“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

Bundan kaynaklanan olumsuzluk olarak değerlendirilebilecek tablo olarak ortaya
koyduğumuz bu değerlendirmeler hep kötü yönden bakmak gibi değerlendirilebilir. Keşke
güzel şeyler olsa da onları ifade etsek burada gururla sizlerle paylaşabilsek. Banka
hortumlamalarından sonra işsizlikten ve bunalımdan banka soygunlarının yaşandığına mı,
sokak kapkaççılarının arttığı şu dönemde sokakta dolaşmaya cesaret edemeyen kanun veya
belirli saatlerde dolaşamayan vatandaşlarımıza mı, 7 kişi için 7500 başvurunun yapıldığı ya
da 160 kişi için 37 bin başvurunun yapıldığı ya da her gün kapanan işyerlerine mi sevinsek.
Tablo neresinden bakarsanız bakın ağır ve ezici. İşte bu çerçevede baktığınızda sorunların
ağırlığının bilincinde olarak bizim meslek camiası olarak yani meslek örgütleri olarak şunu
artık görmemiz gerekiyor. Toplumsal sorumluluk gereği örgütsel sorumluluk gereği bir şeyi
görmemiz gerekiyor. Tepkimizi ortaya koymak bu sorunların çözümü noktasında hangi tavır
almamız gerektiğini gözden nasıl geçirmemiz gerektiğini biraz sonra ifade edeceğim.
Değerli dostlar; mesleki sorunlarımızın ülke sorunlarından ayrı olmadığını düşünürsek kayıt
dışı ekonominin yüzde 50’lerle ifade edilmesi hayat standardı uygulaması nedeniyle
mesleğimizin anlam bulamaması, Maliye Bakanlığı’nın mesleğimiz üzerindeki vesayeti,
mesleğimizdeki yapay ayrımlar meslektaşlarımızı karşı karşıya getirmektedir.
Mesleğimize giriş koşullarının kontrolsüz ve geniş tutulması popülist nedenlerden
kaynaklandığını çok iyi bilmekteyiz. Meslekteki tekelleşme ve haksız rekabetin hızla arttığını
hep beraber yaşamaktayız. Meslektaşlarımızın bürolarını kapatıp evinden işlerini takip ettiğini
şu günlerde yine hep birlikte şahit olmaktayız.
Nail Sanlı:
Sayın konuşmacı, süreniz doldu, son cümleniz.
Hasan Hüseyin Kırmızıtoprak:
Tamam başkan, toparlamaya çalışacağım.
Değerli arkadaşlar; değerli konuklarımız düşüncelerini ifade etti ve aramızdan ayrıldılar ama
benim konuk olarak değerlendirmediğim kendisinin de ifade ettiği her alanda bizlerle birlikte
olan değerli üstadımız Masum Türker meslektaşımız bir iki konuya değindi. Eleştirel
boyutuyla bizi ilgilendirdiği için sayın Başkan müsaade ederse 1–2 dakikayla buna değinmek
istiyorum.
Değerli meslektaşlar; Meclis’te bunlar yasa teklifiyle ilgili benim mali müşavirler birliğinde
görev yaptığım dönemde ısrarla talep ettiğimiz TÜRMOB’a da ilettiğimiz bir talebimiz vardı.
Meslek hukuk kurultayı. Buraya da önergesini verdik. Bu kurultayla ilgili birileri diye
adlandırdığı önderlik ettiği işte benim. Yani Hasan Hüseyin Kırmızıtoprak deseydi buna
alınmayacaktım. Çünkü sanki kötü bir şey yapmış gibi ifade ediliyor. Mesleğimizin gelinen
noktada artık herkesin görüş belirtildiği bir 12 yıl daha kaybetmemek adına birilerinin bizim
adımıza değil, benim meslektaşımın ifade ettiği, düşüncelerini aktardığı bir kurultay ve yüz
bine yaklaşan bir meslek kitlesinin arkasında durduğu bir teklif istiyoruz. Bunu ısrarla talep
ediyoruz. Bu bugün olmaz yarın olur, ama bu olmak zorunda. Bir 13 yıl daha kaybetmemek
istiyorsak bunu yapmak zorundayız değerli meslektaşlarım.
Sözlerimi toparlıyorum, değerli arkadaşlar işte bütün bu sorunları çözmenin tek yöntemi
bölünmenin önüne geçerek bu sorunların çözümünü doğru bir tarz ortaya koyarak, kafatasçı
olmayan demokratik düşünen, insan haklarına saygılı bu mesleği icra eden her meslektaşımın
burada görev almasını sağlamak koşuluyla bu sorunları çözeriz. Teşekkür ediyorum saygılar
sunuyorum.
50