“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
de uluslar arası camiada da daha etkili bir konuma geleceği açıktır. Bağımsızlık diyoruz<br />
ülkemize çok konulardaki IMF ile ilişkilerinden uluslar arası ilişkilerde belirli doğrultularla<br />
hatta bağımsızlığımıza zarar veren bir takım şikayetler yaşıyoruz, olaylar yaşıyoruz öyleyse<br />
hedefimiz hem enflasyonu düşürmek hem de Türk parasının gücünü artırmaktır.<br />
Tabii bu saydığım müspet gelişmeler ve yani, bugüne gelinmesi çok kolay olmadı arkadaşlar.<br />
Geçtiğimiz yıl yaşadığımız sıkıntı biraz önce söyledim herkesimi etkiledi demiştim. Doğal<br />
olarak her kesim hükümetten ve parlamentodan kendi sorunlarının çözümü için durmadan<br />
istekte bulundu. İşte diyelim ki ihracatçı daha yüksek döviz kuru istiyor, yani kendi daha çok<br />
mal satabilmek için daha yüksek döviz kuru istiyor, ama ithalatçı da aksini istiyor. Sade<br />
vatandaşlarımız işte Türk parasının güçlü olmasını, hayat pahalılığının ortadan kalkmasını<br />
istiyor, devlet tabii ki doğal olarak daha fazla vergi istiyor ve en çok şikayet edilen bürokrasi<br />
elindeki gücünü bir türlü bırakmak istemiyor. Olumsuzluklara rağmen almaya çalıştığımız<br />
yetkilere rağmen elindeki gücü bırakmak istemiyor. Hükümet olarak ve parlamento olarak<br />
herkese kulak verdik ama kendimiz düşündüğümüz doğrular üzerinde büyük bir kararlılıkla<br />
birçok tedbirleri aldık.<br />
Bunları ayrıntılarıyla fazla söylemeyeceğim. Sizler biraz önce söylediğim gibi ekonomiye<br />
yakından takip eden bir meslek gurubusunuz. Ama kamu bankalarında alınan tedbirler,<br />
Merkez Bankasının daha özerk bir yapıya kavuşturulması çok şikayetçi olan fonların 5 ya da<br />
6'sını muhafaza ettik, 65–66 kadarını bütçe içerisine aldık ve böylece büyük bir disiplin<br />
sağladık ekonomide. Bu önemli bir gelişme. Ve artık siyasi iradelerin kimin gönlünü hoş<br />
tutmak istiyorsa ona taviz anlamında işte sana da şöyle destek, sana da böyle bir teşvik gibi<br />
bir takım kuralları ortadan kaldırdık. Bütçeye açık hükümler koyduk. Kaynağı olmayan hiçbir<br />
para veya kaynak teşvik ve destek anlamlı kullanılamaz diye açık hüküm koyduk. Böylece<br />
siyasetçinin de biraz keyfi davranabilmesini kendimiz siyasiler olarak vazgeçerek böyle bir<br />
davranıştan, açık hükümleri kendimiz koyduk.<br />
Tabii ki kamulaştırma kanununda kamu kaynaklarının çok savurgan çok verimsiz kullanıldığı<br />
bir alanda kamulaştırma yöntemleriydi, ihaleleriydi. Buraya çok yüksek standartta,<br />
uluslararası standartlarda hükümler koyarak yeni düzenlemeler yaptık. Bunun yanında biraz<br />
önce açılışta da <strong>İstanbul</strong> Oda Başkan’ımızın söylediği gibi <strong>İstanbul</strong> yaklaşımıdır. TÜRMOB<br />
Başkanımızın da söylediği gibi <strong>İstanbul</strong> yaklaşımıyla ilgili çok uzun zaman oldu. Aylar oldu<br />
karar almamıza rağmen ne yazık ki bankalar ve iş adamları bir noktaya gelememişlerdi, şimdi<br />
sevinçle biliyoruz dün açıklamaları yapıldı <strong>İstanbul</strong> yaklaşımı da artık işletmelerimizin<br />
kurtarılabilir, ekonomiye katılabilir, üretim yapılabilir işletmelerimizi tekrar hayata<br />
geçirebilmek için bunlarda verdiğimiz kanuni desteklerden yararlanarak tekrar işlerlik<br />
kazandırılıyor. Bu da önemli bir gelişme olarak görünüyor.<br />
Tabii bunun yanında müsaade ederseniz birkaç konuyu daha hükümet tabii sadece ekonomide<br />
değil ama geleceğe yönelikte bazı düzenlemeleri dikkatle yapmaya çalışıyor. Bildiğiniz gibi<br />
özellikle Türkiye’de işsizlik büyük bir sorun. İlk kez olarak çok uzun yıllar sonunda işsizlik<br />
sigortasını hayata geçirdik, bir başka önemli husus bizim uluslar arası rekabette en önemli<br />
gücümüz yetişkin insan gücüdür, nitelikli insan gücüdür. Buna yönelik olarak bildiğiniz gibi<br />
meslek liselerinden mezun olanlar yine yüksek okullara devam etmek istediğinde sınava<br />
giriyorlardı. Yüksek okul sınavlarına giriyorlardı, üniversite sınavlarına giriyorlardı.<br />
Çıkardığımız kanunla bunları doğrudan sınavsız yüksek okullara kendi branşlarıyla ilgili<br />
olarak devam edebilme imkanını verdik. Bu Türkiye için fevkalade önemli. Ara insan gücü<br />
dediğimiz nitelikli insan gücü anlamında fevkalade önemli olarak görüyoruz.<br />
Dolayısıyla, uzatmayayım eğer sizde kabul ederseniz biraz önce de söyledim siyasiler olarak<br />
çok çalıştık değerli arkadaşlar. Halen çalışmaya da devam ediyoruz. Hani bir tabir var ya,<br />
16