28.06.2013 Views

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İkinci nesil kriz modellerinin tanımının sabit döviz kuru rejimi uygulayan bir ülkenin<br />

ciddi ekonomik kriz göstergelerine sahip olmamasına rağmen beklentilerin değişmesi <strong>ve</strong><br />

spekülatif ataklarla kur rejimini sürdüremez hale gelmesi şeklinde özetlenmesi mümkündür.<br />

Bu tanımdan yola çıkarak ikinci nesil kriz modellerinin de; spekülatif atakların devalüasyonla<br />

sonuçlanması yada kamu otoriterinin döviz rezervlerini kaybederek yerel parayı savunması<br />

olarak tanımlanan para krizlerini açıklayan modeller olduğu ortaya koyulabilecektir.<br />

2.2.3.3 Yeni Nesil Kriz Modelleri<br />

1990’ların ikinci yarısına kadar birinci <strong>ve</strong> ikinci nesil kriz modellerinin yaşanan<br />

ekonomik krizleri açıklamada yeterli bir seviyede olduğu düşünülmüştür. Ancak 1997 yılında<br />

yaşanan Güneydoğu Asya krizini her iki model de açıklamada yetersiz kalmıştır. Krizin hem<br />

bankacılık hem de para krizi özellikleri göstermesi, kur baskısının çok belirgin olmaması <strong>ve</strong><br />

hızla tüm bölge ülkelerine yayılması daha önceki kriz modellerinin öngörmediği unsurlardır.<br />

Bu yüzden bu ekonomik krizin açıklanabilmesi <strong>ve</strong> daha sonra yaşanabilecek krizlerin<br />

öngörülebilmesi için yeni nesil kriz modellerine gerek duyulmuştur (Hacıhasanoğlu, 2005:<br />

15).<br />

Üçüncü nesil kriz modelleri yada Asya krizini açılamaya <strong>yönelik</strong> modeller olarak da<br />

adlandırılan yeni nesil kriz modelleri, krizin çeşitli unsurlarına değinen birçok modelden<br />

oluşmaktadır. Bu modeller genel olarak krizi bankacılık <strong>ve</strong> finans sektörü kaynaklı gördükleri<br />

için bankacılık sektörü ile ilgilidirler (Ardıç, 2004: 43). Üçüncü nesil kriz modellerini<br />

açıklamadan önce “ikiz kriz” tanımlamasının yapılması gerekmektedir. Her ne kadar kriz<br />

türleri başlığı altında ekonomik krizler üç ana türe ayrılmış bulunsa da Güneydoğu Asya<br />

krizinin ardından ekonomi literatürüne ikiz kriz denen kriz türü de eklenmiştir. Marion,<br />

Kaminsky <strong>ve</strong> Reinhart gibi iktisatçılar tarafından geliştirilen ikiz kriz modeli, para <strong>ve</strong><br />

bankacılık krizlerinin aynı anda görüldüğü bir bileşimdir (Hacıhasanoğlu, 2005: 18). İkiz kriz<br />

modeline göre para <strong>ve</strong> bankacılık krizleri eş zamanlı olarak yaşanabileceği gibi, birbirlerini<br />

tetikler biçimde yakın zamanlarda da yaşanabilmektedir. Bankacılık sektörü ile özellikle<br />

ödemeler dengesi başta olmak üzere makro ekonomik dengeleri birbirine bağlayan unsur ise<br />

uluslararası <strong>sermaye</strong> <strong>hareketleri</strong> olmaktadır (Yay – Yay – Yılmaz, 2001:26). Uluslararası<br />

<strong>sermaye</strong> <strong>hareketleri</strong>nde beklentilere bağlı olarak yaşanan ani değişimler, döviz kurunda ciddi<br />

sapmalara yol açarak hem bankacılık sektörünü hem de makroekonomik dengeleri risk altına<br />

alabilmektedir. İkiz kriz modelleri ise bu durum sonucunda ortaya çıkmaktadır.<br />

74

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!