler düşünüldüğü<br />

bu konuda aydınlatıcı bilgiler verilmesini rica ediyorum.<br />

Teşekkür ederim.<br />

&ÖTÖMÖTÎVVE YAN SANAYİİ SEMPOZYUMU KASİM 199İ BURSA 235

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!