medeni hukuk & adli psikiyatri medeni hukuk & adli psikiyatri
medeni hukuk & adli psikiyatri medeni hukuk & adli psikiyatri
medeni hukuk & adli psikiyatri medeni hukuk & adli psikiyatri
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
MEDENİ HUKUK<br />
&<br />
ADLİ PSİKİYATRİ<br />
Dr. Fatih ÖNCÜ<br />
TPD Adli Psikiyatri<br />
Bilimsel Çalışma Birimi
Açıklama 2008 2008‐2010<br />
Araştırmacı: ‐<br />
Danışman: ‐<br />
Konuşmacı: 2010‐ Adli Psikiyatri Uygulamaları
Aile <strong>hukuk</strong>u<br />
– kısıtlama<br />
yasal temsilcilik<br />
yasal danışmanlık<br />
MEDENİ HUKUK<br />
– evlenme ehliyeti<br />
– evliliğin iptali<br />
– boşanma<br />
– evlat edinme<br />
– velayet<br />
Ölüme bağlı tasarruflar<br />
vasiyet düzenleme<br />
Ölünün yaptığı tasarrufun iptali<br />
Mülkiyetin satışı ya da bağışlanması<br />
Tazminat davaları
Medeni <strong>hukuk</strong><br />
Medeni kanunlar kişinin toplumsal konum, ilişkiler,<br />
yükümlülükler ve haklarını düzenler.<br />
Bütün insanlar, <strong>hukuk</strong> düzeni sınırları içinde, haklara ve<br />
yükümlülüklere ehil olmada eşittirler.
HAK EHLİYETİ<br />
FİİL EHLİYETİ
Haklara ve borçlara<br />
Hak ehliyeti<br />
sahip olabilme ehliyetidir.
Fiil ehliyeti<br />
Kişinin, kişilik haklarını kullanmasını sağlayan ve aynı zamanda<br />
sorumluluk üstlenmesini gerektiren temel insan hakkıdır.<br />
Bir kimsenin kendi fiili ile haklar kurabilmesi ve mükellefiyetler<br />
(borçlar) altına girebilmesi ehliyetidir.<br />
Burada bir kişinin, <strong>hukuk</strong>a uygun fiiller yapabilme ve <strong>hukuk</strong>a aykırı<br />
fiillerden sorumlu tutulabilme ehliyeti söz konusudur (TMK 9) .
Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin<br />
kişinin fiil ehliyeti vardır (TMK 10).<br />
Hukuk açısından tam bir eylem yeterliliği için<br />
kişinin ayırt etme gücü(temyiz kudreti)<br />
bulunması, ergin (reşit) olması, kısıtlı olmaması<br />
gerekir(TMK 14).<br />
Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı,<br />
akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer<br />
sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma<br />
yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu kanuna<br />
göre ayırt etme gücüne sahiptir ( (TMK 13).
Ayırt Etme Gücü<br />
(temyiz kudreti, sezginlik,mümeyyizlik)<br />
Kişinin akla uygun şekilde hareket edebilme,<br />
eylemlerinin neden ve sonuçlarını kavrayabilme<br />
(idrak edebilme) yetisine ayırt etme gücü (temyiz<br />
kudreti, sezginlik gücü) denir.<br />
Ayırt etme gücünün 2 öğesi vardır:<br />
‐İstenç(irade): İstenç(irade): isteme ve istediğini yapabilme,<br />
istemediğini yapmama yetisi<br />
‐Kavrayış(idrak):kişinin Kavrayış(idrak):kişinin eylemlerinin neden ve<br />
sonuçlarını değerlendirebilme yetisidir.
Ancak kişinin kavrayışlı (müdrik) sayılabilmesi için<br />
eylemin tüm sonuçlarını anlaması, bilmesi gerekmez.<br />
Edindiği bilgiye göre varmak istediği sonucu bulması<br />
ve buna göre hareket edebilmesi yeterlidir.
Bir kimsede <strong>hukuk</strong>i muameleyi yapacak temyiz<br />
kudreti yoksa o kişi fiil ehliyetinden kesin olarak<br />
yoksundur. Temyiz kudretine sahip olan kimse,<br />
ergin (reşit) ise ve kısıtlama altına alınmış da<br />
değilse <strong>hukuk</strong>i muamele ehliyetine (fiil ehliyetine)<br />
tam olarak sahiptir.<br />
Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle<br />
hak edinebilir ve borç altına girebilir.
