Tam Metn
Tam Metn Tam Metn
vermek yasaklandığından dolayı, bundan sonra gerçekten kutsanmış prense, şimdiye kadar yapmadığımız övgülerde bulunmak için her yoldan bir sürü fırsat vardır. O zaman bırakın da Tanrı’nın yardımını dileyeyim ve belki ilahi söz’ün esin veren yardımı, onun yaşamının çok erken dönemlerinden oluşan tarihime başlarken benimle birlikte olur. 12. Musa Gibi, [Constantinus’un da]Kralların Saraylarında Yetişmesi 24 Eskiçağ tarihi, İbraniler’e baskı yapan tiranlar’ın acımasız akınlarını anlatır ve verdikleri acıyı kibarca izleyen Tanrı, o zamanlar küçük bir çocuk olarak gönderdiği Peygamber Musa’yı, çok iyi saraylarda ve zalimlerin koynunda yetiştirilmiş ve sahip oldukları bütün bilgelik ona öğretilmiş olmalıdır. Ve yetişkinliğe ulaştığı zaman ve acılı insanlara yapılan yanlışların intikamını almak için ilahi adalet zamanı geldiğinde, işte o zaman Tanrı’nın Peygamberi daha güçlü bir efendinin isteğine itaat ederek kraliyet sarayını terk etti ve kendini, onun gerçek kardeşliğini ve akrabalığını açıkça kabul eden ve yetiştirildiği tiranlar’dan soğuttu ve soyutladı. Sonra Tanrı onu bütün ulusların lideri olması için yücelterek İbraniler’i düşmanlarının köleliğinden kurtardı ve kendi bir takım araçlarıyla tiranlar’ı ilahi intikama maruz bıraktı. Bu antik hikâye çoğu kişi tarafından efsane diye reddedilmesine rağmen hepimizin kulaklarına kadar ulaşmıştır. Fakat şimdi aynı Tanrı, masallardan daha harika olan, gözlerimizin şahit olduğu ve en son ortaya çıkışıyla bütün anlatılanlardan daha gerçek olan mucizeler verdi. Günümüzdeki tiranlar en yüce olan Tanrı’ya karşı savaşarak tehlikeye atıldılar ve kötü bir şekilde kiliseye acı verdiler. Ve bunların ortasında, kısa bir zaman içinde, gelecekte onların yok edicisi olan Constantinus, kritik zamanlardayken, gençliğinin baharında Tanrı’nın diğer hizmetçilerinin daha önce yaptıkları gibi tiranlar’ın yurdunda ikamet etti, fakat Tanrı’yı inkâr eden bir yaşamı paylaşmayan bir gençti. Bu erken dönemde ilahi ruhun önderliği altında onun soylu doğası, onu dindarlığa ve Tanrı’yı kabul eden bir yaşama yöneltti. Ayrıca, babasını taklit etmesi yönündeki bir istek, çocuğun erdemli bir yönetim tarzına teşvik edilmesinde etkili olmuştur. Onun babası çağımızın en ünlü imparatoru Constantius’tu. (ve onun anılarını şu anda yeniden gözden geçirmeliyiz). Onun hayatıyla ilgili, oğlunun onurunu anlatan birkaç maddeye kısaca değinmek gerekir. 24 Eusebios’un Constantinus’u tarihi kişiliklerle karşılaştırması için bkz. Hollerich, M.J. Myth and History in Eusebius’s “De Vita Constantini”: “Vit. Const. 1.12” in its Contemporary Setting, The Harvard Theologicial Review, Vol. 82, No.4 (Oct., 1989) 421-445 (ç.n.) 30
13. Hıristiyanlar’a Yaptıkları Zulümlerle Diocletianus, Maximianus ve Maxentius’u Örnek Almayı Reddeden Babası Constantius Dört imparatorun, Roma İmparatorluğunun yönetimini paylaştığı zamanlarda, Constantius tek başına, ortaklarından farklı bir yönetim tarzını takip ederek en yüce olan Tanrı’nın dostluğunu kazandı. Onlar, uzun bir müddet Tanrı’nın kiliselerini kuşatıp heba ederlerken, oraları yerle bir ederlerken ve dua için tahsis edilen evleri yok ederlerken o, onların Tanrı’ya karşı