29.06.2013 Views

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mustafa Öcalan (Meslekte Birlik Grubu Adına):<br />

Sayın Divan, sevgili misafirler, değerli meslektaşlar. Meslekte Birlik Grubu adına hepinizi<br />

saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.<br />

Değerli meslektaşlar; bugün ülke olarak belki dünya olarak fevkalade olumsuz koşullarla<br />

karşı karşıyayız. Bugün ülkemiz muazzam bir ekonomik çöküş yaşıyor. Her geçen gün<br />

demokrasiden, insan haklarından alabildiğine uzaklaşıyoruz. İnsanlarımız her geçen gün işsiz<br />

kalıyorlar. Ekmek mücadelesi veriyorlar. Ülkenin önemli bir nüfusu 15 milyona, 12-15<br />

milyon arasında bir nüfus günde 1.5-2 milyon gibi komik bir rakamlara hayatını geçindirme<br />

mücadelesi veriyor. Yine nüfusun çok önemli bir bölümü bugün yoksulluk sınırının altında<br />

yaşıyor. Bütün bu sorunlara çözüm üretmesi gereken parlamentomuz maalesef ülkenin<br />

kaderiyle ilgili söz sahibi olma noktasında kendi parlamento yetkisine sahip çıkmakta acz<br />

içine düşüyor.<br />

Ülke bugün üst kurullara emanet edilmiş durumda. Her hususta oluşturulan üst kurullarla<br />

parlamento yetkisinin önemli bir bölümünü maalesef üst kurumlara devrediyor. Bütün<br />

dünyada ise bütün anlayış bütün değer yargıları sadece piyasaya paraya ve kâra endekslenmiş<br />

durumda. Bunun dışındaki bütün değer yargıları yok ediliyor imha ediliyor. İşte burada bu<br />

noktada bir durum tespiti yapmamız gerekiyor.<br />

Sevgili meslektaşlar; değerli arkadaşlar, bizler ve bütün insanlığın arzuladığı tek şey barış<br />

içerisinde huzur içerisinde insanca ve insan onuruna yakışır bir tarzda ekonomik refaha<br />

ulaşmaktır. İşte bütün kavramların hayata geçirilmesi noktasında belki de en önemli katkıyı<br />

sağlayacak olan da biz meslektaşlar, sevgili meslektaşlarımsınız, muhasebeciler ve mali<br />

müşavirlerdir. Niçin bunu söylüyorum, bunu şunun için söylüyorum. Bizler mesleğimizi<br />

yaparken her gün onlarca olay karşısında sürekli olarak aklımızı çalıştırıyoruz, sürekli olarak<br />

vicdanımızı hareket halinde tutuyoruz, sürekli olarak kayıt altına alıyoruz. Bütün bunları<br />

yapmaktaki amacımız hesap vermek yeri geldiğinde hesap sormak. Bize bunu sosyal<br />

sorumluluk kavramı ki, bizim mesleğimizin temel kavramıdır, bu kavramlarımız çerçevesinde<br />

Türkiye’nin içinde bulunduğu top yekün insanlığın içinde bulunduğu koşulları itibarıyla en<br />

fazla katkıyı sağlayacak topluluğun bizler olduğunu düşünüyoruz. Ancak bir durum tespitinde<br />

daha bulunmamız gerekiyor. Bütün bu çabaları ortaya koyabilecek bu topluluğun çok ciddi<br />

bir problemi var. Bu problemi de maalesef bugün itibarıyla Türkiye’de sayısı 50 bini geçen<br />

<strong>İstanbul</strong> itibarıyla sayısı 18 bin civarına gelmiş olan mesleki topluluğumuzun bu amaçlar<br />

doğrultusunda örgütlü mücadeleye katkısının yeterince sağlanamamış olmasından geçiyor.<br />

Bugün grupların ismine baktığımız zaman işte çağdaş ve demokrat isimlerinin ağırlıkta<br />

olduğunu görüyoruz. Bunun belki de en başta farklılığı bizim grubumuz Meslekte Birlik<br />

Grubu ifade ediyor.<br />

Biz bu muhasebecilerin başına çağdaşlık ve demokratlık sıfatlarının getirilmiş olmasını bizim<br />

tüm meslektaşlarımıza bir hakaret olarak görüyoruz. Çünkü bu mesleği ifa eden her<br />

arkadaşımız çağdaştır aynı zamanda demokrattır bunun dışında bir anlayışın muhasebe<br />

mesleği içerisinde elbette yeri yoktur. Muhasebeci çağdaştır, muhasebeci yenilikçidir.<br />

Türkiye’de veya dünyada bu mesleği yapan insanların çağdaş olmaktan başka zaten koşulu<br />

yoktur. Eğer çağdaşlığı şu noktada anlıyorsak dünyadaki değişimi algılama noktasında,<br />

dünyadaki değişime yön verme noktasında ve ülkedeki her türlü mali teknolojik gelişmeyi<br />

anlama noktasında algılıyorsak elbette bir muhasebeci bütün bu dünyadaki ve Türkiye’deki<br />

gelişmeleri algılamak zorundadır. Bunları algılamadığı sürece bu mesleği ifa etmesi, bu<br />

51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!