28.06.2013 Views

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal sermaye hareketleri ve ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Enflasyon oranı açısından bakıldığında, genel fiyatlar seviyesinde yaşanan ciddi<br />

değişik likler kriz göstergesi olarak nitelenmektedir. Yüksek enflasyon oranları yatırımcıların<br />

portföy riskini arttıracak, döviz kurlarını <strong>ve</strong> faiz oranlarını arttırıcı bir etki gösterecektir.<br />

Yüksek enflasyon oranları yatırımları olumsuz etkileyeceği gibi ülkenin kredibilitesini de<br />

düşürecektir. Enflasyon oranlarında yaşanacak ciddi düşüşler ise nominal gelirleri <strong>ve</strong><br />

likiditeyi ani bir şekilde düşürerek, başta bankalar olmak üzere <strong>finansal</strong> kurumları etkileyerek<br />

bu kurumların faiz gelirlerinde ciddi azalmalar yaşatacak <strong>ve</strong> mali yapılarını bozacaktır (Evans<br />

- Leone - Gill, 2000: 10). Enflasyon oranındaki artışlar para krizi göstergesi olarak ele<br />

alınabileceği gibi özellikle <strong>finansal</strong> kriz göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Enflasyon<br />

oranında yaşanacak ciddi oranlardaki düşüşler ise bankacılık krizi göstergesi olarak<br />

nitelenmektedir. Ancak enflasyon oranındaki düşüşler bankacılık krizi göstergesi olmasının<br />

yanı sıra makroekonomik dengelerin değişmesine paralel olarak <strong>finansal</strong> kriz <strong>ve</strong> para krizi<br />

göstergesi olarak da kullanılabilir.<br />

Faiz oranları <strong>ve</strong> döviz kurlarının değişkenliği bir başka önemli kriz göstergesi olarak<br />

nitelendirilmektedir. Faiz oranları <strong>ve</strong> döviz kurunun değişkenliği yabancı yatırımları<br />

etkileyecek <strong>ve</strong> spekülatif ataklara zemin hazırlayabilecektir. Faiz oranlarının yükselme eğilimi<br />

göstermesi uluslararası yatırımcıları ülkeye çekerek yerel paranın aşırı değerlenmesine sebep<br />

olacaktır. Aşırı değerlenmiş para birimi biraz önce değinildiği gibi spekülatif ataklara imkan<br />

<strong>ve</strong>rebilecektir. Döviz kurunda yaşanacak ani değişiklikler ülkenin uyguladığı döviz kuru<br />

rejimine <strong>olan</strong> gü<strong>ve</strong>ni sarsarak ülkenin kredibilitesini <strong>ve</strong> beklentileri olumsuz yönde<br />

etkileyecektir. Ayrıca özel sektörün <strong>ve</strong> <strong>finansal</strong> kurumların döviz taahhütleri <strong>ve</strong> döviz<br />

üzerinden yaptıkları borçlanmaları dikkate alındığında ciddi bir risk unsuru teşkil edecektir.<br />

Dolayısıyla faiz oranları <strong>ve</strong> döviz kurunda yaşanacak ani dalgalanmalar bir ekonomik kriz<br />

göstergesi olarak görülmektedir (Özer, 1999: 50). Faiz oranları <strong>finansal</strong> kriz, döviz kuru ise<br />

para krizi göstergesi olarak değerlendirilebilecek olsa da aslında her iki ekonomik kriz türü<br />

içinde gösterge niteliği taşımaktadır.<br />

Kredi <strong>ve</strong> aktif fiyatlarında yaşanan hızlı büyüme bir diğer kriz göstergesidir.<br />

Bankaların <strong>ve</strong> <strong>finansal</strong> kurumların sağladıkları kredilerin GSMH’ya oranında yaşanacak hızlı<br />

bir artış parasal genişlemeye sebep olacağından bir süre sonra enflasyon <strong>ve</strong> döviz kurlarının<br />

artması yönünde bir baskı oluşturacaktır. Ayrıca hızlı yaşanan bir parasal genişleme<br />

bankacılık sektörünün mali yapısını da olumsuz etkileyebilecektir. Aktif fiyatlarında yaşanan<br />

ani bir yükselme eğilimi, fiyatların daha da artarak ciddi bir şişme yaşanmasına sebep<br />

52

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!