yaptıkları menfur saygısızlıktan ellerini temiz tuttu ve asla hiç bir açıdan onlara benzemedi. Onlar, dindar kadın ve erkekleri gelişigüzel katlederek eyaletlerini kirlettiler, fakat o, bu cinayetin lekesinden ruhunu özgür tuttu. Onlar Tanrı’ya karşı saygısız olan putperestliğin çıkmazına girdiler, önce kendilerini ve sonra otoritesi altında bulunan herkesi şeytani bir kölelik altında büyülerlerken, aynı zaman dilimi içerisinde ise o, egemenliği altındaki her yerde en büyük barışı yaratıp, vatandaşlarının Tanrı’ya tapmalarını engellemeksizin kutlama imtiyazlarının güvenliğini sağladı. Kısa bir zaman içinde, onun ortakları çok ağır işlerle bütün insanlara zulmederken ve onların hayatlarını çekilmez kılarken ve hatta ölümden beter yaparken, Constantius tek başına, halkını ılımlı ve sakin bir yönetimle idare edip, onlara gerçek bir ebeveynlik ilgisi gösteriyordu. Hakikaten bu adamın sayısız, hepsinde övgü teması olan bir sürü faziletleri de vardır. Sessizce yanından geçmem gereken örneklerin büyüklüklerinin birer numuneleri olarak bunlardan bir ya da iki tanesini yazacağım ve daha sonra kendi işim olan hikâyeme döneceğim. 14. Babası Constantius’un, Diocletianus Tarafından Fakirlikten Sitem Ettirilmesi, Hazinesini Doldurması ve Sonradan Parayı Bağışta Bulunanlara İade Etmesi Bu prense hürmet gösteren, onun merhametli ve ince ruhlu karakterini, içinde sadakatin de bulunduğu dindarlığını fevkalade yüceltmesini tarif eden birçok rivayetin sonucu olarak, vatandaşlarına aşırı müsamaha göstermesi sebebiyle hazinesinde bir miktar bile para yoktu. O zamanlarda imparator, halkın refahına aldırılmamasını azarlamak için gönderdiği üstün güçleriyle meşgul olurken aynı zamanda ona yoksulluktan sitem ediyordu ve boş olan hazinesini dolduracağı garantisiyle ona 31
- Page 1 and 2: T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ SO
- Page 4 and 5: ÖZET Vita Constantini Constantinus
- Page 6 and 7: ÖNSÖZ Constantinus’un hayatı g
- Page 8 and 9: KISALTMALAR Bkz. Bakınız Çev. Ç
- Page 10 and 11: (Lemerle, 1994). Bu karışıklıkl
- Page 12 and 13: tahtına oturur. Bunu yaparken bir
- Page 14 and 15: ölünmüştür. Böylece nehrin or
- Page 16 and 17: olarak seçer Constantinus ise Mine
- Page 18 and 19: u işlediği suçlardan ötürü ke
- Page 20 and 21: göre Constantinus’un 4 yılda bi
- Page 22 and 23: (312-324) ve son olarak imparator
- Page 24 and 25: İmparatorluğa bağlı olduğunu v
- Page 26 and 27: Constantinus’un dini hayatının
- Page 28 and 29: konudaki fikirlerine başvurulduğu
- Page 30 and 31: iddiasını ileri sürmektedir (Vog
- Page 32 and 33: daha fazla ilgileniyor. Doğrusu on
- Page 34 and 35: 5. Otuz Yılın Üstünde Saltanat
- Page 36 and 37: 9. Dindar Bir İmparatorun Oğlu Ol
- Page 40 and 41: sadakatte bulunuyordu. Bunun üzeri
- Page 42 and 43: Sakin ve huzur içinde sürdürdü
- Page 44 and 45: 22. Constantius Gömüldükten Sonr
- Page 46 and 47: uyarmamıştı. Ancak tek başına
- Page 48 and 49: kurtuluş işaretini her kötülü
- Page 50 and 51: çekmiştir. 36. Constantinus’a K
- Page 52 and 53: çocuklar, ardı arkası kesilmeyen
- Page 54 and 55: 44. Piskoposların Sinodlarında 29
- Page 56 and 57: Ve bu görevden Doğu illerinde yap
