29.06.2013 Views

15 Kas?m 1991 Cuma Fnday, November 15th 1991 Otomotiv ...

15 Kas?m 1991 Cuma Fnday, November 15th 1991 Otomotiv ...

15 Kas?m 1991 Cuma Fnday, November 15th 1991 Otomotiv ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

si telafuz ediiebiliyorsa ve zaman zaman kimi üretici firmalarımız<br />

efendim ithalatı bu kadar serbest bırakırsanız biz de itha-<br />

(atçı oluruz diyebilîyorsa bu sektörün içinde tedaviye muhtaç,<br />

bu hataları giderici bir hadise var. Ben böyle bakıyorum,<br />

N© gibi hatalar yaptık. Bir kısım kararlar, kararnameler çıktı.<br />

Hatta bunların içinde bir gecelik kararnameler oldu. Kimler fatura<br />

ödedi bunları çok geniş açmayacağım. Hepiniz biliyorsunuz,<br />

hepinizin malumu, En büyük hatayı şu sempozyum sırasında<br />

yaptık, toplum olarak yaptık. Biz, dışarıda soylenmeyî<br />

çok İyi bilen ama bir araya gelip söyleyerek düşünceyi durultup,<br />

sağlıklı düşünceyi ortaya koyabîlen bir toplum değiliz.<br />

Lütfen benî bağışlayın. Uygarlık savaşı veriyoruz diyoruz.<br />

Ama uygar olmak yolunda attığımız adımlar çok sınırlı. Şurada<br />

bu sektörden 100 binlerce kişinin ekmek yediği İfade edilirken<br />

şurada <strong>15</strong>0 kişi ile ama dipdiri, inançlı <strong>15</strong>0 kişi ile başladığı<br />

andan İtibaren bozulmayan, direnen saatlerde uzayan<br />

tebliğleri dinleyen <strong>15</strong>0 nadir, ender İnsan ile bir aradayız. Bunun<br />

için mutluyum, Âma dışarıda söylenenler yüzünden de<br />

sıkıntılı, üzüntülüyüm bunu belirtmek isterim, Türk otomotiv<br />

sanayinin mutlaka hedefleri olmak zorundadır. Bu hedefler<br />

bundan önce doğru tarif edilmediği için talebe bağlı Sayın<br />

İlkbaharın çok açık olarak ortaya koyduğu tablolarda gözüküyor,<br />

zikzaklar çizerek üretim artmış, düşmüş söyle böyle<br />

olmuş. Siz bu sistem içinde ne ölçek ekonomisini yakaiıyabh<br />

lirsiniz, ne kaliteye ulaşabilirsiniz ne de maliyeti disipline edebilirsiniz.<br />