Fiil ehliyeti konusunda hekimden<br />
rapor isteme nedenleri<br />
Yaşlılık (65 yaş ve üzeri olarak sayılma)<br />
Vasiyetname düzenlemek için başvuran her yaştaki<br />
ergin<br />
İşlem yapan kamu görevlisini tereddüte düşüren<br />
bir durumun varlığı<br />
Bağış (hibe), taşınmaz alışverişi, vekaletname<br />
düzenleme, evlenme, evlat edinme gibi işlemlerde<br />
Mahkeme kararı ile ergin kılınma girişimi
Fiil ehliyeti ile ilgili rapor isteminde<br />
bulunabilen kurumlar<br />
Noterler<br />
Tapu sicil müdürlükleri<br />
Mahkemeler<br />
Evlendirme memurlukları
Erginlik<br />
(Madde 11)<br />
Erginlik on sekiz yaşın doldurulmasıyla başlar.<br />
Evlenme kişiyi ergin kılar.
Ergin kılınma<br />
(Madde 12)<br />
Onbeş yaşını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin<br />
rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir.
Ayırt etme gücü<br />
(Madde 13)<br />
Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl<br />
zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden<br />
biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden<br />
yoksun olmayan herkes, bu kanuna göre ayırt etme<br />
gücüne sahiptir.
HUKUKİ EHLİYETTE<br />
YETERLİLİK ÖLÇÜTLERİ<br />
Bir seçimle karşı karşıya bulunduğunun<br />
farkında olmak<br />
Varolan seçenekleri, yararları ve zararları ile<br />
birlikte anlamak<br />
Eylemle ilgili etkenlere ilişkin bilişime sahip<br />
olmak<br />
Patolojik algı, düşünce ve yargılama sürecinde<br />
olmamak<br />
Şiddetli panik, depresyon, öfori, öfke ve diğer<br />
emosyonel dengesizliklerin olmaması<br />
Bir başkasına bağımlılık gibi patolojik bir<br />
ilişkinin olmaması
TARTIŞILABİLİR DURUMLAR<br />
Remisyon gösteren psikozlar<br />
Mizaç (mood) bozuklukları<br />
Hafif derecede zeka geriliği<br />
Özgül gelişim bozuklukları<br />
Kişilik bozuklukları<br />
Alkol ve madde kullanım bozuklukları<br />
Ağır anksiyete bozuklukları<br />
Obsesif‐kompulsif kompulsif bozukluk<br />
Disosiyatif bozukluklar<br />
Yaşlılık
Fiil ehliyetsizliği<br />
Genel olarak,<br />
Madde 14:<br />
Ayırt etme gücü bulunmayanların<br />
küçüklerin<br />
kısıtlıların<br />
fiil ehliyeti yoktur.
Hukuken Kısıtlanma<br />
• Yaş küçüklüğü<br />
• Akıl hastalığı ve zayıflığı,<br />
• yaşlılık ve bedensel hastalıklar,<br />
• 1 yılı aşan özgürlüğü kısıtlayan cezalar,<br />
• cahillik ve deneyimsizlik,<br />
• alkol ve madde bağımlılığına bağlı kendini ve ailesini zora<br />
sokma gibi hallerde<br />
kişinin fiil ehliyeti tamamen ya da kısmen ortadan kalkar.<br />
• Bu kişilerin haklarının korunması için kendilerine vasi ya<br />
da müşavir (yasal danışman) atanır. Mahkeme kararı ile<br />
alınan bu karar ile ortaya çıkan duruma <strong>hukuk</strong>en<br />
kısıtlanma denir.
