28.06.2013 Views

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

oluşturmaktadır. İkinci kalemini ise direkt uluslararası <strong>sermaye</strong> yatırımları, portföy yatırımları<br />

ile kısa <strong>ve</strong> uzun vadeli uluslararası <strong>sermaye</strong> yatırımlarından oluşan, <strong>sermaye</strong> hesabı<br />

oluşturmaktadır. Cari işlemler hesabı bir yıl içinde bir ülkenin, dış dünyayla mal <strong>ve</strong> hizmet<br />

ticaretinden ne kadar döviz kazandığını yada borçlandığını gösterir. Cari işlemler hesabında<br />

meydana gelen açık yada fazlalıklar ödemeler dengesinin <strong>sermaye</strong> hesabı tarafından kapatılır.<br />

Kapatılamayan açık yada fazlalıklar ise ödemeler dengesinin son kalemi <strong>olan</strong> resmi<br />

rezervlerden, yani merkez bankası tarafından tutulan uluslararası ödeme araçlarından<br />

karşılanır. Ancak ülkeden kaçış şeklinde yaşanacak bir uluslararası <strong>sermaye</strong> çıkışı oluşacak<br />

açığın resmi rezervlerle kapatılamayacak kadar büyümesine yol açabilecektir. Kısaca<br />

özetlersek; ödemeler dengesinde resmi rezervler tarafından karşılanamayacak kadar büyük<br />

açıkların meydana gelmesi <strong>ve</strong>ya meydana gelen büyük oranlardaki açık yada fazlalıkların<br />

spekülatif bir atağa <strong>olan</strong>ak <strong>ve</strong>rmesi, ödemeler dengesi krizlerinin oluşmasına sebep olur.<br />

Döviz kuru krizleri ise genel olarak sabit yada yarı sabit döviz kuru rejimi uygulayan<br />

ülkelerde, ülke parasından kaçış durumlarında ortaya çıkar (Yay – Yay - Yılmaz, 2001: 21).<br />

Sabit döviz kuru rejimi uygulayan ülkelerde para birimi aşırı değerli hale gelebilecektir.<br />

Yatırımcıların aşırı değerlenen para birimine yada ülke ekonomisine <strong>olan</strong> gü<strong>ve</strong>nlerini<br />

kaybetmelerine yol açacak gelişmeler yaşanması halinde, yabancı yatırımcılar fonlarını<br />

ülkeden çekerek farklı ülke piyasalarına yöneleceklerdir. Ayrıca sabitlenen döviz kurunun dış<br />

ticaret açığına neden olması halinde ülke para birimine <strong>yönelik</strong> spekülatif ataklar da<br />

gerçekleşebilir. Bu gibi durumlar merkez bankasının döviz rezervlerinin hızla erimesine yol<br />

açabilecek, <strong>sermaye</strong> çıkışının ekonomide genel bir ülke parasından kaçış haline gelmesi<br />

halinde ise döviz kuru rejimi iflas edecektir (Özer, 1999: 31). Otoriteler mevcut durumda<br />

dalgalı döviz kuru rejimi uygulamak zorunda kalacak, sonuçta ülke parası ciddi bir biçimde<br />

devalüe edilmiş <strong>ve</strong> makroekonomik dengeler bozulmuş olacaktır. Ancak Martin Feldstein gibi<br />

bazı iktisatçılar dalgalı döviz kuru rejimi uygulayan ülkelerin de döviz kuru krizi şeklinde<br />

gerçekleşen para krizleri yaşayabileceğini belirtmektedir. Çünkü bazı ülkelerde özel sektörün<br />

<strong>ve</strong> kamu kesiminin döviz cinsinden borçları, ülkenin sahip olduğu resmi döviz rezervlerinden<br />

çok daha yüksek rakamlara ulaşabilecektir. Feldstein bu durumun ihracattan sağlanan dövizin<br />

dış borç ödemesine yeterli gelememesi halinde, döviz kuru krizine yol açabileceğini<br />

belirtmektedir (Feldstein, 1999: 9).<br />

Bankacılık krizleri de çekilen mevduatların yurtdışı bankalara yönelmesi halinde döviz<br />

kuru rejiminin çökmesine yol açarak, para krizine sebep olabilir. Yaşanan bir bankacılık<br />

61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!