Bir gece de kararların değişeceği düşünüldüğü zaman<br />

o belirsizliğin yarattığı stresle yenilemek değil elinizdekini<br />

elinizden nasıl çıkartırsınız bunun telaşına düşersiniz. Bugün<br />

sayın Erzi satın alma politikalarına değindiğinde aynı<br />

olay satış politikaları için de geçerlidir. Bir pazarı 56-58-7' çeşit<br />

marka ile rengarenk hale sokarsanız bu pazarda bir fatura<br />

ödenir. Satış sonrasında ödenir, öncesinde ödenir. Biz<br />

öderiz bizden sonraki nesiller öder. Âma bir fatura ödenir.<br />

Sayın Çebİ Ben 500,000 otomobil, İnanmıyorum dediler. Hayır<br />

Ben Türkiye'nin 2000 li yıllara İhtiyacının 600,000'lërinde<br />

üzerinde otomobil, hatta hiç kimse telafuz etmedi ama<br />

100,000 lerinde üzerinde kamyon ihtiyacının olduğuna İnanıyorum,<br />

Biz hedeflerimizi bu ürünleri kendi ülkemizde yapacak<br />

tarzda seçmek, yan sanayimizi ona göre yapılandırmak<br />

ana sanayimîzide o doğrultuda şekle sokmak ve alınacak kararları,<br />

çıkacak kararnameleri de bundan sonra bu karar ve<br />

kararnemeleri alma yetkisine sahip kurumların biraz daha<br />

önünde giderek, onlardan dahş atak davranarak ortaya koyma,<br />

tarif etme zorundayız. Bizler kendimizi yönetmeyi bilmiyorsak<br />

bizleri birileri yönetir. Her sektör kendi meselelerini<br />

mutlaka çok çok iyi bilir. Bunu İyi aniatmayıda bilirse devletin<br />

ben yanlış kararlar alacağına kesinlikle ihtimal vermiyorum.<br />

Neden 600 bin hedefine inanıyorum, neden 100 bin kamyon<br />

diyorum? Değerli arkadaşlarım Türkiye'nin nüfusu 60 milyon,<br />

Türkiye 764.000 km2'lik bir alanda, Türkiye taşımacılık<br />

politikasını karayollarına bağlamış 3 tarafı deniz olmasına<br />

rağmen, Türkiye'nin önünde bir GAP var. Bu GAP Ortadoğunun<br />

hatta Doğu Avrupa'nın bir tahıl ambarı, bîr zirai noktası<br />

olarak değerlendiriliyor. Tabii temennimiz o ki orada yetişecek<br />

tüm ürünü biz hala ürün olarak değil, işlenmiş bir gıda<br />

sanayi yapısında üretelim, yetiştirelim. Bunlar yapılırken Türkiye<br />

kamyonda isteyecek greyler de isteyecek küçük kamyonda<br />

İsteyecek, oralarda çalışanlar otomobil de isteyecek. Kaldı<br />

ki; Türkiye'nin yıllık nüfûs artışı %2 1er 2,5 1er. Hani Batıda<br />

230<br />

gelişmişliğin tarifi araç başına düşen kişi sayısı ise ve biz gelişmeyi<br />

hedeflediysek bu rakamlara önce inanmamız lazım.<br />

Ancak bu noktada birşeyin altını dikkatle çizmek istiyorum,<br />

O da şu: Bu hedeflere giderken bu hedeflerin sağlıklı İstikrarlı<br />

pazarının ne olması, bu hedeflere giderken Batı île, Japon'u<br />

ile, İtalya'nın ile nasıl rekabet edeceğimizi çok iyi gözlemek<br />

zorundayız. Dün bir tebliğde belirtildi, Türk otomotiv<br />

ana sanayisinin en büyük sermayesi ve en büyük gücü bilinçli,<br />

şuurlu gelişen Türk yan sanayi olacaktır. <strong>Otomotiv</strong> yan<br />

sanayi gelişmiyorsa Türk otomotiv ana sanayi 3 gün sonra<br />

çöker. Neden çöker, %20 yerli yüzdeleri ile katma değer Ûe<br />

Türkiye 'de otomobil üretmeye kalkarsanız dün Sayın Özkâie<br />

rakamları koydu ortaya. Bu rakamlar doğrudur, O rakamların<br />

benzeri Sayın. İlkbaharın hazırlattığı OSD raporunda da<br />

vardı. Montaja dayalı yerli yüzdesi düşük bir üretim komple ithalattan<br />

pahallıdır. Bu bir realitedir. Onun İçin Türk otomotiv<br />

sanayi montaja yönelik yaşama şansına sahip değilidir. Kaldı<br />

ki Sayın İlkbahar 500,000 otomobil için S milyar dolar Türkiye'nin<br />

döviz gereksinimi vardır, bunun için bu sektörlere hükümetlerin<br />

çok ciddi bakması İcap ettiğini söylediler. Bende<br />

diyorum ki: Siz, yerli % delerini tarif edin, beraberce hükümete<br />

kabul edip bunu doğru anlatamazsak 5 milyar dolar değilde<br />

4 milyar dolara ihtiyaç olur, 4'ü bulan 5'de bulur o zaman,<br />

O halde bizim yapacağımız önce yıllar itibari ile hedeflerimizi<br />

seçmektir. Bu hedeflere giderken hep birşeyin üzerinde<br />

duruldu, Hedefe varabilmek için yada sektörü canlı tutabilmek<br />

için talep istikrarlı olmalı denildi. Yâlnız burada birşeyin<br />

ana sanayice telafüz edilmediğini gördüm ben. Talepten<br />

kastığımız yalnız bugüne kadar olduğu gibi iç pazar talebi<br />

midir? Artık pazar hadisesinde biraz makro bakalım. Pazarı<br />

yalnız iç pazar olarak görmiyeiim. Sektör anası ile yanı ile bîr<br />

bütündür. Asıl olan bu sektörün ihracatlarıdır. Bu sektörün İhracatlarının<br />

yan sanayiden yapılması, ana sanayiden yapılması<br />

bunu ben farklı olarak görmüyorum. Yan sanayinin bu sektörden<br />

batıya yapacağı İhracat bu sektörün temel kuralı olacaktır.<br />

Çünkü biz ne kadar ölçek ekonomisine yaklaşırsak<br />

üretim miktarı itibari ile kendileri çok daha uygun şartlarla<br />

doğru kalitede, ileri teknoloji île parça temin şansına kavuşacaklardır.<br />

Tüm güç şartlara rağmen, üzerinde işte efendim<br />

yan sanayi parçalarının gümrüğü azdır, fazladır tartışmalarına<br />

rağmen yan sanayi ciddi yan sanayi, tutarlı yan sanayici fob<br />

fiyatları hedeflemiştir. Korumaların arkasında ana sanayiye<br />

mal verme arzu ve düşüncesi İçinde değildir. Öyle olanlarında<br />

çok fazla yaşamayacağını, burada yan sanayîcî arkadaşlarım<br />

da var açık olarak belirtmek isterim. Çünkü Türkiye ekonomik<br />

seçimini yapmıştır. Artık serbest piyasa ekonomisi Türkiye'de<br />

hakim olacaktır. Ama 3,5,10 sene sonra. Bizi koruyacak<br />

gümrük duvarları olmayacaktır. Türkiye'nin bugün aldığı<br />

liberal ekonomi kararlarından geri dönmesi Türkiye'de çarpıklıklar<br />

getirir. Değerli arkadaşlarım, evvelki günde konuşmam<br />

sırasında daha doğrusu Sayın Çelebiye sorular tevci<br />

ederken bir noktaya temas ettim. 10 Nisan kararları, hatta 10<br />

Nisan kararları öncesinde çok önemli olan gümrük ve fonların<br />

çok hızlı indirilifi hepimizi mutlaka sarstı. Ana sanayiyi de<br />

yan sanayiyi de çok tedirgin, huzursuz etti. Ama size çok<br />

açık bir itirafda bulunacağım o şok indirimler olmasa idi biz<br />

oto katı yemeseydik Türkiye'de ne yeni modeller yapılırdı ne<br />

de bugünkü sempozyumda gözlediğimiz, şu kitapçık da belki<br />

de otomotiv sektörünün ana politikasının çıkabileceği bu<br />

3.OTOMOTİVVE YÂN SANAYİİ SEMPOZYUMU KASIM <strong>1991</strong> BURSA\

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!