28.06.2013 Views

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

arttıracak, kamu yatırımları azalacak, finans sisteminde kredi daralması yaşanacaktır (Pesenti<br />

– Tille, 2000: 6). Sonuçta reel sektörde ciddi şekilde zarar göreceğinden <strong>ve</strong> finans sistemi<br />

artacak faiz oranları sebebiyle bankacılık krizi riski oluşturacağından, para otoriteleri sabit kur<br />

sisteminin maliyetlerine <strong>ve</strong> oluşturduğu risklere katlanamayarak kur rejiminden<br />

vazgeçecektir. Dalgalı kur sistemine geçilmesi yada devalüasyon yapılması ülke para birimine<br />

ciddi ölçüde değer kaybettireceğinden, yatırımcıların kur sistemi ile ilgili olumsuz beklentileri<br />

gerçekleşmiş olacaktır.<br />

İkinci nesil kriz modellerindeki bir diğer model ise ülke içindeki ekonomik birimlerin<br />

devalüasyon beklentisi içine girerek, oluşan beklentilerle kendi kendisini besleyen bir<br />

ekonomik krize sebep olabileceklerini ortaya koymaktadır. Buna göre ülke içindeki ekonomik<br />

birimlerde ciddi bir devalüasyon beklentisi oluşması halinde; öncelikle finans sektöründe faiz<br />

oranları yükselecek, özellikle bono sahipleri gerçekleşeceğini tahmin ettikleri devalüasyondan<br />

hemen korunmaya başlayabilmek için daha yüksek faiz talebinde bulunacaklardır. Reel<br />

sektörde olumsuz beklentilerin oluşması ise piyasadaki ücretler üzerinde bir artış baskısı<br />

oluşturacaktır. İşçi sendikaları yüksek ücretler talep etmeye başlayacak, bazı şirketler ise<br />

nitelikli işgücünü koruma amacıyla devalüasyon öngörerek ücretleri arttıracaktır. Ekonomik<br />

birimlerde <strong>ve</strong> kamuoyunda oluşan devalüasyon beklentisi, kendi kendisini besleyerek<br />

büyüyen bir beklentiye dönüşecektir. Bekleyişlerin bu şekilde gelişmesi durumunda para<br />

otoritesi için sabit kur sisteminin maliyeti aşırı derece artacağından, mevcut kur rejimini<br />

devam ettirmek imkansız hale gelecek <strong>ve</strong> devalüasyon gerçekleştirilecektir.<br />

Spekülatörlerin beklentileri de ikinci kriz nesil modellerinde ciddi bir yer tutmaktadır.<br />

İkinci nesil kriz modellerine göre bir spekülatörün; başka spekülatörlerin <strong>ve</strong>ya yatırımcıların<br />

beklentilerinin olumsuz olduğunu düşünmesi bir kriz sebebi olabilir (Hacıhasanoğlu, 2005:<br />

13). Kur sisteminin sürdürülemeyeceğini düşünen bir spekülatörün diğer yatırımcılarında aynı<br />

bekleyişler içinde olduğunu düşünmesi <strong>ve</strong> sabit kuru zorlayacak pozisyon alınmasının<br />

maliyetinin düşük olması halinde spekülasyon yapmaya başlayacaktır. Yatırım kararlarını<br />

diğer yatırımcıların kararlarına da bakarak <strong>ve</strong>ren spekülatörler <strong>ve</strong> yatırımcılar bu durumdan<br />

etkilenerek sürü psikolojisi içerisinde döviz kuru aleyhine pozisyon alabileceklerdir<br />

(Hacıhasanoğlu, 2005: 13). Sonuçta kur sistemi sürdürülemez hale gelecek <strong>ve</strong> döviz kurunda<br />

yaşanacak hızlı yükselişle birlikte bir ekonomik kriz yaşanacaktır. Ancak ikinci nesil kriz<br />

modelleri her ülkenin spekülatif saldırılardan etkilenmeyeceğini de öne sürmektedir (Özer,<br />

1999: 70). Buna göre merkez bankası rezervlerinin çok yüksek seviyelerde olması, ülke para<br />

72

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!