Velayet<br />
18 yaş altındaki çocukların <strong>medeni</strong> hakları anne anne‐<br />
babaları, yoksa mahkemenin uygun gördüğü yakınları<br />
veya resmi kurumlarca korunur. Bu duruma velayet<br />
denir.<br />
Velâyet altında bulunmayan her küçük vesayet altına<br />
alınır(404.madde)
Vesayet<br />
Akıl hastalığı veya zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen<br />
veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım<br />
gereken yada başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her<br />
ergin kısıtlanır(405.madde)<br />
kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar<br />
verilebilir, yargıç karar vermeden önce kurul raporunu göz<br />
önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi<br />
dinleyebilir(409.madde)<br />
Yaşlılık, sakatlık, ağır hastalık gibi durumlarda kişiler kendi<br />
isteği ile vesayet altına alınabilir( alınabilir(408.madde)
Madde ve alkol bağımlılığı ve kendi isteği ile<br />
kısıtlanan kişiler dinlenilmeden kısıtlanamaz,<br />
akıl hastalığı ya da zayıflığı nedeniyle<br />
kısıtlananların dinlenip dinlenmeyeceği<br />
kurumun raporuna göre kararlaştırılır<br />
Vasi iki yıl için atanır, vesayet makamı bu süreyi<br />
her defasında ikişer yıl uzatabilir ve vasi dört<br />
yılın sonunda vasilikten kaçınabilir ( (456.<br />
madde)
Vasiliği kabul yükümlülüğü<br />
Vasilikten kaçınma sebepleri<br />
( (Madde Madde 417 417) )<br />
Aşağıdaki kişiler vasiliği kabul etmeyebilirler<br />
l. Altmış yaşını doldurmuş olanlar,<br />
2.Bedensel özürleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu<br />
görevi güçlükle yapabilecek olanlar,<br />
3. Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,<br />
4. Üzerinde vasilik görevi olanlar,<br />
5. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar<br />
Kurulu üyeleri, hâkimlik ve savcılık mesleği mensupları.
Vasiliğe engel olan sebepler<br />
Aşağıdaki kişiler vasi olamazlar<br />
(Madde 418)<br />
1. Kısıtlılar,<br />
2. Kamu hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat<br />
sürenler,<br />
3. Menfaati kendisine vasi atanacak kişinin menfaati ile<br />
önemli ölçüde çatışanlar veya onunla aralarında düşmanlık<br />
bulunanlar,<br />
4. İlgili vesayet daireleri hâkimleri.
Hastalıklar ve Fiil Ehliyeti<br />
Psikotik bozukluğu olan, tanısından şüphe<br />
edilmeyen kronik olgularda (Şizofreni, hezeyanlı<br />
bozukluk, şizoaffektif bozukluk ve diğer psikotik<br />
bozukluklar) bilirkişi mahkemeye hastanın vesayet<br />
altına alınmasını önerir.
Duygudurum bozuklukları genelde vesayet<br />
altına alınmayı gerektirmez ancak iç görüsü<br />
olmayan, kronikleşen, düzenli tedavi olmayan ya<br />
da tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, sık döngülü<br />
olup hastalık dönemleri remisyon dönemlerinden<br />
daha uzun süre olan, çalışmasını ya da günlük<br />
yaşamını sürdürmesini engelleyen şiddet ve süreli<br />
hastalığı olanlarda vesayet önermek gerekebilir.
Demanslar, amnestik bozukluklar ve diğer ağır<br />
bilişsel yetersizliğe neden olan durumlarda da<br />
vesayet önerilir, ancak prognozu kestirilemiyorsa 1<br />
yıl gibi bir süre verilip durumun tekrar<br />
değerlendirilmesinin uygun olduğu belirtilebilir.<br />
(Travma sonrası gelişen bellek bozuklukları, SVH’a<br />
bağlı gelişen afazi, demans ve amnestik<br />
bozukluklar, metabolik amnezi ve konfüzyonlar)
Zihinsel gelişim gerilikleri de vesayet gerektiren<br />
diğer bir durumdur. Hafif derecede zeka geriliği ve<br />
sınırda zihinsel kapasitesi olan bireyleri kendi<br />
koşulları içinde değerlendirmek gerekir. Orta, ağır ve<br />
ileri derecede zeka geriliği olanlarda vesayet gerekir.
Temaruz (simülasyon, malingering, hekimi<br />
yanıltıcı davranış) vesayet için dava açılmış kişilerde<br />
beklenen bir durum olmamasına karşılık, maddi<br />
kayıpları veya başka nedenlerle pişmanlık duydukları<br />
bir işlemi geri çevirmek için başvurduklarında<br />
karşılaşılması olasıdır.
