Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
atardı. Vasî genellikle çocuğun ebeveyninden hayatta kalanı olurdu. Ancak<br />
başka birinin vasî tayini de mümkündü (BSŞ, Nr.: 702, 100b-2; 704, 35b-1).<br />
Ölen kişinin varisi olmaması durumunda malvarlığı tespit edilerek<br />
gerekli işlemlerin ardından beytülmâle yani devlet hazinesine devredilirdi. Bu<br />
işleri yürütmek beytülmal emininin göreviydi. Balıkesir’de 1670’te beytülmâl<br />
emîni olmadığından varissiz bir tereke için Mısırlızâde es-Seyyîd Mehmed<br />
Çelebi’nin bu göreve tayin edildiği görülmektedir (BSŞ, Nr.: 697, 59b -3). Bir<br />
yıl sonra ise aynı makamda bir başkası vardır (BSŞ , Nr.: 702, 119a-3).<br />
Anlaşılan o ki bu görevin sürekliliği yoktu. Aslında beytülmâl memurları bazı<br />
mahallerde hazır ve görevli olmakla beraber bulunmadıkları yerler de<br />
mevcuttu ve bu durumda işe başkaları tayin ediliyordu (Pakalın, 1993: 225–<br />
226). Zaman zaman mallar emînde bir müddet bekletilirdi (BSŞ, Nr.: 702,<br />
119a-3) ki bazı terekelerin sonradan varisi ortaya çıkabiliyordu. Beytülmâl<br />
emîniyle davalı olanların kayıtları da sicillerde yer buluyordu. Örneğin,<br />
Balıkesir’de Hüseyin Aga b. Mehmed Çavuş böyle bir davada taraf olmuş ve<br />
haklılığını ispatlamıştır (BSŞ, Nr.: 702, 124a-1).<br />
Diğer bir özel durum ise kaybolan kişilerin terekeleridir. Mefkûd veya<br />
gâib olarak adlandırılan bu kişilerin haklarını korumak amacıyla kadılık bu<br />
gibi olaylarda da devreye girerdi. Nitekim Balıkesir’de kaybolan kişilerin<br />
mallarının tespit edilip yazıldığı ve muhafaza edildiği görülmektedir. Bu<br />
bağlamda Kassâblar mahallesinden gaybet-i münkati’a ile ortadan yok olan<br />
es-Seyyîd Ahmed Çelebi’nin mallarının “tahrîr olunub bezzâzistânda emânet<br />
ve vaz’ olunması”na (BSŞ, Nr.: 703, 3b-2) karar verilirken, bir başka örnekte<br />
Martlı mahallesinden Mehmed b. Dermiş?’in mallarının korunması için kadı<br />
tarafından bir emîn ve hâfız tayin edilmiştir (BSŞ, Nr.: 705, 51a-1).<br />
Terekelerle ilgili tartışmalı bir konu da malların fiyatlandırılmasıdır.<br />
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki terekelerdeki fiyatlar iki şekilde ortaya<br />
çıkmaktadırlar. İlki kadılığa bağlı yetkili bilirkişiler (ehl -i hibre) olarak görev<br />
yapanların mallara biçtiği itibari rakamlarla oluşanlardır. İkincisi ise eşyaların<br />
satılmasıyla oluşanlardır. Ancak satış çok sık görülen bir durum değildir,<br />
çoğunlukla varisi olmayanlarda veya çocukların payına düşen eşyalarda<br />
uygulanmaktadır. Aslında belgelerde bu iki işlemden hangisinin uygulandığını<br />
doğrudan gösteren bir ifade pek yoktur. Bu takdirde bazı dolaylı işaretlere