You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Nr.: 705, 49a-1). Diğer tarafta ise 600-1200 akçe civarında evlerin de<br />
bulunduğu görülmektedir. En düşük fiyatlı ev ise bir köy evi olup sadece 240<br />
akçe değerindedir. Daha önce değinildiği gibi evler hakkında terekelerde<br />
neredeyse hiçbir ayrıntı yazılmadığından onların fiyatlarını belirleyen ölçütler<br />
hakkında yorum yapmak pek mümkün değildir. Ancak bu fiyat farklığının<br />
oluşmasında evlerin büyüklüğü ve inşa tarzlarının yanında konumlarının<br />
daha belirleyici olduğu düşünülebilir. Pahalı evlerin sahiplerinin bir kısmının<br />
düşük servetlerinin olması bize bu iki nokta arasında belirgin doğru orantılı bir<br />
ilişkinin yokluğunu göstermektedir.<br />
Kadınların erkekler kadar olmasa da yüksek oranlarda ev sahibi<br />
oldukları tespit edilmektedir. Neredeyse her iki kadından biri bu konumdadır.<br />
Ancak bu durumun şehir merkezi için doğru olduğu, köylerde aynı<br />
manzaranın çok uzaklarda kaldığı söylenebilir 34 . XVII. yüzyılda Balıkesir’de<br />
kadınları incelediği çalışmasında Abdülmecit Mutaf (2002: 64), kadınların<br />
servetleri içerisindeki en yüksek payın gayrimenkullere ait olduğunu<br />
belirtmiştir. Değerli menkul mallar ve nakdin payı ise hep çok gerilere<br />
gitmiştir. Burada yazarın vardığı temel bir sonuç kadınların ekonomiye (aktif)<br />
katılımlarının çok az olduğudur. Ayırt edilebileceği gibi bu iki yargı arasında<br />
bir örtüşme söz konusudur. Yani kadınlar paralarını durağan bir yolla<br />
gayrimenkul olarak barındırmaktadırlar. Ele alınan dönemin de benzer özellik<br />
taşıdığı öne sürülebilir. Birçok kadının fiyatı vasatın üzerinde ev ve diğer<br />
gayrimenkule sahip olması ve bunların onların servetleri içinde büyük bir<br />
meblağı bulması kadın terekelerinde sık görülen özelliklerdendir.<br />
Bu noktada ilginç bir terekeden söz etmek yerinde olabilir: Ümmühân<br />
bt. el-Hâcc Mustafâ 1675 yılında öldüğünde gerisinde 54.675 akçelik bir<br />
servet bırakmıştı (BSŞ, Nr.: 703, 4a-2). Dolayısıyla Balıkesir’in o dönemki üst<br />
derece varlıklı kadınlarındandı. Mallarının değer olarak büyük kısmını<br />
gayrimenkullar teşkil etmekteydi. Onun terekesini diğer hemcinslerininkinden<br />
ayıran husus ise bu gayrimenkulların ev vb. değil ticarî vasıflı karakter<br />
taşımalarıydı. Bunlar; 30.000 akçelik yanında alet edevatı da bulunan bir<br />
yağhane ile 4.000 akçelik bir değirmendi. Üstelik Ümmühân bt. el-Hâcc<br />
Mustafâ’nın 2400 akçe gibi azımsanmayacak bir nakit parası da vardı. Tabii,<br />
34 Aynı zamanda bkz., Abdülmecit Mutaf, a.g.e., s. 65.