29.06.2013 Views

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

getiriyor, beraberinde istihdamı getiriyor. Bununla zincirleme olarak ben sayayım ihracat<br />

aklınıza ne geliyorsa beraberinde birçok müspet gelişmeyi de sürüklüyor, götürüyor.<br />

Biraz önce TÜRMOB genel başkanımızın da ifade ettiği gibi geçen yıl fevkalade yüksek kriz<br />

nedeniyle kalkınma hızımız eksi yüzde 9,5 dolayında gerçekleşti. Bu kabul edilebilir, hoş<br />

görülür bir değer değil, hepimizi üzen bir değer ama krizin nedenleri üzerinde durmuyorum.<br />

Onlar ayrı bir tartışma konusu. Onun üzerine her bir ayrı hesap yapabiliriz. Sen haklısın<br />

burası yanlış oldu yok burası doğru oldu bundan bir yere çıkamayız. Onun için biz onları<br />

geride bırakarak yapacaklarımıza bakmamız daha doğru gibi geliyor.<br />

Bu sene de hedefimiz yüzde 3 olabilirse yüzde 4'lük bir kalkınma hızını yakalamak. Bu<br />

olabilir mi? Evet tartışma yapılıyor bunun yüzde binlerde kalabileceği gibi bir değerlendirme<br />

var. Zaman gösterecek ama mademki bir hedef koyduk bu hedefi tutturmamız lazım bu<br />

konuda çaba göstermemiz lazım.<br />

Birkaç örnek vermeye çalışacağım Devlet İstatistik Enstitüsü’nün son yayınladığı istatistikler<br />

bunlar. Bu istatistiklere bakarsak görürsek kalkınma hızında da hedefimize ulaşabileceğiz gibi<br />

bir tetkikler ortaya koyuyor. Örneğin yine Devlet İstatistik Enstitüsü’nün verdiği rakamlar,<br />

sanayi üretim endeksimiz 3 aylık ortalamalara bakarsak 2001 yılında geçtiğimiz yıl –20<br />

olarak gerçekleşmiş. Ama bu yıl bakıyoruz +3,5 dolayında. Bu demek ki bir şeylerin bir<br />

çarkın güzellikle döndüğünü iyiye doğru gittiğini gösteren önemli bir ölçü. Yine çok tartışılan<br />

bir başka değer Devlet İstatistik Enstitüsü’nün yayınladığı, 2001 Nisan ayına göre imalat<br />

sanayi kapasite kullanımı yüzde 68,5, ama bu yılın yani <strong>2002</strong> yılının Nisan ayının imalat<br />

sanayi kapasite kullanım değeri yüzde 74. Demek ki geçen yılla bu sene arasında yaşanan<br />

krize rağmen dikkat çekici bir gelişme var. Bu da kalkınma hızımızı büyüme hızımızı<br />

arttığını, iyiye gitmeye yöneldiğini gösteriyor. Tabii ihracatta da dikkat çekici gelişme var.<br />

<strong>2002</strong> Ocak ayında yayınlanan 12 aylık ortalamalara göre yüzde 23 dolayında bir ihracat artışı<br />

da Türk ekonomisinin şartlarının giderek iyileştiğini, çarkların doğru döndüğünü gösteriyor.<br />

Çok tartışılan bir konu var. İşte birçok şirketler kapanıyor dolayısıyla bir sürü insan da işsiz<br />

kalıyor, bu bizim için rahatsız edici bir gelişmedir gibi değerlendirme var. Aslında<br />

ekonomilerin iyi gittiği zamanlarda da şirketler firmalar açılır ve kapanır, ama ben geçtiğimiz<br />

kriz dönemiyle bu yılın son durumlarını gösteren Nisan ayı açılan ve kapanan şirket sayılarını<br />

bilgilerinize sunmak istiyorum. 2001 yılında nisan ayında yeni açılan şirket sayısı 2116 bu<br />

krize rağmen açılan 2116, bu yıl ekonominin giderek düzelmeye başladığı bu yıl Nisan ayında<br />

açılan şirket sayısı geçen yıl 2116 demiştim, bu yıl <strong>25</strong>91. Demek ki burada da dikkat çekici<br />

bir gelişme var. Tersine baktığımız zaman yani kapanan şirketler ne olmuş? Buna bakarsak<br />

geçtiğimiz yıl nisan ayı için kapanan şirket 213, bu yıl 201. Demek ki kapanmada da müspet<br />

bir gelişme görüyoruz. Bunu firmalar bazında büyük kuruluşlar bazında bakarsak geçen yıl<br />

açılanlar da 1260 bu sene 2062 bunu uzatmayayım müsaade ederseniz. Yani her dönemde<br />

şirketler açılır ve kapanır doğaldır. Değişik faktörler sebepler rol oynar ama, ekonomiye<br />

dayalı olarak yorumlasak bile şu andaki gelişmeler bize umut veriyor, şirketlerin açılış ve<br />

kapanış sayılarına göre.<br />

Tabii bir başka gösterge, yüksek enflasyonun beraberinde sürüklediği olumsuzluktur<br />

dövizdeki yükselişler ve Türk parasının gücü. Geçtiğimiz yıl maalesef Türk parasının<br />

gücünde bir değer kaybı oldu, yabancı paralar büyük değer kazandı, ama yine görüyoruz son<br />

4 ay 5 ayda ekonomide yapılan müdahale alınan tedbirlerle döviz neredeyse 4 aylık getirisi<br />

başa baş sıfır sayılabilir değer anlamda hatta bir yönüyle eksi, ama buna karşılık Türk<br />

parasının getirisi daha güçlü, daha etkili ve artı olarak görülüyor. Tabii ki Türk parasının bu<br />

alım gücü, güçlü olursa, yüksek olursa her ülkede olduğu gibi ülke ekonomisinde kendi içinde<br />

15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!