Psikiyatrik hastalıklar dışında fiziksel hastalıklar<br />
nedeniyle vesayet davası açılan kişilerin muayenesi de<br />
<strong>psikiyatri</strong>stlerden sorulmaktadır. Bu durumda<br />
<strong>psikiyatri</strong>k muayenede vesayeti gerektiren bir durum,<br />
bilinç ve bilişsel bozukluk yoksa, kişinin ayırt etme<br />
gücünün tam olduğu söylenir.
Alkol ve madde bağımlılığı da vesayet gerektiren<br />
bir durum olabilir. Bu durumda bağımlılığın<br />
saptanmasında dava dosyası incelemesi, sosyal<br />
anket, aile görüşmesi ve laboratuvarda idrarda<br />
madde metaboliti, kanda alkol, karaciğer<br />
fonksiyon testleri önem taşır. Kişinin kendisini<br />
veya ailesini dara düşürüp düşürmediği ya da<br />
çevrenin güvenliğini tehlikeye düşürüp<br />
düşürmediği konusunu mahkemeye bırakmak<br />
daha doğru olabilir.
YASAL DANIŞMANLIK<br />
Yasal danışmanlık vesayetin hafifletilmiş şekli<br />
olarak düşünülebilir.<br />
Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla<br />
beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin<br />
sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye görüşü<br />
alınmak üzere bir yasal danışman atanır.
Bu duruma uyan tanımları incelersek:<br />
Hafif derecede zeka geriliğinin üst düzeyi ile<br />
sınırda zihinsel başarı gösterenlerin alt düzeyi<br />
Duygudurum bozukluğu olup hastalık dönemleri<br />
nispeten uzun süren ya da nüksler sırasında<br />
kendisini veya ailesini zarara uğratanlar veya<br />
uğratma riski olanlar<br />
Sikloid psikotik atak geçirenler<br />
Serebrovasküler hastalık nedeniyle hafif veya<br />
ilerleyici olmayan bilişsel işlev bozuklukları<br />
olanlar
Kronik psikotik olup semptomları kontrol altında<br />
tutulabilen, içgörülü, rehabilite edilmiş veya yeti yitimi<br />
sınırlı kalmış hastalar<br />
Ağır depresyon‐anksiyete anksiyete bozukluğu<br />
OKB ve benzeri insiyatif kullanımını engelleyen<br />
şiddette nörotikler, epilepsi ve diğer tıbbi duruma bağlı<br />
kişilik değişikliği düzeyinde yumuşak ruhsal<br />
komplikasyonları olanlar gibi
Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber<br />
korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması<br />
gerekli görülen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde görüşü<br />
alınmak üzere bir yasal danışman atanır atanır(429. madde):
1. Dava açma ve sulh olma,<br />
2. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar<br />
üzerinde başka bir aynîhak kurulması,<br />
3. Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi,<br />
4. Olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri,<br />
5. Ödünç verme ve alma,<br />
6. Ana parayı alma,<br />
7. Bağışlama,<br />
8. Kambiyo taahhüdü altına girme,<br />
9. Kefil olma.<br />
Aynı koşullar altında bir kimsenin malvarlığını yönetme<br />
yetkisi, gelirlerinde dilediği gibi tasarruf hakkı saklı kalmak<br />
üzere kaldırılabilir
Olgu‐1<br />
VK, 70 y, erkek, emekli mühendis, vesayeti soruluyor<br />
1 yıl önce imzaladığı bir belge ile evinin satıldığı anlaşılmış<br />
3 yıl önce geçirilmiş CVH sonrasında cinsel istekte aşırılık,<br />
çok para harcama<br />
PMA doğal, çağrışımlar düzgün<br />
Psikotik bulgu yok, KAM:24‐26, 26, Kr. BT(+)<br />
Bilişsel işlevlerde gerileme(+)<br />
Nöroloji konsültasyonu<br />
Frontotemporal demans
Olgu‐2<br />
SD, 69y, kadın, okur yazar değil, noterden gönderiliyor<br />
Avukata vekalet vereceğini, evlatlıklarının kendisine zarar<br />
vereceğini, bakmadıklarını, evlatlıktan reddedeceğini<br />
belirtiyor.<br />
önceki yazdığı belgelerde öldürmeye çalıştıklarını, sürekli<br />
telefon açtıklarını, imalarından anladığını belirtti.<br />
Hafif bilişsel işlevlerde gerileme dışında sistematik<br />
perseküsyon+referans hez.(+)
Olgu‐3<br />
TK, 71y, kadın, vesayet için gönderiliyor<br />
Kızları dava açmış<br />
Bir arsayı çok ucuza sattığı için<br />
Yıllardır hasta olduğu, kendi kendine yaşadığı, kimseyle<br />
geçinemediği, çok eşya aldığı, kullanmadığı, bazılarını çöpe attığı<br />
iddia ediliyor<br />
Eşi öldükten sonra çocuklarının baskısı nedeniyle 4 evin 3’ünü onlara<br />
verdiğini, babasından kalan arsayı da istediklerini, ne olur ne olmaz<br />
diye satıp bankada değerlendirdiğini, tüm işlerini kendisinin yaptığı<br />
saptandı.<br />
Muayene bulgularında patoloji saptanmadı. Tetkikleri normal<br />
sınırlarda.
