28.06.2013 Views

Tam Metin

Tam Metin

Tam Metin

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hüseyin’in terekesi bir mal dökümünü değil adeta kapkalın bir veresiye<br />

defterini andırıyordu. Kendisinin kayıtlara yansıyan değişik kesimlerden irili<br />

ufaklı tam 175 alacaklısı vardı. Alacaklılar arasında emir-i ahur, şehir<br />

kethüdâsı, kethüdâ, bey, aga, beşe, efendi gibi unvanlara sahip şehrin önde<br />

gelenlerinden olabilecek ve yönetici vasıflı çok sayıda kişinin ismi de<br />

geçmekteydi. Örneğin kendisine şehir kethüdasının 300, Mustafa<br />

Kethüdâ’nın 1775 akçe borcu vardı. Fazla olmasa da gayrimüslimlere de<br />

listede rastlamak mümkün. Örneğin Zımmî Divâne’nin Hasan b. Hüseyin’e<br />

10.700 akçe gibi çok büyük bir tutarda borcu olduğu öğrenilmektedir. Bunun<br />

gibi durumlar bize şehirde müslümanlarla müslüman olmayanlar arasında da<br />

yoğun ilişkiler bulunabildiğinin sinyallerini veriyor.<br />

Bu anılanların dışında pek çok kimsenin daha orta ve küçük çapta<br />

alacakları olduğu terekelerden takip edilebilmektedir. Orta çapta (15.000 -<br />

35.000 akçe gibi) alacakları olanların profili genellikle az önce geçen<br />

kimselerle uyuşmaktadır. Yani şehirliydiler, askerî olsun olmasın – aralarında<br />

birkaç beşe de vardır – ticari faaliyetlerle meşguldüler, doğal olarak vasatın<br />

üzerinde servetleri vardı. Borçluları içinde ise aga, kethüdâ, beşe, müftî,<br />

imam vb. toplumun çeşitli statü gruplarından ayrıca gayrimüslimlerden birçok<br />

insan vardı.<br />

Öte yandan kadınların pek çoğunun terekelerinde de alacak<br />

mevcuttur. Ancak bu alacaklar genellikle mehir, Türkçe’de daha çok<br />

kullanıldığı şekilde mihrdi. Mehir, nikah akdi sırasında erkek ve kadının<br />

nikâhının sonucu olarak kocanın karısına ödemek zorunda olduğu para veya<br />

maldır. Mehrin tamamı nikâh anında ödenebileceği gibi tamamının veya bir<br />

kısmının ödenmesi daha sonraya bırakılabilirdi. Bir kısmının peşin (me hr-i<br />

muaccel) kalanının daha sonra (mehr -i müeccel) ödenmesi genel bir<br />

uygulama gibi görünmekteydi. Kocaya kadına nispetle daha geniş boşanma<br />

imkânlarının verildiği İslam hukukunda mehrin özellikle müeccel mehrin<br />

yüksek tutulması halinde boşanma hakkının kötüye kullanılmasına engel<br />

olduğu ve evli kadına belirli bir ekonomik güvence ve bağımsızlık sağlama<br />

amacına da hizmet ettiği söylenebilir (Aydın, 2003: 390). Balıkesir’de de<br />

genelde mehirlerin müeccel mehir olarak yazıldığı görülmektedir. Ancak az<br />

önceki nedenden dolayı bunların bütün mehrin büyük bir parçası olduğu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!