“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ben de sözümün başında seçimli bir kongre olduğuna göre bu seçimde yarışacak adaylara,<br />
içten başarılar diliyorum. TÜRMOB kamuoyunda ekonomiyle ilgili hangi kesim aklınıza<br />
gelirse hepsiyle doğrudan mesaisi olan, ilişkisi olan bir kuruluş. İş adamlarımız hatta<br />
çiftçilerimiz, üreticilerimiz, esnafımız, ticaret erbabımız her kesimle doğrudan ilişkili olan bir<br />
meslek kuruluşu. Bu bakımdan Türk ekonomisiyle oldukça da doğal olarak yakından ilgili.<br />
Çok çalışan dinamik bir meslek kurumudur. Ben dikkatle izliyorum basında, yazılı basında<br />
köşelerindeki açıklamalarıyla, televizyonlardaki programlarıyla ve çok geniş bir yayınıyla<br />
kitap ve dergileriyle hem kendi meslektaşlarını bilgilendiriyorlar, hem de kamuoyunu<br />
bilgilendiriyorlar.<br />
Meseleye böyle baktığımız zaman değerli arkadaşlar, birkaç yerde söylediğim gibi burada da<br />
tekrar ediyorum bu ifadeyi Türkiye’de ekonominin nabzını en iyi bilen bir meslek kuruluşu.<br />
Bu bakımdan Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan Bütçe Komisyonu’nda eğer ekonomiyi iyi<br />
takip eden, giden bir komisyon olarak doğal olarak kabul edersek, sizlerle bizim aramızda<br />
büyük bir benzerlik var. Her ikimizin de amacı ülkede ekonominin iyiye gitmesi, kayıtlı<br />
ekonominin giderek yaygınlaşması, haksız rekabetin ortadan kalkması ve kamu gelirlerinin<br />
olabildiğince artması. Bu konuda gerçekten büyük bir müşterekliğimiz var. Bu yüzden<br />
Türkiye’nin ekonomisindeki gelişmelerin yaşanan sıkıntıları birçok meslek örgütü de elbette<br />
görüyor, çözüm önerisi getiriyor ama, serbest muhasebeci mali müşavirlerin bu konuda çok<br />
tecrübeli, çok dikkatli ve çok yetişkin bir kadroya sahip olduğunu açıklıkla ifade edebiliriz.<br />
Geçtiğimiz yıl herkesin bildiği gibi Türkiye’de önemli bir kriz yaşandı. Küçümsenmeyecek<br />
çok ciddi bir kriz yaşandı. Bu krizin etkileri halen devam ediyor. Krizden bütünüyle kurtulduk<br />
diyemeyiz. Bu bakımdan eğer izin verirseniz ekonominin nabzı anlamında sizlerle, sizlerinde<br />
benim gibi düşünebildiğinizi zannettiğim bazı hususları paylaşmak istiyorum.<br />
Değerli arkadaşlarım; bilindiği gibi programımızın bu krizi aşmadaki programımızın en temel<br />
noktası, hedefi enflasyonu olabildiğince aşağıya çekmek. Bu konu zaman zaman tartışma<br />
yaratabiliyor, ekonomistler arasında. Acaba öncelik enflasyonu düşürmeye mi verilmeli yada<br />
bir başka konuya mı ağırlık verilmeli, örneğin kalkınmayı da bununla birlikte farklı olarak<br />
düşünebilir miyiz, kalkınmaya ve istihdama daha da öncelik verebilir miyiz? Bu tabii tartışma<br />
konusu, tartışılabilecektir ben bir itirazım yok ama hükümetimizin temel hedefi enflasyonu<br />
aşağıya çekmek, önceliğimiz budur. Bu önceliğin yanında doğal olarak ekonominin<br />
gelişmesine yönelik kalkınma, istihdam, üretim anlamında da tedbirlerimizi doğal olarak<br />
beraberinde alacağız.<br />
Enflasyon geçtiğimiz yılın yaşanan sıkıntısı nedeniyle çok yükseklere çıkmıştır. Ama bugün<br />
gelinen nokta hepimiz görüyoruz ki umut verici. Yılbaşından bu yana sadece 4 aylık sonuçlar<br />
bizim bu yıl sonunda hedeflediğimiz yüzde 37–35 TÜFE ile ilgili değerlendirmemize yakın<br />
görünüyor. Böyle bir hedefi tutturabileceğiz gibi görünüyor. Bu oldukça sevindirici. Çünkü<br />
biraz önce söylediğim gibi 4 aylık enflasyondaki değerler yüzde 10.5 dolayında bir rakama<br />
ulaşmış bulunuyor yani üçte birlik dönemi kapadığımıza göre bu tempoda gidersek yıl<br />
sonunda hedeflediğimiz yüzde 37–35'lik hedefe ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Tabii bu<br />
sadece enflasyonu düşürmede elde edilen sonuçlar tek başına enflasyon rakamlarında da<br />
gözükmüyor. Faizlerde de benzer bir durum var. Merkez Bankası özellikle son aylarda yaptığı<br />
dikkatli çalışmayla 4 ayda 11 puan dolayında bir faiz indirimini sağlamış durumda ve<br />
piyasalar bunu da kabullenmiş olarak görünüyor. Dolayısıyla burada bir sıkıntı yaşanmıyor.<br />
Biraz önce söylediğim gibi hedeflerin arasında doğal olarak kalkınma hızının daha da ileriye<br />
götürülmesi herkesin beklediği bir beklenti. Çünkü kalkınma demek üretimi de beraberinde<br />
14