- Page 58 and 59: malına el koymaya kararlı olarak,
- Page 60 and 61: olarak kendisini gösterip (o her k
- Page 62 and 63: 1.2. II. KİTAP 1. Aynı Piskoposla
- Page 64 and 65: 4. Constantinus’un, Kendisini Dua
- Page 66 and 67: olur olmaz, arkadaşlık antlaşmas
- Page 68 and 69: uygulamalarından çok uzak olmakta
- Page 70 and 71: 16. Licinius Askerlerine Haç Bayra
- Page 72 and 73: olanlar geri çağırıldı. Sonra,
- Page 74 and 75: “Doğru ve sağlam duygularla en
- Page 76 and 77: onun isteklerinin yapılmasında uy
- Page 78 and 79: 33. Askeri Hizmette Görev Alan Pap
- Page 80 and 81: Tanrı’nın bu telafiyi, pişmanl
- Page 82 and 83: Bu emri Doğu illerinde yayınlatı
- Page 84 and 85: 47. Putperestliği Lanetlediği Bir
- Page 86 and 87: yas tuttuğu, gün ışığının m
13. Hıristiyanlar’a Yaptıkları Zulümlerle Diocletianus, Maximianus ve Maxentius’u<br />
Örnek Almayı Reddeden Babası Constantius<br />
Dört imparatorun, Roma İmparatorluğunun yönetimini paylaştığı zamanlarda,<br />
Constantius tek başına, ortaklarından farklı bir yönetim tarzını takip ederek en yüce olan<br />
Tanrı’nın dostluğunu kazandı.<br />
Onlar, uzun bir müddet Tanrı’nın kiliselerini kuşatıp heba ederlerken, oraları<br />
yerle bir ederlerken ve dua için tahsis edilen evleri yok ederlerken o, onların Tanrı’ya<br />
karşı yaptıkları menfur saygısızlıktan ellerini temiz tuttu ve asla hiç bir açıdan onlara<br />
benzemedi. Onlar, dindar kadın ve erkekleri gelişigüzel katlederek eyaletlerini<br />
kirlettiler, fakat o, bu cinayetin lekesinden ruhunu özgür tuttu. Onlar Tanrı’ya karşı<br />
saygısız olan putperestliğin çıkmazına girdiler, önce kendilerini ve sonra otoritesi<br />
altında bulunan herkesi şeytani bir kölelik altında büyülerlerken, aynı zaman dilimi<br />
içerisinde ise o, egemenliği altındaki her yerde en büyük barışı yaratıp, vatandaşlarının<br />
Tanrı’ya tapmalarını engellemeksizin kutlama imtiyazlarının güvenliğini sağladı. Kısa<br />
bir zaman içinde, onun ortakları çok ağır işlerle bütün insanlara zulmederken ve onların<br />
hayatlarını çekilmez kılarken ve hatta ölümden beter yaparken, Constantius tek başına,<br />
halkını ılımlı ve sakin bir yönetimle idare edip, onlara gerçek bir ebeveynlik ilgisi<br />
gösteriyordu. Hakikaten bu adamın sayısız, hepsinde övgü teması olan bir sürü<br />
faziletleri de vardır. Sessizce yanından geçmem gereken örneklerin büyüklüklerinin<br />
birer numuneleri olarak bunlardan bir ya da iki tanesini yazacağım ve daha sonra kendi<br />
işim olan hikâyeme döneceğim.<br />
14. Babası Constantius’un, Diocletianus Tarafından Fakirlikten Sitem Ettirilmesi,<br />
Hazinesini Doldurması ve Sonradan Parayı Bağışta Bulunanlara İade Etmesi<br />
Bu prense hürmet gösteren, onun merhametli ve ince ruhlu karakterini, içinde<br />
sadakatin de bulunduğu dindarlığını fevkalade yüceltmesini tarif eden birçok rivayetin<br />
sonucu olarak, vatandaşlarına aşırı müsamaha göstermesi sebebiyle hazinesinde bir<br />
miktar bile para yoktu. O zamanlarda imparator, halkın refahına aldırılmamasını<br />
azarlamak için gönderdiği üstün güçleriyle meşgul olurken aynı zamanda ona<br />
yoksulluktan sitem ediyordu ve boş olan hazinesini dolduracağı garantisiyle ona<br />
31