Olgu‐4<br />
MG, 79y, emekli işadamı, üniv.<br />
Mahkemeden gönderiliyor, vesayeti soruluyor<br />
9 ay önce evlenmiş, çocukları yaşlı olduğunu, bunadığını,<br />
paralarını ne yaptığını bilmediğini belirtmiş<br />
Yıllardır çocuklarıyla sorunları olduğu öğrenildi,<br />
muayenelerinde patoloji saptanmadı.
Rapor ‐1<br />
…………………………. …………. Mah.’ce gönderilerek hakkında vesayeti<br />
sorulan ……………………<br />
…………………………………………………………………’nın<br />
yapılan <strong>psikiyatri</strong>k maueyeneleri, psikometrik incelemesi,<br />
laboratuvar tetkikleri……………….<br />
sonucunda<br />
“Demans” saptandığı, söz konusu hastalık nedeniyle ayırtetme<br />
gücünden yoksun olduğunu, sürekli bakıma ve desteğe muhtaç<br />
olduğunu, <strong>medeni</strong> haklarının korunması bakımından vesayet<br />
altına alınmasının uygun olduğunu, mahkemece dinlenmesinde<br />
fayda olmadığını bildirir rapordur.
Rapor‐2<br />
……………………………………<br />
“hafif derecede zeka geriliği” saptandığı, söz konusu<br />
durum nedeniyle ayırtetme gücünün kısmen<br />
etkilendiği, <strong>medeni</strong> haklarının korunması bakımından<br />
kendisine bir yasal danışman atanmasının uygun<br />
olduğunu bildirir rapordur.
Rapor‐3<br />
……………………………………<br />
“geçirilmiş serebrovasküler hastalığa bağlı sağ hemipleji”<br />
saptandığı, yürüyemediği, yatağa bağımlı olduğu,<br />
ancak ayırtetme gücünü etkileyecek nitelikte herhangi<br />
bir akıl hastalığı ya da zayıflığı saptanmadığı, söz<br />
konusu durum nedeniyle, bakıma ve desteğe muhtaç<br />
olduğu, <strong>medeni</strong> haklarının korunması bakımından<br />
TMK 408. madde uyarınca vesayet altına<br />
alınabileceğini bildirir rapordur.
Evlenme ehliyeti<br />
Ehliyetin koşulları<br />
1.Yaş:<br />
Madde 124: Erkek veya kadın on yedi yaşını<br />
doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hâkim<br />
olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple<br />
onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının<br />
evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça<br />
karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.
2.Ayırt etme gücü:<br />
Madde 125: : Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar<br />
evlenemez.
3.Yasal temsilcinin izni<br />
Madde 126: : Küçük, yasal temsilcisinin izni<br />
olmadıkça evlenemez.<br />
Madde 127: : Kısıtlılar, yasal temsilcisinin izni<br />
olmadıkça evlenemez.<br />
Madde 128:Hâkim, Hâkim, haklı sebep olmaksızın<br />
evlenmeye izin vermeyen yasal temsilciyi<br />
dinledikten sonra, bu konuda başvuran küçük veya<br />
kısıtlının evlenmesine izin verebilir.
Evlenme engelleri<br />
Madde 133: : Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbî<br />
sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla<br />
anlaşılmadıkça evlenemezler.
