“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

mesleği yürütmesi bile mümkün değildir. Bugün teknolojik gelişmeyi anlayamayan herhangi
bir mali sektördeki bir gelişmeyi kavrayamayan bir insanın nasıl muhasebe yapabileceğini
düşünüyoruz? Her muhasebeci her mali müşavir bu anlamda çağdaştır. Bu güzide topluluğun
elbette çok önemli problemleri var. Bu katkıları ortaya koyabilmesi için öncelikle kendi
problemlerini aşması gerekiyor. Bugün meslektaşlarımızın en önemli problemlerinin başında
eğitim problemi geliyor. Bir başka problem toplumsal saygınlık sorunudur. Bir başka problem
kurumlar arası ilişkilerimizde meslektaşımızın görmüş olduğu itibardır. İşte bütün bu
noktalarda bir şeyler diyecek olursak bu sorunların ne olduğunu sizler tek tek biliyorsunuz.
Bulunduğunuz platformlarda bu sorunları yaşıyorsunuz. Bugün mesleğimiz 1990’lı yılların
başında meslek odamızın oluştuğu tarihten bugüne kadar hangi sorunları o gün konuşuyorsak
maalesef bugün yine aynı sorunları konuşuyoruz. Bu manada ciddi hiçbir mesafe katetmiş
değiliz. Elbette 12 yıllık bir süreç içerisinde elde edilen bir takım başarıları gizlemek
istemiyorum. Ancak mesleğin asıl olmazsa olmazları arasında sayılması gereken kazanım
yok. Bugün hala Türkiye’de muhasebeciler bir yandan devletin en temel gelir kaynağı olan
vergiyi hesaplarken ve kamuya aktarırken işletmelerin mali bilançolarını ortaya koyup
ekonominin yatırımcının önünü açarken bizim hizmet verdiğimiz kurumlar nezdinde ve
ilişkide bulunduğumuz kurumlarla itibarımız henüz istenilen düzeyde değil.
Sayın başkanımız geçmiş konuşmalarında şunları ifade ediyordu. Eskiden bir müdürün bir
vergi dairesinin müdürünü çalamazdınız. Bugün vergi dairesi müdürleriyle çok rahat bir
iletişim içerisindeyiz diyor. Elbette vergi dairesi müdürleriyle iletişim içerisindeyiz, bundan
daha tabii bir şey olamaz.
Nail Sanlı:
Mustafa Bey, süreniz bitti tamamlar mısınız lütfen?
Mustafa Öcalan:
Sayın Başkan ben daha konuşmamın üçte biri kısmını tamamlamadım. Bu sürede sanıyorum
tespiti ile ilgili bir problem var. Ben fakat şu anda ciddi bir zaman sıkıntımız olduğunu
düşünmüyorum.
Nail Sanlı:
Son bir cümleniz toparlayın lütfen.
Mustafa Öcalan:
Evet, işte bu noktada ne söylenilebilir bilmiyorum.
Biz bu Oda’ya, bugünkü Genel Kurul’a gelirken meslek adına düşüncelerimizi ortaya koyma,
sayın başkanın da temennisi buydu, hep şunu derdi; önerilerimizi ortaya koyalım geleceğe
ilişkin umutlarımızı ortaya koyalım demişlerdi ancak bunları ifade etmekte çok ciddi sıkıntı
çekiyoruz. Bu Genel Kurul’un gerçekleşme biçimini bu anlamda kınadığımı ifade etmek
istiyorum. Eğer bu kurala bizde uyacaksak kısaca şöyle toparlayayım.
Öncelikle yönetimle ilgili çok ciddi problemlerimiz ve sıkıntılarımız var. Şunu ifade etmek
istiyorum. Başlangıçta söyledim muhasebeci aklı ve vicdanı sürekli hareket halinde olan
insandır. Dolayısıyla ben burada bulunan meslektaşlarımızın bu manada akıllarını ve
vicdanlarını son kez bir kez daha çalıştırmalarını rica ediyorum. Bugün artık 12 yıldan bu
yana süren bu yönetim anlayışının değişmesi gerektiği açık meyan ortada. Kimseye bir
minnet içinde değiliz. Elbette mesleğimizin öncülerine saygı duyuyoruz. Aramızdan
ayrılanları rahmetle anıyoruz ancak bugün itibarıyla meslek tıkanmış noktada. Bu yönetim
anlayışı heyecanını kaybetmiş durumda, ruhunu yitirmiş durumda. Bu belki hamasi bir ifade
52