EVLİLİĞİN İPTALİ (BUTLAN)<br />
Yapılmış olan evlilik anlaşmasının tüm <strong>hukuk</strong>i<br />
sonuçlarıyla yok sayılması kastedilmektedir<br />
Madde 145: : Evlenme sırasında eşlerden birinde<br />
sürekli bir nedenle ayırt etme gücünden yoksun<br />
bulunması ile evlenmeye engel olacak derecede<br />
akıl hastalığı olması halinde evlenmenin mutlak<br />
butlanla geçersiz olduğuna hükmedilir.<br />
Mutlak butlan davasının cumhuriyet başsavcısının<br />
yanısıra ilgili herkes tarafından açılabileceği 146.<br />
maddeyle belirtilmiştir.<br />
15/19
Madde 147: : Evlilik tarihinde var olmayan ayırt etme<br />
gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının<br />
iyileşmesi halinde ise sadece ayırt etme gücünü<br />
sonradan kazanan veya akıl hastalığı düzelen eş<br />
tarafından dava açılabilir.
Butlan<br />
Evlenme sırasında geçici bir sebeple ayırt etme<br />
gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptali<br />
isteğiyle dava açabilir (nispi butlan, madde 148)<br />
(Sarhoşluk, intoksikasyona yol açan diğer<br />
durumlar, epilepsi benzeri konfüzyonel tıbbi<br />
tablolar)<br />
İptal davası açma süresi iptal nedeninin<br />
öğrenilmesinden sonra 6 ay ve evlenme işleminden<br />
sonraki 5 yıl olarak sınırlanmıştır<br />
sınırlanmıştır(152. madde)
Yasal temsilcinin dava hakkı<br />
Madde 153:<br />
Küçük veya kısıtlı, yasal temsilcisinin izni olmadan<br />
evlenirse, izni alınmayan yasal temsilci<br />
evlenmenin iptalini dava edebilir.<br />
Bu suretle evlenen kimse sonradan on sekiz yaşını<br />
doldurmak suretiyle ergin olur, kısıtlı olmaktan<br />
çıkar veya kadın gebe kalırsa evlenmenin iptaline<br />
karar verilemez.
BOŞANMA<br />
Akıl hastalığı nedeniyle boşanma 2 koşula bağlıdır:<br />
1) hastalığın evliliği çekilmez kılması<br />
2) tam şifa bulmasının olanaksız olması.
Madde 165: : Eşlerden biri akıl hastası olup da bu<br />
yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse,<br />
hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık<br />
kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş<br />
boşanma davası açabilir.
Yasanın akıl hastalığı terimi ile psikotik<br />
bozuklukları kastettiği anlaşılmakla birlikte,<br />
<strong>adli</strong> <strong>psikiyatri</strong>k durum ve değerlendirmenin kişiye<br />
ve duruma özgüllüğü kabul edilmektedir.<br />
Hekimin aleyhine boşanma davası açılmış hastaya<br />
psikotik bozukluklar kümesinde bir tanı<br />
koymasına karşın<br />
süreyi, prognozu, hastanın evlilik içindeki<br />
tutumunu göz önüne alarak hastalığın varlığına<br />
karşı iyileşebileceği ya da ortak hayatı çekilmez<br />
kılmadığı kanaatiyle hastalığı boşanma nedeni<br />
görmeyebilir.
Demansiyel sendromlar ve içgörüsü olmayan ağır OKB<br />
hastaları bu konunun tartışmalı alanlarıdır.
KURUMA YERLEŞTİRME<br />
Daha önceki <strong>medeni</strong> yasada yer almayan bu madde; akıl<br />
hastalığı, akıl zayıflığı, alkol‐ ‐madde bağımlılığı, ağır<br />
bulaşıcı hastalık ve serserilik nedeniyle toplum için tehlike<br />
oluşturanların, ergin olması koşuluyla, elverişli bir kuruma<br />
yerleştirilmesi ve alıkonmasını içerir(Madde 432)).<br />
Tedaviyi reddeden madde bağımlıları ve serserilikleriyle<br />
çevresine zarar verenlerin alıkonacağı elverişli kurum<br />
olarak yasanın neyi kastettiği bilinmemektedir
Usul<br />
Genel olarak<br />
Madde 436:<br />
Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması, aşağıdaki<br />
kurallar saklı kalmak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri<br />
Kanununa tâbidir:<br />
1. Karar verilirken ilgilinin bunun sebepleri hakkında<br />
bilgilendirilmesi ve karara karşı denetim makamına itiraz<br />
edebileceğine yazılı olarak dikkatinin çekilmesi<br />
zorunludur.<br />
2. Bir kuruma yerleştirilen kişiye, alıkonulma kararına veya<br />
kurumdan çıkarılma isteminin reddine karşı en geç on gün<br />
içinde denetim makamına itiraz edebileceği derhal yazılı<br />
olarak bildirilir.
İtiraz<br />
Madde 435:<br />
Kuruma yerleştirilen kişi veya yakınları, verilen karara<br />
karşı kendilerine bildirilmesinden başlayarak on gün<br />
içinde denetim makamına itiraz edebilirler.<br />
Bu hak, kurumdan çıkarılma isteminin reddi hâlinde<br />
de kullanılabilir.
HEDEF<br />
Hukuk ehliyeti değerlendirme formu<br />
Karar verme (yapacağı işlemlerle ilgili)<br />
Sonuçların mantıklılığı (yapılacak işlemlerin<br />
sonuçları hakkında)<br />
Uslamlama (düşünce içeriği, bilişsel yeti, akıl<br />
yürütme, düşünce yapısı değerlendirilmesi)<br />
Bilme (anlama kapasitesi, anlık anlama, ayırt<br />
etme)
Hukuk Ehliyeti Değerlendirme Formu<br />
A) Karar verme<br />
Fikri ve tercihi yok(0)<br />
Haberdar ancak kararsız yada gerekçe ve sonuçları<br />
bilmiyor(1)<br />
Kabaca gerekçelendiriyor(2)<br />
Tüm seçenekleri biliyor ve tercihini gerekçeli olarak<br />
sıralandırıyor(3)<br />
B) Sonuçların mantıklılığı<br />
Sonuçları hakkında fikri yok veya vardığı sonuç mantık yada<br />
toplumsal normlara uygun değil(1)<br />
Fikri mantıklı ama ayrıntılandıramıyor(2)<br />
Mantıklı ve ayrıntılı fikir yürütüyor(3)<br />
5/19
Hukuk Ehliyeti Değerlendirme Formu<br />
C) Uslamlama<br />
Hezeyan, varsanı ve diğer formel düşünce boz veya bilişsel<br />
boz var(1)<br />
Obsesyon, anksiyete gibi eylemleri sonuçlandırma güçlüğü<br />
veya disfazi, düşünce içeriğinde yoksulluk, dikkat<br />
dağınıklığı gibi kognitif engeller var(2)<br />
Soyutlama yetersizliği veya içeriğin zengin olmamasına<br />
karşın akıl yürütme kapasitesi yeterli(3)<br />
Neden sonuç ilişkisi kurarak zengin düşünce akışında ifade<br />
edebiliyor(4)
Hukuk Ehliyeti Değerlendirme Formu<br />
D) Bilme<br />
a)Anlama kapasitesi<br />
Anlama yok (0)<br />
Anlama kapasitesi sınırlı, işlem hakkında yetersiz bilgi sahibi (1)<br />
İşlemin yararlarının farkında, riskleri ise bilmiyor, ya da göz ardı ediyor (2)<br />
Yararları ve riskleri ayrıntılı biliyor (3)<br />
b) Anlık anlama<br />
İşbirliği yapamayacak durumda(0)<br />
Anlatılanın bir kısmını anlıyor, aynı ve genel konuları konuşuyor(1)<br />
Dikkati azalmış, ayrıntıları kaçırıyor(2)<br />
Doğru ve yeterli kavrıyor(3)<br />
c) Ayırt etme<br />
yapılacak işlemin yarar ve zararlarını ayırt edemiyor(0)<br />
Kısmen farkında (1)<br />
Büyük oranda ayırt edebiliyor(2)<br />
Tam ayırt edebiliyor(3)<br />
6/19
HEDEF değerlendirme<br />
10 puan ve aşağısı: Fiil ehliyeti yok<br />
11‐12 12 puan :Klinik kanıya göre değerlendirme<br />
12 puan ve üstü: Fiil ehliyeti var
Teşekkürler…